Etiket: Özal

  • Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin 2020-2021 Akademik yılı açılışı gerçekleştirildi

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin 2020-2021 Akademik yılı açılışı gerçekleştirildi

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin (MTÜ) 2020-2021 Akademik yılı açılış töreninde İşadamı Ahmet Çalık’a fahri doktora unvanı takdim edildi.

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin 2020-2021 Akademik yılı açılış töreni pandemi nedeniyle Battalgazi yerleşkesi ve İstanbul’da aynı zamanda online olarak gerçekleşti. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut törenin açılışında gerçekleştirdiği konuşmasında toplam 29 akademik birim ve 8 ayrı yerleşkeleri ile eğitim ve akademik faaliyetleri sürdüreceklerini söyledi. İkinci yıllarında faal 5 fakülte ile 16 bölüme sahip olduklarını dile getiren Karabulut, “Bu yıl akademik yılımıza Tıp Fakültesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi ve Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ilk öğrencilerini alarak eğitim ve akademik faaliyetlerine başladılar. Geçtiğimiz yıl kayıt yaptıran 82 lisans öğrenci sayısı bu yıl 550’ye yükseldi. Bunun 82’si tıp fakültesi öğrencisi” ifadelerine yer verdi.

    Her alanda büyüyen ve gelişen bir üniversite olduklarını da dile getiren Rektör Karabulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Gelişime açık dinamik yapımızla 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine güvenle bakıyoruz. Bilgi üretmenin tek başına yeterli olmadığına inanıyoruz, üretilen bilgiyi tüm insanlığın kullanımına sunmak, bilgiyi üretime dönüştürmek misyon ve vizyonumuzun temelidir. Çünkü bizim ülkemize, milletimize, gönül coğrafyamıza, bölgemize ve Malatya’mıza dair sorumluluklarımız var. Üniversitemiz; geliştireceği ve uygulayacağı projelerle ulusal ve uluslararası marka bir üniversite olacaktır. Tüm yönetici, öğretim elemanı ve öğrenci kadrosu buna hazırdır. Buradan üniversitemizin kuruluşunu sağlayan, Turgut Özal ismini kendi memleketinde ölümsüzleştiren, her aşamada tensip ve takdirleri ile desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanımızın kıymetli destek ve katkıları ile 2 yılda üniversitemiz çok hızlı gelişti ve kentimizin bir markası oldu. Yine her alanda destek ve katkısını esirgemeyen YÖK Başkanımız Sayın Yekta Saraç’a teşekkürlerimi sunuyorum.”

    “Eğer dünya beşten büyüktür” diyebiliyorsak bu yerli ve milli üretimimizdendir”

    Covid-19 sürecinin kendilerine birçok kavramı da gösterdiğini belirten Karabulut, ’Üretebilirsen ayakta kalırsın, üretebilirsen küresel salgınla baş edebilirsin’ , üretebilirsen güvenliği sağlayabilirsin. Güvenli gıda üretemezsen, halkın sağlık güvenliğini sağlayamazsınız. Güvenli gıda, savunma sanayi kadar halkın can güvenliği için önemlidir. Tarım arazilerimizi korumalıyız, tarımsal üretimimizi arttırmalıyız. Şu hususu asla unutmamalıyız; eğer dünya beşten büyüktür diyebiliyorsak bu yerli ve milli üretimimiz, yerli ve milli duruşumuz sayesindedir” dedi.

    Konuşmasında açılış programını online olarak izleyen öğrencilere de seslenen Karabulut, “Malatya Turgut Özal Üniversitesi, sizleri bugün için değil, yaşayacağınız dünya için hazırlayacak. Kendi dünyanızı kendiniz kuracaksınız. Kendi tarihini ve öz değerlerini iyi bilmeli ve evrensel değerleri yakalamalısınız. Ülkemizin kuruluş dinamiklerini asla unutmayın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının mücadelesini asla unutmayın.” mesajını verdi.

    Fahri doktora ünvanı verdikleri İşadamı Ahmet Çalık’ın sadece Malatya ve Türkiye için değil gönül coğrafyalarındaki gençler içinde örnek bir kişilik ve girişimci olduğunu da dile getiren Rektör Karabulut, “İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi tarafından Sayın Ahmet Çalık’a Türkiye ekonomisine ve eğitim alanında yaptığı hizmetlerle Türk Eğitim Dünyasına verdiği katkılar dolayısıyla ‘fahri doktora’ unvanı takdim edilecek olması aslında gecikmiş olan bir eksikliği gidermektir. Malatya’mıza, ülkemize ve gönül coğrafyamızda yapmış olduğu hizmetler için Sayın Ahmet Çalık’a, teşekkür ediyoruz. İnanıyorum ki, Ahmet Çalık’ın açmış olduğu girişimcilik yolunda binlerce gencimiz gururla bayrak yarışana girecektir” şeklinde konuştu.

    Rektör Prof. Dr. Karabulut’un konuşmasının ardından İşadamı Ahmet Çalık’a cübbe ve fahri doktorası takdim edildi. Burada konuşan İşadamı Ahmet Çalık’ta 2020-2021 Akademik Yılı’nın ilk açılış dersinde öğrencilere girişimcilik alanındaki tecrübelerini ve tavsiyelerini aktardı. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, kendisine takdim edilen fahri doktora unvanını almaktan büyük onur ve mutluluk duyduğumu belirterek “Tarihi doğası ve kültürel zenginlikleri ile öne çıkan memleketim Malatya’nın değerlerine değer katan Malatya Turgut Özal Üniversitesinin gelecek nesillerin yetişmesinde önemli bir rol oynadığına ve ülkemizin gelişmesine katkıda bulunduğuna tüm kalbimle inanıyorum” dedi.

    “Aşının dünya lideri ülkemizdi”

    Dünya olarak olağanüstü bir yıl geçirdiklerini ifade eden Çalık, Covid-19 salgını nedeniyle eğitimin ilk kez küresel ölçekli etkilendiğini söyledi. Bu salgında bütün dünyanın Covid-19 aşısı geliştirmeye yoğunlaştığını anımsatan Çalık, “Bizim üniversitemizde yoğunlaştı. Dünyada ilk aşı uygulaması Osmanlı döneminde 1720’lerde çiçek aşısı ile başladı. O dönemde aşının dünya lideri ülkemizdi.” şeklinde konuştu.

    “Öncülük ve girişimcilik yaptı”

    Uzun yıllar tifo ve klora aşılarının dünyanın Türkiye’den temin ettiğini belirten İşadamı Çalık konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Biliyoruz ki üniversitelerin amacı eğitim olduğu kadar bilim ve teknolojiyi geliştirmektir. Bilim ve teknolojinin gelişmesi demek o ülkenin bağımsızlığı ve kalkınması demektir. Ülkemizin kalkınması için yerli ve milli atılımları yapacak olan yeni kuşaklar sizlersiniz. Bizlerde bu konuda üzerimize düşen görevleri severek ve yılmadan yerine getireceğiz. Pandemi süresince öğrenciler geleneksel eğitim ortamlarından uzaklaştı. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim ve dijital okur-yazarlık hayatımızın gerçeği oldu. Çoğu ülke uzaktan eğitime hazırlıksız yakalanırken ülke olarak eğitimde dijital iletişim sürecine çok hızlı adapta olduk ve bu süreci çok başarılı bir şekilde yönettik. Bu noktada vurgulamak isterim ki, birçok değerli üniversitemiz gibi Malatya Turgut Özal Üniversitesi de uzaktan eğitim konusunu ilk yapan öncü başarılı, rol model okulların başından gelmektedir. Ve bugün Malatya Turgut Özal Üniversitemizin yazmış olduğu bu yazılımı Türkiye’deki başka üniversitelerimizde kullanacaktır. Bu konuda Malatya Turgut Özal Üniversitesi öncülük ve girişimcilik yaptı. Sayın rektörümüzü ve emeği geçenleri bu hızlı dönüşümlere imza attıkları için kutluyorum.”

    Krize hazırlıklı olmanın ve girişimciliğin önemi

    İçinde bulundukları pandemi sürecinde iş dünyasının da büyük dönüşüm yaşadığını aktaran Çalık, “Önümüzdeki dönemde iş modellerinin değişeceğini, bazı sektörlerin dönüşeceğini ve bazı sektörlerin çok daha fazla ön plana çıktığını göreceğiz. Bu değişim teknoloji ve dijitalleşmenin ön plana çıktığını da somut bir şekilde gösterdi. Bu süreç bize krize hazırlıklı olmanın ve kriz döneminde girişimciliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Tüm sektörler bu kriz döneminde farklı şekillerde ve farklı seviyelerde etkilendiler. Bizde Çalık Grubu olarak krizin ilk günlerinde krizin olası etkilerini doğru analiz etmeye odaklandık.”

    Törende Tıp Fakültesi Öğrencisi Dila Gönül Coşkun öğrencinler adına konuşma yaparak, “Bizler, Malatya Turgut Özal Üniversitesi öğrencileri, umut vadeden her yarın için umut veren gençler olarak yetişeceğiz. Burada olmaktan mutluyuz ve gururluyuz. Yürüdüğümüz yolda bizi asla yalnız bırakmayan ailelerimize, değerli hocalarımıza, bize verdiği ve vereceği bütün fırsatlar için de Rektörümüz Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’a teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

  • Özal Üniversitesi Tıp fakültesine öğretim üyesi alınacak

    Özal Üniversitesi Tıp fakültesine öğretim üyesi alınacak

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde (MTÜ) yeni açılan Tıp Fakültesi için 14 öğretim üyesi alınacağı öğrenildi.

    Resmi Gazetede yayımlanan ilana göre MTÜ Tıp Fakültesi için 11 öğretim üyesi alınacağı duyuruldu. Tıp Fakültesi’ne 2 öğretim görevlisi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne de bir Araştırma Görevlisi alınacağı ilan duyuruldu. İlanda adayların başvurularını 17 Ekim’e kadar yapabileceği belirtildi.

    MTÜ’ye yeni açılan Tıp Fakültesine bu dönem için öğrenci alınırken, Eğitim ve Araştırma Hastanesi Turgut Özal Üniversitesi’ne bağlanmıştı.

  • Turgut Özal Tıp Merkezinde kök hücre nakli başarısı

    Turgut Özal Tıp Merkezinde kök hücre nakli başarısı

    İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi 2019 yılında şu ana kadar 202 kök hücre ve kemik iliği nakli ile yeni bir rekora imza attı.

    İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kök Hücre ve Kemik İliği Nakli Merkezi geçen yıl 129 kök hücre ve kemik iliği nakli ile kamu hastaneleri arasında açık ara birinci oldu. Bu yıl da başarısını sürdüren merkez, 2019 yılının bitmesine 1 ay kala 202 nakil ile Türkiye’de yeni bir rekora imza attı.

    Karaciğer nakli ile de Avrupa’da birinci olan Turgut Özal Tıp Merkezinin kök hücre ve ilik naklindeki başarısı, hastanede düzenlenen törenle kutlandı. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kök Hücre ve Kemik İliği Nakli Merkezinin 11 ayda 202 kök hücre ve kemik iliği nakli ile rekor kırdığını söyledi. İlk olarak 2010 yılında Sağlık Bakanlığından ruhsat alınması ile kemik iliği ve kök hücre nakline başlandığını belirten Kızılay, “2016 yılında toplam 74 kök hücre ve kemik iliği nakli başarıyla gerçekleştirildi. 2017 yılında 99 hastaya, 2018 yılında ise 129 hastaya kök hücre ve kemik iliği nakli yapıldı. Bunların hepsi erişkin hastalarımız. 2018 yılı itibarı İle kamu hastanelerinde Türkiye’de birinci olduk. 2019 yılında bugüne kadar toplam 202 hastaya nakil yapıldı. Türkiye’de açık ara çok büyük bir başarıyı ortaya koyduk” dedi.

    “Aynı anda 7 nakil yapıldı”

    Bu yıl içinde aynı anda 7 kök hücre ve kemik iliği nakli ile başarılarını da perçinlediklerini ifade eden Rektör Kızılay, merkezlerinde ruhsat alındıktan sonra b güne kadar toplam 721 erişkin hastaya kök hücre ve kemik iliği nakli yapıldığını anımsattı. Şu anki merkezlerinde hali hazırda 12 hasta yatağının olduğunu da belirten Kızılay, bu yıl içerisinde tamamlanacak Yeni Onkoloji Hastanesi ile 96 hasta odasına ulaşacaklarını dile getirdi. Türkiye’nin en büyük hematoloji, kök hücre ve kemik iliği nakli ünitesine sahip olacaklarını kaydeden Kızıkay, “Aralık ayında ’FBI kullanarak da kök hücre ve kemik iliği nakli yapmaya başlayacağız. Aferez ünitemiz yıllık 5 binin üzerinde plazmaferez ve 500’ün üzerinde spesifik aferez ve 200’ün üstünde kök hücre toplama İşlemiyle, Türkiye ve Avrupa’nın en büyük aferez ünitesidir” diye konuştu.

    “Bu başarı ekip işi”

    Nakil Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt ise kendilerine verilen destek nedeniyle Rektör Kızılay ile Başhekim Prof. Dr. Ali Beytur’a teşekkür etti.

    Son 2 yıldır alanında zirvede olduklarını da ifade eden Erkurt, bu gün itibariyle 202 nakli gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu başarı olayı tam bir ekip işi. Gerçekten bizim ekibimiz bizim ekibimizdeki hocalarımız özel muayeneniz olmayan ve her hastayı sahiplenen hocalarımız. Kanser hastası doktora geldiği zaman doktorunu mutlaka görmek ister. Bizim başarımızın temeli tam bir ekip olmamız. İnşallah ta bunu devam ettirmeye çalışacağız” dedi.

    Konuşmaların ardından 200. nakil başarısı pasta kesimi ile kutlandı. Pasta kesimi Rektör Kızılay ve Başhekim Beytur’un yanı sıra Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, Prof. Dr. Emin Kaya, Prof. Dr. İrfan Kuku, Doç. Dr. İlhami Berber ile öğretim üyeleri, uzman doktorlar, asistan doktor, terapötik aferez teknik sorumlusu, kök hücre ve kemik iliği nakli koordinatörü ile hemşireler katıldı.

  • Sözlü: “Metro, üniversiteye de gidecek, Turgut Özal Bulvarı’ndan da geçecek”

    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, yerel seçimler öncesi tartışma konusu olan Adana Metrosu’nun (Hafif Raylı Sistemi) ikinci etap hattının tamamlanması için gereken köprü projelerini uygulamaya koyduklarını, Devlet Bahçeli Köprüsü’nde ve İlim Yolu Bulvarı’nda çift hatlı demiryolu bulunacağını hatırlattı. Sözlü, “Metro hattının Çukurova Üniversitesi kampüsüne kadar devam etmesi konusunda kritik yatırımlarımızı zaten yapıyoruz. Bu kapsamda İlim Yolu Bulvarı üzerindeki köprümüzde çift hatlı demiryolu inşa ediyoruz. Ayrıca Devlet Bahçeli Köprüsü’nden geçecek demiryolunun 7.5 kilometrelik yeni bir hat ile Turgut Özal Bulvarı’ndan devam etmesi için planlamalarımız da hazır” dedi.

    Efsane Radyo ve Radyo Turan’ın ortak canlı yayınında açıklamalarda bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, 2014’te görevi devraldığı selefi Aytaç Durak’ın “Metroyu tamamlayacak, devamını hemen yapabilecek biri varsa aday değilim” sözlerini değerlendirdi. 4,5 yıllık hizmet döneminde ulaşım projelerine öncelik verdiğinin altını çizen Başkan Sözlü, “Metronun tamamlanması sadece Aytaç Durak beyin değil, tüm Adanalıların talebidir. Biz bu konuda hayata geçirdiğimiz büyük projelerimizde metroyu dikkate alıyoruz. Metronun ikinci etap güzergahında yer alan 35 metrelik İlim Yolu Bulvarı’nda üzerindeki köprümüzde de çift hatlı demiryolu yer alacak. Adana’nın itibar abidesi olarak yükselen Devlet Bahçeli Köprüsü’nde 6 şeritli yol ile birlikte 8 metre genişliğinde çift hatlı demiryolu bulunacak. Devlet Bahçeli Köprüsü üzerindeki demiryolu, 7,5 kilometrelik yeni bir hat olarak üniversite ile Turgut Özal Bulvarı arasında devam edecek. Adana’nın geleceğine yön veren projelerimizde bütün bunları düşünüyoruz, planlıyoruz, hayata geçiriyoruz. Ancak, bu konuda Hükümet’in diğer şehirlerde olduğu gibi hakkaniyetli olması, üzerine düşeni yapması lazım. Türkiye’de devralınmayan tek metro, Adana metrosudur” diye konuştu.

    “Aytaç Durak zor olanı seçti, beni destekledi”

    25 yıl Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Aytaç Durak’ın 2014 yerel seçimlerinde kendisini desteklediğini, bunun için müteşekkir olduğunu ifade eden Başkan Hüseyin Sözlü, “Aytaç Durak bey, zor olanı seçti, beni destekledi. Vefa duygusu olan bir insanım. Bugün hangi tercihte olursa olsun, benim için saygıdeğerdir. Kendisi aday olmak isterse veya birini desteklerse saygıyla karşılarım. Aytaç beyin fikirleri bizim için muhakkak önemlidir. Çağdaş demokrasilerde bu böyledir. Metronun tamamlanması talebi tüm Adanalıların talebidir. Bizim arzumuz da metroyu bitirmek, yeni hatlar açmaktır” dedi.

    Adana’nın ulaşımını rahatlatmak için gelecek 100 yılın planlamasını yaptıklarını, imar planlarında gereken düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini dile getiren Başkan Hüseyin Sözlü, şunları söyledi:

    “İkizler Köprüsü ile Alparslan Türkeş Bulvarı’ndaki rahatlamayı halkımız takdir ediyor. Üç yeni köprü projemizi başlattık. Seyhan Nehri üzerinde 2 adet, Ceyhan Nehri üzerinde tarihi Misis Köprüsü’nün batısına bir köprü yapıyoruz. Girne Köprüsü’nün genişliğini iki katına çıkarıyoruz. Karnıyarık geçidinin üzerinin kapatılması, müze kavşağı ve orduevi bitişiğindeki genişletmeler bu bölgede büyük rahatlama getirdi. Şimdi Aliya İzzetbegoviç Bulvarı ile otoyol bağlantısını yapıyoruz. Yeni yapacağımız iyileştirmelerle şehir içi trafiğinde hemşehrilerimiz daha rahat ulaşım sağlayacaklar. Hepsinin ihalesini tamamladık. Ancak parasal kaynak konusunda sıkıntılarımız var. Karşımıza çelik bariyerler, çelik engeller çıkıyor. Ama benim ittifakım halkım. Hemşehrilerimle gönül ittifakımız devam ediyor. Belediye başkanı seçilirken CHP’liler tabiki bana oy verdi. HDP ve ÖDP’lilerden aldığım oyu da biliyorum. Kimseyi pişman etmemek boynumuzun borcudur. Devlet Bahçeli Köprüsü’nün finansmanında rahat olsaydık, bugünlerde açılışını yapardık. Ama 240 milyon liralık kredimiz onaylanmadı. İller Bankası’na 140 milyon liralık borcumuzu dillerine dolamışlar. Aynı dönemde Gaziantep’in İller Bankası borcu 1 milyon 150 milyon lira. Bizim borçlanmamızın 10 katı. Kim borç batağına götürmüş? Belediyenin kasasında para yok diyorlar. İş üreten belediyenin kasasında para olmaz. Ben yıllardır böyle çalıştım. Her gün 500 bin lira asfalta, 500 bin lira mazota para yatırıyoruz. Bizden önceki başkanlardan Allah razı olsun ama önceki dönemlerle kıyasladığımızda asfalt dekorları kırmışız. Asfaltın tonu bin 200 liraydı, şimdi 3 bin 200 liraya çıktı. Bu zammı biz yapmadık. Gelecek 100 yılın planlaması adına ortaya koyduğumuz çözüm yollarını uygulamamız biraz zaman alacak. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, şehrin geleceğini kurtaracak rehabilitasyonu gerçekleştirdik.”

  • Özal ailesinin köşkü satılığa çıkarıldı

    Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’ın yaklaşık 23 yıl yaşadığı köşk satılığa çıkarıldı.

    Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal, eşinin ölümünden 1 yıl sonra taşındığı ve 23 yıl yaşadığı Sarıyer Büyükdere Mahallesindeki köşk satılığa çıkardı. İstanbul Boğazı’na yaklaşık 100 metre mesafedeki 1 dönüm arazi üzerinde bulunan 4 katlı 12 odalı köşke 20 milyon TL bedel belirlendi. Semra Özal’ın bir süre önce köşkü boşaltarak oğlu Efe Özal’ın evine taşındığı öğrenildi. Köşkün satış danışmanlığını yapan Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, köşkün satışıyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) açıklamalarda bulundu.

    “Yaklaşık 2-3 yıldır boş kaldığından dolayı satışa getirme kararı aldılar”

    Köşkün satışıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Ödüllerle dolu yıllar içerisinde özel ailelerin özel mülklerini satışa getirme konusunda bizzat tecrübeliyim. Daha önceden Demet Akalın’ın villasını satışa getirmiştim. Daha sonra Ajda Pekkan’ın amcasının villasını 20 günde satışa getirmiştim. Şimdi ise 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın ve değerli ailesinin Sarıyer Büyükdere Caddesindeki villasının satışıyla ilgileniyorum. Burası beni çok heyecanlandırdı. Nedenine gelince çok fazla ilgiyle karşılaştım. Bu beni çok etkiledi. Duygusal olarak da etkiledi. Rahmetli Turgut Özal vefatından 7-8 ay sonra aile oraya taşınıyor. Semra hanım ve ailesiyle birlikte. Orada çok güzel anılar biriktiriyorlar ve yaklaşık 23-24 yıl orada kalıyorlar o villada. Sarıyer halkı biliyorlar ki Semra hanım yıllardır orada oturuyor. Hatta mahalle orasıyla özdeşleşiyor. Yaklaşık 2-3 yıldır da boş kaldığından dolayı satışa getirme kararı alıyorlar” dedi.

    “Köşkün asma katında Turgut Bey’in kütüphanesi mevcut”

    Evin detaylarını anlatan Başaran, “Villamız Büyükdere Caddesi’nde yürüme mesafesinde, yaklaşık 3 dakikalık bir mesafede. Açık yüzme havuzlu, yaklaşık 1 dönüm arsa içerisinde çok güzel bir bahçesi var. 900 metre kapalı alanlı, 4 katlı ve katların bir tanesi çok güzel dekor edilmiş. Asma katında Turgut Bey’in kütüphanesi mevcut. Resimleri, yazıları, çok özel resimlerle ve anılarla dolu. Son 2-3 yıldır evde yaşayan kimse yok. Semra hanım şu anda 83 yaşında ve oradan taşınmayı uygun bulmuş. Her ne kadar içerisinde asansörde olsa çok büyük evi yönetmek kolay olmuyor.24 saat polis korumasının olduğu özel bölmeler, açık otoparkı, çok güzel yaşanabilir hale getirmişler. İçerisinde özel mermerleri kapıları yapılmış. O zamanki yılların abartıdan uzak, sade ve şık, bir o kadarda güzel. En güzeli orada yaşanmışlık olmasıdır” diye konuştu.

    “Biz aileyi çok sevdiğimiz için orada oturmak bizim için ayrıcalıktır”

    Satışa çıktıktan sonra yoğun ilgi gördüğünü dile getiren Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Orasının satış haberini basında patladığı zaman ilk New York’tan telefon geldi. Ben çok şaşırdım, uzun yıllar yaşamış Türk aile beni aradı. Keşke kuş olup uçsam ben onları çok severim birkaç ay sonrasında Türkiye’ye geleceğim ve satılmamış olursa ben talibim, bu konuda opsiyonluyorum dedi. Ne kadar güzel harika, böyle bir sevgi seliyle karşılaşmak çok güzeldi. Bu bizim için çok anlam yüklü, orada olmayı çok isteriz dediler. Şanlıurfa’dan bir aile bir an önce görmek istiyorum. İlk uçakla geleceğim dediler. İlk reaksiyonlarda hep hiç görmemize bile gerek yok, bu detaylar çok önemli değil. Biz aileyi çok sevdiğimiz için orada oturmak bizim için ayrıcalıktır düşüncesi beni çok mutlu etti” diye konuştu.

    “Anlaşılan o ki köşkün satışı uzun sürmeyecek”

    Aradan yılların geçmesine rağmen sevgi ve saygının olmasından memnuniyet duyduklarını dile getiren Gayrimenkul danışmanı Başaran, “Aradan zaman geçmiş olmasına rağmen, böyle sevgi ve saygıyla anılması benim için özel bir durumdu. Anlaşılan o ki bu köşkün satışı çok uzun sermeyecek. O köşkün satıldığı ve rahmetli Turgut Özal’ın ailesine ait köşk satıldı diye olacak. Şu anda piyasada olması gereken rakam koşullarında, bizzat ben ilgilendim. Doların hareketliliğinden dolayı cazip hale getirdik. Aynı ülkede yaşıyoruz ve gündemi birlikte yaşıyoruz” şeklinde konuştu.