Etiket: Önlenebilir”

  • Güner: “Kadına şiddet etkin mücadele ile önlenebilir”

    Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Şirin Güner, kadına şiddetin etkin mücadele ile önlenebileceğini söyledi.

    Güner, Mersin Valiliği Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Kapsamında Kurumların Rolü ve İl Düzeyinde Daha Etkin Uygulanması’ konulu çalıştaya katıldı.

    İl protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler ve ilgili bakanlıklardan gelen uzman personellerin katılıyla bir otelde gerçekleşen çalıştayda, gruplar halinde masa oluşturularak, ’kadına yönelik şiddetin nedenleri nedir, şiddetin önüne nasıl geçilir?’ sorularına çözüm önerileri sunularak, şiddetin önlenmesine yönelik kurumlar arasında nasıl işbirliği yapılabileceği konularında fikir alışverişinde bulunuldu.

    Çalıştayın sonunda grubun sunumunu yapan Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Şirin Güner, kadına yönelik şiddetin etkin mücadele ile durdurulabileceğini söyleyerek, “Bu konuda ilgili kurumların işbirliği çok önemlidir. Bu çalıştayın sonucunda somut verilere ulaşabileceğimizi ümit ediyorum. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezimizde avukatlarımız, şiddet mağduru kadınlara gönüllü hukuki hizmet vermektedir. Mersin Barosu olarak bu konuda öncü çalışmalarımız var” dedi.

  • Evren Yurttaş: “Elektrik kaynaklı yangınlar önlenebilir felakettir”

    Elektrik Yangınlarından ve Hasarlarından Korunma Derneği (ELYAK) Genel Başkanı Evren Yurttaş, Türkiye’de son yıllardaki yangınları incelediklerini ve yaşanan yangınların elektrik ve aşırı gerilim kaynaklı olduğunu belirterek, “Bu yangınların tamamı önlenebilir ve önlenmediği içinse felakettir” dedi.

    Son yıllarda büyük artış gösteren elektrik kontağı ve elektrik kaynaklı yangınlar ile ilgili ELYAK, meydana gelen yangınların tamamının önlenebilir felaket olduğunu açıkladı.

    Türkiye’de son yıllardaki yangınları incelediklerini belirten ve yaşanan yangınlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan ELYAK Genel Başkanı Evren Yurttaş, “Elektrik kaynaklı yangınlar genel olarak; elektrik sayacından, elektrik kontağından ya da nötr kopması gibi bir çok sebep ile ortaya çıktığı açıklanır. Yaşanan elektrik kaynaklı bir yangını incelediğinizde ise açıkçası kaza demek yanlışa düşmek olur. Çünkü elektrik ve aşırı gerilim kaynaklı yangınların tamamı önlenebilir ve önlenmediği içinse felakettir. Elektrik kaynaklı yangınların temel sebepleri kontaklar, sayaçlar değil ilgili yönetmeliklere uyulmaması ve denetimsizliktir” dedi.

    “Engelli, hasta ve yaşlı bireyler için yönetmelik genişletilmeli”

    Yangın yönetmeliğinin özellikle engelli bireyler için eksikliklerine değinen Yurttaş, “Uygulamadaki yangın yönetmeliği engelli, hasta ve yaşlı bireyler için daha da genişletilmeli. Bir engelli vatandaşımız ortaya çıkan bir yangında kaçış için yangın merdivenini nasıl kullanabilir? Bir yaşlı ya da hasta bir vatandaş da aynı şekilde yardıma ihtiyaç duymadan kaçışı nasıl kolaylaştırılabilir bunlar üzerine çalışmak lazım. Hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda Konya’da çıkan bir yangında evde oksijen tüpüne bağlı bir çocuk, elektrik kontağından yangında kaçamamış maalesef hayatını kaybetmişti. Son yıllarda ise elektrik kaynaklı yangınların yüzde 78 artış gösterdiği görüyoruz. Tedbir alınmadıkça sonu felaket ile sonuçlar yaşanmaya maalesef devam edecektir. Yapılarda uygulanan yangın yönetmeliği ise genel hatları ile yangın çıkmasını engellemek üzerine değil yangın çıktıktan sonra devreye girecek tedbirlerle ilgilidir. Elektrik kaynaklı yangınları, diğer tüm yangın sebeplerinden tamamen ayrı tutmak gerekiyor. Yapılarda elektrik tesisatları, 3 Aralık 2003 Tarihinde 25305 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik İç Tesisleri Proje Hazırlama Yönetmeliği’ne uygun şekilde yapılması gerekiyor. Yangın yönetmeliği ile birlikte Elektrik İç Tesisleri Proje Yönetmeliği de uygulandığı taktirde elektrik ve aşırı gerilim kaynaklı yangınlar tamamen engellenir. O zaman sonu felakete varan sonuçlar ile yüzleşmek zorunda kalmayız” şeklinde konuştu.

  • Kaymakam Sırmalı, “Kanser önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır”

    Ulusal Kanser Tarama Programı kapsamında Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan tarama çalışmalarında 2017 Meme Kanseri Tarama Programı kapsamında Türkiye genelinde birincilik ödülüne layık görülen Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Edremit Halk Sağlığı Müdürlüğü personeline ödülleri Edremit Kaymakamı Ali Sırmalı tarafından verildi.

    İlçe Sağlık Müdürü Dr. İbrahim Burak Can, KETEM Sorumlu Hekimi Dr. Cahide Danacı, Ebe Zübeyde Soyaral, Ebe Perihan Demirtaş, Hemşire Nebiye İnal, Ebe Naciye Kocabıyık ve VJKİ Özlem Usta’yı makamında kabul eden Kaymakam Sırmalı KETEM personelini Edremit’te kanserin önlenmesinde ve sağlık hizmeti sunulmasındaki gayretlerinden dolayı tebrik etti.

    Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirten Kaymakam Sırmalı; Edremit Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı bu çalışmalar sayesinde hastalığın belirlenmesi ve önlenmesi anlamında önemli katkılar sağladığını vurgulayarak, yapılan bu çalışmalar sayesinde bu hastalığın ilerlemesinin önlendiğini söyledi.

    KETEM Sorumlu Hekimi Dr. Cahide Danacı, “Ülkemizde ve dünyada önlenebilir ölüm sebepleri arasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra kanser 2. Sırada yer almaktadır. Kanser önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu bağlamda erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla ülkemizde KETEM (kanser erken teşhis ve eğitim merkezi) kurulmuştur. Edremit KETEM birimi 9 Mayıs 2016 tarihinde Edremit Devlet Hastanesinde hizmete girmiştir. Ulusal Kanser taraması kapsamında 30-65 yaş arası kadınlarda rahim ağzı kanseri, 40-69 yaş arası kadınlarda meme kanseri ve 50-70 yaş arası kadın ve erkeklerde kolon kanseri taramaları yapılmaktadır. 2016/2017 yılları arasında 3 bin 332 kadına HPV/DNA testi taranmış, 115’inde HPV (+) tespit edilmiş, kolon kanseri taraması kapsamında 3 bin 392 kadın ve erkek taranmış ve bunların 256’sı kadın ve 75’i erkek olmak üzere pozitiflik sağlanmış ve hastalarımız ileri tetkik ve tedavi için ilgili merkezlere yönlendirilmiştir. 17 Ekim 2016 tarihinde mamografi çekimlerine başlanmış olup 40-69 yaş aralığındaki 3 bin 171 kadın meme kanseri kapsamında taranmıştır. 906 yakın takibi gerekli hastamız mevcut olup 8 kadın hastamıza kesin tanılar konularak tedavisi devam etmektedir. Balıkesir ili 2017 yılı Meme Kanseri Taramasında ülke çapında ilk 1. Olmuştur. Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında Edremit KETEM birimi olarak il çapında başarımızın devamı için özveri ile çalışmalara devam etmekteyiz. Yaptığımız çalışmalarda desteklerini esirgemeyen Kaymakam Sırmalı’ya teşekkür ediyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından Kaymakam Sırmalı, KETEM Edremit Halk Sağlığı Müdürlüğü personeline ödüllerini takdim ederek, başarılarının devamını diledi.

  • Kaymakam Sırmalı, “Kanser önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır”

    Ulusal Kanser Tarama Programı kapsamında Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan tarama çalışmalarında 2017 Meme Kanseri Tarama Programı kapsamında Türkiye genelinde birincilik ödülüne layık görülen Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Edremit Halk Sağlığı Müdürlüğü personeline ödülleri Edremit Kaymakamı Ali Sırmalı tarafından verildi.

    İlçe Sağlık Müdürü Dr. İbrahim Burak Can, KETEM Sorumlu Hekimi Dr. Cahide Danacı, Ebe Zübeyde Soyaral, Ebe Perihan Demirtaş, Hemşire Nebiye İnal, Ebe Naciye Kocabıyık ve VJKİ Özlem Usta’yı makamında kabul eden Kaymakam Sırmalı KETEM personelini Edremit’te kanserin önlenmesinde ve sağlık hizmeti sunulmasındaki gayretlerinden dolayı tebrik etti.

    Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirten Kaymakam Sırmalı; Edremit Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı bu çalışmalar sayesinde hastalığın belirlenmesi ve önlenmesi anlamında önemli katkılar sağladığını vurgulayarak, yapılan bu çalışmalar sayesinde bu hastalığın ilerlemesinin önlendiğini söyledi.

    KETEM Sorumlu Hekimi Dr. Cahide Danacı, “Ülkemizde ve dünyada önlenebilir ölüm sebepleri arasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra kanser 2. Sırada yer almaktadır. Kanser önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu bağlamda erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla ülkemizde KETEM (kanser erken teşhis ve eğitim merkezi) kurulmuştur. Edremit KETEM birimi 9 Mayıs 2016 tarihinde Edremit Devlet Hastanesinde hizmete girmiştir. Ulusal Kanser taraması kapsamında 30-65 yaş arası kadınlarda rahim ağzı kanseri, 40-69 yaş arası kadınlarda meme kanseri ve 50-70 yaş arası kadın ve erkeklerde kolon kanseri taramaları yapılmaktadır. 2016/2017 yılları arasında 3 bin 332 kadına HPV/DNA testi taranmış, 115’inde HPV (+) tespit edilmiş, kolon kanseri taraması kapsamında 3 bin 392 kadın ve erkek taranmış ve bunların 256’sı kadın ve 75’i erkek olmak üzere pozitiflik sağlanmış ve hastalarımız ileri tetkik ve tedavi için ilgili merkezlere yönlendirilmiştir. 17 Ekim 2016 tarihinde mamografi çekimlerine başlanmış olup 40-69 yaş aralığındaki 3 bin 171 kadın meme kanseri kapsamında taranmıştır. 906 yakın takibi gerekli hastamız mevcut olup 8 kadın hastamıza kesin tanılar konularak tedavisi devam etmektedir. Balıkesir ili 2017 yılı Meme Kanseri Taramasında ülke çapında ilk 1. Olmuştur. Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında Edremit KETEM birimi olarak il çapında başarımızın devamı için özveri ile çalışmalara devam etmekteyiz. Yaptığımız çalışmalarda desteklerini esirgemeyen Kaymakam Sırmalı’ya teşekkür ediyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından Kaymakam Sırmalı, KETEM Edremit Halk Sağlığı Müdürlüğü personeline ödüllerini takdim ederek, başarılarının devamını diledi.

  • “Ambulans kazaları önlenebilir”

    Sağlık camiası Aliağa’daki ambulans kazasında görev şehidi olan paramedik Esma Başkurt’a ağlarken, Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir, ambulans kazalarını önleyecek tedbirleri açıkladı.

    Geçtiğimiz hafta yaşanan Yeni Şakran 112 Ekibinin yaşadığı kazada bir paramedik Başkurt’un ölümü ‘Ambulans kazaları önlenebilir mi’ gibi sorular akla geldi. Konuyla ilgili açıklama yapan Sağlık Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, yaşanan üzücü olay nedeniyle Başkurt’a Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı, yaralananlara acil şifalar diledi.

    “Hastaneler kendi sevk ekibini oluşturmalı”

    “Ülkemizde bir çok yerde ambulans kazaları yaşanmaktadır. Ambulans kazaları önlenebilir. Bunun için belli başlı tedbirler alınması gerekmektedir.

    Ambulans kazalarının alınacak tedbirlerle önlenebileceğine dikkat çeken Özdemir, Ambulans kazalarının önlenmesi için 112 ambulanslarının gereksiz vakalara gönderilmemesi gerekmektedir. 112 sadece acil vakalara gitmesi gerekmektedir. Hastaneler kendi ambulans sevk ekibini oluşturmalıdır. Hastanelerin kırmızı şeritli acil yardım ambulansı da her zaman aktif olmalıdır. Hem özel hem de kamu hastanelerin nakil hastalarının sevkini kendi ambulans ve ekipleriyle gerçekleştirmesi gerekiyor. Bu sayede 112 ambulanslarının kendi acil çağrılarına hizmet verecektir. Uzun süren sevk işlemleri uğraşmaması sağlanacaktır” dedi.

    “Ambulansı herkes kullanmalı, teşvik verilmeli”

    Ambulans ekibi 24 saat yoğun bir şekilde çalışıyor. Ekipte aşırı yorgunluk kazalara sebep olabiliyor. Bu yüzden ekipte çalışan tüm sağlık çalışanlarının sürücülük yapması gerekiyor. İlimizde ve Türkiye’nin bir çok yerinde maalesef sürücülük işi, bu görevi yerine getiren 112 çalışanının üzerinde kalmaktadır. Burada ambulans sürücülüğünün özendirilmesi için, araç kullanan acil tıp teknisyeni ve paramediklere ek ücret verilmesi gerekiyor. Ülkemizde sürücülük yapan ATT ve paramediklere döner sermayenin yüzde 10 oranında bir fark ödenmektedir. Ancak bu para lise mezunu arkadaşlarımızın tavana takılması nedeniyle alınamamaktadır. Ambulans sürücülüğünün araçta bulunan tüm sağlık çalışanları tarafından yapılması isteniyorsa, sürücülük yapan arkadaşlara maaşın yüzde 20 oranında yada döner sermayden verilecekse de tavana takılmaksızın en az 500 liralık bir ek ücret verilmesi gerekmektedir” dedi.

    Ek ücret sistemi sayesinde ambulans sürücülüğünün özendirileceğini anlatan Özdemir, “Aynı zamanda ambulanstaki ekipteki herkesin sürücü olmasıyla, sürücülerde oluşacak yorgunluk ve bitkinlik azalarak, kazaların önüne geçilmesi sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Her arayana ambulans gönderilmemeli”

    112 Komuta Merkezi’ne gelen her çağrıya ambulans gönderilmesinin de yanlış olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Ne yazık ki , ‘bir çok gereksiz durumlara da ambulans gönderiliyor. Acil ambulans gerektiren hastayı belirleyen Uluslararası 32 Parametre Acil Durumlar Listesi bulunmaktadır. Bu kriterlerin göz önüne alınarak ambulans görevlendirmesi yapılmalı.

    112 ambulans sisteminde çalışanlarında gerçek vakalara gidilmemesi nedeniyle tükenmişlik sendromu oluştuğunu anlatan Özdemir, “Ambulans kullanacak sağlık çalışanlarına ambulans sürüş teknikleri eğitiminden geçer not alarak, kendini hazır hissettiğinde ve işe başladıktan sonra en az iki yıl sonra sürücülük yaptırılmalıdır. Sürücülüğün teşviği olmadığı gibi arkadaşlarımız cezalandırılıyor. Sürücülük yapan kişinin üzerinde bu görev kalıyor. Öte yandan kaza yapan 112 çalışanı için hiçbir koruyucu kanun, yönetmelik bulunmamaktadır. Kendi hatası olmayan 112 çalışanı yayaya çarptığı için tutuklu, tutuksuz yargılanabilmektedir. Öte yandan hiçbir arkadaşın mali sorumluluk sigortası bulunmaktadır. Bu sorun da ivedi olarak çözümlenmelidir. Ambulanslara yapılan kasko sigortası maddi ve manevi tazminatlarını kapsamalıdır” diye konuştu.

    Aliağa’daki kazada yaralanan ekip üyelerinin, 112 Komuta Merkezi’nden görevlendirme çıktığında, ‘Biz yorgunuz çıkmak istemiyoruz’ ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını anlatan Özdemir, “Son ambulans kazasındaki verilen vakada 112 istasyonunun böyle bir talebi bulunmadığı kayıtlarda yer almaktadır” diye konuştu.

    Sendika olarak ambulans kazalarının son bulması amacıyla, sorun ve çözüm önerilerinin konuşulacağı Sağlık Bakanlığı, Üniversiteler, STK ve 112 çalışanlarının katılımıyla bir Çalıştay yapılmasını öneriyorum” diye konuştu.