Etiket: Omüde

  • OMÜ’de 25 çeşit temizlik ürünü üretilerek satışa sunuldu

    OMÜ’de 25 çeşit temizlik ürünü üretilerek satışa sunuldu

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi bünyesinde oluşturulan OMÜ Kampüs Kimya Tesisleri’nde 25 çeşit temizlik üretildi. Ürünler herkesin ulaşabilmesi için kampüste açılan markette satışa sunuldu.

    OMÜ korona virüsü pandemisinde bilgi birikimi ve tecrübesini eğitim ve sağlık alanında sundu. Topluma hizmet anlamında önemli çalışmalara da imza atan OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi’nin kimya tesislerinde 25 çeşit temizlik ürünü üretti. Ürünler OMÜ Kampüs Kimya Market’te satışa sunuldu. Market kampüste Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nin karşısında, Saat Kulesi’nin bulunduğu bölgede hizmet vermeye başladı.

    Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erbil Ağar ve ekibi tarafından üretilen; çamaşır suyu ve dezenfektan başta olmak üzere 25 çeşit temizlik ürünü, toptan ve perakende olarak kamu kurumları, özel işletmeler ve vatandaşlar tarafından temin edilebiliyor. Açılan marketle de bu ürünlere herkesin kolaylıkla ulaşabilmesi sağlandı.

  • OMÜ’de “Sorularla Alevilik” söyleşisi gerçekleşti

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Hacı Bektaş Veli Araştırma Topluluğu organizasyonluğunda “Sorularla Alevilik” adlı söyleşi Eğitim Fakültesi A Blok Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

    Hacı Bektaş Veli Araştırmaları Topluluğunun Akademik Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Gül tarafından gerçekleştirilen etkinlikte aynı zamanda Mehmet Şahin bağlama eşliğinde “Alevi Bektaşi Nefesleri” dinletisinde bulundu. Eğitim Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen etkinliğe; öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşları mensupları ve çok sayıda öğrenci katıldı.

    “Amacımız birbirinden uzak kalmış gönülleri birbirine tekrar yaklaştırmak”

    Hacı Bektaş Veli Araştırmaları Topluluğu Başkanı Mehmet Şahin etkinliğin açılış konuşmasında, “ Biz Hacı Bektaş Veli Topluluğu olarak, Anadolu’yu düşünceleriyle kan dökmeden, yüksek hoşgörü neticesinde İslam toprağına kazandıran düşünürlerden Hacı Bektaş Veli’nin felsefesini tanıtmak ve günümüzde de bu felsefeyi yaşatmak üzere bir araya geldik. Amacımız bulunduğumuz bölgeden başlayarak birbirinden çeşitli politik sebeplerle uzak kalmış gönülleri birbirine tekrar yaklaştırmak ve birbirlerini tanımalarına fırsatlar oluşturmaktır. Hacı Bektaş Veli’nin birleştirici gücü, onun arı ve duru düşünceleriyle fikrimizi, dünya görüşümüzü genişletip bu toprakların değerlerine sahip çıkarak Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağımıza inanmaktayız” dedi.

    Açılış konuşmasının ardından, topluluğun Akademik Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Gül öğrencilerle söyleşide bulundu.

    “Farklılıklara rağmen birbirimizi sevmeliyiz”

    İbrahim Gül, “Amacımız ülkemizdeki ayrılıkları taşımak değil. Biz bu topraklar üzerinde yaşayan ve binlerce yıl bir arada yaşamış olan farklılıklara rağmen birbirlerine kenetlenmiş insanlara sevgi, hoşgörü ve bağlılığı arttırmaktır. Bu ülkede yaşayan insanlar farklı olabilir. Farklılıklara rağmen birbirimizi sevmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nde, Alevilik inancı İslamiyet’in içindedir. Aleviliğin Sünniliğin karşıtı olarak değil tamamlayıcısı olarak görmeliyiz. Alevilik ayrı bir mezhep değil gidilecek bir yoldur” şeklinde konuştu.

    Mehmet Şahin’in bağlama eşliğinde “Alevi Bektaşi Nefesleri” dinletisinin ardından etkinlik sona erdi.

  • Kazakistan bağımsızlık günü OMÜ’de kutlandı

    Kazakistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının 27. yıldönümü Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Uluslararası İlişkiler Birimi Uluslararası Öğrenci Ofisi ve Uluslararası Öğrenci Topluluğunun düzenlediği bir etkinlikle kutlandı.

    OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinliğe; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz, OMÜ Uluslararası Öğrenci Topluluğu akademik danışmanı Prof. Dr. İzzet Akça, akademisyenler ve Kazakistanlı öğrenciler olmak üzere üniversite öğrencileri katıldı.

    “Kazakistan ve Türkiye aynı kültür ve tarihten beslenen dost ülkelerdir”

    Etkinliğin ilk konuşmasını yapan Prof. Dr. İzzet Akça, “Kardeş ülke Kazakistan’ın 16 Aralık 1991 bağımsızlık günüdür. Kazakistan Cumhuriyeti’nin ilan ettiği bağımsızlığını ilk tanıyan ve ilk kardeş elini uzatan ülke Türkiye olmuştur. Benzer şekilde 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev Türkiye’ye gelerek, Kazak halkının selamlarını ve geçmiş olsun dileklerini getirmiş ve Türkiye’nin yanında olduğunu belirtmiştir. Her daim Kazakistan’ın yanında yer almış bir ülke olarak, bu kardeşliği asla unutmayacağız. Türkiye’nin Kazakistan ile arasında binlerce kilometreye rağmen, güçlü bir kardeşlik bağı bulunmaktadır. Çünkü Kazakistan ve Türkiye aynı kültür ve tarihten beslenen dost ülkelerdir ve dostluk sonsuza dek sürecektir” dedi.

    “Kazakistan bağımsızlık gününde sizlerin duyduğu heyecanı ve hazzı biz de duyuyoruz”

    Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz ise, “Kazakistan ve bütün Türki cumhuriyetlerin vatandaşları bizim birer parçamız. Bizden farklı değilsiniz. O anlamda Kazak bağımsızlık günü bizim de bağımsızlık günümüzdür. Sizlerin duyduğu heyecanı ve hazzı biz de duyuyoruz. Sizler de bizim uluslararası öğrencilerimiz olarak burada aldığınız eğitimi, edindiğiniz her türlü kazanımı ülkenize döndüğünüzde bu ülkenin de bir temsilcisi olarak en iyi şekilde yaşayacağınıza ve yaşatacağınıza eminim.” diye konuştu.

    Kazak kültürü müzikleri ve sporuyla tanıtıldı

    Konuşmaların ardından Kazakistan’ın tarihi hakkında önemli bilgiler veren kısa bir görsel sunum yapıldı. Daha sonrasında gerçekleşen Kazak Türklerinin önem verdiği çalgılarından dombıra eşliğinde söylenen türkü, geleneksel Kazak dansı, Kazakça okunan şiirler ve nihayetinde yapılan Kazak güreş gösterisi katılımcıların büyük ilgisini çekti. Ayrıca görsel sunumla Kazakistan hakkında eğlenceli bir yarışma yapıldı ve doğru cevap verenlere Kazak çikolatası ikram edildi.

    Etkinlik, Kazakistan’a özgü ikramların sunulması ve hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.

  • OMÜ’de Sıfır Atık Projesi Eğitimi verildi

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde (AKKM) “Sıfır Atık Projesi Eğitimi”, Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yüksel Ardalı tarafından verildi.

    AKKM Pembe Salonda gerçekleşen etkinliğe; OMÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sivrioğlu Sezer, çok sayıda akademisyen ve davetli katıldı.

    “Neden atığımızı yönetemiyoruz?”

    Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Yüksel Ardalı katılımcılara Sıfır Atık Projesi’nin detaylarından bahsetti. Ardalı konuşmasında, “Normal süreçte bir üretim gerçekleşir, bunu takip eden tüketim ve akabinde oluşan atık meydana gelir. Ham maddemizi büyük bir özenle üretiyoruz, titizlikle tüketiyoruz, peki neden atığımızı yönetemiyoruz? Atık yönetimi; atığın oluşumunun önlenmesi, yeniden kullanılması, özelliğine ve türüne göre ayrılması, biriktirilmesi, taşınması ve geri dönüşümü ile kontrol ve denetim faaliyetleriyle sağlanır” ifadelerini kullandı.

    Rektör Danışmanı Ardalı sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Sıfır Atık Projesi; bilinçli üretim ve tüketimi sağlamak, doğal kaynakları korumak, döngüsel ekonomiye geçerek atıkları hammadde olarak kullanmak, çevre ve insan sağlını korumak, halkın duyarlı olmasına katkı sağlamak ve daha çevre dostu bir yaşam tarzına sahip olmayı amaçlamaktadır.”

    Ülkemizde Sıfır Atık Projesi’yle bir yıllık uygulama sonucu kaydedilen gelişmelere de değinen Ardalı bu projeyle elde edilen kazanımlara dair ise, “Projeyle birlikte 1 yıl içerisinde 2 milyon ton ambalaj atığı, 58 bin ton atık elektrikli ve elektronik eşya, 80 bin ton madenî atık yağ, 184 bin ton ömrünü tamamlayan lastik geri kazanılmış ve ekonomimize 3,5 milyar TL katkı sağlamıştır” sözlerine yer verdi.

    “Çok büyük bir organizasyonun adımları OMÜ’de atılıyor”

    Projenin önemine vurgu yapan Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı da, “OMÜ Yönetimi olarak Prof. Dr. Yüksel Ardalı Hocamızın koordinatörlüğünde yürütülen bu çalışmaları sonuna kadar destekliyoruz. Çok büyük bir organizasyonun adımları şu an da atılıyor. Sizler odak noktası olarak bu adımların yürütücüleri olacaksınız, bunun farkına varılması gerekiyor. Siz inanmazsanız bu projeler yürütülemez, biz sizi bu proje çerçevesinde her anlamda destekleyeceğiz. Bizler bu konuda daha duyarlı olmalıyız, bir plastik poşet diyerek küçümsememeliyiz. Unutulmamalıdır ki bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu ve bir ordu da bir devleti kurtarabilir” diye konuştu.

    Etkinlik; toplu hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.

  • “Geleneksel Sanatın Günümüz Sanatına Etkileri” OMÜ’de konuşuldu

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından “Geleneksel Sanatın Günümüz Sanatına Etkileri” isimli panel düzenlendi.

    Panel, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinden Prof. Dr. Nesrin Kalyoncu ve Doktorant Cemal Özata’nın müzik dinletisi ile başladı. Paneli OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Memduh Erkin yönetti. Panelist olarak OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili ve Resim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Metin Eker, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Engin Güney, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Erdem Oğuz ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Gülten Kurt katıldı.

    Panelde ilk olarak konuşmasını yapan Dr. Öğr. Üyesi Gülten Kurt, “Her dönem kendi sanat anlayışı ve olgusu içeriğinde değişirken içinde yaşadığı dönemin sanat ve estetik anlayışlarını değerlendirmenin en kolay yolu onları gerçekleştiren ve özümseyen bireylerin ve sanatçıların ele alınması yada çözümlenmesidir. Sanat var olduğu andan itibaren sürekli bir devinim içerisinde olmuş etki noktalarının kapsama alanı içerisinde de sosyal, politik, ekonomik ve düşünsel bir takım evreler yer almıştır. Sanat insanın diğer ilgi alanlarına göre çok daha karmaşık yapıda ve farklı alanların birikimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çağlar boyunca Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan Türk medeniyetinin farklı medeniyetlerle etkileşimi ve İslam’ın kabul edilmesiyle kültür ve sanat mirasını inanç ve dünya görüşü ile birleştirerek sanat alanlarına yansıtması en üst seviyeye ulaşmıştır” dedi.

    “Geleneksel Sanatın Günümüz Sanatına Etkileri”nin konuşulduğu panele, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı da izleyici olarak katıldı.