Etiket: Öncü

  • “Bilimde Öncü, Yerelde Güçlü Projesi” onaylandı

    Kabadüz Kaymakamlığı tarafından hazırlanarak Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansına (DOKA) sunulan “Bilimde Öncü, Yerelde Güçlü Projesi” onaylandı.

    Kabadüz Kaymakamı Mustafa Uğur Özerden ile Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Onur Adıyaman bir araya gelerek projeye imzalar atıldı.

    Ordu’da ilk defa Kabadüz ilçesinde açılan ‘Kodlama Sınıfları’ ile dikkatleri üzerine çeken Kabadüz Kaymakamlığı, DOKA’dan onaylanan proje ile bilişim teknolojileri ve yazılım dersi öğretmenlerine kodlama eğitimi verilerek öğrencilere daha geniş kapsamda yazılım ve kodlama eğitimi verilmesi sağlanacak. Hem de bu projeden Ordu’nun farklı sekiz ilçesinde görev yapan öğretmenler de faydalanacak.

    Kabadüz Kaymakamı Mustafa Uğur Özerden tarafından hazırlanan ve DOKA tarafından onaylanan proje ile ilçe genelindeki tüm öğrencilere kodlama sınıflarında çağın gereksinimlerine uygun eğitim verilmesi sağlanacak.

    Kaymakam Mustafa Uğur Özerden, ilçede eğitim-öğretim gören öğrencilerin çok şanslı olduklarına işaret etti.

    Yaklaşık bir yıl öncesinde açılan ‘Kodlama Sınıfları’ ile öğrencilerin ufkunun değiştiğini belirten Kaymakam Özerden, konuşmasını şöyle tamamladı: “Kodlama sınıflarında eğitim görmeye başlayan öğrencilerimiz geçen süre içerisinde birçok önemli projeye imza attı. Şimdi DOKA tarafından onaylanan projemiz ile de öğretmenler açtığımız kodlama sınıflarında çağın gereksinimlerini analiz edip öğrencilerimize daha kaliteli robotik kodlama dersi vererek tüketen, ezber yapan, düz düşünce yapısına sahip nesiller yerine, üreten, analitik düşünen problem karşısında çözüm geliştiren öğrenciler yetiştirmeyi amaçlamaktayız.”

  • Maliye Bakanı Ağbal: “İlk çeyreğe ilişkin gelen öncü göstergeler işlerin yolunda gittiğini gösteriyor”

    Maliye Bakanı Ağbal, “2018 yılında orta vadeli programda yüzde 5.5 oranında bir büyüme öngördük. İlk çeyreğe ilişkin gelen öncü göstergeler işlerin yolunda gittiğini gösteriyor. Ekonomideki canlanma devam ediyor” dedi.

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, 14’üncü Türkiye Vergi Kongresi’nin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

    Bakan Ağbal, bugün Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren KDV düzenlemesinin önemli kolaylıklar getirdiğine vurgu yaparak, “Bugün KDV Kanunu değişikliği Resmi Gazetede yayınlandı. TBMM’nin kabul ettiği kanun tasarısını Cumhurbaşkanımız onayladı. KDV ile ilgili çok önemli düzenlemeler içeren bu kanun tasarısı hayata geçmiş oldu. Burada özellikle mükellefler üzerinde yük oluşturan birçok uygulama kaldırıldı. Küçük işletmelere özellikle esnafımıza yönelik KDV uygulamaları bakımından önemli kolaylıklar getirildi. Daha basit bir KDV uygulamasıyla karşı karşıya kalacaklar. Esnafımız bundan sonra KDV’sini beyannamesini verdiği aydan itibaren değil ondan sonraki iki ay sonra ödeyecek. Bu düzenleme gerek yatırımı, gerek üretimi, istihdamı, gerekse de ihracatı teşvik etmek mamacıyla getirdiğimiz birçok düzenlemenin yanında toplumsal kesimi ilgilendirmesi bakımından da önemli” diye konuştu.

    “İlk çeyreğe ilişkin gelen öncü göstergeler işlerin yolunda gittiğini gösteriyor”

    Ekonomideki canlanmanın devam ettiğini ifade eden Maliye Bakanı Ağbal, ilk çeyreğe ilişkin gelen göstergelerin olumlu yönde seyrettiğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

    “2018 yılında orta vadeli programda yüzde 5.5 oranında bir büyüme öngördük. İlk çeyreğe ilişkin gelen öncü göstergeler işlerin yolunda gittiğini gösteriyor. Ekonomideki canlanma devam ediyor. Bir taraftan ekonomideki canlanmayı önemsiyoruz diğer taraftan ekonominin istikrarı bu büyümenin sürdürülebilirliği ve istikrarı da en az onun kadar önemli. Bu konularda da hükümet olarak ekonomiyle ilgili orta ve uzun vadede ekonomimizi ileriye taşıyacak, ekonomimizin temellerini daha da sağlamlaştıracak birçok çalışmayı yaptık yapmaya da devam ediyoruz”.

    “Kimse Türkiye ekonomisiyle ilgili bir oyun kurmaya kalkmasın”

    Türkiye ekonomisinin zor günler geçirmesine rağmen son derece kıymetli bir büyüme trendi yakaladığına işaret eden Bakan Naci Ağbal, “Kimse ekonomiyle ilgili oluşan bu havayı bozmaya çalışmasın. Kimse ekonomiyle ilgili Türkiye’nin potansiyelini göz ardı eden, bakın 2017 yılı başında karşı karşıya kaldığımız durumu hatırlayın. 15 Temmuz alçak darbe girişimi sonrası ekonomiyle ilgili beklentiler neydi, darbe girişimi sonrası alınan kararlar ekonominin sağlam yapısı sayesinde bugün geldiğimiz noktaya bakın; 7.4 oranında büyüme 1.6 milyon istihdam ve genele yayılan ekonomide bir büyüme. Bu büyüme birçok açıdan son derece kıymetlidir. Birçok ülkenin hala büyüme konularında sıkıntılar yaşadığı bir dönemde Türkiye ekonomisi bütün iç ve dış risklere karşı bu performansı gösteriyorsa bunu da herkesin takdir etmesi lazım. Olumsuz bir takım söylemler; olumsuz bir takım haberler, kasıtlı bir takım spekülasyonlar üzerinden de kimse Türkiye ekonomisiyle ilgili bir oyun kurmaya kalkmasın. Türkiye ekonomisi bütün bu meydan okumaların üzerinden geçti” açıklamasında bulundu.

    “Ekonomideki kararlar tek bir eksen üzerinde oturtularak konuşulamaz”

    Enflasyonun tek haneli seviyelere çekilmesi için düzenlemeler yapmaya devam edeceklerini belirten Naci Ağbal, “Enflasyonun tekrar tek haneli seviyelere gelmesi konusu hükümetimiz açısından son derece önemli. Yatırımın, üretimin önünde engel oluşturacak maliyetlerin aşağı çekilmesi konusunda hükümet olarak son derece önem veriyoruz. 2018 yılında da Türkiye ekonomisi gerek büyümede, gerek istihdamda, aldığımız alacağız tedbirlerle enflasyonda ve gerekse de cari açığın aşağı çekilmesinde yapacağımız düzenlemeler çerçevesinde 2018’i de iyi noktada bitirecek. Ekonomi bir bütündür. Ekonomideki kararlar tek bir eksen üzerinde oturtularak konuşulamaz ve çalışılamaz. Ekonominin bir taraftan sahibi olduğu potansiyel büyüme oranını destekleyeceğiz diğer taraftan da ekonomik kararları olumlu yönde etkileyecek, ekonomide sürdürülebilirliği, yakalamış olduğumuz istikrarı devam ettirecek bütüncül kararları da birlikte alacağız” dedi.

  • Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezi bölgede öncü

    Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nde faaliyet gösteren Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezi, bitki sağlığı konusunda bölgede ve Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Bitki Sağlığı Kliniği, tarım sektöründe, iyi tarım uygulamalarının yeteri kadar bilinmemesi, yanlış dozlarda ilaç kullanımı, eğitimsiz çiftçiler, ihracatı artırmaya yönelik alınması gereken tedbirlerin bilinmemesi, tarım sektöründen yeterli verim alınamaması gibi sorunlara çözüm üretme adına bölgede çiftçilere yarar sağlıyor.

    Mustafa Kemal Üniversitesi Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezi 2016 yılı Kasım ayında DOĞAKA ile yapılan protokol sonrasında kurularak, kliniğin amacının bitkilerde görülen hastalıkları araştırmak ve bunun çözüm yollarını bulmak olduğu belirtildi.

    MKÜ Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şener Kurt, klinik bünyesindeki laboratuvarların son derece ileri tanı teknolojik cihazlarla donatıldığını belirterek, her türlü mikro biyolojik tanıyı klinik yapısında geliştirebildiklerini ve doğru tanıyı koyabildiklerini söyledi.

    Klinik bünyesinde bir gezici aracın bulunduğunu ve üreticilerin ayağına gittiklerini kaydeden Prof. Dr. Kurt, “Şu anda bizim temel hedef kitlemiz üreticiler, ihracatçılar ve bu konuda araştırma yapan uzman kişiler. Ve bunlara yönelik biz bu merkez bünyesinde hizmetler üretiyoruz. Klinik bünyemizde üç tane laboratuvardan oluşuyor. Bitki hastalıkları, bitki zararları ve yabancı ot laboratuvarlarında oluşan bir merkezimiz. Ve bu merkezde aynı zamanda gezici bir klinik aracımız var. Aynı zamanda bu laboratuvarlarda görevli beş profesör öğretim üyesi hocamız var. Herkes kendi alanında uzman. Gelen taleplere bağlı olarak biz üreticilere bu hocalarımızla birlikte üreticinin ayağına giderek yerinde, üretici ile birlikte biz buna üretici odaklı diyoruz biz hizmetle yerinde sorunu tespit edip buna göre daha çok teknik, bilimsel ve ekonomik hızlı bir tanı geliştirerek buna yönelik bir mücadele yöntemi, tedavi yöntemi ortaya koyuyoruz. Bu şekilde yapılan ilk uygulama Türkiye’de üniversitemiz bünyesinde bu merkezde sağlanmış oldu. Herhangi bir şekilde diğer üniversitelerde ve bakanlık bünyesinde bir benzeri bulunmuyor. Türkiye’de bir ilk olma özelliğini şu anda koruyor. Bu şekilde kapsamlı bir faaliyet gösteren bir merkez olarak dünya ile işbirliği halinde diğer ülkelerdeki merkezlerle işbirliği kurmaya çalışıyoruz. Ve onlarla istişareli olarak bu yapıyı biraz daha güçlendirmeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla şu anda oldukça iyi noktada sadece bitki patolojisi alanında değil aynı zamanda veteriner mikrobiyolojisi, gıda patojenleri ve hatta insan hekimliği alanında da hizmet verebilecek potansiyele sahibiz. Klinik bünyesinde laboratuvarlar son derece ileri tanı teknolojik cihazlarıyla donatılmış durumda. Her türlü mikro biyolojik tanıyı da bu bünyemizde yapımızda geliştirebiliyoruz, doğru tanıyı koyabiliyoruz” dedi.

    Kliniğin Tayfur Sökmen Kampüsü içerisinde AR-GE binası içerisinde hizmet verdiğini vurgulayan Kurt, “Merkezimizin önemli bir destek kaynağı, finansman kaynağı Kalkınma Bakanlığına bağlı Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı ve Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörlüğü. Kamu ve üniversite işbirliği sonrasında dışarıdan yine Ticaret Borsası ve Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin desteğiyle burası finansman olarak desteklenmiş ve kurulmuş oldu. Şu anda artık tamamen kendi öz kaynaklarıyla ve yapmış olduğu hizmetlerle faaliyetlerini sürdürüyor. Bu anlamda tabi daha iyi noktalara götürmeyi hedefliyoruz. Sadece burada değil bu tür yapıların bu tür klinik merkezlerini bölgemizde ve ulusal çapta diğer bölgelerde de hayata geçmesi en büyük hedefimiz” diye konuştu.

    Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde aktif olarak 5 uzman personelin bulunduğunu onun dışında doktora ve yüksek lisans yapan öğrencilerin de bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Şener Kurt ayrıca, “Bir memurumuz var, özellikle döner sermaye işlerini yürüten bir muhasebe görevlimiz var. Onun dışında tabi klinik faaliyetleri ve iş potansiyeli arttıkça daha da kalabalık bir boyuta ulaşacağımızı tahmin ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Medical Park İzmir genç kadın istihdamında öncü

    Yeni yılın ilk iki ayında İş-Kur ile ortak proje yürüterek, çoğunluğu kadın olmak üzere, tek kalemde 65 kişiyi istihdam eden Medical Park İzmir Hastanesi kadın istihdamı konusunda öncü olmaya devam etti.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Medical Park İzmir Hastanesi Genel Müdürü Veysi Kubba, “Türkiye’de genç nüfusun (15-24 yaş) işsizlik oranı yüzde 19,8. Yani her 5 gençten 1’i işsiz. Genç kadınlar arasında ise bu oran yüzde 40’lara kadar yükseliyor. Nisan 2017 itibariyle, 15-24 yaş arası kadınlar arasında işsizlik oranı yüzde 24,6, tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 29,3. Ne yazık ki yıllar içinde bu oranda kısmi yükselme gözleniyor. Dolayısıyla genç kadınlar istihdam yaratması açısından sağlık sektörünün ne kadar önemli olduğu bu rakamlarla bir kez daha ortaya çıkıyor.” dedi. Ayrıca Kubba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Aralık ayındaki istihdam şurasında hedef olarak ortaya koyduğu 2 milyon artı istihdama katkıda bulunmaktan mutlu olduklarını belirtti.

    Hükümetin teşviklere devam kararından sonra istihdamı artırma konusunda ek çalışma yaptıklarını belirterek özellikle kadın iş gücünü hedeflediklerini anlatan Kubba, “Bugünün iş dünyasında hala kadınlar erkeklere göre daha az yer alıyor, aynı işleri yapsalar bile daha az kazanıyor ve iyi kariyer imkanlarından erkekler kadar yararlanamıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün raporundan 2017 yılı itibarıyla küresel düzeyde kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 49 ile erkeklerin iş gücüne katılım oranlarının neredeyse yarısı kadar olduğu görülüyor. Dahası, ILO tahminlerine göre bu oran 2018 yılında da değişmeyecek. Bizler de kadın istihdamının önemli merkezlerinden sağlık sektörü olarak imkanlarımızı zorlayarak bu konuda adımlar atıyoruz. Sadece İzmir Hastanemiz’de 1.202 personel istihdam edilmektedir ve bu sayının yüzde 70’i bayanlardan oluşmaktadır ve yaş aralığı da 20-30 yaştır.” şeklinde konuştu.

  • Fransız seyahat pazarının öncü tur operatörü Fram Bodrum’a dönüyor

    2016 sezonundan itibaren Karavel-Promovacances grubu bünyesinde yer almaya başlayan Fransa’nın lider tur operatörü Fram, kardeş kuruluşları Plein Vent Voyages ve grubun internet satış markası Promovacances ile beraber Türkiye’ye dönüyor.

    Fram, Karavel Holding ürün satış müdürü Joseph Allam, Peninsula Tour Satış ve İş Geliştirme Müdürü Kayıhan Süer ile birlikte Bodrum standını ziyaret ederek 2018 yılında Bodrum’la ilgili yapılacak çalışmalar konusunda bilgi verdiler. Peninsula Tours işbirliği ile yapılacak çalışmalar sonucunda 2018 yılı turizm döneminde haftada iki uçağın Bodrum’a inmesi planlanıyor.

    Bodrum Belediyesi ve Bodrum Yarımadası Tanıtma Vakfı Başkanı Mehmet Kocadon, dünya turizminin 3 yıldır artan küresel terör saldırıları nedeniyle gerileme yaşadığını, bu olumsuz durumdan etkilenen ülkelerin başında da Türkiye’nin geldiğini belirterek Fransa’dan Bodrum’a gelecek turist sayısını artırmak amacıyla Bodrum Yarımadası Tanıtma Vakfı yetkililerinin 26-29 Eylül 2017 tarihleri arasında katıldıkları Paris IFTM Top Resa Turizm Fuarında destinasyon tanıtımının yanında tur operatörleri ile de görüşmeler yapıldığını açıkladı.

    Turkuaz Turizm yönetim kurulu başkanı Onursal Özatacan ve Turkuaz Turizm kurucu ortağı Ahmet Özatacan’ın girişimleri ile Fransa Tur Operatörleri Birliği Başkanı Rene- Marc Chikli, Fransız Tur Operatörü Fram Genel Müdürü Michel Quenot ve Fransız PR ve reklam ajansı olan İnterface Tourism firması yönetim kurulu başkanı Gael De la Porte du Theil ile BOYTAV Genel Sekreteri Cemil Bayraktar’ın eşliğinde Bodrum turizmi ile ilgili görüşmeler yaparak Bodrum destinasyonu için Fransa pazarının geliştirilmesi konusunda bilgi alışverişinde bulundular.

    Bodrum standında yapılan tatil çekilişinde Müskebi Tatil Köyü’nden iki kişiye birer hafta tatil, Barbaros Yachting’ten bir hafta mavi yolculuk ve Wisdom&Bluedays Travel tarafından Gündoğan’da dört kişiye bir haftalık tatil verildi.