Etiket: Önleme

  • Tabakhane Çayı taşkın önleme inşaatında sona yaklaşıldı

    Aydın’ın Efeler ilçesinde, kentin ortasından geçen Tabakhane Çayı taşkın ve rüsubat kontrol inşaatı devam ediyor.

    Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğü 2016-2017 yılları yatırım planı ve uygulama programında yer alan 663 bin 285 TL sözleşme bedelli, Aydın Merkez Tabakhane Çayı Taşkın ve Rüsubat Kontrol İnşaatında işin fiilen yüzde 90’lık kesimi tamamlandı.

    Tabakhane Çayı ve yan kollarının DSİ tesislerine, tarım arazilerine, karayoluna, demiryoluna, Aydın il merkezi ve diğer yerleşim yerlerine verdiği taşkın ve rüsubat zararlarını önlemek amacı ile yürütülen proje bünyesinde 7 adet kargir ıslah sekisi yapıldı. Son yapı olan 8. sekide halen çalışmalar devam ederken, kısa süre sonra işin tamamlanacağı belirtildi. Ana mecra ve yan derelerden Musluca Deresi’nde çalışmaların devam ettiği iş sonunda 4 bin 200 metreküp kargir, 500 metreküp beton imalatı gerçekleştirileceği belirtildi.

  • Sanayi çalışanlarına yangın önleme ve söndürme eğitimi

    Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB), sanayi çalışanlarına yönelik “Yangın Önleme ve Söndürme Eğitimi ve Tatbikatı” düzenlendi.

    Çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 407 işletmede 35 binin üzerinde çalışanın istihdam edildiği AOSB’de, olası yangınlara karşı alınan tedbirleri güçlendirmek amacıyla her yıl düzenlenen “Yangın Önleme ve Söndürme Eğitimi ve Tatbikatı”nın bu yıl 13’üncüsü gerçekleştirildi.

    Eğitim, AOSB Başkanlığı Seyhan Salonu’nda yapılan bilgilendirmeyle başladı. Yangın Uzmanı Metin Saraç, katılımcılara, yangından korunma ve yangına karşı alınması gereken önlemleri anlattı. Saraç, daha sonra katılımcılara, yangına ilk müdahalenin nasıl yapılması gerektiğini örneklerle aktardı.

    Yangına zamanında ve doğru müdahalenin, maddi kayıpların yanı sıra can kayıplarının da önüne geçtiğini belirten Saraç, istenmeyen durumların yaşanmaması için hem sanayicilerin hem de çalışanların, çalıştıkları ortamda mutlaka önleyici tedbirleri almaları gerektiğinin altını çizdi. Solgun, “Alınan küçük tedbirler, hem cana hem mala zarar gelmesini önler” dedi.

    Umursamazlık, dikkatsizlik, bilgisizlik

    Yangınla insanlar arasında çok yakın bir ilişki bulunduğunu, bazı doğal nedenlerin dışında, yangınların çıkmasında en büyük etken olarak insanların görüldüğünü ifade eden Saraç, “İnsanlara özgü umursamazlık, dikkatsizlik, aşırı güven gibi haller her zaman bir yangının başlamasına ve yayılmasına yol açabiliyor. Bunlar kadar belki de bunlardan daha önemlisi olan bir etken daha vardır ki; o da bilgisizliktir” ifadelerini kullandı.

    Korunma önlemlerinin alınmaması, ihmal, bilgisizlik, kaza ve sabotajların yangının sebepleri arasında bulunduğunu kaydeden Saraç, ayrıca; elektrikli cihazlar, sürtünmeden dolayı oluşan ısı, yabancı cisimler, çevre ortamındaki açık alev, aşırı sıcak malzemeler, statik elektrik ile sigara, kibrit ve çakmak gibi malzemelerin de yangının çıkış nedenleri arasında ilk sıralarda yer aldığını dile getirdi.

    Yangın kontrol ve söndürme stratejisi

    Yangın kontrol ve söndürme stratejisinde; “ne yanıyor, nerede yanıyor, nasıl yanıyor, niçin yanıyor, ne zamandır yanıyor?” sorularının cevaplarının tam ve doru alınmasının önemine vurgu yapan Saraç, şöyle devam etti:

    “Bu soruların cevabını tam ve doğru almadan yangına müdahale edilirse can ve mal kaybı meydana gelir. Anormal bir durum ile karşılaşan bir kimsenin dikkat edeceği husus; öncelikle soğukkanlılığını muhafaza etmesidir. Yangın görülen yerin acele tahliyesi sağlanıp, hava ceryanını azaltmak için kapılar kapalı tutulmalıdır. Yangın ikaz sistemi kullanılmalı, koridorlardaki yangın zili veya yangın çanı ile ilgililere yangın bildirilmelidir. Binanın sorumlusu olan şahsa durum bildirilmeli, itfaiye ekibi yangını söndürmeye sevk edilmelidir. Kurtarma ekibi eşyaların tahliyesine yardım ederken, tahliye edilen eşyanın güvenliği de sağlanmalıdır. Ayrıca, ilk yardım ekibi hazır duruma getirilmelidir.”

    Eğitimin ardından İtfaiye Birimi’nin bulunduğu alanda ateş yakılarak, yangın söndürme tüplerinin kullanımıyla ilgili uygulama yapıldı. “Yangın Önleme ve Söndürme Eğitimi ve Tatbikatı” sonunda, eğitime katılan herkese “Katılım Belgesi” verildi.

  • Psikiyatristler, intiharları önleme konusunda Diyanet’ten yardım istiyor

    ‘Dünya İntiharı Önleme Günü’ vesilesiyle Sakarya’da yapılan toplantıda konuşan Psikiyatrist Barış Işıloğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının intiharları önleme konusunda vereceği fetvalarla dini yönden olumsuzluklarını anlatması gerektiğini dile getirdi.

    Sakarya İl Halk Sağlığı Müdürlüğünce düzenlenen 10 Eylül ‘Dünya İntiharı Önleme Günü’ programı gerçekleşti. Basın mensuplarının katıldığı toplantıda intiharı önleme konusunda önemli bilgiler verildi. Toplantıda söz alan Sakarya İl Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Ben ilk duyduğumda açıkçası çok ürktüm. İntihar sayılarının gerçekten çok fazla olduğunu gördüm ve bu rakamlar bizim bu konuya çok ciddi bir şekilde eğilmemizi gösteriyor. Burada en önemli kısım basına düşüyor. Çünkü herkes bu konuyla ilgili ilk haberi basından alıyor. Ve aldığı haber doğrultusunda daha sonra bu konuyla ilgili düşüncelerini olgunlaştırıyor. Haberleri topladığımızda da baktık çok güzel çalışmalar var. Ama yetmiyor. Halk Sağlık Müdürlüğü hem de Kamu Hastaneler Genel Sekreterliği olarak bu kurumların çalışması ve de ortak çalışmalarımız ile yeni gelişebilecek intihar vakalarını ne kadar azaltırsak, ne kadar önleyebilirsek, belki de yok edebilirsek bizim için başarıdır. Bu konuyla ilgili ayrı bir birimimiz var. Devamlı çalışılıyor. Eğitimler çok önemli. Özellikle daha ilkokulda başlıyor bu eğitimler. Çünkü intiharın yaşı yok” dedi.

    “İntihar oranlarını yükselten duyuruluş şekli daha fazla”

    Psikiyatrist Barış Işıloğlu ise yaptığı konuşmada, “Burada kritik olan kişinin intihar sırasından öncesinde ve anında dahil çok hassas bir dönemdir. Birçok şey vardır kafasında ama girişim yapma veya yapmama arasındadır. İşte bu noktada bu hassas bireylere yanlış bilgi aktarılır, yanlış noktaya bilgi giderse kişi kararlı hale geliyor ve intihar ile sonuçlanacak hamleyi yapabiliyor. İntiharın medyada duyurma şekli değil bunun duyurulma şekli önem taşıyor. İntihar oranlarını yükselten duyuruluş şekli daha fazla. Bununla birlikte intihar olayları normal rutin olabilir. Her zaman beklenebilen bir şey bu. Rutin hayatın bir parçası şeklinde yansıtılması da risk doğuruyor. Çünkü bunlar özellikle ergen ve genç kesimdir. Diyanet, inanç, İslam kurumu her zaman bize çok yardımcı oluyorlar. Müslüman ülkeyiz. Bir sürü insan başvuruyor, bizden yardım istiyor. Artık o kadar çaresiz ve ne yapabileceğini bilmez duruma geliyorlar ki bizim en büyük kozumuz ve silahımız zaten karşımızdaki kişinin Müslüman olduğunu bilmek. Yani onu o tutuyor çünkü. Ya çevredeki sevdikleri ya da inancı nedeniyle yapamıyor. Bu nedenler tutuyor, başkada bir şey yok. Bu yüzden Diyanet’in kurumsal olarak bu konularda vaizler dahil elindeki tüm gücüyle bunun dini yönden de vurgulanması gerekiyor. Ne kadar önemli ve ciddi olduğu çok önemli” diye konuştu.

  • Sanayi odalarından kayıt dışı istihdamı önleme projesi

    Ankara Sanayi Odası koordinatörlüğünde, İstanbul Sanayi Odası ve Adana Sanayi Odası ile birlikte yürütülen ’Kayıt Dışı İstihdamın Azaltılması Projesi’ kapsamında yapılan çalışmaların sonuçları açıklandı.

    Kayıt Dışı İstihdamın Azaltılması Projesi kapsamında yapılan saha çalışmasının sonuçları, Ankara Sanayi Odasında düzenlenen toplantıyla kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşıldı.

    Ankara Sanayi Odası Genel Sekreteri Doç. Dr. Yavuz Cabbar toplantının açılışında yaptığı konuşmada, projenin amacının çalışan ve işveren farkındalığını arttırarak kayıt dışı istihdam ile mücadele için çözüm önerileri geliştirmek olduğunu dile getirdi. Cabbar, “Sloganımız ’Çalışana Fayda İşverene Fayda’” ifadelerine yer verdi.

    Proje Saha Koordinatörü Dr. Yüksel Vardar, Ankara, İstanbul ve Adana illerinde bin işletme anketi ile ortalama bin iş gücü anketinin yapıldığı saha çalışmasında, her üç ilde tekstil-konfeksiyon, gıda ve plastik sektörleri ile özel olarak Ankara’da metal, İstanbul’da makine ve Adana’da orman ürünleri sektörlerinin ele alındığı bilgisini verdi. Sonuçlarda genel olarak sigorta ve vergi yükünün işletmeleri zorladığı, istihdam yükünün çok ağır olduğu, kayıt dışı istihdamın haksız rekabete yol açtığı, geçici koruma altındaki Suriyelilerin kayıt dışı istihdamı arttırıcı etken olarak öne çıktığına değinen Vardar, saha çalışmasında elde edilen veriler hakkında istatistiki bilgiler paylaştı.

    Özellikle sendikaların yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, sunumun ardından söz alan Öz-İplik İş Sendikasından Pınar Özcan, “’Sosyal Diyalog ve Eğitim Yoluyla Kayıtlı İstihdamın Desteklenmesi’ projesini Malatya Sanayi Odası ile birlikte yürüttüklerini; proje sonunda öğrenilmiş sosyal güvensizlik sonucuna vardıklarını belirtti.

    Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Uzmanı Esra Belen de, projede konunun en önemli noktalarının yakalandığını belirterek işverenlerin teşviklerden nasıl yararlanacağını bilmediğini, bu konuda işletmelerin tek bir noktadan hizmet alabileceği merkezlerin oluşturulmasının gerekli olduğu düşüncesini dile getirdi.

    Öz Sağlık İş Sendikasından Halit Kayalı ise, “Kayıt dışı istihdam konusu sürekli dile getiriliyor ancak radikal karar almadığımız sürece kayıt dışı istihdamı ortadan kaldırmak mümkün değildir” açıklamasında bulundu.

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonundan Enis Bağdadioğlu da Ankara Sanayi Odası tarafından böyle bir çalışmanın yapılmasının çok önemli olduğuna değindi. Bağdadioğlu, mesleki yeterlilik belgesinin, kurumsallaşmanın, denetimin, sendikalaşmanın ve bilinçli olmanın kayıt dışı istihdamı azaltacağını kaydetti.

  • Uşak’ta Bebek Ölümlerini Önleme Çalıştayı yapıldı

    Uşak İl Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği işbirliği ile düzenlenen “Bebek Ölümlerini Önleme Çalıştayı” gerçekleştirildi.

    Çalıştaya Vali Yardımcısı Sait Topoğlu, Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Yalçın Atlı, Halk Sağlığı Müdürü, İl Sağlık Müdürü yanı sıra Özel Medical Park Uşak Hastanesi, Bilim Çocuk Kliniği, Özel Öztan Hastanesi doktor ve sağlık çalışanlarından oluşan 69 kişilik bir ekip katıldı.

    Medical Park Uşak Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlu Hekimi Uzm. Dr.Selçuk Gürel’in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda; sezeryan doğumların azaltılması, il düzeyinde bebeklerin daha fazla sağlık kontrolünden geçirilmesi, daha fazla anne sütüyle beslenmesinin sağlanması, annelere, gebe kadınlara ve yeni doğan bebeklere hizmet sunan sağlık personelinin kapasitesinin geliştirilmesi, gebe ve bebek takibinde 1. Ve 2. Basamak sağlık hizmetlerinin koordinasyonunda yaşanan sıkıntılar ve çözüm önerileri, prematüre doğum nedenlerinin tespiti ve çözüm önerileri, hareketli nüfus ile mültecilerin tespit, takip ve izleminde yaşanan sıkıntılar ve çözüm önerileri tartışıldı.