Etiket: Omuz

  • Omuz kireçlenmesinde tedavi yöntemleri

    Omuz kireçlenmesinde tedavi yöntemleri

    Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Aydın, eklem kıkırdağının harabiyeti, kıkırdak altındaki kemikte sertleşme-kist oluşması, eklem çevresinde yeni kemik oluşumları ve yumuşak dokularda ödem gelişmesi ile ortaya çıkan, halk arasında kireçlenme olarak bilinen, ciddi eklem ağrılarına neden olan osteoartrit hastalığının, başta diz olmak üzere birçok büyük eklemi etkileyebildiğini, başlıca şikayetlerin ise eklem hareketlerinde kısıtlanma, hareketlerle artan ağrı, eklemde şekil bozukluğu gelişimi ve tekrarlayan şişlikler olduğunu söyledi.

    “Ciddi eklem ağrılarının nedeni kireçlenme vücudumuzdaki tüm eklem bölgelerinde görülebilmektedir”

    Ciddi eklem ağrılarının nedeni olan ve halk arasında kireçlenme olarak bilinen hastalığın başta diz olmak üzere birçok büyük eklemi etkileyebildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Deniz Aydın, kireçlenmenin, eklem kıkırdağının yıkılması, kıkırdak altındaki kemikte sertleşme, kist oluşması, eklem çevresinde yeni kemik oluşumlarının ve eklemin çevresindeki yumuşak dokularda ödem gelişmesi ile ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyledi. Kireçlenme ile ilgili şikayetlere de değinen Deniz Aydın, tutulan ekleme göre değişik klinik sorunlar oluşabilse de başlıca şikayetlerin eklem hareketlerinde kısıtlanma, hareketlerle artan ağrı, eklemde şekil bozukluğu gelişmesi ve tekrarlayan şişlikler olarak karşımıza çıktığını söyledi.

    Omuzda kireçlenme nedenleri

    Omuzda kireçlenme nedenleri hakkında da açıklamalarda bulunan Aydın, altta yatan bir neden olmaksızın omuz ekleminde şikayet oluşturacak kireçlenmenin nadir görülebileceğini söyleyerek kireçlenme nedenlerine yönelik şunları söyledi; “Vücutta pek çok eklemin tutulabildiği iltihaplı eklem romatizması eller, ayaklar, kollar ve bacaklarda bulunan eklemlerin içerisini döşeyen sinovyal zarların iltihaplanmasına ve eklem kıkırdağının zarar görmesine neden olur. Kırık ve çıkıklar sonrası oluşan kıkırdak hasarının ilerlemesiyle ortaya çıkmaktadır. Kaslardaki büyük bir yırtık da eklem uyumunun bozulmasına neden olur. Eklemin merkezi şekilde hareket etmemesi, uzun sürede eklem yüzeyinde aşınmaya ve kireçlenmeye neden olabilmektedir. Ayrıca kan desteğini sağlayan damarlardaki sorunlar nedeniyle beslenemez duruma gelen kemik hücrelerinin ölümüyle, eklem yüzeyinde oluşan çökmeler sonucu yine kireçlenme gelişmeye başlar. Bu tür kireçlenme steroid kullanımı, alkol tüketimi, orak hücreli anemi hastalığı ve travmatik yaralanmalar nedeniyle oluşabilir.”

    “Tedavide koruyucu yöntemler ilk planda olmalı”

    Omuz kireçlenmelerinin tedavisinde koruyucu yöntemlerin ilk planda uygulandığını söyleyen Aydın, istirahat, aktivite değişikliği, soğuk uygulama, sıcak buhar uygulaması, ağrı kesici ödem giderici ilaç kullanımı, eklem içi iğne uygulaması ve fizik tedavinin koruyucu yöntemleri oluşturduğunu belirtti. İstirahatte omuz eklemi kullanımının en aza indirilmesi yoluyla eklem çevresindeki ödemin azaltılmasının amaçlandığını söyleyen Aydın, bu amaçla omuz ve kol askısının kullanılabileceğini belirtti. Aktivite değişikliği ile kolun ağrı oluşturan yönlerde kullanılmasının engellendiğini söyleyen Aydın, sık kullanılan eşyaların alçak yerlere yerleştirilmesi ile kolun yukarı kaldırılmasının azaltıldığını belirterek şöyle devam etti: “Baş üstü hareket gerektiren işlerden kaçınılması önemlidir. Ağrı kesici ödem giderici ilaçlar, eklem çevresindeki ödemin azaltılmasında ve hissedilen ağrının hafifletilmesinde etkilidir. Fakat bu ilaçların gastrit, mide kanaması ve böbrek sorunları gibi yan etkileri olabileceği de unutulmamalıdır. Bu ilaçların yan etkilerini en aza indirmek için tok karnına ve bol suyla alınması ayrıca ilaç kullanım süresinin kısa tutulması önemlidir. Soğuk uygulama da benzer şekilde ödemin azaltılmasında ve ağrının hafifletilmesinde faydalıdır. Soğuk uygulama günde 4-5 kez uygulanabilir. Bu işlem 10-15 dakika boyunca ağrılı eklem üzerine soğuk jel paketleri uygulanarak yapılır. Soğuk jel ile cilt arasında havlu ya da pamuklu bezler gibi koruyucular yerleştirilmelidir. Aksi takdirde cilt yanıklarına sebep olabilir. Soğuk uygulamanın geniş bir yüzeye yapılması etkisini arttırır.”

    “Yanlış tedavi hastanın ağrılarında artmaya neden olabilir.”

    Eklem içi enjeksiyonların ağrının çok kısa sürede belirgin olarak azalmasına neden olabileceğini belirten Aydın, bu uygulamanın etkilerinin geçici olduğunu, tekrarlayan iğnelerin ise önerilmediğini belirterek konuyla ilgili şöyle devam etti: “İğneler eklem kıkırdağının daha hızlı yıpranmasına neden olabilir. Fizik tedavi uygulamaları ise eklem kireçlenmesinde ağrıların azaltılması, mevcut hareket açıklığının korunması ve arttırılmasında faydalı olabilir. Uygun bir tedavinin düzenlenmesi önemlidir. Yanlış tedavi hastanın ağrılarında artmaya neden olabilir. Tüm cerrahi dışı tedavi çabalarına rağmen devam eden, hayat kalitesini kısıtlayan ağrılarda cerrahi tedaviler gündeme gelir. Koruyucu yöntemlerle fayda görmeyen hastalarda artroskopik eklem debridmanı yada protez uygulanması gerekebilir”.

  • İki başkan omuz omuza

    İki başkan omuz omuza

    Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve ile bir araya gelerek, Palandöken ilçesindeki çalışmaları yerinde inceledi.

    Özellikle Palandöken ilçesinde bulunan sorunlarını yerinde tespit etmek için yapılan incelemelerde, iki belediye başkanı, hem vatandaşlar ile sohbet etti, hem de keyifli bir gün geçirerek, Cuma namazı sonrası esnafla birlikte çay içti.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar, Palandöken İlçesine bağlı Abdurrahman Gazi, Adnan Menderes ve Müftüsolakzade Mahallelerinde bir dizi incelemelerde bulundu.

    Cuma namazını Müftüsolakzade Mahallesine bağlı Tarbasar camide eda eden belediye başkanları, namaz çıkışında Palandöken İlçe Müftüsü Abdurrahman Kotan’ın yaptığı dua sonrası Tarbasar Camileri Dernekler Başkanı Ömer-ül Faruk Tarbasar , cami çevresinde yapılan taziye evi ve birtakım çalışmalara teşekkür etmek amacıyla , başkanlara plaket takdim etti.

    “BAŞKANLARDAN BİRLİK VE BERABERLİK VURGUSU ”

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Cuma namazı sonrası yaptığı açıklamada, sabah saatlerinden itibaren Palandöken ilçesinde bazı incelemelerde bulunduğunu ifade ederek, “Palandöken Belediyesi ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi ekibi ile beraber halkımızın sorunlarına çözüm bulmaya devam edeceğiz. Seçildiğimiz dönem itibariyle de elimizden gelen ne varsa vatandaşlarımızın taleplerine cevap vermeye çalışacağız.’’ Diyerek takdim edilen plaketi hem Büyükşehir belediyesi hem de Palandöken Belediyesi adına aldığını ifade etti.

    ‘’BELEDİYE BAŞKANIMIZ İLÇEMİZE HASSASİYET GÖSTERİYOR’’

    Palandöken Belediye başkanı Muhammet Sunar ise “Büyükşehir Belediye Başkanımızı ilçemizde ağırlamak bizim için büyük bir onur. Yapılmakta olan bu istişarelerimizin ilçemize hayırlar getireceğine inanıyorum. Gerçekleştirilen çalışmaların yerinde incelemeleri her zaman ilçelere faydaları olmuştur. Sorunlar ve talepler birinci ağızdan dile getirilir. Büyükşehir Belediyemizin ilçemize gösterdiği hassasiyet için Büyükşehir Belediyemize ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından Müftüsolakzade Mahalle muhtarı Mücahit Uçar da başkanlarla istişare ederek mahalle ile ilgili sıkıntı ve sorunları dile getirdi.

  • Uzun süren omuz ağrılarına dikkat

    Uzun süren omuz ağrılarına dikkat

    Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Burak Önvural, Günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştıran omuzların vücudun önemli bir parçası olduğunu belirterek, “Ancak omuzlarda geçmeyen ve inatçı ağrılar hayatı çekilmez hale getirebiliyor. Kronik omuz ağrıları sosyal yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenle göz ardı edilmeden tedavi edilmesi gerekiyor” dedi.

    Dr. Burak Önvural, kronik omuz ağrıları ve tedavileri konusunda önemli bilgiler verdi.

    Omuzlar vücudun en hareketli eklemlerinden birisi olduğunu kaydeden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Burak Önvural, “Hareketlilik omzumuzun kolayca sakatlanmasına da bir sebep oluşturur. Bu problemler omuzu başın üzerine kaldırma durumunda ya da ani bir zorlanma sonucunda tekrarlayabileceği gibi zaman içinde siz fark etmeden de oluşabilir. Omuzda ağrı oluşturabilecek bir çok farklı hastalık olabilir.

    Bütün hastalar sıklıkla aynı rahatsızlığı yaşadığını düşünüyor ancak ağrının yeri ve şeklinin farklılıklar gösterebiliyor. Omuz ekleminin yaşa bağlı ya da daha önceden geçirilmiş kazalara bağlı kireçlenmesi, şeker hastalığına bağlı omuz ekleminde donma, omuzun sıkışma sendromu, omuz rotator kaf (omuzu hareket ettiren kaslar) yırtıkları ve tendon iltihaplanmaları bu ağrı sebeplerinin en sık görülenleridir” diye konuştu.

    Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Burak Önvural, hastalığın her yaşta sık görülebilmekle birlikte 50 yaş üstü kadınlarda ve genç yaş grubu spor yapan erkeklerde daha sık görülebildiğine dikkat çekerek, “Tedavi için öncelikle rahatsızlığın tam sebebinin anlaşılması gerekiyor.Bu sebeple tedavi yöntemine karar vermeden önce kullanılabilecek farklı tanı testleri vardır. Bu testler omuz ile ilgili rahatsızlığın tanısı ve sonradan verilecek tedavi için doktora ışık tutar. Bazı hastalıklarda sadece ilaç tedavisi yeterli olurken çoğu kez fizik tedavi ve gerektiğinde cerrahi girişim uygulanabilir. Bu testlerin bir avantajı da herhangi bir olası cerrahi işlem sırasında doktorun hangi bölgeye odaklanması gerektiğini göstermesidir. Bu testler uygulanmadan kesinlikle tedaviye başlanamaz. Omuz ağrısı ile ilgili görsel sonucu Son yıllarda cerrahi yöntemlerin gelişmesiyle birlikte artık çoğu omuz hastalığı kapalı (Artroskopik) cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Bu yöntem o kadar gelişmiştir ki artık neredeyse 10 hastadan sadece birine açık cerrahi uygulanmaktadır. Artroskopi (küçük bir cilt kesisiyle yapılan cerrahi bir teknik) doktorunuzun bir kamera sistemi sayesinde ekleminizin içini görmesini sağlayan cerrahi bir yöntemdir. Her türlü eklem probleminin nedenini göstermede kullanılır. Aynı zamanda hem tanı hem de tedavi olanağı sağlar. Cilt kesileri çok küçük ve dar olduğu için buna bağlı olarak artroskopi sonrası yara iyileşmesi ve ağrı bir o kadar da az olacaktır.Görüldüğü gibi omuzu ilgilendiren hastalıklar birden fazla olduğu gibi bu hastalıkların tedavileri de birden fazladır. Önemli olan uygun hastaya uygun tedavi yöntemini vermektir. Eğer istirahat ile 1 aydan uzun süren omuz ağrınız oluyorsa mutlaka doktorunuza başvurun çünkü geçmeyen omuz ağrısı diye bir şey yoktur, tedavi edilemeyen omuz ağrısı vardır.” dedi.

  • “Omuz atma” kavgasını ayırmak isterken bıçakla yaralandı

    “Omuz atma” kavgasını ayırmak isterken bıçakla yaralandı

    SAMSUN (İHA) – Samsun’da iki grup arasında çıkan “omuz atma” kavgasını ayırmak isteyen şahıs bıçakla yaralanarak hastanelik oldu. Olay anı güvenlik kamerasına yansıdı.

    Olay İlkadım ilçesi İstiklal Caddesi’nde saat 21.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, caddede yürüyen iki grup yan yana geldiği sırada gruptaki şahıslardan ikisi birbirilerine omuz attı. Sonrasında ise iki grup arasında “omuz atma” tartışması başladı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüşürken kavgayı ayırmak isteyen Taha Murat B. (26) bıçakla yaralandı. Bıçakla yaralayan şahıs olduğu iddia edilen O.K. ise olay yerinden kaçtı. Bacağından yaralanan şahıs olay yerine gelen 112 sağlık ekiplerince Gazi Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor. Öte yandan olay anı cadde üzerinde bulunan bir mağazanın güvenlik kamerasınca saniye saniye kaydedildi.

  • Teröre karşı omuz omuza veren polis ve jandarma bu kez kan verdi

    Adana’da yaklaşık 500 polis ve jandarma, emniyet müdürlüğü binasında kan verdi.

    Adana Emniyet Müdürlüğü binasında Kızılay Adana Şube Müdürlüğü Kan Merkezi tarafından düzenlenen bir kan bağışı kampanyası kapsamında Adana Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurları ile Adana İl Jandarma Komutanlığında görevli jandarma bu kez hayat kurtarmak için kanını verdi. Kan veren yaklaşık 500 polis ve jandarmaya daha sonrasında da aşure ikram edildi.

    Adana Emniyet Müdürü Selami Yıldız da kan verenler arasındaydı. Adana İl Jandarma Komutanı Albay Yusuf Yalçın, düzenli olarak kan verdiği için kan verme süresi dolmadığından dolayı kan veremedi.

    Adana Emniyet Müdürü Yıldız, gönüllü olarak kan vermenin iyilik hareketi olduğunu belirterek, “Hiç görmediğimiz, adını bile bilmediğimiz insanlarla ‘kan kardeşi’ olmak için buradayız. Emniyet ve jandarma her zaman el ele ve omuz omuza görev yapıyor. Sadece Adana’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında güvenlik teşkilatlarımız bu birlikteliği en güzel şekilde ortaya koyuyorlar. Emniyet ve jandarma, iç güvenliğimizin teminatı” dedi.

    Adana İl Jandarma Komutanı Albay Yusuf Yalçın ise “Eğer bir kişiye bile hayat ışığı olabilirsek, ne mutlu bize. Yaptığımız kan bağışlarıyla insanların hayatlarını kurtarabilme adına jandarma ve polis olarak el ele verdik. Bir kişiye bile hayat ışığı olabilmek çok önemli. Jandarma ve emniyet, birbirinden ayrı kavramlar değil. İkisi de birbirine sırtını verip, yine birbirinden güç alarak, birlikte görev yapan, İçişleri Bakanlığı’na bağlı kuruluşlar. Bizde ayrı gayrı yok” diye konuştu.

    Kızılay Derneği Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı da teşkilat olarak 150. kuruluş yıldönümünü kutladıklarını hatırlatarak, “Türkiye’nin ’01’ plakalı kenti Adana’da iyiliği ve güzelliği bulaştırma adına önemli bir kan bağışı kampanyasını hayata geçirdik. Şifa bekleyen, kimsesiz ve ihtiyaç sahibi kardeşlerimize ulaşmak istiyoruz. Bir taraftan polis korurken, jandarma güvenliğimizi sağlarken, aynı zamanda da iyiliği bulaştırıyorlar” ifadesini kullandı.

    Konuşmaların ardından Selami Yıldız, Ramazan Saygılı ve Albay Yalçın’a bir plaket sundu.