Etiket: O’nun

  • Başkan Orhan; Onun yolu saadete eriştirir

    Başkan Orhan; Onun yolu saadete eriştirir

    Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, yaklaşan Mevlit Kandili 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

    Mesajında özellikle Fransa’da devlet kurumları binalarında Peygamber Efendimize hakaret içerikli karikatürlerin yayınlanmasına sert tepki gösteren Başkan Orhan, Avrupa’yı saran İslam düşmanlığının giderek arttığına dikkat çekti. Irkçı ve din karşıtı provokasyonların Avrupa topraklarında yayılmasının tesadüfü olmadığını dile getiren Başkan Orhan, İslam ülkelerinin biran önce bu girişimlerin önüne geçmesinin gerekliliğine işaret etti. Mevlid Kandili’nin tüm insanlığa ve özellikle İslam dünyasına barış, huzur, adalet, sağlık ve hayırlar getirmesini temenni eden Başkan Orhan, “Mevlid Kandili’nin, iki cihan serveri Hazreti Muhammed’in, insanlığın yaşadığı en karanlık dönemde dünyayı şereflendirerek, yeni ve mutlu bir çağın doğmasına vesile olduğunu belirtmek istiyorum. Peygamberimizin dünyaya gelişiyle birlikte, insanlık üzerine çöken kara bulutlar dağılmış, cehalet, haksızlık ve zulüm sona ermiştir. O’nun örnek hayatı, her Müslüman için alınması gereken derslerle doludur. Bir Müslüman olarak Peygamberimizi örnek alarak kendimizi O’nun güzel ahlakıyla donatmalıyız. İşte kandiller bu anlamda bir fırsat ve hatırlatma vesilesidir. Mevlid Kandili’nin de ülkemizden başlayarak bütün İslam aleminde ve tüm dünyada şefkat, sevgi, adalet, mutluluk, sağlık ve huzur ikliminin hakim olmasına vesile olmasını diliyorum. Tüm İslam aleminin Mevlit Kandilini yürekten kutluyorum” dedi.

    “Daha nice zaferler elde edeceğiz”

    Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 97. Yıldönümü münasebetiyle yayınladığı mesajında da birlik beraberlik vurgusu yaptı. Tarihte başarıyla bilinen Türk Milletinin 16 devlet ve imparatorluklar kurduğunu anlatan Başkan Orhan, bu başarıların temelinde birlik ve beraberliklerin olduğuna dikkat çekti. İslam dinine hizmeti amaç edinen Türk milletinin küffara karşı canı pahasına şehadeti kutsal görmesinin büyük başarıları beraberinde getirdiğini söyleyen Başkan Orhan, “Yüce Türk milleti İslam dininin dünyadaki koruyucusu ve yayılmacısı olmuşlardır. Bu itibarla Allah tarafından her daim büyük başarılar ihsan edilmiştir. Türk devletlerinin sonuncusu ve ebedi devam edeceğine inandığımız Türkiye Cumhuriyeti bugün 97. Yaşına gelmiştir. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda 100 yılında da Cumhuriyetimizin yılmaz savunucu olacağız. AK Parti iktidarı ile 19 yılda büyük prestij kazanan ülkemiz gelecek yıllarda da bölgesinde ve dünyada söz sahibi olma yetisini sürdürecektir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve canını verip kan döken şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.”

  • Öldürdükleri kadının arkasından “Biz onun elinde büyüdük” dediler

    Bursa’da 2 aile arasında çıkan kavgada hayatını kaybeden kadının katil zanlılarının yargılanmasına başlandı. Hız sebebiyle çıktığı öne sürülen kavgada katil zanlılarından biri, maktule için, “Biz onun elinde büyüdük” dedi.

    Olay haziran ayında Yıldırım’a bağlı Yavuzselim Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, yüksek sesle müzik dinleyerek ve hız yaparak geçen bir araba mahallelinin tepkisini çekti. Araçtaki şahısları “Neden gürültü yapıyorsunuz” diye uyaran mahalle sakinleri ile araçtakiler arasında arbede çıktı. Kısa sürede büyüyen kavgada Sevda Doğan ve Zübeyde Şen isimli iki kadın yaralandı. Yaralılardan Sevda Doğan kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, olaydan sonra Doğan’ın katil zanlıları ile olaya karışan şüpheliler Ferhat E, Fırat E, Hakan G, Ahmet T. ve Yusuf G. tutuklandı. Haklarında ’Basit yaralama, kasten öldürme, ruhsatsız silah kullanma’ suçlarından iddianame hazırlanan sanıklar hakim karşısına çıktı.

    Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, tarafların yakınları ve avukatları katıldı. Mahkeme başkanı sanıklara haklarında hazırlanan iddianameyi okudu. İddianamede olay günü tutuklu sanıkların bir araca bindikleri ve hız yaptıkları, bunu gören Birkan Öz isimli gencin araçtakilere “Neden gürültü yapıyorsunuz?” diye sorduğunu, buna kızan Ferhat E’nin Birkan Öz’e yumruk attığı ve tarafların birbirine girdiği belirtildi. Kavga etraftakilerin müdahalesi ile ayrılırken, Yusuf G. yanındaki silahla havaya ateş ederek beraberindekilerle birlikte yine araçla olay yerinden uzaklaştı. Silah seslerini duyan Muhlis Ş. ise evdeki silahını alarak sokağa çıktı ve o da havaya ateş etmeye başladı. Zübeyde Şen ile çıkan olaylarda hayatını kaybeden Sevda Doğan, olay yerinde kalan Ferhat E’nin üzerine giderek kavganın yeniden başlamasına sebep oldu. Bu esnada Muhlis Ş’nin sıktığı silah sesini duyan ve olay yerinden ayrılan diğer sanıklar geri geldi. Taraflar yeniden kavga etmeye başladı. Silah, bıçak, taş ve sopaların kullanıldığı kavgada Sevda Doğan ile Zübeyde Şen kendilerine isabet eden kurşunlarla ağır yaralandı. Yaralılardan Doğan kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kavga eden taraflar arasında husumet olduğu öğrenildi.

    Duruşmada savunma yapan Ferhat E, olay günü çocuğunun hasta olduğunu ve söz konusu arabayla çocuğunu hastaneye götüreceğini ifade ederek, “Çocuğumu hastaneye götürmek için Fırat ve Yusuf’tan araba istedim. Onlar da sağolsun bana arabalarını verdi. Beni beklerlerken Birkan yanlarına gelip neden bekliyorsunuz burada diye sordu. Bu soru biraz tahrik ediciydi. Kısa bir tartışmanın ardından ben Birkan’a bir yumruk attım. Daha sonra diğerleri de olaya müdahale etti ve tartışmaya başladık. O esnada Yusuf havaya ateş etti. Bizi sakinleştirdiler Fırat, Yusuf ve yanlarındaki diğer arkadaşlar olay yerinden ayrıldı. Sonra Muhlis abi silahla dışarı çıktı o da havaya ateş etti. Fırat ve arkadaşları bana bir şey yapacakları korkusuyla geri döndüler. Daha sonra yeniden kavga etmeye başladık. Çoğumuzun elinde silah ve bıçak vardı. Ben Sevda ablanın elinde büyüdüm. Ona kasten ateş etmedim. Kimin yaptığını da bilmiyorum” dedi.

    Duruşmada savunma yapan sanıklar Ferhat E. ile benzer ifadeler verdi. Sevda Doğan’ı kimin vurduğunu bilmediklerini ifade eden sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Duruşma öncesinde tarafların yakınları arasında kısa süreli bir gerginlik yaşadı. Saatlerce süren duruşmanın ardından taraflar yeniden birbirine girdi. Polis ekipleri gergin olan tarafların yeniden kavga etmemesi için geniş güvenlik tedbirleri arasında duruşma salonunu boşalttı. Duruşma eksik evrakların tamamlanması ve şahitlerin dinlenmesi için ertelendi.

  • Sümela’dan daha önce inşa edildi ama onun kadar bilinmiyor

    Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Altındere Vadisi sınırları içerisinde yer alan Vazelon Manastırı Sümela Manastırı’ndan çok daha önce inşa edilmesine rağmen onun kadar tanınmıyor.

    Yaklaşık 100 yıldır kaderine terk edilen manastırın bugünkü görünümünde sadece yapı kalıntılarına rastlanıyor. Birinci katına merdivenle çıkılan ve buradan da küçük bir hole ulaşılan manastır için Maçka Belediyesi tarafından bir çalışma başlatıldı. Restore edilerek turizme kazandırılacağı günü bekleyen manastır için Kültür ve Turizm Bakanlığı bir proje çalışması başlatılırken, manastır için 2019 yılında ihale sürecine girileceği belirtiliyor.

    Muhteşem doğa manzarasının tam ortasında yer alan Vazelon Manastırı’nın havadan çekilen görüntülerde kaderine terk edilmiş durumu gözler önüne serilirken, manastır zaman zaman definecilerin hışmına uğramaktan kurtulamamış.

    Anadolu’nun ilk manastırlarından olan Vazelon Manastırı ilk kez restore edileceği belirtilirken, manastırın Millattan Sonra 270 yılında inşa edildiği tahmin ediliyor. Vazelon Manastırının yapılış tarihi kesin olarak bilinmediğini belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Köse, “Tam tarihleme yapmamız mümkün değildir. Vazelon Manastırı’na dışarıdan bakıldığında 17-18. yüzyıl ortaçağ dönemi yapısı mimarisi görülür. Ancak temellerine indiğinizde yazıtlarına ve vaftiz kayıtlarına bakıldığında manastırın yapıldığı tarihlerin 4. yüzyıllara kadar erken hristiyanlıktaki ilk manastır örneklerine kadar indiği görülür. Manastırlar kompleks yapılardır. Bir köy gibi düşünebilirsiniz. Zaman içerisinde değişir yeni binalar eklenir, ihtiyaç duyuldukça yeni müştemilatlar yapılır ya da yıkılır. Dolayısıyla Vazelon Manastırı da Sümela Manastırı ile benzer şekilde bahsedilen süreçten geçmiş bir manastırdır. Vazelon Manastırı, çok ücra yol geçmez, kuş konmaz bir bölge gibi görünür. Halbuki 1927 yıllarına kadar Vazelon Manastırı’nın bulunduğu yer bölgenin, en hareketli sürekli kervanların geçtiği çevresinde meskûn köylerin bulunduğu bir yerdi. Maçka’nın en hareketli bölgesi neresidir diye sorulsaydı 1900 yıllara kadar Vazelon Manastırı’nın bulunduğu bölge bunlardan birisidir diye cevap vermek mümkündü” dedi.

    “Diyebiliriz ki Vazelon Manastırı bölgedeki en eski manastırdır” ifadelerini kullanan Köse “Kayıtlar bunu böyle gösteriyor fakat tarihi yapılar zaman içerisinde değişti, yeni yapılar bir önceki katmanı örttüğü için Vazelon Manastırı ile ilgili alakalı tam bir tarihi bilgiyi kesinlikle söyleyemeyiz. Sadece ön görüyle tahminle yüzde yüz doğruluğu olamayacak şekilde Vazelon Manastırı’nın tahminen milattan sonra 270 yılında kurulduğunu Sümela Manastırı’nın Vazelon Manastırı’na, Kuştul dahil mum vergisi ödediğini dolayısıyla Sümela Manastırı’ndan daha eski olduğunu bilmekteyiz” diye konuştu.

  • Bakan Zeybekci: “Onun duası o demek”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Saadet Partisi Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu’nun Türkiye’nin kısa vadeli dış borç rakamının 400 milyar dolar olduğuna’ dair açıklamasının sorulması üzerine “Onun duası o demek” şeklinde cevap verdi.

    AK Parti Denizli İl Başkanlığında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Bir basın mensubunun, ’Saadet Partisi Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu’nun Türkiye’nin kısa vadeli dış borç rakamının 400 milyar dolar olduğuna’ dair açıklamasının sorulduğu Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Onun duası o demek” diyerek cevap verdi.

    Türkiye’nin kısa vadede nakde çevrilecek varlıkları ile borcunu kapatıp fazla veren bir ülke olduğuna dikkat çeken Bakan Zeybekci, “Onun duası demek o. ’Türkiye’nin keşke kısa vadede borcu 400 milyar dolar borcu olsa, Türkiye bunları ödeyemese, Türkiye temerrüde düşse’, oda herhalde sevinecek garibim. Bizim toplam kısa vadeli kamu ve özel sekter toplam borç tutarı, maksimum 210 milyar dolar, Merkez Bankası stokları ve döviz tevdiat hesapları toplamı Türkiye’nin 295 milyar dolar kısa vadeli. Yani kısa vadeli borçlar bir yıllık vadeli, diğer taraftan da derhal nakde çevireceğimiz rakamlara baktığımızda 295 milyar dolar, bunun içinde Türkiye’deki ihracatçılarımızın, yaklaşık olarak yüzde 25 seviyesindedir o yurt dışı alacakları buna dahil değil, müşterilerden alacakları buna dahil değil. Artı bankalarımızın ve Türkiye’deki şirketlerimizin yurt dışı varlıkları hesapları da buna dahil değil. Dolayısı ile hep bunu söylüyorum, Türkiye’yi tek başına bir şirket olarak düşünecek olursak, borçları ve alacakları yani döner varlıkları, borçlarını karşılayacak en kısa vadede nakit olarak ortaya koyduğumuzda fazla veren bir ülke, dolayısı ile bu kur ile ilgili yaşanan bu spekülatif sıkıntının tek bir amacı var, tek bir kaynağı var TemelKaramollaoğlu’nun duaları herhalde, öyle olmasını istiyor” dedi.

    Zeybekci’den Necip Fazıl’dan alıntı

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, muhalefete Necip Fazıl Kısa Kürek’in sözü ile cevap verirken amaçlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı düşürmek olduğunu belirterek, “Üstad Necip Fazıl Kısakürek öyle demiş, 16 Nisan 1956 tarihinde Büyük Doğu dergisinde bir yazısında diyor ki ’Bugün bizdeki muhalefet, iktidarı düşürme adına, ülkeyi, vatanı düşürmekten imtina etmez, kaçınmaz’ diyor. Onların tek bir derdi var. Dünyada ve yahutta bir çok odağında derdi olduğu gibi, Recep Tayyip Erdoğan’ı düşürmek, dolayısı ile Türkiye’yi düşürmek. Türk İslam Coğrafyası’nın çadır direği olan Türkiye’ye saldırıların ortak bir birlikteliği var artık. Bunun için biz, bu millet, bu aziz milleti bu dualı millet, Türkiye’nin ve gelecek nesillerimizin, gelecek Türkiye’sini garanti altına mutlaka alacaktır” şeklinde konuştu.

    “Almanya IMF’ye başvurabilir”

    Bir basın mensubunun ’Alman basınında yer alan Türkiye’nin IMF’ye borç için başvurabileceği’ şeklinde çıkan haberlerin sorulması üzerine konuşan Bakan Zeybekci, “Temel Karamollaoğlu’nun duaları gibi bir şey bunlar. Şu anda Türkiye’nin bunu gerektirecek zerre miktarda bir şey yok. Almanya belki başvurabilir de Türkiye’nin öyle bir derdi yok şu anda. Borçlanma yapılarına baktığımız zaman, kamu borçları, kamu borçlarının milli gelire oranı, bunlara baktığımız zaman Avrupa’nın 28 ülkesinin 25’inden daha iyiyiz. Avrupa’nın 28 ülkesinin eğer diğerlerinin böyle bir sıkıntısı varsa, onları bilemeyiz ama Türkiye’nin böyle bir şeyi yok. Onların duası kabul olmayacak inşallah” ifadelerini kullandı.

    Çok sert tedbirler alınacak

    Bir basın mensubunun vergi affı, bazı alacakların yapılandırılması hakkındaki sorulara cevap veren Ekonomi Bakanı Nihat Zeyekci, imar affının ardından, çok sert tedbirlerin geleceğini belirtti. Bakan Zeybekci, kaçak yapı, gece kondu veya bu şekilde, imar dışı, kayıt dışı yapıların Türkiye için gurur duyulacak bir şey olmadığını da kaydetti.

    Bakan Zeybekci, “İmar affı, yeniden yapılandırma, vergi barışı gibi tüm uygulamalar, bir daha başlamak, yeniden başlamak ve kayıt dışı olan piyasada kayıt dışı olarak faaliyette bulunan şirketleri ve imkanları kaynakları ve rakamları piyasa çekilmesi kayıt altına alınması, normalizasyonu vergi barışı. Bu tabii ki imar affıyla ilgilide aynı şekilde olacak, imar affı gerçekleştikten sonra, çok sert tedbirlerde gelecek. Bundan sonra kaçak yapılarla ilgili bu çalışmaları da inşallah seçimden hemen sonra hükümet olarak da, AK Parti olarak da bunları uygulamaya koyacağız. Bundan sonra Türkiye’de kaçak yapı yapılmasına müsaade etmeyeceğiz, bunun cezai tedbirlerinin de olabildiğince, hakikaten kaçak yapı, gece kondu veya bu şekilde, imar dışı, kayıt dışı yapıların olmuş olması, Türkiye için pek gurur duyulacak, sevinilecek bir şey değildir. İlerleyişlik veya modern bir toplum göstergesi asla değildir tam tersidir. Onun için bütün bu vergi barışı, yeniden yapılandırma, imar affı gibi uygulamaların tamamının bir kere yeniden bir beyaz sayfa açmak, yeniden hayata başlamak” şeklinde konuştu.

  • “Onun Arabası Var” fotoğraf sergisi açıldı

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde antika otomobil fotoğraflarından oluşan “Onun Arabası Var” adlı fotoğraf sergisi açıldı.

    Fatsa Belediyesi Kültür Sarayında gerçekleşen “Onun Arabası Var” adlı fotoğraf sergisinin açılışında konuşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çoruh, düzenledikleri sergilere bugüne kadar 20 bin vatandaşın katıldığını söyledi. Çoruh, “Bu katılım bize hem gurur veriyor hem de yapmış olduğumuz işin ne kadar doğru bir iş olduğunu gösteriyor. Bu sergide ülkemizde dünden bugüne otomobil sektöründe ne tür arabalar üretilmiş bunları görme imkanı bulacağız. İnşallah geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi yerli otomobil üretimine geçtiğimizde otomobil sektöründe büyük kalkınma göstereceğimizi belirtmek isterim. Bu sergimizin bu vesileyle hayırlara vesile olmasını dilerim ve emeği geçenlere teşekkür ederim. Bu sergimiz 19 Ocak 2018 tarihine kadar açık kalacak” dedi.

    Konuşmanın ardından sergi gezilerek fotoğraflar incelendi.

    Açılışa ayrıca Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Şube Müdürü Abdullah Özkan, Fatsa Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Aktepe ve vatandaşlar katıldı.