Etiket: Ortada

  • Şenkaya Yaylasında Yılkı Atlar ortada bırakıldı

    Şenkaya Yaylasında Yılkı Atlar ortada bırakıldı

    Erzurum’un Şenkaya İlçesinin Yaylasında üç yılkı at kaderine terk edildi. Havaların soğuması ile birlikte ani kar yağmasının ardından yaylayı boşaltan yaylacılar geride bıraktıkları atlar kaderine terk edilmiş durumda. Aç ve susuz sığınacakları bir yerleri olmayan atlar yaylanın ortasında çaresizce bekliyorlar.

    Ferdi Altaş, “Yayladan geçerken üç atın ortada çaresice bekleyişini gördüm, çok üzüldüm. Her taraf kar ot bile yok ki karınlarını doyursunlar. Yetkililerden bu atlara bir barınacak yer bulmalarını istiyorum. Lütfen bu yılkı atlara sahip çıksınlar dondurucu soğuklarda dışarıda kalıp kurtlara yem olmasınlar” diye konuştu.

  • Eğirdir Gölü’nde su çekildi, iskele ortada kaldı

    Isparta Eğirdir Gölü, önceki yıllarda 520 kilometrekare olan gölün yüzey alanı, su seviyesinin son 10 yılda meydana gelen yaklaşık 10 metrelik alçalmasıyla birlikte 445 kilometrekareye kadar düştü.

    Yalvaç ilçesine kıyısı bulunan Eğirdir Gölü’nün Taşevi Plajı’nda yakın zamanda çekilen görüntüler, göldeki su seviyesinin düşüşünü gözler önüne sererken, meydana gelen durum endişeye yol açtı. Eğirdir Gölü kıyısında çekilen sulardan geriye çamur, balçık ve ortada bulunan iskele kaldı.

    Çekilen görüntüler korkuttu

    Isparta Eğirdir Gölü’nde kuraklık, buharlaşma ve sulama nedenleriyle su seviyesi geçtiğimiz yıla göre son 1 yılda yaklaşık 55 santimetre düştü. Göldeki çekilmenin en bariz görüldüğü yerlerden biri de Yalvaç ilçesindeki Taşevi Plajı oldu. Eğirdir Gölü’ne sınırı bulunan ve Yalvaç’ın Aşağıkaşıkara köyündeki Taşevi Plajı’nda suların çekilmesiyle geride kalan görüntü korkuttu.

    Su seviyesinin düşmesiyle birlikte, kıyıda daha önceleri suyun üstünde olan iskele ortada kalakalırken, çevredeki çamur ve balçıklar da suyun yakın zamanda çekildiğini gözler önüne serdi.

    Gölde, balıkçıların daha önceleri gölün açıklarında kalan kısımda yaptıkları balıkçılık faaliyetleri için kurulan mini tesisler, suların çekilmesiyle birlikte yüzeyde kaldı.

    Umutlar kışın beklenen yağışta

    Suyun çekilmesiyle gölde çekilen görüntüler cep telefonu kameralarınca böyle görüntülenirken, tehlikeli görüntünün önümüzdeki kış ayında bol yağış ile ortadan kalkması bekleniyor.

    ‘Endişelenecek bir durum yok’ denilmişti

    Öte yandan bir süre önce yapılan açıklamalarda Eğirdir Gölü’nde en fazla su kaybının buharlaşmadan kaynaklandığını ifade edilmiş, şu an için ise endişelenecek bir durumun olmadığı, önümüzdeki kış ve bahar aylarında Eğirdir Gölü su seviyesinin tekrar yükselişe geçeceği kaydedilmişti.

  • İstanbul yerine Elazığ’da bırakılan Afganlılar ortada kaldı

    Van üzerinden geldikleri öğrenilen 50’ye yakın Afganlı İstanbul yerine Elazığ’a bırakılınca ortada kaldı.

    Edinilen bilgiye göre, Afganistan’dan İstanbul’a gitmek isteyen 50’ye yakın göçmen Van üzerinden minibüslerle sabahın erken saatlerinde Elazığ’a bırakıldı. İstanbul’a gitmeleri için gerekli izinleri olmadığı öğrenilen Afganlıların ortada kaldığı ileri sürüldü. Yasal olarak 15 gün için de tekrar Afganistan’a dönmeleri gerektiği öğrenilen göçmenlerin dönmemeleri halimde göç idaresi tarafından sınır dışı edileceği bildirildi.

    Şehirlerarası otogar esnaflarından Ercan Alan, “Bu yabancı vatandaşları buraya geceleri getirip indiriyorlar. Bu insanlar burada perişan oluyor. Devlet büyüklerine sesleniyorum mümkün mertebe bunlara yardım etsinler. Geceleri getirip Ankara, İstanbul diye burada indiriyorlar. 3 4 günde bir getirip burada indiriyorlar ve bırakıp kaçıyorlar. Benim bildiğime göre bunlar Van’dan ve Doğubeyazıt’tan geliyorlar” dedi.

    Afganları 3-4 günde bir buraya getirip bıraktıklarını ifade eden esnaflardan Mustafa Korkmaz ise “Otobüsler bunların paralarını alıp İstanbul’a gittik diye salıyorlar ve burada aç susuz bırakıyorlar. Bunlar burada perişanlar alıp götüren de yok. Bunların izin kağıdı olmadığı için de bir yere de gidemezler” diye konuştu.

  • Baba doktoru darp edip cezaevine girdi, 11 kişilik aile ortada kaldı

    Şanlıurfa’da acil servisteki doktoru çocuğuna bakmadığı iddiasıyla darp ettikten sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen adamın ailesinin yaşantısı yürekleri burktu. Toprak damlı ve tek katlı bir evde yaşam mücadelesi veren 2 kadın ile 9 çocuğun kötü koşullardaki yaşantısı görenlerin içini yaktı.

    Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’daki Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde görev yapan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın’ın bir hasta yakını tarafından kafasına parke taşıyla vurularak darp edilmesi Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Yaşanan olayın ardından doktor yoğun bakımda müşahede altına alınırken, saldırgan Abdulkadir Keskinli ise çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

    Ailenin yaşam koşulları yürekleri dağladı

    Baba cezaevine gönderildikten sonra Gülveren kırsal Mahallesinde yaşayan çoğu küçük çocuklardan oluşan 11 kişilik aile, ortada kaldı. Evlerinde yiyecek yemekleri dahi olmayan ailesinin yaşam koşulları görenlerin içini sızlattı. Aile, üstü toprakla örtülen ve kışın damlamasın diye branda çekilen tek katlı bir evde yaşıyor. Sıvası olmayan evin içinde çoğu ikinci el olan birkaç eşya dışında herhangi bir şey bulunmuyor. Komşularının verdikleri yiyeceklerle karınlarını doyuran aile, yetkililerin kendilerine sahip çıkmasını bekliyor.

    Küçük çocuk hastanede tedavi görüyor

    Abdulkadir Keskinli’nin dini nikahlı eşi Ayşe Çelik etkililerden yardım isteyerek, “Çocuğum 3 gündür Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yatıyor. Eşimden başka bize kimse bakmıyor. Benim 9 çocuğum var. Bize yardımcı olunmasını istiyoruz ” ifadelerini kullandı.

    Açız diyen küçük kız gözyaşlarına boğuldu

    Abdulkadir Keskinli’nin kızı Hasret Keskinli de aç olduklarını belirterek, gözyaşlarına boğuldu. Babası dışında kendilerine bakan birilerinin olmadığını söyleyen Hasret, “ Üst üste hastaneye götürdüğümüzde çocuğun sinüziti var, dediler. Dediler ki çocuğu ya Gaziantep’e götüreceksiniz ya da Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesine yatıracaksınız. Biz de Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesine yatırdık. Çocuğun ateşi çok fazla oluyordu. Çocuk şimdi Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 3 gündür yatıyor. Bizim durumumuz yok. Gaziantep’e götüreceksiniz dediler, Gaziantep’e götürecek durumuz yok. Gördüğünüz gibi 12 kişiyiz, bu evde yaşıyoruz. Bizim herhangi bir maddi durumumuz yok. Biz açız. Bize bakan tek kişi babamızdı. Hiç kimse bize bakmıyor. Babamız tek vardı. Biz babamızı istiyoruz. Babam şimdi hapishanede. Babamızın çıkarılmasını istiyoruz artık, babamız gelsin artık. Bütün millet, herkesin bir ciğeri var, senin ciğerin, onun ciğeri, bunun ciğeri. Düşün, şimdi senin kızın ateşi 40 derece olsun, havale geçirecek. Doktor gelip ona bakmasın, doktor bakmayınca babam da sinirledi. Şimdi buradan herkese çağrıda bulunmak istiyorum, bütün millet babasızlık hissimi anlasın. Artık babamı çıkarılmasını istesinler. Doktoru yoğun bakıma aldırlar, millet vicdanı var dediler. Millet vicdanı ile babamın hapiste kalmasını sağlayacaklar. Siz buraya konuşmamızı dinlemek için geldiniz. İşte ben de burada bütün millete söylüyorum, artık babam çıksın bu hapisten” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

    Aile çok mağdur

    Aileye yardım eden komşularından Ahmet Çıngırlı de, “Kadir’in çocukları yanıma geldi, kardeşimiz çok kötü durumda, havale geçirmiş. Acilen hastaneye götürülmesi gerekiyordu. Kadir’inde arabası yok, zaten gariban biri. Bize ait olan bir servis aracı var. Kendi aracımı ona verdim. Kendisi de çocuğunu alıp hastaneye götürdü. Bunu söyleme sebebim ise, arabada silahı varmış, doktoru vuracakmış söylentileri olduğu için bunu açıklama gereği duydum. Araba bizim kendi servis aracımızdır. Arabanın içinde silah bulunma, bulundurma durumu yok. Şahıs tutuklanınca kendi aracımızı üniversite içinde bizim şoförümüz alıp getirdi. Durum bundan ibaret. Adam zaten perişan bir durumda. Onlar kimsenin tavuğuna kış diyecek insanlar değil. 7-8 yıldır komşuluk yapıyoruz biz bu aileyle. Bir zarar görmedik, rahatsızlık duymadık. Kimselerden de şikayet duymadık. Biz kendilerinden razıyız. Elimizden geldiği kadarıyla da yardımda bulunuluyoruz. Mağdur bir aile. Gördüğünüz gibi durum ortada” diye konuştu.

    Olay, 17 Temmuz gece saat 22.30 sıralarında Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Acil Servisinde yaşandı. İddiaya göre, Abdulkadir Keskinli isimli şahıs, yüksek ateş şikayetiyle çocuğunu acil servise götürdü. Sağlık çalışanları, çocuğun ateşini düşürmek için müdahale etti. Doktorların çocuğuyla yeteri kadar ilgilenmediğini iddia eden Abdulkadir Keskinli ile Dr. Bahattin Ahmet Yalçın arasında tartışma yaşandı. Bu sırada eline parke taşı alan Abdulkadir Keskinli, doktorun başına vurdu. Kafası yarılan doktor ağır yaralandı. Arkadaşları tarafından ilk müdahalesi yapılan doktor ameliyatın ardından yoğun bakıma alınken saldırgan ise polis tarafından gözaltına alındı.

  • Cenazesi ortada kaldı

    Aydın’ın Didim ilçesinde, 2 hafta önce makilik bir alanda boğulduktan sonra yakılarak feci şekilde öldürülen Eylem Gülçin Kanık’ın İzmir Adli Tıp Kurumunda bulunan cenazesini kimse almazken, belirli sürede cenazeyi alan çıkmazsa Kanık, kimsesizler mezarlığına defnedilecek.

    Edinilen bilgiye göre, Didim Çamlık Mahallesi’nde araçla seyir halinde olan iki kişi 7 Ekim günü tuvalet ihtiyacını gidermek için çıktıkları makilik alanda yanmış vaziyette bir ceset görmüştü. Durumun polise ihbar edilmesinin ardından ceset olay yeri incelemeleri için İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderilmişti. Vücut yapısı incelenerek ilk etapta sadece bir kadına ait olduğu belirlenen cesetle ilgili çalışma başlatan ekipler, ülke genelindeki ve Aydın’daki kayıp başvurularını inceledi.

    Kayıplar arasında göbeğinde piercing olan kadın sayısının da birden fazla olması üzerine polis kayıp başvurusu yapılanlar arasında yer alan 37 yaşındaki Eylem Gülçin Kanık’ın yakınlarına ulaştı.Kadının cep telefonu kayıtlarından ve olayın yaşandığı tarihten 2 hafta öncesi ile 1 hafta sonrasına ait ilçedeki tüm güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, talihsiz kadının 5 kişilik grup tarafından boğulduktan sonra yakılarak öldürüldüğünü belirledi.

    Olaydan hemen sonra başlatılan operasyonda Eylem Gülçin Kanık’ın cep telefonu kayıtları ve MOBESE görüntülerinden yola çıkan polis, ilk olarak E.D. ve S.C. isimli iki kişiyi gözaltına almış ve her iki şahıs da tutuklanmıştı. Operasyonun ikinci evresinde polis, baba (M.K) ve oğulları G.K. ve Y.K.’yı da yakalayarak gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen baba ve oğulları da tutuklanmıştı.

    “Cenazesini kimse almadı”

    İzmir Adli Tıp Kurumunda bulunan ceset ile Eylem Gülçin Kanık’ın annesinden alınan DNA örnekleri tutmuştu. DNA için örnek veren annenin 17 gündür İzmir Adli Tıp Kurumunda bulunan kızı Eylem Gülçin Kanık’ın cenazesini almaya gelmediği, cenazenin hala adli tıp kurumunda olduğu öğrenildi. Eğer belirli sürede cenaze alınmazsa, önce boğulup sonra yakılarak feci şekilde öldürülen Eylem Gülçin Kanık’ın cenazesinin kimsesizler mezarlığına defnedileceği öğrenildi.