Etiket: önlem

  • KTO Başkanı Gülsoy: “Depremlere önlem olarak, kentsel dönüşümler hızlandırılmalı”

    Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ocak Ayı Olağan Meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Depremlere önlem olarak, kentsel dönüşümler hızlandırılmalı” dedi.

    KTO Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Kayseri Oda Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, oda yönetimi, üyeler ve basın mensupları katıldı. Geçen hafta yaşanan depremden daha büyük bir depremde hasarı en aza indirgemek için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini söyleyen Gülsoy, “Hafta sonu Elazığ merkezli yaşadığımız ve şehrimizde de hissettiğimiz depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine ise sabır, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar dileyerek sözlerime başlamak istiyorum. Rabbim bir daha böyle bir felaketle imtihan etmesin, oradaki kardeşlerimizin de yar ve yardımcısı olsun. Deprem dolayısıyla TOBB önderliğinde, Kayseri Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası iş birliğinde, bölgede ihtiyaç duyulan elektrikli ısıtıcı ve diğer bazı maddelerle ilgili olarak bir kampanya başlatarak, üyelerimizin de desteği ile hazırlanan 2 tırımızı Cumartesi yola çıkardık, yardımlarımızı Pazar sabahı Malatya’ya ulaştırarak, yetkililere teslim ettik. Kampanyamıza ilgi gösteren tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Bizim milletimizin en önemli vasıflarından biri de zor günlerde komşusunun yanında olmaktır. Acısını paylaşmak, sevincine ortak olmaktır. Bunun için bölgedeki meslek örgütü başkanlarımız ile yaptığımız görüşmeler çerçevesinde vatandaşlarımızın taleplerinin karşılanmasında Kayseri Ticaret Odası olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapacağımızı tekrar ifade etmek isterim. Ülkemizin farklı vilayetleri bir süredir depremin acısını, korkusunu yakından hissediyor. Elazığ depremi ile bütün Türkiye bu acıyı yaşadı. Devletimizden, bu son depremden de pay çıkartarak, şehirlerimizdeki kentsel dönüşümü daha hızlı gerçekleştirmesini beklemekteyiz. Bu noktada şehrimiz belediyelerinin de merkez de bulunan 50-60 yıllık binalar ve gecekondu bölgelerinde başlayarak hızlı bir şekilde kentsel dönüşümü gerçekleştirmelerini beklemekteyiz. Uzmanlar Elazığ depreminin şehrimizde 4.5 şiddetinde hissedildiğini ifade ediyor. Her ne kadar Kayseri, büyük bir risk taşımıyor olsa da şehrin zeminindeki oynaklık nedeniyle Allah korusun 6 civarındaki bir depremin bizde çok daha büyük hasarlara yol açacağını görmemiz gerekmektedir. Son depremde de ‘deprem değil, ihmal öldürür’ sözünün doğruluğu bir kez daha görülmüştür” dedi. Gülsoy, bütün zorlukların üstesinden dayanışma ile geleceklerini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti;

    “2019’un birçok alanda beklediğimiz gibi geçtiğini söyleyemeyiz. Geçtiğimiz yıl hemen her meclis toplantısında belirttiğim gibi, bin yıldır ve özellikle de son 100 yılda ülkemiz üzerine yapılan hesaplar artık daha net görülmeye başlandı. Ağustos 2018’de ekonomimize yapılan müdahale, o hesapların bir parçasıydı. O ekonomik müdahale neredeyse bir yılı aşkın süreyle tüm ekonomik göstergelerde daralma yaşanmasına neden oldu. Geçtiğimiz yılın son aylarında yakaladığımız büyüme rakamları ile 2019’u malum çevrelerin beklentisinin ötesinde eksi ile değil, yüzde yarımın biraz üzerinde büyümeyle kapattık. 2018 yılı son Meclisinde ifade etmiştim, geçtiğimiz yıl içerisinde Odamız bünyesindeki sicil memurluğuna yapılan kayıtlardan aldığımız verilere göre bin 39 yeni şirket kurulurken, aynı dönemde 154 şirket de kapanmış. Zaman zaman, ‘Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır’ cümlesini huzurunuzda ifade ettim. Ne yapıyorsak en iyisini yaparak ve geleceğe güvenle bakarak, inşallah dayanışma içerisinde zorlukların tamamının üstesinden geleceğiz.”

    Turizmin ekonomide önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Gülsoy, “Kişi başı gelir, ihracat ve turizm gelirlerinin artmasıyla olur. Kayseri’nin en büyük meslek örgütü olarak biz sadece ticareti, üretimi, ihracatı ve ithalatı konuşacak değiliz. Kayseri’nin her sorununa parmak basacak, Kayseri Ticaret Odası olarak turizmden hak ettiğimiz payı alabilmek için devletimiz, idarecilerimiz ve yerel yöneticilerimizle canla başla çalışacağız. Türkiye turizm yatırımcıları derneği ve TÜSİAD’ın iş birliği ile hazırlanan turizmde dönüşüm senaryoları raporunda 2033 yılı itibariyle ülkemize gelecek turist sayısının 104 milyonu geçeceği, turizm gelirlerinin 120 milyar dolara ulaşacağı, kişi başına turist harcamasının bin 15 dolara çıkacağı ve bu turizm gelirinin Gayri safi yurt içi hasıla artışını ortalama 1,6 puan yukarıya çekeceği öngörülüyor. Bu turizmle ilgili bir rapor ama önümüzde de yaşanmış bir olay var. Bizim yanı başımızda Kapadokya olarak bilinen komşumuz Nevşehir’e geçen yıl gelen turist sayısı 3 milyon 850 bini buldu ve bu turistlerin neredeyse yarıya yakını kayseri havaalanını kullanıyor ama biz o turistlerin yüzde 10’unu dahi şehrimize getiremiyoruz. Turizmde öncelikli hedefimiz bu olmalı. Kayseri, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra mutfak kültürüyle de turizmden mutlaka payı almalıdır. Kayseri Ticaret Odası olarak bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz, yapma hazırız. İçinde bulunduğumuz bu kış aylarında şehirde ve Erciyes dağındaki otellerimizde doluluk oranı çok yüksek. Bakın işte bu turizm, Kış turizmi. Turizm gerçeğini görmezden gelemeyiz. Sadece bu hafta sonu Erciyes’e 100 bin üzerinde vatandaşımız kayak için gitmiş, otellerde yer yok. Yüksek hızlı tren hattımızdan, havaalanının genişlemesine, otoban bağlantımızdan, lojistik köye kadar bu şehir halkının ne kadar haklı talebi varsa yılmadan, usanmadan her vesile ile bunu dillendirmeye ve çalışmaları takibe devam edeceğiz. Bu kapsamda 29 Ocak Çarşamba Teşvikler Genel Müdürü ve ekibinin katılımıyla gerçekleşecek Kayseri’nin teşvikleriyle ilgili bilgilendirme toplantısına hepinizi bekliyoruz. Teşviklerden yaralanabilme noktasında bu toplantıyı oldukça önemsiyoruz” dedi. 2020 yılında ticaret açısından KDV indirimleri ve banka faizlerindeki indirimlerin güzel gelişmeler getireceğini söyleyen Ömer Gülsoy, sözlerini şu şekilde tamamladı;

    “Yeni yıla iki güzel haberle girdik. Hemen her meclis toplantısında, TOBB’da yaptığımız her toplantıda ve son olarak da Hazine ve Maliye Bakanımızla bu salonda yaptığımız iş dünyası buluşmasında da ifade ettiğim mobilya sektöründe KDV indirimi hayata geçti. Türkiye’nin en büyük mobilya üreticilerinden biri olan Kayseri’nin bu haklı talebini kısa sürede sonuçlandırarak, mobilya ve yumurta da KDV indirimi yapan Maliye Bakanımıza ve TOBB Başkanımıza teşekkür ederiz. Temmuz’da yüzde 24 olan politika faizi Para Politikaları Kurulu’nun bu ay yaptığı son toplantı ile birlikte 11.25’e indirildi. Yani ortalama beş ay içerisinde faizler yarıdan da fazla indirildi. Yatırımların önünü açmak için en önemli etkenlerden biri olan faizlerin düşmesi bizi memnun etmiştir. Fakat faizlerin düşmesi de yatırımları artırmak adına tek başına yeterli olmayacaktır. Bu konuda farklı alanlarda da reformlar beklemekteyiz. Hazine ve Maliye Bakanımızın huzurunda da üç kamu bankasının genel müdürü varken ifade ettim. Özel Bankalar 2018 Ağustos’un da yüksek faizle verdikleri kredilerin yeniden yapılandırması için adımların atılmasını bekliyoruz. Özel Bankaların da kamu bankalarını takip ettiğini görüyoruz ama yeterli bulmuyoruz. Özel Bankaların da bu konuda kendilerine yakışanı yapmaları gerektiğine inanıyoruz. Hazine Bakanımızın ‘Plaza değil, piyasa bankacılığı yapalım’ uyarısını dilerim özel banka yöneticileri duysun. Faizleri düşürür, güven ve istikrarın zeminini oluşturursak, sadece bankalardaki 200 milyar dolar üzerindeki döviz mevduat hesabı değil, yastık altındaki birikimlerde yatırıma yönelecektir. Bu da Türkiye’nin her alanda büyümesi demektir.”

  • Köpek saldırısının yaşandığı ilçede vatandaşlar önlem alınmasını istiyor

    Kayseri’nin Hacılar ilçesinde sokak köpeklerinin saldırısında lise öğrencisi Mehmet Özer’in hayatını kaybettiği olay sonrasında ilçe halkı önlem alınmasını ve açılan soruşturmada sorumluların cezalandırılmasını istedi.

    Hacılar ilçesinde yaklaşık 20 köpeğin saldırısı sonrasında lise öğrencisi Mehmet Özer hayatını kaybetmiş, bir lise öğrencisi ise yaralanmıştı. 14 yaşındaki Mehmet Özer’in dün toprağa verilmesinin ardından bu gün ilçe meydanında toplanan vatandaşlar halen bir önlem alınmadığını ifade ederek gereken önlemlerin alınmasını istedi.

    İlçe halkından Latife Yalnız, “Seçtiğimiz insanların yani başların bu gövdeleri yönetmesini istiyoruz. Biz bu yüzden onları o koltuğa oturtturuyoruz neden bizi dinlemiyorlar? İlla bir Mehmet mi ölsün, illa bir Ahmet mi ölsün? çocuk parçalandı öldü annesi komada” diye konuştu.

    İsmail Herdem ise belediyeye 8 yıldır defalarca dilekçe vererek müracaatta bulunduklarının altını çizerek, “Belediyeye 8 yıldır sayısız kez müracaat ettik ve sayısız kez sokak köpeklerine önlem alınmasını istedik ve sokak köpeklerinin halka saldırdığını bildirdiğimiz birden fazla müracaatımız mevcuttur. Belediye yetkilisinin ’Biz sokak köpeği toplayıcısı mıyız? Bize bunu mu layık görüyorsunuz?’ cevabına maruz kaldık. Belediyede bir yönetim zaafı var ve belediye görevini yerine getirmemekte” dedi.

    Ganime Herdem de “Komşularla birlikte bir çok imza toplayıp belediyeye gönderdik belediyeye. Bize ’Biz köpek toplayıcısı değiliz’ diye dönüş oldu. Toplamadılar ve biz çocuklarımızı elimizde sopayla okula götürüp getirdik” ifadesinde bulundu.

    Sokak köpeklerinin saldırısında hayatını kaybeden Mehmet Özer’in arkadaşı ise öğrenci, “Psikolojimiz gerçekten çok bozuk. Okula gitmek istemiyoruz. Saldıran köpek sayısı 20-25 tane. Bunu gören ve olay yerinden kaçan arkadaşlarımız da var. Bir şekilde çaresini bulsunlar” derken bir diğer öğrenci ise gözyaşlarına boğuldu ve konuşamadı.

  • Çukura dubalı önlem

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yağmur nedeniyle yolda oluşan çukur trafikte tehlike oluşturunca vatandaşlar bu kez dubalı önlem aldı.

    Kent genelinde birkaç gündür süren sağanak yağış nedeniyle, Muratpaşa ilçesi Muratpaşa Mahallesi Şair Adem Dede Caddesi’nde 1 metre çapında çukur oluştu. Özellikle araç trafiği için tehlike oluşturan çukuru fark eden vatandaşlar araçların ve insanların zarar görmemesi için çukuru biraz taşla doldurup üzerinde de dubalı önlem aldı. Caddeyi kullanan araç sürücülerinin de vatandaşların dubalı önlemi dikkate aldıkları görüldü.

    Caddede önlem alan taksici esnafı İsa Kaynak, “Yağmur yağınca çukur oluştu. İlgili yerleri aradık ve öncesinde kendimizce dubalı önlem aldık” dedi.

  • Yolda oluşan çukura sandalyeli önlem

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yağmur nedeniyle yolda oluşan çukur trafikte tehlike oluşturunca vatandaşlar tarafından sandalyeli önlem alındı.

    Muratpaşa ilçesi Meltem Mahallesi Tarık Akıltopu Caddesi’nde, birkaç gündür etkili olan yağış nedeniyle büyük bir çukur oluştu. Yaya ve araç trafiği için tehlike oluşturan çukuru fark eden vatandaşlar araçların ve insanların zarar görmemesi için yolda plastik sandalye ile önlem aldı. Caddeyi kullanan araç sürücülerinin de vatandaşların sandalyeli önlemini dikkate aldıkları görüldü. Çukurun belediye ekipleri tarafından kapatılacağı öğrenildi.

  • Kimya mühendislerinden hava kirliliğine önlem uyarısı

    Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Rengin Demiröz, Bursa’da sanayi ve ulaşım kaynaklı var olan hava kirliliğinin mevsim itibariyle ısınmanın da ilave olmasıyla sağlığı tehdit edici boyutlara ulaştığını belirterek, “Özellikle çocuklar, hastalar, yaşlılar ve tüm Bursalıların daha fazla sağlık risklerine maruz bırakmamak için hava kirliliği derhal çözülmesi gereken sorun olarak kabul edilip, gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.

    Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Rengin Demiröz, Bursa’nın havası ile alakalı basın toplantısı düzenledi. Bursa’da sanayi ve ulaşım kaynaklı var olan hava kirliliğinin mevsim itibariyle ısınmanın da ilave olmasıyla sağlığı tehdit edici boyutlara ulaştığını ifade eden Demiröz, “Hava kirliliğinin boyutu bilimsel verilere gerek kalmaksızın solunduğunda anlaşılıyor. Temiz hava solumak, kirli havanın sebep olduğu hastalıklardan korunmak tüm vatandaşların temel hakkıdır. Ancak kararlı ve halk sağlığının önemsendiği bir iradeyle bu yaşamsal temel hak Bursalılara tanınmış olacaktır. Bursa’nın havasının yaz ve kış aylarında kirli olduğunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ölçüm istasyonlarındaki resmi veriler ortaya koymaktadır. Kış aylarında gerek doğal gaz fiyatlarındaki artışlar, gerekse yardım amaçlı kömür dağıtılması sonucunda doğal gazdan uzaklaşıp, kömür kullanımı artmıştır. Sanayide ve evsel kullanımda başta kömür olmak üzere fosil yakıtların kullanımının artması hava kirliliğini daha da arttırmıştır. Kömür kullanımını azaltmak adına yapılması gerekenler vardır. Kömür yardımı değil doğal gaz kullanımına yönlendirecek düzenlemeler ve destek söz konusu olmalıdır. Şehirlere, kalitesiz kömürlerin girişi denetlenerek engellenmelidir” dedi.

    “Elektrostatik filtre sistemini çalıştırma zorunluluğu 2019’a ertelenmemelidir”

    Demiröz, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sanayi tesislerinde gerek enerji üretimi, gerekse endüstriyel proseslerden kaynakları zehirli gazların atmosfere salınımının yönetmeliğe uygunluğu denetlenmelidir. Hava kirliliğinin çok ciddi yaşamsal bir sorun olması sebebiyle Orhaneli Termik Santrali’nde olduğu gibi üretim maliyetini arttırıyor gerekçesiyle elektrostatik filtre sistemini çalıştırma zorunluluğu 2019’a ertelenmemelidir. Atmosferde yükseklik arttıkça sıcaklığın düşmesi gerekirken artması, bu olumsuz duruma örnek verilebilir. Bu durumda kirli havadaki tüm zehirli gazlar ve partiküller sürekli kümülatif artış hareketi içinde olacaktır. 20. yüzyıl ortalarında binlerce kişinin ölümüne yol açan hava kirliliği Londra’da yaşandı. 5 yıl boyunca 400 bin kişinin daha erken ölümüne yol açmıştır. Bu üzücü olayı merkezi, idari ve yerel yöneticiler hatırlamalı, unutmamalıdır.”

    “Hava kirliliğine gerekli önlemler alınmalıdır”

    24 Aralık Pazartesi günü saat 11.00’de Osmangazi hava izleme istasyonunun maksimum 50 olması gereken hava kalite indeksinin 141 olduğunu vurgulayan Demiröz, “PM 10, 24 saatlik ortalama değeri 230,5 miligram/metreküp olup, sağlıklı değerin neredeyse 5 katıdır. Sitedeki uyarı hassas gruplar için sağlıklı etkileri olabilir. Yürüyüş ve açık hava sporları için iyi bir hava değil uyarısı vardı. Aynı olumsuz hava koşulları ve uyarılar aynı gün ve saatte Yıldırım ile İnegöl istasyonlarında da mevcuttu. Özellikle çocuklar, hastalar, yaşlılar ve tüm Bursalıları daha fazla sağlık risklerine maruz bırakmamak için hava kirliliği derhal çözülmesi gereken sorun olarak kabul edilip, gerekli önlemler alınmalıdır” şeklinde konuştu.