Etiket: Omüde

  • OMÜ’de “Kağıtlar” isimli sergi sanatseverlerle buluştu

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Samsun Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Ezgin Yetiş’in “Kağıtlar” adlı kişisel sergisi açıldı.

    Birbirinden ilginç eserlerin yer aldığı sergi, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sergi Salonunda düzenlendi. Açılıştan önce sergi hakkında konuşan Yetiş, “Kağıtlar, görsel ifadenin ilk eskizleri,sistematik biçimlendirme kurallarının temeli ve yazınsal biçimlerin taşıyıcısıdır. Antikiteden günümüze kadar nesilden nesile görsel ve yazınsal dilin aktarımı; böylelikle geleneğin korunmasının gizli kahramanlarıdır. Uygarlığın somut olmayan unsurlarına vücut oldular. Üzerine resimler yapıldı, altınla süslendi, binlerce çeşit dil ve yazı karakteri gördüler. Kültürel değişim dönemlerinde hezimete uğrasalar da, insanoğlu tarafından hatırı sayılır bir değer gördüğü açıktır. Endüstri çağının çokluğunda bile vazgeçilmez olan kağıtlar düşünce çağının katalizörü oldular. Son birkaç on yıldır kağıtlarımız sayısal ekranlara dönüştü. Şu günlerde biçimin nihai aracı olan sayısal ekranlar ise, kağıtlara çok şey borçlu olsa gerek. Ebrulu kağıtlar, ilk ortaya çıktığından beridir görsel ifadeye yardımcı unsur olarak ve değer kavramını derecelendirmek için kullanıldılar. Ebru ise, ana unsur olarak kağıtlara yeniden can veren biçimsel ifadelerden biridir” dedi.

    Konuşmanın ardından serginin açılış kurdelesi kesildi. Açılışa; OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Metin Eker, akademisyenler, öğrenciler ve Yetiş’in ailesi katıldı. Sergi yarın akşama kadar gezilebilecek.

  • OMÜ’de “Temel İyi Klinik Uygulamalar Araştırmacı Eğitimi”

    “Temel İyi Klinik Uygulamalar Araştırmacı Eğitimi”, Samsun’da ilk kez Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) düzenlendi.

    OMÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı bünyesinde yapılan eğitime Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesinden toplam 80 akademik personel katıldı. OMÜ’de çalışmakta olan ve klinik araştırmalarla ilgilenen araştırmacılara, klinik araştırmalar alanında evrensel kabul gören doğru uygulamalar hakkında “Temel İyi Klinik Uygulamalar Araştırmacı Eğitimi” düzenlendi.

    Bir klinik araştırmaya dahil olmak için alınması şart olan bu eğitim tam gün şeklinde düzenlenen program ile Tıp Fakültesi Dekanlık Pembe Salonda yapıldı. Eğitimin sonunda katılımcılara Sağlık Bakanlığı onaylı “Temel İyi Klinik Uygulamalar Araştırmacı Eğitimi” sertifikası verildi. Samsun’da ilk kez düzenlenen program sayesinde bir klinik çalışmaya katılmak isteyen bir araştırıcıda bulunması gereken bu sertifika eğitimi ihtiyacı sağlanmış oldu. Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Levent Güngör, etkinliğin katılımcılar için faydalı olduğunu belirtti.

    OMÜ Rektör Danışmanı ve Klinik Araştırmalar Birim Sorumlusu Prof. Dr. Murat Terzi, yaptığı açıklamada, “Üniversitemizde sağlık alanında yapılacak klinik çalışmaların, üniversite – sanayi işbirliğinin ve AR-GE faaliyetlerinin artırılması adına bu eğitim programının ve bundan sonra düzenlenecek buna benzer diğer eğitim programları önemli katkı sağlayacak. Bu eğitim toplantısının ikincisinin de yakın bir zaman da yine üniversitemiz bünyesinde yapılması planlanıyor” dedi.

  • OMÜ’de “Yükseköğretimde Kalite Felsefesi” konuşuldu

    Eski Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi ve Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ), “Yükseköğretimde Kalite Felsefesi” konulu bir konferans verdi.

    Kalite kültürünün yaygınlaşması için düzenlenen konferans, OMÜ Uzaktan Eğitim Merkezi(UZEM) Konferans Salonunda yapıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, “Gönüllü olarak bir araya gelen kalite elçilerimizin, kalite sürecini başarıyla tamamlaması için heyecanlarını sürdürmek ve bilgilerini güncellemek istiyoruz. Bu nedenle de zaman zaman bu tür konferanslarda bir araya gelmeyi planlıyoruz. Hocamızın eğer bir konuda fikri varsa o fikri derinlemesine, farklı tüm felsefi boyutlarıyla ele alarak ortaya koymaya çalıştığını beraber çalıştığımız süre içerisinde gözlemledim. Kendisi birçok konuda bilgi sahibi olan ve bu bilgisini paylaşmak için Türkiye’nin çeşitli yerlerinde konferanslar veren değerli bir bilim insanıdır. Durmuş Hocamıza üniversitemize geldiği için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Yükseköğretim ve ekonomi arasındaki mesafe kısaldı”

    Konuşmasında yükseköğretimin kalite konusunda yaşadığı problemleri ön plana çıkarmayı amaçladığını belirten Prof. Dr. Durmuş Günay, “II. Dünya Savaşı’ndan sonra üniversiteler, ekonomiye katkı yapmaya başladı. Yükseköğretim ve ekonomi arasındaki mesafe kısaldı. Hatta Teknokentler gibi icat yapan merkezler, iyice üniversitelerin içine girdi. Tarihte yapılan bir icat 100 sene sonra uygulanırken artık icatlar hemen üniversitelerde uygulanıyor. Milletlerin ekonomik güç elde etme ve rekabet isteği yükseköğretimde araştırma ve inovasyonu ön plana çıkardı. Özellikle inovasyon çok gündemde bir mesele. İnovasyonun temeli de bir fikri ya da bilgiyi, hizmet ya da mal üretecek uygulamanın kıyısına getirmektir. Özellikle 2000’li yıllardan sonra internet ve bilişim teknolojisinin gelişmesiyle etik ve kalite ihtiyacı gündeme geldi. 21. yy’da internet ve bilişim teknolojisinin gelişimine bağlı olarak üniversitelerin çoğalması ve sistemin büyümesi, yükseköğretimde kalite sorununu bütün dünyada gündeme getirdi. Çünkü alternatif ve taleplerin çoğalmasıyla herkes yükseköğretimden pay almaya çalışıyor. Üniversiteler yüksek beyinleri kendine çekmeye çalışıyor, öğrenciler ise üniversiteden aldıkları eğitimle para kazanmak istiyor” dedi.

    “Üniversitelerin felsefi zemini yok”

    Üniversiteden daha yukarıda bir kurumun olmadığı söyleyen Günay, “Aslına baktığınızda doktorları, profesörleri üniversiteler yetiştiriyor. Ama Türkiye’de üniversitelerin felsefi bir zemini yok. Asıl sorun da bu felsefi ve bilgelik derinliğin olmaması. Üniversitelerimizde akademisyenlerimiz bilge olmalı, öğrencilerin hayatında iz bırakmalı. Eğitimin öğretmesi gereken en önemli şey, insanın kendine yalan söylediğini fark ettirmesidir Akademisyenler, öğrencilerine dosdoğru olmayı aşılamalıdır. Böylece üniversiteler, topluma vasıflı insanlar kazandıran kurumlar haline gelir. Eğitim sistemimiz, başka ülkelerin uzmanlarıyla dizayn edilemez. Her insanın kendi kültürüne göre bilgisi var ve dünyayı o kültüre göre yorumluyor. Önce kendimiz olacağız ve millet olarak kendimizi başka medeniyetlerle kıyaslamadan özgüven sahibi olacağız. Eğitimimiz yerelden başlayıp evrene doğru açılmalı. Anadolu’nun kıraç toprakları da eğitimde kendini merkeze almalı ve insanlığa faydalı bilgi üretmeli. Felsefe; madde, form (öz), fail ve erek (amaç) olmak üzere 4 neden kuramıdır. Ben de bu unsurlardan yola çıkarak bir üniversite sistemi geliştirdim. Bu sisteme göre öğrenci, üniversite madde; müfredat öz; erek ise yurda bilim, teknoloji üretmek ve kamu hizmeti sunmak. Sistem ise girdi, süreç ve çıktı şeklinde çalışıyor” şeklinde konuştu.

    Üniversitelerin temel işinin hakikati arama, bunun için araştırma yapma ve hakikati yaymak için de öğretme olduğunu belirten Prof. Dr. Durmuş Günay, konferansın sonunda katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç ise konuğu Günay’a günün anısına fidan sertifikası takdim etti.

    Konferansa; Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kuran, Prof. Dr. Vedat Ceyhan ve Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz, Genel Sekreter Doç. Dr. Menders Kabadayı, fakülte dekanları, akademisyenler, idari personel ile öğrenciler katıldı.

    Programın ardından Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Prof. Dr. Durmuş Günay ve beraberindekiler Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın’ı makamında ziyaret ederek yeni görevinde başarılar diledi.

  • 7. Ulusal Havacılık ve Uzay Konferansı OMÜ’de başladı

    Samsun’da 7. Ulusal Havacılık ve Uzay Konferansı Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde gerçekleşiyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşen konferans, OMÜ Uzaktan Eğitim Merkezi’nde (UZEM) farklı konukları ve zengin içeriğiyle dikkat çekiyor.

    Havacılık ve uzay bilimleri dallarında çalışan araştırmacıları, sivil ve askeri havacılık sektöründe hizmet veren uzmanları bir araya getiren, üniversitelerde ve endüstride yürütülmekte olan araştırma projeleri kapsamında yapılan güncel çalışmaları ilgililere sunmak amacıyla hazırlanan konferansın açılış konuşmasını, Samsun Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Aydın Mısırlıoğlu yaptı. Prof. Dr. Mısırlıoğlu, “Dünyadaki hiçbir ülke, havacılık ve uzay alanındaki altyapısını geliştirmeden refah seviyesine ulaşamamıştır. Dolayısıyla biz bu çalışmalarla bu konudaki akademisyenler ve sanayicilerin birbirini tanıması ve Samsun’un gelişmesine katkıda bulunmasını arzuluyoruz. Kentimizdeki havacılık ve uzay çalışmalarının sanayiye daha fazla yansımasını sağlamak için bu konferansı düzenledik. Umarım verimli bir konferans olur” dedi.

    Ardından konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran ise, “Türkiye’de havacılık ve savunma sanayi, son yıllarda örnek gösterdiğimiz bir sektör oldu. Özellikle havacılıkla ilgili ulusal anlamda son yıllarda yakalanan başarılar dikkat çekiyor. Adlarını duyduğumuz ihalar, sihalar, Anka, Atak, T 625, Hürkuş, Göktürkümüz var. İnşallah ileride kendi jet motorlarımızı üreteceğiz ve kendi millî roketimizi OMÜ’de geliştireceğiz. Bu ülkenin vatandaşına, üniversitede araştırma yapan akademisyenine ve sanayicisine de çok iş düşüyor. Eskisinden daha bilinçli çalışmamız lazım. OMÜ Türkiye’deki üniversiteler içinde önemli bir yere sahip. Dünyadaki 30 bin üniversitede ilk binde. Ama hâlâ katedilecek çok yol var. Yaklaşık 60 bin öğrenciye ve 6 bin personele sahip OMÜ’ye kardeş üniversite geldi ve Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültemiz de artık bu üniversitemize ait. Bu konferansın Üniversitemiz, ülkemiz ve savunma sanayimiz için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    Açılış konuşmasının ardından Samsun Yurt Savunma Genel Müdürü Cahit Utku Aral görseller eşliğinde bir sunum yaparken savunma sanayinin ekonomik önemi ve savunma sanayinin gelişiminden bahsetti. Müdür Aral, sunumunda bunun yanı sıra savunma sanayinin gelişiminde, araştırma kurumları-üniversite-sanayi iş birliğine önem verilmesi, yetenekli iş gücünün sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yetiştirilmesi, katma değerli ve teknolojik ürünlerin tasarımı, endüstriyelleştirilmesi ve korunması, birçok farklı disiplinin bir arada kullanılması ile rekabetin olabildiği kadar uzak tutulması ve ürünlerin ihracat amaçlı tasarlanması, geliştirilen ürünlerin projelendirilmesi, üretimleri ve pazarlanması için uluslararası iş birlikleri yapılması ve Türkiye’nin hem ülkesel gücünün hem de bölgesel konumunun sektör için avantaja çevrilmesi üzerinde durdu. Sanayi sanayinin ekonomik önemine de işaret eden Aral, 2017 verilerine göre Türkiye’nin savunma ve havacılık cirosu ve ihracatı hakkında istatistikler paylaştı.

    Son olarak konuşan Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

    “Bugün burada 7. si düzenlenen Ulusal Havacılık ve Uzay Konferansı’nın amacı değer oluşturmak. Peki hangi değeri yaratmalıyız? Yatırımlardan, fabrikalardan ve üretim hatlarından çok daha önemli olan, insan kaynağı değerini üretmektir. Ne kadar para harcarsak harcayalım, insan kaynağı değerini oluşturamadığımız takdirde hiçbir sonuca varamayız. Bugün savunma sanayinde karşılaştığımız en önemli problemlerden birisi, genç arkadaşlarımızı yurt dışına kaptırmaktır. İnsan kaynağı oluşturmak üzerine herkesin fikir birliğine varmış olması gerekiyor. Türkiye’de bu sektörde çalışan insan sayısı 1500 civarında. Bu sayı çok az. Bu yüzden insan kaynağı çok önemli. Bazı projelerimizden bahsedersek, örneğin uzay alanında yer gözlem uydusu projelerimiz var. Gözlem uydularının yanında, haberleşme uydusu olarak geliştirilen Türksat 6A uydusunda çok ciddi yol katedildi. Önümüzdeki 10 sene, Türkiye için uzay alanı çok parlak olacak. Tabii ki nitelikli insan kaynağını kayda değer olarak arttırdığımız takdirde bunu başaracağız. İnsansız hava araçlarında da katettiğimiz yol ortada. Dünyadaki bir elin parmağı kadar az olan ülkeler arasına girmek bizim için gurur vesilesi. En son gerçekleştirdiğimiz sınır dışı harekâtlarda şehit sayımızın çok azalmasının sebebi insansız hava araçlarımızdır. İnsansız hava araçlarımız çok değişik segmentlerde faaliyet göstermekte. Mini insansız hava araçlarından taktik seviyeli dediğimiz bayraktar sınıfı insansız hava aracı, operatif dediğimiz Anka insansız hava araçları, geliştirmeye devam ettiğimiz ve 2019 yılında ilk test uçuşunu gerçekleştirecek olan stratejik insansız hava araçlarımızın hepsi; çok ciddi miktarda faydalı yükü taşıyabilecek ve ciddi bir caydırıcılık unsuru olarak Türkiye’ye kazandırılacak. Bunun yanında sabit kanatlı uçaklar projesinde en önemli ve sıcak projemiz Millî Mualif Uçak Projesi. Bu proje TAI ana yükleniciliğinde devam ediyor. Millî mualif dediğimiz uçak tabii ki bu alanda son nokta. 6. nesil dediğimiz, üzerlerinde radarları bulunan ve görünmezlik özelliği olan bu uçakları inşallah yapacağız. Yanı sıra Hürkuş eğitim uçağı ve onun bir üst segmenti olan Hürjet adını verdiğimiz jet eğitim uçağının çalışmalarını da TAI olarak sürdürüyoruz.”

    Konuşmaların ardından Samsun Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Mısırlıoğlu, konuşmacılara fidan sertifikalarını takdim etti. 3 gün sürecek konferansta; havacılık ve uzay sanayine ilişkin farklı başlıklarda sunum ve oturumlar yapılacak.

    Konferansa ayrıca ROKETSAN Genel Müdür Yardımcısı Dr. Sartuk Karasoy, VESTEL Savunma Sanayi Uçuş Bilimleri ve Operasyon Grup Müdürü Resul Açıkyol, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

  • OMÜ’de kesin kayıtlar başladı

    Üniversitelerde 2018-2019 eğitim-öğretim yılı kesin kayıtları alınmaya başlandı.

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), yeni öğrencilerini Öğrenci Yaşam Merkezinde kurulan kayıt ve bilgilendirme masalarında karşıladı. Mayıs ayında kurulan Samsun Üniversitesinin ilk öğrencileri de OMÜ Kayıt Merkezi’nde kesin kayıtlarını tamamladı.

    Yaklaşık 10 bin öğrencinin OMÜ ailesine katılacağı kesin kayıt döneminin ilk gününde, 4 binin üzerinde öğrenci kayıt yaptırdı. Saat 08.00’de mesainin başlamasıyla birlikte OMÜ Öğrenci Yaşam Merkezinde kayıtlar yapılmaya başlandı. Şehir dışından gelen öğrenciler havaalanında ve otogarda Öğrenci Konseyi tarafından karşılanarak Kayıt Merkezine servislerle yönlendirildi.

    Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vedat Ceyhan, Kayıt Merkezini ziyaret ederek kayıtlar hakkında bilgi aldı. Prof. Dr. Ceyhan, OMÜ’yü kazanan ve kayıt için gelen gençlerle ve aileleriyle sohbet etti. Kayıt dönemi için kurulan bilgilendirme masaları da yükseköğretim hayatına yeni başlayan öğrencilere bilgi vererek rehberlik etti. Toplu taşıma araçları için bir adet vesikalık fotoğrafla indirimli kart tahsis eden SAMULAŞ’ın yanı sıra Kredi ve Yurtlar Kurumu da öğrencilerin barınma ihtiyacı için bilgilendirme yaptı.

    Ayrıca Samsun Emniyet Müdürlüğü, Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM), kütüphane kaynakları ve kullanımı hakkında bilgi veren Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, OMÜ’nün sosyal, kültürel, sağlık ve çeşitli alanlarındaki imkânlarını aktaran Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Mevlana, Erasmus ve Farabi Öğrenci Değişim Programları ile ilgili detaylar paylaşan Uluslararası İlişkiler Birimi; açtıkları stantlarda öğrencilerle yakından ilgilendi.

    3 Eylül’de başlayan üniversiteye kayıtlar 7 Eylül’de sona erecek. E-kayıt yaptıracak öğrencilerse 3-5 Eylül tarihleri arasında işlemlerini, kazandıkları üniversiteye gelmeden e-devlet üzerinden yapabilecek. Yeni üniversiteli olacak öğrencilerin daha sonra her hangi bir sorunla karşılaşmamaları için üniversitelerin web sitelerinde yayınladıkları “Kesin Kayıt Kılavuzları”nı mutlaka incelemeleri ve kayıtlar sırasında burada belirtilen şartlara göre hareket etmelerinde fayda var.