Ege Üniversitesi Rektör adayı, Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Tahir Yağdı, ’’Birinci önceliğimiz insan. Eksik olan, insanlar arasındaki iletişim. İnsanlar arasındaki hoşgörü, insanlar arasındaki diyalog ve insanlar arasındaki anlaşma düşüncesidir. Eğer biz bunu sağlarsak Ege Üniversitesi bu sahip olduğu potansiyeli çok kısa zamanda herkese gösterecektir’’ dedi.
Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden Ege Üniversitesi, yarın yeni rektörünü seçmek için sandığa gidiyor. 13 fakülteden bin 740 akademisyen sandığa gidip yeni rektörünü seçecek. Son iki dönemidir görev yapan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz yasa gereği yeniden aday olamayacak. Rektörlük için 9 aday yarışacak. 9 aday arasından ise Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Tahir Yağdı ismi en dikkat çeken adaylar arasında gösteriliyor. Evli ve 3 çocuk babası olan Prof. Dr. Tahir Yağdı, seçime bir gün kala İhlas Haber Ajansı’na projelerini anlattı.
“Birinci önceliğimiz insan”
Rektör adayı Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Tahir Yağdı, ’’Değişen dünyanın, değişmeyen markası olmak için istekle, inançla, üretimle çalışıp bunları toplumla, şehrimizle, bölgemizle, ülkemizle paylaşıp çok güzel bir gelecek bizi bekliyor. Kafamızdaki projeleri biz bir bütün halinde sunmayı uygun gördük. Çünkü sistematik yaklaşmadan, bütün paydaşları ele almadan, bütün dinamikleri değerlendirmeden hiçbir sistemin başarıya ulaşması bence mümkün değil. Önce iyi bir altyapı oluşturma ve bunu paydaşlarınızla paylaşma gibi bir zorunluluğunuz var. Özellikle 6 tane ana bileşen oluşturduk. İlk önceliğini insana verdiğimiz daha sonra çevre, çevre bilincini yerleştirmeye çalıştığımız; bunun üzerine inovasyonu eklediğimiz ve bu inovasyonun sonunda güzel bir yerleşkeye kavuştuğumuz ve bu yerleşkede çok güzel üretimlerde bulunduğumuz ve sonuç olarak ülkemize ve dünya bilimine iyi bir üniversite sistemi sunmak için çalışacağız. Birinci önceliğimiz insan. Aslında pek çok hizmet yapılıyor. Gerçekten bugüne kadar üniversitemize her aşamada hizmet vermişiz son derece değerli bilim adamları, öğretim üyeleri, çalışanlar ve emekçiler var. Ama artık aldığımız birikimi ileriye daha enerjik, daha tasarımcı, daha teknolojik ve daha tedarikli bir şekilde sunmak zorundayız. Eksik olan insanlar arasındaki iletişim. İnsanlar arasındaki hoşgörü, insanlar arasındaki diyalog ve insanlar arasındaki anlaşma düşüncesidir. Eğer biz bunu sağlarsak Ege Üniversitesi bu sahip olduğu potansiyeli çok kısa zamanda herkese gösterecektir’’ diye konuştu.
“Ege Üniversitesi’ne güveniyorum”
Öncelikli amacının hayatı kolaylaştırmak olduğunu belirten Prof. Dr. Tahir Yağdı, şöyle konuştu: ’’İnsanların birbirlerine gerçekten bu hayatı kolaylaştırma ve daha yaşanılır kılma düsturunu eğer ana fikir olarak elde ederlerse çok güzel bir geleceğin bizi beklediğini inanıyorum. Bu konuda da Ege Üniversitesi’ne güveniyorum. Düşünürken hep yere bakarım çünkü konuştuktan sonra başımı yere öne eğmeyeyim diye. Söyleyeceklerimi dikkatle seçmeye çalışırım.”
“Aramaktan vazgeçmem”
Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Tahir Yağdı şöyle devam etti: ’’Ben birbirinden değerli diğer adayları değerlendirme kendimde görmüyorum. Ben hep kendimi bir önceki gün, bir önceki dönem Tahir Yağdı’dan farklı neler koyabilirim bugün üstüne, insanlara kendimi daha iyi nasıl kendimi ifade edebilirim, kurumumla, ülkemle, dünya ile ilgili hangi iyiliklere imza atabilirim bunu düşünüyorum. Ben sahip olduğuyla yetinmeyi bilen bir insanım. ‘Sahip olduğumuza sahip çıkalım’ derim ama asla aramaktan da vazgeçmeyen biriyim.’’
Aileden büyük destek var
Rektörlük için ailesinin nasıl baktığını anlatan Prof Dr. Yağdı, şunları söyledi: ’’Esasen ailemi hiç etkilemedi diye bilirim. 33 yıldır tıbbın içindeyim. 26 yıldır bir fiil doktor olarak görev yapıyorum ve bunun 25 yılını ağır bir cerrahi branş olan kalp ve damar cerrahisi alanında geçti. O yüzden benim için; hafta sonu, hafta içi, gece, gündüz, saat kaç olursa olsun, mevsim hangisi olursa olsun her an hastanede, yoğun bakımda ya da ameliyathanede olabileceğimi kurgulamışımdır. Bu nedenle ailem için çok fazla bir şeyin değiştiğini sanmıyorum. Beni en fazla destekleyen eşim başta olmak üzere ailem.’’
9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde yerli turist akınına uğrayan Muğla’da güvenlik önlemleri de en üst düzeye çıkarıldı. Muğla’nın tüm Karayolu ana girişleri başta olmak üzere, havalimanları, müzeler, plajlarda jandarma ve emniyet birimleri 24 saat görev yaptı.
Enerji ve Isı Tasarrufu Derneği (ETADER) kışın gelmesiyle yükselen ısınma masraflarının Isı Pay Ölçer sistemine geçilmesiyle azaltılabileceğini ve ısı tasarrufunun sağlanabileceğini vurguluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı raporuna göre çevre korunmasına ve ısı tasarrufuna katkı sağlayan Isı Pay Ölçer sistemi yılda yaklaşık 600 TL tasarruf edilmesini sağlıyor.
Bodrum’da genel seçim çalışmalarını sürdüren Muğla Milletvekili CHP’li Milletvekili Adayı Prof. Dr. Nurettin Demir sivil toplum kuruluşlarına yaptığı ziyarette, “Türkiye’yi huzur ortamına kavuşturacak, iç ve dış sorunlarımızı çözebilecek, birlik ve beraberliği sağlayacak tek parti Cumhuriyet Halk Partisidir” dedi.