Etiket: Özdebir

  • ASO Başkanı Özdebir: “Küresel güç olabilmek için yerli ve milli üretim şart”

    Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, küresel güç olabilmek için yerli ve milli üretimin şart olduğunu söyledi.

    Savunma Sanayii Zirvesi kapsamında düzenlenen “Girişim-Yatırım-İhracat Zincirinde Savunma Sanayii” panelinde konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, yerli savunma sanayiinin gelişmesinin sadece Türkiye’nin bağımsızlığı ve güvenliği için değil, ekonominin küresel rekabet gücü için de büyük önem taşıdığını belirtti. Türkiye’nin stratejik açıdan dünyanın en değerli toprakları üzerinde olduğunu ifade eden Özdebir, “Dünyada yeni bir düzen kurulmakta. Bu kurulmakta olan düzenin de ağırlık merkezi Anadolu coğrafyası. Bizim bu coğrafyada ilelebet var olabilmemiz için gerçek anlamda küresel bir güç olabilmemiz gerekir. Bu güce sahip olmak için başka değerler lazım. Bu değerlerin en başında güçlü bir irade geliyor. Bu iradenin ülke kaynaklarının tek bir doğrultuda yönlendirilmiş olması gerekiyor. Bu anlamda savunma sanayisinde son yıllarda kazanmış olduğumuz tecrübeler son derece önemli” dedi.

    Küresel güç olabilmek için yerli ve milli üretim yapılması gerektiğini vurgulayan Özdebir, “Vücudunuzun dört bir tarafının sağlam zırhlarla korunmuş olması gerekir. Sadece elinizde kuvvetli bir silahın olması bu iş için yeterli değil. Bizim kendi CNC tezgahlarımızı yapmamız lazım. Bugün gelişmiş teknolojilerde almış olduğunuz tezgahları yerinden oynattığınız zaman tekrardan resetlenmesi gerekiyor. Yani internete bağlı olarak üreticisi tarafından kontrol ediliyor. Bu demektir ki siz küresel güç olmaya başladığınız zaman size her an ’dur’ diyebilirler. O zaman bizim haberleşme altyapılarında onların işletim sistemlerinde, kendi tezgâhlarımızda, orada kullandığınız yazılımlara varana kadar yani en başından en sonuna kadar yerli ve milli olmayı başarabilmemiz lazım” diye konuştu.

    Ankara’nın savunma sanayiinin merkezi olduğunu dile getiren Özdebir, “Savunma sanayiinin gözde şirketleri Ankara’da bulunmaktadır. Şu anda sivil havacılıkta kullanılan tüm uçaklarda mutlaka Ankara’da üretilmiş bir parça vardır. Savunma sanayiine yazılım üreten birçok yazılım şirketi de Ankara’dadır. Bu şirketlerimizin yanı sıra ASO üyesi birçok şirket de savunma sanayiine çeşitli alanlarda hizmet vermektedir. Ankara, savunma sanayiinin ihtiyaç duyduğu teknolojik gelişmişliğe en fazla sahip olan ilimizdir” dedi.

  • ASO Başkanı Özdebir: “Ar-Ge’nin GSMH içindeki payının arttırılması gerekir”

    Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, “Makroekonomik düzeyde ürün inovasyonunun teknolojik değişimlerle ilişkilendirilmesinin kaynağı Ar-Ge faaliyetleridir. Üretim süreçlerinin küresel boyuta yayıldığı süreçte Ar-Ge’nin refahın oluşmasında yeri ve etkisi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bu anlamda GSMH içindeki payının arttırılarak, bu payın da verimli kullanması için denetim mekanizmasının işlerlik kazanması gerekir” dedi.

    ASO’nun Eylül ayı Meclis Toplantısı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın katılımı ile gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, dünya ekonomisinde ticaret ve kur savaşlarıyla birlikte ekonomilerdeki dalgalanmaların ve belirsizliklerin artmasının durgunluk endişesini arttırdığını belirterek, “Türkiye’de bundan etkilenmekte, yüksek kur, yüksek enflasyon ve yüksek cari açık pozisyonunda uluslararası piyasalarından sermaye çekme noktasında zorluklar yaşanmaktadır. Özellikle cari işlemler açığının kapatılmasında gerekli olan yabancı sermaye yatırımlarını, merkez bankasının faiz oranlarını arttırarak finanse etmesi, iç piyasada yatırımları olumsuz yönde etkilemekte ve makroekonomik dengesizliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Türkiye ekonomisinin üretim ve ihracat arz yapısı göz önüne alınarak, kısmı bir ithal ikameci rejimle, kendi kaynağını kendisi yaratabilen bir ülke haline gelmemiz gerekir. Ülkenin ekonomik bağımsızlığını elde edilmesinde yegane ve tek çıkar yol budur” diye konuştu.

    “Ar-Ge’nin GSMH içindeki payının arttırılması gerekir”

    Türkiye’de kaynak oluşturmadaki en önemli sorunun üretilen ürünlerin niteliğinin yetersizliği olduğunu belirten Özdebir, “Uluslararası arenada rekabet edebilirlik, çağdaş ve verimli teknolojileri kullanmaktan ve yüksek katma değerli mal ve hizmet üretmekten geçmektedir. Yüksek katma değerli ve yüksek teknolojiye dayalı ürünler üretmek, ülkemizin kaynak oluşturması ve gelişme stratejileri açısından büyük önem arz etmektedir. Makroekonomik düzeyde ürün inovasyonunun teknolojik değişimlerle ilişkilendirilmesinin kaynağı Ar-Ge faaliyetleridir. Üretim süreçlerinin küresel boyuta yayıldığı süreçte Ar-Ge’nin refahın oluşmasında yeri ve etkisi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bu anlamda GSMH içindeki payının arttırılarak, bu payın da verimli kullanılması için denetim mekanizmasının işlerlik kazanması gerekir. Ar-Ge ile birlikte teknoloji üretimi, yüksek teknolojili mal üretimine katkı sağlayacak, kaynak oluşturmak açısından önemli fırsatları ortaya çıkartacaktır. Teknolojik yeniliğin ve Ar-Ge’nin sağlayacağı imkanlarla sürdürülebilir bir ekonomik büyüme olgusu gerçekleşeceği aşikardır” dedi.

    “Programla birlikte TL’ye güven artacak”

    “Kısa vadede kaynak ihtiyacının sağlanması, mali disiplinin sağlanmasından geçmektedir” diyen Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bunu gerçekleştirmek için ilk aşamada kamu tasarruf politikaların devreye sokulması gerekir. Ekonomide ortaya çıkan yatırım tasarruf dengesizliği, transfer harcamalarında katılığın sağlanması, sosyal yardımlar ve teşviklerde seçici davranılmasıyla gerçekleşecektir. Özellikle bu tür harcamalarda verimliğin esas alınması için ivedi olarak politika belirlenmesi, ülke geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. Sürdürülebilir bir büyüme ve rekabet avantajının sağlanması, dış çevresindeki fırsat ve tehditlere odaklanılarak firmaların içsel analiz ile güçlü ve zayıf yönlerinin belirlenmesi, dışsal analiz ile dış çevredeki fırsat ve tehditlerin belirlenerek önümüzdeki dönemde ona göre ekonomi politikaları belirlenmesi gerekmektedir. Bu anlamda kur, faiz ve enflasyon sarmalının, ülke ekonomisine getirdiği maliyetin Yeni Ekonomi Programı ile birlikte aşılacağını düşünüyorum. Özellikle kamu harcamalarında kısıtlanmaya gidileceği ve yüksek maliyetli projelere başlanmayacağına ya da devam edenlerin erteleneceğine yönelik açıklamalar, piyasada rahatlatıcı etki ortaya çıkaracaktır. Bu uygulamayla sağlanacak kamu tasarrufunun, kaynak yaratma açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Programla birlikte Türk lirasına olan güven artacak, bu güven artışı bütün makroekonomik değişkenleri olumlu etkileyerek, ekonomimiz yeniden dengelenme ve ayarlama sürecine gireceğini düşünüyorum.”

  • ASO Başkanı Özdebir: “24 Haziran seçimlerinde kazanan Türkiye olmuştur”

    Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin oyunu güçlü yürütmeden yana kullandığını ve kazananın Türkiye olduğunu belirterek, “Milletimizin bu tercihi sonrasında siyasi istikrarın artacağı, belirsizlik ortamının azalacağı ve buna bağlı olarak daha güçlü bir ekonomi için uygun bir ortamın tesis edileceği kesin gözükmektedir” dedi.

    ASO Başkanı Özdebir, ASO’nun Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda gündemdeki ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. 24 Haziran’da Türkiye’nin bir demokrasi sınavını daha başarı ile geçtiğini belirten Özdebir, Ankaralı sanayiciler olarak Türkiye’nin başarısı için her zaman hükümetin yanında olduklarını söyledi. Güzel bir seçim atmosferi sonunda Türkiye’nin oyunu güçlü yürütmeden yana kullandığını ve kazananın Türkiye olduğunu vurgulayan Özdebir, “Milletimizin bu tercihi sonrasında siyasi istikrarın artacağı, belirsizlik ortamının azalacağı ve buna bağlı olarak daha güçlü bir ekonomi için uygun bir ortamın tesis edileceği kesin gözükmektedir. Son 3 yılda 4 farklı seçim sürecini tamamlayan Türkiye’yi 2019 mahalli seçimlerinden sonra yakın vadede başka bir seçim maratonu beklememektedir. İlk defa uygulanacak olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle hızlı karar alma ve bürokratik süreçlerden kaynaklanan kayıpların ortadan kalkacağı düşünüldüğünde, Türkiye ekonomisine ilişkin yapısal düzenlemelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi için uygun bir yapı ortaya çıkacaktır” diye konuştu.

    “Türkiye’nin ivme kazanmasının önündeki bir engel daha ortadan kalkmıştır”

    Bürokratik oligarşi olarak nitelendirilen bariyerlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kalkacağını ifade eden Özdebir, “ASO olarak bu türden bürokratik süreçlerle çok uzun zamandır uğraşıyoruz. En basit örnekle 6 senedir ASO 1. OSB’yi büyütmeye çalışıyoruz. Bir taraftan yatırımları artırmaya çalışırken, diğer taraftan yatırımcının bu türden bürokratik engellerle uğraşması hiçbir şekilde kabul edilemez. İnşallah yeni sistemle birlikte Türkiye tüm bunların üstesinden gelecektir. Seçimle birlikte Türkiye’nin ivme kazanmasının önündeki bir engel daha ortadan kalkmıştır. Ancak bu ivmenin gerçekleşmesi kendiliğinden olmayacaktır. Bunun için yapılması gereken ve atılması gereken önemli adımlar vardır. 2017 yılındaki yüzde 7.4’lük büyümeden sonra bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 7.4 gibi önemli bir büyüme performansı sergileyen Türkiye’nin yılın sonraki kısmında işleri hiç de kolay olmayacaktır. Türkiye olarak 2015 yılından bu yana ilk çeyrekler bazında en yüksek büyüme oranını elde ettik. Son 6 yılın ilk çeyrek ortalamalarının yüzde 6.3 olduğu düşünüldüğünde bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen büyümenin tatmin edici olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır” şeklinde konuştu.

    Özdebir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Türkiye, önümüzdeki dönem enflasyonu körüklemeden, cari açığı yükseltmeden büyüyebilecek midir? Zira bu iki sorun, kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimleri ve yayınladıkları raporlarda Türkiye ekonomisine ilişkin abartılı kaygılarının başında gelmektedir. Kimi iktisatçılar bunun için iç talebin kısılması gerektiğini, bunun da kamu eliyle yapılması gerektiğini dile getirmektedirler. Biz sanayiciler olarak tam tersini düşünüyoruz. Kur ve faiz tarafından kıskaç altına alınmış bir sanayinin ayakta kalması için nefes alması gerekmektedir. Ne demek istediğimi sizlere en son açıklanan İSO 500 sonuçları ile anlatmak istiyorum. 500 Büyük Sanayi Şirketi verilerine göre 2017 yılında şirketlerin üretimden satışları yüzde 19’luk reel artış göstermiştir. Banka kârlarının yüzde 25 arttığı, enflasyonun yüzde 12 olduğu 2017’de, sanayi kesimi yüksek kar sağlamıştır. Buna bağlı olarak şirketlerimizin 2017 yılında özkaynak karlılığı yüzde 20’ye çıkarak 20 yılın en yüksek oranına ulaştı. Ancak işlerin bu kadar iyi gittiği bir dönemde dahi sanayi kuruluşları, faaliyet karlarının yarısını finansman gideri olarak bankacılık kesimine vermiştir. Kuşkusuz faizlerin yükseldiği 2018 senesinde şirketlerimizin finansman gideri daha da artacaktır. Bunun üzerine bir de firmalarımızın kur zararı eklenecektir. Sanayi kesiminin döviz cinsinden borçluluklarının arttığı düşünüldüğünde yükselen döviz açığı pozisyonuna bağlı olarak 2018 yılında yaşadığımız kur artışının olumsuz etkisi görülecektir. İşte böyle bir ortamda iç pazarımızın canlılığını kaybetmemesi gerekmektedir.”

  • ASO Başkanı Özdebir 2017 büyüme rakamlarını değerlendirdi

    Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 2017 büyüme rakamlarını değerlendirerek, “2017 yılı yüzde 9,2’lik büyüme performansı yakalayan sanayinin yılı olmuştur” dedi.

    2017 yılının son çeyreğindeki yüzde 7.3’lük ve yılın genelindeki 7.4’lük büyümeyi değerlendiren ASO Başkanı Özdebir, “Bu başarının arkasında yatan iki temel güç bulunmaktadır: inanç ve yenilikçilik. İnanç; çünkü Türkiye’ye inanan bir sanayici, özel sektör var. Yenilikçilik; çünkü dümende statükoyu kıran, yenilikçi bir ekonomi yönetimi söz konusu. Bunun en güzel örneği kemer sıkmak yerine ekonomiyi büyütmek için Kredi Garanti Fonu’nun devreye sokulması ve piyasanın canlandırılması olmuştur. Mevcut paradigmayı kırarak KGF’nin canlandırılması ekonomi yönetiminde yenilikçi bakış açısının ne derece önemli olduğunu bize göstermiştir” ifadelerini kullandı.

    Sanayi üretiminin son çeyrekte yüzde 8.8’lik büyüme performansı yakaladığına dikkat çeken Özdebir, “Öncü gösterge olan sanayi üretim endeksi değerleri bize bu performansı önceden haber vermişti. Nitekim son çeyrekte sanayi üretim endeksi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.5 artış göstermiştir ki bu oran son 6 yılın en büyük artış oranıdır” dedi.

    Yılın tamamındaki sanayi üretim artışının yüzde 9,2 olduğunu hatırlatan Özdebir, “Bu oran küresel krizden sonraki dönemde baz etkisi ile ortaya çıkan çift haneli artış oranını bir kenara koyduğumuzda son dönemin en yüksek oranıdır. Bugün açıklanan büyüme rakamları ile de gördük ki 2017 senesi, 9.2’lik büyüme performansı sergileyen sanayinin yılı olmuştur” açıklamasında bulundu.

    Özdebir, şunları kaydetti:

    “Türkiye’nin 2017 büyüme başarısından sonra şimdi ihtiyacımız olan bu başarıyı sürdürmektir. Geride bırakmakta olduğumuz ilk 3 ayda Türkiye sanayisi olarak bu başarıyı devam ettirdiğimizi görüyoruz. Kapasite kullanım oranı, sanayi üretim endeksi, ciro endeksi ve reel kesim güven endeksi olmak üzere 4 farklı gösterge, bu yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin imalatının, geçen yıla kıyasla iyi bir performans ortaya koyduğunu bize söylemektedir.”

    Özdebir, 2017 yılında G-20 ortalamasının 3,8, Çin’in yüzde 6,8, Hindistan’ın yüzde 6,4 büyüdüğü bir yılda Türkiye’nin yüzde 7,4 ile önemli bir başarıya imza attığını, bu oran ile OECD ülkeleri içinde İrlanda’dan sonra ikinci büyüme oranına ulaştığını da sözlerine ekledi.

  • ASO Başkanı Özdebir: “Bütün girişimler hayallerle başlar”

    Küresel Girişimcilik Haftası çerçevesinde geleneksel olarak gerçekleştirilen Ankara Sanayi Odası (ASO) Girişimcilik Okulu Mezunları Buluşması, girişimci adaylarını bir araya getirdi. ASO’da düzenlenen toplantıda girişimcilere sağlanan çeşitli hibe ve destekler, karşılaşılan sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm önerileri ile girişimcilik başarı hikayeleri konuşuldu.

    ASO Başkanı Nurettin Özdebir, toplantının açılışında yaptığı konuşmada girişimcilere çeşitli tavsiyelerde bulundu. Özdebir, kısa bir süre önce Türkiye’ye ziyarette bulunan Elon Musk’ı örnek göstererek, “En büyük yolculuklar atılan küçük adımlarla başlar. Ama girişimcilikte atılan adımın sürdürülebilir olması hepsinden daha da önemlidir. Bugün dünyanın dikkatleri en çok üzerine çeken girişimcisi Elon Musk, daha 15 yaşındayken yaptığı oyun programını satarak ilk parasını kazanmıştır. Ama bunun altında çok ciddi bir emek vardır. Elon Musk, 3. sınıftayken kendi okulunun kütüphanesinde yer alan bütün kitapları okuduğu gibi diğer okulların kütüphanelerindeki kitapları da okurmuş. 3. sınıftayken kütüphane sorumlusuna kütüphaneye biraz daha kitap alınması konusunda baskı yapmış. Baskılar sonucunda Ana Britannica’yı aldırmış ve okumuş. O zaman girişimci olmanın da hayallerini kurmaya başlamış. Hayal kurmak son derece önemlidir. Bütün girişimler hayallerle başlar. Benim yaşımdakiler çok iyi bilirler ki Ay’a gitmek hayaldi. O dönem hayal edilen şeylerinin hepsi bugün gerçekleşmiş durumda. Onun için hayal kurmak son derece önemli. Ama bunun yanında mutlaka emek vermek, o konuda araştırma yapmak, bilgi sahibi olmak lazım. Hedefleri bunlara göre ortaya koymak ve sonra hedeflere doğru hareket etmek lazım” dedi.

    Türkiye’nin en önemli sorunlarından ikisinin cari açık ve işsizlik olduğunu dile getiren Özdebir, “Aslında bu sorunların çözümü sizlerden geçiyor. Çünkü girişimcilerimiz girişimlerde bulunarak yeni iş imkanları sağlayabilirler. Yanınızda başkalarını çalıştırarak başkalarının evlerine ekmek götürmelerini, ülke ekonomisine katkıda bulunmalarını sağlayacaksınız. Bu anlamda girişimcilerimiz bizim için çok kıymetliler. Bazılarınız imalat sanayinde çalışıp yeni bir takım ürünler çıkaracaklar. Belki içinizden de yeni Elon Musklar çıkacak. Bizim insanımızın kıvrak zekası dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Bu özelliğimizi yeni işler, yeni fikirler çıkarabilmek için kullanmamız lazım” dedi.

    Küçük ve orta ölçekli işletmelere ortaklık ve büyük işletmeler kurma konusunda tavsiyelerde bulunan Özdebir, ’’Çok karlı olan, karlarını katlayarak artıran firmalarımız var. Ama küçük işletmelerimizde karlılık oranları maalesef düşük. Bunun en büyük sebepleri verimsizlik, bilgi eksikliği, organizasyon sorunu, finansal sıkıntılardan dolayı düşündüklerini hayata geçirememek. O yüzden güçlerimizi birleştirip, küçük işletmeleri bir araya getirip bir an evvel ölçek ekonomisine erişmeye çalışmalıyız” diye konuştu.

    Açılış konuşmasından sonra KGF Kızılay Şube Müdürü Bilsay Onur Cengiz ile KOSGEB Siteler Müdürü Dr. Mehmet Görkem Gürbüz, “Girişimcilerin Desteklenmesi Kapsamında KGF’nin Kefalet Uygulamaları ve Girişimcilere Sağlanan Destekler” hakkında birer sunum gerçekleştirdiler. Toplantıda ASO Meclis Üyesi ve EBerk Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Savaş Özüdoğru, kendi girişimcilik hikayesini de katılımcılarla paylaştı.