Etiket: Osmanlı’nın

  • Osmanlı’nın zirve yapısı, sis nedeniyle gözden kayboldu

    Edirne’de, etkili olan sis nedeniyle görüş mesafesi 60 metreye kadar düştü. Mimar Sinan’ın ’Ustalık eserim’ dediği tarihi Selimiye Camii de gözden kayboldu.

    Kentin belirli noktalarında önlem alan polis ekipleri, sisli havada sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Görüş mesafesinin yer yer 60 metreye kadar düştüğü kentin yüksek kesimlerinde etkisini artıran sis nedeniyle UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan tarihi Selimiye Camii de gözden kayboldu.

    Şehrin her yerinden görülebilen kentin simge eseri Selimiye Camii de sisin içerisinde seyri muhteşem görüntüler oluşturdu. Sis, pek çok tarihî yapıya da seyirlik güzellik kattı. Edirne’de bazı bölgelerinde görüş mesafesinin azalması, ulaşımı olumsuz etkiledi. Sürücüler, trafikte ilerlemekte güçlük çekti.

    Hava sıcaklığının 2 derece ölçüldüğü kentte sisin, öğle saatlerine kadar etkili olması bekleniyor.

  • Muş’ta “Osmanlının Kurucu Ataları: Ertuğrul Gazi ve Osman Bey” semineri

    Muş Alparslan Üniversitesinde (MŞÜ), “Osmanlının Kurucu Ataları: Ertuğrul Gazi ve Osman Bey” konulu seminer düzenlendi.

    Muş Alparslan Üniversitesi Prof. Dr. Sabahattin Zaim Konferans Salonunda düzenlenen ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun M. Emecen’in konuk olduğu seminere; Muş Valisi Aziz Yıldırım, Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdüllatif Tüzer, Genel Sekreter Harun Demir ile çok sayıda öğrenci katıldı.

    İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun M. Emecen, seminere katılım sağlayan tüm katılımcılara teşekkürlerini ileterek, duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

    Karşılıklı görüşmelerin yapıldığı seminer, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat tarafından Emecen’e plaket takdimi ve ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

  • Osmanlı’nın ilk kalesi tanıtılmaya çalışılıyor

    Osmanlı’nın ilk fethettiği kale olma özelliğini koruyan Karacahisar Kalesi’nin tanıtılması için kollar sıvandı.

    Karacahisar Kalesi’nin tanıtım eksikliğinin giderilmesi için doğa yürüyüşleri düzenlenmeye başlandı. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Doğa Yürüyüşü Ekibi (ESDAG) bu konuda halka öncülük ederken, dileyen herkes tarih gezisine katılabiliyor. Gezi; tarihi bilgilerin yanında obeziteye karşı sporla çözüm sunuyor. Gezi sırasında teknolojiden uzak kalan katılımcılar, sohbet ederek sıkı dostluklar kurma şansını da elde ediyor. İmece usulü hazırlanan yiyecekler ile kahvaltı yapan üyelerin arasında özel misafirler de bulunuyor. Geziye şimdiye kadar Alpu Kaymakamı Ömer Özbay ve Survivor’dan tanınan Emre Durak da katıldı. Geziye katılmak isteyen vatandaşların, www.esbike.org adresinden katılım sağlayabildiği bildirildi.

  • 63 anne ve çocuğundan Osmanlı’nın kalbine yolculuk

    İnegöl Belediyesi, Bilecik Belediyesi, Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile Bacıbey Kent Kültürü Derneği işbirliğinde gerçekleştirilen, Valide-i Ali Osman Bacıbey Hayme Ana’nın İzinde Osmanlı’nın Kalbine yolculuk programı kapsamında bir heyet, Bilecik’i ziyaret etti.

    Türkiye’de 1965 yılında Nene Hatun’un, yılın annesi seçilişinden bugüne 63’üncü kez kutlanan Anneler Günü münasebetiyle gerçekleştirilen programda 63 anne ve 63 çocuğu kuruluş ve kurtuluşun şehri Bilecik’e geldi.

    Validei Ali Osman Bacıbey Hayme Ana’nın İzinde Osmanlı’nın Kalbine Yolculuk adıyla gerçekleştirilen programa, AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun, Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Erkut Öneş, Bacıbey Kent Kültürü Derneği Başkanı Mutlu Çınar ve konuklar katıldı. Bilecik Belediye Başkan Vekili Nihat Can ve eşi Nesrin Can, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İsmail Cihan ile Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Serkan Bircan tarafından ağırlanan Milletvekili Bennur Karaburun ve beraberindeki heyet, Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi’ni gezerek, Bilecik Belediyesi Görevlisi Arkeolog Ertuğrul Gündüz’den, şehrin tarihi ve kültürel değerleri hakkında bilgi aldı.

    Gerçekleştirilen tur hakkında bilgi veren, Bacıbey Kent Kültürü Derneği Başkanı Mutlu Çınar, birçok paydaşın katılımıyla güzel ve anlamlı bir program gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bugün Sayın milletvekilimizle birlikte Bursa’dan 4 otobüs ile Valide-i Ali Osman Bacıbey Hayme Ananın İzinde Osmanlı’nın Kalbine Yolculuk programını gerçekleştirdik. Projenin amacı, alternatif bir anneler günü etkinliği yapmaktı. Bu arada da özellikle Osmanlı’nın kalbi olan Bilecik ve diğer illere insanların dikkatini çekerek, farkındalık oluşturmaktı. Bu gezide özellikle bizleri yalnız bırakmayan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkan Vekili ve Bursa Milletvekilimiz Bennur Karaburun ile Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürümüz Erkut Öneş’e ve Bilecik Belediyesi yetkililerine katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bu yıl Türkiye’de Anneler Gününün kutlanışının 63’üncü yılı. Bu vesileyle 63 anne ve 63 çocukla bu programı gerçekleştirdik. Bu turumuza katılan hanımefendi ve çocuklar, özellikle Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüzün yürütmüş olduğu Gönül Elçileri projesinde yer alan bireylerden oluşuyor. Bilecik’te olmaktan onur ve mutluluk duyuyoruz” dedi.

    Konuşmanın ardından Bilecik Belediye Başkan Vekili Nihat Can, AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun’a, Bilecik toprağından yapılmış vazo ile Bursa’ya götürülmek üzere, Şeyh Edebali bölgesindeki toprağı takdim etti.

    Grup, Bilecik Belediyesi tarafından verilen yemeğe gitmesi ve Bilecik Belediyesi Şehir Ormanında verilen yemeğin ardından Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesini gezmesinin ardından Bilecik Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Görevlisi Arkeolog Umut Özdemir’in ziyaretçilere bilgiler aktarmasıyla program sona erdi.

  • Hayatta kalan sürgünü yaşamış tek Osmanlı’nın belgeseli çekildi

    1924 Osmanlı Hanedanı sürgününü yaşayıp hayatta olan tek kişi olan Bilun Alpan’ın hayatı belgesel oldu. “Bilûn-Sürgünün Son Tanığı” belgeselinin galası, Osmanlı hanedan mensuplarının katılımıyla Sepetçiler Kasrı’nda gerçekleşti. Belgesel 15 Mart’ta TRT Belgesel ekranlarında yayına girecek.

    Gala Osmanlı hanedan mensuplarından Orhan Osmanoğlu ve eşi Esra Osmanoğlu, Harun Osmanoğlu, Yavuz Alpan ve kızı Cynthia, Osman Selahattin Osmanoğlu, Nurhan Osmanoğlu, Sultan Vahdetin’in torunu Hanzade Hanım’ın katılımıyla gerçekleşti. Belgeselin yönetmeni ve yapımcısı Kerime Şenyücel ile belgeselin müziklerinden sorumlu Deya Köroğlu da gösterimde yer aldı. Birun Alpan, ilerleyen yaşı sebebiyle galada yer almadı.

    Henüz 6 yaşında bir çocukken hilafet ve saltanatın kaldırılmasıyla sürgün edilen Sultan 1. Abdülmecid’in torunu 99 yaşındaki Bilûn Alpan’ın hayatını anlatan belgesel, aynı zamanda 1930’lardan sonra Beyrut’a sürgün edilen Osmanlı hanedan mensuplarının yaşamını konu alıyor.

    “Birun Hanım soğuk davrandı ve hiç istemedi”

    Belgeselin yönetmeni Kerime Şenyücel, “1924 serüveninde dünyanın dört bir yanına dağılan Osmanlı sürgünlerinin ne yaptığını merak ettik. Yaklaşık 100’den fazla aile mensubuna ulaştık. Ortadoğu ve Avrupa’ya gittik. Birun Hanım Sultan’ın Beyrut’taki çekimi başladı. 2005’de sürgüne tanık olan 5 haneden mensubu varken, bunların 4’ü de vefat etti. Çok zor, sinirli, kırgın ve gergin bir insan. Onu ikna etmek çok zor oldu. 2015 sonbaharında Beyrut’a gittik ve başladık. Birun Hanım önce soğuk davrandı ve hiç istemedi. Hala kırgın bir insan ama büyük bir vatan sevgisi var, inatla Türkçe konuşuyor. Çok zor dönemler geçirmişler. O dönemde Fransız, İngiliz, Amerikan basınından 1920’li, 1930’lu yıllarda Halife Abdülmecid’e rejim aleyhine, cumhuriyet aleyhine konuşmaları için para ile röportaj teklifleri gelmiş. Hiçbirini kabul etmemişler. Vatan sevgilerini her zaman koruyan bir aile” dedi.

    “Geriye değil ileriye bakmalıyız”

    Belgesel kadrosunda yer alan Birun Alpan’ın kardeşi Yavuz Alpan, “Herkes bu hikayeleri bilmiyordu. Bu belgeselle doğru şeyler anlatıldı. Herkes tarihi iyi bilmeli, bu belgeseller o bakımdan çok iyi. Bundan sonra geriye değil ileriye bakmalıyız. Bu memleketi yükseltmek ve ileri götürmek için uğraşmalıyız. Tarih unutulmaz ve değişmez” diye konuştu.

    “Herkes bizden korkuyordu”

    Sultan 2. Abdülhamit Han’ın torunlarından Harun Osmanoğlu ise, AK Parti iktidarından önce böyle işlerin yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekerek, şuanda büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Harun Osmanoğlu, “Biz AK Parti’ye kadar böyle şeyleri göremedik. Çok mutluyum, eskiden böyle şeyler yoktu. Bir iki ay önce Sultan Abdülhamit’in doğum gününü yaptılar, inanmadım. Eskiye oranla fark büyük. Bu yaşa geldim bunları görüyorum, seviniyorum. Herkes bizden korktu. Ne yapacaklar, neden geldiler dediler. Ben televizyonlarda çıkmıyorum, konuşmam çok ağır gelir. Biz 77’de geldik, 85’de vatandaşlık verdiler. AK Parti’ye kadar bir Osmanlı’nın konuşması cinayetti, korkuyorlardı” diye konuştu.

    “Biz çok badireler atlattık”

    Belgeselin danışmanlığını üstlenen II. Abdülhamid’in torunu Orhan Osmanoğlu, belgeselin yapım sürecini ve Türkiye’deki Osmanlı algısının değişim sürecini şu sözlerle anlattı:

    “Bu belgesel tarihi bir belgedir. Beyrut’a giderek çalışmalara başladık. Belgeselde Birun Sultan’ın Türkiye’den ayrıldığı ve Beyrut’ta yaşadığı yıllardan itibaren bize neden dargın, neden sevinci, bunları belgeselde göreceğiz. Ailenin ortak bir görüşü ve mutluluk anı Türkiye dendiği zamandır. Yüzleri güler. Ama gidelim mi dediğimiz zaman ailede bir üzüntü oluyor. Özellikle yaşlılarda. Hala içleri buruk. Bu değişti artık, çünkü onlar 20-30 sene önceki hükümetleri biliyorlar ama şuanda başımızdaki hükümetin aileye bakışı çok iyi. İtibarımız fazlasıyla iade edildi. Aileyle yakın ilgilenildi. Bu bizim için çok gurur verici. Ben 1974’den beri Türkiye’de bulunuyorum. Biz çok badireler atlattık 1990’lara kadar. Bir hanedanın basına çıkması, konuşması, bir belgesele danışman olması olmazdı. Bugün artık Osmanlı’ya sahip çıkmaya başladık. Şu son 10 yılda büyük değişiklik oldu, insanlarımız tarihi ile kucaklaşmaya ve öğrenmeye başladı.”

    “Osmanlı hanedanının hayatlarına ilişkin hep yarım yamalak çalışmalar yapılıyor”

    Belgeselin müziklerini yapan Yeni Türkü grubunun solisti Derya Köroğlu ise, Osmanlı hanedan üyelerinin doğru şekilde anlatılması gerektiğine dikkat çekerek, “Çok çarpıcı bir konu. Her zamanki inceliği ve titizliği ile yaptı Kerime Hanım, bende elimden geleni yaptım. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde bir kopuklukta var, tabi kritik dönem ama kültürel olarak uzaklaşamazsınız. Kültür aradan yüzyıllar geçse de kendini yaşatıyor. Osmanlı’dan gelen kültürün her türlü güzel yanını almalıyız. Doğru bilgiler vermek lazım. Mesela kahramanlık hikayeleri söylemek değil. Osmanlı hanedanının hayatlarına ilişkin hep yarım yamalak çalışmalar yapılıyor. Bir uyarlama tabi olmalı ama bu gerçeğe ters olmamalı ”diye konuştu.

    1924 yılındaki sürgünden sonra 1952’de Osmanlı hanedanının kadın üyeleri, 1974te de erkek üyelerinin yurda dönmelerine izin verildi. Bilun Alpan belgeselde 1989’da yerleşmek amacıyla Türkiye’ye geldiğinde, Beyrut’taki evinin iç savaşta yağmalandığını söylüyor. Türkiye’de de hayal kırıklığına uğrayınca bundan sonra asla evinden ayrılmak istemeyen Alphan, “Daha önce bir defa Türkiye’den, bir defa da Filistin’den sürüldüm. Artık evimi terk etmek, yeni bir sürgün yaşamak için çok yaşlıyım’’ diyor.

    İstanbul’da Yıldız Sarayı ve Sirkeci Garı’nda başlanan çekimlerin ardından Beyrut’a geçen ekip, Bilun Alphan ve ailesinin hayatlarını görüntüledi. Beyrut’taki çekimlerde Osmanlı hanedanının geçmişten bugüne olan hayatını belgelerle gözler önüne serildi. İstanbul’da Bilûn Hanım’ın 1924 sürgününden önce Yıldız Sarayı’nda geçen çocukluğu ile ilgili dramatik sahneler çekildi.

    Bilun Alphan kimdir?

    Bilun Hanım Sultan, 1. Abdülmecid’in torunu, Şehzade İbrahim Tevfik Efendi’nin kızı olan Fatma Zehra Sultan’ın kızıdır. 1918 İstanbul doğumlu olan ve Beyrut’ta yaşayan Bilun Alphan, 1940’ta Kudüs’te Hasan Jarallah ile evlenip, 1948’de ayrıldı. Nahide isimli bir kızı var.