Etiket: Özlemi

  • Evlat özlemi yatağa düşürdü

    Ordu’nun Akkuş ilçesinde yaşayan Yılmaz ailesi, 6 yıl önce kaybolan oğullarının bulunması için yardım istedi.

    2004 yılında İstanbul’a giden Ercan Yılmaz (41), amcasının oğlunun yanında elektrik işinde çalışmaya başladı. 2011 yılı Mart ayında Ercan Yılmaz aniden ortadan kayboldu. Aradan geçen zamana rağmen Ercan Yılmaz bulunamadı. Anne Havva Yılmaz (71), evlat acısından hastalanarak yataklara düştü.

    “Oğlumun bulunmasını istiyorum”

    Yaşadıkları olayı anlatan baba Yaşar Yılmaz (72), “Kendisine ulaşamayınca Akkuş’tan kalkıp İstanbul’a gittim. Yeğenlerimle görüştüm fakat bir netice alamayınca polise gidip derdimi anlattım ve bu defa polis ile çalıştığı yere geldim ve oğlumun çalıştığı iş elbiselerini bulduk. Yeğenlerim bana ‘her şey normaldi, bir akşam yemek yedikten sonra dışarı çıktı ve bir daha gelmedi. Biz de aradık ama ulaşamadık’ diye söylediler. Ancak ben buna inanmak istedim fakat konuşmaları beni şüpheye düşürdü. İstanbul’da Küçükçekmece Savcılığına ve Ordu’da Akkuş Savcılığına başvurdum. Oğlumun sağ veya ölü bulunmasını istedim ama bugüne kadar bir netice alamadım. Oğlum evli ve üç çocuğu var. Torunlarıma ve gelinime ben bakıyorum. Annesi oğlunun özleminden hasta oldu” dedi.

    “Çaresizim, devletimden yardım bekliyorum”

    Yaşar Yılmaz sözlerini, “Teknoloji çağında yaşıyoruz, nasıl olur da bir yerden bir haber gelmez. Oğluma bir kötülük yapıldı da bir yere mi atıldı veya başka bir iş mi var bilemedim. Çaresizim, devletimden yardım bekliyorum. Annesi oğul özleminden yataklara düştü. Bir yardım istiyoruz, oğlumuzdan iyi ya da kötü bir haber bekliyoruz” diye tamamladı.

    Yılmaz ailesi, evli ve üç çocuk babası Ercan Yılmaz’ın bulunması için yardım bekliyor.

  • Suriyeli ailenin vatan özlemi

    Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde yaşayan Suriyeli Derviş ailesi, Ramazan Bayramı’nı kendi ülkelerinde geçirmek istediklerini belirterek, vatanlarına özlem duyduklarını ifade etti.

    Ülkelerinde yaşanan iç karışıklık nedeniyle Suriye’nin Rasulayn kentinden Ceylanpınar ilçesine sığınmak zorunda kaldıklarını ifade eden 35 yaşındaki Nesra Derviş, “Tüm Suriye’de olduğu gibi Rasulayn kentinde de iç karışıklık yaşanınca mecburen Ceylanpınar’a sığındık. Bu yöredeki insanlar sağ olsunlar bize her konuda yardımcı oldular. Yaşları 6 ile 12 arası 5 öksüz çocuğumla bir gecekonduda yaşamaya başladık. Komşularım ve hayırsever vatandaşlar tarafından bize zaman zaman yardım yapılıyor. Tabi bu yardımlar yeterli gelmiyor ama yapacak bir şey yok. Eşim 7 yıl önce sarılıktan vefat etti. 5 öksüz çocuğumla çaresiz yaşam mücadelesi veriyoruz. Ramazan Bayramı geldi çocuklarıma elbise alamadım. Evde şeker ve kolonya dahi yok. Çocuklarıma hem analık, hemde babalık yapıyorum. Allah büyüktür, umudumuzu yitirmiyoruz. Keşke Suriye’de iç karışıklık yaşanmasaydı. Bizler de bu duruma gelmezdik. En büyük hayalim vatanıma kavuşmaktır” diye konuştu.

    Öte yandan, Ramazan Bayramı’nda Suriye’ye bir tek Hatay’ın Cilvegözü Sınır Kapısı’nın hizmet verdiği öğrenildi.

  • “Kürdistan Özlemi Hayal Olarak Kalacak”

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından İbrahim Paşa Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Bugün ve Ötesi” programına konuk olan Gazeteci-Yazar Özlem Albayrak, Türkiye’yi derinden etkileyen terör konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Terör örgütlerinin küresel güçler tarafından kullanıldığına dikkat çeken Albayrak, “Birilerinin Kürdistan özlemi var. Fakat bu hayal olarak kalacak” dedi.

    Suriye’deki kaos üzerinden terörü değerlendiren Albayrak, ABD’nin bir bölgeyi ilhak etmek ve bunu düşmanı ile savaşmadan gerçekleştirmek istediğinde, terör örgütlerini kullanmayı tercih ettiğini, Rusya’nın da son zamanlarda bu yönteme başvurduğunu söyledi. “ABD, bir milyon insan öldürdüğü Irak’ta ciddi kayıplar verdiği ve canı yandığı için, Suriye konusunda askeri müdahaleye sıcak bakmıyor’’ diyen Albayrak, ABD’nin PYD ve YPG’yi de bölgede maşa olarak kullandığını ifade etti. Küresel güçlerin, çıkarları sona erdiğinde kullandığı örgütlere sırt çevirdiğini, bunun pek çok örneği olduğunu ifade eden Albayrak, “Bunlara devlet sözü verilir. Fakat o devlet asla olmaz. Bunu PKK da PYD de YPG de görecek. Onların bir Kürdistan beklentileri var. Fakat bu hayal olarak kalacak’’ diye konuştu.

    ÇÖZÜM KISA VADEDE MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR

    1 Kasım seçimlerinden sonra artan terör eylemlerine de dikkat çeken Albayrak, Türkiye’deki terörün kısa vadede çözümünün mümkün olmadığına vurgu yaptı. Konuşmasında, terörizmi akademik bir yaklaşımla ve temel dinamikleri üzerinden ele alan Albayrak, “Türkiye’ye dışarıdan bakıldığında görülen şu: 35 yıldır terörle boğuşan, bununla birlikte son yıllarda bir barış girişimi olmasına rağmen başaramamış bir ülke” dedi. İspanya’da ETA, İrlanda’da İRA terör örgütlerinin müzakerelerle çözüldüğünü söyleyen Albayrak, Türkiye’nin müzakere süreci ile terörün üstesinden gelmeyi başaramadığını ifade etti. Albayrak, “2013’ün bahar ayında yapılan müzakereler ile terör örgütünün silah bırakmayı kabul ettiğini, hatta eylemsizlik kararı aldığını, ancak Gezi olayları sürecinin ardından palazlanarak eylemlerine hız verdiğini, bununsa organize bir planın parçası olduğunu belirtti.

    Albayrak, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kampanyasını Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yürütüp, ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ söylemi üzerine kurduğunu, bununsa terör örgütünün müzakere sürecinden çoktan vazgeçtiğinin bir kanıtı olduğunu söyledi. HDP’nin yüzde 13 oy aldığı 7 Haziran seçimlerinden sonra, çatışmaların çok acımasız bir şekilde başladığını, terör örgütünün o günden bu yana binden fazla eylem gerçekleştirdiğine vurgu yapan Albayrak, “İstikrarın bozulma ihtimali oluştuğu andan itibaren terör örgütü verdiği sözlerden cayabileceğini göstermiş oldu” ifadelerini kullandı. Konuşmasında bölgesel şartlara da dikkat çeken Albayrak, Suriye’deki iç savaşın ve DAEŞ eylemlerinin terör örgütünü cesaretlendirdiğini ifade etti.

    Türkiye’de terör sorununun kısa vadede çözümünün mümkün görünmediğini ifade eden Özlem Albayrak, “Terör dediğimiz şey bir maniveladır. Küresel güçlerin kullanımına açık, onlar tarafından manipüle edilen bir maniveladır. PYD, YPG, PKK örgütleri de bu tanıma uyar’’ dedi. Türkiye’nin güney sınırında PYD’nin yönettiği 3 kanton ile Türkiye arasında 400 kilometrelik bir sınır bulunduğuna vurgu yapan Albayrak, PYD ve uzantılarının DAEŞ ile savaştığı iddiasında bulunarak eylemlerini dünya kamuoyunda meşrulaştırmaya çalıştıklarını, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.

    AMERİKA EL KAİDE’Yİ KENDİ ELLERİYLE OLUŞTURDU

    11 Eylül saldırısını gerçekleştiren El Kaide’nin Amerikan’ın en büyük düşmanlarından sayıldığını söyleyen Albayrak, El Kaide’nin soğuk savaş yıllarında Pakistan’da, Rusya’yı Afganistan’dan çıkarmak için CIA tarafından kurulan bir örgüt olduğunu hatırlattı. “El Kaide militanları her ne kadar CIA ajanları tarafından eğitilmiş ve desteklenmiş olsa da, Bin Laden için CIA ajanıdır diyemeyiz” diyen Albayrak, “Sovyetlerin Afganistan’dan çekildikten sonra, örgütün sahipsiz kaldığı ve radikalleşme sürecine girerek hedefini ABD’ye çevirdiği” tespitinde bulundu.

    Suriye’deki son gelişmeler ışığında Türkiye’nin Katar ve Suudi Arabistan ile yakınlaşmasını da değerlendiren Albayrak, Türkiye’nin elini güçlendirmek için bir takım ittifaklara girmesinin normal karşılanması gerektiğini ve bunu yapmak zorunda olduğunu söyledi. Fakat bunun “İslam ordusu kurulacak ve savaş çıkacak” anlamına gelmemesi gerektiğini ifade eden Albayrak, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin yanında gözüken ABD’nin, kendi çıkarları söz konusu olduğunda, bir anda yan çizebileceğini biliyoruz. AB de ona keza. Bölgede İran’ın yayılmacı politikası ve nihayet Rusya’nın da sürece dahil olması dikkate alındığında, Türkiye’nin kendine bir destek aramasında bir beis görmüyorum. Bütün bunlardan sonra, Türkiye’nin savaşan taraflardan biri olacağını sanmıyorum. Zira bu, dünyanın en büyük aptallığı olur.”

  • Türkmenlerin Osmanlı Özlemi

    Suriye’deki Esad rejiminin baskılarından kaçıp Türkiye’ye sığınan Türkmenler, Osmanlı Devleti’ne olan özlemlerinden dolayı Osmanlı Ocakları’na akın ediyor.

    Suriye’de yaşanan baskılardan kaçıp Türkiye’ye sığınan Türkmenler, İslam coğrafyasında yüzyıllarca barışın hakim sürdüğü Osmanlı Devleti dönemini arıyor. İç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Türkmenler, Gaziantep’teki Osmanlı Ocağı İl Başkanlığı’na akın ediyor. Ocağa üye olan Türkmenler, Osmanlı’nın çöküş sürecinden sonra İslam coğrafyasının kana bulandığını belirterek, Osmanlı sürecindeki barış dönemlerine hasret kaldıklarını kaydetti. Osmanlı adaletinin geri dönmesini isteyen Türkmenler, İslam coğrafyasında yeniden barış ve huzurun egemen olması için gerekeni yapmaya hazır olduklarını ifade etti.

    Osmanlı Ocakları İl Başkanlığı’na üye olan Türkmen İbrahim Veso, Suriye’de iç savaşın başlaması ile ülkede hayatın durduğunu ve kendisinin de bulunduğu Cerablus’ta Özgür Suriye Ordusu saflarına katılarak, Türkmen cephelerinde savaştığını kaydetti. Cerablus’ta 5 Türkmen kenti bulunduğunu anlatan Veso, “Biz orada çoğunluk olarak Türkmen halkı olarak, devrime katıldık. Bölgelerimize muhafaza olmaya çalıştık. Biz Osmanlı’nın torunlarıyız. Lübnan’da olsun, Irak’ta olsun, Ürdün, Filistin, Cezayir, Mısır olarak Osmanlı’dan çok memnunduk. Osmanlıyı hep arar olduk. Osmanlıyı çok özledik. Biz isterdik ki o tarih yine geri dönsün. Osmanlı İslamiyet’in hilafetidir. Osmanlı çöktükten sonra İslam kanı sürekli akmaya başladı ve halen de akmaya devam ediyor. Osmanlı Devleti buralarda hüküm sürerken İslam coğrafyasında kan yoktu. Bu nedenle Osmanlı Ocakları’na kayıt oluyoruz. Biz, Osmanlı tarihini geri getirmek istiyoruz. Biz buna muhtacız” dedi.

    “TÜRKMENLERİN YANINDA OLACAĞIZ”

    Osmanlı Ocakları Güneydoğu Bölge Başkanı İdris Candemir de, Suriye’deki iç savaş döneminde Türkmenlerin yanında olduğunu ifade etti. Candemir, “Osmanlı Ocakları olarak, Türkmen kardeşlerimize sahip çıkıyoruz. Gaziantep, Kilis çevresinde yaklaşık, 6 bin civarı Türkmen kardeşimiz yaşamaktadır. Osmanlı Ocakları olarak, Türkmen kardeşlerimizin yanında bulunacağız” şeklinde konuştu. Türkmenlere sahip çıkmaya devam edeceklerini anlatan Candemir, “Gaziantep, Kilis çevresinde yaklaşık, 6 bin civarı Türkmen kardeşimiz yaşamaktadır. Osmanlı Ocakları olarak, Türkmen kardeşlerimizin yanında bulunacağız. Gaziantep’e gelen kardeşlerimiz gerçekten Osmanlı kültürünü, hoşgörüsünü özledikleri için şu anda Osmanlı Ocakları’na akın akın geliyorlar. Güneydoğu Bölge Başkanlığı olarak amacımız, tüm Türkiye’ye yayılan Türkmen kardeşlerimizi tek çatı altında toplamaktır” dedi.

    Candemir, Suriye’den Türkiye’ye sığınan bütün mültecilere kapıların açık olduğunu ifade etti.

    “OSMANLI HOŞGÖRÜSÜNÜ YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ”

    Gösterilen ilgiden memnuniyetini dile getiren Osmanlı Ocakları Gaziantep İl Başkanı Murat Karalar ise, Osmanlı hoşgörüsünü eskiden olduğu gibi şimdi de insanlara yaşatmak amacıyla kurulan bu teşkilatı en iyi şekilde yürütmeye çalıştıklarını söyledi. Kapıların tüm Suriyelilere açık olduğunu belirten Karalar, savaş mağduru Suriyeliler için tüm imkanları seferber ettiklerini kaydederek, “Onlara yardım etmek istiyoruz. Onların mağduriyetini biliyoruz. Onların yerine kendimizi koyarak, elimizi uzattık. Bu amaçla biz Gaziantep Osmanlı Ocakları olarak, bütün Güneydoğu olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Bütün Türkmen kardeşlerimiz ve mülteci kardeşlerimiz Osmanlı Ocakları adı altında bir araya getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Giresunspor’da Üç Puan Özlemi Sürüyor

    PTT 1. Lig ekiplerinden Giresunspor, iki günlük izinin ardından Göztepe maçı hazırlıklarına başladı.

    Teknik Direktör Erkan Sözeri yönetiminde gerçekleşen idmanda hafif kondisyon ve taktik ağırlıklı çalışıldı. Giresunspor Teknik Direktörü Erkan Sözeri, ligde oynadıkları son altı haftadır, şaka gibi tarihe geçecek cinsten maçlar oynadıklarını söyledi.

    Giresunspor’un ara transferde Torku Konyaspor’dan kadrosuna kattığı Vedat Bora’nın sakatlığının ciddi olduğu ve en az bir ay sahalardan uzak kalacağı bildirildi. Öte yandan diğer sakat futbolcular Waldison ve Cihan Can takımla birlikte idmanlara çıkmaya başladı. Sakatlığı geçen futbolcular Göstepe maçında forma giyebilecek.

    Çok iyi mücadele ettiklerini ama gol bulamadıklarını belirten tecrübeli çalıştırıcı Erkan Sözeri, “Zaman zaman çok iyi futbol da oynuyoruz. Bunun en yakın örneği de geçen haftaki Adanaspor maçıdır. Maalesef bir olumsuzluk, şanssızlık, kısmetsizlik adına ne derseniz deyin olmuyor. Girdiğimiz bir sürü pozisyon var gol yapamıyoruz, rakip geliyor bir korner yapıp gol atıyor ve maçı kazanıyor. Kısmetsizliğimiz herhalde bu oyunla bu pozisyonlarla ilelebet devam etmeyecektir” dedi.

    ”Ben oyuncularıma söyleyecek hiç bir şey bulamıyorum çünkü yürekten mücadele ediyorlar” diyen Sözeri, “Oyuncularım kazanmayı çok istiyorlar ama çok istemelerine rağmen olmuyor. İnşallah bir gün Allah cevap verecektir diye düşünüyorum. Biz moralimizi bozmadan önümüzde oynayacağımız Göztepe ve ardından oynayacağımız Şanlıurfaspor maçlarına odaklanacağız. Bu maçlara güzel bir şekilde hazırlanıp artık bu kayıpları orada telafi etmek amacındayız” şeklinde konuştu.

    “GOL YOLUNDA SIKINTIMIZ VAR”

    Vedat Muriqi haricinde gol yollarında oyuncu sayılarının az olduğunu vurgulayan Sözeri, ”Gol anlamında destek veren oyuncu sayımız az. O yüzden bu yönde çalışmalarımız sürecek. Artık sürpriz oyuncuların da gol atmak için çalışmaları ve gol atması gerekiyor” ifadelerini kullandı.