Etiket: onay

  • YÖK’ten Denizcilik MYO’ya onay

    Balıkesir’in Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi bünyesinde yeni bir Meslek Yüksek Okulu daha kuruldu. Yüksek Öğretim Kurulu Denizcilik Meslek Yüksek Okulu kurulmasına onay verirken, üniversite bünyesindeki MYO sayısı 7’ye yükseldi.

    12 bin öğrencisi ve 500 çalışanı, bünyesindeki 8 fakülte ve 7 meslek yüksek okulu ile Türkiye’nin en genç devlet üniversitesi ünvanına sahip Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi’nde 7 nci Meslek Yüksek Okulu kuruldu. Denizcilik Meslek Yüksek Okulu’nun kurulması için YÖK’ten onay geldiğini açıklayan Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir, Gemi İnşaat Bölümünü Denizcilik MYO’ya aktaracaklarını ve Su Altı Teknolojisi ile Yat Kaptanlığı bölümlerini de açacaklarını ifade etti.

    Denizcilik MYO’nun kurulması kapsamında iki adet eğitim ve manevra teknesi alacaklarını da ifade eden Rektör Özdemir, bu teknelerin alınması için ihaleye çıkılacağını belirtti. Türkiye’nin dünyada gemi adamı yetiştirmede ikinci üçüncü sırada olduğuna vurgu yapan Özdemir, “Sertifika verme ve programlara sahip olacağız. Türkiye’de bu alanda İTÜ ve Piri Reis Üniversitelerinden sonra üçüncü sıraya yerleşme hedefindeyiz. YÖK’te iki müracaatımız daha var. Bunlardan biri Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi. Diğeri ise Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksek Okulu. 60 civarında yeni program teklif ettik. YÖK’ten onay alırsa en caziplerini açmaya çalışacağız. Tabi bu biraz da fiziki koşullara ve binalarımızın inşaatlarının bitmesine bağlı. 2019’da 13-14 yeni program açmayı planlıyoruz. Adalet MYO bünyesinde Ceza İnfaz ve Güvenlik Hizmetleri, Sağlık Hizmetleri MYO bünyesinde Optisyenlik, Bandırma MYO bünyesinde Bilgisayar Programcılığı, Gönen MYO bünyesinde Bilgi Güvenliği ve Teknolojisi , Manyas MYO bünyesinde Bankacılık ve Sigortacılık, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi bünyesinde Sosyoloji ve Coğrafya, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi kapsamında Bilgisayar Mühendisliği ve Elektrik Mühendisliği, Denizcilik Fakültesi kapsamında Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği, Sağlık Bilimleri Fakültesi kapsamında Sosyal Hizmetler ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi kapsamında Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümlerini açmayı planlıyoruz” dedi.

    Kapalı Spor Salonu’nda ihale 2 ay sonra

    Rektör Özdemir kampüse kazandırılacak Kapalı Spor Salonu konusunda gelişmeler olduğunu ifade ederek, geçtiğimiz günlerde Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve Bakan Kasapoğlu’nun söz verdiği gibi projeye ciddi bir kaynak aktaracağını ve tahminen 2 ay gibi bir süre sonra ihaleye çıkılabileceğini ifade etti. Özdemir bu konuda bir mimarlık firması ile çalıştıklarını ve firmanın çizilen bazı eskizleri önümüzdeki günlerde kendileri ile paylaşacağını belirtti.

  • Gülsin Onay Ulusal Beste Yarışması sonuçlandı

    Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Bisanthe Gülsin Onay Ulusal Beste Yarışması’nın final gecesi nefesleri kesti. Beş eserin birincilik için yarıştığı gecede dereceye girenler belli oldu.

    Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi tarafından düzenlenen ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Bisanthe Gülsin Onay Piyano Günleri’nin ikinci gecesi, bu yıl ilk kez organize edilen ve yine dünyaca ünlü piyano sanatçısı Gülsin Onay’ın adı verilen Ulusal Beste Yarışması’nın finaline ev sahipliği yaptı.

    Finalist eserleri üç piyanist seslendirdi

    Yarışmada finale kalan beş eser, piyano sanatçıları Mert Yeşilmenderes, Beste Tanağardıgil ve Eser Emin Öktem tarafından seslendirilerek seçici kurulun ve dinleyicilerin beğenisine sunuldu. Beş finalist eserin sahiplerinin isimleri birinci belli olana kadar açıklanmazken, finalistler yarışmaya katıldıkları rumuzları ile duyuruldu.

    Seyirciler de jüri oldu

    Seçici kurulun değerlendirmesi dışında bir de seyirci özel ödülünün verildiği final gecesini izlemeye gelen sanatseverlere finalistlerin rumuzlarının yazılı olduğu oy pusulaları dağıtıldı. Beş eserin seslendirilmesinin ardından verilen arada dinleyiciler, beğendikleri eser için oy vererek Seyirci Özel Ödülü’nün sahibini belirledi. ME10Dİ rumuzuyla yarışmaya katılan Akın Kilis, dinleyicilerin oyları ile Seyirci Özel Ödülü’ne layık görüldü.

    Beş finalist eserin seslendirilmesi sonrası seçici kurul değerlendirme için toplanırken, piyanistler Mert Yeşilmenderes ve Eser Emin Öktem, kısa birer resitalle final heyecanını son ana kadar canlı tuttular.

    Ödül töreni büyük heyecana sahne oldu

    Performansların ardından ödül törenine geçildi. Büyük heyecana sahne olan ödül töreninde, Gülsin Onay, Ayşegül Sarıca, Turgay Erdener, Serdar Yalçın, Hasan Uçarsu ve Emre Şen’den oluşan Seçici Kurul, beş finalist eserin aldıkları dereceleri açıkladı. Seçici Kurulun rumuzlar üzerinden yaptığı değerlendirme ile belirlenen sıralama ve aldıkları ödüller ise şu şekilde oluştu:

    “1. BİDB58 rumuzlu Doğaç İşbilen 10 bin TL + Birincilik Ödülü, 2. BDRHD4 rumuzlu Hüseyin Berkay Şirin 7 bin 500 TL + İkincilik Ödülü. 3.PYC812 rumuzlu Deniz Sever 5 bin TL + Üçüncülük Ödülü.”

    İlk üç sırayı alan bestecilerin yanı sıra iki finalist beste de mansiyon ödülüne layık görüldü. Bunlar, ME10Dİ rumuzlu Akın Kilis ve 56Nİ29 rumuzlu Deniz Nizam Şensoy olarak belirlendi. Mansiyon kazanan bestecilere 2 bin TL para ödülünün yanı sıra Mansiyon Ödülü verildi.

    Ödülleri seçici kurul ve Başkan Eşkinat takdim etti

    Bestecilere ödüllerini Seçici Kurul Üyeleri Gülsin Onay, Ayşegül Sarıca, Turgay Erdener, Serdar Yalçın, Hasan Uçarsu ve Emre Şen’in yanı sıra Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat takdim ettiler. Eşkinat ayrıca yarışma boyunca çalışmaları ile Bisanthe Gülsin Onay Ulusal Beste Yarışması’na katkıda bulunan Seçici Kurul üyelerine birer teşekkür plaketi takdim etti. Tören, finalist besteciler, Seçici Kurul ve protokol üyelerinin toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

    Bisanthe Gülsin Onay Ulusal Beste Yarışması final gecesine Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat ve eşi Belgin Eşkinat’ın yanı sıra, Süleymanpaşa’nın kardeş şehri Pomorie Belediye Başkanı Ivan Alexiev Strassin ve beraberindeki heyet, finalist eser sahipleri ve aileleri ile çok sayıda klasik müziksever katıldı.

  • Bursagaz’ın AR-GE projeleri EPDK’dan onay aldı

    Türkiye’nin en büyük doğal gaz dağıtım şirketlerinden Bursagaz’ın hazırladığı üç AR-GE projesi EPDK tarafından kabul edildi.

    Abone sayısı bir milyona yaklaşan Bursagaz, ana faaliyet alanı olan doğal gaz dağıtımının yanı sıra sektörün, şehrin ve toplumun gelişimine katkı sağlayacak projeler geliştirmeyi sürdürüyor. Ar-Ge ve inovasyon kültürünü teknik operasyonların yanı sıra idarî ve destek süreçlerine de yayan Bursagaz’ın bu doğrultuda hazırlayıp onaya sunduğu projelerden üçü Ar-Ge projesi olarak, EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) tarafından onaylandı.

    Bursagaz’ın hazırladığı projelerden ilki olan Görsel Eğitim Merkezi Projesi ile şirketin Nilüferköy bölgesindeki işletme binasında yer alan bir salona Yeni Nesil Öğrenme Merkezi ve eğitim salonu yapılacak. Merkezde Bursagaz çalışanları, Bursagaz’ın iş ortağı olan iç tesisat firmaları ve bu sektörde kariyer yapmayı düşünen öğrencilerin çeşitli teknik konularda bilgi edinmeleri ve buna ek olarak öğrenmenin davranışa dönüştürülmesini destekleyecek teknolojik bir yapının oluşturulması amaçlanıyor. Bu yapıda arttırılmış gerçeklik ve oyunlaştırarak öğrenme (serious game) teknikleri ile eğitim uygulamaları yapılacak.

    Türkiye’deki gaz dağıtım şirketlerinde ortak olarak kullanılan KPI’ların (Anahtar Performans Göstergesi) tespitinin yapılması, ortak bir ölçüm metodolojisi geliştirilmesi, başarı ölçümü sağlayacak verilerin oluşturulması maksadıyla geliştirilen KPI Projesi, sektörde standartların sağlanması için atılan çok önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Projenin temel hedeflerinden birini, sürekli iyileştirme ve hizmet kalitesini artırma oluşturuyor.

    Robotik döneme geçiliyor

    Bursagaz, EPDK tarafından kabul edilen üçüncü projesini ise Kayserigaz ile birlikte yürütüyor. Projenin adı; Kuruma Dışarıdan Gelen Bilgi Taleplerinin Otomatik Olarak Yanıtlanmasında Robotik Süreç Otomasyonu Teknolojisinin Uygulaması. Projede, kuruma çeşitli makamlardan gelen bilgi taleplerinin geleneksel bir şekilde ilgili personel tarafından çeşitli sistemlere erişerek derlenmesi ve cevaplanması yerine robotik süreç otomasyonu teknolojisinin kullanılması üzerine çalışılacak. Bu sayede, taleplerin otomatik bir şekilde yanıtlanması ve personelin daha katma değerli işlere odaklanması amaçlanıyor.

    Bursagaz Genel Müdürü Dr. Markus Rapp, her detayı üzerinde titizlikle durdukları üç projenin de EPDK tarafından kabul edilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Bursagaz’ın bir yandan doğal gaz dağıtımında müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşırken, diğer yandan toplumun her kesimine dokunduğunu söyleyen Rapp, “Şirketimiz bünyesinde geliştirdiğimiz iki projemiz ve kardeş şirketimiz olarak gördüğümüz Kayserigaz ile birlikte geliştirdiğimiz proje ile sektör çalışanlarından bu alanda kariyer yapmayı planlayan gençlere kadar geniş bir kesime ulaşacağız. Bursagaz’ın ilkelerinden birini “ileride” söylemi oluşturuyor. Bütün çalışanlarımızla birlikte bu ilke çerçevesinde inovatif çözümler ve projeler sunmaya devam edeceğiz” dedi.

  • Doğu Karadeniz’in ilk güneş enerji santrali onay bekliyor

    Giresun’un Alucra ilçesine yapılacak Doğu Karadeniz’in ilk güneş enerji santrali İl Genel Meclisi’nde onaylanmayı bekliyor.

    Karadeniz bölgesinde ilk defa megawatt seviyesinde güneş enerjisi santralini Alucra ilçesine kurulması için çalışma başlatan yatırımcı İşadamı Oktay Gül, çalışmaların tamamlandığını enerji üretimine başlamak için Giresun İl Genel Meclisi’nin ruhsat için onayını beklediklerini söyledi.

    Proje ile ilgili bilgi veren Gül, “30 dönümden fazla bir alana yapacak olduğumuz güneş enerjisi santrali projesinin Doğu Karadeniz bölgesindeki ilk tesis olması bizi de çok heyecanlandırıyor. İlk etapta 1 megawatt toplamda ise yıl sonuna kadar 2 megawatt olmak üzere yıllık 3 milyon kw/h’in üzerinde bir üretim gerçekleştirmiş olacağız. Bu sayede ülkemizin en önemli giderlerinden biri olan enerji ithalatını kendi çapımızda azaltıp, ülkemize yıllık 400 bin dolardan fazla döviz kazancı sağlatmış olacağız. Yaklaşık 2.5 milyon dolarlık bir yatırımı hayata geçirmek istiyoruz. Güneşten elektrik üretimi ülkemiz için çok yeni bir konu olmasına rağmen Alucra’da bunu başarmamız bir örnek olacaktır. Güneş enerjisi enerji santrallerine oldukça uygun olan bölgede yenilenebilir enerji kaynakları açısından bir örnek olacak ve inanıyoruz ki başka yatırımcıları da bu bölgeye çekecektir. İlgili bakanlıklardan elektrik üretimi için gerekli tüm izinlerimizi aldık. Sadece arazi çalışması ve santral kurulumu için İl Özel İdaresi’nden alınacak olan inşaat ruhsatımızın İl Genel Meclisi’nin onayını bekliyoruz. Onay konusunun İl Genel Meclisi’nde önümüzdeki ilk ay toplantısında gündeme gelmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Güneş enerjisi kullanımına katkı payı”

    Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu ise sürdürülebilir bir dünya için güneş seferberliğini başlatılması gerektiğini söyledi.

    Güneş enerjisi üretimi için katkı payının önünün açıldığını da kaydeden Prof. Dr. Karaosmanoğlu, “Güneş enerjisi teşvikin de mevzuatın büyük bir bölümü hazır. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi üretiminde yerli aksam katkı payı da Resmi Gazetede yayınlandı. Yeni değişiklikler de yapılıyor. Yani biz elektrik ürettiğimiz panellerde yerli teknolojinin miktarını artırırsak böylelikle ekstra destek alıyoruz” dedi.

    Türkiye’nin yılda 2 bin 460 saat güneş gören bir ülke olmasına rağmen maalesef bu potansiyeli kullanamadığını ifade eden Karaosmanoğlu, “Sahip olduğumuz bu enerjiyi başta elektrik olmak üzere pek çok alanda kullanmalıyız. Bugün baktığımızda ülkemizde güneşe dayalı üretilen elektrik daha az güneş gören ülkelere göre çok düşük seviyelerde. Ülkemizde de güneş elektriğini bütün yenilenebilir enerji kaynaklarını bir arada kullanan köyler, kentler kurulabilir. Dolayısıyla ülkemizde resmi erk, sektörün sesini dinlemesi ve lisanslı ve lisansız güneş elektriği için yatırımcının önünü daha da açmalıdır” şeklinde konuştu.

  • Büyükelçi Berger: “Türkiye’deki göçmenler için 3 milyarlık yardıma onay çıktı”

    Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, “Türkiye’deki göçmenler için ilk tur yardımlar 2016 yılında yapıldı. Geçtiğimiz günlerde 3 milyarlık bir yardım için onay çıktı” dedi.

    AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, eşi Marilina Berger, AB Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Balcı, AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı Müsteşar Francois Begoit, AB Türkiye Delegasyonu İç Politika Siyasi İşler ve ODGP Bölümü Danışmanı Selda Paydak ve AB Türkiye Delegasyonu Basın Sorumlusu Miray Uluç, Kuşadası’nda gerçekleştirdikleri ziyaretlerinin ardından Aydın incelemelerine merkez Efeler ilçesinde devam etti.

    Aydın Valisi Ömer Faruk Köşger, Aydın Valiliği AB Bürosu, Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan ve Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yunus Şahin’i ziyaret eden AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, Aydın Valiliği YİKOB toplantı salonunda düzenlenen “Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu” toplantısına katıldı.

    Aydın Valiliği AB Dış İlişkiler Bürosu Sorumlusu Reyhan Türkmen’in AB projeleri hakkında sunum gerçekleştirdiği toplantıda konuşan Büyükelçi Christian Berger, “Sunumu dikkatle izledim. Neden Avrupa Birliği’ne ihtiyaç duyulduğunu dünyadaki genç nesiller anlamış değil. Bunları anlatmamız gerekiyor. İngiltere’nin gelecek yıl AB den ayrılacak olması hepimiz için sürpriz oldu. Ama buna saygı duymamız gerekiyor. Bunu demokratik şekilde halletmemiz gerekiyor. Türkiye ile AB’nin geçmişte hemfikir olduğunu biliyoruz. Türkiye’deki göçmenler için ilk tur yardımlar 2016 yılında yapıldı. Geçtiğimiz günlerde 3 milyarlık bir yardım için onay çıktı. Göçmenlere ev sahipliği yapan ülkelerin yükünü azaltmak istiyoruz. Destekleriniz devam edecek” diye konuştu.

    Vali Yavuz Selim Köşger ise, “Avrupa’nın tarihi, Türkiye olmadan yazılamaz. Bu dünyada birlikte yaşıyoruz. Başka seçeneğimiz yok. Onca zamandır kapısında beklettikleri Türkiye’yi AB’ye almalarından başka çare yok. AB’nin Türkiye’yi kabul etmesi ve birlikte yol yürümesinin ilk adımı Aydın’da atılmalıdır. Tarım ve jeotermal konularında AB bize destek olabilir” ifadelerini kullandı.

    Aydın’da devam eden AB projeleri hakkında bilgi paylaşımı yapılan toplantı, katılımcıların AB Türkiye Delegasyonu heyetiyle gerçekleştirdiği soru cevap bölümüyle sona erdi.