Etiket: özürlü

  • Ağrı’da ‘özürlü sağlık raporu’ operasyonu

    Ağrı merkezli 3 ilde düzenlenen operasyonda, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indiriminden yararlanmak için devlet hastanesi bilgi sistemlerine sızarak usulsüz ‘özürlü sağlık raporu’ düzenledikleri tespit edilen kişilere yönelik yapılan operasyonlarda 8 şüpheli yakalandı.

    Ağrı Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalarda heyet raporu vermeye yetkili devlet hastanesinin bilgi sistemlerine sızarak, usulsüz ‘özürlü sağlık kurulu raporu’ düzenledikleri tespit edilen bir grup şüphelinin bulunduğu tespit edildi. KOM Şube Müdürlüğü görevlilerince Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığından alınan talimat doğrultusunda çalışma yapıldı.

    Organize bir şekilde çalışan şüpheli şahısların, usulsüz ‘özürlü sağlık kurulu’ raporuna ihtiyaç duyan şahısları belirleyerek, bu tür şahıslara para karşılığı gerek tamamen sahte olarak hazırlanmış gerekse ilgili Devlet Hastanesi’nin bilgi sistemleri yetkisiz kişilerin şifreleriyle sızarak ‘özürlü sağlık kurulu’ raporlarındaki puanları yükselttiklerinin anlaşılması üzerine şüpheliler hakkında 5 ay süren teknik ve fiziki takip çalışmaları sonucunda 3 ilde eş zamanlı operasyon başlatıldı.

    Operasyonlarda T.A, E.İ, C.G, M.Ö, M.D, Ö.A, S.Ş ve Ö.A isimli 8 şahıs şüpheli şahıs gözaltına alındı. Polis, 91 kişinin ifadesine başvurdu. Şüphelilerin ikamet ve işyerlerinde yapılan aramalarda, suça konu bol miktarda usulsüz düzenlenmiş ‘özürlü sağlık kurulu raporu ile bu usulsüz heyet raporları ile ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) indirimli olarak alınmış toplam 40 yüksek modelli otomobil ele geçirildi.

    Aynı operasyon kapsamında, 6 bin 800 heyet raporu ile devletin değişik imkânlarından faydalanan diğer şüpheli şahısların tespiti ve yakalaması ve ÖTV indirimi ile alınmış diğer otomobillerin muhafaza altına alma çalışmaları devam ettiği açıklandı.

  • Çukura düşen özürlü genç gözünü kaybetti

    Bursa’nın İznik ilçesinde, çukura düşerek bir gözünü kaybeden engelli genç, kendisine uzanacak yardım elini bekliyor.

    Selçuk Mahallesi’nde 26 Mart Pazar akşamı inşaat çukuruna düşerek ağır yaralanan Birkan Koldaş’tan üzücü haber geldi. Doğuştan yürüme zorluğu çeken Birkan Koldaş’ın dengesini kaybederek düştüğü inşaat çukurunda başından aldığı darbe sonucu sol gözünü kaybettiği öğrenildi. Kaburgalarında da kırık olduğu bildirilen gencin tedavisi Bursa Tıp Fakültesi’nde halen sürüyor.

    Koldaş’ın ailesinin maddi durumunun iyi olmadığı da öğrenildi. Çevresinde çok sevilen gencin arkadaşları yardım için harekete geçti. Hayatının baharında talihsiz kazada ağır yaralanarak bir gözünü kaybeden Koldaş için İznikli hayırseverlere çağrıda bulunuldu.

  • ‘İnme’ hastalığında erken müdahale özürlü kalmayı engelliyor

    Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü, Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Erciyes Üniversitesi (ERÜ) ortaklığında nöroloji, acil tıp uzmanları ve İl Sağlık Müdürlüğü 112 elemanlarına ‘inme’ hastalığı hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

    Kentte bulunan bir otelde inme hastalığında güncel tanı ve kentteki inme hastalarının tedavi sayılarını artırmak amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir,inme hastalığının sadece felçle gelmediğini, kol ve bacak tutmaması, konuşma bozukluğu, görme kaybıyla gelen bir hastalık olduğunu söyledi. Hastalıkta erken tedavinin ilerleyen dönemlerde özürlü olarak hayata devam etmesinin önüne geçmesinde etkili olduğunu ifade ederek, “İskemi beyin damarlarından biri ya da bir kaçında oluşan tıkanması sonucu oluşan bir tablo. Bu tablo sonucu halkta en çok bilinen şey felç ama yalnızca felçle gelmiyor bu hastalar. Ani gelişen sağ kol ve bacakta tutmama, sol kol ve bacakta tutmama, konuşma bozukluğu ve görme kaybıyla gelen bir hastalık. Saniyeler içinde oluşuyor. Tabi ki burada en önemli sorun hastanın özürlü olarak yaşama devam etmesi. Bu açıdan inme sonradan oluşan özrün birinci nedeni. Ölümler için de en önemli dördüncü neden hastalıkları içinde. Bu açıdan bu hastalıkla mücadele çok önemli. bu hastalıkla mücadelede en önemli nokta, kapalı damarın ilk 4 buçuk saat içinde damardan verilen ilaçla açılması veya ilk 6 saat dilimi içinde beyin damarlarına girip pıhtının alınmasıyla hastanın gelecekteki hayatına etki etmek” diye konuştu.

    “Konuşmada bozukluk, kol ve bacaklarda tutmama ve görme kaybı oluştuğu zaman mutlaka 112’yi arayın”

    Hastalığın belirtilerini gösterdiği anda mutlaka 112’nin aranması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özdemir, “Ciddi bir organizasyon gerekiyor. Bu tür organizasyon için gerek ekibin hazır olması, gerek 112’nin bu hastayı uygun inme merkezine taşıması gerekse sonrasındaki rehabilitasyon süreci ve yoğun bakım süreciyle bir organizasyon aslında bu. İvme organizasyonu kurmak op kadar kolay değil tabi ki. Halkın bilinçlenmesi gerekiyor, 112’nin bilinçlenmesi gerekiyor. Kayseri’de de böyle bir oluşum var. O açıdan biz de Kayseri’deki doktor arkadaşlarımızla bu konuda bilgilendirilmek için buradayız. Ama burada en önemli vurgulamak istediğimiz şey inmenin tanınması. O yüzden mutlaka herhangi ani gelişen konuşmamızda bozukluk, kol ve bacaklarımızda tutmama ve görme kaybı oluştuğu zaman mutlaka hemen 112’yi aramamız gerekiyor. Çünkü 112 hastalığı tanıdığı için uygun merkeze götürecektir. Bu açıdan halkın en fazla dikkat etmesi gereken şey böyle bir durum oluştuğu zaman 112’nin aranmasının teşvik edilmesi. Kendimiz bu tedavinin uygulanamayacağı bir yere gidersek tedavi şansını yitiriyoruz. Bu şansı yitirirsek de gelecekte maalesef özürlü olma durumuyla karşı karşıya kalabiliriz. Tedavilerle artık bu hastalıkla yüzde 50 civarında bağımsız veya hafif bağımlı yaşama ihtimalimiz var. Son yıllarda yapılan çalışmalarda çok iyi sonuçlar alındığı gözlendi” ifadelerini kullandı.

    “Beyin-damar hastalıkları dünyada en sık görülen hastalık grubu arasında”

    Erciyes Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı doktorlarından Uzm. Dr. Recep Baydemir ise beyin-damar hastalığının dünyada en sık görülen hastalık grubu arasında olduğunu dile getirerek, “Toplantımızın amacı beyin-damar hastalıklarında akut inme tedavisindeki güncel yaklaşımlar konusunda bilinci artırmak. Bilindiği üzere beyin-damar hastalıkları dünyada en sık görülen hastalık grubunda. Ölüm oranı yüksek sıralamaya sahip hastalık grubu. Bunun yanında hastayı özürlü bırakma noktasında da ciddi bir hastalık grubu arasında sayılıyor. Bu açıdan bunların tedavisi önem arz etmekte. Yakın zamana kadar akut inmelerde, yani erken dönemlerde karşılaşılan inme tedavilerinde dünyada önemli gelişmeler kaydedildi. Bunun yanında damardan verilen tedaviler ayrıca mekanik olarak pıhtının alınması gibi tedavi yöntemleri hala dünyada kullanılmakta ve ülkemizde de yaygınlaşmakta. Burada yola çıkarak biz de Kayseri ilimizdeki bu akut inme tedavisindeki hastaların bu tedavilerden faydalanma sıklığını artırmak amacıyla böyle bir çalışma başlattık. Kayseri’deki erken dönem inme geçiren hastaların tedavi almalarını sağlamak amacıyla bir farkındalık ortaya çıkarmak için ilimizde bu işlerle ilgilenen tüm arkadaşlarımızla irtibata geçerek bu işin sayısını artırmayı hedefledik” şeklinde konuştu.

    “Erken müdahaleler hastaların geç dönemdeki komplikasyonların önlenmesinde çok önemli olmaktadır”

    Erken tedavilerin hastalarda ilerleyen dönemlerde oluşacak olumsuzlukların önlenmesinde etkili olduğunu kaydeden Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Özcan, “Bugün burada tromboembolit olaylarda yani inmelerde acil tedavi olarak tromboliz denilen pıhtının eritilmesi ile ilgili yeni bir tedavi metodunun Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği ve Nöroloji Kliniği doktorları ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ve acil tıp kliniği anabilim dalının hoca asistan ve uzmanlarının eğitimleri için bulunmaktayız. İnme dediğimiz hastalık özellikle yaşlılarda, tansiyon hastalığı olanlarda, şeker hastalığı olanlarda sıklıkla tek taraflı olarak kendini gösteren bir olay. İnmenin esas sıkıntısı hastanın bir tarafının tutmaması, işlev görmemesi, konuşma, işitme, beyin faaliyetleri gibi bir sürü kişinin sosyal hayatını etkileyecek sonuçlara yol açması sebebiyledir. Özellikle kısa süreli müdahalelerle bu pıhtının eritilmesi, hastaların geç dönemdeki bahsettiğim komplikasyonların önlenmesinde çok önemli olmaktadır. Bu konuda Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Erciyes Üniversitesi olarak birlikte tüm Kayseri ve civarına daha iyi koşullarda daha iyi hizmet edebilmek amacıyla burada bulunmaktayız” dedi.

    Toplantıda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, katılımcılara hastalığa yaklaşım şaması sunarak hastalıkla ilgili yapılması gerekenler hakkında görüş alışverişinde bulundu.

  • Konya’da Sahte Özürlü Raporuna Sekiz Tutuklama

    Konya’da, 31 kişiye sahte özürlü raporu düzenledikleri iddiasıyla gözaltına alınan 9 kişiden 8’i çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

    Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro Amirliği ekipleri, sahte özürlü raporu düzenleyerek devleti 550 bin lira zarara uğratan bir şebekeye yönelik iki gün önce operasyon düzenlemiş, 1’i kadın 9 kişiyi gözaltına almıştı. Şüpheliler arasında aynı hastanede taşeron işçi olarak çalışan sekreter ve güvenlik görevlilerinin de olduğu öne sürüldü. Emniyetteki sorguları tamamlanan 9 şüpheli, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkan 9 kişiden 8’i tutuklanarak cezaevine gönderilirken, bir kişi ise serbest kaldı.

  • Sahte Özürlü Raporu Düzenleyen Şüpheliler Adliyeye Sevk Edildi

    Konya’da, 31 kişiye sahte özürlü raporu düzenledikleri iddiasıyla gözaltına alınan 1’i kadın 9 kişi adliyeye sevk edildi.

    Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro Amirliği ekipleri, sahte özürlü raporu düzenleyerek devleti 550 bin lira zarara uğratan bir şebekeye yönelik iki gün önce operasyon düzenlemişti. Operasyonda, örgütün lideri bir devlet hastanesinde çalışan ve temizlik görevlisi olduğu öğrenilen H.İ.’nin de aralarında bulunduğu 1’i kadın 9 kişi gözaltına alınmıştı. Şüpheliler arasında aynı hastanede taşeron işçi olarak çalışan sekreter ve güvenlik görevlilerinin de olduğu öne sürüldü. Emniyetteki sorguları tamamlanan 9 şüpheli, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.

    Şebekenin düzenlediği sahte rapor sayesinde, 18 kişinin malulen emekli olduğu, 2 kişinin engelli öğretmen olarak atandığı, 2 kişinin engelli vergi indiriminden yararlandığı, 6 kişinin sadece rapor aldığı ve şu ana kadar herhangi bir işlem yapmadıkları ileri sürüldü.