Etiket: pandemi

  • Mehmetçik Vakfı Pandemi döneminde de ziyaretlerini sürdürüyor

    Mehmetçik Vakfı Pandemi döneminde de ziyaretlerini sürdürüyor

    TSK Mehmetçik Vakfı Erzurum Temsilciliği bulunduğumuz pandemi süreci günlerinde de kısıtlı da olsa ziyaretlerine devam ediyor. Şehit Gazi yakınlarının ziyaretleri yanı sıra, protokol ziyaretlerine de devam ediliyor.

    TSK Mehmetçik Vakfı Erzurum Temsilcisi E. Albay Alp Arslan Eryılmaz ve İdari İşler Uzmanı Levent Tizgili, Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden atanan Prof.Dr. Ömer Çomaklı ile Erzurum Devlet Su İşleri 8’inci Bölge Müdürü Emrah Köleğlu ve Bölge Müdür Yardımcısı Muhyettin Eroğlu’nu ziyaret etti.

    Yapılan ziyaretlerde; Vakıf Temsilcisi, Mehmetçik Vakfı’nın çalışmaları hakkında bilgiler vermiş ve açıklamalarda bulundu Eryılmaz, 1982 yılında kurulan Vakfın, vatan hizmeti esnasında şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybeden Mehmetçiklerin bakmakla yükümlü oldukları yakınları ile gazi ve engelli Mehmetçiklere belirlenen yardım kapsamında, ölüm ve maluliyet yardımı yaptığını ifade etti.

    Eryılmaz, ayrıca Mehmetçik Vakfının, Gazi ve engelli Mehmetçiklerin çocuklarına bakım ve öğrenim desteği sağladığını belirtti.

    Mehmetçik Vakfı’nın icra ettiği faaliyetler ile ülke düzeyinde sosyal adaletin, toplumsal barışın ve ulusal birliğin güçlenmesine katkıda bulunduğunu vurgulayan Eryılmaz, hedeflerinin Vakıf’a bağışta bulunanlar ile kendilerine yardım edilen Mehmetçik ve aileleri arasındaki sevgi ve güven duygularını, sosyal destek faaliyetleri ile güçlendirerek, yüce Türk ulusunun takdirine layık olmaya çalıştıklarını vurguladı.

    Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr Ömer Çomaklı ve DSI Bölge Müdürü; Emrah Köleoğlu, milli ve manevi değerleri yüksek Türk ulusunun takdirine layık, örnek bir yardım kuruluşu olan Mehmetçik Vakfının her zaman yanında olduklarını belirttiler.

  • Pandemi Kuşadası esnafını etkiledi

    Pandemi Kuşadası esnafını etkiledi

    Kruvaziyer turizminin başkenti Kuşadası’nda korona virüs salgını nedeniyle gemi seferlerinin yapılamaması esnafı olumsuz etkilendi.

    Özellikle Eylül ve Ekim aylarında gemi turizminin en verimli dönemlerini yaşayan Kuşadası esnafı, salgının ardından gemi seferlerinin birer birer iptal edilmesiyle zor günler geçiriyor. Çanta satışı yapan İsmet Ayhan isimli esnaf, “Umut ediyorum gemiler gelir diye ama gelmeyecek diyorlar. Kasım ayında bir tane gelecek diyorlar ama o da ne kadar doğru bilmiyorum” dedi.

    Günlerini oturup sohbet ederek geçirdiklerini belirten saatçi Abdullah Seran ise, “İşler bitik, bir iş yaptığımız yok. Gelip burada oturup sohbet ediyoruz. Elimizdekileri satarak geçinmeye çalışıyoruz ama o da nereye kadar. Ben 400 binlik evimi 300 bine sattım. Dükkan sahibi kirasını istiyor” diye konuştu.

  • Antalya, pandemi döneminde ilk uluslararası okçuluk yarışmasını başarıyla tamamladı

    Antalya, pandemi döneminde ilk uluslararası okçuluk yarışmasını başarıyla tamamladı

    Vali Ersin Yazıcı 2-4 Ekim tarihleri arasında Antalya Okçuluk İhtisas Spor Kulübü tesislerinde gerçekleştirilen ’Uluslararası Okçuluk Yarışması’nda dereceye giren sporculara ödüllerini verdi.

    Koronavirüs salgını dönemindeki ilk uluslararası okçuluk yarışması Antalya’da düzenlendi. Törene Vali Ersin Yazıcı’nın yanı sıra, Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Murat Kocakaya ve Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu katıldı.

    Antalya’da 2 – 4 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen şampiyonada 13 ülkeden 150 sporcu mücadele etti. Okçulukta Uluslararası Antalya Challenge Yarışması ödül töreninde konuşan Vali Ersin Yazıcı “13 ülkeden 150 sporcunun katıldığı çok güzel bir organizasyon oldu. Bildiğiniz üzere pandemi döneminde bu tür etkinlikler yapılamadı. Yarışma Antalyamızda pandemi kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirildi. Üç gün boyunca devam eden bu organizasyonla Antalyamız pandemi kurallarına dikkat edilerek böyle bir organizasyonun pandemi döneminde de yapılabileceğini göstermiş oldu. Turnuvanın Antalyamızda gerçekleşmesi için ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Son olarak ta şunu söylemek istiyorum pandemi koşullarında da biz şehrimizde bu tip organizasyonları yapmaya talbiz. Bu organizasyonlada bunu en iyi şekilde yapabileceğimizi herkese ispatladık.” diye konuştu.

    Okçuluk sporcularına yarışmalarda göstermiş oldukları başarılardan dolayı tebrik eden Vali Yazıcı, “ Ata sporu olan okçuluk toplumumuzda gün geçtikçe daha da önem kazanmakta. Atalarımız Türk okçuluğunu dünyaya tanıtarak nam saladılar. Okcularımızın gelecek müsabakalarda başarılarının devamını dilerim.” şeklinde konuştu.

    Şampiyonada dereceye giren sporculara Vali Yazıcı, madalyaları ve plaketlerini takdim etti.

  • Temassız pandemi turnikesi ve ölç geç kabini ürettiler

    Temassız pandemi turnikesi ve ölç geç kabini ürettiler

    Manisa’nın Salihli ilçesinin köklü okullarından İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik Elektronik Teknoloji Alanı ve Mobilya ve İç Tasarım Alanı öğretmenleri tarafından yeni tip korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında Ar-Ge Grubu tarafından yazılım ve donanımı kendilerine ait temassız pandemi turnikesi ve ölç geç kabini üretildi.

    Manisa’nın Salihli ilçesindeki İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından yazılımı ve donanımı kendilerine ait temassız pandemi turnikesi ve ölç geç kabini üretildi. Pandemi turnikesinden geçiş yapan kişinin vücut ısısının 37.8 santigrat derecenin üstünde olması halinde geçiş yapmasını engelliyor. Ölç- geç kabini ise yine ısıya duyarlı sensörlerin yardımıyla 38 derecenin altındaki ısılara yeşil ışık, 38 derece ve üstündeki ısılara ise kırmızı ışık yakıyor. Ar-Ge Grubu Başkanı Okul Müdür Yardımcısı Murat Türkyılmaz tarafından alanında uzman öğretmenler tarafından oluşturulan proje ekibi, kısa süre içerisinde tasarladıkları pandemi turnikesi, ölç geç kabini ve temassız hijyen noktası cihazlarının seri üretimine başlarken, üretilen cihazlar ise özel sektör tarafından da ilgi gördü.

    “Üç haftada 3 ürün geliştirdik”

    Yazılım ve donanımı kendilerine ait olan cihazlara yoğun talep olduğunu belirten Okulun Elektrik Elektronik Teknoloji Alanı Elektrik Öğretmeni Hüseyin Akgül, çalışmalara projede görevli Elektrik Elektronik Teknoloji Alanı Elektrik Öğretmeni Süleyman Uykan ile devam ettiklerini söyledi. Okullarında oluşturdukları Ar-Ge grubunun 3 haftalık bir araştırma sürecinin olduğunu vurgulayan Akgül “Üç haftanın sonucunda da 3 tane ürünümüz ortaya çıktı. Bu ürünlerden birisi ölç geç kabinimiz. Ölç geç kabinimiz kabine geldiğimiz zaman kişiyi algılayıp kişinin ateşini ölçmektedir. Ölçülen sıcaklık eğer normal değerlerde ise yeşil led yanmaktadır. Eğer kişi ateşi yüksek ise kırmızı ledler yanıp uyarı vermektedir. Temassız hijyen noktamızda geldiğinizde hiç kimse dokunmadığından dolayı avucunu açtığınızda avucunuza dezanfektan akıtmaktadır. Pandemi turnikemizde ateş ölçülerek temassız olarak turnike geçip geçmeyeceğine karar vermektedir. Eğer vücut ısısı normal sıcaklıkta ise turnike açılacak eğer vücut sıcaklığı belirlenen değerin üzerinde ise turnike geçişe izin vermeyecektir” dedi.

    “Ölç-geç kabini, pandemi turnikesi ve temassız hijyen noktası yaptık”

    Salihli İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Ümit Zeybek ise yazılım ve donanımı okulun Ar-Ge grubunda yer alan öğretmenlerine ait olan cihazların özel sektör ve okullar tarafından yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Pandemi sürecinde ateş ölçümü ile ilgili sosyal mesafenin korunması noktasında bazı aksaklıklar yaşandığını fark ettiklerini anlatan Zeybek “Okulumuz bünyesinde oluşturduğumuz Ar-Ge bölümümüzde sosyal mesafenin ihlalinin önlenmesi için neler yapılabileceğini ele aldık. Yaklaşık 3 hafta süren projelendirme çalışmamız sonucunda ölç geç kabini, pandemi turnikesi ve temassız hijyen noktası adını verdiğimiz cihazları tasarladık. Ekibimiz kısa süre içerisinde bu 3 cihazın prototiplerini üretti. Belirli aşamaların ardından cihazlarımızın sorunsuz çalıştıkları tespit edildi ve seri üretimlerine başladı. Pandemi turnikesi ve ölç geç kabinine öğrenci veya vatandaş girip sensöre yaklaştığında vücut sıcaklıklarına göre yeşil veya kırmızı ışık sistemi devreye giriyor. Bunun yanı sıra yine temassız hijyen noktası ile herhangi bir yere dokunmadan dezanfektan alınabiliyor. Bu 3 projemizde gerek okullarımızdan gerekse özel sektördeki işletmelerden yoğun talep gördü. Okulumuzda seri üretimimiz devam ediyor” dedi. Okul Müdürü Zeybek, tasarlanan 3 projenin ahşap aksamlarının ise okulun Mobilya ve İç Mekan Tasarım Alanı Alan Şefi Dinçer Berber tarafından yapıldığını sözlerine ekledi.

    İlk destek Salihli TSO’dan geldi

    Öte yandan Salihli İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine ilk destekte Salihli Ticaret ve Sanayi Odasından(TSO) geldi. TSO, okullara ve kurumlara dağıtılmak üzere, dezenfeksiyon ünitelerinden 50 adet sipariş verdi. Salihli TSO Başkanı İbrahim Yüksel, İMKB Lisesinin öğretmenlerine ve öğrencilerine heyecan katmak ve döner sermayelerine gelir sağlamak üzere dezenfeksiyon üniteleri siparişi verdiklerini belirterek, “Bunları okullara hediye etmeyi ve öğrencilerimizi daha sağlıklı ortamlarda eğitim görmesini sağlamak istiyoruz. Kurumları, iş yerlerini ve fabrikaları da okulumuzu desteklemek üzere dezenfeksiyon ünitelerini buradan sipariş etmeye davet ediyoruz” dedi.

  • Pandemi sürecinde ruhsal dayanıklılığı arttırma yöntemleri

    Pandemi sürecinde ruhsal dayanıklılığı arttırma yöntemleri

    Medical Park Gaziantep Hastanesi Psikoloji Kliniği, Uzm. Klinik Psikoloğu Işınsu Erbudak, Pandemi sürecinde insanların yaşadığı duygu durum değişikliklerini, stres faktörlerini ve yaşanılan tahammülsüzlüğü değerlendirdi.

    Hayatın iniş ve çıkışlardan oluşan bir yolculuk olduğunu belirten Uzm. Klnk. Psk. Erbudak, ani duygu değişikliklerinin ruhsal dayanıklılık ile ilintili olduğuna dikkat çekti. Ruhsal dayanıklılığın, değişen durumlar karşısında esneyerek adapte olabilme yetisi olduğunu ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Erbudak, ruhsal dayanıklılığın çevresel ve kişisel unsurlara göre değişkenlik gösterebildiğinin altını çizdi.

    Psikolog Erbudak, ‘’Barınma, beslenme, güvenlik gibi temel ihtiyaçlarımızın karşılanamaması, sağlığın her an bozulması riskine aralıksız şekilde maruz kalmak, yakın çevreden insanların ve kişinin kendi can güvenliğinden tedirgin olması ‘kayıp endişesini’ tetikleyerek depresif duygulanımlara sebep olur ve ruhsal dayanıklılığı olumsuz yönde etkiler. Günlük hayattaki rutin işler bireylere güven duygusu hissettirir. Aniden değişen koşullar, rutinleri bozarak tedirgin edicidir. Rutinlerin bozulması ile ortaya çıkan belirsiz durumlar, birçok insanın baş etmekte en çok zorlandığı ve yeniden kontrol altına alabilmek için ekstra çaba sarf etmek zorunda kaldığı durumlardır. Bu gibi durumlar ruhsal dayanıklılığı tehdit ederken, bir yandan da bireylere her an yeniden tekrarlanacakmış gibi hissettirerek onları diken üstünde tutar ve rahatlama hissine engel olur. Ruhsal dayanıklılığımızı son 6 aydır en zorlayan konu nedir diye düşünsek, şüphesiz hepimizin aklında Covid-19 gelecektir. Sevdiklerimizin ve hatta tanımadığımız insanların sağlığı hakkında çok kaygılandığımız; planlarımızın sürekli değiştiği, ertelendiği, düzenimizin bozulduğu; çok beklenmedik bir şekilde gelişen bir krizin ortasındayız. Bu krizi nasıl yöneteceğimizi keşfetme konusunda umutlu ve gayretli olsak da, tükenmiş, bıkkın, öfkeli hissetmek de çok doğal’’ ifadelerinde bulundu.

    “Ruhsal dayanıklılığımızı nasıl artırırız”

    Uzman Klinik Psikolog, Işınsu Erbudak, ruhsal dayanıklılığımızı artırmaya yönelik yaptığı açıklamada, ‘’Koşullar aniden değişmiş ve bir süre daha bizim istediğimiz yönde değişmeyecek olabilir. Böyle zamanlarda olumsuz düşüncelere ve duygulara odaklanmak kendimizi daha da kötü hissetmemize, olayların içinden çıkılmayacak biçimde, yani olduğundan daha kötü algılanmasına sebep olabilir. Olumlu düşünmek ve hissetmek hemen mümkün olmasa da, olumsuzlukların her an her koşul için geçerli olmadığını düşünmek ve güçlü yanlarımız için kanıtlar aramak iyi bir başlangıç olacaktır. Gelişen yeni koşullar istediğimiz gibi olmasa da, uyum sağlayabilmek için neler yapabileceğimiz hakkında yeni fikirler geliştirmeye açık olmak çok önemlidir. Kontrol edemediğimiz şeylere odaklanmak çaresizlik hissini daha da artıracaktır. Her şeyi kontrol edemeyebiliriz, ama kontrol edebildiğimiz şeyleri fark etmek ve değişimi başlatmak bizi daha da güçlendirecektir. Düzen bozulduğunda mevcut koşullar çerçevesinde yeni düzenler oluşturmak gerekir. İş çıkışı yapılan yarım saatlik bir yürüyüş, yeni bir hobi, ailece bir dizi seyretmeye başlamak gibi rutinleşen davranışlar tanıdıklık ve ait olma hissini pekiştirerek kendimize güvende hissedebileceğimiz yeni bir çevre oluşturmamıza yardımcı olur. Değişen koşullar karşısında düşüncelerimizi ve duygularımızı fark ederek tanımlamamız, ihtiyaçlarımızı keşfetmemize yardımcı olur. Kendimizden ve çevremizden beklentilerimizin ne olduğunu daha iyi anladıkça ihtiyaçlarımız için yardım isteyebilir ve gücümüz yettiğince yardım edebiliriz’’ diye konuştu.