Etiket: Önleyecek

  • Bu otomat tuvaletlerde zaman kaybını önleyecek, doktorlara büyük kolaylık sağlayacak

    Bu otomat tuvaletlerde zaman kaybını önleyecek, doktorlara büyük kolaylık sağlayacak

    Erzurum’da üniversite öğrencilerinin tasarladığı cihaz tuvaletlerde zaman kaybını önleyerek, hastane çalışanlarına kolaylık sağlayacak. El yıkama ve kurutmanın aynı anda yapılmasını sağlayan bu cihaz ile doktor ve hemşireler ameliyat öncesi eldivenlerini tek seferde giyebilecek.

    Erzurum Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından el yıkama ve kurutmanın aynı anda yapılmasını sağlayan ‘El Yıkama Otomatı’ üretildi. Cihazın farklı özelliği sayesinde yıkama ve kurutmadan sonra otomatla eldiven de tek seferde giyebilecek. Doktorlar ve hemşireler ameliyat öncesi el yıkamak ve eldiven takmak için artık zaman kaybetmeyecekler.

    Türkiye’nin hızlı gelişen teknolojisine yeni bireyler kazandırmak amacıyla her aşamadaki teknolojik fikirlere destek vermek ve Türkiye’nin yatırımcılarıyla fikir sahiplerini bir araya getirmek için Erzurum Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulan ETÜ Kristal Girişimcilik Merkezi geleceğin girişimcilerini yetiştiriyor.

    ETÜ Kristal Girişimcilik Merkezi üyelerinden Girişimci Büşra Özerbaş ve ekibi tarafından el yıkama ve durulama işleminin yanı sıra eldiven giymenin de aynı anda yapıldığı el yıkama otomatı üretildi.

    El sabunlama, yıkama ve kurutma işleminin ayrı ayrı yapılmasının zaman kaybı olduğunu bu nedenle aklına böyle bir fikir geldiğini ifade eden ETÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği 2. Sınıf öğrencisi Büşra Özerbaş, “Fikrimi evde otururken kristale girmek için bulmuştum. Burayı gezmeye geldiğimizde çok beğenmiştim. Akşam otururken böyle bir sorunumu fark ettim. Lavabolara giriyoruz sensöre elimizi uzattığımızda sabun geliyor, sonra suyu bekliyorum, sonra kurutmayı bekliyorum; boşuna zaman kaybı gibi göründü bana. Bunları nasıl birleştirebilirim diye düşündüm ve kendi el yıkma otomatımı buldum. Kristale başvurduktan sonra yeni bir takım oluşturdum. Takımım kendi alanında deneyimli kişilerden oluşuyor. Tasarımını yapmaya karar verdik, tasarıma önden bakıldığından sabunu andırması için beşgen şeklinde, yandan bakıldığında ise su damlası şeklinde. Dış kısmı bitti şuan içini yapma aşamasındayız” dedi.

    “Sağlık personelinin işini kolaylaştıracak buluş”

    Yaptıkları otomata yıkama, kurutmanın yanı sıra eldiven giydirme özelliğinin de eklendiğini kaydeden Özerbaş, “Ayrıca bir patent başvurumuz oldu. İlk patent başvurumuz reddedildi ama pes etmedik. Yanına da eldiven takma makinesini ekleyerek yurtdışında bulunan cihazlardan farklı kıldık. Bu cihazı eldiven takma makinesi ile birlikte kullanılırsa hijyenin daha maksimum tutulduğu yerlerde kullanıma açmayı düşünüyoruz. Hastaneler, ameliyathaneler, laboratuvarlar, temiz odalar gibi yerlerde kullanılabilir. Sadece makine kullanılırsa bu AVM, okullar, camiler belki ilerde evlerimize kadar girebilir. Hem zaman hem de işçi tasarrufu. Maksimum hijyen sağlıyoruz buda insanların isteyebileceği bir şey” diye konuştu.

    ETÜ Kristal Merkezinin girişimcilerin rahat çalışması için ev ortamında dizayn edildiğini belirten Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Arş.Gör. Gürkan Kalınay ise, “17 girişimciyle birlikte ETÜ Kristal Girişimcilik Merkezi faaliyetlere başladı. 17 girişimcimizle birlikte geçen süreçte onlardan bir ön tasarım raporu istedik. Bu tasarım raporundan sonra şuan 5 girişimcimiz var. Bu girişimcilerden üçü patent aşamasında. Girişimcilerimizle birlikte amacımız Türkiye’nin katma değerine katkı sağlamak ve Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak. ETÜ Kristal Girişimcilik Merkezi sadece üniversite öğrencileri odaklı değil, 18 yaşını doldurmuş teknolojik tabanlı fikri olan her türlü girişimciye açık bir merkez. Merkezimiz ev ortamında, özgür bir ortam şeklinde dizayn edilmiş durumda” açıklamalarında bulundu.

  • Kaymakam Alkan’dan köylüyü zengin edecek, göçü önleyecek proje

    Çorum’un İskilip ilçesinde Kaymakam Beyazıt Bestami Alkan öncülüğünde hazırlanan proje kapsamında köylülere 1.5 milyon çilek fidesi dağıtılacak.

    İlçede çilek yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması ve İskilip çileğinin markalaşması yönünde çalışmalar devam ediyor. Köyleri ziyaret eden Kaymakam Alkan, çiftçileri çilek yetiştiriciliği konusunda bilgilendirerek, çilek yetiştirmeleri konularında tavsiyelerde bulundu. Yapılan bilgilendirme çalışmalarının ardından 20 köyden toplam 1 milyon 250 bin fide talebi geldi.

    İskilip’te çilek üretimini teşvik ederek köyden kente göçün önüne geçeceklerini dile getiren Kaymakam Alkan, “Gerekirse makam aracını satarak da olsa, bu hedefi gerçekleştireceğim. 1,5 milyon çilek fidesi alıp köylümüze karşılıksız olarak dağıtacağım” dedi.

    1 dekarlık alana dikimi yapılan çilek fidesinden sezon boyunca yaklaşık 3 ton çilek alınabildiğini ve kilosunun 7-8 liradan satıldığına dikkat çeken Alkan, özellikle dağ köylerinde yetiştirilen arpa buğday gibi ürünlerden çok daha fazla gelir getirdiğinin altını çizdi.

    “250 dekar çilek tarlalarından 1 milyon lira gelir eldi edildi”

    Göreve geldikten sonra yaptığı köy ziyaretlerde köylerden çok göç verildiğini gördüğünü anlatan Alkan, “Gezdiğim köylerde tütmeyen bacalar, ışığı yanmayan evler gördüğümde, tamamen terk edilmiş mahalleler gördüğümde üzüldüm. İçim acıdı. İskilip’te bir şeyler yapmak gerektiğini gördüm. Bu göçü nasıl azaltabiliriz, çiftçimize, köylümüze nasıl gelir, kazanç sağlarız, köylümüz tekrar kendi köyünde nasıl efendi olur, bunun çaresi nedir diye araştırdım. 2011 yılında başlatılan çilek yetiştiriciliği Şeyh köyümüzde tutmuş, yani maya tutmuş. Bunu gözledim. İnsanlarımız bunu görüyorlar. Şeyh köyümüzün elde ettiği gelirin kazancın farkındalar. Bunu gözledim. Şeyh köyümüzde, 250 dekar çilek tarlalarından, 2018 yılında elde edilen gelirin 1 milyon Türk lirasından fazla olduğu, köyden kente göçün durduğu ve hatta köye geri dönüşün başlamış” şeklinde konuştu.

    O zaman yapılacak çalışmanın olduğunu anlatan Alkan, “Hedef çilek üretimi. Çünkü insanlarımız çileği ve getirisini biliyorlardı. Özellikle dağ köylerimizde çilek yetiştiriciliğini yaymayı hedefledim. Hedefim 1,5 milyon çilek fidesi dağıtmak ve diktirmektir. Köy köy gezmeye başladım. Yapacağımız bu çalışma ile özellikle dağ köylerimizde, orman içi köylerimizde, çiftçimize gelir sağlamayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl içerinde, çilek dikimi yapılan köylerimizde köyden kente göçün duracağına ve hatta kentten köye dönüş başlayacağına yürekten inanıyorum. Çünkü bunun canlı örneği Şeyh köyümüzde yaşanmıştır” diye konuştu.

    “Çilek fidelerinden 900 ton rekolte, 5 milyon liralık gelir bekliyoruz”

    Dağıtacakları 1,5 milyon adet çilek fidesinden bekledikleri asgari rekoltenin 900 ton civarında olduğunu belirten Beyazıt Bestami Alkan, “Geçen sezonda çileğin kilosu 7-8 TL’den satıldı. Elde edilecek gelirin 5 milyon TL civarında olacaktır diye tahmin ediyorum. Önümüzdeki yıllarda çilek dikiminin artarak devam edeceğine ve çilek diken köylerimizden de göçün duracağına inanıyorum ve diliyorum. Amacımız köylümüzün, çiftçimizin kendi köyünde, ata, baba ocağında kalarak gelir, kazanç elde etmesi, köyden kente göçün durmasıdır. Bu projeyi Valimiz Mustafa Çiftçi’ye arz ettim. Valimiz de bana destek vererek 150 bin lira tahsis etti. İl Özel İdare kaynaklarından da 100 bin TL ayrıldı. Tarım İl Müdürlüğümüzce de 30 bin TL verildi. Bende İlçe Kaymakamı olarak, gerekirse makam aracını satarak da olsa, hedefimizi tutturacağım. 1,5 milyon çilek fidesi alıp köylümüze karşılıksız olarak dağıtacağım. Şuna inanıyorum ki, Türk köylüsü, Türk çiftçisi, kendisine yol gösterenleri, elverenleri geri çevirmez. Çünkü Türk insanı çalışkandır ve yapar”ifadelerini kullandı

    “Salep yetiştirilmesi için çalışma yapacağız”

    İskilip dağlarında doğal olarak salep yetiştiğini anlatan Kaymakam Alkan, Önümüzdeki yıl kültür olarak yetiştirilmesi için 1 dekar çalışma yapacağız. Dağlardan salep toplayıp satan vatandaşlarımızdan ricam olacak. Lütfen yumruların hepsini toplamayın, 1 yumru bırakın toprakta kalsın ki, ertesi yıl tekrar 3 yumru olsun. Yoksa kökünü kurutursunuz. Yine önümüzdeki yıl 1 dekar kültür olarak safran ekimi yapacağız. Eğer salep ve safrandan olumlu sonuç alırsak, bunların da tohumunu çiftçimize dağıtıp onlara yeni kazanç kapısını göstereceğiz. Çiftçilerimizle, köylümüzle, muhtarlarımızla, tarım müdürlüğü görevlilerimizle İskilip köylerinin makus talihini yeneceğimize inanıyorum” dedi.

  • KBÜ Tıp Mühendisliği mezunlarından ‘duruş bozukluğu’nu önleyecek buluş

    Karabük Üniversitesi Tıp Mühendisliği Bölümü 2017-2018 yılı mezunları, geliştirdikleri postür (duruş) bozukluklarına çözüm getiren çalışmayla ‘TÜBİTAK 2 bin 238 Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması’nda Samsun bölge birincisi oldu.

    TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı’nca üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen ‘2 bin 238 Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması’nda Karabük Üniversitesi Tıp Mühendisliği Bölümü 2017-2018 yılı mezunlarından Ahmet Çalışkan, Ali Tuncay Yılmaz, Deniz Baran Demirhan, Oğuzhan Harman ve Samet Yıldız geliştirdikleri ‘PosTRue; Postür Takip ve Uyarı Cihazı Prototipi’ ile Samsun bölge sergisi kapsamında ‘Tekno Girişimcilik’ kategorisinde birincilik ödülünü kazandı.

    İnsanların yaşantıları içerisindeki postür (duruş) bozukluklarını düzeltmek ve yanlış postür sebebiyle oluşan rahatsızlıkları önlemek adına kişiyi takip eden, uyaran giyilebilir ve mobil uygulamalı bir çözüm olan ‘Postür Takip ve Uyarı Cihazı’ projesi, yarışmada büyük beğeni topladı.

    ‘PosTRue; Postür Takip ve Uyarı Cihazı Prototipi’ ile TÜBİTAK 2 bin 238 Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması’na başvuran KBÜ’lü mühendisler, internet üzerinden gerçekleştirilen ön elemeyi geçerek Tekno Girişimcilik kategorisinde Samsun Bölge Sergisi’ne katılmaya hak kazandı. Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) 8-10 Ekim 2018 tarihleri arasında yapılan Samsun Bölge Sergisi’nde ilkokul, lise ve üniversite öğrencilerine, öğretmenler ve öğretim üyelerine sergilenerek projenin jüri sunumu yapıldı. Danışmanlığı, Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tıp Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tamila ANUTGAN tarafından yürütülen ‘PosTRue; Postür Takip ve Uyarı Cihazı Prototipi’ projesi, Samsun Bölge Sergisi kapsamında birincilik ödülünü kazandı.

    Bu yıl ilk kez bölgesel formatta düzenlenen yarışmalarda bölge sergileri 8-10 Ekim 2018 tarihlerinde Erzurum, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya ve Samsun illerinde gerçekleştirildi. 2017 yılında 532 projenin başvurduğu yarışmalara bu yıl toplam 809 proje başvurusu yapıldı. Başvuru oranının yaklaşık yüzde 52 arttığı yarışmalarda; ‘2 bin 238 Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması’na 428 başvuru alındı.

    Final Sergisi 12-14 Kasım Tarihlerinde Ankara’da

    Bölge sergilerinde birincilik ödülü kazanan projeler, 12-14 Kasım 2018 tarihlerinde Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenecek olan final sergisinde yarışacaklar. Final sergisi 15 Kasım 2018 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Konferans Salonu!nda gerçekleşecek olan ödül töreni ile son bulacak. Her alt kategoride birinci olan projeye 10 bin TL, ikinci olan projeye 7 bin 500 TL ve üçüncü olan projeye 5 bin TL para ödülü verilecek.

  • Bu poje işsizliği önleyecek

    Bursa’nın Yenişehir ilçesinde, Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde kurulan Yenişehir Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi, 650 dönüm üzerine Avrupa standartlarında sanayi sitesi yapıyor.

    Kahvaltıda basın mensupları ile bir araya gelen kooperatif yönetimi, ilçeye kazandırılacak sanayi sitesi hakkında bilgi verdi. Ticaret ve Sanayi Odası ve (YESAD) Yenişehir Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı Orhan Torun, “Mevcut sanayi arsamız üç yüz yirmi bir dönüm, bunun yanında elli bir dönüm daha ayrı bir bölüm var. İmalata yönelik sektörler olacak. Proje sadece Yenişehir ile bağlantılı değil, İznik, İnegöl, Bursa’yı da kapsayan genel bir proje olacak. Yıl sonuna kadar temel atmayı düşünüyoruz, dört yıl zarfında projeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

    Başkan Torun, ”Projenin içerisinde bir okul projemiz var, sosyal yaşam alanı, cami olacak. Projenin bütününe baktığımız zaman, altı yüz elli dönümlük bir arazi üzerine kurulacak bu yatırımı bizler yüzyılın projesi olarak değerlendiriyoruz. Yatırımcıyı modern Avrupa standartlarında olacak sanayi sitemize davet ediyoruz” dedi.

    Subaşı köyünün üstüne kurulacak sanayi sitesi alanında TSO yönetimi ile incelemelerde bulunan Belediye Başkanı Süleyman Çelik, “İlçemiz açısından son derece önemli olan sanayi sitemizin hizmete girmesi ile birçok farklı sektör bu çatı altında toplanacak. Aynı zamanda bir çok insanımıza yeni iş sahaları açılacak, köyünden, ilçesinden başka yerlere çalışmaya giden insanımız tekrar kendi topraklarında iş imkanı bulacak. İçerisinde bütün yeniliklerin yer alacağı bu proje Bölgenin en modern sanayi sitesi olacağı gibi ilçe ve ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır” diye konuştu.

  • Su baskınlarını önleyecek 2.5 milyon dolarlık yatırım

    Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaletinde yaşanan sel baskınları yöneticileri farklı çözüm arayışlarına yönlendirdi. Eyalet yöneticileri yeni felaketlerin önüne geçebilmek için Sauquoit Çayı’nda 2.5 milyon dolarlık bir proje başlattı.

    New York Valisi Andrew M. Cuomo, sel sularından yerleşim yerlerinin etkilenmemesi için Sauquoit Çayı’nda 2.5 milyon dolarlık proje başlattı. Buna ek olarak Vali Cuomo, Mohawk Nehri Havzası üzerine 250 bin dolarlık eylem planı gerçekleştirdiğini belirterek taşkın önleme programının, gelecek yıllar boyunca Mohawk Vadisi’ndeki Sauquoit Çayı boyunca evleri ve işletmeleri koruyacağını söyledi.

    Cuomo, New York State, Fulmer Creek ve Steel Creek bölgelerinde taşkın alanı restorasyonu ile tehlike azaltma projeleri için planlama ve mühendislik analizlerinin geliştirilmesinde 2.5 milyon doların üzerindeki yatırımlar da dahil olmak üzere Mohawk Vadisi’ndeki taşkın riskini azaltma projelerine öncelik vermeyi hedeflediklerini vurguladı.

    2018 baharında başlaması beklenen projenin 2019 yılında tamamlanmasını bekleniyor.

    İklim değişikliğinin ülke çapında yoğun ve sık fırtınalara neden olduğunu belirten New York Devlet Çevre Koruma Dairesi (DEC) Komiseri Basil Seggos, “DEC uzmanları, her gün yeni önlem almakta ve yerel yönetimlere önemli taşkın koruma projelerini planlama ve geliştirme konusunda yardımcı olmaktadır. Sel baskınlarından etkilenen toplulukları korumakla kalmayıp, bölgenin ekonomik canlılığı için kritik olan Mohawk Nehri vadisindeki doğal kaynakları da artıracaktır” dedi.