Etiket: Parçası

  • Dağdan Kopan Kaya Parçası Evin Üstüne Düştü

    Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Ağaçlı mezrasında dağdan kopan yaklaşık bir tonluk kaya parçasının üzerine yuvarlandığı evin yarısı yıkıldı.

    Alınan bilgiye göre olay, ilçeye 34 kilometre mesafedeki Onbaşılar köyüne bağlı Ağaçlı mezarsında meydana geldi. Dağın eteğinde Nursel Cindal’a ait toprak evin üzerine dağdan kopan yaklaşık bir tonluk kaya parçası düştü. Evin arka bölümündeki duvarı delen ve mutfaktan içeri giren kaya nedeniyle evde büyük çapta hasar oluştu. Evin mutfak bölümü ile oturma odasındaki elektronik ve mutfak eşyasının büyük kısmı kullanılamaz hale geldi. Kayanın düştüğü sırada evdekilerin salonda olması nedeniyle şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı.

    Konuyla ilgili konuşan ev sahibi Nursel Cindal, olayın yaşandığın sırada iki çocuğu ile birlikte evin salonunda olduğunu belirtti. Kış mevsiminde mağdur olduklarını aktaran Cindal, “Evin büyük bir kısmı zarar gördü. Yine mutfak ve oturma odasındaki eşyalarımızın hemen hepsi kullanılamaz halde. Çok mağduruz. Eşim çobanlık yaparak geçimini sağlıyor” diye konuştu.

    Kızı Mizgin Cindal da, olayın yaşandığı anda salonda oturduklarını belirterek, “Bir anda büyük bir gürültü koptu. Deprem oldu sandık. Kardeşimle çok korktuk ve kendimizi dışarı attık. Sonra annemle geri döndük ve baktık ki evimizin büyük bir kısmı yıkılmış. Mutfaktaki tüm eşyalarımız zarar gördü. Özellikle televizyon ve buzdolabımız kullanılmaz hale geldi. Mecbur kışı bu evde geçireceğiz. Bu nedenle yetkililerin bize yardımcı olmalarını bekliyoruz” dedi.

  • (Özel Haber) Zeki Müren Koleksiyonunun Son Parçası Bulundu

    Türkiye’de Sanat Güneşi olarak bilinen merhum sanatçı Zeki Müren tarafından 1968 yılında resmedilen 12 adet halı tasarımının sonuncusu Kahramanmaraş’ta ortaya çıktı.

    İstanbul’daki yalısında kullanmak için Isparta’da dokunan 12 halının kaybolan son 3 parçasından ikisi bulunmuştu. 345 numaralı son parça olan ve Aşk Şarabı ismi verilen halı Kahramanmaraş’ta bir mağazada sergileniyor. Zeki Müren isminin de yer aldığı halı hakkında bilgi veren Şirikçiler Halı Satış Sorumlusu Fatih Demir, üzerinde tavus kuşlu desenlerinin yer aldığı halının yapılan araştırmalar sonucu orijinal olduğu tespit edildiğini söyledi.

    Demir, “Halı Zeki Müren’in kendi tasarımıdır. Bilindiği üzere tasarım alanında bir bölüm bitirmiş sanat güneşimiz Zeki Müren. Kendisi tarafından yapılan orijinal desenlerden tavus kuşu desenlerinin olduğu halı mağazamızda. 12 tane kendine özel yaptırdığı halılardan bir tanesi. Bir müşterimiz tarafından değerlendirmesi adına bize teslim edildi. Bende bu anlamda Zeki Müren’e değer veren insanlarımız adına ve sevenleriyle buluşturmak adına İHA aracılığıyla Türkiye’ye duyurmak istedim. İnşallah değerini bilen bir kişinin eline geçer” diye konuştu.

  • Yüksekten Düşen Cam Parçası İki Kişiyi Yaraladı

    Sakarya’da bir apartman dairesinin penceresinden düşen cam parçası, yoldan geçmekte olan iki kişiyi yaraladı.

    Edinilen bilgilere göre, saat 16.30 sıralarında Adapazarı ilçesi Çark Caddesi üzerinde bulunan apartman dairesinin penceresinde bulunan cam parçası henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı üçüncü kattan aşağı düştü. O anda yoldan geçmekte olan K.K. ve Ş.A. isimli kadın, düşen cam parçasından dolayı vücudunun değişik yerlerinden yaralandı. Durumu gören vatandaşlar hemen 112 Acil ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen 112 Acil ekipleri yaralı kadınlara olay yerinde ilk müdahaleyi yapmasının ardından, yaralıları Sakarya Üniversitesi Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırarak tedavi altına aldı. Polis ekipleri olayla ilgili tahkikat başlattı.

  • Yerli 3d Yazıcılarla Uçak Parçası Üretimi Başladı

    Sanayi ve askeri alanlar başta olmak üzere pek çok sahada parça üretmek amacıyla kullanılan 3 boyutlu yazıcılar (3D) havacılık alanına da girmeye başladı. Ankara’da 3D yazıcı üreten bir firma, gösteri uçakları ile havadan görüntü çekimi yapabilen küçük helikopterlere parça üreterek kullanıma sundu.

    ODTÜ Uçak Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra 3D yazıcılar üzerine çalışmalar yürüten Hakan Ertan, akrobasi uçuşları yapan uçaklar ile havadan görüntü çekebilen oktokopterlerin yedek parçalarını üretmeyi başardı. Havacılık alanına öteden beri özel ilgi duyduğunu belirten teknoloji firması Emesys’in Genel Müdürü Hakan Ertan, kendi 3D yazıcıları tarafından üretilen parçaların havacılık alanında kullanılmasından büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

    Sağlamlık ve güvenin maksimum düzeyde ön plana çıktığı havacılık alanına girerek neler yapabileceklerini ortaya koymak istediklerini anlatan Ertan, “Sağlam plastikten ürettiğimiz parçalar son derece dayanıklı ve hafif. 3D yazıcılar sayesinde zamandan ve enerjiden büyük bir kazanç sağlıyoruz” dedi.

    “EN BÜYÜK HAYALİM; 3D İLE ÜRETTİĞİM UÇAKLA GÖKYÜZÜNDE SÜZÜLMEK”

    Havacılık sektöründe maliyetlerin bir hayli yüksek olduğuna değinen Ertan, şunları kaydetti:

    “Söz konusu imalat sistemi sayesinde, havacılıkta ekonomik üretim dönemi başladı. Tamamen yerli olarak ürettiğimiz 3D yazıcı sayesinde; uçakların motor hariç bütün parçalarını yapabiliyoruz. Ben bir uçak mühendisiyim ve en büyük hayalim, parçalarını kendimin ürettiği bir uçakla gökyüzünde süzülmek. 3D teknolojisi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün gelişiyor. Beni asıl gururlandıran ise Türkiye’de ürettiğimiz 3D yazıcıdan alan bir İtalyan akrobasi pilotunun, özel tasarım uçağının tüm parçalarını bu cihazla yapıyor olması. Ülke olarak son 100 yıldır hemen her teknolojik yeniliği atladık. 3D yazıcılarla teknoloji yarışında artık biz de varız diyebiliriz. Yaklaşık 2 yıl süren AR-GE çalışmaları sonucunda ürettiğimiz yazıcılarımız 3gen’le evlerin, 4gen’le ise kurumsal firmaların vazgeçilmezi olmayı hedefliyoruz.”

  • Aşut: “İktidar Her Eleştiriyi Tehdit Görmemeli, Muhalefet De Çözümün Parçası Olmalı”

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, 1 Kasım seçimlerinde kurulacak tek parti ya da koalisyon hükümetinin; eğitim, adalet, istikrar ve demokrasi gibi bu ülkeyi geleceğe taşıyacak olan değerleri temel almasını isteyerek, “İktidarların her eleştiriyi bir tehdit olarak algılamamasını, muhalefetin de daha yapıcı ve işbirliği ruhu ile çözümlerin bir parçası olmasını bekliyoruz” dedi.

    MTSO Başkanı Aşut, yaptığı yazılı açıklamada, Mersin iş dünyası olarak, 1 Kasım’da yapılacak genel seçim sonucunda oluşacak hükümetten ve siyaset dünyasından beklentilerini anlattı. Mersin iş dünyasının çatı örgütü olan ve aktif 13 bin üyesi bulunan MTSO olarak 129 yılın birikimini ve kültürünü taşıdıklarını dile getiren Aşut, iş dünyasının insanları olarak bireysel anlamda siyasi görüşleri olsa da kurum olarak siyaset üstü hareket eden oluşumlar olduklarını vurguladı. MTSO ve benzeri sivil toplum örgütlerinin siyaset, din, etnik yapı gibi yarıştıran ve kutuplaştıran şeylerden ne kadar uzak durursa topluma o kadar faydalı olacaklarının altını çizen Aşut, ancak, 1 Kasım seçiminin önemli bir seçim olduğunu, Türkiye’yi ve milleti ilgilendiren makro sorunlar ile iş dünyasının bu konudaki görüş, öneri ve beklentilerini ifade etmenin gerekli olduğuna inandıklarını kaydetti.

    “BİNANIN BOYASINI DEĞİL, SAĞLAMLIĞINI KONUŞALIM”

    1 Kasım’da kurulacak hükümetin, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak değerleri ve makro konuları temel alması gerektiğini ifade eden Aşut, Türkiye’yi bir inşaata benzeterek, “Seçimin sonucu ister tek partili güçlü bir hükümet, isterse uyumlu bir koalisyon olsun, artık bir inşaata benzettiğimiz bu ülkenin boyasıyla, dekorasyonuyla değil, bizi geleceğe taşıyacak olan temelini, kolon ve kirişlerinin sağlamlığını konuşmamız gerekiyor. Bu inşaatın harcını, betonunun sağlamlığını masaya yatırmamız gerekiyor. Çünkü bir inşaatı boya ve süslemeler ayakta tutmaz, betonun, temelinin, kolonlarının sağlamlığı ayakta tutar. Peki, Türkiye Cumhuriyeti’ni bir inşaata benzetirsek bizi ayakta tutacak, depremlere karşı koruyacak, yıkılmadan geleceğe taşıyacak olan makro konular nelerdir? İster tek parti hükümeti, isterse koalisyon olsun kurulacak olan bir hükümetin bu ülkeyi geleceğe taşıyacak olan değerleri nelerdir? Elbette bunlar başta eğitim, adalet, ekonomide ve siyasette istikrar, demokrasi ve bu konudaki politikaların hükümetlerden hükümetlere değişen değil, sürekli bir devlet politikası haline gelebilmesidir” ifadelerini kullandı.

    “BOZULAN ADALET ALGISI YENİDEN TESİS EDİLMELİ”

    Eğitimde her iki yılda bir sistem değişimi ve sınav değişiminin gençleri büyük bir strese soktuğuna işaret eden Aşut, ayrıca çocukların daha yaratıcı olmalarını sağlayacak bilimsel eğitimin de eksik olduğunu belirtti. Üniversite mezunu gençlerin ise Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu girişimci olmak yerine, memurluk yarışına girmelerinin, memur devlete doğru tehlikeli bir gidiş olduğuna dikkat çekti.

    Hukukun üstünlüğü kavramının Türkiye’de kişiselleştirildiğini de öne süren Aşut, adalet algısının bozulduğunu, siyasilere düşenin, bu algıyı yeniden tesis etmek olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Vatandaşların ülkesine bağlılığının ve kendisini güven altında hissetmesinin tek yolu olan hukukun üstünlüğü kavramının kişiselleştirilmesi, toplumda yasalara olan güveni azaltmıştır. Seçimden sonra iş başına gelecek hükümetin, toplumdaki bozulan adalet algısını tesis etmesi bir zorunluluktur. Eğitim ve adalet siyasetten ve farklı dünya görüşlerinin baskısından kurtulmak ve uzak tutulmak zorundadır. Yoksa her hükümetin kendi eğitimi, her çevrenin kendi adaleti oluşur ki, bu en sonunda buna izin verenleri vurur. Yani, vatandaşından korkan değil, görüşü ve siyasi bakışı ne olursa olsun vatandaşını kucaklayan bir devlet. Biz, bu büyük devleti anamız-babamız gibi gördük. Bu bizim binlerce yıllık kültür kodumuzdur. Milletin devletine bu yaklaşımı, bu kültürü yok edilmemelidir. Vatanı için, milletinin bekası için canını veren kaç millet sayabilirsiniz? Askere evladını bayrama gönderir gibi gönderen ve hesap sormadan ‘vatan sağ olsun’ diyen kaç millet biliyorsunuz? Devlet bu aziz milleti ayrım yapmadan sevmelidir. Kişiler ayrım yapabilir. Kişiler kendi din, etnik köken, mezhep, parti ve benzeri ayrıştırıcı özelliklerini öne çıkartabilir. Ancak, devlet bunu yapamaz. Yaparsa, taraf olursa, birini daha çok kayırırsa devlet, devlet olmaz. Devlet ne korku verir, ne de korkar. Devler şefkattir, güvendir, birleştiren ve kucaklayandır. Al bayrağımız altında, Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında, laik, demokratik bir hukuk devleti olmanın değeri ve anlamı budur.”

    “İKTİDAR HER ELEŞTİRİYİ TEHDİT GÖRMEMELİ, MUHALEFET DE ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLMALI”

    Seçim sonuçlarının bu değerleri yüceltmesini dileyen Aşut, şöyle devam etti: “Çünkü milletimiz huzur istiyor. Gençlerimiz iş ve güvenli gelecek istiyor. Biz tüm siyasi partilerimizden, tüm değerli siyasetçi ve devlet adamlarımızdan bu değerleri yüceltmelerini bekliyoruz. İktidarların her eleştiriyi bir tehdit olarak algılamamasını ama muhalefetin de daha yapıcı ve işbirliği ruhu ile çözümlerin bir parçası olmasını bekliyoruz. Mikro sorunlar işin kolay tarafı. Biz bunları sağlarsak ve tüm milletin bunun bir parçası olmasını tesis edersek alt yapı, üst yapı, havalimanıymış, otobanmış, lojistik merkezmiş bunlar çocuk oyuncağıdır. Ülkemizin her şeyi yapacak gücü vardır; yeter ki, siyaset bunların değerini bilsin.”