Etiket: özlemini

  • Turistlerdeki tatil özlemini gören turizmcilerin gözü aşıda

    Turistlerdeki tatil özlemini gören turizmcilerin gözü aşıda

    Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca, Covid-19 aşısının uygulanmaya başlamasıyla birlikte turizmde 2019 yılında rekor kıran Antalya’nın rakamlarını katlayabileceğini söyledi. Turistlerde pandemiden dolayı tatil özleminin oluştuğuna işaret eden Atmaca. “Aşı bulunursa turizm patlar” dedi.

    1 Haziran’da başlayan normalleşme süreci sonrasında iç turizm ve ardından da dış turizmin açılmasıyla birlikte, turizmin başkenti Antalya’daki otellerde yabancı turistlerin sayısı artmaya başladı. Özellikle dış turizmde sırasıyla İngiltere, Hollanda, Almanya ve son olarak Rusya’nın uçuş yasaklarını kaldırması, Antalya’daki otellerde hareketliliği arttırdı. Daha önceki yıllarda başı çeken Rus turist sayısı da, pandemi döneminde eski yerini almaya başladı. Kentte ve otellerdeki Rus turist sayısında artış yaşanmaya başlarken, turizmcilerin eski günlere dönmenin umudu içerisinde. İkinci bir dalgayı düşünmek bile istemeyen turizmciler, Covid-19 aşısının uygulanmaya geçmesiyle birlikte Türkiye ve Antalya’nın turizmde eski rakamlarını katlayabileceğini düşünüyor.

    “Tedbirler alındıkça daha fazla turist gelmeye başladı”

    Ülke turizminin daha iyi gitmesi adına sektörün tüm paydaşlarının ciddi bir çalışma içerisine girdiğini aktaran Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca, tüm otellerde Covid-19 önlemlerinin arttırıldığına işaret etti. Atmaca, “Kapıda önce ateşler ölçülüyor. Otellerin birçok noktasında dezenfektasyon istasyonları kurduk. Misafirin kesinlikle yiyecek ve içecekle üniteleriyle temasını kestik. Mutlaka misafirlerimiz istiyor ve biz servis ediyoruz. Masalar dezenfekte ediliyor, lobi ve yoğun kullanım alanlarında klima çalıştırmıyoruz. Sosyal mesafeye çok dikkat ediyoruz. Bu konuda misafirlerimizi uyarıyoruz. Yaklaşık 2,5 aydır bu kuralları düzgün bir şekilde uyguladığımız için daha fazla turist gelmeye başladı.” dedi.

    “Her şey normal giderse sezon Kasım’a kadar uzar”

    İkinci bir dalga olması durumunda turizmin olumsuz etkileyeceği ön görüsünde bulunan Atmaca, “İkinci dalgayı düşünmek bile istemiyorum. Eğer öyle bir dalgalanma olmazsa sezonun uzayacağı aşikar. Çünkü insanlar artık deniz, kum, güneş üçlüsünü, özgürlüğü, tarihi, doğayı, lezzeti, kısacası tatili özledi. O yüzden her şey normal giderse Kasım ayına kadar uzayacağını düşünüyorum” diye konuştu.

    “Otellerin yüzde 60’nın açık olması büyük başarı”

    Geçen yıl Antalya’nın 15 milyon 800 bin turist ağırlandığına dikkati çeken Atmaca, bu yıl için rakam vermenin kestirilemeyeceğini, şuanda sayıdan ziyade ihtiyaç olan şeyin tesisi açık tutup istihdam sağlamak olduğunu vurguladı. Atmaca, “Böyle bir dönemde turizm yapabilmenin güçlülüğünü dünyaya göstermek için ayakta durmaya çalışıyoruz. Şuanda derdimiz para kazanmak ya da gelecek milyonlarca turistten ziyade, var olan açık tesislerin devam ettirilmesi, daha fazla istihdam ve daha fazla misafir memnuniyeti. Böyle bir amacımız var. Bu dünyanın bir problemi halinde. Böyle bir dönemde Türkiye’de turizm yapabiliyor olmak, Antalya gibi bir şehirde otellerin yüzde 60’nı açıyor olmak çok büyük bir başarı.” İfadelerini kullandı.

    “Aşı bulunursa turizm patlar”

    Gelen turist sayılarında Rus turistlerin gittikçe artışa geçtiğini de aktaran atmaca, Corona virüs aşısı bulunmasıyla birlikte geçen yıl rekorunun kırılabilir olduğunu söyledi. “Aşı bulunursa turizm patlar” diyen Atmaca, “2019’daki rakamları katlarız. Çünkü insanların en çok ihtiyaç duyduğu şey bir aşı. Böyle bir coğrafyası, tarihi olan ülkede eski günlerdeki gibi çok keyifli, heyecanlı ve çılgınlar gibi tatil yapacağını düşünüyorum. Ben çok umutluyum. Aşı bulunursa her şey eskisinden daha iyi olacak” diye konuştu.

  • Fatma Güldemet Sarı: “Adana’nın AK Belediyecilik özlemini bitireceğiz”

    Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Fatma Güldemet Sarı, 2019 Mart ayında Adana’da AK Belediyeciliği iktidar yaparak Adanalının özlemini duyduğu hizmetlerle şehri ayağa kaldıracaklarını söyledi.

    İhlas Haber Ajansı’nı ziyaret ederek Bölge Müdürü Adnan Kulak’la sohbet eden Fatma Güldemet Sarı, son 15-20 yıllık süreçte Gaziantep, Malatya, Denizli, Bursa, Kayseri gibi şehirlerin hızla gelişip kalkındığını buna karşılık Adana’nın yerinde saydığını anlattı. Türkiye’de pek çok şehirde AK Parti iktidarı ile birlikte ortaya çıkan güzelliklerden Adana’nın mahrum kaldığını söyleyen Sarı, Türkiye’nin en borçlu belediyeleri arasında yer alan Adana Büyükşehir Belediyesinin 18 bini aşan çalışanına maaş bile ödeyemez durumda olduğuna dikkat çekti. Adana’nın sırtında kambur olan metroya işlerlik kazandırabilmek için ikinci etabının biran önce yapılması gerektiğini ancak büyükşehir belediyesinin parasızlıktan istimlak işlerini tamamlayarak projeyi ulaştırma bakanlığına devredemediğini kaydeden Sarı, “Adana’nın özlem duyduğu hizmetler AK Belediyecilik ile gelecek. 2019 Mart’ında Büyükşehir Belediyesi’ni alarak AK Belediyecilik’i Adana’da da iktidar yapacağız. Adanalının özlemini duyduğu Ak Belediyecilik hizmetleri ile şehri yeniden ayağa kaldıracağız” dedi.

    Fatma Güldemet Sarı, Adana’nın tarımı, köklü sanayi geçmişi, ticareti, dağ ve deniz turizmi, Akdeniz sahili, ortasından geçen Seyhan nehri, kara ve demiryolu ulaşım ağları ile müthiş bir potansiyele sahip olduğuna da dikkat çekerek, “Biz bu potansiyeli harekete geçireceğiz. Yatırımcı Adana’da kendisine yer gösterecek muhatap bulamıyor. Adana’da istihdamı arttıracak yatırımların yapılmasına önayak olacağız. Metronun ikinci etabını tamamlayarak işlerlik kazandıracağız. Çukurova Havalimanı ile birlikte bölgede turizm yatırımları için gerekli altyapıyı da oluşturacağız” diye konuştu.

  • Suriyeli Shala, gitar özlemini MABESEM’de gideriyor

    Suriye’deki savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen milyonlarca kişiden biri olan Suriyeli Akademisyen Mohammed Abou Shala da, Gitar’a olan özlemini Malatya Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezinde gideriyor.

    Sanat Merkezinde Gitar Öğretmeni Mutlu Gedik ile çalışmalara başlayan Akademisyen Mohammed Abou Shala aldığı eğitimin ardından Flamenko Gitar tarzında mini konserlere eşlik ediyor.

    Malatya’yı çok sevdiğini belirten 36 yaşındaki Akademisyen Mohammed Abou Shala, Suriye’den Malatya’ya gelişini ve Sanat Merkezi ile tanışma sürecinden bahsederek, “Ben Halepliyim. Halep’de İngilizce alanında Akademisyen olarak görev yapıyordum. Ülkemizde savaş çıkınca Malatya’da bulunan bir arkadaşımın aracılığıyla buraya geldim. 3.5 yıldır Malatya’dayım. İnönü Üniversitesi Yabancı Diller Bölümünde Akademisyen olarak görev yapıyorum. Üniversitede çalışmaya başlayınca Malatya’da sosyal olarak neler yapabilirim diye araştırırken arkadaşlarım Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezinden bahsettiler. Daha sonra ailemle buraya gezmeye gelince gitar atölyesini gördüm ve çok sevindim. Mutlu hocayla tanışarak, gitara olan ilgimden bahsettim. Hocamız hemen gel başla deyince kursa başladım. Daha önce Suriye’de de gitar dersi alıyordum. Savaş başlayınca gitar dersim yarım kaldı. 1.5 yıldır Sanat Merkezine geliyorum. Burayı çok beğendim. Burası benim ikinci evim. Burada hoca- öğrenci ilişkisinden öte kardeş ilişkisi var. Mutlu Hocamız Flamenko tarzında çok başarılı. Flamenko zor bir tarz. Bence Malatya’da böyle imkânlar varken, yeteneği olanların kendilerine sunulan bu fırsatları değerlendirmesi lazım” şeklinde konuştu.

    Sanat Merkezi Gitar eğitmeni Mutlu Gedik ise, “Hocamız çok yetenekli biri. Her konuda kendine bir şeyler katıyor. Hocamızla mini konserler vermeye başladık. Amacımız, gitar konusunda Malatya’ya Flamenko tarzını tanıtmak. Malatya’da enstrümantal müzik çok az. Duyguyu biraz da müzik anlatsın istiyoruz. Buraya gelen öğrenci popüler gitar öğrenmeye çalışıyor. Öğrencilerimiz Klasik, Flamenko, Caz tarzında çalmayı öğrenirlerse dünyaya açılabilirler. Sanatsal anlamda istediğimiz yere ulaşmak için ailelerimizin çocuklarına destek olması lazım” diyerek, ilgi duyanları Sanat Merkezine davet etti.

  • (Özel Haber) Uludağ’a kar erken yağdı vatandaşlar kar özlemini yiyerek giderdi

    Kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ’da kar erken yağdı. Kar yağışı nedeniyle beyaz gelinliğini erken giyen Uludağ’da vatandaşlar kar özlemini kar yiyerek giderdi. Kar kalınlığının 10 santimetreyi bulduğu Uludağ’da yeşille beyazın muhteşem buluşması havadan görüntülendi.

    Kış turizminin en önemli merkezlerinden biri olan Uludağ’da 29 Ekim sabahı başlayan kar yağışı bugünde aralıklarla devam etti. Milli parklar girişinin ardından beyaza bürünen dağ yolunda oteller bölgesine kadar kar küreme araçları aralıksız çalıştı. Sarıalan, Oteller birinci ve ikinci bölge ile Çobankaya bölgelerinde kar yağışının bazı yolları kapadığı gözlemlendi.

    Uludağ’ın meşhur memba suyunu içmeye alışık olan bir çift kara rağmen araçlarıyla çıktıkları Oteller Bölgesi’ndeki bir çeşmeden damacanalarla su doldururken görüntülendi. Soğuğa rağmen karda yüzünü yıkayan İshak Yıldız, uzun süredir kar yağışını beklediklerini belirterek, bol bol kar yemeyi tercih etti.

    Oteller Bölgesi’ne yaptığı otel inşaatını incelemek üzere gelen işadamı Muhammet Akan ise kar yağışını beklemediklerini belirterek,”Umarız havalar düzelir, inşaatımız devam ediyor. Hazırlıksız yakalandık. Kar bu sene beklediğimizden erken geldi” dedi.

    Her sene çocuklarıyla birlikte Uludağ’a kayak yapmaya geldiğini belirten Akan, sezonun gelmesini iple çektiklerini söyledi.

    Yeşil ile beyazın muhteşem buluşması

    Kar yağışı nedeniyle Uludağ beyaz gelinliğini erken giydi. Özellikle Sarıalan ve Çobankaya’da kar nedeniyle kartpostallık görüntüler oluştu. Karın düşmesiyle birlikte yeşil ve beyazın muhteşem buluşmasının yaşandığı Uludağ havadan görüntülendi. Çobankaya ve sarıalanın kar yağışı sonrası nefis manzarası adeta mest etti.

  • CHP’li Yılmaz: “İnsanlar Maltepe Meydanı’nda demokrasi özlemini dile getirdiler”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, “Demokrasiye inanan insanlar hala ayakta ve Maltepe Meydanı’nda demokrasi özlemini dile getirdiler” dedi.

    Memleketi Ardahan’a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, gündeme dair açıklamalarda bulundu. “15 Temmuz’a giden süreçte hükümet Türkiye’nin önünü kilitlemiştir” diyen Yılmaz, “Türkiye hem içeride, hem dışarıda büyük bir yalnızlıkla karşılaşmıştı. Ve 15 Temmuz’dan sonraki süreçte de Olağanüstü Hal ilan edildi, binlerce insan görevlerinden edilerek Türkiye’de OHAL ile alakalı olmayan kanun hükmünde kararnameler çıkartıldı ve Türkiye’nin esasen yönetim yapısı değiştirildi. Ve 16 Nisan referandumu ile de demokrasi kurumsal olarak Türkiye’de bitti. Ancak demokrasiye inanan insanlar hala ayakta ve Maltepe Meydanı’nda demokrasi özlemini dile getirdiler. Bizim yürüyüşümüz bir kişiden dolayı değil, elimizden kaybolup giden tek değerimiz olan demokrasinin kaybolmasından dolayı başladı. Hak, hukuk, özgürlük mücadelesidir. Gök kubbe altında insanoğlunun en büyük mücadelesidir, en kutsal mücadeledir. Hiç kimse, hiçbir şahıs bizati bu mücadelenin kendisinden daha değerli değildir. Onun için bir özlemi, bir ideali gerçekleştirmek için hepimiz yollara düştük” dedi.

    Yılmaz, 9 Temmuz’un Türkiye’deki kutuplaşmaya son verme yönündeki en güçlü irade olduğunu söyledi. OHAL ile yaşamaya toplumun alıştırılmak istendiğini öne süren Yılmaz, “Ama bilmeliyiz ki artık OHAL, anormal Olağanüstü Hal olmaktan çıkartılıyor, sanki normal hayatın bir parçasıymış gibi takdim edilmeye çalışılıyor. Ve utanılacak bir durum, ilk yıllarında hak, özgürlük diyen ve onu kullanarak iş başına gelen hükumet şimdi OHAL’i savunur hale geldi. Özgürlükleri kesme konusunda kendisine yöneltilen eleştirileri artık kötü niyetli eleştiriler olarak tarif etme noktasına geldi” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’de otokrasi ve tek adamlık rejiminin yerleştiğini savunan Yılmaz, “Biz güçler ayrılığını tekrar nasıl tesis edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanını sistem içerisinde normal olması gereken anayasal sınırlara nasıl çekeceğiz. Çok açık söyleyeyim artık iktidara dönük çalışma yapmalıyız. Bizim muhalefet piskosunu yıkıp atmamız lazım. Ve bunun için uğraşmamız lazım. 9 Temmuz bize tünelin ucunda bir ışığın olduğunu gösterdi ve artık ona dönük çalışma yapmamız lazım” şeklinde konuştu.