Etiket: Oyuncusu

  • Sinema oyuncusu Melih Çardak 40 yıllık hayaline Şanlıurfa’da kavuştu

    Dizi ve sinema oyuncusu Melih Çardak, okul hayatı boyunca alamadığı takdir belgesini karne dağıtımına katıldığı Şanlıurfa’daki bir okuldan aldı.

    Aralarında Cennet Mahallesi dizisinin de olduğu birçok dizide rol alan sinema oyuncusu Melih Çardak, okul hayatı boyunca alamadığı takdir belgesini karne dağıtımı programına katıldığı Şanlıurfa’daki bir okulda aldı.

    Yönetmenliğini Adanalı ve Karagül dizilerinden tanınan Ayhan Eroğlu’nun yaptığı kanser hastası bir kızın hayatını konu alan “Talkın” isimli sinema filminin ön çekim çalışmaları için Şanlıurfa’ya gelen oyuncu Melih Çardak, Haliliye ilçesindeki Profilo Ortaokulunda öğrencilere karne dağıttı. Karne dağıtım töreni öncesi öğretmenler odasında oturdukları sırada masanın üstündeki takdir belgelerini gören ünlü oyuncu Melih Çardak, hayatı boyunca böyle bir belge almadığını söyledi. Tecrübeli oyuncuya sürpriz yapmak isteyen rol arkadaşları, okul yönetiminden takdir belgesi hazırlamalarını rica etti. Boş bir belge getiren okul yöneticileri, Melih Çardak adına bir takdir belgesi hazırladı.

    Oyuncular öğrencilere sürpriz yaptı

    İçeride oturan oyuncular, dışarıda hiçbir şeyden habersiz karnelerini almayı bekleyen öğrencilere sürpriz yaptı. Ünlü oyuncular Ayhan Eroğlu, Melih Çardak, Tayfun Sav, Mehtap Şener’i karşılarında gören öğrenciler, büyük bir mutluluk ve coşku yaşadı. Ünlü oyuncular, yıl boyunca çeşitli aktivitelerde birinci olan ve sınıflarında dereceye giren öğrencilere belgelerini verdi.

    Melih Çardak 40 yıllık hayaline kavuştu

    Oyuncu Melih Çardak ise karne dağıtım töreninde takdir belgesi alarak 40 yıllık hayaline kavuştu. Arkadaşlarının elinden takdir belgesini alan Çardak, kendisine hayatı boyunca verilmeyen belgeyi Şanlıurfa’da aldığı için mutlu olduğunu dile getirdi.

    Çok heyecanlı olduğunu dile getiren Melih Çardak, “Çocuklar çok baskı yaptı, ben de takdiri almak zorunda kaldım. Bundan sonra çok daha iyi çalışacağım. Bunu hak etmeye çalışacağım” dedi.

    Yönetmen Ayhan Eroğlu: “Benim için büyük bir heyecan oldu”

    Talkın filminin yönetmenliğini yapan Adanalı ve Karagül dizileriyle tanınan ünlü oyuncu Ayhan Eroğlu ise “Benim için çok mutlu bir gün. Çok uzun zamandır ilk defa öğrencilerle bir araya geldim. Adanalı dizisi döneminde birçok okula gidip ziyarette bulundum, birçok öğrenci grubuyla birlikte oldum ama bu okul beni çok heyecanlandırdı. Hepsinin heyecanı çok güzeldi. Bu okulda Yeşim Akay benim ilk öğretmenim, ablam. Benim için çok büyük bir heyecan oldu. Bugün hepsinden bir karne de ben almış oldum” ifadelerini kullandı.

    Filmin oyuncularından Mehtap Şener ise “Çok güzel bir gün. Uzun zamandan beri ilk defa böyle bir heyecanı yaşıyorum. Çocukların böyle mutlu olması bizleri de mutlu ediyor. Onları bu gün böyle mutlu ettiğimiz için sevinçliyim” şeklinde konuştu.

    Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği ünlü oyuncular daha sonra sınıfları gezerek öğrencilerle sohbet etti.

  • Vedat Murat Güzel, yılın komedi oyuncusu seçildi

    İzmir’in Çeşme ilçesinde 9 yıldır tiyatro yönetmenliği yapan ünlü tiyatrocu Vedat Murat Güzel, “Yılın En Başarılı Komedi Oyuncusu” ödülünü aldı.

    Avrupa’nın en prestijli ödül törenlerinden birisi olarak gösterilen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri’nin bu yıl sekizincisi düzenlendi. Sahne Tozu Tiyatrosu Kurucusu Çağlar İşgören’in düzenlediği 8. ArmaKatre Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, Sahne Tozu Tiyatrosu Haldun Dormen Sahnesi’nde gerçekleştirilen görkemli törenle sahiplerini buldu.

    Sunuculuğunu Emre Basalak’ın üstlendiği törene Haldun Dormen, Göksel Kortay, Selçuk Yöntem, Mustafa Alabora, Banu Zeytinoğlu ve Levent Kurumlu’da katıldı. 16 ayrı kategoride ödül verilen törende, tiyatro yönetmeni ve oyuncu Vedat Murat Güzel, “Yılın En Başarılı Komedi Oyuncusu” ödülüne layık görüldü.

    “Ödül her zaman heyecanlandırır”

    9 yıldır Çeşme’de tiyatro yönetmenliği yapan Güzel, çocuklar, gençler, yetişkinler ve kadınlar ile yaptığı tiyatro çalışmalarında, Çeşme’de tiyatroyu geniş bir kitleye sevdirdi. 28 yıldır İzmir’de tiyatroya çok yönlü çalışmalarıyla emek veren Vedat Murat Güzel, bu ödülün tiyatroya emek veren ve bu sanatı meslek olarak seçen herkese ışık tutmasını dileyerek, “Tiyatro dolu, tiyatro kokan bir ortamda ödül töreni düzenlendi. Ödül her zaman oyuncuyu heyecanlandırır. O anda açıklandı. Benim için çok büyük bir mutluluk oldu. Yıllarca samimiyetle verdiğimiz emeğin birilerinin dikkatini çektiğini bilmek ve değer verilmesi güzel bir duygu. Ben daha önce de yönettiğim bir oyunla aday gösterilmiştim. Ama ödül almak kısmet olmamıştı. Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde oynadığım ’Pişti’ adlı oyundaki karakterimle bu ödüle layık görüldüm. Aynı oyundaki, çocukluktan yetiştirdiğim oyuncum Alphan Yiğit de Kerem Yılmazer Yeni kuşak oyuncu adayı gösterildi.

    “Tiyatroda insanları güldürmek bana ödül getirdi”

    Tiyatroya amatör olarak başladığı yıllarda tiyatro yapabilmek için paraya ihtiyaçları olduğunu belirten Güzel, “Dekor yapacağız, bilet bastıracağız, afiş yaptıracağız, hep para gerektiriyor. Tiyatro masraflı bir iş. İmdadımıza palyaçoluk yetişti. O dönem İzmir’de hiç yoktu. Bilinmiyordu. Biz de bilmiyorduk açıkçası. Tesadüfen böyle bir talep geldi. Araştırdık, rujlarla, annelerimizin makyaj malzemeleri ile yüzlerimizi boyadık. Çok tuttu ve devamı geldi. Daha sonraları da giderek büyüdü. İzmir’de bu işi ciddi olarak yapan ilk animasyon ekibi olduk. Animasyondan kazandığımız parayla tiyatromuzu ayakta tuttuk. 28 yılın sonunda da, tiyatroyu ayakta tuttuğum, insanları güldürerek para kazandığım iş, bana ödül getirdi. Yılın en başarılı komedi oyuncusu seçildim. Tiyatro yaparak insanları güldürdüm. Bu da bana bu güzel ödülü getirdi. Birçok yerlerden ödül alıyorsunuz. Özellikle sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde aldığımız çok anlamlı ödüller oluyor. Ama en gerçek ödül, 70 yaşın üzerindeki öğrencilerimin , hayattan umudu kesmiş insanların, ’Beni hayata bağladın çocuk’ demeleri, benim için en anlamlı ödül oluyor. Ayrıca küçük yaşta çalıştırdığım çocukların bana, ’Ti ti tiyatro’ diyerek koşarak gelmeleri, bana güç ve enerji veriyor. En büyük ödül, verdiğinizin karşılığını bulması oluyor. Tiyatro çok özveri gerektiren, masraflı bir iş. Ama bütün zorluklara rağmen karşılığını direk alabiliyorsunuz. Oyun sonundaki alkışlarla, tebriklerle karşılığını direk alabildiğiniz ender mesleklerden birisi” diye konuştu.

    “Ben Çeşme’de misyonumu tamamladım”

    Çeşme’de 9 yıl önce tiyatro çalıştırmaya başlayışını da anlatan Vedat Murat Güzel, “Narlıdere’de huzurevinde Fikret amca vardı. Oradaki çalışmalarıma katılırdı. Tiyatro sayesinde hayat doldu, kendisini çok iyi hissetti. Sonra Çeşme’de yaşamaya başladı. Çeşme’de katıldığı bir derneğe ’Tiyatro yapın, niye yapmıyorsunuz’ demiş. Benimle temasa geçtiler. Kabul ettim. Öylece Çeşme’de tiyatro çalıştırmaya başladım. Yaş ortalaması yüksek insanlarla çalışmaya başladık. Ama çıkardığımız oyun o kadar güzel yankı buldu ki, devamı geldi. Beş yıl çok güzel projelere imza attık. Beş yılda sekiz oyun oynadık. Turneye çıktık. Ödüller aldık. Ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi bünyesinde çalışmaya başladık. Orada da güzel projelere imza atarak dokuz yılı tamamladık. Özel bir tiyatronun bile 2-3 yıldan daha fazla aynı kadroyla devam edebilmesi çok zorken, biz aynı kadroyla dokuzuncu yılımızı tamamladık. Çok güzel oyunlar sergiledik. Bu da Çeşmeli sanatseverlerin tiyatroya ilgisini, sevgisini gösteriyor. Ben hem yetişkinlerden, hem çocuklardan çok güzel enerji alıyorum. Ancak, önümüzdeki yıl, İzmir de ve Seferihisar’daki çalışmalarımın boyutları büyüyecek.Ayrıca yurtiçinde seminer ve atölye programlarım yoğunlaşacak.Birde bir kitap hazırlığım var. Bu nedenle sanıyorum Çeşme’ye vakit ayıramayacağım. Üzücü bir haber belki ama, yine de mutluyum, Çeşmeliler tiyatroyu sevdi. Bunu devam ettirecekler. Önemli olan o kıvılcımı yakmaktı. Ölene kadar benimle çalışacak değillerdi. Ben, Çeşme’de misyonumu tamamladığıma inanıyorum” diye açıkladı.

    “Çeşmede bir nesil 6 yıl benle ve tiyatro ile büyüdü”

    Yönetmenliğini yaptığı Artiz Mektebi adlı oyunu oynayan Çeşme Gençlik Tiyatrosu hakkında da açıklamalarda bulunan Güzel, “Bu grubun bir özelliği var. Çeşme’de ilk başlattığımız çocuk grubumuz. Grup da talep üzerine oluştu. Daha önce bir ailemiz, ağabeyine aldırdığı drama eğitiminden çok fayda görmüş. Sosyal hayatta, okul hayatında, üniversitedeki katkılarını birebir gözlemlediği için kızının da o sürecin içine dahil olmasını istedi. ’Yetişkinleri çalıştırıyorsunuz. Çocukları da çalıştırır mısınız?’ dedi. Ben de yıllarca çocuklarla çalıştığımı, seve seve çalışabileceğimi söyledim. Arkadaşlarını organize ederek belli bir sayıya ulaştılar. Grup oluşturdular.. O grup altı yılda bugünlere kadar geldi. O nedenle benim için özel bir grup. Çeşme’de ilk başlattığım çocuk grubu. Altı yılda hem onların kişisel gelişimlerini gözlemledik, hem de algılarının arttığını tiyatral gelişimlerini gözlemledik. Yaptığınız çalışmanın bir yerlere geldiğini ve onun üzerine bir şeyler daha koyabilecek pozisyonda olduklarını görünce, yapabilecekleriniz daha da artıyor. Daha büyük projeler oluşturmaya başlıyorsunuz. Her yıl, sabırla, anlayışla, onların diliyle, seviyelerine inerek çalıştığınızda, çok güzel geri dönüşler almaya başlıyorsunuz” şeklinde konuştu.

    “Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyoruz”

    İzmir ve Seferihisar’daki sosyal sorumluluk projelerinden de söz eden Vedat Murat Güzel, “İzmir’de farklı tiyatro gruplarıyla, Levanten Tiyatrosu, Işıltılı Replikler, Amatör Gönüllüler Tiyatrosu gibi tiyatrolarla ve Seferihisar Belediye Tiyatrosu, Narlıdere Belediye Tiyatrosu gibi gruplarla, elimizden geldiğince sosyal sorumluluğumuzu yansıtmak, farkındalık yaratmak, dikkat çekmek için Behçet Uz Çocuk Hastanesi’ne, Ege Onkoloji ve Lösemili çocuklara, Otizm Vakfı yararına, EÇEV’e çeşitli oyunlar oynadık. Oynamaya da devam ediyoruz. Sosyal sorumluluk projesine çok önem veriyoruz. Her sanatçının yapması gereken bir proje. Her yıl mutlaka 3-4 oyunumuzu yardım amaçlı oynuyoruz. Ne zaman bizi çağırsalar, seve seve, gönüllü olarak gidiyoruz. Ayrıca TÜBİTAK ile bir proje yaptık. Tepecik Hastanesi’ndeki doktorlarla, hijyen konusunda, yatılı bölge okullarını dolaştık. TURMEPA ile hem drama eğitmeni olarak, hem de denizleri bizzat temizlemek için yıllarca çalıştım. Bu tür çalışmalarla örnek olmak da önemli. Öğrencilerinize rol model oluyorsunuz” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Yeşilçam oyuncusu Erdoğan Çakıcı vefat etti

    81 yaşından hayatını kaybeden Eskişehirli Yeşilçam oyuncusu ve yapımcısı Erdoğan Çakıcı memleketinde toprağa verildi.

    Dün evinde hayatını kaybeden Erdoğan Çakıcı, Eskişehir Hacı Alibey Caminde kılınan cenaze namazını ardından Asri Mezarlığa defnedildi. Cenazesine Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, ailesi ve yakınları katıldı.

    Yeşilçam’da 30’dan fazla filmde hem oyuncu hem de yapımcı olarak görev alan Eskişehirli sanatçı Erdoğan Çakıcı, yaptığı açıklamada Fatma Girik ve Türkan Şoray’ı Yeşilçam ile tanıştırdığını, ayrıca Cüneyt Arkın’ı da İstanbul’a götürerek sinemayla buluşmasını sağladığını söylemişti.

    “Erdoğan Çakıcı kimdir?”

    1936 yılında Eskişehir’de dünyaya geldi. İlkokuldan sonra Eskişehir Sanat Okuluna başladı. Ancak ikinci sınıftayken ayrılıp Kuleli Askeri Lisesine kaydoldu. Buradaki eğitimini de üçüncü yılında yarıda bırakarak Eskişehir Ticaret Lisesinde devam etti. Mezun olduktan sonra Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisinde yüksek öğretimine başladı. Lise de öğrenciyken Yeşilçam ile tanıştı. İlk filmini 1954 yılında Suphi Kaner’in yönettiği ‘Mapushane Çeşmesinde başrol alarak gerçekleştirdi. Ağabeyi Zeki Çakıcı ile birlikte 1952 yılında ‘Çan Filim Şirketini kurdular.

    1957 yılında “Acı Günler”, 1959’da “Kara Sevdalı Yârim”, 1960’da ‘İçimizden Biri” ve “Köyde Bir Kız Sevdim” filmlerinde oynadı. 1962 yılında çekilen “Beni Anneme Götür” filminin başrol oyuncusu idi. Bunların dışında diğer film şirketlerince çekilen 1961’de “Sepetçioğlu” filmi ile 2004’de TV Dizisi olarak çekilen “Kanayan Yara-Bosna Mavi Karanlıkta” dizilerinde rol aldı.

    1958’de ağabeyi ile birlikte kurdukları film şirketinin çektiği kendisinin de rol aldığı “İstiklal Uğrunda” adlı film dönemin sansürüne takıldı. Bu filmde Fatma Girik’i. 1960 yılında da Türkan Şoray’ı ilk kez beyaz perde ile buluşturdu. Türkan Şoray’ı “Köyde Bir Kız Sevdim” filmde figüran olarak oynattı. Erol Taşı’da “Erol Taş” yapan filmlerde oynattı.

    “Malkoçoğlu” olarak da bilinen Eskişehir’in evladı Cüneyt Arkın’ı da İstanbul’a götürerek sinemayla buluşturdu. 50 sene boyunca boks, basketbol, voleybol, atletizm dallarında önce sporcu daha sonra ulusal hakemlik yaptı.

    12-10 Mayıs 2015 tarihleri arasında Eskişehir’de düzenlenen, ‘17’nci Uluslararası Eskişehir Film Festivalinde, sinemaya verdiği emeklerinden dolayı “Sinema Emek Ödülü” verildi.

  • Can Holding dünya oyuncusu olma yolunda

    Can Holding, dünya markası olma yolunda Güney Kore’de bulunan dünya çapındaki bir firma ile ortaklık görüşmesi yapıyor.

    Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Tectone Yönetim Kurulu Başkanı Murat Can, “Can Holding olarak bu güne değin bir çok atılım yaptık. Enerji, turizm, sağlık ve inşaat alanlarında yaptığımız hizmet ve çalışmalar dışında elektronik ve küçük ev aletleri konusunda da dünya pazarına oynuyoruz. Bu anlamda ülkemiz ekonomisine yepyeni bir katma değer sağlayacak önemli bir girişimde bulunarak Güney Kore’de bulunan dünya çapındaki bir firma ile ortaklık görüşmeleri yapıyoruz” dedi.

    Awox markası ile küçük ev aletleri ve teknoloji ürünlerini yüksek teknoloji ile buluşturduklarını bununla da ekonomide ithalat yarasına merhem olduklarını belirten Murat Can, “Üretim ve pazar payımızla Türkiye’nin ilk 5’in içine girmeyi başardık” şeklinde konuştu.

    Murat Can, “Bu alanda şimdiye kadar bir çok yatırım yaptık, 40 bin metrekare olan üretim hattımıza 15 bin metrekare ek üretim hattı ekledik. Bunun yanı sıra devletimizin istihdam seferberliğine katılım sağlayarak 300 yeni istihdam sağladık. Şimdi ise yepyeni bir hizmet ve gelişen global dünyanın güçlü bir oyuncusu olma hedefimiz için Güney Koreli büyük bir firma ile ortaklık görüşmelerimiz devam ediyor. Elektronik ve küçük ev aletleri alanında yapılacak bu ortaklıkta üretim tamamıyla Türkiye’de, Can Holding’e ait Çerkezköy’deki teknoloji tesislerinde gerçekleşecek, bu da dünya piyasasında yer edinme adına bize ve ülkemize önemli bir katma değer sağlayacak; Ana temamız dünya oyuncusu olmak” dedi.

    “Yatırımlarımız sürüyor”

    Bu alandaki yatırımlarıyla, tüketici elektroniği ve küçük ev aletleri konusunda yıllık 8 milyon adet üretim kapasitesine ulaşarak Türkiye’nin devleri arasına girmeyi başardıklarını dile getiren Can, “Bütün tasarımlarımızı ve testlerimizi kendimiz yapıyoruz. Uluslar arası bir çok sertifikamızla da güven veriyoruz. Şimdi ise bu ortaklıkla adımlarımızı büyüterek devam edeceğiz” diyerek dünya çapında marka olma yolunda geleceğe yönelik vizyonlarını ifade etti.

  • Gaziantepspor’un milli oyuncusu intihar etti

    Gaziantepspor’un milli futbolcusu Frantisek Rajtoral, kendini iple kalorifer tesisatına asarak intihar etti, Çek futbolcunun cenazesi morga kaldırıldı.

    Gaziantep’in Şahinbey İlçesi Küçükkızılhisar Mahallesinde evi bulunan Çek Cumhuriyeti vatandaşı olan Gaziantepsporlu oyuncu Rajtoral’dan uzun süre haber alamayan komşuları şüphe üzerine güvenlik güçlerinden yardım istedi. Olay yerine jandarma ekipleri, oyuncunun, kendini kalorifer tesisatına iple astığını gördü. Çağrılan sağlık ekipleri milli oyuncunun öldüğünü belirlemesi üzerine futbolcunun cenazesi, Gaziantep Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

    İntihar nedeni henüz bilinmezken olayla ilgili soruşturma başlatıldı.