Etiket: panel

  • Kütahya’da ’Örnek Kişilikler’ Konulu Panel

    Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde düzenlenen ’Örnek Kişilikler’ konulu panele Prof. Dr. Hasan Basri Karadeniz, Doç. Dr. Ersen Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Kürşad Karacagil konuşmacı olarak katıldı.

    Prof. Dr. Hasan Basri Karadeniz panelistlere söz vermeden önce kısa bir giriş yaparak iktidar mücadelesinin tarihini anlattı. Konuşmasında Osmanlı’da devşirmelerin iktidar üzerinde önemli bir gücü olduğunu, 2. Mahmut’un Yeniçeri Ocağı’nı kapatarak bunu engellediği ancak daha sonra darbeler döneminin başladığını söyledi.

    Panelde Yrd. Doç. Dr. Ö. Kürşad Karacagil, “1914 yılında ihtiyat zabiti (yedek subay) olarak dört buçuk yıl boyunca Kafkas cephesinde bulunmuştur. Savaştan sonra Paris’e giderek lise tahsili tamamlamıştır. 1925 senesinde Grenoble Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Başgil, 1928 yılında da Doktora derecesi almıştır. Doktora tezinin başlığı ’Boğazlar Meselesi’dir. Bu eseri Mustafa Kemal Atatürk’e ithaf etmiştir. Başgil, Türkiye’de ve dünyada Atatürk’e göz nuru eser Armağan eden ilk Türk olmaktan bahtiyarlık duymaktadır. Ayrıca Paris Edebiyat Fakültesi Felsefe, Paris Siyasi İlimler okulundan ve Lahey Devletler Hukuku akademisinden diploma almıştır” dedi.

    Doç. Dr. Ersen Ersoy da, “Mahir İz Osmanlı’nın son döneminde doğmuş, Türkiye Cumhuriyeti’nin en sıkıntılı yıllarında yaşamıştır. Mahir İz şair, yazar, siyaset adamı, mütefekkir, her şeyden önce öğretmendir. Bu konuda önemli bir modeldir. Mahir İz, eğitim alanında çalışanlar için önemli örnektir. Onun yetiştirdiği öğrenciler ülkeye önemli hizmetleri vardır. Öğrencileri tarafından Mahir Baba olarak anılmaktadır. Öldüğünde mezar taşında Muallim Mahir İz yazılmıştır. Mahir İz’in babası Kadı olduğu için farklı şehirlerde yaşamıştır. Bu yüzden Medine’de de bulunmuştur. Medine’de bulunması onun iyi yetişmesini sağlamıştır.Mahir İz’in 60 yıllık öğretmenlik hizmeti vardır. 1924’e kadar 1. Mecliste zabıt kâtibi olarak çalışmıştır. Meclisin önemli kararlarına tanıklık etmiştir. Bu dönemde Mehmet Akif Ersoy ile tanışır. Ondan çok şey öğrenir. Haydarpaşa Lisesi’nde Edebiyat öğretmenliği döneminde Ertuğrul Düzdağı ve Hat sanatının en önemli ustalarından Uğur Derman, Mehmet Niyazi Özdemir, Osman Öztürk, Mehmet Çavuşoğlu gibi önemli isimleri yetiştirir” ifadelerini kullandı. (EFE)

  • Akşehirli Yazar Tarık Buğra Panel İle Anıldı

    Türk Edebiyatının önemli yazarlarından biri olan ve Küçük Ağa başta olmak üzere, birçok önemli romanın yazarı olan Akşehirli ünlü Yazar Tarık Buğra, vefatının 22. yılı münasebetiyle Akşehir Belediyesi tarafından düzenlenen bir panel ile anıldı.

    Akşehir Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele; Akşehir Kaymakamı Yalçın Sezgin, Akşehir Belediye Başkan Vekili Özgür Kaçar, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Ali Uslu, İlçe Emniyet Müdürü Erkan Çelik, İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit, Akşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İbrahim Öncel, okul idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Ayrıca Selçuk ve Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden 150 öğrenci de Akşehir’e gelerek panele katıldı. Panelin Başkanlığını Prof. Dr. Alim Gür yaparken; Prof. Dr. İsmet Emre ve Doç. Dr. Abdullah Harmancı da panelist olarak katıldılar. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okumasının ardından Tarık Buğra’nın hayatının konu alındığı kısa film gösterimi yapıldı. Etkinliğe panelist olarak katılacak olan Tarık Buğra’nın eşi Hatice Bilen Buğra ise rahatsızlığı nedeniyle programa katılamadı. Hatice Bilen Buğra’nın ‘Vefatının 22. Yıldönümünde Tarık Buğra’yı Anlatmak’ konulu sunumunu Panel Başkanı Prof. Dr. Alim Gür yaptı.

    Panelde Prof. Dr. İsmet Emre ‘Tarık Buğra Romanlarında Tarih Algısı’, Doç. Dr. Abdullah Harmancı ise ‘Tarık Buğra’nın Yazı Hayatı ve Öykücülüğü’ konularında sunumlar yaptılar. Dinleyicilerin büyük beğenisini toplayan panelin sonunda Akşehir Kaymakamı Yalçın Sezgin ile Akşehir Belediye Başkan Vekili Özgür Kaçar, Panel Başkanı Prof. Dr. Alim Gür ile Panelistler Prof. Dr. İsmet Emre ve Doç. Dr. Abdullah Harmancı’ya birer plaket takdim ettiler.

  • Niğde Üniversitesinde, Gıda Güvenliği Uygulamaları Ve Süt Sektörü Konulu Panel

    Niğde Üniversitesi, Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi aracılığıyla “ Gıda Güvenliği Uygulamaları ve Süt Sektörü” konulu bir panel düzenledi.

    Niğde Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi Salon 1071’de gerçekleştirilen ve Ankara Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Mesut Türkoğlu, Prof. Dr. Nevzat Artık ve Prof. Dr. Atila Yetişemeyen ile Niğde Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Yıldırım, Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği Danışmanı Dr. İsmail Mert’in konuşmacı olarak katıldığı programa Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Ulutaş, akademik personel, davetliler ve öğrenciler katıldı.

    Program Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Ulutaş’ın açılış konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. Zafer Ulutaş; “Gıda işlemi ve tüketiciye sunma yaklaşımlarında, gerek tüketicinin bilinçlenmesi gerekse ülkelerin gıda yasalarını’’daha sağlıklı ve daha güvenli gıda üretme ’’ doğrultusunda güncellemeleri nedeniyle çok önemli değişimler meydana gelmiş ve Gıda Güvenliği son yılların en önemli toplumsal konusu olmuştur. Gıda güvenliği kavramı, gıda kaynaklı hastalıklara neden olan biyolojik, fiziksel ve kimyasal etkenleri önleyecek şekilde gıdaların işlenmesi, hazırlanması, depolanması ve son tüketiciye sunulmasını tanımlayan bilimsel bir sistem döngüsüdür. Güvenli gıda ise her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenden arındırılarak tüketime uygun hale getirilmiş gıdadır.

    Dünyanın en yararlı içeceklerinden olan süt, yeni doğmuş bir yavrunun bütün besin ihtiyacını karşılayan mükemmel bir gıda maddesidir. Süt bebeklikten yaşlılığa vücudun gelişmesi, güçlenmesi ve sağlığın korunması için gereken besin öğelerini bünyesinde bulundurmaktadır. Bugün itibari ile dünyada yaklaşık 760 milyon ton, Türkiye’de ise yaklaşık 18 milyon ton süt üretilmektedir. Bu üretim kapasitesi ile ülkemiz dünyada 9.sırada yer almaktadır” dedi.

    Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mesut Türkoğlu’nun panel başkanlığını yaptığı programın ilk konuşmacısı Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık oldu.

    AB ve Türkiye Gıda Güvenliği Uygulamaları konusunda sunum yapan Prof. Dr. Artık; “Gıda zinciri stratejisi oluşturulmasında; tüketicilerin artan bilinci, sağlığa yönelik tehditlere ilişkin kaygılar ve gıda güvenliği risklerini yönetmedeki yeterliliğine giderek azalan güven, dikkate alınması gereken faktörlerdir.

    Prof. Dr. Artık; “Dünyada gıda güvenliği konusunda, tüm gıda zincirini içine alan yeni bir yaklaşım benimsenmeye başlanmıştır. Gıdaların güvenli, sağlıklı ve besin değeri yüksek bir şekilde tüketiciye arz edilmesinde sorumluluğun üretim, işleme ve ticarette yer alan herkes tarafından tüm zincir boyunca paylaşılmasının önemi benimsenmektedir.

    Gıda güvenliği, risk değerlendirmesi, risk yönetimi ve risk iletişimini dikkate almalıdır. Birincil üretimden geriye dönük izleme teknikleri geliştirilmelidir. Uluslararası kabul görmüş ve bilimsel olarak geliştirilmiş gıda güvenliği standartlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle DTÖ Anlaşmaları gereğince, gıda kaynaklı tehlikelere karşı aynı seviyede koruma sağlayan gıda güvenliği sistemlerinin denkliği kavramının geliştirilmesi gerekmektedir. Çiftlikten sofraya tüm gıda zincirinde risklerin, kaynağında önceden önlenmesi veya engellenmesine önem verilmelidir” dedi.

    Prof. Dr. Nevzat Artık konuşmasını, AB gıda mevzuatı ve denetim yetkisi ve gıda güvenliği etkinliğinin arttırılması projesi konularına değinerek bitirdi.

    Sütün Beslenmedeki Önemi başlıklı sunumuyla bilgilendirme yapan Üniversitemiz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Yıldırım; “Dünyanın en yararlı içeceği süt, yeni doğmuş bir yavrunun bütün besin ihtiyacını karşılayan mükemmel bir gıda maddesidir. İçerdiği besin öğeleri insan vücudunda kolayca sindirilebilir ve kullanılabilir. Süt içen toplumlarla içmeyen toplumların fiziksel gelişme bakımından farklı oldukları dikkat çekmektedir. Japonların ve Çinlilerin çok az süt içtikleri ve kısa boylu oldukları bilinmektedir. Ancak, ABD de yaşayan Japonların ve Çinlilerin ikinci ve sonraki nesillerinin daha uzun boylu oldukları görülmüştür” dedi.

    Pastörize ve özellikle de UHT süte değişik katkı maddelerinin ilave edilmesiyle raf ömrünün uzatıldığı doğrultusunda yanlış bir düşünce bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Metin Yıldırım; “Sokak aralarında, hiçbir kontrole tabi tutulmayan ve çeşitli hilelere maruz kalan çiğ sütlerin satışı yapılabilmektedir. Sağlık açısından tehlikeli olan çiğ süt tüketilmemeli; pastörize ya da UHT süt tercih edilmelidir.

    Çocuklara ve gençlere süt içme alışkanlığının kazandırılması devlet politikası haline getirilmelidir. Toplumumuz süte çocuk içeceği gözüyle bakmaktadır. Laktoz oranı azaltılmış içme sütleri gibi süt çeşitleri yeterince tanınmamaktadır. Meşrubat ile süt rekabet edememektedir. Eğitim ve reklam çalışmaları yetersiz kalmaktadır diyerek konuşmasına devam etti.

    Sütün, insan ve birçok canlı için yaşamın ilk gıdası olduğu gibi insan yaşamının her evresinde tüketilmesi gereken “mucizevî” bir gıda maddesi olduğunu ifade eden Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği Danışmanı Dr. İsmail Mert, beyin gelişimi bakımından hayati öneme sahip elzem amino asitlerin, başta süt ve süt ürünleri olmak üzere sadece hayvansal kökenli proteinlerde bulunduğunu, insanların da sağlıklı olarak büyümek ve gelişmek için süt ve süt ürünleri tüketmek zorunda olduğunu söyledi.

    Türkiye’de hayvan varlığına dair istatistiksel bilgiler vererek konuşmasını sürdüren Dr. İsmail Mert, süt ve süt ürünleri değer zinciri, Türkiye’nin çiğ süt üretimi ve dünyadaki yeri, Türkiye’de süt sanayi, süt ve süt ürünleri dış ticareti başlıklı konular hakkında da kısa bilgiler verdi.

    Panelin son konuşmasını Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve aynı zamanda da Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Olan Prof. Dr. Atila Yetişemeyen yaptı. Ulusal Süt Konseyi hakkında genel bilgiler veren ve bu kurumun 2009 yılında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı olarak kurulan ve herhangi bir resmi yaptırımı olmayan bir konsey olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yetişemeyen; “Özellikle birlik başkanlarımız ve sanayici kardeşlerimiz daha iyi bilirler. Bu konsey değişik kesimlerden oluşmaktadır. Bunların bir tarafı kamu yani Tarım Bakanlığı şemsiyesi ve patronajı altında kurulmuştur. Diğeri de sanayici kesimi, üretici kesimi, araştırma kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıdır. Araştırma kurumları içerisinde üniversitelerde var” dedi.

    Ulusal Süt Konseyinin 12 kişilik yönetim kurulu olduğunu ve bunların 3 tanesinin kamular yani Tarım Bakanlığından, 3 tanesinin üretici birliklerinden, 3 tanesinin sanayici kesimden diğer 3 tanesinin de araştırma kurumları ve sivil toplum kuruluşlarından oluştuğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Yetişemeyen, konseyin en önemli görevlerinden birinin Türkiye’deki süt üretimini artırmak olduğunu da ayrıca ifade etti.

    Soru cevapla devam eden programın sonunda Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Ulutaş tarafından panel başkanına ve panelistlere teşekkür belgesi takdim edildi.

  • BEÜ’de “Vergi Bilinci Ve Gönüllü Uyum” Adlı Panel

    BEÜ tarafından Vergi Haftası nedeniyle “Vergi Bilinci ve Gönüllü Uyum” adlı panel düzenlendi.

    Prof.Dr Arif Amirov konferans salonunda gerçekleşen panele Zonguldak Vergi Dairesi Başkanı Kazım Karaca, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

    Panelin açılış konuşmasını yapan Vergi Dairesi Başkanı Kazım Karaca, panelin düzenlenmesinde katkısı bulunan herkese teşekkür ederek şunları söyledi: “27. Vergi haftası kapsamında panelin düzenlenmesinde katkısı olan BEÜ’ye ve vergi denetim kurulu grup başkanlığına teşekkür ediyorum. Düzenlenen panelin faydalı ve hayırlı olmasını diliyorum.”

    Panele Konuşmacı olarak BEÜ Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Eroğlu, BEÜ Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Cural ve Vergi Müfettişi Ulvi Cantürk Kaya katılımcılara vergi ve verginin önemi hakkında bilgiler verdi.

    Panelde ilk olarak konuşan BEÜ Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Cural, mükelleflerin ödenen verginin neden verildiğini ve nereye gittiğini bilmesi gerektiğini ifade ederek “Mükellef ödemiş olduğu verginin nereye harcandığını biliyor mu? Mükelleflerin vergiyi niçin verdiğini bilmesi gerekiyor. Vergimizi kamu harcamalarımızı finansmanını sağlamak için veriyoruz. Mükellef bunun farkında mı? Eğer mükellef vergi neden verdiğini biliyorsa nereye harcandığını da sorgulayacak. İl genelinde milletvekillerinden hesabını soracak. Eğer vermiş olduğu vergi kendisine dönmezse vergi verme noktasında gönülsüz olacaktır “dedi.

  • ‘Çocuklarımız Ve Biz Neden Hastalanıyoruz?’ Konulu Panel AKM’de Düzenlenecek

    Sakarya Büyükşehir Sağlık Konferansları 30 Aralık Çarşamba günü ‘Çocuklarımız ve Biz Neden Hastalanıyoruz?’ konulu program ile devam edecek. AKM’de düzenlenecek ve bayanlara özel gerçekleştirilecek programa Yazar Hatice Misge konuşmacı olarak katılacak.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen sağlık konferansları devam ediyor. Bu kapsamda ‘Çocuklarımız ve Biz Neden Hastalanıyoruz?’ konulu konferans katılımcılar ile buluşacak. 30 Aralık Çarşamba günü saat 14.00’da AKM’de gerçekleştirilecek programa Hatice Misge konuşmacı olarak katılacak. Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada; “Konferansımız sadece bayanlara özeldir. Tüm bayan kardeşlerimiz programımıza davetlidir” denildi.