Etiket: Örüyor

  • Minik yürekler, bağımlılıkla mücadele için örgü örüyor

    Ordu’nun Fatsa ilçesi Dumlupınar İlkokulu 2/F Sınıfı öğrencileri bilgisayar, tablet, telefon bağımlılığıyla savaşmak, tüketen bireylerden, üreten bireylere dönüşebilmek amacıyla atkı örmeye başladılar. Örülecek atkılar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terörle mücadele eden askerlere gönderilecek.

    Ürettikleri ürünü kullanmanın gururunu yaşayan ve kendilerine has bir örgü tekniği geliştiren öğrenciler yoğurt kapları, farklı küçük kaplar, doktorların dili bastırmak için kullandıkları abeslang çubuklarını kullanarak atkı örmeye başladılar.

    Öğrencileri tüketici olmak yerine üretici olmaya yönlendiren Dumlupınar İlkokulu 2/F Sınıfı Öğretmeni Emine Mutlu, “Tüketim toplumunda üretken olabilmesi, mutlu olabilmesi, enerjilerini o şekilde dönüştürebilmeleri için serbest etkinlik derslerimizde örgü atölyesi kurduk. Yoğurt kapları ve dil çubuklarından yaptığımız basit düzenekle, tığ ve şiş kullanmadan atkı örmeye başladık. Çocuklarımız o kadar sevdiler ki büyük bir gayretle örmeye devam ediyorlar. Çalışmalarımızı proje haline getirip, tüm okul bazında uygulamayı planlıyorum” dedi.

    Genelde örgünün tehlikeli olmasına rağmen bu kullanılan malzemelerin tehlikeli olmadığını dile getiren Mutlu, “Tığ, şiş gibi şeylerin okulda tehlikeli olabileceğinden biz elle görüyoruz. Tehlikesi olmayan bir aktivite ve öğrenciler örerken çok mutlu. Kendilerine güvenleri de artıyor. Okula bağlılıkları daha bir pozitif şekle dönüştü. Beden eğitiminde dışarıda sürekli top oynamak isteyen çocuk ben çıkmayacağım örgü öreceğim diyor. Bunu Fatsa’da ilk biz başlattık. Öğrenciler ürettikleri ürünü kullanmanın gururu yaşıyorlar. Öğrencilerimin atkıları ihtiyaç sahiplerine ve doğudaki askerlerimize ulaştırmak istemesi bizi ayrıca mutlu ediyor” diye konuştu.

    Yapılan çalışmadan çok mutlu olduklarını belirten öğrenciler ise ilk başlarda zorlandıklarını, artık eğlenerek yaptıklarını dile getirdiler.

  • Elazığ’da kadınlar, yetim ve mülteciler için örüyor

    Elazığ’da kadınlar tarafından yetim ve Azez kampındaki mültecilere ulaştırılmak üzere atkı ve bere örülmeye başlandı.

    İHH Elazığ Şubesi Yetim Komisyonu Bayanlar Kolu, Elazığ’daki yetimler ve Azez kampındaki mültecilere ulaştırılmak amacıyla “İlmikleri Atalım, Yetimleri Isıtalım” kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında Baskil İlçesi Halk Eğitim Merkezinde eğitim alan kursiyerlerin katkılarıyla atkı ve bereler örülmeye başlandı. Atı ve berelerin örülmesinin ardından belirlenen ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacağı bildirildi.

    Bu tür faaliyetlerin çok önemli olduğunu belirten, İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Satım Kaya, Baskil halkının her zaman bu tür hayır işlerine öncülük ettiğini söyledi.

    İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürü Yusuf Ergen’de, hayra vesile olmaktan dolayı tüm kursiyerlerle birlikte mutlu olduklarını ifade etti.

    Atkı ve berelerin ilmik ilmik dokunduğunu aktaran İHH Elazığ Şubesi Yetim Komisyonu Bayanlar Kolu Sorumlusu Tuba Erdoğan ise, ürünlerin Elazığ’da 350 yetime ve Suriye Azez kampında kalan mültecilere ulaştırılacağını kaydetti.

  • (Özel Haber) Ortaokul öğrencileri, Afrin kahramanları üşümesin diye elleriyle atkı-bere örüyor

    Kocaeli’nin Körfez ilçesinde eğitim gören ortaokul öğrencileri, Zeytin Dalı Harekatı’nda savaşan Mehmetçik için ders sonlarında atkı, bere ve yorgan örüyor.

    Kocaeli’nin Körfez içesinde bulunan İgsaş Ortaokulu Okul Müdürü Murat Dumansız’ın fikri ile ortaya çıkan “Sevgi Yumağı” projesine öğrenciler büyük destek verdi. Projede bir araya gelen öğrenciler, üç öğretmeninin önderliğinde ilk olarak ihtiyaç sahibi vatandaşlar için battaniye, atkı, bere ve yorgan örmeye başladı. “İlmeklerimiz can bulsun! İyiliklerimiz sonsuz olsun” sloganıyla okuldaki boş zamanlarda iğne, tığ gibi örgü malzemelerini kullanmadan elleri ile ördükleri el emeği göz nuru örgülerini kimsesiz çocuklara, sokakta yaşayan kimsesiz vatandaşlara ve huzurevinde kalan yaşlılara hediye ediyorlar.

    Öğrenciler, Afrin’deki kahramanlara atkı, bere örüyor

    Ders aralarında yaptıkları örgülerle yetinmeyen öğrenciler, gönüllü olarak ders sonlarında ve haftasonları da okulda bir araya gelerek örgü örmeye devam ediyorlar. İlk başlarda kendi harçlıklarından arttırdıkları paralarla aldıkları iplerle örgü yapan öğrencilere vatandaşlar da destek verdi. Yaptıkları örgüler ile birçok ihtiyaç sahibinin duasını alan öğrenciler, bir firmadan ücretsiz alacakları iplerle de Afrin’de sürdürülen Zeytin Dalı Operasyonu’nda görev yapan Mehmetçikler için yorgan, atkı ve bere örmeye başladı.

    “Afrin’deki Mehmetçiğimiz için de yorgan ve bere örüyoruz”

    Öğretmenleri tarafından düzenlenen proje ile ihtiyaç sahipleri için çabaladıklarını söyleyen öğrenciler, şimdi ise Afrin’deki Mehmetçik için örgü ördüklerini belirterek, “Burada ihtiyacı olan kardeşlerimize, abilerimize, ablalarımıza, teyzelerimize atkılar, şapkalar, bereler ve battaniyeler örüyoruz. İlk başta bu işi nasıl yapacağımızı bilmediğimiz için çok şaşırdık. Sonra yaptıkça, nasıl yapıldığını öğrendik. Ben bunları evde ve okulda boş kalan zamanlarımızda yapıyoruz. Ayrıca Afrin’deki Mehmetçiğimiz için de yorgan ve bere örüyoruz. Mehmetçiğimiz orada bizler için savaşıyorlar. Allah yardımcıları olsun öncelikle. Teşekkür ediyoruz onlara buradan” dediler.

    “Kendi harçlıklarından arttırdıkları paralarla aldıkları iplerle yaptılar”

    Projeye öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı sağlamak için başladıklarını söyleyen Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni Hümeyra Çalman, “İlk olarak bu projeye çocukların yardımlaşma duygularını geliştirmek için başladık. Çocuklar bu ördükleri boyunlukları, battaniyeleri kendi harçlıklarından arttırdıkları paralarla aldıkları iplerle yaptılar. İlk önce huzurevlerine, yardıma muhtaç çocuklara, köy okullarına, özel eğitim okullarına hediye ederek başladık. Sonra başlattığımız bu projeye askerlerimizle devam edeceğiz. Bir firma kamuflaj ipleri vermek için söz verdi. İlk fırsatta askerilerimiz için de boyunluklar, battaniyeler örmeye başlayacağız. Askerlerimize göndermek istediğimiz bu hediyelerimiz için çeşitli bağlantılar kurmaya çalışıyoruz. Biz bu proje ile öğrencilerimizin vefa duygusunu, barışı, sevgiyi öğrenmesini istiyoruz. Çok da hevesliler, çok isteyerek yapıyorlar” diye konuştu.

    “İğne kullanmadan elle örebiliyoruz istediğimiz şeyleri”

    Sosyal sorumluluk projelerinin giderek büyüdüğünü, velilerden ve vatandaşlardan gelen desteklerin arttığını belirten Hümeyra Çalman, “Burası bir ortaokul. Bu yüzden iğne kullanırsak tehlikeli olabileceğini düşünerekten ip arayışı içerisine girdik. Daha sonra bu iplere rastlayınca çok hoşumuza gitti. İğne kullanmadan elle örebiliyoruz istediğimiz şeyleri. Tığ, şiş gibi şeylerin okulda tehlikeli olabileceğinden bu iplerle projemize başlamaya karar verdik. Öğrenciler de çok beğendiler. Ellerinde taşıyabiliyorlar. İğne gibi tehlikeli bir durum yok ortada. Çok da büyük bir zevk alıyor öğrenciler. Hatta ipleri kapışıyorlar adeta. İlk başta biz sosyal sorumluluk projesi olarak başladığımız için kendileri para biriktirdiler. Biz de bir kumbara yaptık. Bazen 25 kuruş attılar, bazen bir lira, bazen ise harçlıklarından arttırdıkları beş lirayı attılar kumbaraya. Ardından bize dışarıdan yardım eden insanlar oldu. Velilerimizin de çok desteği oldu ve daha sonra İlçe Milli Eğitim Müdürümüz bize destek oldu. Sırasıyla böyle projemiz yavaş yavaş büyüdü” şeklinde konuştu.

    “Onların böyle sosyal sorumluluk projelerine destek olması biz büyüklerini mutlu ediyor”

    Örgü atölyesindeki öğrencileri ziyaret eden Körfez İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Okutan ise, öğrencilerin yaptığı çalışmaların gurur verici olduğunu ifade ederek, “Öğrencilerimizin her şeyden önce milli ve yerli değerlere bağlı olarak yetişmesi, onların böyle sosyal sorumluluk projelerine destek olması biz büyüklerini oldukça mutlu ediyor. Bu konuda İgsaş Ortaokulumuzda yapılan bu çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Bunlarla ilgili yönetici ve öğretmenlerimizi tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Sevgili yavrularımızın ellerine, emeklerine sağlık. Onlar burada doğudaki askerlerimizi düşünüyorlar. Çocuklarımız ihtiyaç sahibi insanları önemsiyorlar. Dediğim gibi bu bizi çok mutlu etti, her şeyden önce öğrencilerimizin hepsini tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Oğlu için başladı, şimdi dünyaya bez bebek örüyor

    Çorumlu ev hanımı Gül Seyhan Barut, oğlu için yaptığı örgü bebekleri dünyaya satmaya başladı.

    Emekli olduktan sonra evde oturmak yerine Japon Amigurumi örgü bebeklerinden yapmaya başlayan Barut, bir taraftan hobisini mesleğe dönüştürürken, bir taraftan da kızının tavsiyesi üzerine oluşturduğu blog sayfasıyla internet üzerinden Kore, Almanya, Avustralya, Hollanda gibi ülkelere örgü bebek satmaya başladı.

    Bugüne kadar çok sayıda dizi, çizgi ve Yeşilçam karakterlerinin örgü bebeğini de yapan Batur’un evi de adeta bez bebek müzesini andırıyor.

    Örgü bebeklerine büyük önem veren Barut, bez bebekler satıldığında üzüldüğünü ifade ediyor. Torunlarına bırakmak için bir çok örgü bebeği sakladığını kaydeden Barut, ayrıca önümüzdeki aylarda oyuncakların tariflerini yazarak bir kitap çıkarmayı planlıyor. Barut’un ürettiği bez bebeklerin en büyük hayran kitlesini ise sevgililer ve üniversiteli gençler oluşturuyor.

    Emekli olduktan sonra evde şal ve kazaklar örmeye başladığını dile getiren Barut, “Bir gün oğlum bana ‘örümcek adam örer misin’ dedi. Tabi ki dedim. Ama nasıl öreceğimi düşünmeye başladım. Kız Meslek Lisesi mezunu olduğum için okulda parmak kuklası nasıl yapılır onu öğrenmiştik. Bundan yola çıkarak oğluma örümcek adam ördüm. Oğlum çok sevdi. Benimde hoşuma gidince bu oğlumun istediği şeyleri ve çizgi film kahramanlarını örmeye başladım” dedi.

    Yaptığı örgü bebeklerin fotoğraflarını çekerek internet ortamında sergilemeye başladığını anlatan Barut, büyük beğeni toplayan örgü bebeklerinin adına festivaller düzenlenen Japon sanatı Amugurimi olduğunu ise sonradan öğrendiğini ifade etti.

    Zamanla siparişler üzerine örgü bebekler yapmaya başladığını anlatan Barut, “Çevrem tarafından da yaptığım ürünler beğenilmeye başladı. Ancak zaman zaman senin çocuğa oyuncak almaya paran mı yok diye söyleyenlerde oldu. Ama bunlara aldırış etmedim. Ayrıca şu oyuncaklar kanser yapıyormuş. Şunlar Çin’de üretiliyormuş zararlıdır. Boyası zararlıdır deniliyordu. O çocuklara bir sürü para veriyoruz. Alıyoruz. Sonra oğlum kırma, kızım kırma diye oynatmaya kıyamıyoruz. Ama bunlar yünden örülmüş güzel oyuncaklar. Bizim çocuklarımız da sağlıklı oyuncaklarla oynasın diyerek yola çıktık” ifadelerini kullandı.

    Ördüğü bebek sayısı çoğalınca sergi açmaya ve bebek yapımını kadınlara öğretmeye karar verdiğini belirten Barut, ilk başlarda kimsenin kurslara rağbet etmediğini kaydetti. Ancak çizgi kahramanı Caillouyu örüp insanlar görünce kurslara büyük bir katılımın olduğunu söyleyen Barut, daha sonra örgü oyuncak tekniğini tanıtmak için okullarda seminerler ve dersler verdiğini ifade etti.

    İlk ürün Kore’ye

    İlk örgü bebeğini Kore’ye sattığını anlatan Barut, “Bir gün kızım bu bebeklerin internetten satalım dedi. Daha sonra internetten adıma bir blog açtı. İlk yaptığım bez ürün kediydi. Bu ürün Kore’ye satıldı. Bu beni çok sevindirdi. Örgü yaptıkça satışlarımızda artmaya başladı. Almanya Avustralya, Hollanda’ya ürün gönderdim. Sipariş usulü de örgü bebek yapıyorum. Kendi tasarımlarımla da yapıyorum. Unutamadığım bir anı var. Bir Japon filmi varmış. Filmde kadın ve erkek melonkolik bir aşk nedeniyle aklını yitiriyor. Birisi sevgilisinden ayrılmış bunu bana örebilir misiniz sevgilime hediye edeceğim dedi. Filmin afişini gönderdi. O filmde yaşananları hissetmek için filmi oturup iki veya üç kez izledim. Düşünün Türkçe dublajı ve alt yazısı da yok. Örüp gönderdim. Sevgilisiyle barışmış. Çok teşekkür ettiler. Birisi evlenmiş düğün resimlerini gönderdi onları karikatürüze ederek ördüm. Kızım, Fırat diye bir karikatür var dedi. Bunu örmemi istedi. Ördüm.Üniversite öğrencileri bunu çok beğendi. Türkiye’nin değişik illerindeki bir çok üniversiteli gence bunları gönderdim. Görme engelli bir çocuğun zihninde canlandırdığı bir resmi ördük. Marilyn Monre bizim gençliğimizde meşhurdu. Onu da ördüm. Sayfamda sergiledim. Ben ördüklerimi paylaşmayı seviyorum. Çocuğumun arkadaşlarının doğum günlerinde bu bebeklerden hediye ettim”

    “Türk kadınları çok yetenekli yapamayacağı hiçbir şey yok”

    Kadınlara da önerilerde bulunan Barut, “Hanımlarımız sadece ev işi ile kendilerini oyalamasınlar. Herkesin bir yeteneği vardır. Türk kadını çok yetenekli, yapamayacağı hiç bir şey yok. Hobi olarak başladığım bu işten parada kazanıyorum. Harçlığımı bile çıkartıyorum, eşlerimize destek olmak için hobilerimizi mesleğe dönüştürebiliriz” ifadelerini kullandı.

  • (Özel Haber) 500 yıldır bu köyün erkekleri sepet örüyor

    Bursa’nın Büyükorhan ilçesine bağlı Durasan köyünde erkekler 500 yıldır sepet örüyor.

    Dedelerinden öğrendikleri sanatı yaşatan Durasan köylüleri, fındık, çam ve meşe ağaçlarından sepet örerek 5 asırlık geleneklerini sürdürüyor. Tarla işinin bittiği zamanlarda veya arta kalan zamanlarda köy kahvesinde toplanan köyün erkekleri seper örüyor. Köylüler, işe, kestikleri fındık çubuklarının kabuklarını soyarak başlıyor. Uludağ’ın eteklerinden topladıkları fındık çubuklarının kabuklarını büyük bir ustalıkla soyan köylüler, daha sonra onları sıyırarak etrafını çam ağacından yaptıkları kazıklara sararak sepet haline getiriyor. Sepetlerinin sapını daha sağlam olduğu için meşe ağacından yapan köylüler, 2 saatte bir sepeti büyük bir ustalıkla örüyor.

    Köy kahvesinde toplanarak dedikodu yerine sepet örüp atalarından kalan mesleği icra eden köylülerin en büyük sıkıntısı, çıkan plastik sepet ve poşetler sebebiyle doğal sepete rağbetin azalması. Daha önce bütün meyvelerin doğal sepetlere konulduğunu belirten Durasan sakinleri, “Plastik kasalar ve naylon poşetler çoğalmaya başlayınca bizim yaptığımız sepetlere rağbet azaldı. Teknolojiye yenik düştük, satılmadığı için artık gençler de bu işi yapmıyor. Bu meslek böyle giderse 20 yıl içinde unutulup gidecek. Bizim yaptığımız doğal sepetlerde saklanan meyve ve sebzeler daha uzun ömürlü olup bozulmuyor. Çünkü biz bu sepetleri fındık, çam ve meşe ağaçlarından yapıyoruz. Sağlık açısından da bu sepetler çok iyi. Fakat kimse bunun kıymetini bilmiyor. Yaptığımız sepetlerin tanesini 15-20 liradan satıyoruz. Bir kişi günde en fazla 12 sepet örebiliyor” dedi.