Etiket: Özdağ’dan

  • Milletvekili Özdağ’dan Şeyhdavutlar Mahallesi’ne ziyaret

    AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, ziyaret ettiği Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Şeyhdavutlar Mahallesi’nde davul-zurnalarla karşılandı.

    Mahalle halkı tarafından davul-zurna eşliğinde karşılanan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, mahalle halkının dertlerini dinledi. Ertuğrul ve Eşe Gürsoy çiftinin düğününe de katılarak genç çifte mutluluklar dileyen Özdağ, bir ceviz fidanı da hediye ederek, “Evliliğiniz de bu ceviz ağacı gibi uzun ömürlü olsun” dedi.

    Özdağ, daha sonra mahalle halkına 500 adet ceviz fidanı dağıttı. Sulu tarıma geçmek için çalışmalarının devam ettiğini belirten Milletvekili Özdağ, “Bu sene Manisa’da Ahmetli-Kelebek Barajı ve Akhisar Barajı bitiyor. Ayrıca Selandi ve Gördes Barajlarında çalışmalar devam etmekte. Sulu tarıma geçmek için 46 gölet yapılmakta.13 tanesi Demirci’de, geri kalanı Yunt Dağları’nda, Sarıgöl’de, Alaşehir’de. Biz buralarda alternatif tarıma geçmek istiyouz. İzmir’in içme suyunun yüzde 40’ı Manisa’dan devasa borularla gönderilmekte. Manisa olarak üzüm, kiraz ve zeytinde bol olan bir iliz. Üzümde, kirazda ve zeytinde 1 milyar dolar ürünümüz var” dedi.

    Manisa’da organize sanayi için çalışmalara devam edildiğini de belirten Özdağ, “Manisa’da organize sanayi kurduk, burada çok sayıda insanımız çalışmakta. İkincisi zeytinyağı organize sanayi. Soma’da kömürden kurtulması için orada da organize sanayi yapımı devam etmekte. Manisa’da Japonlar’a yer verdik, burada mürekkep fabrikası yapılmakta, burada da 400 kişi işçi olarak çalışacak” diye konuştu.

    “Ürünler daha kolay yerine ulaşacak”

    “Manisa’ya kısa zamanda hızlı tren gelecek, otoban olacak” diyen Özdağ, “Bu ne demek; ürünlerimizi dünyanın her yerine kolayca gönderme imkanı sağlanacak. Biz nükleer enerji santrali yapacağız dedik mi herkes ayağa kalkıyor. Bakınız dünyaya çok yerde var. Biz yapalım dedik mi ayağa kalkıyorlar” dedi.

    Mahalle Muhtarı Ahmet Cesur’un ’’Milletvekilim mahallemize 16 yıldan bu yana ilk kez siz geldiniz’’ demesi üzerine Milletvekili Özdağ, “Haklısınız, bu bizlerin ayıbı’’ diye konuştu.

    Mahallede çocuklara da kitap dağıtan Özdağ, “Her zaman nerede olursanız olun mutlaka kitap okuyun. Dağda olsun, şehirde olsun mutlaka okuyun” tavsiyesinde bulundu.

    Özdağ’a ziyaretinde AK Parti Sarıgöl İlçe Başkanı Erdoğan Büyükdinç, Gençlik Kolları Başkanı Cavit Batuk, Kadın Kolları Başkanı Fergül Tatar da eşlik etti.

  • Özgür Özel’in iddialarına Selçuk Özdağ’dan yanıt

    CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in referandumla ilgili olarak ’Hayır’ oyu kullanacakların ’Evet’ oyu kullanacaklardan biraz daha önde olduğu ve kararsızların ‘Hayır’ oyu kullanma meylinde olduğu iddialarına AK Parti Siyasi Erdem, Etik Kurulu Üyesi ve Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ’dan yanıt geldi. Özdağ, “Lafla söz arasında fark vardır. Özgür Özel doğruluğu olmayan sözlerle negatif algı oluşturmak istemiş ve sanırım halüsinasyon görüyor” dedi.

    CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in ifade ve iddiasının elle tutulur hiçbir yanı olmadığını kaydeden AK Parti Siyasi Erdem, Etik Kurulu Üyesi ve Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Lafla söz arasında fark vardır. Laf çok, söz ise kesindir. Özgür Özel doğruluğu olmayan sözlerle negatif algı oluşturmak istemiş ve sanırım halüsinasyon görüyor. Türkiye’de bugüne kadar 6 Referandum yapıldı Nisan 2017’de ise yedincisi yapılacak. Bu Referandumda ne çıkarsa ona saygılıyız ve demokrasinin gereği de budur. Ancak şu ana kadar yapılan anket sonuçlarına göre’ Evet’ diyenlerin oranı yüzde 56 bandındadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın en kısa sürede Meclisten çıkan 18 Maddelik Anayasa değişikliğini imzalayacağına inanıyorum. Referandumda söz de, karar da milletimizindir. Şu ana kadar millet iradesi, demokrasi ile birlik ve beraberliğimizden yana kararını net olarak ortaya koyan milletimize güveniyorum” dedi.

    Referandumun muhtemelen 2 ya da 9 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşeceğini ifade eden Özdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika ziyareti sonrasında ifade ettiği gibi Referandumla ilgili Meclis oylamasından çıkan kararı imzalayacağına inanıyorum. Referandum kesinlikle yapılacaktır. Referandum oylamasında milletimiz ne karar verirse ‘Baş göz üstüne’ diyeceğiz. Millet iradesine inanıyoruz. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’tür. O nedenle bunun haricinde iddia edilen, sırf laf söyleme adına telaffuz edilen bu tür sözlerin ve açıklamaların hepsi safsatadır” diye konuştu.

    “Özgür Özel’in iddiaları hayal mahsulü”

    CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in iddialarının ve bu tarz ifade edilen sözlerin hepsinin hayal mahsulü olduğunu ifade eden Özdağ, “Bunlar Negatif algı oluşturmak ve yönetmek adına söylenen sözlerdir. CHP’de Grup Başkanvekilliği yapan Özgür Özel’in bu tür bir ifade vermesini, açıklama yapmasını doğrusunu söylemek gerekirse yadırgadım. Bu tür ifadeler akli, mantıki ve doğru değil. Şu ana kadar yapılan anketlerde ‘Evet’ ön planda. Yapılan anket sonuçlarına göre ‘Evet’ diyenlerin yüzde 55-56 bandında olduğunu görüyoruz. Böyle bir ortamda Sayın Cumhurbaşkanımız Referandumu neden geciktirsin ya da iptal etsin ki. Neden Referandum yapılmasın ki?” diye sordu.

    “Siyasetçi laf değil söz söylemeli”

    Türkiye’de şu ana kadar 6 Referandum yapıldığını muhtemelen Nisan ayında yapılacak olan Referandumun ise yedinci Referandum olacağını ifade eden AK Parti Siyasi Erdem, Etik Kurulu Üyesi ve Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “1961’de, 1980, 1984, 1987’de, 2007’de, 2010’da ve şimdi 2017’de yapılacak olan referandumla Türkiye’de yedinci kez referandum yapılmış olacak. Bu yapılan referandumlar arasında şu ana kadar bir kez ‘Hayır’ çıkmıştı. O da ‘Erken seçim olsun mu, olmasın mı’ içindi. Milletimiz ‘Olmasın’ demişti ve erken seçim yapılmamıştı. Şimdi bir tabirle açıklayacak olursak ‘Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş’ diyebiliriz. CHP Grup Başkanvekili ve aynı şehirden Milletvekili olduğumuz CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in bu açıklamasında hayal ve halüsinasyon gördüğünü söyleyebiliriz. Tabi ki herkesin konuşma, söz söyleme hürriyeti var. Ama sözle laf arasında fark vardır. Laf çoktur, söz ise kıymetlidir. Siyasetçiler konuşurken daha çok söz söylemelidirler. Özgür Özel beyin kendi düşünceleridir ama katılmamız mümkün değildir, ifadeleri ve iddiası da doğru da değildir. Bu Referandumu, Mecliste günlerce süren oylamaları niçin yaptık biz? Meclisteki oylamalardan millet iradesine bağlı doğru bir karar çıkmıştır. Referandum’da söz de, karar da milletindir ve ne karar çıkıyorsa başımızın üstünde yeri vardır, saygılıyız” şeklinde konuştu.

  • MHP’li Özdağ’dan “Darbe ve Terör Kıskacında Bir Türkiye Analizi” konferansı

    KASTAMONU (İHA) – MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Kastamonu’da “Darbe ve Terör Kıskacında Bir Türkiye Analizi” konulu konferans verdi.

    MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, “Darbe ve Terör Kıskacında Bir Türkiye Analizi” konferansında yaptığı konuşmada, TSK içinde çok güçlü bir FETÖ’cü yapılanması olduğunu söyledi. Bozdağ, “Bu konuyu çok iyi bilen asker arkadaşlarım tarafından dile getiriliyordu. Hatta 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nün internet sayfasına bundan bir yıl önce askeri istihbarat kökenli bir hukukçu arkadaşımız, FETÖ’cü darbe olacağıyla ilgili bir yazı da koymuştu. O gece vurulan ve yanındaki koruması da şehit edilen Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Arslan’la da zaman zaman buluşur sohbet ederdik. O da; Güneydoğu Anadolu’da FETÖ’cü generallerin Türk Ordusu’nun teröre karşı etkili mücadele etmesini engelliyor demişti. Dolayısıyla TSK’da yapılacak FETÖ’cü subay ve general tasfiyesinin beklentisi içindeydim. İşaret fişeği 8 Temmuz’da İzmir’de açılan casusluk davasında komplo kuran amiral ve subaylarla ilgili soruşturmanın başlamasıyla atılmış oldu ama bir darbe olur diye de beklemedim doğrusu” diye konuştu.

    “Darbeye çok iyi çalışılmış”

    Darbeye çok iyi çalışıldığını ifade eden Özdağ, “Darbeyle ilgili daha sonra görüştüğüm birçok asker darbe planının çok iyi çalışılmış olduğunu, her bir bireye verilen görevin çok belirgin bir şekilde tanımlandığını söyledi. Fakat yine de beni rahatsız eden bazı şeyler var. Örneğin; darbeye katılan general, amiral ve subay sayısı TSK içindeki FETÖ’cülerin çok küçük bir bölümünü oluşturuyor” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin politik, diplomatik, finansal ve askeri olarak bir istikrarsızlaştırma sürecine sokulduğunu aktaran Özdağ, “Önemli olan bu büyük istikrarsızlığın üzerine getirilmek istenen şeyin ne olduğu. Bence Türkiye’yi “sivil demokrasi bu işi halledemiyor” duygusuna getirip, halkın bir kesiminde bu düşünceyi oluşturduktan sonra ikinci bir FETÖ darbe girişimi olabilir. Şu anda düşünülmezi düşünmemiz gereken bir zamandan geçiyoruz. Çünkü karşımızda çok güçlü bir casusluk ve terör şebekesi var. Önümüzdeki 1 yıl çok kritik. Başbakanın yerinde olsam, tankları Çankırı’ya yollamak yerine şehirde tutar, bu birliklerin başına da güvenilir komutanları, subayları getirirdim” dedi.

    Fırat Operasyonunun Türkiye için bir zorunluluk olduğunu ve çok doğru bulduğunu anlatan Özdağ, “Aksi halde PKK, Kürt Dağı bölgesine ulaşacak, Türkiye’yi Ortadoğu’dan büyük ölçüde koparacaktı. Akdeniz’e ulaşmak için Hatay ve Türkmen Dağı bölgelerine yönelik büyük bir PKK saldırısı başlayacaktı. Cerablus operasyonunun amacı bu saldırıyı durdurmak, PKK’nın kurulmasını engellemektir. Türk Ordusu’nun ağır travmadan geçtiği bir aşamada dünyanın en zor bölgesinde tampon bir bölge kurmak zor bir askeri harekattır. Üstelik karşımızda PKK ve IŞİD gibi değişik ilişkileri olan iki terör örgütü vardır. Türk Ordusu kanla yıkanabilir. Ancak bu şekilde FETÖ’nün yaşattığı travma kısa zamanda atlatılabilir. Şimdi Türkiye’ye yönelik hesapları olanlar, Suriye’de Türk Ordusu’nu saldıracak hedef olarak göreceklerdir. Sanmayalım ki, ilk günlerde olduğu gibi süreç çok kolay geçecektir. Ayrıca IŞİD ve PKK Türkiye içinde değişik terör eylemlerini hızlandırarak gerçekleştirecektir. Türk birliklerinin bölgeye yerleşmesiyle birlikte Türkmenler köylerine geri dönecekler ve burada 500 bine yakın Türkmen bir araya gelecektir. Bu adım Suriye’nin toprak bütünlüğüne katkı verecektir” ifadelerini kullandı.

  • AK Partili Özdağ’dan alkol yasasıyla ilgili açıklama

    AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, alkol yasasında yapılan düzenlemeyi muhalefet olsun diye eleştiren gazetelerin olduğunu belirterek, “Biz alkolü yasaklamadık. Anayasanın 58. maddesinin gereğini yerine getirdik. Biz aileler akşamları da huzurlu bir şekilde parkta oturabilsinler, gençlerimiz alkol belasına bulaşmasınlar, okusunlar ve Türkiye’nin geleceğini inşa etsinler diye alkol yasasındaki düzenlemeyi yaptık” dedi.

    Bazı basın yayın kuruluşlarının 2013 yılında yeniden düzenlenen alkol yasası üzerinden AK Parti’ye eleştirilerde bulunduğunu ve böylece okurlarına şirin görünmeye çalıştığını aktaran AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, alkol yasasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Alkolü yasaklamadıklarını, Anayasanın 58. maddesini yerine getirdiklerini kaydeden Özdağ, “Biz ne şarap ne de rakı fabrikasını kapattık. İçki alım ve satımını da, içilmesini de yasaklamadık. Biz akşam 22.30’dan sonra bir öğrencinin elinde bira şişesiyle veyahut başka bir vatandaş rakı şişesiyle sokaklarda dolaşmasın istiyoruz. Biz insanlar ailesiyle birlikte rahatlıkla geç saatlerde de olsa dolaşabilsinler diye bu düzenlemeyi yaptık. Eskiden akşam ellerinde alkol şişesiyle parkta oturuyorlar içki içiyorlardı. Aileler de huzurlu bir şekilde bu parklara gidemiyor ve tedirgin oluyordu. Biz bunun önüne geçtik. Bu parklar ve sokaklar sadece alkol alanların değil 78 Milyon insanımıza aittir. Akşam 22.30’dan sonra içmek isteyen ise evine gider içer. Biz kimseyi evinde ‘neden evinde alkol alıyorsun’ diye hesaba çekmedik” diye konuştu.

    “Biz kafası gece gündüz kıyak nesil yetişsin istemiyoruz”

    Devletin görevinin vatandaşlarını kötü alışkanlıklara sürüklemek değil o kötü alışkanlıklardan korumak olduğunu vurgulayan Özdağ, “Anayasa’nın 58. maddesi, ’Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır’ diyor. Yani biz ne yapmışız, Anayasa’nın 58. maddesini yerine getirmişiz. Biz Anayasa’nın 58. maddesini görmezlikten mi gelseydik. Gençlerin kötü alışkanlıklar kazanmasına göz mü yumsaydık. Devlet insanını, gençliğini kötülüklerden, kötü alışkanlıklardan korumak, kurtarmak için var. Alkol yasası düzenlemesi ilk defa Türkiye’de yapılmadı. Dünyanın neresine giderseniz Amerika’da da Batı’da da bütün bu uygulamalar var. İçebileceğiniz yerler her şey bunlar da belli. Biz kafası gece gündüz kıyak, sormayan, sorgulamayan, okumayan, araştırmayan boş bir nesil yetişsin istemiyoruz. Biz tam tersi soran, sorgulayan, araştıran, okuyan, ilimle, fenle, teknolojiyle daha çok buluşan nesiller yetiştirmek, tam donanımlı insanlarımız olsun istiyoruz. Unutmayalım ki bir çivi bir nalı, bir nal atın ayağını, atın ayağı bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit de bir ülkeyi kurtarır” dedi.

  • AK Partili Özdağ’dan cemaatler açıklaması

    AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “15 Temmuz’da darbe girişimi yaptılar diyerek, Türkiye’deki tüm dini cemaatleri aynı kefeye koymak, Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşlarını aynı kefede değerlendirmek doğru değildir” dedi.

    Manisa Ağrı Adımovalılar Derneği 150 üyesiyle birlikte AK Parti teşkilatına katıldı. AK Parti Manisa İl Başkanlığı’nda düzenlenen rozet takma törenine, AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, AK Parti İl Başkanı Zülfikar Gürcan, Dernek Başkanı Ercan Efe, dernek üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Rozet takma töreninde konuşan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “Manisa bir buçuk milyonluk bir kent. Tarımın sanayinin, sanayinin, eğitimin, turizmin merkezi olan bir kent. Aynı zamanda da göç alıyor. Afyon’dan, Balıkesir’den ve Kütahya’dan göç alıyor. 3 de uzak ilden göç alıyor. Ağrı’dan, Bitlis’ten ve Muş’tan göç alıyoruz. Bugün de Ağrılılar Manisa’da yaşayan Ağrılılar bugün partimizde beraberiz. Halkayı büyütmek istiyorlar. Kendileriyle güçlendiğimizi belirtmek isterim” dedi.

    “Güneydoğu’da AK Parti birinci olmasaydı Türkiye bölünürdü”

    Konuşmasında Türkiye’deki Kürt vatandaşların bir kısmının HDP’ye oy verdiğini belirten AK Partili Özdağ, “Bizim şehrimizde önemli vurgu yapacağımız katmanlar var. Bir tanesi doğulu vatandaşlarımız. Bunlar içerisinde daha çok Kürt vatandaşlarımız. Bunların bir kısmı HDP’ye oy veriyorlar. Çoğunluğu da AK Parti’ye oy veriyorlar. Zaten Güneydoğu Anadolu’da AK Parti birinci parti olmasaydı Türkiye bölünürdü. Bugün Kürtler Bediüzzaman’ın çocukları olarak, Ahmed-i Hani’nin çocukları olarak İdris-i Bitlisi’nin çocukları olarak AK Parti’yi destekliyorlar” dedi.

    15 Temmuz darbe girişimi içerisinde bulunmayan manevi değerlere sahip subaylara yönelik karalama kampanyalarına müsaade edilmeyeceğini vurgulayan AK Partili Özdağ, “15 Temmuz’dan sonra darbecilerle biz hesaplaşırken Fethullah Gülen denen sapkın düşüncelere sahip bir şahsiyet 17/25 Aralık hükümete karşı darbe girişiminde bulundu. Başarılı olamadı. Ardından MİT tırları operasyonu yapılmıştı. Başarılı olamadı. Gezi olayları, Kobani olayları, Türkiye’yi terbiye etmek, Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak için hamleler yaptılar. En sonunda 15 Temmuz’u yaptılar. 15 Temmuz’u bahane ederek Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki milli ve manevi değerlere sahip subaylara karşı operasyon yapmak isteyenler olursa bunlara müsaade etmeyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri ne Fethullah Gülen’in arka bahçesidir. Ne affedersini illegal bir örgütün arka bahçesidir. Türk Silahlı Kuvvetleri 78 milyon Türkiye’nindir. 78 milyon Türkiye’de yaşayan her çocuk, her belli yaşa gelmiş harp olunu kazanacak olan çocuk Kürt, Türk demeden, Türkmen demeden, Arap demeden, Çerkes demeden, Alevi demeden, Sünni demeden o şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine katılır. Vatanı korur, demokrasiye inanır. Birileri bundan istifade etmek istiyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.

    “Tüm cemaatleri aynı kefeye koymak doğru değil”

    Türkiye’de faaliyet gösteren her cemaatin Fethullahçı Terör Örgünü’yle aynı kefeye konulmasının doğru olmadığını söyleyen Özdağ,

    “Türkiye’deki öncelikle hizmet diye yola çıkan; İbadet diyerek, ahlak diyerek, İslam diyerek yola çıkan, sonra bu ahlakı ve insaniyeti ticarete devşirmeye çalışmak isteyen, ardından da sonucu ihanetle bitiren bir yapı var diyerek, 17/25 aralığı yaptılar diyerek, 15 Temmuz darbe girişimi yaptılar diyerek Türkiye’deki tüm dini cemaatleri aynı kefeye koymak, Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşlarını aynı kefede değerlendirmek doğru değildir. Türkiye’deki dini cemaatler ehli sünnettirler, asla devleti ele geçirmek için çalışmazlar. Bilirler ki devlet ve millet hizmet etmek için vardır. Biz sadece ahlaklı insan yetiştiririz diyerek bunu bilirler. Geçmişte Bediüzzaman bunu yaptı. Süleyman Hilmi Turan Hazretleri bunu yaptı. Esad Coşan bunu yaptı. Mahmut efendi bunu yapıyor. Bunları bahane ederek Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, devlet dairelerinde ve ya sivil toplum kuruluşlarında, hayatın her safhasında dini cemaatlerle hesaplaşacağız derlerse buna da müsaade etmeyiz” dedi.

    “Yanlışlık yapan olursa milletin sinesine çarpar”

    Cemaatlerin hizmet çizgisinden çıkarak Fethullahçı Terör Örgütü gibi faaliyet göstermesine de müsaade edilmeyeceğini sözlerine ekleyen Özdağ, “Dini cemaatler içerisinde zaman zaman yanlışlık yapanlar olursa da onları milletin sinesine çarparlar. Milletin sinesi onlara gereken cevabı verir. Kesinlikle ehli sünnet olanlar, devletin birliğine ve tekliğine inananlar, demokrasiye inananlar devleti ele geçirmeye çalışmazlar. Sadece tüm cemaatlerini, sivil toplum kuruluşlarını, vakıflarını ve derneklerini devlete millete hizmet etmeye tahsis ederler. Bunun ötesinde başka hiçbir şey düşünmezler” diye konuştu.

    “Mağduriyetleri dile getirerek darbeyi unutturmaya çalışıyorlar”

    Bazı FETÖ’cü grupların görevden alınmalar ve ihraç edilmeleri kullanarak darbeyi unutturmak istediğini de belirten Özdağ, “Devlet büyük bir refleks gösterdi. Hukuk zaman zaman yanlışta olabilir. Ben de uzun yıllar cezaevinde yattım. Sonra beraat ettim. Sonra üniversite okudum. Hoca oldum, doçent oldum, milletvekili oldum. Genel Başkan Yardımcısı oldum. O nedenle devlete küsülmez. Yanlışımız varsa hukuk düzeltir. Eksiğimiz varsa bürokrasi düzeltir. Türkiye’deki demokrasiye herkes inansın. Bu Fethullahçı Terör Örgütü’nün dışarıda çok ciddi uzantıları var. Bu mağduriyetleri dile getirerek istisnaları dile getirerek darbeyi unutturmak, Fethullah Gülen’in sapkınlığını unutturmak istiyorlar. AK Parti ailesi 10 milyon üyesi olan dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşlarından birisi. Bu 10 milyon sürekli darbeye atıfta bulunacak” dedi.

    Konuşmaların ardından partiye katılanların rozetleri takıldı.