Etiket: Onu

  • Bakan Elvan: “Referandumu ‘evet’ damgasıyla tamamladığımız anda Türkiye’nin önü açılacaktır”

    Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, referandum sürecinin ‘evet’ damgasıyla tamamladığı anda Türkiye’nin önünün açılacağını, daha hızlı büyüyeceğini ve daha hızlı kararlar alacağını belirterek, “Dünyada güçlü liderliğin ön planda olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Onun için Türkiye’nin güçlü lidere ihtiyacı var. Bunu ancak Anayasa değişikliğiyle gerçekleştirebiliriz” dedi.

    Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte Mersin Şehir Hastanesinin 3 Şubat 2017 Cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından açılışı öncesinde geldiği Mersin’de Vali Özdemir Çakacak’ı ziyaretinde açıklamalarda bulundu. Mersin ilinin önümüzdeki hafta milletle birlikte Türkiye’de bir ilki yaşatacağını vurgulayan Bakan Elvan, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en modern hastanelerinden bir tanesinin önümüzdeki hafta Mersin’de açılacağını bildirdi. Sağlık Bakanı Akdağ ve ekibine teşekkür eden Elvan, 3 yıl gibi bir sürede dünyanın en modern hastanelerinden birinin Mersin’de gerçekleştirilmesinin büyük bir başarı olduğunu ifade ederek, “İnşallah sadece Mersin halkımıza değil, özellikle sağlık turizmi açısından hizmet edecek olan bu şehir hastanemiz, Mersin ilimizin gelişmesine ve kalkınmasına da önemli katkı sağlayacaktır. Bu açıdan bu hastanemizi çok önemsiyorum. Özellikle sağlık turizminin geliştirilmesini, Mersin ilimiz için çok önemsiyorum. Mersin sağlık turizmi açısından Türkiye’nin en önemli merkezlerinden bir tanesi olacak. Bundan emin olunuz. Bunun meyvelerini önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.

    “Referandumu ‘evet’ damgasıyla tamamladığımız anda Türkiye’nin önü açılacaktır”

    Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek, Anayasa değişikliğine ilişkin referanduma değinen Bakan Elvan, tüm milletten referandum için destek istedi. Referandum sürecinin son derece kritik bir süreç olduğunu ifade eden Elvan, şunları söyledi:

    “Biz özellikle bu kritik dönemlerde kimin dost, kimin düşman olduğunu çok daha net bir şekilde görebiliyoruz. Türkiye’nin birliğe, beraberliğe, bütünlüğe ihtiyacı var. Türkiye’nin çok daha güçlenmesine ihtiyacı var. O açıdan özellikle önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek olan referandumun milletimiz için, Türkiye’miz için, Mersinimiz için son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer biz gerçekten istiklalimizi, istikbalimizi düşünüyorsak, çocuklarımızı, torunlarımızı daha iyi bir yaşama kavuşturmak istiyorsak bu referandum sürecini son derece sağlıklı geçirmemiz gerekiyor ve referanduma tüm millet olarak destek vermemiz gerekiyor. Gerçekten özellikle referandum sürecinin milletimiz için, ülkemiz için son derece kritik olduğunu söyledim ama biz referandum sürecini ‘evet’ damgasıyla tamamladığımız anda Türkiye’nin önü açılacaktır. Bunu net olarak söylüyorum. Türkiye daha hızlı büyüyecektir, daha hızlı kararlar alacaktır.”

    “Türkiye’nin güçlü lidere ihtiyacı var”

    Dünyanın önemli bir süreçten geçtiğinin altını çizen Elvan, şöyle devam etti:

    “Öyle bir süreçten geçiyoruz ki, dünyada güçlü liderliğin ön planda olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Onun için Türkiye’nin güçlü lidere, güçlü liderlere ihtiyacı var. Ancak biz bu Anayasa değişikliğiyle bunu gerçekleştirebiliriz. Aksi takdirde Türkiye gerçekten tıkandı. Son dönemde yaşananları görüyorsunuz. Meclis’te yaşananları görüyorsunuz. Dolayısıyla bizim hızlı karar alabilmemiz ve Türkiye’nin gücüne güç katabilmesi için mutlaka Mersinli hemşehrilerimizin de bu sürece destek vereceğine inanıyorum.”

    “Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın açılışını 2018’de gerçekleştireceğiz”

    Mersin’de 2016 yılında yapılan ve devam eden yatırımlara ilişkin bilgi de veren Elvan, Mersin’de hükümet açısından en öncelikli alanlardan birinin güçlü bir fiziki altyapının oluşturulması olduğunu dile getirerek, “Fiziki altyapıda önemli eksikliklerimiz var. Bunları bir an evvel giderme konusunda yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Sadece 2016 yılında karayolu yatırımları için harcadığımız para 500 milyon lirayı geçti. Dolayısıyla yoğun bir çaba içerisindeyiz. İnşallah bu yıl 7 tünelimizin açılışını gerçekleştireceğiz. Tünel çalışmaları tamamlandı, sadece elektromekanik ve sinyalizasyon işlemleri devam ediyor. Bunu da hep birlikte gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

    Son derece önemli bir diğer konunun ise Çukurova Bölgesel Havalimanı Projesi olduğunu söyleyen Elvan, “Bunun sözleşmesi imzalandı. İnşallah önümüzdeki günlerde kazmayı vuracağız. Bizim hedefimiz, 2018 yılı içerisinde Çukurova Bölgesel Havalimanımızı sizlerin hizmetine sunacağız. Üstyapı ihalesini de önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğiz, yatırım programına aldık ve biraz daha genişlettik. Eski projesinden revize ettik, biraz daha büyüttük. 30 milyon yolcuya hitap edecek olan bu havalimanı sadece Mersin için değil, Adana ve diğer çevre iller için çok önemli hizmetler verecek. İnşallah açılışın 2018 yılında hep birlikte gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

    Mersin’deki 8 turizm merkezine ilişkin son durumu da değerlendiren Bakan Elvan, bunlardan Ovacık Turizm Merkezinin her türlü işleminin tamamlandığını ve onaylarının alındığını söyledi. Diğer turizm bölgelerine yönelik ise süreçlerin tamamlandığını, belediyelerin gerekli çalışmaları yaptığını dile getiren Elvan, şöyle devam etti:

    “Şu anda Bakanlığımız onay aşamasında. Bazı ufak tefek eksiklikler var. Bunları da gidereceğiz ve inşallah bu 8 turizm merkezimizi de Mersin’imizin hizmetine sunacağız.”

    Elvan, bir taraftan son derece modern bir şehir hastanesi, diğer taraftan Türkiye’nin en önemli havalimanlarından birisini Mersin’de inşa etmelerinin Mersin’in hem turizm açısından gelişmesine ve ticarette Türkiye’de çok önemli bir konumda olan Mersin’in çok daha fazla güçlenmesine, rekabet gücünün artmasına, refah seviyesinin daha da yukarıya çekilmesine çok önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.

  • Başbakan Yardımcısı Şimşek: “Nisan’da muhtemelen, bir referandumda milletimizin evet demesi ile Türkiye’nin önü açılacak”

    Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, anayasanın iyi tasarlandığını kaydederek, “Nisan’da muhtemelen, bir referandumda milletimizin evet demesi ile Türkiye’nin önü açılacak. Güçlü bir yol haritamız var” dedi.

    İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu, geniş katılımla sürüyor. Zirvede Türkiye’yi temsil eden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Habertürk televizyonuna açıklamalarda bulundu. Şimşek, korumacılık konusuna değinerek, “Korumacılık aslında dünya ekonomisi için önemli bir tehlike, önemli bir tehdit. Ticaret büyümenin bir motoru. Yapılan çalışmalar her ne kadar algı anlamında küreselleşmenin istihdamı belli ülkelerde yok ettiğine dair bir algı varsa gerçeği daha yapay zeka yani makineleşme robotlaşma istihdamı etkiliyor. Sorun batıda daha büyük ölçekte. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelere etkisi önümüzdeki on yıllarda olacak” dedi.

    Şimşek, sorunun siyasetin gelirin dağılımındaki bozulmayı önleme veya düzeltme noktasında politika geliştirmesinde kısmen iletişimde istihdam kayıplarının ticaretten kaynaklanmadığını bildirerek, “Korumacılığın çözüm olmadığı, işin özünde sorunun teknoloji odaklı daha doğrusu orada görmek gerektiği, gibi çözümler üretmemiz lazım. Yeni dünya sistemine göre çözümler üretmemiz lazım. Türkiye’den baktığınız zaman bu konularda şanslıyız. Birincisi OECD’nin yaptığı çalışmaya göre gelir dağılımında iyileşme sağlayan nadir ülkelerden birisiyiz. Çünkü sağlıkta erişimi arttırdık. Herkese, sağlık imkanı sunuyoruz. Eğitimde ücretleri kaldırdık, harçları kaldırdık” açıklamasını yaptı.

    Sosyal yardımlarda Türkiye’nin önemli ilerlemeler kaydettiğini hatırlatan Şimşek, 2000’li yılların başında 2 milyar lira civarında olan sosyal yardımların 40 milyarın üzerinde olduğunu bildirdi. “Küresel eşitsizlikler büyümeyi sınırlıyor, küresel adaletsizlikler büyümeyi sınırlandırıyor” diyen Şimşek, “OECD’nin yaptığı çok ciddi bir çalışma var. Buna odaklanmamız lazım. Çözüm üretmemiz lazım. Küresel ticaret büyümenin motoru. Küresel ticareti tıkayacak korumacılık ,2008 sonrası arttı, doğru bir şey değil. ABD’de korumacılık artarsa Türkiye’yi ne kadar etkiler, sınırlı etkiler. Çünkü ABD ticaret ortağımız değil, uzun yıllar müttefikimiz ama ticarete gelince AB bizim için bizim esastır. AB’de de gümrük birliği nedeniyle ve gümrük birliğini güncelleme çabalarımız nedeniyle korumacılık söz konusu olamaz. AB ile gümrük birliğinin güncellenmesi yani hizmette kamu alanlarını, tarımı içerecek şekilde genişletilmesi Türkiye’nin menfaatinedir. Biz rekabetten korkmuyoruz. Ticaretle büyüyeceğiz ve geçmişte bundan çok nemalandık ve inanıyorum ki Türkiye eğitim sistemindeki çabaları ile diğer çabalarıyla buna hazır” açıklamasını yaptı.

    “Çin kendisi çok açık değil ama dünyanın açık olmasını istiyor”

    Trump yönetimine ilişkin konuşan Şimşek, “Çin Devlet Başkanı tarafından yapılan konuşmayı ABD Başkanı ve İngiliz Başbakanı yapsaydı haber konusu olmazdı. Serbest piyasa, küreselleşme, ticaret gibi konular batının geliştirdiği bir sistem. Batı içine kapanıp korumacılık eğilimleri ortaya koyarken Çin’in gelip Davos’ta piyasa ekonomisi, küresel ticaretin önünün açılması, korumacılığın yanlış bir şey olması, pencereden dışarıya açık kalmaları husus o nedenle önemli bir haber oldu.. Çin küresel ticaretten, korumacılığın azalmasından en fazla nemalanan bir ülke. Çin kendisi çok açık değil ama dünyanın açık olmasını istiyor” dedi.

    “Türkiye birkaç yıldır büyük felaketlerin eşiğinden döndü”

    “Türkiye birkaç yıldır büyük felaketlerin eşiğinden döndü” diyen Başbakan Yardımcısı Şimşek, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bir taraftan hain darbe girişi, bir taraftan yaşamsal tehdide dönüşen çok boyutlu terör saldırıları. Bunlar Türkiye’nin gündemini, dış algısını etkiledi. Etkilemeye devam ediyor. Türkiye’nin bir şekilde bu dönemi kapatması lazım Gelen sorulara anayasa değişikliği ile birlikte Türkiye yeni bir döneme girecek Uzun dönemde yönetimde istikrar, temsilde adalet gibi sorunları kökünden çözecek, Türkiye hızlı bir şekilde yapısal reform gündemine ulaşacak. bu zor dönemi 2013 yılının ortasından itibaren yoğunlaşan saldırıların yoğun olduğu dönemini geride bırakacak”

    “Türk ekonomisini bir kelime ile özetler misiniz deseniz yüksek direnç derim” ifadesini kullanan Şimşek, yavaşlama söz konusu olduğunu, piyasada dalgalanmalar olduğunu fakat bir aşka ekonomi olsaydı ve bu denli iç ve dış şoklara maruz kalsaydı çok daha kötü bir performansla karşı karşıya kalınacağını sözlerine ekledi. Türkiye’nin temellerinde bir değişiklik olmadığını bildiren Şimşek, 2-3 yıl sonra Ortadoğu’nun inşasının konuşulabileceğini bildirerek, kötümser olmak için bir sebep olmadığını dile getirdi.

    “Değişiklikler ilk turda rahat geçti”

    Anayasa değişikliği ile Türkiye’nin önünün açık olduğunu kaydeden Şimşek, “Değişiklikler ilk turda rahat geçti. İkinci turda da aynı trend devam ediyor. bu önemli. ondan sonrası milletimizin kararız. ben inanıyorum ki milletimizin uzun vadeli istikrardan yana bir tavır koyacak. Türkiye öyle zor bir coğrafyada yaşıyor ki koalisyonlara yönetilmesi normal dönemlerde zor olan bir ülke. Biz 70’li yıllarda yanı başımızda büyük krizler, savaşlar, Kıbrıs meselesi dışında bir şey yoktu. Ona rağmen Türkiye iflasın eşiğine geldi koalisyonlar nedeniyle. 90’lı yıllarda aynıydı” açıklamasını yaptı.

    “Anayasa iyi tasarlanmış”

    Şimşek, “Anayasa iyi tasarlanmış. Meclis yasama görevini yapacak. İcra tabi ki cumhurbaşkanlığının liderliğinde karar verecek. Esnek olacak, güçlü olacak ve istikrarlı olacak. Yargı, sadece bağımsız olmayacak tarafsız da olacak. Sistem aslında küresel normlardan farklı dizayn edilmedi. Küresel normlara uygun dizayn edildi. Onun için ben inanıyorum ki Nisan’da muhtemelen, bir referandumda milletimizin evet demesi ile Türkiye’nin önü açılacak. Güçlü bir yol haritamız var” ifadelerini kullandı.

  • Başbakan Yardımcısı Şimşek: “Nisan’da muhtemelen, bir referandumda milletimizin evet demesi ile Türkiye’nin önü açılacak”

    Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, anayasanın iyi tasarlandığını kaydederek, “Nisan’da muhtemelen, bir referandumda milletimizin evet demesi ile Türkiye’nin önü açılacak. Güçlü bir yol haritamız var” dedi.

    İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu, geniş katılımla sürüyor. Zirvede Türkiye’yi temsil eden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Habertürk televizyonuna açıklamalarda bulundu. Şimşek, korumacılık konusuna değinerek, “Korumacılık aslında dünya ekonomisi için önemli bir tehlike, önemli bir tehdit. Ticaret büyümenin bir motoru. Yapılan çalışmalar her ne kadar algı anlamında küreselleşmenin istihdamı belli ülkelerde yok ettiğine dair bir algı varsa gerçeği daha yapay zeka yani makineleşme robotlaşma istihdamı etkiliyor. Sorun batıda daha büyük ölçekte. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelere etkisi önümüzdeki on yıllarda olacak” dedi.

    Şimşek, sorunun siyasetin gelirin dağılımındaki bozulmayı önleme veya düzeltme noktasında politika geliştirmesinde kısmen iletişimde istihdam kayıplarının ticaretten kaynaklanmadığını bildirerek, “Korumacılığın çözüm olmadığı, işin özünde sorunun teknoloji odaklı daha doğrusu orada görmek gerektiği, gibi çözümler üretmemiz lazım. Yeni dünya sistemine göre çözümler üretmemiz lazım. Türkiye’den baktığınız zaman bu konularda şanslıyız. Birincisi OECD’nin yaptığı çalışmaya göre gelir dağılımında iyileşme sağlayan nadir ülkelerden birisiyiz. Çünkü sağlıkta erişimi arttırdık. Herkese, sağlık imkanı sunuyoruz. Eğitimde ücretleri kaldırdık, harçları kaldırdık” açıklamasını yaptı.

    Sosyal yardımlarda Türkiye’nin önemli ilerlemeler kaydettiğini hatırlatan Şimşek, 2000’li yılların başında 2 milyar lira civarında olan sosyal yardımların 40 milyarın üzerinde olduğunu bildirdi. “Küresel eşitsizlikler büyümeyi sınırlıyor, küresel adaletsizlikler büyümeyi sınırlandırıyor” diyen Şimşek, “OECD’nin yaptığı çok ciddi bir çalışma var. Buna odaklanmamız lazım. Çözüm üretmemiz lazım. Küresel ticaret büyümenin motoru. Küresel ticareti tıkayacak korumacılık ,2008 sonrası arttı, doğru bir şey değil. ABD’de korumacılık artarsa Türkiye’yi ne kadar etkiler, sınırlı etkiler. Çünkü ABD ticaret ortağımız değil, uzun yıllar müttefikimiz ama ticarete gelince AB bizim için bizim esastır. AB’de de gümrük birliği nedeniyle ve gümrük birliğini güncelleme çabalarımız nedeniyle korumacılık söz konusu olamaz. AB ile gümrük birliğinin güncellenmesi yani hizmette kamu alanlarını, tarımı içerecek şekilde genişletilmesi Türkiye’nin menfaatinedir. Biz rekabetten korkmuyoruz. Ticaretle büyüyeceğiz ve geçmişte bundan çok nemalandık ve inanıyorum ki Türkiye eğitim sistemindeki çabaları ile diğer çabalarıyla buna hazır” açıklamasını yaptı.

    “Çin kendisi çok açık değil ama dünyanın açık olmasını istiyor”

    Trump yönetimine ilişkin konuşan Şimşek, “Çin Devlet Başkanı tarafından yapılan konuşmayı ABD Başkanı ve İngiliz Başbakanı yapsaydı haber konusu olmazdı. Serbest piyasa, küreselleşme, ticaret gibi konular batının geliştirdiği bir sistem. Batı içine kapanıp korumacılık eğilimleri ortaya koyarken Çin’in gelip Davos’ta piyasa ekonomisi, küresel ticaretin önünün açılması, korumacılığın yanlış bir şey olması, pencereden dışarıya açık kalmaları husus o nedenle önemli bir haber oldu.. Çin küresel ticaretten, korumacılığın azalmasından en fazla nemalanan bir ülke. Çin kendisi çok açık değil ama dünyanın açık olmasını istiyor” dedi.

    “Türkiye birkaç yıldır büyük felaketlerin eşiğinden döndü”

    “Türkiye birkaç yıldır büyük felaketlerin eşiğinden döndü” diyen Başbakan Yardımcısı Şimşek, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bir taraftan hain darbe girişi, bir taraftan yaşamsal tehdide dönüşen çok boyutlu terör saldırıları. Bunlar Türkiye’nin gündemini, dış algısını etkiledi. Etkilemeye devam ediyor. Türkiye’nin bir şekilde bu dönemi kapatması lazım Gelen sorulara anayasa değişikliği ile birlikte Türkiye yeni bir döneme girecek Uzun dönemde yönetimde istikrar, temsilde adalet gibi sorunları kökünden çözecek, Türkiye hızlı bir şekilde yapısal reform gündemine ulaşacak. bu zor dönemi 2013 yılının ortasından itibaren yoğunlaşan saldırıların yoğun olduğu dönemini geride bırakacak”

    “Türk ekonomisini bir kelime ile özetler misiniz deseniz yüksek direnç derim” ifadesini kullanan Şimşek, yavaşlama söz konusu olduğunu, piyasada dalgalanmalar olduğunu fakat bir aşka ekonomi olsaydı ve bu denli iç ve dış şoklara maruz kalsaydı çok daha kötü bir performansla karşı karşıya kalınacağını sözlerine ekledi. Türkiye’nin temellerinde bir değişiklik olmadığını bildiren Şimşek, 2-3 yıl sonra Ortadoğu’nun inşasının konuşulabileceğini bildirerek, kötümser olmak için bir sebep olmadığını dile getirdi.

    “Değişiklikler ilk turda rahat geçti”

    Anayasa değişikliği ile Türkiye’nin önünün açık olduğunu kaydeden Şimşek, “Değişiklikler ilk turda rahat geçti. İkinci turda da aynı trend devam ediyor. bu önemli. ondan sonrası milletimizin kararız. ben inanıyorum ki milletimizin uzun vadeli istikrardan yana bir tavır koyacak. Türkiye öyle zor bir coğrafyada yaşıyor ki koalisyonlara yönetilmesi normal dönemlerde zor olan bir ülke. Biz 70’li yıllarda yanı başımızda büyük krizler, savaşlar, Kıbrıs meselesi dışında bir şey yoktu. Ona rağmen Türkiye iflasın eşiğine geldi koalisyonlar nedeniyle. 90’lı yıllarda aynıydı” açıklamasını yaptı.

    “Anayasa iyi tasarlanmış”

    Şimşek, “Anayasa iyi tasarlanmış. Meclis yasama görevini yapacak. İcra tabi ki cumhurbaşkanlığının liderliğinde karar verecek. Esnek olacak, güçlü olacak ve istikrarlı olacak. Yargı, sadece bağımsız olmayacak tarafsız da olacak. Sistem aslında küresel normlardan farklı dizayn edilmedi. Küresel normlara uygun dizayn edildi. Onun için ben inanıyorum ki Nisan’da muhtemelen, bir referandumda milletimizin evet demesi ile Türkiye’nin önü açılacak. Güçlü bir yol haritamız var” ifadelerini kullandı.

  • Ölüm onu alışveriş için dışarı çıktığında yakaladı

    İSTANBUL (İHA) – İstanbul Zeytinburnu’nda dün çöken binanın altında kalarak hayatını kaybeden Mehmet Akbaş’ın cenazesi Adli Tıp Kurumundan alındı. Akbaş’ın Antalya’da yaşadığı ve torunlarını görmek için 3 gün önce Zeytinburnu’ndaki çocuklarının yanına geldiği öğrenildi.

    Zeytinburnu Rauf Denktaş Caddesi üzerinde bulunan ve 2 yıl önce boşaltılan bina çöktü. Olay anında yoldan geçen Mehmet Akbaş (60) enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Akbaş’ın cenazesi bugün ailesi tarafından Adli Tıp Kurumu’nda alınarak defnedilmek üzere Antalya’ya gönderildi. Çöken binanın enkazında kalarak hayatını kaybeden Akbaş’ın cenazesinin yarın Türbeli Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği öğrenildi.

    Dün akşam saatlerinde Zeytinburnu’nda yaşanan acı olayda hayatını kaybeden 60 yaşındaki emekli Mehmet Akbaş’ın Antalya’da yaşadığı ve torunlarını görmek için 3 gün önce Zeytinburnu’ndaki çocuklarının yanına geldiği öğrenildi. Binanın Akbaş’ın alışveriş yapmak için dışarı çıktığı sırada yıldığı öğrenildi. Çökme sonrası enkaz altında kalarak can veren Akbaş’ın cenazesi Adli Tıp Kurumuna kaldırılmıştı.

  • Kardeşinin hastalığı onu Türkiye’nin en genç yazarlarından biri yaptı

    Küçük yaşlardan beri yazmayı çok seven lise son sınıf öğrencisi Gülce Demirkaya, kardeşinin tedavisini yaptırabilmek için 17 yaşında “Ay Işığında Güneşi Hissettin mi?” isimli ilk kitabını çıkardı.

    8 yaşından beri yazmaya başlayan Gülce Demirkaya’ın, daha ilkokuldayken yazdığı kompozisyonlar öğretmenleri tarafından çok beğenildi. Gülce Demirkaya’nın yeteneğini fark eden Drama Öğretmeni Öner Yıldırım, ona yardımcı olmaya başladı. Yazdıklarını yazarlarla paylaşan Gülce Demirkaya, genç yaşına rağmen yazarlar tarafından oldukça beğenildi. İlk başlarda kitap çıkarmayı düşünmeyen Gülce Demirkaya’nın 2,5 yaşındaki kız kardeşi Ceren Demirkaya nadir görülen ciddi bir rahatsızlık olan “pfapa” sendromuna yakalandı.

    YAYFED’in en genç yazarı

    İki çocuklu bir ailenin büyük çocuğu olan Gülce Demirkaya, kardeşinin tedavisini yaptırabilmek için derlemelerden oluşan “Ay Işığında Güneşi Hissettin mi?” kitabını çıkardı. Samsun İlkadım Belediyesi’nin katkısıyla 25 Ağustos 2016’da 2 bin baskıyla çıkan kitap, okurlar tarafından oldukça beğenildi. Armada Okulları ise Demirkaya için yazarlık bursu çıkartarak bütün eğitim ihtiyaçlarını ücretsiz karşılıyor. Yakın zamanda isminin herkes tarafından duyulacağı söylenen Gülce Demirkaya, Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu’nun (YAYFED) en genç yazarı olma özelliğini taşıyor.

    “Bu kitaptan kazandığım parayla kardeşimi tedavi ettirmek istiyorum”

    8 yaşından beri yazmaya başladığını söyleyen Gülce Demirkaya, “Yazmak kendimi ifade etmenin tek yolu. Ben kendimi yazarak ifade ediyorum. Hikaye, masal yazarak başladım. İlkokul sınavlarında kompozisyon yazmamız istenirdi. Tahtaya en güzel kompozisyon yazanlar çağrılırdı. İlk sırada ben olurdum. Büyüdükçe daha derin yazmaya başladım. Yazdım yazdım, hiç durmadan yazdım. Lisede okurken bir yarışma düzenlendi. Önce kendime güvenemedim. Ama arkadaşlarım destek oldu. Yazdım ama bir şeyleri eksik hissettim. Öner Yıldırım hocamın yanına gittim. Yazdıklarımı görünce şaşırdı. Diğer yazılarımı istedi. Yazdıklarımı beğendi. 2,5 ay boyunca Öner hocam bana yardımcı oldu. Sonra hocam kitap çıkartmam gerektiğini söyledi. Kendimden ümitsizdim. Fakat kardeşimin rahatsızlığı aklıma geldikçe bu işe daha şevkle bağlandım. Yazmaya daha sıkı sarıldım. Daha sonra kitabım çıktı. Kardeşim için her şeye varım. Kitapta kardeşimden bahsetmedim. Fakat bütün metinlerin toplamının özünde kardeşim yatıyor. Bu kitaptan kazandığım parayla kardeşimi tedavi ettirmek istiyorum. Kardeşimi tedavi ettirebilirsem benden mutlusu olmayacak” dedi.

    Yıldırım: “Çok iyi bir yazar olacak”

    Samsun Seyir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni ve Drama Öğretmeni Öner Yıldırım ise, “Gülce, 8 yaşındayken mahallenin çocuklarını toplayıp tiyatroma getiriyordu. O zamandan beri kendisini tanıyorum. Bir gün yazdığı bir yazıyı bana getirdi. Diğer yazılarını da okudum çok şaşırdım. Sonra ona yardımcı oldum. Yazar arkadaşlarıma Gülce’nin yazılarını gönderdim. Onlar da çok beğendiler. Gülce birkaç yıl içinde çok tanınacak. Çok iyi bir yazar olacak. Gülce şu anda Türkiye’de, Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu’na üye, kitabı bandrollü, vergi mükellefi olan en genç yazar” diye konuştu.

    Batkal: “Çok daha büyük başarılara imza atacak”

    Okul Yöneticisi Serkan Batkal, “Gülce Demirkaya ile drama öğretmenimiz Öner Yıldırım sayesinde haberimiz oldu. Biz de arkadaşlarımızla ’bu yeteneğe nasıl yardımcı olabiliriz’ noktasında oturup konuştuk. Gülce Demirkaya için yazarlık bursu çıkardık. Her türlü desteği ona sağlıyoruz. İnşallah ileride çok daha büyük başarılara imza atacaktır” şeklinde konuştu.