Etiket: önemli

  • MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın: “Türk-İslam kültürün en önemli şehirlerinden biri olan Erzurum günümüze kadar stratejik önemini korumuştur”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın: “Türk-İslam kültürün en önemli şehirlerinden biri olan Erzurum günümüze kadar stratejik önemini korumuştur”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Kamil Aydın, Erzurum Kongresi’nin 101. yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Kamil Aydın, “633 yılında Müslüman komutan Ömer Bin Hattap tarafından fethedilerek bir İslam şehri olan, ancak daha sonra işgale uğrayan Erzurum, 1071 Malazgirt meydan muharebesinden 22 yıl önce 1048 yılında Pasinler meydan muharebesinde Selçuklular tarafından fethedilerek bir Türk-İslam şehri haline gelmiş, Türk-İslam kültürün en önemli şehirlerinden biri olarak günümüze kadar stratejik önemini korumuştur. Büyük geçmişi ve hassas konumu yanı sıra , önemli geçiş güzergahı olan Erzurum’a müstevliler vatan toprağını işgal etmek, Türk varlığını, Türk kültürünü sonsuza kadar bitirmek için hücum ederken; bundan tam 101 yıl önce 23 Temmuz 1919’da sömürgecilerin egemenliğini kabul edenlerin aksine bir avuç vatan ve özgürlük sevdalısı Mustafa Kemal’in önderliğinde bağımsızlık aşkıyla yollara düşmüş, Anadolu halkını işgallere karşı tek yürek olmaya davet etmiştir. İşte bu özgürlük ve vatan aşkıyla Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, Samsun’da milli mücadelenin ilk adımını atmıştır. 23 Temmuz 1919’da Erzurum’da toplanan kongrede Erzurum delegesi olarak katılan Mustafa Kemal kongre başkanlığına seçilmiştir. 57 delege 14 gün boyunca düşman işgalinden kurtulmaya, özgürlüğe ve tam bağımsızlığa olan inancı ve iradeyi ortaya koymuştur. 7 Ağustos 1919 Perşembe günü sona eren kongrede hem o günün sancılarına ilaç olacak, hem de ilelebet Türk milletinin yolunu aydınlatacak milli kararlar alınmıştır. Bu kararlarla her türlü işgal girişimine karşı milli sınırlar içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı, manda ve himayenin kabul edilemeyeceği tüm dünyaya duyurulmuştur. İstanbul Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamazsa, bu amaçla geçici bir hükümet kurulacak ve bu hükümetin üyelerini milli kongre seçecektir. Milli Kuvvetlerin düzenlenmesi amacıyla direniş kuvvetlerinin birleştirilerek Kuvay-ı Milliye’yi amil milli iradeyi hâkim kılınması esaslaştırılmıştır. Milli iradenin padişah ve halifelik makamlarını da kurtaracağı ancak azınlıklara verilen siyasal, sosyal ve ekonomik dengeleri bozucu hakların kabul edilemez olduğu ortaya konmuştur. Mebuslar Meclisi’nin derhal toplanması ve hükümetin derhal denetlenmesi gereği kayıt altına alınmıştır. Bu kararların çoğunun günümüz şartları için de ışık tutması gözlerden kaçmamaktadır. Günümüzde de milli sınırlarımızı ve milli varlığımızı, bekamızı ve kültürümüzü tehdit eden mihraklar her fırsatta gözlerini aziz vatanımıza dikmiştir. Öte yandan elbette bu odaklarla iş tutan, onların kirli emellerini görmezden gelerek onlara yardım ve yataklık yapanlar da gözlerden kaçmamaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz mirasına ihanet eden odaklar bilmelidirler ki, yüce Türk varlığını sonsuza kadar koruyacak, Türk milletinin hakkını ve hukukunu sonsuza dek savunacak birer nefer olarak, genelde cennet vatanımız, özelde ise dadaşlar diyarı Erzurum üzerinde kirli hesap ve plan yapanlara şunu açıkça ifade etmek isterim ki; “Türk milletinin manda ve himaye altına alınması, işgal ve istilaya uğraması, sindirilmesi asla mümkün olmayacaktır.” 101 yıl önceki irade ve kararlılıkla Erzurum Kongresi’nin toplanmasının yıl dönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm kongre üyelerini, canları pahasına vatanımızı bize emanet eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” diye konuştu.

    Ayrıca Erzurumspor’un Süper Lig’e çıkmasından dolayı memnun olduğunu dile getiren Aydın, “Bu arada, doğunun sınır taşı kadim şehrimiz Erzurum’u sezonun en az gol yiyen takımı olarak süper ligde temsil etmeye hak kazanan B.B. Erzurumspor’un şampiyonluğunu kutlar, emeği geçen herkese ve büyük Erzurumspor taraftarına şükranlarımı sunarım” şeklinde konuştu.

  • Trakya Üniversitesi’nden önemli bir adım daha

    Trakya Üniversitesi’nden önemli bir adım daha

    Avrupa Birliği destekli ve türünün en yüksek bütçeli sınır ötesi iş birliği çevre projesi Trakya Üniversitesi ortaklığında hayata geçiriliyor.

    BBTrakya Üniversitesi, INTERREG-IPA Bulgaristan – Türkiye Sınır Ötesi İş Birliği Programı Stratejik Proje Sınırlı Teklif Verme Çağrısı programı kapsamında toplam bütçesi 2 milyon 855 bin 247 Euro olan “Cross-Border Regions Collaborate for Blue Growth: Blue Growth Collabs (Mavi Büyüme için Sınır Ötesi İş Birliği: Mavi Büyüme Laboratuvarları)” isimli projeyi hayata geçiriyor.

    Çevrenin korunması ve geliştirilmesi adına önemli bir adım atan Trakya Üniversitesi, Üniversitemiz Proje Koordinasyon ve Uygulama Merkezi ile Fen Fakültesi Kimya Bölümü iş birliğiyle uygulanacak proje kapsamında, Edirne’ye su ve çevre araştırma merkezi kazandıracak.

    Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın da desteğiyle yürütülecek olan proje, bütçe büyüklüğü ve faaliyet kapsamı bakımından bir ilk olma özelliğini taşıyor. Yöneticiliğini Trakya Üniversitesi Proje Koordinasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Emre Atılgan’ın, AR-GE Faaliyetleri Koordinatörlüğünü ise Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Türkyılmaz’ın üstlendiği projede, Edirne Lisesi’nin yanı sıra Bulgaristan’dan Prof. Dr. Asen Zlatarov Üniversitesi ve Akad N. Zelinski Yüksekokulu ile ortaklaşa hareket edecek olan Trakya Üniversitesi, çevresel koruma ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması adına bölgesel ve sınır ötesi düzeyde iş birliği içinde olacak. 1 milyon 384 bin Euro tutarında altyapı ve AR-GE faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin planlandığı projede, ayrıca ortak araştırma metodolojilerinin geliştirilmesi adına proje ortaklarının araştırma altyapıları güçlendirilecek.

    Türkiye ve Bulgaristan’ın deniz, nehir ve göl gibi kendi su sistemlerinde örnek uygulamaları hayata geçirme ve doğanın korunmasında etkileşim kapasitesini geliştirme odaklı yürütülecek projenin temel stratejisini, ortak bilimsel araştırma metodolojileri oluşturacak. Çevresel koruma bilinci ve sürdürülebilir kalkınma farkındalığı oluşturmak amacıyla “Mavi Büyüme İçin Sınır Ötesi İş Birliği: Mavi Büyüme Laboratuvarları” isimli bir proje geliştiren Trakya Üniversitesi, bölgesel ve sınır ötesi düzeyde bir ortaklık kuruyor.

    3 adet laboratuvar kurulacak ve 1 araştırma teknesi alınacak

    Proje dâhilinde Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi binasına ek olarak 450 metrekarelik bir alan inşa edilerek son teknolojik ekipmanlarla donatılı Su Kirliliği İzleme Laboratuvarı, Su Ekosistem Laboratuvarı ile Su Kültürü ve Biyoteknoloji Laboratuvarı kurulacak. Ayrıca, Edirne’de su analizlerinde veri toplama işlevinde kullanılmak üzere bir “Araştırma Teknesi”nin de alınacağı proje kapsamında Edirne Lisesi’nde, bilimsel yöntemlerin çeşitliliğini deneyimlemek ve araştırmacılarla etkileşim kurulmasına olanak sağlayacak bir “Sanal Laboratuvar” da hizmete sunulacak. Edirne Lisesinin sahip olacağı ekipmanlarla öğrenciler, çevrimiçi ve eşzamanlı olarak Trakya Üniversitesi’nde mevcut laboratuvarlarda gerçekleştirilen uygulamalara dâhil olabilecek.

    “Mavi Kalkınma” kavramı konusunda üniversite öğrencileri ve bölge paydaşları için çeşitli farkındalık faaliyetlerinin de yürütüleceği projede, “Uluslararası Mavi Büyüme Konferansı”nın yanı sıra Mavi Büyüme Proje Pazarı: Mavi Büyüme ve Sürdürülebilir Kalkınma, Döngüsel Ekonomi ve Su Sistemleri, Çevre Korumada Yenilik, Sınır Aşan Sular Sular ve Kirlilik alanlarını kapsayan bir proje yarışması düzenlenecek. Çevre konularında çalışan teknoloji şirketlerinin ürünlerini ve çalışmalarını sergileyebilecekleri bu organizasyonda öğrencilerin, çevre koruma bilincinin artırılması ve yeni teknolojiler hakkında daha fazla bilgi sahibi olması sağlanacak. Ayrıca Edirne Lisesi öğrencilerine yönelik yapılacak “Mavi Bilim Kafesi” etkinliği ile öğrencilerin proje geliştirebilmesi için kendilerine profesyonel eğitim ve danışmanlık desteği verilecek.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne’nin eğitim alanında iki önemli kurumunu böyle bir projede buluşturmaktan ötürü duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Günümüzde büyük belirtilerini gördüğümüz, gelecek yıllarda da insan sağlığını ciddi anlamda tehdit edecek çevresel olayların farkında olarak geliştirdiğimiz bu projenin gelecek nesillere sağlıklı bir dünya, yaşanılabilir bir çevre bırakma açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle böyle bir projenin hayata geçmesinde büyük emekler sarf eden proje ekibini gönülden kutluyor, projenin sadece bölgemize değil, tüm dünyaya fayda getirmesini temenni ederim” ifadelerini kullandı.

  • TBMM Başkanı Şentop: “Ayasofya Türkiye’nin bir psikolojik alanda sınırı aşması anlamında önemli”

    TBMM Başkanı Şentop: “Ayasofya Türkiye’nin bir psikolojik alanda sınırı aşması anlamında önemli”

    TBMM Başkanlığına yeniden seçilmesinin ardından memleketi Tekirdağ’a gelen ve burada bir dizi ziyaret gerçekleştiren Prof. Dr. Mustafa Şentop, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası’nı da ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBMM Başkanı Şentop, Ayasofya Camii’nin Türkiye’nin bir psikolojik alanda sınırı aşması anlamında önemli olduğunu söyledi.

    Çorlu TSO ziyaretinde Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Çorlu Kaymakamı Cafer Sarılı, AK Parti Tekirdağ Milletvekilleri Mustafa Yel ve Çiğdem Koncagül, Çorlu TSO Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Volkan, Çorlu TSO Meclis Başkanı Erdim Noyan, oda yöneticileri ve protokol üyelerince karşılanan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Şentop, yerli otomobil üretimi yapılacak olan fabrikanın temel atma töreni ve yerli otomobil konusundaki soruya, “Bu konuyla ilgili olarak daha önce bir tanıtım yapılmıştı Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla. Bu konuda Türkiye önemli bir adım atıyor. Bugünün ve geleceğin teknolojisini esas alarak yerli otomobil üretmek için bir faaliyet başlatıldı ve açıklanan takvim dahilinde sürüyor, salgın sürecine rağmen bütün dünyada bu tür çalışmalar faaliyetler, açılışlar temel atma törenleri ertelenirken yarın inşallah çok büyük bir projenin ilk adımı atılmış olacak ve planlandığı gibi de devam edecek” yanıtını veren TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop 24 Temmuz 2020 Cuma günü kılınacak olan Cuma namazıyla yeniden cami olarak ibadete açılacak olan Ayasofya Camii ile ilgili soruya da yanıt verdi.

    “Bu tarihi bir karardı” diyen TBMM Başkanı Şentop, “Danıştay’ın kararı ve arkasından Cumhurbaşkanımızın Ayasofya’nın açılışı ile ilgili imzalamış olduğu kararname tarihi bir karardı. Ayasofya aşağı yukarı 5 asır gibi bir zaman cami olarak İstanbul’da faaliyet göstermişti. 1934 yılından itibaren müzeye dönüştürüldü ama o tarihten bu yana Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşlarımız Ayasofya’nın o mahzun halini, cami olması gerektiği halde bir türlü ibadet edilemeyen bir mekan olarak üzüntüyle karşılıyordu bir ukdeydi bütün milletimizin içinde. Bu konuda önemli bir adım atıldı. İnşallah fiilen de önümüzdeki hafta 24 Temmuz’da ilk Cuma namazıyla beraber ibadete açılmış olacak. Bu Türkiye’nin bir psikolojik sınırı aşması anlamında uluslararası alanda önemli bir adım olarak görüyorum” diye konuştu.

    Daha sonra oda yöneticileri ile düzenlenen bir toplantıya katılan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, ziyaret anısına fotoğraf çektirilmesinin ardından Çorlu’dan ayrıldı.

  • ‘Akciğer Lavajı’ hakkında önemli bilgiler

    ‘Akciğer Lavajı’ hakkında önemli bilgiler

    Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Arman, ‘Akciğer Lavajı’na ilişkin önemli bilgiler verdi.

    Akciğer Lavajı ‘nın sadece tedavi değil akciğer kanserinin teşhisinde biyopsi amaçlı kullanılan bir yöntem olduğunu söyleyen Medicana Kadıköy Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Arman, “Kronik bronşit ve KOAH şikayetlerini yüzde 30-40 azaltarak hastanın rahat nefes almasını, hayat kalitesinin düzelmesini bu hastalıklara yandaşlık eden diğer hastalıkların (damar sertliği, diyabet, kalp hastalığı gibi) daha etkili tedavi edilebilmesini ve hastanın hayati tehlikesinin azalmasını sağlayan Akciğer Lavajı sadece tedavi değil akciğer kanserinin teşhisinde biyopsi amaçlı kullanılan bir yöntemdir” dedi. Prof. Dr. Bülent Arman, bu sayılan tüm faydaları sağladığı gibi aynı zamanda KOAH’lı hastanın şikayetlerinin bariz azalmasına sebep olduğunu, hastanın yaşam kalitesini artırdığını, hayati tehlike riskini azalttığını ve ilave tedavilerin etkinliğini de artırdığını belirtti.

    “Yılda 1 veya 2 kez bronkoskopi yapılmalıdır”

    Kronik bronşitte ikinci önemli etkenin sigara içimi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bülent Arman şunları kaydetti:

    “KOAH hastalığında önemli olan erken evrelerde müdahele edilmesi yani bu hastalığa zemin hazırlayan faktörlerin azaltılması ya da ortadan kaldırılması temel amaç olmalıdır. Ancak bu zaman geciktirildiyse gerek kronik bronşitin ve gerekse KOAH’ın tedavisi sürerken yapılması gereken yılda 1 veya 2 kez endoskopik (bronkoskopik) akciğer temizliğidir.

    Kronik bronşit, kişilerde çocukluk yaşlarında sık geçirilen hastalıklar (bronşit, zatürre ve tüberkiloz) inatçı, tedavi edilmemiş veya ihmal edilmiş üst solunum yolu hastalıklarında (sinüzit, rinit, faranjit, tonsilit, trakeid) hastalık amillerin akciğer hava kanallarına yerleşmesi neticesi oluşan bir hastalıktır.

    Tecrübelerimize göre 5 yıldan fazla günde 5 sigaradan fazla ve 30 yaşın üzerinde olan kişilerde mutlaka derecesine bağlı olarak belirti veren 4 evreli kronik bronşit gelişecektir. Sigara içenler şikayetsiz oldukları dönemde basit öksürüğe aldırmadıklarından kronik bronşit yerleşecek ve sigara içenlerde yüzde 90-95 gelişecektir. Ancak genetik ve yapı faktörleri devreye giren yüzde 5-10 kişide sigaraya rağmen kronik bronşitin oluşmaması bizim bakış açımızı ve gerçeği değiştirmemelidir.”

    Akciğer temizliği nasıl yapılır?

    Prof. Dr. Bülent Arman, Akciğer temizliğinin nasıl yapılacağını dair şu maddeleri sıraladı:

    “Hastanın ön tetkikleri yapıldıktan sonra genel anestezi altında bronkoskopi adı verilen ince ve ışık kaynaklı, aynı zamanda video kameraya bağlı bir sistem ile anestezi tüpü içerisinden akciğer kanallarına ulaşılır. Öncelikle tüm ulaşılabilen hava yolları ( bronşlar) gözlemlenir.

    Yollar içindeki iltihap ve fazla balgamlar aspire edilir.

    Hava yolları genişleten ilaçlar ve serum ile hava yolları yıkanır ki buna akciğer lavajı diyoruz.

    Anestezi aygıtı yardımı ile hava yolları içine pozitif oksijenli hava vererek hava yolları ve kapalı hava kesecekleri açılır ve daha fazla oksijenin kan dolaşımına katkısı sağlanır.

    En önemli faydalarından biri de endoskopik incelemeler sırasında hava yolları içinde şüpheli bir oluşuma rastlanırsa oradan biopsi alınır. Böylece hiç akılda yokken erken bir akciğer kanseri yakalanmış (röntgende de belirti yokken) ve erken teşhis konmuş olur.

    Netice olarak kronik akciğer hastalarının nefes darlıkları azalır, yaşam kalitesi artar. İlave hastalıklar daha etkili tedavi edilir ve erken kanser teşhisi yapılmış olur.”

    Prof. Dr. Arman yöntemin günü birlik yapılan bir işlem olduğunu da ekledi.

  • Rektör Karadağ, “Diş hekimliği fakültesi Yozgat için önemli bir kazanım”

    Rektör Karadağ, “Diş hekimliği fakültesi Yozgat için önemli bir kazanım”

    Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ, üniversite bünyesinde açılacak olan diş hekimliği fakültesinin Yozgat ve bölge İçin önemli bir kazanım olduğunu söyledi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla kuruluş kararı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yozgat Bozok Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi hakkında Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ, açıklamalarda bulundu.

    Yozgat Bozok Üniversitesinin bölgesinde güçlü ve marka bir üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyleyen Rektör Karadağ, yeni açılan diş hekimliği fakültesinin, üniversiteye ve bölgeye büyük değer katacağını dile getirdi.

    Diş hekimliği fakültesinin kuruluşu ile üniversite bünyesinde fakülte sayısının 14’e yükseldiğini belirten Rektör Karadağ, “Uzun bir zamandır halkımızın beklediği ve üniversitemizin de gündeminde olan Diş Hekimliği Fakültesi’nin kuruluşu, hiç şüphesiz şehrimiz ve üniversitemiz için büyük bir kazanımdır. Diş hekimliği fakültemizle birlikte üniversitemizin fakülte sayısı 14’e ulaşmıştır. İhtisaslaşan üniversiteler arasında yerini alan üniversitemiz, yeni kurulan diş hekimliği fakültesi ile Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanemizle sağlık sektöründe önemli bir görev üstlenecek” dedi.

    Rektör Karadağ, diş hekimliği fakültesinin kuruluşunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay başta olmak üzere YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile Yozgat Milletvekillerine teşekkür etti.