Etiket: Önlüyor

  • Güneş Gözlüğü Kataraktı Önlüyor

    Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeyda Atabay, güneş gözlüğünün kataraktı önlediğini belirtti.

    Açık renkli kişilerin güneşten daha fazla etkilendiğini ifade eden Dr. Atabay, “Bu açık renk gözlü kişilerdeki göz iris pigmentinin az olması ve ışığı fazlaca geçirmesinden dolayıdır. Peki gözlerimiz güneşten niye etkilenir? Gözlerimiz özelliği gereği ışığı alır, süzer, görme hücrelerine iletir ve görme gerçekleşir. Işık fazla ve kuvvetli geldiği durumlarda göz iris tabakasında bulunan kaslar sayesinde kasılarak ışığın geçişini azaltır. Sürekli yoğun UV ışık altında kalmak gözde katarakt oluşmasına ve sarı nokta hastalığına neden olmaktadır. Bu nedenle güneş gözlüğü kullanmak katarakt ve sarı nokta hastalıklarına karşı korunmamızı sağlamaktadır. Bu nedenle gözlük kullanımı bir lüks değildir. Sadece güzellik amacı ile kullanılmamaktadır. Bir göz doktoru olarak 3 yaşından itibaren herkese güneş gözlüğü önermekteyim” dedi.

    Güneş gözlüğünün ışığı azaltacak koyulukta, gözü kapatacak, ışığı geçirmeyecek büyüklükte olması gerektiğini söyleyen Atabay, şöyle konuştu:

    “UV ışınlarını da süzmesi son derece önemlidir. Güneş gözlüğü alırken de seyyar satıcılardan veya kıyafet mağazalarından değil optik mağazalarından almak gerektiği, sağlık açısından çok önemli olduğu unutulmamalıdır. Güneşten korunmak için daha küçük çocuklarda şapka kullanımları önerilebilir. Ayrıca çıplak gözle direkt güneşe bakmak gibi durumlar görme merkezlerinde geri dönüşü olmayan yanıklara, makulapati durumlarına neden olabildiğinden kesinlikle direkt güneşe bakılmamalıdır.”

  • Çocuk Yaşlarda Sağlıklı Beslenme Kalp Krizini Önlüyor

    Uzmanlar, çocuk yaşlarda sağlıklı beslenme ve spor alışkanlığı kazanan kişilerde kalp hastalıkları riskinin en aza indiğini ifade ediyor.

    İzmir Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Caner Topaloğlu, kalp sağlığının yaşam biçiminde yapılacak değişikliklerde gizli olduğunu söyledi. Doğru beslenme ve spor yapmanın önemine vurgu yapan Yrd. Doç. Dr. Topaloğlu, “Öncelikle kendimize ‘kalbimiz gerçekten sağlıklı mı?’ sorusunu sormalıyız. Kalp krizi geçiren veya kalp ve damar hastalıkları olanların yanı sıra ailesinde kalp sorunları yaşayan kişilerin de düzenli olarak kardiyolog kontrolünde olması gerekiyor. Halkımız kalp hastalıklarını pek önemsemiyor. Düzenli yapılan kontroller, kalp hastalıklarını önlemede büyük başarı sağlıyor” dedi.

    Kalp sağlığının öneminin çocukluk yaşlarda anlatılması gerektiğini kaydeden Topaloğlu, “Kalp-damar tıkanıklıkları, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve kalp-kapak hastalıkları ölümlerde rol oynuyor. Bu hastalıkları önlemek elimizde. Bu nedenle kalp sağlığını çocukluk çağından itibaren kontrol altına almamız gerekli. Çocuklarımızı az tuz kullanımı, zengin lifli gıdaları tüketmeleri, yüksek karbonhidratlı yiyeceklerden uzak durmaları ve düzenli spor yapmaları konusunda yönlendirici olmalıyız. Çocukken yapılan yanlışlar gelecekteki kalp rahatsızlıklarının temelini oluşturuyor. Doğru alışkanlıkları çocukluk çağında yerleştirirsek, kalp ve damar hastalıklarını azaltmış oluruz” şeklinde konuştu.

    “KADINLARDA KRİZ GÖĞÜS AĞRISI İLE GELMİYOR”

    Yrd. Doç. Dr. Topaloğlu, “Zararlı alışkanlıklar ve bağımlılık yaşı maalesef çok küçük yaş gruplarına indi. Kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde tütün ve alkol kullanımının etkili olduğunu çocuklarımıza iyi şekilde anlatmalıyız” dedi. Çocuklarımıza okullarda sağlıklı beslenmenin faydaları ve zararlı alışkanlıklardan uzak durulması yönünde bilgi verilmesi gerektiğini anlatan Topaloğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Kadınlarda, kalp krizi her zaman göğüs ağrısı ile gelmez. Özellikle diyabet olan kadın hastalarda aşırı yorgunluk hissi, bulantı, kusma, nefes darlığı, sırt ağrısı ve mide yanması gibi belirtiler kalp krizinin habercisi olabilir. Diyabetik hastalar kalp sağlıklarına normal bireylerden daha fazla dikkat etmeli. Bu kişiler kardiyoloji hekimlerinin düzenli takibinde olmalıdır.”

  • Düzenli Çay Tüketimi Kanseri Önlüyor

    Diyetisyen Doç.Dr.Barış Öztürk, düzenli çay tüketiminin kanseri önlediğini söyledi. Doç.Dr.Barış Öztürk, “Düzenli çay tüketiyorum diyorsanız birçok hastalıklara karşı panzehirinizi oluşturdunuz demektir. Yapılan birçok araştırma çayın içeriğinde bol miktarda bulunan flavanoid olarak adlandırılan kateşinlerin vücuda etkisinin olumlu yönde olduğunu kanıtlıyor” dedi.

    Özellikle son yıllarda fiziksel aktivite azlığı, sağlıksız beslenme ve beslenme davranış bozukluğu gibi yaşam tarzının artışıyla birlikte kalp damar hastalıklarının artmakta ve buna bağlı yaşam ömrünün azaldığını anlatan Diyetisyen Doç.Dr.Barış Öztürk, “Yeni yapılan çalışmalar ise düzenli çay tüketiminin kan damarları için oldukça faydalı olduğunu göstermektedir. Özellikle kalbe giden damarlara etki edip koroner kalp hastalıkları, kardiyak ölüm ve inme riskini azaltmaktadır. Çay bu olumlu etkilerini içeriğinde doğal olarak bol miktarda bulundurduğu kateşinler sayesinde gerçekleştirmektedir. Ayrıca kolesterol ve trigliserit gibi kanda dolaşan yağlar yükseldiğinde damarlarda plak oluşumuna sebep olmakta ve bununla birlikte damar tıkanıklığı riskini de artırmaktadır. Çay tüketimi özellikle yeşil çay kan lipidlerinin yükselmesini engellemekte ve iyi kolesterolü yükseltmektedir” diye konuştu.

    Düzenli çay tüketiminin diğer bir olumlu etkisinin ise çay flavanoidlerinin güçlü antioksidan özellik göstererek hücre ve dokuları serbest radikallere karşı koruduğunu kaydeden Diyetisyen Doç.Dr.Barış Öztürk, “Düzenli çay tüketimi kansere dönüşme riski yüksek olan hücre aktivitesini durdurmakta ve tümör hücrelerinin büyümesini engellemektedir. Çayın bu olumlu etkilerinden yararlanmak istiyorsak özellikle yeşil çayı düzenli tüketmeliyiz. Her besin ve bitkisel ürünler gibi çayı da kontrollü tüketmekte yarar vardır. Günde 5 bardaktan fazla tüketmemeye özen göstermeliyiz. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde, antibiyotikler kalp ilaçları gibi düzenli ilaç tüketenler tansiyon hastaları anemi hastaları yüksek tansiyon hastaları gibi belirlenmiş hastalığı olan kişilerin bir diyetisyen kontrolünde tüketim miktarlarını ayarlamaları yararlı olacaktır” dedi.

  • Prof. Dr. Özgür’den “Briç Unutkanlığı Ve Bunamayı Önlüyor” İddiası

    Briç oyununun unutkanlığı ve yaşlılıkta bunamayı önlediği iddia edildi.

    Türkiye Briç Federasyonu Karadeniz Bölgesi geleneksel Ridos Briç Turnuvası’nın 3.’sü Rize’nin İkizdere ilçesindeki Ridos Termal Oteli’nde gerçekleştirildi. Samsun’dan Artvin’e kadar 7 ilden 50 sporcunun katıldığı turnuva 15 masada iki gün sürdü. Turnuva sonucunda Alaattin Albayrak-İbrahim Yüksel çifti 58.68 puanla birinci olurken, müsabakalarda dereceye giren ilk üç çifte kupa verildi.

    Turnuvaya katılan Trabzon Briç Kulübü Başkanı ve aynı zamanda Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroentoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Özgür, briç sporuyla ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Orhan Özgür, briçin unutkanlığın en iyi ilacı olduğu gibi bunaklığı da önlediğini söyledi. Briçi bazı insanların kağıt oyunu olarak algıladıkları ancak briçin aslında önemli bir sağlık sporu olduğunu iddia eden Özgür “Briçin insan sağlığına yararlı oldu bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Ancak çoğu kişi bunu bilmiyor. Briç bir kağıt oyunu olarak algılanıyor. Halbuki briç insan sağlığına yararlı bir spordur. Beyin sporudur. Nasıl kaslarınızın gelişmesi için atletizm yapıyorsanız, diğer bedensel sporları yapıyorsanız beyninizin güçlenmesi için de briç oynayacaksınız. Bu yüzden biz briçin yaygınlaşmasını istiyoruz. Bugün nöroloji uzmanları bunamanın tedavisinin briçten geçtiğini düşünüyor. Bunu iddia ediyorlar. Bu nedenle briçin yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Briç oynarken konsantrasyon kabiliyetinizi güçlendiriyorsunuz. Bunun yanında unutkanlığın da en büyük ilacı. Gençler kahve köşelerinde zaman tüketeceklerine briç kulüplerinde briç oynasınlar. Çok daha iyi olur diye düşünüyorum” dedi.

    Prof. Dr. Orhan Özgür, son üç yıldır turnuvalarını özellikle Rize’de doğanın içerisinde bulunan bir otelde gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek “Bu oyunda en önemli şey dikkattir, konsantrasyondur. Bu otelin sesiz bir doğa ortamında olması bizler için son derece önemli, dinlendirici. Hafta sonunu dolu dolu geçiriyorsunuz. Spor yapıyorsunuz aynı zamanda dinleniyorsunuz. Bu nedenle son derece yararlı bir turnuva olduğunu düşünüyoruz“ şeklinde konuştu.

  • Yoğurt Diyabeti Önlüyor

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın 16 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde uyarılarda bulundu. Işın Sayın, diyabete karşı yoğurt yenmesi gerektiğini söyledi.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, 16 Kasım Dünya Diyabet Gününde Uyardı. Toplumda giderek daha çok insanda insülin direnci, reaktif hipoglisemi görüldüğünü, diyabete doğru gidişin önemli iki belirtisi olan bu durumun yoğurtla kontrol altına alınabileceğini söyleyen Sayın, günde iki kase yoğurt yemeyi tavsiye etti.

    Işın Sayın “Toplumda fazla kilo, her yaşta pek çok bireyin sorunu haline geldi. Yaygın hata ise, hamur, pirinç, patates, şeker, beyaz un içeren gıda tüketimi. Yani sırf bu yiyecekler yüzünden kolay kilo alıyor, zor kilo veriyorsunuz değil mi? Bu yiyecekler sizi önce kısa süre için mutlu kılar. Sonra sizi olaylara daha mutsuz hale getirir. Bu diyabet davetçisi yiyeceklerin uzun süreli tüketiminin neden olduğu tahammülsüz davranışlarınız, çevrenizde dikkat çekmeye başlar. Halsiz, yorgunsunuzdur. Diyabete giden yoldaysanız (insülin direnci, reaktif hipoglisemi vb), silkelenip toparlanmanız için ilk adımı söylemek benden olsun: Yoğurttan başlayın” dedi.

    Çocuklara, hamilelere, yaşlılara ‘çok yararlı, bak yemen lazım’ denilen ancak düzenli yeme konusunda davranış değişikliğini bir türlü gerçekleştiremediğimiz yoğurdu, günlük hayatımıza dahil etmek için önemli sebepler var aslında. Sayın, bu sebepleri şöyle sıraladı:

    “Yoğurt kan şekerini düzenleyerek insülin direnci ve diyabet riskini azaltır,

    Kan şekerindeki ani düşüşü engeller, tatlı ve hamur işlerine eğilimi emniyetli biçimde azaltır. İştah yatıştırır ve acıkmayı öteler. Yağlı bir yoğurt aynı zamanda CLA ve kalsiyum içeriği ile yağ yakıcıdır. İçtiğimiz kahve ve çayların kemik ve kaslara olumsuz etkisiyle savaşır.”

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın Yoğurt Sevmeyenlere de cazip bir tarif sunarak, “Daha eğlenceli ve daha da faydalı bir yoğurt için, 200 gr yani 1 kase yoğurda, 1 tepeleme çay kaşığı toz tarçın, 3 adet badem, 3 adet yer fıstığı ve 5 adet yaban mersini ekleyin. 200 kcallik bu karışım size lif, vitamin, mineral ve omega yağ asitleri desteği de sağlayacak. Öğleden sonra ara öğün olarak hazırlayabilirsiniz. Akşam yemeği sonrası atıştırmalarınızı bu tarif sayesinde daha güvenli hale getirebilirsiniz. Ayrıca iş yerinden çıkmadan önce saniyeler içinde hazırlayıp yiyebilirsiniz. Bu sayede akşam yemeğine daha kontrollü bir iştah düzeyi ile girebilir, hatta eve giderken trafikte daha sakin olabilirsiniz” şeklinde konuştu.