Etiket: Önlüyor

  • Menopozda, erken takip süreci kayıpları önlüyor

    Menopozda, erken takip süreci kayıpları önlüyor

    Menopozun oluşturduğu zararları minimum seviyeye indirebilmek için menopoz takip sürecini ne kadar erken başlatırsak o kadar kadın sağlığı için önemlidir diyen Alanya Anadolu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hilal Balcı, “Çünkü kemik erimeye ve mineral kayıpları başladığı zaman biz o kaybı yerine gerçekten çok kolay koyamıyoruz” dedi.

    Menopozun kadın hayatının önemli dönemlerinden bir tanesi olduğunu hatırlatan Alanya Anadolu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hilal Balcı, “Menopoz doğal bir süreç her kadında farklı yaşanmaktadır. Menopozun oluşturduğu zararları minimum seviyeye indirebilmek için menopoz takip sürecini ne kadar erken başlatırsak o kadar kadın sağlığı için etkili. Ne kadar erken başlarsak kayıpları da o kadar erkenden yerine koyarız. Çünkü kemik erimeye ve mineral kayıpları başladığı zaman biz o kaybı yerine gerçekten çok kolay koyamıyoruz. Kemik erimesini durdurabiliyoruz ama kemik erimesini geriye getiremiyoruz. Bu yüzden ne kadar az kayıp olursa o kadar kadın sağlığı için önemlidir” dedi. Ayrıca Op. Dr. Hilal Balcı, menopoz sürecinde hormon tedavisine başlanamayacak hastaların başında, rahim ve meme ile ilgili kesin ya da şüpheli tanısı olan hastalar gelmektedir. Bu nedenle tedavi öncesi mutlaka smear, vajinal ultrasonografi, mamografi ve meme ultrasonu tetkikleri başta olmak üzere gerekli tetkiklerin yapılması gerekmektedir” dedi.

    Menopoz takibi süreci

    Menopozda premenopozal ve postmenopoz olmak üzere iki dönem olduğunu ve bu döneme göre menopoz takip sürecini başlattıklarını belirten Op. Dr. Hilal Balcı, “Menopozun bir öncesi var biz buna premenopozal dönem diyoruz. Menopozdan birkaç ay önce ya da birkaç yıl önce başlıyor. Bu süreçte kadınlar genellikle adetlerinde aksama ve düzensizliklerin başladığını söyleyerek bize geliyorlar. Ya da daha sık ya da daha seyrek adet görmeye başlıyorlar. Bir de postmenopoz dönemi var. Son adetinden itibaren on iki aylık dönem geçmiş olması lazım. 12 aylık dönemden sonraki dönemi de biz postmenopoz dönemi olarak tarif ediyoruz. Bize kadınlar ya premenopozal ya da postmenopoz dönemlerde geliyor. Bununla birlikte öncelikle hasta adet görmediğini ifade ediyorsa ve premenopozal şikayetleri varsa adetin üçüncü günü hormon değerlerine bakıyoruz. FSH IH hormon değerlerine bakıyoruz. Özellikle FSH hormonun seviyesi adetin üçüncü gününde 40 pg/ml üzerinde ise hastanın kesin menopozda olduğunu söyleyebiliriz. Eğer 25-40 pg/ml arasında çıkarsa da artık yavaş yavaş yumurtalıkların çalışmasının azaldığını, yumurta üretiminin durduğunu ve premenopozal döneme girdiklerini ifade ediyoruz. Bu durum bazı hastalıklara da bağlı olarak da gelişebiliyor. Bu yüzden detaylı takip sürecini başlatıyoruz” sözleriyle menopoz takip süreci hakkında açıklamalarda bulundu.

    “Yaşam tarzınızı değiştirmelisiniz”

    Menopozun doğal bir süreç ve her kadında farklı yaşandığının altını çizen Op. Dr. Hilal Balcı, “Menopozun oluşturduğu zararları minimum seviyeye indirebilmek için menopoz takip sürecini ne kadar erken başlatırsak o kadar kadın sağlığı için etkili. Ne kadar erken başlarsak kayıpları da o kadar erkenden yerine koyarız. Çünkü kemik erimeye ve mineral kayıpları başladığı zaman biz o kaybı yerine gerçekten çok kolay koyamıyoruz. Kemik erimesini durdurabiliyoruz ama kemik erimesini geriye getiremiyoruz. Bu yüzden takip sürecini erkenden başlatmalıyız ki kalsiyum, d vitamini, e vitamini desteği vermeliyiz. Düzenli spor önermeliyiz. Kısacası yaşam tarzımızı değiştirmeliyiz. Bunlar lokal tedavilerdir. Dediğim gibi her kadında farklı seyredebiliyor. Kimisinde ağır geçiyor. İlaç verdiğimiz halde bu süreci atlatmakta psikolojik olarak zorlanan hastalarımız da oluyor. O zaman da psikolojik destek almaları konusunda yardımcı oluyoruz” sözleriyle takip sürecinin öneminde dikkat çekti.

    Menopozda yaşanan sorunlar

    Menopoz her kadının yaşayacağı doğal bir süreç olmakla birlikte her kadında farklı yaşanmakta ve birtakım değişiklikler meydana geldiğini belirten Op. Dr. Hilal Balcı, vücutta yaşanan değişiklikleri şu sözlerle açıkladı: “Ateş basmaları, uykusuzluk, sinirli, terleme, depresif ruh hali, gerginlik, konsantrasyon güçlüğü, dikkatsizlik ve yorgun olma gibi. Bunun üzerine hastalarda cilt değişiklikleri meydana geliyor. Ciltte incelme. Özellikle genital bölgede organlarda küçülme meydana gelmektedir. Bu küçülmeye bağlı olarak sık tuvalete çıkma. İdrar yaparken yanma, cinsel ilişkide ağrı ortaya çıkabiliyor. Saçlarda ciddi bir dökülme meydana geliyor. Bunlar kısa vadeli şikayetler. Bunların üzerine bir de uzun vadeli şikayetler var. Östrojen hormonu kalbi koruyan bir hormon. Bu hormonun eksikliğinde kadınlar da kalp hastalıklarına yatkınlık artıyor. Metabolizma yavaşladığı için kilo artışı meydana gelmektedir. Bu tarz şikayetleri olanlar bir an önce doktora görünmelidir.”

    Erken menopoz

    Türkiye’de menopoz yaş ortalaması 46-48, dünyada ise 45-55 yaş aralığında olduğunu belirten Dr. Hilal Balcı, “Erken menopoz diye bir şey de var. 45 yaş altı erken menopoz var. Burada genetik bir yatkınlık var. Eğer ailenizde menopoza erken giren biri varsa anneniz, teyzeniz. Bu sizin de erkenden menopoza girmenize neden olacaktır. Bununla birlikte enfeksiyon hastalıkları, radyasyon, kemoterapi tedavisi gibi durumlarda da erken menopoza girilebilir. Yumurtalıklar yetmezliğe giriyor. Onun dışında çok yoğun stres, çok yakınını kaybetme, baskı altına girme durumlarında da erken menopoza girme durumu söz konusudur. Yumurtalıkları çok erken tüketme durumlarında da yaşanıyor. Yani çok erken yaşta evlenme, erken gebe kalmak, uzun süre gebelik geçirmiş kadınların da yaşadığı bir durumdur” dedi.

  • Aliağa Belediyesi bayat ekmek israfını önlüyor

    Aliağa Belediyesi bayat ekmek israfını önlüyor

    Aliağa Belediyesi, kentte günde yaklaşık bin iki yüz ekmeğin israf olmasının önüne geçiyor. Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın talimatıyla hayata geçen proje kapsamında kentteki muhtelif yerlere yerleştirilen yüz adet bayat ekmek toplama kutusunda toplanan ekmekler hayvan barınaklarına gönderiliyor.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de, her yıl bir buçuk milyarın üzerinde ekmek çöpe gidiyor. Aliağa Belediyesi’de şehirdeki ekmek israfını önlemek amacıyla “Bayat Ekmek Toplama Kutusu Projesi” ni, “İsraf Etme Değerlendir” sloganıyla hayata geçirdi. Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın talimatıyla hayata geçen proje kapsamında hazırlanan yüz adet bayat ekmek kutusu, Temizlik İşleri Müdürlüğü Ekipleri tarafından kentin muhtelif noktalarına yerleştirildi. Ekipler tarafından yerleştirilen kutuların günlük kontrolü yapılarak biriken bayat ekmekler toplanıyor. Kutulardan toplanan ekmekler kentteki hayvan barınağına ve besicilik yapan vatandaşlara gönderiliyor. Proje kapsamında Aliağa’da günde yaklaşık bin iki yüz ekmek çöpe gitmekten kurtuluyor.

    Projeye vatandaş desteği

    Proje vatandaşların yoğun ilgisiyle adeta askıda bayat ekmek projesine dönüştü. Vatandaşlar bayat ekmeklerini çöp konteyneri yerine bu kutulara atarken kentte besicilik işiyle uğraşan vatandaşlar da kutulardan biriken ekmeleri toplayabiliyor. Sabahın erken saatlerinde kutularda biriken bayat ekmekleri toplayan vatandaşlar, ekmekleri besledikleri hayvanlarına veriyor. Besicilik işiyle uğraşan vatandaşların boşaltmadığı kutular ise Temizlik İşleri Müdürlüğü Ekipleri tarafından özel araçlarla günlük olarak kontrol edilip boşaltılıyor.

  • Taş üstünde fidan yetiştirip erozyonu önlüyor

    Taş üstünde fidan yetiştirip erozyonu önlüyor

    Oltu Halit paşa Mahallesinde ikamet eden Ercan Çimen (57) evinin Sitare dağının eteğinde olması nedeni ile taş ve toprak kaymasını önlemek için fidan dikip kovalarla suluyor.

    Ercan Çimen, “Geçtiğimiz yıl kendi imkanlarımla 50-60 civarında fidan diktim evim sitarenin dibi sel su taş geliyor erozyonu önlemek için ve ağaç sevilir ben ağaç dikmeyi seviyorum geçen sene diktiğim fidanlarıma kovalarla su taşıyorum bakımlarını yapıyorum. Bütün halkımızı ağaç dikmeye davet ediyorum” dedi.

  • Doğalgaz kullanımı hava kirliliğini önlüyor

    Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, doğalgazın yaygınlaştığı Trabzon’da, hava kirliliği sorunlarının azaldığını ifade ederek, kapısının önüne doğalgaz getirdikleri herkesin doğalgaz kullanması talebini yineledi.

    Trabzon’da doğalgaz çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Başkan Gümrükçüoğlu, birçok ilçede çalışmalarına devam ettiklerini kaydetti. Ortahisar ilçesinde doğalgaz çalışmalarına 2009 mahalli seçimlerinin ardından başlandığını hatırlatan Gümrükçüoğlu, bu ilçede 101 bin konut ve işyerine doğalgaz ulaştırdıklarını vurgulayarak, il genelinde doğalgaz ulaştırdıkları konut ve işyeri sayısının 127 bin olduğunu söyledi.

    Başkan Gümrükçüoğlu, Trabzon’un 5 bin yıllık tarihi, arazisinin engebeli ve yollarının dar oluşu nedeniyle çalışmaların zamana yayıldığını kaydederek, “Bu çerçevede yapılan hizmetin mahallelere yaygınlaştırılması hemen hemen tamamlanmış bulunmaktadır. Ortahisar ilçesinde kalan kısım Trabzon’un en eski, en tarihi bölgesi olan Ortahisar bölgesi dediğimiz Meydan Parkı, Kalepark bölgesi, Uzunsokak, Kunduracılar Caddesi, Bakırcılar Çarşısı gibi eski merkezi bölgelerinin olduğu alanlardır. Buraları bilerek en sona bırakmış durumdayız. Toplam bir rakam verecek olursak Ortahisar ilçesinde daire ve işyeri olarak 101 bin ünitenin kapısına doğalgaz getirmiş durumdayız. Zaten hedeflediğimiz rakam 110 bin ünitedir. Yani hedefimizin yüzde 90’ını gerçekleştirmiş durumdayız. Burada aziz halkımızdan önemli talebimiz, evinin işyerinin önüne doğalgaz gelen hemşehrimizin abone olmasıdır. Bu esnada belki 5-10 bin TL arası bir maliyetle karşılaşabilmekteler ama bunu da bu hizmeti sunan firmalar taksitlendirmekte ve hemşehrilerimiz bu bedeli de kısa sürede tasarruf olarak geri kazanmaktalar. Şuanda 69 bin 500 abonemiz var. Görülmektedir ki Trabzon’umuzda doğalgaz kullanımı arttıkça önceki kış aylarında yaşanan hava kirliliği sorunları artık yaşanmamaktadır. Kapısının önüne doğalgaz getirilen herkes bu çağdaş sisteme geçiş yaptığında şehrimizde hava kirliliği sorunu tümüyle çözülmüş olacaktır. Abone olup şehrimizdeki doğalgaz çalışmalarına destek olan hemşehrilerime özellikle teşekkür ediyorum. Çocuklarımız için, geleceğimiz için, daha temiz Trabzon için evinin önüne doğalgaz gelen herkesin abone olmasını talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • SASKİ çevre kirliliğini önlüyor

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) bir yandan şehrin 16 ilçesinde yürüttüğü çalışmalarla kanalizasyon ağını genişletirken, bir yandan da kanalizasyon altyapısının bulunmadığı bölgelerde ücretsiz vidanjör hizmeti sunmaya devam ediyor.

    Doğal güzellikleri korumak, daha sağlıklı ve temiz bir çevre ortamı sağlamak için sürdürülen çalışmalar kapsamında şehrin dört bir yanına atıksu arıtma tesisleri inşa ediliyor. Atıksular bu tesislerde dünya standartlarında arıtılıyor. SASKİ ekipleri kanalizasyon ağının bulunmadığı bölgelerde de lokal problemlere hızlı bir şekilde müdahale ediyor. SASKİ tarafından yapılan açıklamalarda vatandaşların vidanjör isteklerini Sakarya’nın tüm ilçelerinden 185’i arayarak 7 gün 24 saat bildirebileceği ifade ediliyor.

    Konu ile ilgili olarak SASKİ Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Şehrimizin tamamında kanalizasyon ağının bulunmadığı bölgelerde ücretsiz vidanjör hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda 2017 yılı başından itibaren şehir genelinde 26 vidanjör aracılığıyla sunduğumuz hizmetlerle toplam 62 bin 817 foseptik çekimi gerçekleştirildi. Günde ortalama 188 işlem. Vatandaşlarımızın bu noktadaki taleplerini 7 gün 24 saat alıyoruz. Daha temiz bir Sakarya için, doğayı korumak için topladığımız atıksuları yüksek teknolojik donanıma sahip olarak inşa edilen atıksu arıtma tesislerimize götürüyor, dünya standartlarında arıtıyoruz” denildi.