Etiket: Ortaklığı

  • Adana’da vergi dairesiyle kamu müteahhitlerinin iş ortaklığı artacak

    Adana’da vergi dairesiyle kamu müteahhitlerinin iş ortaklığı artacak

    Adana Vergi Dairesi Başkanı Ümit Güner, Adana Kamu Müteahhitleri Derneğiyle iş ortaklığını daha da arttırmak istediğini söyledi.

    Adana Kamu Müteahhitleri Derneği (AKAMDER) Başkanı Mustafa Karslıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri Onur Işıklı, Özcan Güngör Adana Vergi Dairesi Başkanlığına atanan Ümit Güner’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

    Adana Vergi Dairesi Başkanı Ümit Güner, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Kurum olarak iş ortağı olarak gördüğümüz mükelleflerin başında müteahhitlerimiz gelmektedir. Bu nedenle elbette sürekli iş birliğimiz sürecektir. Bu konuda Vergi Dairemiz olarak her türlü iş birliğine ve yardıma hazırız. Geçirdiğimiz zor süreçte bu Pandemi den en az zararla etkilenmeyi umuyoruz. Bunun bilincinde olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

    AKAMDER Başkanı Mustafa Karslıoğlu ziyaret ile ilgili açıklamasında, “Adana Vergi Dairesi Başkanlığına Ümit Güner ‘in atanmasından dolayı ümitli olduğumuzu ifade ediyorum. Kendisinin konulara hakim olması, donanımlı ve bilgi, birikiminin çok olumlu yansımaları olacağını umuyoruz. Bu vesile ile ilgili Bakanımıza da teşekkür ediyoruz. Kovid-19 sürecinde sağladıkları kolaylıklar ve imkanlar rahatlamamızı sağladı. İnşallah süreci en az zararlarla atlatmayı sağlarız. Ümit Güner’den biz müteahhitler için elzem olan “İZ” olarak düşen vergilerin bağlı bulundukları vergi dairelerinden sorgularının sona erdirilmesini ve 5 bin TL’ye kadar olan muafiyetin limitinin 10 bin TL’ye çıkarılması hususunda desteklerini bekliyoruz, nihayetinde bürokratik işlere takılmamıza engel olunacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • GHO Gayrimenkul’den emlak piyasasına hizmet ortaklığı modeli

    GHO Gayrimenkul’den emlak piyasasına hizmet ortaklığı modeli

    Gayrimenkul sektöründe 80 yıldır olan Adalılar ailesinin 4. kuşak temsilcisi Hasan Can Çalgır, sahibi olduğu Gayrimenkul Hizmet Ortaklığı (GHO) ile Türkiye’yi bu sektörde yeni bir modelle tanıştırıyor.

    Gayrimenkul Hizmet Ortaklığı (GHO), köklü geleneği ile geçmiş yılların güçlü birikimini girişimcilik ruhunu geliştirerek büyüme konusunda model geliştirdi. Müşterisi ve paydaşları ile her daim güven, samimiyet ve saygı çerçevesinde ilişkiler kuran GHO, yeni kurumsal kimliği ile inşaat ve gayrimenkul sektörüne farklı bir bakış getirmek amacıyla yola çıktı. İnşaat sektörünün hizmetlerinde bütünsel bir hizmet anlayışı ile ulusalda yer alan GHO, uluslararası çapta da küresel bir oyuncu olmak istiyor.

    “GHO modeli herkese kazandırıyor”

    Genel merkezi İstanbul Kadıköy’de bulunan GHO, Denizli, Datça, Didim, Akbük, Karaman, İskenderun, Gaziantep ve İzmit bayilerinin yanı sıra Tekirdağ’da bulunan Trakya Bölge Müdürlüğü ile birlikte toplamda 15 bayisi ile hizmet veriyor. Bu ağı genişleterek Türkiye’nin her noktasında olmak isteyen GHO, yeni çözüm ortaklarıyla da işbirliğine devam ediyor. Açılacak bayi ve yeni paydaşlarını hiçbir taahhüt altına sokmadan, onları destekleyerek ‘Kazancı sizin, başarısı hepimizin’ sloganıyla hareket eden GHO Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Can Çalgır, yeni modeli şöyle açıkladı:

    “Çözüm merkezi olarak ulusal çapta bayi ağını kurmak hem satış hem de üretim tarafında yer almak istiyoruz. İnşaat sektörünün her kademesinde olacağız. Bayilerimizle birlikte arsa üretecek, inşaat yapacağız, o inşaatın satışını birlikte yapacağız; satıştan sonraki tüm safhaları takip edeceğiz, bu yapıların ikinci el satışlarını bile gerçekleştireceğiz. Öte yandan bilgi çağı ile birlikte insanların konfor, lüks ve huzur beklentisi artıyor. Bu beklentiyi karşılamak, insanların özledikleri konfor ve lüksü huzur içinde yaşayacakları projeler yapmak, bizim öncelikli hedeflerimizdendir.”

    Gayrimenkulde yeni iş modeli

    Bakış açılarını gelişen, değişen dünyaya göre değiştirdiklerini anlatan iş adamı Çalgır, “Yeni bir kimlik ve vizyonla yolumuza devam ediyoruz. Ayrıca kurumsala geçip kurumsal hizmetler üretmek istiyoruz. Üretim tarafında yer alarak, inşaat işlerinde özel butik projeler yapmak istiyoruz. Şirketimiz sağlam temeller üzerinde ilerliyor. Emlak, inşaat ve proje satışı inşaatla üretimi destekleyeceğiz. Gayrimenkuldeki bütün ihtiyaçları karşılamak bizim hedefimiz. Sektörde zincir olmak istiyoruz. Geliştirdiğimiz model; arsa üretimi, inşaat, satış, pazarlama ve satış sonrasını kapsayan bir sistem. Arsa bulacağız, inşaatı, satışını yapacağız, satış sonrası site yönetimi ve ikinci el piyasasını da düzenleyeceğiz. Türkiye’nin neresinden olursa olsun arsa temini bayi ağı aracılığıyla olacak. Sadece yurt içinden değil, yurt dışından müşteriler bulacağız” dedi.

    “Kazancı sizin, başarısı hepimizin”

    Bayilerini her konuda destekleyeceklerini özellikle vurgulayan Çalgır, “GHO bayileri daha çok firmanın kendi ürettiği inşaat ve projelerin satış pazarlama ve satış sonrası hizmetlerini yapacak. Biz uluslararası zincir gayrimenkul firmaları gibi bayileri kazanç kapısı olarak görmüyoruz. Aksine biz her konuda bayilerimizi destekliyoruz. Başarıyı ve kazancı paylaşmak istiyoruz. Daha çok paylaşarak birlikte büyümek, birlikte kazanma vizyonuyla da büyümeye devam ediyoruz. Ulusal çapta kurduğumuz sistemle inşaat sektörünün ihtiyaçlarına bütünsel bir hizmet vermek istiyoruz” diye konuştu.

  • Demir: “Ortaklığı tekrar gün yüzüne çıkarmalıyız”

    Demir: “Ortaklığı tekrar gün yüzüne çıkarmalıyız”

    Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Erzurum Şube Başkanı Fuat Demir, 2019 yılında yapılan çalışmaları değerlendirdi, 2020 yılında da yapılacak projelerini basınla paylaştı.

    Başkan Fuat Demir, Müceldili Konağında basınla bir araya geldi. Toplantıya yönetim kurulu üyeleri Sedat Ötleş, Metin Barlak, Abdurrahman Şakiroğlu, Salih Koç, Vahdettin Şimşek, Abdulkerim Kavaz, Barış Cankoç, Erzurum Genç Müsiad Başkanı Yasin Acar da katıldı.

    MÜSİAD Erzurum Başkanı Fuat Demir, “Toplantımıza başlarken 4 gün önce ülkemizin yaşamış olduğu Elazığ ve Malatya depreminden başlamak istiyorum. Öncelikle ülkemize geçmiş olsun diyorum. Depremde hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Rabbim inşallah bir daha böyle acılar bizlere yaşatmaz. Rabbim ülkemizi muhafaza etsin. Şunu da gördük ki birlik olunca, beraber olunca nelerin üzerinden gelineceği, aşağı yukarı burada 1999 depremini hatırlayanlar arkadaşlarımız var, Van depremini hatırlayan arkadaşlarımız var, burada devlet yetkililerimize de iş dünyası olarak teşekkür etmeden geçemeyiz” diye konuştu.

    Fuat Demir daha sonra 2019 yılı çalışmaları ve 2020 de yapılacak yatırımlar hakkında da bilgiler verdi. Demir konuşmasında “Biz biraz daha iş dünyası olarak protokol işlerinden ziyade şehrin kalkınması ile ilgili kendi projelerimizin olacağını sizlere duyurmuştuk. Belki basında eleştiriliyor olabiliriz. Bazıları hatta üzerimize gülüyor bile olabilir. Bunlar bizim çalışmalarımızı aksine daha heyecanlı olarak çalışmalara teşvik ediyor. Samimi olarak şunu söylemek gerekir ki, tarımcı siyasetçi gibi değildir. Yatırım yapmak çok zordur. Özellikle de Doğu’da yatırım yapmak daha da zordur. Öyle yerlerde yaşıyoruz ki, insanlar kazandığını batıya ülkede kazandığını ise yurt dışlarına götürdüğünü hepimiz 2018 yılında yaşananları gördük, hatta şahit olduk. Yine Türkiye’yi elinde bulunduran bir kitle bu gün sermayeler el değiştiği içindir ki MÜSİAD’ın Türkiye’de ki sermayenin yüzde 60’ına ulaşmış olması gibi bir sivil toplum kuruluşunun temsilciliğini yapıyoruz. Bizler tamamen yatırım odaklıyız. Biz diyoruz ki 2019 göreve geldiğimizde bu şehre neler yapmalıyız. Mutlaka bir takım işler yapmalıyız. Projelerden önce fizibilite yapılmalı. Ortaklığı tekrar gün yüzüne çıkarmalıyız. Birbirimize daha çok güvenmeliyiz. Daha çok elimizdeki sermayeleri bir araya getirip daha büyük işler yapmalıyız. Sizlerden de destek bekliyoruz. Kalkınma yalnız iş dünyası ile olmuyor. İkinci Organize Sanayisinde ciddi işler yapılıyor. Başta Erzurum Valimiz Okay Memiş olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bizleri çok heyecanlandırdı. Bizlerde bu valinin arkasında gidiyoruz. Tekstil kent çok önemli yatırım olacak” dedi.

    Yerel yatırımcıya sahip olalım,

    Yerel yatırımcıya öncelikli olarak sahip olunması gerektiğini anlatan demir, “Dışarıdan gelen sermayeci elbette başımızın tacı, istihdama geliyor, Erzurum’a katkısı ile geliyor, ama yerli yatırımcı olursa bunun masrafı da az olur ve küçük sermayelerle ayakta durur bunu da kolayca ayakta tutarız. O yatırımcılara cesaret vermeliyiz, onların yanında olmalıyız, yerel yatırımcı olmadan şehirlerde kalkınma canlanmaz, kalkınan iller çoğu kendi yerel yatırımcılarına sahip çıkması ile başarıya ulaşıyorlar” diye konuştu.

    Müsiad olarak atıl fabrikaları tekrar işler hale getirmek istediklerini anlatan Demir, “Şehrimizde bulunan atıl durumda ki fabrikaları tekrar ekonomiye kazandırmalıyız. Bu fabrikalar bir şekilde yatırım olarak yapılmış, yatırım yapan arkadaşlarımızın bir kısmı yanlış yatırım yapmış olabilir, sermayesi yeterli olmamıştır kapatmak zorunda kalmıştır, yani ne sayarsanız sayın, bir şekilde bu atıl fabrikaları atıl olmaktan çıkarıp ekonomiye kazandırmalıyız. Bu fabrikaların hissedarları ile de konuşup onları ortaklık olarak yardımcı olmalarını isteyeceğiz” dedi.

    Çoruh Havzası Belediyeler Birliği kuruldu

    Çoruh Havzası Belediyeler Birliğinin kurulduğunu kaydeden Demir, “Bu havzada Erzurum, Artvin ve Bayburt illeri bulunuyor. Çoruh havzası olarak 24 ilçe belediyesi bu oluşumun içerisinde yer almaktadır. Bu birliğin 7 yıl Meclis Başkanlığı da yaptık” dedi.

    Oltu cağ dönerinin fabrikasyon hale getirilmesi

    Oltu ilçesi olarak Oltu Cağ dönerinin fabrikalaşmasını planladıklarını dile getiren Demir, “Cağ dönerinin ham maddesinin yapılıp, 1 milyon koyun üretip Türkiye’de bir firmanın yapmış olduğu gibi paketleme sistemi ile ilgili proje var. Ne acıdır ki belediyelerle bir olup bunu yatırıma dönüştüremedik. 2007 yılı ile 2013 yılları arasında ciddi fizibiliteleri yapılmış, saha tamamen taratılmış, ulusal marketlerinin tamamı ile görüşmeler yapılmış, ama yatırıma dahil edilememiş bir proje, yatırımın doğru yapılması lazım, yatırım yapıyorum diye boş yatırımlar yapılmamalı, görmeden bir şeye inanmıyoruz, elimizde çok önemli bir proje var bunu siz basın mensupları ve valimiz aracılığı ile tanıtımı yapılacak” diye konuştu.

    Küçükbaş hayvan pazarının önünü açıyoruz

    Demir, küçükbaş hayvan pazarının önünü açmayı hedeflediklerini vurgulayarak, “1 Milyon koyun projesi çok ciddi bir proje, şu demek 300 baş sürü yöneticisinin 3 bin kişi ile bu işi çevirmesi ki bu çok önemli bir istihdam ve sürekliliği olacak. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi Türkiye’de 40 milyon olarak küçükbaş hayvan sayısının 50 ya da 60 milyona çıkarılması çalışmasını da sizlere söylemiş olayım. Bu çok ciddi bir rakamdır” dedi.

    Oltu Organize Sanayi Bölgesi

    Demir açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Sanayi bölgesinin ruhsatı alınmıştır, bahar ile birlikte temel atma işlemleri yapılacak. Kısa zamanda da üretime geçilecek. Yapılan bu projeler tamamen MÜSİAD üyelerinin ortam sermayeleri ile olacaktır. Bu yatırımlara paydaş alınacak mı elbette ki paydaş alacağız. Büyük projedir. Yönetim Kurulu olarak henüz kim paydaş olsun kimle ne çalışma yapılacak istişaresi yapılmadı. MÜSİAD yönetim kurulu üyeleri olarak Afyon iline gittik. İstihdam yüzdesi olarak sıfır gösterdiler şaşırdık, Afyon ilinin tamamı iş sahibi. Tamamen tarıma yönelik projelerle bu işi sağlıyorlar.”

    Aziziye ve Pasinler ilçesinde bulunan jeotermal sıcak su kullanımı ile seracılık yapılacak

    Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan’a teşekkür ederim, jeotermal sularımızı değerlendirmesi konusunda bizlere yardımcı olacak. Yatırım ve fizibilite çalışmalarını yaptık. Erzurum’a bir proje kazandırmak istedik. Erzurum boşa giden jeotermal suları değerlendirerek sulardan seracılıkta kullanılmak üzere bu sulardan yararlanmak istedik, kendileri belediye olarak memnun oldular.”

  • SOCAR ve BP, Türkiye’de petrokimya alanında yeni bir iş ortaklığı planlıyor

    BP ve SOCAR Türkiye, dünya standartlarında bir PTA, P-Ksilen ve aromatik ürünler tesisi kurmak ve işletmek için iş ortaklığı olasılığını değerlendirmeye aldı. Tesisin, SOCAR Türkiye’nin Aliağa’daki Özel Sanayi Bölgesi’nde kurulması planlanıyor.

    BP ve SOCAR Türkiye, Türkiye’de dünya standartlarında bir petrokimya kompleksi kurmak ve işletmek amacıyla iş ortaklığı kurma olasılığını değerlendirmek üzere ‘Çerçeve Anlaşması’ (HoA) imzaladığını bugün duyurdu. Aliağa’da kurulması değerlendirilen tesis, yılda 1,25 milyon ton saflaştırılmış tereftalik asit (PTA), 840 bin ton P-Ksilen (PX) ve 340 bin ton benzen üretecek. PTA; gıda ve içecek kapları, ambalajlama malzemeleri, kumaş, film ve diğer tüketici ve sanayi uygulamaları da dahil pek çok ürünün hammaddelerinden biri olan polyester üretiminde kullanılıyor.

    HoA’nın imzalanması sonrasında BP ve SOCAR Türkiye’nin tesis için tasarım çalışmalarına geçmesi bekleniyor. Burada planlanan tesisin yakınında yer alan ve her ikisi de SOCAR Türkiye’ye ait olan yeni STAR Rafineri’den ve Petkim’den hammaddelerin entegre bir şekilde kullanımına izin verecek bir tasarım söz konusu olacak. Muhtemel bir ortak yatırım konusunda 2019’da kesin bir karara varmak üzere çalışmalarını sürdüren BP ve SOCAR’ın böyle bir karar almaları halinde 2023’te yeni tesisin devreye alınması söz konusu olacak.

    BP’nin Global Aromatik Ürünler Birimi CEO’su Luis Sierra şu açıklamada bulundu: “Bu tesis, hayata geçirildiği takdirde, Batı Yarımküre’nin en büyük entegre PTA, PX ve aromatik ürünler kompleksi olmasının yanında BP’nin de Çin’in Zhuhai bölgesinde yirmi yıl önce açtığı tesisinden bu yana aromatik ürünler alanındaki ilk büyük yatırımı olacak. BP’nin alanında lider tescilli teknolojisi ile SOCAR’ın yeni rafinerisiyle sağlanacak entegrasyonun bir araya gelmesiyle, Türkiye’nin büyümekte olan polyester ambalajlama ve tekstil sektörüne hizmet verecek mükemmel bir platforma sahip olacağız. Rekabet gücü yüksek olan bu tesisin kurulmasına dair yapacağımız incelemelerde hem BP’nin hem de SOCAR’ın güçlerinden yararlanmak istiyoruz.”

    SOCAR Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Vagif Aliyev, şunları söyledi: “Türkiye pazarına 2008 yılında Petkim’i satın alarak girdik ve o tarihten bu yana STAR Rafineri, TANAP, Petlim Konteyner Terminali ve Petkim Rüzgâr Enerjisi Santrali gibi dev projelere imza attık. SOCAR Türkiye’nin tüm projelerinin yer aldığı Aliağa’daki arazi, geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin ilk Özel Endüstri Bölgesi statüsünü kazanarak tarihe geçti. Yeni tesisin, SOCAR’ın diğer tesislerinden elde edilen hammadde ve altyapı kaynaklarına çok yakın konumlanacak olması, rekabet bakımından büyük avantaj sağlayacaktır. Türkiye’nin Ege Denizi kıyısından dünya pazarlarına açılan kapısı olan Aliağa’da inşa edilmiş büyük rafineri ve petrokimya tesisimizin sunduğu imkânlardan yararlanarak, kardeş iki ülke olan Türkiye ve Azerbaycan’ın ekonomilerine katkı sağlamaya devam edeceğiz”.

  • İsdemir Linde Gaz Ortaklığı resmen faaliyete geçti ve ilk üretimini yaptı

    Türk-Alman ortaklığıyla 2016 yılında kurulan İsdemir Linde Gaz Ortaklığı resmen faaliyete geçti ve ilk üretimini yaptı. OYAK Maden Metalürji Grubu şirketlerinden İsdemir ile Alman Linde Grubu’nun ortaklığında 12 ay önce temeli atılan tesis, törenle devreye girdi. 250 milyon TL’lik yatırımla kurulan tesis, ‘Türkiye’nin en verimli endüstriyel gaz üretim tesisi’ niteliği taşıdığı belirtildi ve enerji verimliliğinde dünyanın en iyileri arasında yer alacağı kaydedildi.

    OYAK Maden Metalürji Grubu şirketlerinden İsdemir ile Alman Linde Grubu’nun 2016 yılında eşit ortaklıkla kurduğu İsdemir Linde Gaz Ortaklığı resmen faaliyete geçti. İskenderun’da düzenlenen törenle devreye alınan endüstriyel gaz üretim tesisi, 250 milyon TL’lik yatırımla, 12 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı. Türkiye’nin en verimli endüstriyel gaz üretimini yapacağı belirtilen tesis, günlük bin 700 ton oksijen ve azot tedarik edecek. İsdemir’in oksijen üretim kapasitesini yüzde 60, azot üretim kapasitesini ise yüzde 70 oranında artıracak olan tesisin sağlayacağı oksijen kapasitesi sayesinde İsdemir’de yıllık 300 bin ton ilave çelik üretimi gerçekleşecek. Bu üretimin ciroya etkisi de yaklaşık 750 milyon TL seviyesinde olacak.

    OYAK Grubu Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, “OYAK Maden Metalürji Grubu olarak öncelikli hedeflerimizden biri olan ‘verimlilik artışı’ konusundaki çalışmalarımızı planlı bir şekilde hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda Linde Grubu ile ortaklaşa kurduğumuz endüstriyel gaz üretim tesisi, kurumumuzun sürdürülebilir üretkenliğini daha ileri seviyeye taşıyacak ve grubumuza finansal olarak da önemli bir katkı yapacak. ’Teknolojik dönüşümle maksimum verim’ vizyonumuzun değerli bir sembolü olarak gördüğüm bu yatırımın, hem OYAK’a hem de ülkemiz ekonomisine önemli bir katma değer sağlayacağına inanıyorum” dedi.

    Linde AG Yönetim Kurulu Üyesi Bernd Eulitz, “Linde Grubu olarak 140 yıldır teknoloji, inovasyon ve çözüm odaklı bir vizyonla çalışıyoruz. Ortağımız olan OYAK Maden Metalürji Grubu’nun üretim süreçlerini desteklemek için küresel uzmanlığımızı ve tecrübemizi sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bugün faaliyete geçirdiğimiz yeni tesis, birinci sınıf teknolojik özelliklere sahip olup çevre dostu oluşuyla öne çıkıyor. Bu yatırım, gelecekte birlikte daha fazla büyüme ve karşılıklı ortak fayda sunmasının yanı sıra Türkiye’de büyüyen işlerimizin başarısını yansıtıyor ve bölgede daha fazla yatırım yapma isteğimizi vurguluyor” diye konuştu.