Etiket: Özlemlerini

  • Okul özlemlerini kliple anlattılar

    Okul özlemlerini kliple anlattılar

    Erzurum Yakutiye Mecidiye Anadolu Lisesi öğretmenleri, okula olan özlemlerini ifade etmek ve öğrencilerin çalışma azmini arttırmak için bir video hazırladı.

    Öğretmenler seslendirilen şarkının sözlerini korona ve okulun kapalı olması gibi konuları içerecek şekilde değiştirdiler.

    Evlerinde olan öğretmenler, öğrencilerini motive edecek kelimelerden oluşan hazırladıkları pankartlarla fotoğraf çekilerek klibe katkıda bulundular. Klibin sonunda öğrencilere azim ve kararlılıkla çalışma tavsiyeleri yer alan bir metinle seslendiler.

  • Çocuk özlemlerini, Alman çocuklarla giderdiler

    Almanya’nın Kuzey-Ren Vesftalya (KRV ) eyaletinde bir Türk kadın derneği, çocuk sahibi olamayan Türk aileye, Alman bir ailenin çocuklarını misafir ettirerek ailenin çocuk özlemlerini gidermelerini sağladı.

    Kuzey -Ren Vesftalya eyaletinde faaliyet gösteren Türk kadın derneği Internationaler Frauen e.V, çocuk sahibi olamayan Türk aileye, Alman çocuklarını dört gün misafir ettirerek, ailenin çocuk özlemini gidermelerini sağladı. Başarılı çalışmalara imza atan dernek, Essen şehrinde yıllardır çocuk özlemi çeken Satıcı ailesinin 4 günlüğüne de olsa çocuk hasretini gidermelerini sağladı. Dernek, ameliyat olmak için hastaneye yatan Michealle Herind’in çocuklarının Satıcı ailesinin yanında kalmalarını sağladı.

    “Çocuklarım satıcı ailesini çok sevdi”

    Satıcı ailesine teşekkür için gelen Michealla Herind, “Ameliyat olmak için 4 günlüğüne hastaneye yatacaktım. Gençlik dairesine başvurdum, onlarda çocuklarımı Satıcı ailesinin yanına yerleştirmişler. Dört gün sonra çocuklarımı geri aldığımda onların bu aileyi çok sevdiklerini ve burada çok rahat ettiklerini öğrenince aileyi ziyaret etmek istedim. Bugün de çok güzel karşılandık ve son derece mutlu olduk. Bu güzel aileye teşekkür ediyorum” dedi.

    “Korucu aile olmak istiyoruz”

    Sevgi Satıcı, 5 yıldır koruyucu aile olarak çocuk sahibi olmak istediklerini belirterek, “Bununla ilgili çeşitli seminerlere katıldık. Derneğimiz sayesinde çalışmalarımız ayrı bir hız kazandı ve geçtiğimiz ay bize dört günlüğüne iki çocuk verileceğinin haberini alınca çok mutlu olduk. Hemen hazırlıklara başlayarak çocukları kabul ettik. Onlarla dört gün boyunca çok güzel vakit geçirdik ve onlara sıcak bir yuva sunduk. Bizim genlerimizde misafirperverlik ve sevgi var‘‘ dedi.

    Dernek başkanı Nilgün Şahin ise, “Biz bu iki aileye aracılık yaptık ve bundan son derece mutluyuz. Böyle ailelerin sayısının çoğalmasını istiyoruz. Birkaç günlüğüne de olsa ailelerin birbirlerine yardımcı olmaları çok güzel. Biz dernek olarak bu projeyi destekliyoruz ve bu konuya ilgisi olan herkesi bizimle iletişime geçmelerini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: “Evet’ diyeceğiz, insanlığın büyük özlemlerini gerçekleştireceğiz”

    16 Nisan halk oylamasına sayılı günler kala “Memur-Sen’e Davet Tercih Evet” programında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Evet diyeceğiz. Bu ülkenin rüyalarını değil, insanlığın büyük özlemlerini gerçekleştirmek için sonuna kadar direneceğiz” dedi.

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Siirt’te düzenlenen “Memur-Sen’e Davet Tercih Evet” programına katıldı. Memur-Sen üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği programa Yalçın’ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Bem-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Medeni Sevinç, Memur-Sen Siirt İl Temsilcisi Murat Şeker, AK Parti İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu, Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman ve Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikaların şube başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. Yalçın, Memur-Sen’in bir emek hareketinden öte erdemliler hareketi olduğunu belirterek, “Memur-Sen bu ülkede sendikacılığı ideolojik bir zeminden çıkarıp hak ve özgürlük zeminine getiren, emek ve alın teri mücadelesini hakkıyla yerine getiren bir teşkilattır. Onun için bu ülkede özgürlük ve demokrasi adına bir mücadele, bir sorumluluk varsa Memur-Sen o taşın altına elini koyar. Biz bu ülkedeki en büyük sivil toplum örgütü olarak her zaman demokrasiden ve özgürlükten yana olmuştur. Kamusal alan yalanını bu örgütlü gücümüz sayesinde bitirdik. Bir takım vesayet odaklarının kılık kıyafet dayatmasına ve inanç özgürlüğünün askıya alınmasına karşı durmuştur ve 12 milyon imza toplayarak başörtüsünün serbest olmasının yolunu açmıştır” ifadelerini kullandı.

    “Emek için olduğu kadar ‘evet’ için de çalışıyoruz”

    Türkiye’nin büyük bir dönüşümün eşiğinde olduğunu belirten Yalçın, “Türkiye tarihi bir tercihin eşiğinde. Önümüzde iki seçenek olacak; ya Türkiye’nin yerinde saymasına, demokrasi diye bize yutturulan vesayet odaklarının giderek büyümesine ve güçlenmesine sebep olan bir sistemle devam edeceğiz veya Türkiye’nin önünü açacak, istikrarın da getirisiyle ekonominin büyüdüğü ve refah seviyesini arttıracak, doğrudan millet iradesini esas alan bir sistemle yeniden bismillah diyeceğiz. Evet diyeceğiz. Bu ülkenin rüyalarını değil, insanlığın büyük özlemlerini gerçekleştirmek için sonuna kadar direneceğiz. Biz milyonlarca kamu çalışanının hakkı için çalışan, onların alın terinin hakkının ödenmesi noktasında mücadele eden bir emek örgütüyüz. Ancak, emek yalnızca maaş pazarlığı yaparak korunmaz. Emeğin erimesine ve yok olmasına neden olan, emeğin karşılığının değersizleşmesine neden olan ne varsa onun karşısında durmak da gerekir” dedi.

    “Bir yılda bir hükümetin değiştiği yerde ekonomi büyümez”

    Yalçın, mevcut sistemin koalisyon krizlerine neden olduğunu belirterek, “Sandığa gidip oy veren milletin, acaba hükümet kurulacak mı diye düşünmemesi hemen işine gücüne bakması gerekir. Veya birkaç partinin bir araya gelip hükümet etmeye çalışıp da edemediği bir sistemin olmaması gerekir. Biz sabit gelirliler koalisyon dönemlerinin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Cebimizdeki paranın değeri ancak istikrar dönemlerinde artıyor. Onun için istikrar için evet diyoruz. 90 küsur yıllık Cumhuriyet tarihinde kurulan hükümetlere baktığımızda ortalama bir yıla bir hükümet düşüyor. Bürokrasi de ufak bir değişiklik olduğu zaman sistem tepetaklak oluyor. Bir belediye başkanı değiştiğinde sistem sil baştan yeniden yapılandırılıyor. Bu kadar çok hükümetin kurulduğu bir ülkede ekonominin büyümesi söz konusu değil. Onun için istikrar gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Birilerinin 16 Nisan halk oylamasını farklı şekillerde tarif edebileceğini belirten Yalçın, “16 Nisan’ın kıymetini bu teşkilat anladı, tıpkı altının değerini sarrafın anladığı gibi. Çünkü biz olanları görüyor, neyin nereden tetiklendiğini biliyor, hangi sıkıntıları yaşadığımızı not ediyor ve bu ülkenin yarına yolculuğunda dönüm noktası olan 16 Nisan’a ilişkin yeni bir inisiyatif alırken bunun neye tekabül edeceğini çok iyi hesaplıyoruz” diye konuştu.

  • Çocuksuz bırakılan babalar, çocuk özlemlerini oyuncak dağıtarak giderdi

    Niğde’de 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları gününde, Çocuksuz bırakılan babalar, başka çocuklara oyuncak dağıtarak çocuk özlemlerini giderdiler.

    Ömer Halisdemir meydanında stand açarak oyuncak dağıtma etkinliği düzenleyen Çocuksuz Bırakılan Babalar Derneği üyeleri caddeden geçen çocuklara oyuncaklar, yetişkinlere ise Ebeveyne yabancılaşma sendromu ve Aile Medeniyetinin sonu adlı kitaplar hediye ederek çocuksuz bırakılan babaların sorununa dikkat çekti. Babalar ellerindeki pankartlarda “Çocuk haczi insanlık suçudur, Çocuklar Geleceğimizdir ” yazılı pankartlarla mağduriyetlerini dile getirdiler.

    Düzenlenen etkinlikte açıklamada bulunan Çocuksuz Bırakılan Babalar ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Ali Selman Işık, etkinliğin 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü nedeniyle böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyledi.

    Başkan Işık, “Türkiye genelinde bir kampanya başlattık. Bu kampanya “Oyun Her Çocuğun Hakkıdır” kampanyası. Biz bu kampanyamızı 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları gününe yetiştirmeye çalıştık. Ülkemizde de çocukların hakları ihmal edilmekte ve görmezden gelinmektedir. Bu sebeple kendi çocuklarımıza yapamadığımız babalığı, çevredeki çocuklara babalık yapmak için planladık. Tüm Türkiye’den gelen oyuncakları burada vatandaşlarımıza ve çocuklara dağıttık. Buradan sonra da Sevgi evlerine giderek orada dağıtım yapacağız. Çocuklarımıza bir şekilde babalık yapmaya çalışıyoruz. Dağıtımız oyuncakların içerisinde kız çocuklarımız için bebekler, çantalar vardı. Erkek çocuklarımızın oyuncaklarının içerisinde ise araba, yapboz, plastik toplar ve sulu boya gibi bu tarz şekildi oyuncaklar vardı. Şuanda etkinliğimize, Kayseri’den, Adana’dan, Ankara’dan ve Niğde’den olmak üzere toplam 25 baba ve aileleri katıldı. Burada dikkat edeceğimiz husus aslında sadece babalar mağdurluğu değil, burada babaannelerimiz var, halalarımız var, ablalarımız var etkinliğe katılan, mağduriyet sadece babalıktan geçmiyor.” dedi.

    Cinsel İstismar yasası çarpıtıldı

    Meclisten geçen Cinsel İstismar yasası ile ilgili de düşüncelerini söyleyen Başkan Ali Selman Işık, yasanın çarpıtıldığını dile getirdi.

    Başkan Işık, yasa tasarısı ilgili şunları söyledi;“ Çıkarılan yasa geleceği göstermemektedir. Geçmişe yönelik uygulanan bir yasadır. Yasayı ve önergeyi incelediğinizde bu olay şuradan çıkmaktadır. Gençler severek kaçmışlar, evlenmişler ve üzerinden uzunca bir zaman geçmiş çocuk sahibi olmuşlar. Çocuklarını hastaneye götürdüklerinde devlet memurları tarafından şikayet edilerek mutlu bir aileyi parçalanmış bir aileye çevirerek babalar hapse atılmıştır. Aslında bu yasa onu kapsamaktadır.”

  • Rus Çocukları, Barış Özlemlerini Resme Döktü

    Antalya’daki Özel Moskova Milletlerarası Okulu öğrencileri tarafından Sanatın Dünyaya Gezesi isimli resim sergisi açıldı.

    Özel Moskova Milletlerarası Okulundan 30 öğrenci, 15 günde, ünlü Fransız ressam Claude Oscar Monet’in fırça darbeleriyle renk ve ışık etkisini oluşturduğu resimlerinden esinlenerek, 100 resim yaptı. Öğrencilerin bu eserleri okulun sanat merkezinde Sanatın Dünyaya Gezesi isimli sergiyle açıldı. Çocuklar renklerle dünyayı anlattıkları çalışmalarında birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajı verdi.

    Okul Müdürü Sevil Altıparmak, başta Rus olmak üzere farklı ülkelerden öğrenim gören öğrencilerin 15 günde 100 resmi başarıyla çizdiklerini kaydetti.

    Öğrencilerin öğretmenleriyle birlikte çalışmalarında dünyanın renkliliğini ortaya koyduklarını belirten Altıparmak, “Çok güzel resimler ortaya çıktı. Okulumuzda bu eserleri sergileyerek ailelerinde görmesini istedik. Öğrencilerimizin normal derslerinin yanında sanatsal aktivitelerde de başarılı olması bizi onurlandırdı. Biz de onların çalışmalarını tüm Antalyalıların görmesini istedik. Okulumuza gelen herkes sergimizi gezebilir” dedi.

    Rusya Dostluk ve Kültür Derneği Başkanı Marina Sorokina, çocukların resimlerinin güneş gibi parladığını belirterek, dünyada barış ve dostluğun daim olmasını istedi.

    Dans ve müzik gösterilerinin ardından sergi törenle açıldı. Aileler ve katılımcılar sergiyi ilgiyle gezdi.