Etiket: Ordu’dan

  • Ordu’dan İstanbul’a göç sürüyor

    Karadeniz’de yıllardır söylenegelen ‘Karadenizli Karadeniz’de doğar ama Karadeniz’de doymaz’ sözü göç rakamlarıyla bir kez daha kendini gösterdi. Doğu Karadeniz’in nüfus bakımından üçüncü büyük ili olan Ordu’da son 4 yılda İstanbul’a göç eden nüfus sayısı 49 bin 638 olarak belirlenirken, İstanbul’dan Ordu’ya geri dönüş yapan Ordulu sayısı ise 18 bin 251 oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istatistik rakamlarına göre, Ordu’dan büyük illere göç hız kesmeden sürüyor. Ordu’dan en çok göç İstanbul, Ankara ve Kocaeli’ne yaşanıyor. İstanbul’da Sivas ve Kastamonululardan sonra üçüncü sırada bulunan Ordu nüfusu her geçen yıl artıyor. Halen resmi rakamlara göre 530 bin Ordulunun yaşadığı İstanbul’a Ordu’dan son 4 yılda 49 bin 638 kişinin göç ettiği belirtildi.

    İstatistiklere göre; Ordu’dan İstanbul’a 2014 yılında 15 bin 272 kişi, 2015 yılında 11 bin 555 kişi, 2016 yılında 8 bin 822 kişi göç ederken 2017 yılında ise 13 bin 989 kişi olmak üzere toplam 49 bin 638 kişi yerleşti. Bu rakamlara rağmen İstanbul’dan Ordu’ya dönen Ordulu sayısı da her geçen yıl arttı. 2014 yılında 3 bin 408 kişi memleketine dönerken, 2015 yılında 4 bin 31, 2016 yılında 6 bin 522 ve 2017 yılında ise 4 bin 290 kişi olmak üzere toplam 18 bin 251 kişi Ordu’ya geri dönüş yaptı.

    Ordu’dan Ankara’ya ise 2014 yılında 2 bin 750, 2015 yılında 2 bin 565, 2016 yılında 2 bin 145, 2017 yılında ise 2 bin 9018 kişi göç etti. Kocaeli’ne ise 2014 yılında bin 956, 2015 yılında bin 691, 2016 yılında bin 534, 2017 yılında bin 888 yerleşti.

    “Geçim zorluğu göçe mecbur bırakıyor”

    Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Şahin, göç kavramının Ordu’da geçim şartlarının zorluğunu hatırlatan bir olgu olduğunu vurguladı. İstatistik verilerin çeşitli gözlem ve sosyal olaylardan anlaşılacağı gibi Ordu’nun önemli miktarda göç veren bir il olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şahin, “Ordu ilinde nüfusun yarıdan fazlasının geçimini temin ettiği, daha doğrusu etmeye çalıştığı tarım, ilin önemli geçim kaynaklarından biri olmuştur. Ancak zaten yetersiz olan tarım alanları, artan nüfusun geçimine yetmekten uzak olduğu gibi her geçen gün miras yoluyla biraz daha küçülmesi, tarımı uzun yıllar önce geçim kaynağı olmaktan çıkarmıştır. Ayrıca sanayi yatırımlarının çok yetersiz ve iş imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle ortaya çıkan geçim zorluğu Ordu halkını başka illere ve yurt dışına göç etmeye mecbur bırakmıştır” dedi.

    Şahin, nüfusun istihdam alanlarına göre dağılımına bakıldığında Ordu’nun tarım sektöründe Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir paya sahip olduğunu da kaydederek, ”Ordu ili hizmet ve sanayi sektöründe ülke ortalamasının çok gerisinde kalmıştır. Bu sebeple nüfusun sosyo-ekonomik niteliklerinin yükseltilmesi gerekir” diye konuştu.

  • Ordu’dan ekmek parası için geldiği Nazilli’de canından oldu

    Aydın’ın Nazilli ilçesinde, çalıştığı inşaatın 40 metre yüksekliğindeki 12’inci katından düşen 20 yaşındaki kalıp ustası Mustafa Uzun, hayatını kaybetti.

    Olay, Nazilli merkez Yeni Mahalle 140 Sokakta bulunan eski köy garajı yerinde yükselen AVM inşaatında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; inşaatın yaklaşık 40 metre yüksekliğindeki olan 13’üncü son katının kalıplarını çakmakta olan Mustafa Uzun (20), bastığı kalıbın çökmesi sonucu dengesini kaybetti. Beline bağlı güvenlik halatına rağmen üzerinde durduğu kalıplarla birlikte alt kısma yerleştirilen güvenlik ağını da parçalayarak zemine çakılan Uzun, olay yerinde hayatını kaybetti.

    Genç kalıp ustasının cenazesi otopsi için Nazilli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Mustafa Uzun’un mesai arkadaşları, yaşadıkları şoku uzun süre atlatamadı. Uzun’un çalışmak için bir süre önce Ordu’dan Nazilli’ye geldiği öğrenildi.

  • Ordu’dan Almanya’ya 150 ton bal

    Ordu’da 10 milyon euroya kurulan ve baldaki en küçük kalıntıyı dahi tespit eden tesiste analiz edilen 150 ton bal, ilk kez yurt dışına ihraç ediliyor.

    Dünya bal üretiminde Çin’in ardından ikinci sırada bulunan Türkiye’de sahte bal olayı, Ordu’daki tesis ile tarih oluyor. Türkiye’nin en çok bal üretiminin gerçekleştirildiği Ordu’da kurulan analiz laboratuvarı ve paketleme tesisinde balda en küçük kalıntı dahi tespit ediliyor. Kalıntı tespit edilen bal kesinlikle piyasaya sürülmüyor.

    Ordu’da Avrupa Birliği ile Türkiye tarafından desteklenen ve 10 milyon euro harcanarak kurulan ve 5 bin metrekarelik kapalı alan sahip bal paketleme tesisi ve analiz laboratuvarından ilk defa yurt dışına bal ihracatı gerçekleşiyor. Almanya ile yapılan 300 tonluk bal ihracatı anlaşmasının ilk etabı olan 150 tonluk bal, tırlara yükleniyor.

    “Amaç bin 500 ton”

    Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği ve BALMER Karadeniz Arı Ürünleri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Akın Çiftçi, ihracatın 150 tonla başladığını ancak ilerleyen zamanda bu rakamın artacağına dikkat çekti. Çiftçi, “İlk balımızı Almanya’ya gönderiyoruz, bunun devamı gelecek. 3-4 tane daha firmayla anlaşmalarımız var. Balımız ihracata gitmeden hak ettiği değeri bulmayacağına inandığımız için, bu yönde çalışmalarımız vardı. İnşallah bunun da devamı gelecek. Bu sene başlangıç olarak 150 ton civarında ihracat olacak ama önümüzdeki yıllarda amacımız bunun bin 500 tona çıkartmak” dedi.

    “2 milyon TL’lik para ülkeye girecek”

    Çiftçi ayrıca, Ordulu arıcıların Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde en kaliteli balı üretmek için çabaladıklarını belirterek, balın hak ettiği değeri bulması için ihracatın önemli olduğunu aktardı. Bal ihracatı ile Türkiye’ye ve Ordu’ya döviz girişi olacağını ifade eden Çiftçi, “Bugün 150 ton balın değerine bakıldığı zaman yaklaşık 2 milyon TL parayı bizler birlik olarak ülkemize kazandırmış olacağız. BALMER A.Ş.’de şu anda bizim bütün ballarımızın analizleri yapılıyor, inşallah bundan sonrası daha da iyi olacaktır” ifadelerine yer verdi.

    Arı yetiştirenlerden Coşkun Turan, yaklaşık 26 yıldır arıcılıkla uğraştığını ve yıllardır bu ihracatı arzu ettiklerini belirtti. Turan, bu sayede Ordu balının hak ettiği değere ulaşacağına inandıklarını da kaydetti.

    Selami Çaylak isimli arı yetiştiricisi ise kurulan tesisin faydalı olduğunu ifade ederek ihracatın hayırlı olmasını temenni etti.

    “Balların analizlerinin doğru çıkması sonucu ihracatımızı gerçekleştiriyoruz”

    BALMER A.Ş. Üretim Müdürü Öykü Şelale Dilaver, BALMER A.Ş.’de analiz edilen ballarda en küçük olumsuzluğun dahi kabul edilmediğini belirterek, “Burada şu anda ihracatımızı gerçekleştiriyoruz, bu ilk ihracatımız. İlk balımız buraya geldiğinde yaklaşık bin 300 petekli baldan numuneleri alıyoruz. Homojen bir karışım elde ettikten sonra laboratuvarımız bunun analizlerini yapıyor. Analizlerimizde antibiyotik ve diğer katkı maddeleri var mı diye bakılıyor. Yaklaşık 400’e yakın parametreler sonucunda herhangi bir olumsuzluk olduğunda biz bu balları kabul etmiyoruz. Bu balların analizlerinin doğru çıkması ve onaylanması sonucunda şu an ihracatımızı gerçekleştiriyoruz. Ballarımız bütün analizlerden geçiriliyor” diyerek, balların gönül rahatlığı ile tüketilebileceğine dikkat çekti.

  • Uyuşturucu satışından ordudan atıldı, ardından suç örgütü kurdu

    Denizli’de torbacı diye tabir edilen uyuşturucu satıcılarına, uyuşturucu madde satışı yaptırdığı iddia edilen ve ordudan astsubay iken atılan “Komutan” kod adlı şahıs liderliğindeki suç örgütüne yönelik yapılan operasyonda 4 kişi yakalanırken, 4 kişinin ise aranmasına devam ediliyor.

    Edinilen bilgilere göre, İstanbul’dan Denizli’ye uyuşturucu madde getirilerek satıldığı istihbaratını alan İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 8 kişiden oluştuğu tespit edilen suç örgütüne yönelik çalışma başlattı. Ekipler şüphelileri 6 ay boyunca teknik ve fiziki takibe aldı. Ekipler takibin ardından operasyon için 15 Mayıs ta düğmeye basarak kentteki 8 farklı adrese eş zamanlı baskınlar yaptı. Baskınlarda örgüt lideri “Komutan” kod adlı R.D., İ.D, H.G., ve K.K., isimli 4 şahıs gözaltına alındı. Şahıslarla birlikte toplamda 1 kilogram metenfetamin, 15 gram eroin, 2 tabanca ve uyuşturucu madde satışında kullanılan hassas terazi ele geçirildi. Operasyonda örgüt üyesi olduğu iddia edilen ve haklarında yakalama kararı bulunan 4 kişinin ise polis tarafından her erde arandıkları belirtildi.

    Komutan kod adlı örgüt liderinin uyuşturucudan dolayı ordudan atıldığı ortaya çıktı

    Operasyonda gözaltına alınan şahıslardan K.K.’nin kadın olduğu öğrenildi. Örgütün İstanbul’dan getirilen uyuşturucu maddeleri torbacı diye tabir edilen zehir tacirlerine sattırdıkları kaydedildi. Örgüt lideri olduğu öne sürülen “Komutan” kod adlı R.D’nin, astsubay iken uyuşturucu madde ticareti yapma suçlamasıyla geçirdiği soruşturma sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildiği kaydedildi. R.D.’nin ordudan atıldıktan sonrada zehir tacirliği yapmaya devam ettiği ve bu kapsamında kurduğu suç örgütü ile Denizli’de uyuşturucu madde satışı yaptığı iddia edildi.

    R.D., ile birlikte gözaltına alınan diğer 3 şüpheli emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden kadın olan K.K., isimli şahsın henüz 20’li yaşlarda olması dikkatlerden kaçmadı.

  • Ordu’dan Rusya ve Japonya’ya havuz balığı ihracatı

    Ordu’nun Perşembe ilçesindeki kafeslerde üretilen somon ve benekli alabalıklar, yurt içinden olduğu gibi yurt dışından da yoğun talep görüyor.

    Perşembe ilçesinin yaklaşık 700 metre açığında bulunan kafeslerde her yıl binlerce ton balık üretiliyor. Yaklaşık 20 yıl önce üretimine deneme amaçlı başlanan ve gittikçe üretimi arttırılan havuz balıklarının kilosu 30-35 TL arasında satılırken, yetişkin bir bütün balığın fiyatı 150 TL’ye kadar çıkabiliyor. Üreticiler, kültür balıklarının düşünüldüğü gibi kimyasal maddelerde üretilmediğine dikkat çekerek, son derece sağlıklı olduğunu ve gerekli kontrollerin yapıldığını belirttiler.

    Yaklaşık 40 yıldır denizde olan balıkçı Erol Karadeniz, sabah erken saatlerinde tekneler ile açılıp, balıkları beslediklerini ve gerekli kontrollerini sağladıklarını söyledi. Kötü bir av sezonu geçirdikleri aktaran Karadeniz, bu yüzden havuz balıklarının piyasada oldukça fazla olduğunu ifade etti.

    “Hiçbir kimyasal ürün kullanılmıyor”

    Balıkçı Mustafa Şahin ise balıkların yetiştirilme sürecinden bahsederek şöyle konutu:

    “Kafeslere barajlarda yavru balıklar geliyor. Gelen yaklaşık 150 bin adet balıkları yaklaşık 6 ay kadar yemliyoruz. Bu süre içerisinde de balıklar büyümüş oluyor. Bu nedenle kafesleri de dar gelince bunları bölüyoruz ve tekrardan sayıyoruz. Daha sonra boyuna ve iriliğine göre kafeslere ayırıyoruz ve üreyip büyümesini sağlıyoruz. Bu şekilde insanlara satışı gerçekleşiyor. Balıklarda hiçbir kimyasal yem kullanılmıyor. Kullanılan yemler, çaça adı verilen balıkların fabrikada işlenip un haline getirilmesi ile oluşuyor. İçerisinde kimyasal bir ürün yok.”

    “Yıllık 3 bin ton hasat”

    Perşembe ilçesinde havuz balığı yetiştiren Hüseyin Cem Eyüboğlu da, yıllık yaklaşık 3 bin ton üretim sağladıklarını belirtti. Bunun bir tonunu benekli alabalığın oluşturduğunu ve talebin o yönde olduğuna dikkat çeken Eyüboğlu, “Bulunduğumuz mevkide şu anda yıllık 3 bin ton hasat oluyor. Bunun bin tonu alabalıktan oluşuyor. Çünkü pazar o yönde, ihracatta Japonya ve Rusya var. O yüzden büyük alabalık yapıyoruz, levreği de zaten yıllardır yapıyorduk. Japonya ve Rusya için bir pazar oluştu. Geçtiğimiz yıl Japonya vardı, bu sene tekrardan var. Bu yıl Rusya’nın da somon balıkları ile alakalı bir pazarı mevcut. Biz burada 3 tane yetiştirici olarak, yetiştirdiğimiz balıkları ihraç ediyoruz. Karadeniz’in balıkları lezzetli olduğu için tercih ediliyor” dedi.

    “Türkiye’de balık tüketimi az”

    Denizlerin içerisindeki kafeslerde yetiştirilen balıkların gerekli kontrolleri ve analizlerinin yapıldığına dikkat çeken Eyüboğlu, “Türkiye’de balık daha çok kışın yeniliyor. İhracata baktığımız zaman bir sıkıntı yok. Yurt dışı bizden daha fazla balık yiyor, Türkiye genelinde az balık tüketiliyor. Türkiye’de yıllık tüketim yaklaşık 7 kilogram iken, yurt dışında bu rakam 16 kilograma kadar çıkabiliyor. Üretimde ve talepte bir sıkıntı yok. Yurt dışı bizden sürekli balık istiyor” şeklinde konuştu.