Etiket: pandemi

  • İTO Başkanı Avdagiç: ’’POS cihazları hızlı çalıştı, harcamalar pandemi öncesine döndü’’

    İTO Başkanı Avdagiç: ’’POS cihazları hızlı çalıştı, harcamalar pandemi öncesine döndü’’

    İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) incelemesine göre, 10 Temmuz haftasında 19 sektörün 12’si banka ve kredi kartları ile satışlarda koronavirüs etkisini geride bıraktı.

    İTO’nun incelemesine göre, 10 Temmuz haftasında 19 sektörün 12’si banka ve kredi kartları ile satışlarda koronavirüs etkisini geride bıraktı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı yazılı açıklama ile Mart ayında başlayan yeni tip koronavirüs salgınının kart harcamaları üzerindeki değişimi araştırmak için ’TCMB Banka Kartı ve Kredi Kartı Harcama Tutarları’ verisini değerlendirdi.

    13 Mart ve 10 Temmuz haftalarındaki kartlı harcamaları karşılaştırdıklarını belirten Avdagiç’in verdiği bilgiye göre, tüketicilerin kartla yaptıkları harcamalar elektronik eşya ve bilgisayarda yüzde 47 arttı. Müteahhit işlerinde artış yüzde 33, mobilya ve dekorasyon ile yapı malzemeleri, hırdavat, nalburiyede ise yüzde 27 oldu.

    Bu harcama kalemlerini yüzde 24 artışla araba kiralama, yüzde 22 artışla araç kiralama-satış/servis/yedek parça ve yüzde 14 artışla doğrudan pazarlama izledi.

    Öte yandan market ve alışveriş merkezleri, bireysel emeklilik, hizmet sektörleri, kuyumcular, yemek, sağlık-sağlık ürünleri-kozmetik, eğitim-kırtasiye-ofis malzemeleri harcamaları da pandemi öncesi seviyesine hızla yaklaşıyor.

    Araştırma salgınla geçen son 4 ayda, kartla harcama tutarlarında internet alışverişinin payının yüzde 24’ü geçtiğini de gösterdi.

    Tüketim davranışlarındaki sektörel talep değişimi

    İTO Başkanı Avdagiç, banka kartı ve kredi kartları ile yapılan harcama tutarlarının, tüketim davranışlarındaki sektörel talep değişimleri konusunda ipuçları verdiğini vurguladı.

    Avdagiç sözlerine şöyle devam etti: ’’Pandemi sürecinde gördük ki, artık hemen herkes bankadan nakit para çekmeden, adeta 5 lirayı bile kartla temassız olarak ödemek istiyor. 10 kişiden en az 7’si kasada cüzdanından para değil, banka ya da kredi kartını çıkarıyor. Bu sebeple kartla harcama tutarları piyasalar için çok önemli bir veri. Üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde de kartla alışverişin giderek yaygınlaşmaya başladığı yönünde geri bildirimler alıyoruz’’.

    TCMB verilerinden yola çıkarak, sektörlerin koronavirüs etkisinden ne kadar çıktıklarını incelediklerini belirten Avdagiç,’’POS cihazları hızlı çalıştı, harcamalar pandemi öncesine döndü’’ ifadesini kullandı.

    İTO Başkanı Avdagiç, sözlerini şöyle tamamladı: ’’Salgının başladığı 13 Mart haftasında kartla yapılan her 100 liralık harcama tutarının 10 Temmuz haftasında kaç liraya indiğini ya da çıktığını inceledik. Birçok sektörümüzde kartla alışverişte pandemi öncesi seviyenin üzerine çıkıldığını memnuniyetle gördük. Bir başka deyişle ‘POS cihazları pandemi öncesine dönüş sinyali verdi’ diyebiliriz. Bununla birlikte bazı sektörlerimiz ise eski sevilerine yaklaşmaya çalışıyor. Normalleşme ile bu sektörlerde de eski seviyenin yakalanacağını, hatta aşılacağını düşünüyoruz’’.

  • 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: “Pandemi dolayısıyla büyük istihdam meseleleri ortaya çıkacak”

    11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: “Pandemi dolayısıyla büyük istihdam meseleleri ortaya çıkacak”

    11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, memleketi Kayseri’de Abdullah Gül Üniversitesi’nin (AGÜ) mezuniyet törenine katıldı. Gül burada yaptığı konuşmada “Salgın, pandemi dediğimiz bu hastalık. Aslında bu bize dünyanın nasıl küresel bir köy olduğunu bir kez daha gösteren güzel bir örnek oldu. Bu bize gösterdi ki hayat dünyası, iş dünyası devam edecek. Ama başka şekilde devam edecek. Başka şekilde devam ederken buna adapte olabilme konusunda da sizler çok avantajlısınız. Artık birçok işyeri, birçok firma şunu öğrendi ki 100 kişiyle yaptığı işi 80 kişiyle de yapabilirmiş. Evden bir çok şeyler yapılabildi, aksamadan hayat devam etti. Dolayısıyla büyük istihdam meseleleri ortaya çıkacak. Yeni işe girerken aranan vasıflar çok daha farklı olacak” dedi.

    Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) kampüsünde düzenlenen mezuniyet töreni, mezun olan öğrencilerin alana gelişi, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törenin açılışında konuşan AGÜ Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, üniversite hakkında bilgiler verdi. Sabuncuoğlu, “Bu yıl 3’cü kez mezun vermenin büyük sevincini ve gururunu yaşıyoruz. Bu vesileyle sizleri Sümer Kampüsü’nde ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kısa bir süre önce eğitim hayatına başlamasına rağmen, gerek ulusal ve gerekse dünya ölçeğinde mezunlarıyla ve akademik çalışmalarıyla tanınırlığı ve marka değeri hızla yükselen ve her gün güçlenen bir üniversiteden mezun oluyorsunuz. Günümüzde çok ihtiyaç duyulan İngilizceyi iyi öğrenmiş, sunulan kaliteli eğitim ve mesleki formasyonu sosyal yetkinliklerle birleştirmiş dünya vatandaşı olarak yetiştirildiniz. Bir çoğunuz henüz daha öğrenciyken yurt dışı deneyimi kazandınız. Küresel meseleleri ve çözümlerini Covid-19 pandemi süreci yaşanmadan çok daha önce deneyimlediniz. Yalnızca teorik bilgileri değil, iş, sanayi dünyasının sorunlarını ve bunları nasıl çözebileceğini öğrendiniz. Bu kapsamda yalnızca bilgileri ezberleyen değil, bunları kullanabilen, uygulayabilen ve yeni yeni bilgiler üretebilecek insanlar olarak yetiştirildiniz. O yüzden bir çoğunuz mezun olmadan iş teklifleri aldınız. Genç üniversitemiz her geçen gün büyümeye devam ediyor. Bu yıl aramıza katılacak yeni arkadaşlarımızla birlikte öğrenci sayımız 3 bine yaklaşacak. Bu rakamın yaklaşık yüzde 10’u master ve doktora öğrencisi. Ayrıca öğrencilerimizin yaklaşık yüzde 10’u 50 farklı ülkeden gelen uluslararası öğrenciler. Öğretim elamanı sayımızda artıyor. Yerli ve yabancı kaliteli akademisyen arkadaşlarımızı kadromuza katmaya devam ediyoruz. Toplam 236 öğretim elemanımızla 5 ayrı fakülte ve toplam 13 bölümde üniversitemiz eğitim çalışmalarına devam ediyor. Bu yıl İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi bünyesinde oldukça yenilikçi bir Psikoloji Bölümü de açıyoruz. AGÜ’yü dünya üniversitesi yapabilmek için yıllardır planlı bir uluslararasılaşma politikası uyguladık. Kurumumuzda şu anda 50 farklı ülkeden nitelikli akademisyen ve öğrenciler bulunuyor. Dünyaca tanınan SAT ve TOEFL IBT sınavları için uluslararası test merkezi olmaya devam ediyoruz. Eğitimlerine yurt dışında devam etmek isteyen öğrenciler artık büyük metropollere gitmeden Kayseri’de bu sınavları alabiliyorlar. 16 farklı Avrupa ülkesi ile öğrenci değişim anlaşmamız bulunuyor. Erasmus kapsamında 60 personelimiz 19 farklı ülkede personel hareketliliğinden faydalandı. Son yıllarda çok sayıda öğrencimize 20 farklı ülkede staj imkanı ve 9 farklı ülkede öğrenim görme imkanı sunduk. AGÜ geçtiğimiz yıl, Fransız ve Amerikan kuruluşları ile yürüttüğü ortak lisans programları da dahil olmak üzere 30 yeni uluslararası ortaklığa imza attı ve 5 kıtaya yayılan 45 faklı ülkeden dünyaca ünlü yüksek öğretim kurumları ile toplam anlaşma sayısını 150’ye çıkardı. Üniversitemiz Times Higher Education Etki Sıralamasında son iki yıl art arda 101-200 bandında yer aldı ve 2020 yılı için Türkiye’den en iyi sıralamaya sahip üniversite oldu. Üniversitemiz Hansa Üniversiteler Birliğince bu yıl ilk defa hayata geçirilen WURI – ’Gerçek Etkili Dünya Üniversiteleri’ sıralamasında Türkiye’den dereceye giren tek üniversite olarak dünya genelinde 41. sırada yer aldı. ’Öğrenci Hareketliliği ve Ulaşılabilirlik’ kategorisinde ise 10. sırada yer alma başarısını gösterdi. Böylece AGÜ’nün yenilikçi ve zengin uluslararasılaşma stratejisi tescillendi. Aynı kapsamda AGÜ uyguladığı ileriye dönük uluslararasılaşma stratejisi ile 2020 Times Higher Education Asya Ödüllerinde ilk 10 ‘na girerek finale kaldı. Avrupa Komisyonu’nca kurulan üniversiteleri değerlendirme aracı olan U-Multirank platformunun sıralamasında da yer alarak, başarılı üniversiteler arasında listelendi. QS’in Gelişmekte Olan Avrupa ve Orta Asya başarı sıralamalarına ilk kez alındı ve ilk 200 içinde yer aldı” ifadelerini kullandı.

    Törende konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de mezun olan öğrencileri tebrik etti. Üniversite kurulurken ortaya konan hedef, vizyon ve amaçların giderek gerçekleştiğini görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu ifade eden Gül, “Bunu sadece bizler görmüyoruz, sizler görmüyorsunuz, bunu gerek ulusal gerekse uluslararası üniversiteleri değerlendirme kuruluşları da raporlarında tespit ediyorlar. Ayrıca üniversitemiz bu üçüncü olmak üzere mezunlarını verdi. Üniversitenin mezunlarının Türkiye’nin çok güzel şirketlerinde, yurt dışındaki önemli şirketlerinde çok güzel işler bulduğunu görmekle üniversitenin ne kadar başarılı olduğunu ortaya koymaktadır. İçeride ve dışarıda üniversitenin tanınırlığı giderek artmaktadır. Her zaman söylediğim şu; bir ülkeye yapılacak en iyi yatırım eğitime yapılacak yatırımdan geçer. Çünkü eğitime yapılan yatırım insanımızın kalitesini, donanımını artırıyor. Gelecek nesilleri çok daha kalifiye hale getiriyoruz. Bu üniversitenin iyi bir üniversite olmasına özellikle önem gösterdik. Bunun neticesidir ki, öğrenciler 5 yıl boyunca sadece bilgi depolamadınız, bilgiye nasıl ulaşılır, nasıl kullanılır hepsini öğrendiniz. Sadece eğitim, bilgi değil bunun dışında entelektüel kapasiteleriniz de genişledi. Bunu mezun olup iş dünyasına başlayınca fark edeceksiniz. Buradan mezun olan arkadaşlarınıza sorarsanız, onlar bu farkı en güzel şekilde anlatacaklardır.” dedi. Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Gül, “İyi bir insan olun. İyi bir insan olmak için dürüst, emin, güvenilir olmak gerekir. İyi bir insan olmak için karakterli olmak gerekir. Hedefleriniz açık koyun. Muhakkak hedefleriniz olsun. Azimli olun, hesaplı risk alın. Ne yapın yapın, yurt dışında muhakkak bir süre bulunmaya çalışın. Yurt dışında bulunmak size çok büyük bir vizyon verecektir. Türkiye nasıl sadece Kayseri’de ibaret değilse, dünya da Türkiye’den ibaret değil ” diye konuştu.

    “Pandemi dolayısıyla büyük istihdam meseleleri ortaya çıkacak”

    Tüm dünya ve Türkiye’nin mücadele ettiği korona virüs salgınının dünyanın küresel bir köy olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirten 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, pandemi dolayısıyla büyük istihdam meselelerinin ortaya çıkacağını vurguladı. Gül, “Olağanüstü dönemden geçiyoruz; salgın, pandemi dediğimiz bu hastalık. Aslında bu bize dünyanın nasıl küresel bir köy olduğunu bir kez daha gösteren güzel bir örnek oldu. Kendisi kötü ama bize anlattı. Çin’in bir şehrinden çıkan bir mikrop, nasıl süratli bir şekilde dünyayı dolaştı. Hiçbir engel taşımadan nasıl Avrupa’ya, oradan Amerika’ya, Latin Amerika’ya, Afrika’ya, Avustralya, Yeni Zelanda’ya bile bu hastalık yayılabildi. Şüphesiz ki büyük bir olay oldu. 1919 ekonomik çöküş dünyanın en büyük çöküntülerinden birisi, o günden bu güne geçen 100 yıl içerisinde en büyük olaylardan birisi olarak karşımıza çıktı bu hastalık. Dolayısıyla bu hastalık hayatımızı tabi değiştirdi, dünyanın kimyasını bozdu. Annelerimizle, babalarımızla, çocuklarımızla, torunlarımızla bir araya gelemez hale geldik. Ama bütün bunlara rağmen hayatın da devam ettiğini gördük. Bu bize gösterdi ki hayat dünyası, iş dünyası devam edecek. Ama başka şekilde devam edecek. Başka şekilde devam ederken buna adapte olabilme konusunda da sizler çok avantajlısınız. Artık birçok işyeri, birçok firma şunu öğrendi ki 100 kişiyle yaptığı işi 80 kişiyle de yapabilirmiş. Evden bir çok şeyler yapılabildi, aksamadan hayat devam etti. Dolayısıyla büyük istihdam meseleleri ortaya çıkacak. Yeni işe girerken aranan vasıflar çok daha farklı olacak” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından bölümlerini birincilikle bitiren öğrencilere hediyeleri protokol üyeleri tarafından verildi. Daha sonra mezuniyet sevinci yaşayan öğrenciler de diplomalarını katılımcıların elinden aldı. Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ), 17 Temmuz 2020 günü gerçekleştirilecek Mezuniyet Töreni ile 7 lisans ve 5 lisansüstü programda toplam 112 mezun verdi. Mezuniyet törenine Gül’ün yanı sıra Vali Şehmus Günaydın, İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitçi, davetliler ve öğrenci aileleri katıldı.

  • Lavanta kokulu köyde pandemi sakinliği

    Lavanta kokulu köyde pandemi sakinliği

    Türkiye’nin ‘lavanta kokulu köyü’ olarak bilinen Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak’ta mor turizm pandemiden dolayı geçen yıllara göre sakin başladı. Lavanta bahçelerini ziyaret edenler, mor güzelliği çektikleri fotoğraflarla ölümsüzleştiriyorlar.

    Türkiye’nin gül bahçesi olarak bilinen Isparta, son yıllarda ‘mor şölen’ olarak adlandırılan lavanta bahçeleriyle de öne çıkıyor. Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyünde yaklaşık 4 bin dönümlük lavanta bahçeleri, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Türkiye’nin birçok noktasından gelen ziyaretçiler, mor güzellikler içerisinde fotoğraflar çekerek, anı ölümsüzleştiriyor. Ayrıca evlenecek olan çiftler de doğal stüdyo olarak lavanta bahçelerini tercih ediyor.

    Geçen yıl yaklaşık 1 milyon yerli ve yabancı turisti ağırlayan Kuyucak köyünde bu sene pandemiden dolayı lavanta turizmi sakin başladı. Yaklaşık 2 hafta önce başlayan mor şölen nedeniyle köye gelen ziyaretçi sayısında geçen yıla göre düşüş yaşandı. Tüm Covid-19 önlemlerinin alındığı köyde girişte ziyaretçiler için el dezenfektan stantları kuruldu. Ayrıca köyde maskesiz dolaşılmaması konusunda da uyarı levhaları bulunuyor.

    “Kuyucak’a ilk lavanta 1975 yılında geldi”

    Kuyucak’ta lavanta bahçesi sahibi genç girişimci Hüseyin Avcı, köyde lavanta macerasının 1975 yılına dayandığını anlattı. Köyde yaşayan bir kişinin Fransa’da keşfettiği lavanta bitkisini Kuyucak’a getirmesiyle maceranın başladığını ifade eden Avcı, “Şu anda köyümüzde 4 bin dönüm arazide lavanta üretimi yapıyoruz. Lavanta turizmi ise 1 Temmuz 2015’te köyümüze Uzak Doğu’dan gelen 32 kişilik turist kafilesiyle başladı. 2015 yılında atılan temellerden sonra bugünlere geldik. İlk yıl sadece biz vardık ve bu turizme önayak olduk, şu anda da meyvelerini toplamaya başladık. Yerli ve yabancı birçok kişi bu mor cennete, mor düşe bizleri görmeye geliyorlar” dedi.

    “Covid-19’dan dolayı ziyaretçi sayısı düştü”

    Tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi sürecinin Kuyucak’taki lavanta turizmini de olumsuz etkilediğine değinen Avcı, geçen yıl yaklaşık 1 milyon yerli ve yabancı turistin köye geldiğini ancak bu yıl Covid-19’dan dolayı bu sayının düştüğünü söyledi. Avcı, “Fakat şu anda gelenler bu yılki beklentimizden oldukça fazla. Geçen hafta Pazar günü köyümüze giren araç sayısı 5 bin 335 olmuş. Bu da yaklaşık olarak 15-16 bin kişinin Kuyucak köyünü ziyaret ettiğini gösteriyor. Mor şölen aslında yeni başladı. Sosyal mesafe kurallarına uyarak gelen misafirlerimizi burada ağırlıyoruz. Temmuz ayının sonuna kadar mor şölen devam edecek. Ağustos ayında bitkimiz rengini mordan griye çevirecek ve o zaman lavantanın hasadını gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

    “Bütün köy zaman içerisinde güzel işler yaptılar”

    Bir tur şirketinin sahibi olan Yelda Baler, İstanbul’dan geldiklerini belirterek, lavanta turizmi serüvenine 5 yıl önce başladıklarını ifade etti. Baler, “5 yıl önce gelmek için Hüseyin Avcı’yı aramıştım, kendisi telefonu ‘genç girişimci’ diyerek açtı. Bu durum benim çok ilgimi çekmişti. 20 yaşındaki bir gencin yetiştiği yere nasıl dokunduğunu gelince gördüm. Zaman içerisinde bütün köy hep beraber güzel işler yaptılar. Son 2 yıldır ziyaretçi sayısında büyük bir artış vardı, hatta geçen sene buralarda trafik sıkışıklığı yaşanıyordu. Ancak bu yıl korona virüs hastalığı nedeniyle sayı oldukça düşmüş. Hatta ortalık çok sakinleşmiş” dedi.

    “Türkiye’nin en güzel köşelerinden birisi”

    Alanya’dan arkadaşlarıyla Kuyucak’a geldiğini belirten Anjelika ise, “Her yıl Rus arkadaşlarla birlikte buraya geliyoruz. Buranın Türkiye’nin en güzel köşelerinden birini olduğunu söylemek istiyorum. Çünkü böyle doğa ve güzel yeri ancak burada görüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Pandemi ile mücadeleye taze kan

    Pandemi ile mücadeleye taze kan

    Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi 2019-2020 akademik yılı yemin töreni, korona virüs önlemleri kapsamında maskeli ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak gerçekleştirildi. Okuldan mezun olan 105 hekim pandemi sürecinde görev yapmaya hazır.

    Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında mezuniyet törenleri iptal edilmişti. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı mezun olan 105 hekim için mezuniyet töreni yerine, sosyal mesafe kuralları kapsamında yemin töreni gerçekleştirdi.

    Üniversitenin Osmanbey Yerleşkesinde yer alan amfi tiyatroda yapılan yemin törenine Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Tahir Güllüoğlu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Deniz, Üniversite Hastanesi Başhekimi Öğr. Dr. Üyesi Ahmet Güzelçiçek, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Tıp Fakültesi 20’nci dönem birincisi Musa Doğru, mezunlar adına bir konuşma yaptı. Ardından Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Deniz açılış konuşmasını gerçekleştirdi. 105 genç hekimi mezun ederek meslek hayatına uğurlamanın gururunu hep birlikte yaşadıklarını belirten Dekan Deniz, Covid-19 salgını nedeniyle arzu ettikleri mezuniyet törenini gerçekleştiremediklerini, özellikle ailelerin evlatlarının bu mutlu gününde yanlarında olmalarını çok arzu ettiklerini ancak onların sağlığını korumak adına sosyal mesafe kuralları çerçevesinde sadece yemin töreni gerçekleştirdiklerini söyledi. Dekan Prof. Dr. Mustafa Deniz, “Fakültemizin bu gururlu gününde, sevgili genç hekimlerimizi, onları büyük emek ve özveriyle bu aşamaya getiren ailelerini ve fakültemizin değerli hocalarını en içten dileklerimle kutluyorum. Değerli aileler, altı yıl önce bizlere emanet ettiğiniz evlatlarınız, biraz sonra yemin ederek hekimlik unvanını alacaklar. Onlarla ne kadar gurur duysanız azdır. Göstermiş olduğunuz fedakarlıklardan dolayı sizleri yürekten kutluyorum. Fakültemizin değerli akademisyenleri, fakültemize geldikleri andan itibaren cevher gibi işlediğiniz sevgili öğrencilerimizi, mesleki ve sosyal yaşamlarında başarılara imza atacak bireyler olarak yetiştirerek bugüne getirdiniz. Onlara sadece hekimlik mesleğini öğretmekle kalmadınız, aynı zamanda bir birey olarak sorumluluklarını, ekibin bir parçası olarak paylaşmayı ve dayanışmayı, bir üniversite mezunu olarak topluma karşı görev ve sorumluluklarını öğrettiniz. Mezun olan hekimlerimizin yüksek bilgi donanımı ile mezun olmalarında göstermiş olduğunuz bu çabalardan dolayı mezunlarımız, aileleri ve fakültemiz adına sizlere şükranlarımı sunuyorum. En az sizler kadar bizler de heyecanlı, mutlu ve gururluyuz. Yıllardır devam ettirdiğiniz eğitim hayatınızın zorlu bir sürecini daha başarıyla tamamladınız. Arkanıza dönüp baktığınızda hepiniz bu süreçte zorlu bir eğitimden geçtiğinizi göreceksiniz. Hiç kuşkum yok ki, donanımlı ve öz güvenli hekimler olarak sizler, burada elde ettiğiniz bilgi birikiminizi, edineceğiniz deneyimler ve yeni kazanımlarla zenginleştireceksiniz. Başarılarınızı duymak bizler için en büyük gurur ve memnuniyet kaynağı olacaktır. Biraz sonra hekimlik yeminini edeceksiniz. Bu yemin sizlere çok büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Ben sizlerin bu sorumlulukların bilincinde olduğunuzdan eminim. Hekimlik, insanı yaşatmayı ve insana daha sağlıklı bir yaşam sunmayı ilke edinen, saygın ve onurlu bir meslektir. “Bu onurlu mesleğe ilk adımlarını atan, siz genç hekim arkadaşlarımı yürekten kutluyor ve sizlerle ayrı ayrı gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” dedi.

    Ülkemizin sağlık ordusuna yeni neferler yetiştirmenin gururunu yüreğinde hissettiğini belirten Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, “Geçen yıl bu zamanlarda stadyumda büyük bir mezuniyet töreni gerçekleştirmiştik. Coşkulu bir şölen şeklinde geçmişti. Bu yıl korona tedbirleri kapsamında yapamadığımız mezuniyet törenimizi eylül ayında gerçekleştirme ümidindeyiz. Değerli hocalarımın gözetiminde altı yıllık hekimlik eğitiminizi tamamladınız. Mesleğinizi icra etmeye hazır vaziyettesiniz. Fakülte birincisi arkadaşınızın dediği gibi sloganımız, ‘Yakınlarınıza yapılmasını istemediğinizi, kesinlikle hastalarınıza da yapmayın’. Görevlerinizi en iyi şekilde yerine getireceğinize inancım tamdır. Sizler Harran Üniversitesinin birer temsilcisisiniz. Ailelerinize de sizleri bu zamana getirdikleri için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bundan sonraki hayatınızda sevdiklerinizle birlikte başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun” diye konuştu.

    Fakülte sıralamasında ilk 3’e giren öğrencilere ödüllerinin verilmesinin ardından dönem birincisi tarafından yaş kütüğüne plaket çakıldı. Üniversite Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Güzelçiçek’in, 20’nci dönem mezunlarına yemin ettirmesiyle program sona erdi.

  • Türkiye, pandemi döneminde de Asya ve Avrupa arasında köprü olmaya devam ediyor

    Türkiye, pandemi döneminde de Asya ve Avrupa arasında köprü olmaya devam ediyor

    Asya-Avrupa demir yolu yük taşımacılığında Türkiye’nin rolü daha önemli hale geldi. Küresel ticaretin sekteye uğradığı salgın döneminde Türkiye, iki kıta arasında lojistik üs haline geliyor.

    Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın iş birliğiyle Ekim 2017’de işletmeye açılan Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattı ve entegre olduğu ‘Kuşak ve Yol Projesi’ kapsamında oluşturulan ‘Orta Koridor’ üzerinden taşımacılık artıyor.

    Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi dönemine rağmen 43 konteynerlik ikinci yük trenini gece saatlerinde İzmit Köseköy’de karşıladı. ‘Tek Kuşak Tek Yol’ insiyatifi çerçevesinde Bakü-Tiflis-Kars (BTK) tren hattı ile 23 Haziran’da Çin Kazakistan sınırında bulunan Khorgos’dan hareket eden ham madde ve ara mamul yüklü China Railway Ekspress adlı yük treni, 12 günde Köseköy’e ulaştı. Türk üreticiler tarafından ithal edilen ham madde ve ara mamul konteynerlerini bıraktıktan sonra Marmaray tüp geçişini kullanacak tren, İtalya ve Polonya’ya gidecek. Söz konusu tren, Avrupa ve Türkiye’den ihracat konteynerlerini alarak rotasını tekrardan Orta Asya ve Çin’e çevirecek.

    Ulaşımın Türkiye parkurunu sağlayan Pasifik Eurasia’nın CEO’su Murat Karatekin, söz konusu yük treninin uluslararası paydaşların da katkılarıyla 12 günde Türkiye’ye ulaştırmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Karatekin, pandemi döneminde demir yolu taşımacılığının önemine dikakt çekerek, “Salgı döneminde lojistik sektörüne baktığımızda karayolu ve havayolu taşımacılığının durma noktasına geldiğini, deniz yollarında ise navlunların tavan yaptığını görüyoruz. Demiryolu taşımacılığında ise hacimsel olarak artış meydana gelmesine rağmen, navlunlar düşürülerek ihracat ve ithalatçılarımızın yükünü bir nebze hafifletmiş olduk. Her tür zorlu dönemin taşımacılık modeli olan demiryolu, pandemi sürecinde de neredeyse tek seçenek haline geldi” dedi.