Etiket: Pakdemirli

  • Bakan Pakdemirli sektör temsilcilerini dinledi

    Manisa’da tarım ve orman sektörü ile bir araya gelen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ‘süper yoğunluklu’ denilen zeytin tarımına geçilmesi gerektiğini belirterek, “Zeytinde kendimizi kandırmamamız lazım. Bugün bizi kurtarır ama 30. sene kurtarmayacak. Bizim mekanizasyonla ilgili son derece hızlı adım atmamız lazım” dedi.

    Bir dizi ziyaret nedeniyle Manisa’da bulunan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bir otelde tarım ve orman sektörü ile bir araya gelerek sektör temsilcilerinin taleplerini ve sorunlarını dinledi. İki saat boyunca sektör temsilcilerini dinleyen ve ardından tek tek talep ve sorunlar hakkında değerlendirmede bulunan Bakan Pakdemirli, ‘süper yoğunluklu’ denilen zeytin tarımına geçilmesi gerektiğini belirterek, “Zeytinde kendimizi kandırmamamız lazım. Bugün bizi kurtarır ama 30. sene kurtarmayacak. Bugün bile zeytinde işçi bulamamaktan yakınılıyor. Tarım işleri ağır olduğu için çalışacak hevesli insan sayısı azalıyor. Bizim mekanizasyonla ilgili son derece hızlı adım atmamız lazım. Zeytin ağacından zeytin toplamak zor” diye konuştu.

    “Bugünden yapmaya başlayacağız”

    Sektörde yapısal problemler olduğunu belirten Bakan Pakdemirli ,“Hemen çözülecek olanları çözeriz. Hiçbirinden korkmayız. İleriye yönelik neler yapmamız gerekiyorsa bugünden yapmaya başlayacağız. Bizim bu yeni sistemde milletimize bahanemiz yok. 16 yılda çok şey yapıldı ama 16 yılda da hükümete bu millet her türlü desteği verdi” ifadelerini kullandı.

    “Dengeyi tutturmamız gerekiyor”

    Konuşmasında kendisine yöneltilen tüm talep ve sorunları ele alarak cevap veren Bakan Pakdemirli, şöyle konuştu:

    “Tarımla ilgili çok teşhis var, tedavi önerileri var, bunları bir plan program dahilinde yürüyor olmamız lazım. Asla çiftçiyi, üreticiyi üzmeden, tüketiciyi gıda enflasyonuna boğmadan dengeyi tutturmamız gerekiyor.”

    “Alan bazlı desteklerin azalmalı”

    Bakan Pakdemirli bir sektör temsilcisinin alan bazlı destek hakkında konuşması üzerine, “Alan bazlı desteklerin azalması tarafındayım. Havza bazlı destekle yürümemiz lazım. Üretene desteği vermemiz lazım. Üretim işini de iyi takip etmemiz lazım. Gerçekten üretene bu işi vermemiz lazım” dedi.

    “Global bir tarım firmasına ihtiyaç var”

    Türkiye’nin global bir tarım firmasına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, “Nasıl Amerika’da varsa en az bunlar kadar ciro yapacak bir firmaya ihtiyaç var. Bunun bir kısmı kamunun olabilir. Özel sektör mantığıyla yönetilecek, İpek Yolu üzerinde bulunan her değerden payını alacak bir firmaya ihtiyacımız var. İnşallah bunun da planını yapacağız” açıklamasında bulundu.

    “Farklı coğrafyalara yelken açmamız lazım”

    Bakan Pakdemirli, sektör temsilcilerinin soruları üzerine Manisa’da uçak kargo konusu hakkında, “İnşallah Manisa’nın direkt uçuşların olacağı konuma gelmesi lazım. Manisa birçok şeyi en az İzmir kadar hak ediyor. Manisa’ya havalimanı kazandırmamız lazım” dedi. Pakdemirli çilek ihracatındaki sorunlar hakkında da, “Bizim batıyla olan ilişkiler çerçevesinde farklı coğrafyalara yelken açmamız lazım. Çin’e bir roadshow yapacağız. İş adamlarını bu etkinliğe davet ediyoruz. Çin coğrafyasından çok daha fazla payımızı almamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “Açıkta süt satışına karşıyım”

    Bakan Pakdemirli, açıkta süt satışı hakkında da şu açıklamayı yaptı:

    “Açıkta süt satışına karşıyım. Açıkta süt satılık olmaz. Burada kim fabrika kuracaksa destek olalım, kurulsun; iş ambalaja girsin. Eğer ürünü çok iyi bilmiyorsanız yanlış ürün almanız söz konusu olabilir. Koruyucusuz ürünler için çalışalım ama bu işi endüstriye dökmemiz gerekiyor.”

    “Manisa Türk tarımı için önemli”

    Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer de, “Manisa’da gelenekselleşmiş, insanların camiasının kadim geçmişten beri sürdürdüğü hasat şenlikleri bir şükür ifadesidir. Bizler de kıymet bilir kullar olarak üzüm hasat sezonunu Allah’a çok şükür başlattık. Tarım, ister istemez ekonomik sektör olarak tanımlansa da bu boyutları çok aşıyor. Manisa’mızda nüfusumuzun yüzde 40’ını tarımsal alanda iskan ediyoruz. İş gücü piyasamızın yüzde 40’ını tarım sektöründe istihdam ediyoruz. Manisa’da tarımsal faaliyetlerle yaklaşık 10 milyar liralık bir değer üretiyoruz. Tarım Manisa için önemli. Manisa da Türk tarımı için önemli. Tarım kabiliyeti, tarım potansiyeli, bu topraklar, bu özellik bizlerin değil, bizlerin emaneti. Bu emanete sahip çıkma bilinci içerisindeyiz. Manisa’da tarım sektörü iyi durumda ama daha iyi durumda olabilir. Tarım sektörünün bütün paydaşları başarılı. Kamu kurumları başarılı ama daha da başarılı olabilirler, daha başarılı olmalıyız” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Pakdemirli, üzüm rekoltesini açıkladı

    Manisa Ticaret Borsasında Manisa sultani çekirdeksiz üzümünde yeni sezon açılışı ve geleneksel ilk çekirdeksiz kuru üzüm törenine katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “2018 rekoltemizde, aşağı yukarı yüzde 14 kayıp olacak gibi gözüküyor. 2017’deki 310 bin ton kuru üzüme karşılık, aşağı yukarı 261 bin ton olacak gibi gözüküyor. 1 milyon 45 bin ton civarında da üzümümüz var gözüküyor” dedi.

    Bir dizi ziyaret nedeniyle Manisa’da bulunan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Manisa Ticaret Borsasında Manisa sultani çekirdeksiz üzümünde yeni sezon açılışı ve geleneksel ilk çekirdeksiz kuru üzüm törenine katıldı. Törene Bakan Pakdemirli’nin yanı sıra 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, AK Parti Manisa Milletvekilleri Murat Baybatur, Uğur Aydemir, Semra Kaplan Kıvırcık, İsmail Bilen ve Mehmet Ali Özkan ile üreticileri katıldı. Bakan Pakdemirli törende üzüm rekoltesini açıkladı.

    “Pamukta da ithalata bağımlılığımız azalıyor”

    Çekirdeksiz kuru üzümde, dünyada saygın bir yerimizin olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, “Manisa toplam alanın yüzde 20’sine sahip. Toplam yaş üzümün 3’te 1’ini üretiyor. Kuru üzümde yüzde 87’si buradan çıkıyor. Dünyada 77 milyon ton var. Türkiye bağ alanı olarak 5. sırada, rekolte olarak 6. sırada. Toplam 4 milyon ton üretiyoruz. Bu da aşağı yukarı dünya üretiminin yüzde 5’ine denk geliyor. 2017’de yaş üzümümüz 4,2 milyon ton, kuru üzümümüz de 310 bin ton civarında. Fındıktan, zeytinden sonra üzüm 3. sırada geliyor. Üzümün dışında pamukta da iyi gidiyoruz. Onda da ithalata bağımlılığımız azalıyor. Manisa’da epey bir alanda pamuk da ekilmeye başlandı” diye konuştu.

    “Üzüm fiyatlarında dengesizlik olursa müdahale edeceğiz”

    Kuru üzümde ihracatın geçen yıl 270 bin ton, yaş üzümde 2 bin 786 ton olduğunu hatırlatan Bakan Pakdemirli, yine geçen yıl 604 milyon dolar ihracat yapıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

    “2017’nin 7. ayında 4,1 olan fiyat, bugün Rabbim’e şükürler olsun 6,9 TL. Yani şu an iyi bir noktadayız. Üzümde fiyatımız yüzde 68 artmış. 2018 rekoltemizde, aşağı yukarı yüzde 14 kayıp olacak gibi gözüküyor. 2017’deki 310 bin ton kuru üzüme karşılık, aşağı yukarı 261 bin ton olacak gibi gözüküyor. 1 milyon 45 bin ton civarında da üzümümüz var gözüküyor. Fiyatlar normal ve iyi. Üreticiyi tatmin eder vaziyette. 2017’de fiyatlar 3,7 iken fiyatlara müdahale etmişiz. 2018’de fiyatta düşüş yok. Bugün fiyat 7,20’ler civarında ama herhangi şekilde üretici aleyhine durum olursa üzüme Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatifi vasıtasıyla müdahale ederiz. Üzüm fiyatlarında dengesizlik olursa bu işe müdahale edeceğiz. Her daim hazır bekliyoruz. Fiyat dengesini mutlaka koruyacağız. Destekleri sürdüreceğiz.”

    “Kedi buysa ciğer nerede?”

    Törende konuşan sıra 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç da, şöyle konuştu:

    “2009’dan 2016’ya kadar başbakan yardımcısı olarak bulundum. Tarım Bakanlığı konusunda zaman zaman ben tarımı temsil eden büyük bir nüfus yoğunluğunun, ihracatımızda önemli yer tutan sektörümüzün temsilcisi olmak durumundaydım. Tarım bakanları ile Manisa’ya çok geldi. Ürün bazılı planlama havza planlaması Hepsinin açıklamasını Manisa’da yaptırdım. 2013 veya 2014’te tarım bakanımız Bakanlar Kurulunda sunum yaptı. Ben soru sordum. Ortada bir paradoks var. Ben Manisa’ya geliyorum, başka şehirlere gidiyorum, tarım sektöründen şikayetler alıyorum. O zamanki hesapla 12 milyar tarıma destek vermişiz bir yılda. ‘Bakanım, 12 milyar destek veriyorsak Nasreddin Hoca fıkrasını hatırlayın; kedi buysa ciğer nerede, ciğer buysa kedi nerede? Bu kadar destek verdiysek neden çiftçi mutlu değil? Yanlış mı verdik acaba? Bana göre çelişki olan bu konu izah edilemedi.”

    259 bin ton ihracatıyla 417 milyon dolar kazanıldı

    2017-2018 sezonunda Temmuz sonu verilerine göre Ege Bölgesi’nde toplam 349 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üretimi tescil edildiğini kaydeden Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, “4 Ağustos tarihli son ihracat raporuna göre gerçekleştirilen 259 bin ton ihracat ile ülkemize 417 milyon dolar kazandırılmıştır. Manisa’da Temmuz raporlarına 325 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üretimi tescil edilmiş. Bu miktarla da Ege Bölgesi’nde yapılan üretimin yüzde 93’ü gerçekleştirilmiştir. Yani ülkemize her yıl yaklaşık 500 milyon dolar gelir kazandıran, üretiminin yüzde 90’dan fazlasının, ihracatının ise yüzde 85’ten fazlasının Manisa’da gerçekleştirildiği bu milli gelir kaynağının alt yapısında; Manisalı üreticilerimizin, tüccarlarımızın, ihracatçı işletmelerimizin ve ilgili kurumlarımızın yoğun emek ve ortak çabaları yer alıyor” diye konuştu.

    İki talebini söyledi

    Özkasap, Bakan Pakdemirli’den iki talepleri olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

    “Birincisi Okul Üzümü projesinin uygulanabilir hedeflerle devam ettirilmesi. Kısaca; iç tüketim alışkanlığının artırılması ve sağlıklı yeni nesiller yetiştirilmesi amaçlarıyla Manisa’daki pilot uygulama sonrasında ülkemiz geneline yayılan projenin, kamu spotları ve diğer farkındalık oluşturma çalışmaları da yeniden devreye alınarak sürdürülmesini talep ediyoruz. İkinci talebimiz ise Manisa sultani çekirdeksiz üzümü adıyla coğrafi işaret tescili alınması için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde borsamız tarafından başlatılan ve önümüzdeki aylarda sonuçlanacak olan sürece Bakanlığımızın da katkı sağlamasıdır. Çünkü yüzde 90 oranındaki üretimin; tatil nedir bilmeden, kışın soğukta, yazın 40 derece sıcakta emek ve alın teri buradayken, Manisa sultani üzümü artık bölgesel bir isimle ya da farklı şehir isimleriyle anılmamalıdır.”

    Bakan Pakdemirli, Başkan Özkasap’ın talepleriyle ilgili bürokratlarına talimat verdiğini ifade etti.

    Konuşmaların ardından ilk kuru üzüm satışı açık artırma usulüyle gerçekleştirildi. İlk üzümü kilosu 300 lirayla Manisa Ticaret Borsası aldı. Daha sonra ilk üzüm hasadını borsaya getiren üretici Ahmet Karabacak’ın ürünleri sergilendi.

  • Bakan Pakdemirli, üzüm rekoltesini açıkladı

    Manisa Ticaret Borsasında Manisa sultani çekirdeksiz üzümünde yeni sezon açılışı ve geleneksel ilk çekirdeksiz kuru üzüm törenine katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “2018 rekoltemizde, aşağı yukarı yüzde 14 kayıp olacak gibi gözüküyor. 2017’deki 310 bin ton kuru üzüme karşılık, aşağı yukarı 261 bin ton olacak gibi gözüküyor. 1 milyon 45 bin ton civarında da üzümümüz var gözüküyor” dedi.

    Bir dizi ziyaret nedeniyle Manisa’da bulunan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Manisa Ticaret Borsasında Manisa sultani çekirdeksiz üzümünde yeni sezon açılışı ve geleneksel ilk çekirdeksiz kuru üzüm törenine katıldı. Törene Bakan Pakdemirli’nin yanı sıra 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, AK Parti Manisa Milletvekilleri Murat Baybatur, Uğur Aydemir, Semra Kaplan Kıvırcık, İsmail Bilen ve Mehmet Ali Özkan ile üreticileri katıldı. Bakan Pakdemirli törende üzüm rekoltesini açıkladı.

    “Pamukta da ithalata bağımlılığımız azalıyor”

    Çekirdeksiz kuru üzümde, dünyada saygın bir yerimizin olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, “Manisa toplam alanın yüzde 20’sine sahip. Toplam yaş üzümün 3’te 1’ini üretiyor. Kuru üzümde yüzde 87’si buradan çıkıyor. Dünyada 77 milyon ton var. Türkiye bağ alanı olarak 5. sırada, rekolte olarak 6. sırada. Toplam 4 milyon ton üretiyoruz. Bu da aşağı yukarı dünya üretiminin yüzde 5’ine denk geliyor. 2017’de yaş üzümümüz 4,2 milyon ton, kuru üzümümüz de 310 bin ton civarında. Fındıktan, zeytinden sonra üzüm 3. sırada geliyor. Üzümün dışında pamukta da iyi gidiyoruz. Onda da ithalata bağımlılığımız azalıyor. Manisa’da epey bir alanda pamuk da ekilmeye başlandı” diye konuştu.

    “Üzüm fiyatlarında dengesizlik olursa müdahale edeceğiz”

    Kuru üzümde ihracatın geçen yıl 270 bin ton, yaş üzümde 2 bin 786 ton olduğunu hatırlatan Bakan Pakdemirli, yine geçen yıl 604 milyon dolar ihracat yapıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

    “2017’nin 7. ayında 4,1 olan fiyat, bugün Rabbim’e şükürler olsun 6,9 TL. Yani şu an iyi bir noktadayız. Üzümde fiyatımız yüzde 68 artmış. 2018 rekoltemizde, aşağı yukarı yüzde 14 kayıp olacak gibi gözüküyor. 2017’deki 310 bin ton kuru üzüme karşılık, aşağı yukarı 261 bin ton olacak gibi gözüküyor. 1 milyon 45 bin ton civarında da üzümümüz var gözüküyor. Fiyatlar normal ve iyi. Üreticiyi tatmin eder vaziyette. 2017’de fiyatlar 3,7 iken fiyatlara müdahale etmişiz. 2018’de fiyatta düşüş yok. Bugün fiyat 7,20’ler civarında ama herhangi şekilde üretici aleyhine durum olursa üzüme Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatifi vasıtasıyla müdahale ederiz. Üzüm fiyatlarında dengesizlik olursa bu işe müdahale edeceğiz. Her daim hazır bekliyoruz. Fiyat dengesini mutlaka koruyacağız. Destekleri sürdüreceğiz.”

    “Kedi buysa ciğer nerede?”

    Törende konuşan sıra 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç da, şöyle konuştu:

    “2009’dan 2016’ya kadar başbakan yardımcısı olarak bulundum. Tarım Bakanlığı konusunda zaman zaman ben tarımı temsil eden büyük bir nüfus yoğunluğunun, ihracatımızda önemli yer tutan sektörümüzün temsilcisi olmak durumundaydım. Tarım bakanları ile Manisa’ya çok geldi. Ürün bazılı planlama havza planlaması Hepsinin açıklamasını Manisa’da yaptırdım. 2013 veya 2014’te tarım bakanımız Bakanlar Kurulunda sunum yaptı. Ben soru sordum. Ortada bir paradoks var. Ben Manisa’ya geliyorum, başka şehirlere gidiyorum, tarım sektöründen şikayetler alıyorum. O zamanki hesapla 12 milyar tarıma destek vermişiz bir yılda. ‘Bakanım, 12 milyar destek veriyorsak Nasreddin Hoca fıkrasını hatırlayın; kedi buysa ciğer nerede, ciğer buysa kedi nerede? Bu kadar destek verdiysek neden çiftçi mutlu değil? Yanlış mı verdik acaba? Bana göre çelişki olan bu konu izah edilemedi.”

    259 bin ton ihracatıyla 417 milyon dolar kazanıldı

    2017-2018 sezonunda Temmuz sonu verilerine göre Ege Bölgesi’nde toplam 349 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üretimi tescil edildiğini kaydeden Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, “4 Ağustos tarihli son ihracat raporuna göre gerçekleştirilen 259 bin ton ihracat ile ülkemize 417 milyon dolar kazandırılmıştır. Manisa’da Temmuz raporlarına 325 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üretimi tescil edilmiş. Bu miktarla da Ege Bölgesi’nde yapılan üretimin yüzde 93’ü gerçekleştirilmiştir. Yani ülkemize her yıl yaklaşık 500 milyon dolar gelir kazandıran, üretiminin yüzde 90’dan fazlasının, ihracatının ise yüzde 85’ten fazlasının Manisa’da gerçekleştirildiği bu milli gelir kaynağının alt yapısında; Manisalı üreticilerimizin, tüccarlarımızın, ihracatçı işletmelerimizin ve ilgili kurumlarımızın yoğun emek ve ortak çabaları yer alıyor” diye konuştu.

    İki talebini söyledi

    Özkasap, Bakan Pakdemirli’den iki talepleri olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

    “Birincisi Okul Üzümü projesinin uygulanabilir hedeflerle devam ettirilmesi. Kısaca; iç tüketim alışkanlığının artırılması ve sağlıklı yeni nesiller yetiştirilmesi amaçlarıyla Manisa’daki pilot uygulama sonrasında ülkemiz geneline yayılan projenin, kamu spotları ve diğer farkındalık oluşturma çalışmaları da yeniden devreye alınarak sürdürülmesini talep ediyoruz. İkinci talebimiz ise Manisa sultani çekirdeksiz üzümü adıyla coğrafi işaret tescili alınması için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde borsamız tarafından başlatılan ve önümüzdeki aylarda sonuçlanacak olan sürece Bakanlığımızın da katkı sağlamasıdır. Çünkü yüzde 90 oranındaki üretimin; tatil nedir bilmeden, kışın soğukta, yazın 40 derece sıcakta emek ve alın teri buradayken, Manisa sultani üzümü artık bölgesel bir isimle ya da farklı şehir isimleriyle anılmamalıdır.”

    Bakan Pakdemirli, Başkan Özkasap’ın talepleriyle ilgili bürokratlarına talimat verdiğini ifade etti.

    Konuşmaların ardından ilk kuru üzüm satışı açık artırma usulüyle gerçekleştirildi. İlk üzümü kilosu 300 lirayla Manisa Ticaret Borsası aldı. Daha sonra ilk üzüm hasadını borsaya getiren üretici Ahmet Karabacak’ın ürünleri sergilendi.

  • Tarım Bakanı Pakdemirli: “Fiyatlar üreticimizi memnun ediyor”

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Tahılda 35 milyon 815 bin ton, kuru baklagillerde 1 milyon 187 bin ton, patates, şeker pancarı gibi yumru bitkilerde 24,8 milyon ton, yağlı tohumlarda 2,5 milyon ton rekolte bekliyoruz. Çiftçimizin, üreticimizin nasırlı elleri ve alın terleriyle hasat edilecek bu ürünler, sofralarımıza ulaşacak. Hayatımızın idamesinde vazgeçilmez unsur olan gıda ürünlerinin üretimini gerçekleştiren tüm üreticilerimize minnettarız” dedi.

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılımlarıyla TİGEM’in 68. Geleneksel Hasat Bayramı etkinliği gerçekleştirildi. Sulu Ziraat mevkiindeki bir tarlada hasat başlatılmasıyla başlayan programda Bakan Pakdemirli ve Ankara Valisi Ercan Topaca ile biçerdöver kullandı. Tarlada hasadın ardından Tarım İşletmesi Müdürlüğü’ne geçildi. Programın açılış konuşmasını yapan Bakan Pakdemirli, 24 Haziran seçimlerinde milletin de tercihiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğini anımsatarak, “Bu yeni yönetim sistemi ile; karar alma ve uygulama süreçleri kolaylaşacak. Bürokrasinin işleyişinde yasal düzenlemelerin hazırlanması ve güncellenmesi eski sisteme nazaran çok daha hızlı hale gelecek. Karşılaşılan sorunlara hızlı çözümler üretilerek, uygulama aşamalarında hızlı hareket kabiliyeti sağlanacak” şeklinde konuştu.

    “Fiyatlar üreticimizi memnun ediyor”

    Yeni sistemin ilk Tarım ve Orman Bakanı olarak bugün Polatlı’da 68. Hasat Bayramı’na katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Pakdemirli, “Hasat; toprağın, güneşin ve suyun bereketinin bir araya geldiği bayramdır. Hasat; bir yıllık emeğin ve bekleyişin semeresinin toplanmasıdır. Buğday ve hasat; kültür kodlarımıza yerleşmiş değerlerdir. Hasatla beraber sabır ve alın teriyle geçen bir üretim sezonunun sonunda toprağın bize verdiği ürünleri topluyoruz. Eli nasırlı çiftçimiz, hasatla birlikte bir yıllık emeğinin karşılığını almaya başladı. Şu anda hasat, ülke genelinde yüzde 80 seviyesinde gerçekleşmiş durumda. Tahılda 35 milyon 815 bin ton, kuru baklagillerde 1 milyon 187 bin ton, patates, şeker pancarı gibi yumru bitkilerde 24,8 milyon ton, yağlı tohumlarda 2,5 milyon ton rekolte bekliyoruz. Çiftçimizin, üreticimizin nasırlı elleri ve alın terleriyle hasat edilecek bu ürünler, sofralarımıza ulaşacak. Hayatımızın idamesinde vazgeçilmez unsur olan gıda ürünlerinin üretimini gerçekleştiren tüm üreticilerimize minnettarız. Ülke genelinde TMO’ya ait 215’i sabit, 77’si geçici alım merkezi olmak üzere toplam 292 nokta yanında 54 noktadaki lisanslı depoda hububat alımı yapıyoruz. Bakanlık olarak başta hububat olmak üzere ürün piyasalarını, her aşamasında yakından takip ediyoruz. Anadolu Kırmızı Sert ekmeklik buğdayın müdahale fiyatını 1.050 TL/Ton ve makarnalık buğdayın müdahale fiyatını 1.100 TL/Ton olarak 12 Mayıs’ta açıkladık. Fiyatlar üreticimizi genel manada memnun etmektedir. Piyasada da fiyatlar, aşağı yukarı TMO’nun açıkladığı fiyatlar düzeyinde seyretmektedir” ifadelerinde bulundu.

    TMO’nun bugüne kadar yüzde 50’si lisanlı depolardan ELÜS olarak 1 milyon 700 bin tonluk alım gerçekleştirdiğini kaydeden Pakdemirli, “Alımlar devam etmektedir. Üreticilerimize 1,4 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Tabii ki ürünü üretip hasat etmek yetmiyor. Depolamak da önemli. Depolama işlemlerini lisanslı depoculukla sağlayacağız. Ülkemizde halen 53 lisanslı depoculuk şirketi (50 hububat, 1 pamuk, 1 zeytin, 1 fındık) toplam 2,4 milyon ton kapasite ile faaliyet göstermektedir. Ülke genelinde TMO tarafından belirlenen yerlerde toplam 4,2 milyon ton kapasiteli depo yapımına başlanmıştır. Bu depoların yatırım maliyeti yaklaşık 1,5 milyar TL olup tamamı özel sektör eliyle yapılmaktadır. TMO, ülke genelinde lisanslı depoculuk kapasitesinin ihtiyacı karşılayacak seviyeye ulaşmasıyla birlikte; fiziki alım ve depolama işlerini lisanslı depolar üzerinden yapmayı hedeflemektedir. Hububat için piyasaları düzenleme görevini ise Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) alım satımı ile gerçekleştirmeyi planlamaktadır” diye konuştu.

    “Hasılamız ileri seviyelere taşınacak”

    Tarım sektörünü kalkındırmak, üretimi geliştirmek ve üreticilerimizin gelirlerini artırmak için her alanda önemli destekler sağlanıldığının altını çizen Pakdemirli, tarımda birçok reformu ve projeyi hayata geçirdiklerini ekleyerek, “Bu reform ve projelerle tarımda yıllardır bekleyen sorunları çözüme kavuşturduk, sürdürülebilir ve rekabetçi bir sektör oluşturduk. Tarım sektörü, son 15 yılın 12’sinde büyüyerek son yarım yüzyılın en istikrarlı dönemini yakalamış bulunuyor. Tarla, meyve ve sebzeyi dâhil ettiğimizde son 15 yılda toplam bitkisel üretimimiz yüzde 22,7 artışla 98 milyon tondan 120,3 milyon tona çıktı. Aynı dönemde buğday üretimimiz yüzde 10,3 artışla 19,5 milyon tondan 21,5 milyon tona çıktı. Ülkemiz un ve unlu mamuller sektörü de, ihracat yapan, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir yapıya kavuşmuştur. Nitekim buğday unu ihracatında 2002’de 11’inci sıradayken 2005’ten bugüne dünyada birinci sıradayız. Makarna ihracatında ise bugün dünya ikincisiyiz. Bu yıl buğdayda iklimsel nedenlerden dolayı çok düşük bir azalış bekliyoruz. ancak bu azalış, buğday üretimindeki yeterliliğimizi etkilemeyecektir. Zira buğdayda yeterlilik derecemiz yüzde 104’tür. Bakanlık olarak, tarım sektörünün daha da büyümesi için, başta üreticilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmalarımızı geliştirerek sürdüreceğiz. Tarımsal üretimimiz ve hasılamız, yapacağımız çalışmalarla önümüzdeki dönemde çok daha ileri seviyelere ulaşacaktır” dedi.

  • Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli: “Haine en büyük cevap güçlü Türkiye’dir”

    İzmir’de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla gerçekleştirilen programa katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Haine en büyük cevap güçlü Türkiye’dir” dedi.

    15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin 2. yıl dönümünde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinleri İzmir’de devam ediyor. Sabaha kadar demokrasi nöbeti tutacak binlerce vatandaş, ellerinde Türk bayrakları ile alana akın etti. Meydan kırmızı beyaza bürünürken, anma programa Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir Valisi Erol Ayyıldız ve eşi Dilek Didem Ayyıldız, Ege Ordu Komutanı Abdullah Recep, AK Parti İzmir il Başkanı Aydın Şengül, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı, Necip Nasır, Yaşar Kırkpınar, MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan, AK Parti eski Genel Başkan Yardımcısı ve yeni atanan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak katıldı.

    Vali eşi, Erdoğan’ı dinlerken ağladı

    Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da katıldığı etkinlik ekrana yansıtıldı. Vatandaşlar, Erdoğan’ın konuşmasını canlı olarak izledi. İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın eşi Dilek Didem Ayyıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını gözyaşları içerisinde izledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meydana bakan duvarına dev Türk bayrakları ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi asıldı. Tarihi Saat Kulesi, zarar görmemesi için koruma altına alındı. Sahne önünde demokrasi nöbetine katılan engelli vatandaşlar için de özel bir alan ayrıldı. İlçe belediyeleri ve STK’lar alana kurdukları çadırlardan vatandaşlara su, çay ve yemek ikramında bulundu.

    “Son FETÖ’cü kalmayana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz”

    Meydanı dolduran vatandaşlara seslenen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “2 yıl önce de buradaydık. Hain FETÖ darbe girişimini bertaraf etmek için buradaydık. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad etsin. Gazilerimize şifa versin. Rabbime şükürler olsun, bugün bu kürsüde konuşabiliyoruz. Eğer darbe girişimi gerçek olsaydı bu kürsülerin hepsi bize haram olacaktı. O akşam milletin iradesine suikast oldu. Millet, ‘dur’ dedi. Milletimiz o akşam tek vücut oldu. O akşam demokrasimiz, emniyetimiz, ekonomimiz, bütün yatırımlarımız, çocuklarımızın geleceği sınav altına alındı ve sınavdan geçti. Hepsinin üstünden geldik, bin defa şükürler olsun. Hainin planı alt üst oldu. Eğer bu şerri yaşamasaydık bunlardan asla kurtulamayacaktık. Terör örgütleri temizlendi. ‘İnlerine gireceğiz’ demiştik. İnlerine girdik. Kuzu postundaki hainden kurtulduk. Hain içeride olursa kapı kilit tutmaz. Sonuna kadar bu yapıyla mücadeleye devam edeceğiz. Son FETÖ’cü kalmayana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Rabbim milletimize böyle bir illet ve zillet bir daha yaşatmasın. Şimdi daha güçlü bir Türkiye var. Güçlü Türkiye haine en büyük cevaptır. Güçlü Türkiye’nin yapısı 24 Haziran’da cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ile beraber gelmiştir” dedi.

    “Demokrasi zaferi”

    İzmir Valisi Erol Ayyıldız da, “Sizlerin varlığı bizlere güç ve kuvvet veriyor. Allah sizleri var etsin, ülkemizi var etsin. 15 Temmuz yiğitler diyarı, efeler diyarı İzmir’in hainlere karşı duruş günüdür. 15 Temmuz, yiğitlerin tüm haksızlıklara dünyaya haykırırcasına ‘dur’ dediği gündür. Milletimizin bu demokrasi zaferini hep beraber kutluyoruz. Aziz şehitlerimizi bir kez daha yad ediyor, kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Ülkemiz, terör örgütleri ve bazı kirli ellerin taşeronları tarafından kurulan tuzakları birer birer bozguna uğratmıştır. Bu millet, gelen her saldırıdan güçlenerek çıkmıştır. Bundan sonra daha müreffeh, daha güçlü bir ülke için çıkılan kutlu yolu Cenab-ı Hak açık eylesin. Bu milletin ekmeğini yiyip ülkesine ihanet eden hainlere fırsat vermesin” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti başladı. Vatandaşların 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününde İzmir’de tuttuğu demokrasi nöbeti sabahın ilk ışıklarına dek sürecek.