Etiket: Öncesinde

  • Yaklaşan Turizm Sezonu Öncesinde Trabzon’da Şoför Esnafı Davranış Eğitiminden Geçiyor

    Trabzon’da yaklaşan turizm sezonu öncesinde ticari dolmuş ve taksi sürücülerine ”Ticari Taşıt Sürücülerinin Davranış Modellerinin Değiştirilmesi Projesi” kapsamında davranış eğitimi veriliyor.

    Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından il merkezi ve çeşitli ilçelerde düzenlenen eğitim programı kapsamında sürücülere, müşterilerle diyaloğun nasıl olması yönünde eğitim verilirken, şoförler verilen eğitimin yararlı olduğunu söylüyor.

    Sürücülerle müşteri arasında genellikle sabırsızlığın hüküm sürdüğünü ifade eden şoförler eğitim sayesinde bunun önlenebileceğini belirtiyor.

    Temel Eyüpoğlu, adlı şoför esnafı her sektörde davranış bozukluğu bulunan kişilerin olduğunu ifade ederek “Esnaf arkadaşlar bilgilendiriliyor. Bizi en çok yoran sabırsızlık. Yolcularımızın sabır göstermemesi. Gideceği yerlerde bize baskı uygulaması. Bizim aramızda da davranışı bozuk olan arkadaşlarımız vardı. Bu sadece bizde değil diğer sektörlerde de var” dedi.

    Murat Mataracı isimli şoför esnafı da şoförlüğün kolay bir meslek olmadığını belirterek “Biz her zaman sabırdan yanayız. Mesleğimiz kolay bir meslek değil. Buradaki eğitimin ana teması saygı, sabır içeriyor. Bu aynı zamanda bizler olduğu kadar yolculara velilere yönelik bir eğitim olmalı” ifadelerini kullandı.

    22 yıllık dolmuş soförü Mustafa Küçükgenç ise eğitimin yaşı olmayacağını kaydederek “22 yıllık sürücüyüm. Burada anlatılanların mutlaka faydası oldu. En azından davranış hareketlerimiz konusunda 22 değil 40 yıl da geçse yine de öğreneceğimiz çok şey var. Davranışlarımız, hareketlerimiz, konuşmalarımız açısından çok yararlı oldu” diye konuştu.

    Dolmuş şoförü Ufuk Kumaş da durak harici inmek isteyen yolcularla zaman zaman münakaşa yaşadıklarını söyledi. Kumaş “Yolcu ile bizi en çok yoran diyaloglar, durak harici inmek istemeleri. Dolayısıyla zaman zaman münakaşalar yaşanıyor. Ancak buna rağmen müşterilerle aramızda çok kötü bir olay yaşanmadı” şeklinde konuştu.

  • Okul Öncesinde ‘Artikülasyon’ Bozukluğuna Dikkat!

    Uzmanlar, okul öncesinde ‘artikülasyon’ bozukluğuna karşı ebeveynleri uyardı.

    Dikkat Akademisi Kurucusu Adalet Ömeroğlu, konuşmanın, fiziksel anlamda birçok organın birlikte çalışmasıyla ortaya çıkan karmaşık bir beceri olduğunu ifade ederek, “Konuşmanın gerçekleşmesi için öncelikle işitme organlarının sağlıklı çalışması gerekir. Çünkü insan, konuşma seslerini duyarak geliştirir. Algılanan seslerin öykünmesi de dil ve konuşma seslerinin çıkarılması ile olur.

    Konuşma bozukluğu, dil kazanımıyla ilgili olabileceği gibi tıbbi ve psikolojik pek çok etkenden de kaynaklanabilir. Bundan dolayı konuşma bozukluğunun giderilmesi, disiplinler arası çalışmalar ile mümkündür” dedi.

    Konuşma bozuklukları içerisinde en yaygın olan Artikülasyon bozukluğunun solunum yollarında gelen havanın ağız bölgesi organlarından kaynaklanan sorunlarla ortaya çıktığını anlatan Adalet Ömeroğlu, şunları söyledi; “Artikülasyon, seslerin telaffuzu demektir. Artikülasyon problemi konuşma seslerini doğru telaffuz edememe ya da hiç telaffuz edememe halidir .Genellikle de okul öncesi çocuklarda fark edilir. Birçok aile konuşmadaki problemin geçici olduğu ve ilerleyen yaşlarda düzelebileceği yanılgısıyla bu problemi göz ardı etmektedir. Çocuk, okul öğrenmelerine başladığı zaman konuşmadaki sesleri yazıya da aynı şekilde aktararak öğrenme yaşantısını olumsuzlaştırmakta öyle ki, anlaşılır konuşma sağlayamadığı için arkadaşlarıyla bile ciddi problemler yaşayabilmektedir. Çocuk kendisini, anlaşılmadığı ve kendisiyle alay eden akranlarının baskısından korumak amacıyla iletişime duvarlar örer, bu da öğrenme ve keşfetme sürecinin kapılarını kilitler.

    Artikülasyon bozukluğu çoğunlukla dil edinimi olan 0-3 yaş arasında seslerle işitsel ve görsel olarak dikkat etmemesinden kaynaklanmaktadır. Özellikle de ailelerin hızlı konuşmaları ya da iletişimin sınırlı olması, çocukların televizyon karşısında saatlerce vakit geçirmesi, sosyal ortam engeli ve ne yazık ki çalışan ailelerin artmasıyla bakıcıların çocukların dil edinimlerindeki duyarsızlıkları da dikkat çekici etkenlerdendir .Hele bir de bu sürece ailelerin, erken bebeklik dönemindeki ‘bebeksi konuşmaları’ pekiştirici tutumları da eklenirse Artikülasyon problemini daha da kalıcı kılmaktadır. Dil edinimi, işitsel olarak taklit yoluyla gelişen bir öğrenme süreci olduğundan ; doğru telaffuzla ve sıklıkla tekrar edilen kelimeler aracılığıyla edinilir.Yeni konuşmaya başlayan çocuklara birinci derecede bakımını üstlenen kişiler tarafından doğru iletişim kurma ve yönlendirme çok önemlidir.

    Normal standartlarda 3-4 yaşlarında bir çocuğun doğru telaffuzla kendini ifade edebilecek düzeyde dil yeteneğine sahip olması gerekir. Dil gelişimi için kritik evre dediğimiz bu süreçte dilsel olgunluğu kazanamamış çocuklar ilerleyen yaşlarda hem bilişsel hem duyuşsal ve özellikle sosyal alanda daha da sıkıntı yaşamaktadırlar. Doğru çıkaramadıkları sesleri doğru işitememekte bu da yazma ve okuma becerisini sekteye uğratmaktadır. Dikkat Akademisi olarak uzman kadromuz ile Erzurum’da DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI alanında da hizmet vermekteyiz. Günümüzde okul öncesi dönemdeki çocukların birçoğunda rastlanılan konuşma bozuklukları erken tespit edilip okula başlamadan önce giderilmesi gerekilen ciddi bir problemdir. Başta iliklediğiniz düğme yanlış ise sonraki düğmelerde bu yanlışı takip edecektir. Kendiliğinden düzelemeyen Konuşma Bozuklukları ardından diğer yanlışlıkları da beraberinde getireceğinin bilincindeyiz. Bu yüzden uyguladığımız yoğun bireysel terapi sayesinde ciddi ilerlemeler gözlemlemekteyiz.”

  • Okul Öncesinde Lego’lu Eğitim Devri

    Çocukların ellerinden düşürmediği LEGO oyuncaklar, İzmir’deki Çakabey Okulları’nda LEGO Education (LEGO eğitim ) ürünleri ile eğitim aracı olarak kullanılmaya başlandı. Kurumun Bilim ve Yaratıcı Programlar Koordinatörü Oğuzhan Köse, “LEGO eğitim setleri sayesinde öğrencilerimizin kendilerini ifade etme yeteneklerinde, sayısal ve sözel zekâlarında ciddi gelişmeler kaydedildi” dedi.

    Okul öncesi eğitimde kullanılan LEGO Education ürünlerinin, hem sözel hem de sayısal zekâyı geliştirerek, yaratıcılığı ön plana çıkarttığını belirten Özel Çakabey Okulları Bilim ve Yaratıcı Programlar Koordinatörü Yüksek Astronom Oğuzhan Köse, LEGO atölyesindeki eğitimi anlattı. Okullarında kullandıkları LEGO Education ürünlerinin, çocuklarımızın günlük yaşamlarında kullandıkları LEGO ürünlerinden farklı olduğunu belirten Köse, ürünlerin sınıf içi kullanıma yönelik olduğunu söyledi. LEGO Education ürünlerinde eğitimciler için hazırlanmış müfredatlar bulunduğunu anlatan Köse, “Çocuklar LEGO’yu kullanarak daha hızlı öğreniyorlar. Bu çalışmaları LEGO’nun eğitim modeli olan 4-İ yani ilişkilendir, inşa et, irdele, ilerlet kuramı ile anlatabiliriz” dedi.

    BU YAŞ GRUBUNDA ÇOCUKLAR DOĞAL BİRER BİLİM ADAMIDIR

    Köse, “Çocukların en hızlı öğrendiği ve yaratıcılıklarını kullandıkları, dönem okul öncesidir. Yaş özellikleri sebebiyle her şeyi merak ederler, araştırırlar, sonuç almaktan vazgeçmezler ve üstelik yaratıcılıkları ön yargılar ile sınırlanmamıştır. Bunların hepsi bilim insanlarının özellikleridir. Bu yüzden Çakabey’de LEGO Education atölyelerimizi daha üst sınıflar için değil, anaokullarımız için kurduk. Nitekim grafik oluşturmaktan üç boyutlu uzaysal algılama çalışmasına kadar öğrencilerimizin ortaya çıkardıklarına inanamazsınız. LEGO atölyemizde öğrencilerimizden oluşturdukları modelleri anlatmalarını da istiyoruz. Bu bölümde öğrenciler kendi kişisel özelliklerini ortaya çıkarıyorlar. Bu da öğrencilerin ifade etme yeteneğini arttırıyor. Önce LEGO’larla model yaratıyor ve bu sayede sayısal zekâlarını geliştiriyorlar. Ardından yarattıkları modeli anlatarak sözel zekâlarını geliştiriyorlar” diye konuştu.

    OTOKONTROL ÖĞRENİYORLAR

    Bu yöntemle öğrencilerin okul öncesinde yaratıcılığın yanı sıra sunum yapmayı da öğrendiklerinin anlatan Köse, “Öğrencilerin görseli hazırlaması ve ardından bu görseli somut olarak anlatması okul öncesi yaş grubu için oldukça önemlidir. Ders sonunda LEGO’ları toplayan öğrenciler, bu çalışmanın bir ders olduğunu da algılıyorlar. Bu da öğrencilerde otokontrolü sağlıyor. Okul öncesinde bu tarz bir çalışmanın Türkiye ve Avrupa’da nadir uygulandığını söyleyebiliriz” dedi.

    BUGÜNÜN ÇOCUKLARIN YÜZDE 65’İ İCAT EDİLMEMİŞ MESLEKLERDE ÇALIŞACAK

    Bugünün çocuklarının henüz bilmediğimiz mesleklerde çalışacaklarını anlatan Köse, “Çocuklarımızın yüzde 65’i belki de henüz icat edilmemiş mesleklerde çalışacaklar. Teknoloji çok hızlı ilerliyor. Önceden bir çocuk lisede bilgisayar mühendisi olmaya karar verirdi. Ama bugün çocuklar anaokulunda program kodlamasını öğreniyor. Teknolojiye çok hâkimler. Bu bağlamda baktığımızda çocukların yaratıcılıklarını ön plana çıkarmamız lazım. Bizim de amacımız okul öncesinde 21. yüzyıl becerilerini öğrencilerimize kazandırabilmek. LEGO’ların kullanıldığı bu eğitim fırsatıyla çocuklar hem yaratıcılığı ön plana çıkarıyor, matematik ve fen bilimlerini çok iyi kullanıyorlar hem de sosyal becerilerini arttırıyorlar. Ailelere de tavsiyemiz okul öncesi dönemde evde de oynarken çok parçalı ürünleri tercih etmeleri, çocuklara oyun talimatları vermeyerek onların kendi düşüncelerini oyuna aktarmalarına izin vermeleri ve düşüncelerini anlatacakları ortam oluşturmalıdır. ” şeklinde konuştu.

    ÇOCUKLAR DİSCOVERY CORNER İLE İSTEDİKLERİ HER YERDELER

    Atölyede bulunan Discovery Corner hakkında da bilgi veren Köse, şöyle konuştu: “Harekete duyarlı kameralarımız var. Böylelikle çocuklar orada hareket ettikleri zaman açılan temaya göre istediğimiz ortama girebiliyor. Duvarlarda orman yaratıp, yerden bir göl yapabiliriz ve çocukları ormanın içine sokmuş gibi ders işleyebiliriz. Trafik kurallarını işlemek istediğimizde bir şehir ortamı yaratabiliriz. Meslekleri işliyorsak, o alanı bir ameliyathane ya da uçağa çevirebiliriz. Tamamen farklı bu eğitim modeli ile öğrenciler, derste ne işlenecekse o ortamın içine girebiliyorlar.”

  • Opr. Dr. Kamil Furtun Davası Öncesinde Adliyede Eylem

    Samsun’da, hastanede görevi başındayken silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Kamil Furtun cinayetinin duruşması öncesinde adliye önünde eylem yapıldı.

    29 Mayıs tarihinde Samsun’da, Dr. Kamil Furtun’u hastanede öldürmek suçundan tutuklanan ve hakkında “kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan İsmail Koyun’un ikinci duruşması yapıldı. Samsun Adliyesi önünde toplanan Türk Tabipleri Birliği(TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) ve Dev Sağlık İş Genel Merkezi üyeleri bir basın açıklaması yaptı.

    “HEKİMLER VE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖLÜRKEN KİMSE BUNUN HESABINI VERMEMEKTEDİR”

    Grup adına basın açıklamasını okuyan Türk Tabipleri Birliği Genel Başkanı Dr. Beyazıt İlhan, şöyle konuştu: “Sağlıkta şiddet gittikçe artmıştır. Samsun’da 4 gün önce Opr. Dr. Aynur Dağdemir’i görevi başındayken kaybettik. Opr. Dr. Kamil Furtun cinayeti, Opr. Dr. Aynur Dağdemir cinayeti ve arada yaşanan yüzlerce sağlık çalışanına yönelik şiddet Türkiye’de neyi gösteriyor? Sağlık ortamı nasıl oldu da bir şiddet ortamına dönüştü? Bunun hakkında çözüm önerileri geliştirilmesi gerekiyor. Opr. Dr. Kamil Furtun cinayetinde, soruşturma hangi aşamaya gelmiştir? İdari soruşturma ne durumdadır? Türkiye, gerçekten bir demokratik ülke olsa, Sağlık Bakanının bile utancından istifa etmesi gereken bir tabloyla karşı karşıya iken, burada başhekim ve hastane müdürleri bile görevden alınmamıştır. Onlara hiçbir şey olmazken, Opr. Dr. Kamil Furtun cinayetindeki ihmalleri ortaya koyduğu için sağlık emekçilerine soruşturmalar açılmıştır.”

    Doktor Kamil Furtun’u öldürmek suçundan yargılanan İsmail Koyun’un daha önce de sağlık çalışanlarına şiddet uygulandığını belirten İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Opr. Dr. Kamil Furtun’u öldüren İsmail Koyun isimli şahıs, kimsenin bilmediği bir şahıs değil. Yıllardır hastane içerisinde dolaşan, daha önce de sağlık çalışanlarına şiddet uygulamış olan, sağlık çalışanlarını huzursuz eden buna ilişkin kayıtlar tutulmuş olan, İş Sağlığı Güvenlik Kurulundan hakkında karar alınmış olan bu kişi, hakkında hiçbir şey yapılmadığı için 29 Mayıs’ta Opr. Dr. Kamil Furtun’u öldürmüş olan bir şahıstır. Durum böyleyken Samsun’da bugüne kadar hiçbir sağlık yöneticisine bir yaptırım yapılmamıştır. Tükiye’de sağlık çalışanları ve hekimler böyle birer birer öldürülmesine rağmen kimse bunun hesabını vermemektedir. Biz sağlık ve meslek örgütleri olarak bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Sağlık alanında yaşanan sorunların gerçek sorumlusu şu an yürütülmekte olan akıl dışı sağlık sistemidir.”

    Basın açıklamasına katılanlar, “Opr. Dr. Kamil Furtun’u unutmayacağız”, “Sorumlular azmettirenlerdir”, “Sağlıkta dönüşüm öldürmeye devam ediyor” yazılı pankart ile adliye önünde slogan atarak tepkilerini gösterdi.

    Gurup, basın açıklamasının ardından mahkemeye girerek duruşmayı takip etti.

  • Başbakan Davutoğlu Diyarbakır Mitingi Öncesinde Beyaz Güvercin Uçurdu

    Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin mitingi için geldiği Diyarbakır’da halka sesleniyor. Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu miting alanında barışı simgeleyen beyaz güvercin uçurdu.

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığa ait uçakla Ankara’dan Diyarbakır’a geldi. Dün hizmete açılan Diyarbakır’ın yeni havalimanına inen Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir süre önce terör yandaşları tarafından indirilen Türk bayrağını öperek göndere çeken çocuklar ve aileleri ile görüştü. Havalimanından miting alanına geçen Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu barışı simgeleyen beyaz güvercin uçurdu. Miting alanında beyaz güvercin uçuran Başbakan Ahmet Davutoğlu daha sonra miting alanında toplanan kalabalığa sesleniyor.