Etiket: Ömeroğlu

  • Ömeroğlu seçim varmış gibi çalışıyor

    Ömeroğlu seçim varmış gibi çalışıyor

    AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Haktan Ömeroğlu, yarın seçim varmış gibi çalışıyor. Sürekli sahada olan Ömeroğlu, yapılan Kongre sonrasında mahalle başkanlarını da belirleyerek atamalarını yaptı.

    Son yapılan seçimlerde Palandöken ilçesinde yüzde 61.02 oranla 51 bin 245 oy almayı başaran Palandöken İlçe Başkanı Haktan Ömeroğlu “Mahalle Başkanlarımız bizim için çok önemli, sorunları yerinde tespit edip, bizleri iletiyorlar, çözüm noktasında da birlikte hareket ediyoruz. Hizmeti vatandaşımıza ulaştırma noktasında son derece önemli bir görev üstleniyorlar. Yeni dönemde de birlikte yol yürüyeceğimiz, arkadaşlarımızı belirledik, mesuliyetleri oldukça fazla, bizlerle yol yürümeyi kabul eden Başkanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

    Palandöken AK Parti Teşkilatında beş mahalleye atanan Başkanların isimleri:

    1- Yunusemre mahallesi ; Deniz Kansu

    2- AbdurrahmanGazi mahallesi ; Murat Küçük

    3- Müftü Solakzade Mahallesi ; Erdal İnalcık

    4- Adnan Menderes Mahallesi; Yaşar Yayla

    5- H.Avni Ulaş Mahallesi ; Sinan Çelik

  • AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Ömeroğlu: “Gençlerimiz tuzağa çekiliyor”

    AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Ömeroğlu: “Gençlerimiz tuzağa çekiliyor”

    Son günlerde Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaylarla ilgili olarak bir açıklama yapan AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Haktan Ömeroğlu, “Gençlerimiz uyanık olmalı, kendilerini çekmeye çalıştıkları tuzağa düşmemelidir” dedi.

    AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Haktan Ömeroğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “Türkiye, dünyada yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen, yükselen bir grafiğe sahip. Son günlerde ekonomide yaşanan iyileşme, Azerbaycan’da yüklendiğimiz misyon, Ortadoğu’daki oyun kurucu pozisyonumuz, birilerini rahatsız etmiş olacak ki karanlık güçler harekete geçti. Bu kez hain emellerini gerçekleştirmek için, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi hedef aldı. Onları tuzağa çekerek, ülkemizde kaos ortamı oluşturmaya çalışıyorlar. Buradan genç kardeşlerimize sesleniyorum, bu tuzağa düşmeyin. AK Parti kurulduğu günden bu güne gençlerin partisi olmuştur. Ürettiği gençlik politikaları ile, gençlerin sorunlarını çözmeye, gelecekle ilgili hedeflerine ulaşma noktasında kendilerine destek olmayı şiar edinmiş bir partidir. AK Parti iktidar olduğu günden bu güne, gençler için önemli politikalar üretti. Bir kere siyasette gençlerin önünü açtı. Seçme ve seçilme hakkını 18 yaşa biz indirdik. Şuan siyasette gençlere en fazla fırsat veren partiyiz. Eğitime ayrılan bütçeyi her yıl artıran, otel konforunda üniversite yurtları yapan, Yeni üniversiteler kurarak, ülke genelinde üniversitesiz il bırakmayan, öğrenci burslarını 9,5 kat artıran, genç girişimcileri destekleyen, gençleri genel sağlık sigortası kapsamına alan, gençlik merkezleri açan, bir parti olmuştur. Sizler bizim için kıymetlisiniz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle; ’Gençler; Bu ülke sizin, bu vatan sizin, bu bayrak sizin, bu istiklal sizin! Bu toprakların ruhuna sahip çıkın. Mukaddes değerlerimize, aile bağlarımıza sahip çıkın. Zaman ve mekân şuuruyla ülkemizi sahiplenin. Gününü gün eden, yarınlara sırtını dönen, dünyayı umursamayan bir gençlikle değil; sorumluluklarının bilincinde olan, heyecanlarını aklıyla, irfanıyla ülkesinin ve insanlığın hizmetine sunan gençlerle geleceğe yürüyeceğiz. Geleceğimiz olan sevgili gençler, biliniz ki size bakarken Türkiye’nin aydınlık yarınlarının parlak geleceğini görüyoruz. Size karşı kurulan ve Türkiye’yi kaos ortamına sürüklemeye çalışan, dış odaklı, karanlık güçlere sizlerin fırsat vermemeniz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.’”

  • Başkan Ömeroğlu turizmcilerle bir araya geldi

    Başkan Ömeroğlu turizmcilerle bir araya geldi

    AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Haktan Ömeroğlu, Palandökendeki otelleri ziyaret ederek turizm sektörü hakkında değerlendirmede bulundu.

    Pandemi tedbirleri kapsamında getirilen kayak yasağının yabancı turistleri de kapsaması, rezervasyon iptallerine neden olmuştu. Siyasilerin devreye girmesi ile otel müşterilerinin kapsam dışı bırakılması turizmcileri sevindirdi. Yasağın kalkması ile birlikte haraketlilik yaşanan kayak merkezindeki turizmcilerle bir araya gelen AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Haktan Ömeroğlu, Palandöken’in Erzurum’un en büyük katma değeri olduğunu söyledi.

    Dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında bir süre önce hafta sonları turistlerin kayak yapması kısıtlanmıştı. Yabancı turistlerin tepkisini çeken ve rezervasyon iptallerine neden olan sorun, Erzurumlu siyasetçilerin devreye girmesi ile kısa sürede çözüldü.

    Kısıtlama kararının kaldırılmasının ardından Palandöken Kayak Merkezine giden AK Parti Palandöken İlçe Başkanı Haktan Ömeroğlu, turizmciler ile bir araya geldi. Otel işletmecileri ile istişare yapan Ömeroğlu, yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

    Alınan kararı memnuniyetle karşılayan turizmciler, “Palandöken’in patlama yapacağı bir süreç yaşıyoruz. Dünya genelinde kısıtlamalar nedeni ile kayak merkezleri kapalı. Ülkemizde ise kayak yapılabilen tek turizm merkeziyiz. Hem yerli hem de yabancı turist açısında iyi bir potansiyel yakaladık. Bundan sonra süratle işimize yoğunlaşacağız. Ukrayna ile haftada 4 uçak için anlaşma yapılmıştı ancak 2’si iptal edildi, görüşmelerimiz devam ediyor. Kısa sürede uçak sayısını artırmayı hedefliyoruz. Bizlere destek olan ve sorunlarımızı yetkili birimlere aktaran yöneticilerimize teşekkür ediyoruz” diye konuştular.

    Yazın yapılan kültür turlarının da değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatan işletmeciler, “Pandemi nedeni ile aksaklık yaşanan kültür turları yazın Erzurum’dan başlatılmalı. Burada birkaç gün konaklayan misafirlerimiz, Ani veya Karadeniz’e geçebilirler. Böylelikle yılın her ayını değerlendirmiş oluruz” ifadelerini kullandılar.

    Palandöken şehrimizin değeri

    Kayak merkezinde yatırımı bulunan otel yetkilileri ile görüşen Ömeroğlu, Palandöken Kayak merkezinin Erzurum’a ekonomik ve sosyal katkılarının önemli olduğunu, bir ilçe başkanı ve bu ilçenin sakini olarak turizmcilerin taleplerini, beklentilerini önemsediklerini söyledi. Palandöken’de yaşanan haraketliliğin sevindirici olduğunu ifade eden Ömeroğlu, “Pandemiye rağmen doluluk oranımız gayet iyi, pistlerde adeta karnaval havası yaşanıyor. Bakanlıklarımızın bu durumu göz önünde bulundurup belirli şartlarda kısıtlamayı kaldırması bizi mutlu etmiştir. Başta hassasiyetlerimizi göz ardı etmeyen bakanlarımıza, bu kararı aldırmak için çabalayan Sayın Valimiz, Milletvekillerimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve il başkanımıza teşekkürü bir borç bilirim” dedi.

  • Ömeroğlu: “Cinsel istismar eğitimlerine son verilmeli”

    Ömeroğlu: “Cinsel istismar eğitimlerine son verilmeli”

    Uzman Eğitimci Dikkat Akademisi Kurucusu Adalet Ömeroğlu, son yıllarda yaşanılan çocuk istismarlarının sayısının artmasıyla birlikte üzerinde titizlikle durulan Cinsel İstismar hususunun bugün gösterilen sonuçlara göre ivedilikle önlem alınarak değerlendirilmesi ve kaygı artırıcı boyutlara sürüklendiğine dikkat çekilmesi gerektiğini belirtti.

    Ömeroğlu, “Körpecik zihinlere şüphe çivisi çakmak, ilerleyen yaşlarda öfke ve saldırganlığa dönüşebilmektedir! Kendini koruyabilme becerisi, modelleme yoluyla ancak sevgi ve güven bağı ile kazanılır” dedi.

    Özellikle istismarın artması ile birlikte okul öncesi dönemden başlanılarak, televizyon programları, konferanslar, seminerlerin yanında yazılı ve görsel medyada da ön plana çıkmış, farkındalık çalışmalarının farklı boyutlar kazandığını anlatan Adalet Ömeroğlu, “Yapılan çalışmaların iyi niyetli olmasına rağmen istismarda önleyiciliğin ötesinde, eylemin tekrarını ve ailelerin endişesini artırmıştır. Gelişimsel sürecin en önemli basamağı olan okul öncesi dönem maruz kalınma bakımından riskli gurubu oluşturduğu için, kendini koruyamayacak yaş aralığında olunması hem kaygıyı artırmış hem de önlem almayı zaruri kılmıştır. Oysa üzerinde asıl durulması gereken önlem alıcı tavırlardan ziyade çocuğu her durumda kendini korumayabilmeye hazır hale getirmek için aile içinde de çocuğu koruyabilmeye vurgu yapılmalıdır. Soyut dönem basamağına henüz ulaşamamış bu yaş aralığındaki çocuklar, ne tehlikeyi tanımlayabilir ne de kendini nasihatlerle koruyabilir. Bu yüzden zihinlerine erken ekilen bu kaygı tohumları ve dolayısıyla sosyal beceri kazanma süreçlerinde sergiledikleri şüpheli tavırları guruba dahil olma ve uyum problemlerini de beraberinde getirmiştir. Dahası, henüz güvenli bağlanma pratiklerini kazanamamış bu çocukların, aile, akraba, arkadaş, komşu, öğretmenler vb. yetişkinleri ile nasıl iletişime geçme deneyimlerini de zedelemektedir. Kim, hangi durumda bana dokunmalı ve özel alanımın ne kadarını sergileyebilirim muhakemesini de yapamamaktadır. Sevildiğini anlayan çocuklar kendilerini güvende hissetmekte ve doğru ilişki kurabilmektedir. Ayrıca bu aralıktaki çocuklar en çok dokunsal iletişim kurmakta ve sözsüz iletişimi yani duyusal iletileri çok sık kullanmaktadırlar. Kendisine gülümseyen bir yetişkini samimi bulabilirken, bir başka yetişkininin bitişiğinde oturmasını ise bir sevilme türü olarak anlayabilmektedir” diye konuştu.

    “Öyleyse küçücük zihinlere hangi durumda nasıl davranması gerektiğini ve hangi davranışın nasıl yorumlanması gerektiğini nasıl öğreteceğiz?” diyen Adalet Ömeroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü;

    “İstismardan korunmanın önlemleri, aile ve toplumsal türlerde farklılık göstermektedir. Dokunma ve izin alma öğretileri çeşitli olabilmektedir. Kaygılı ebeveynler, durumun hassasiyetinin telaşıyla, istismarı izah etmede ve çocuğunun kendini koruyabilmesi adına önlem alma sürecinde henüz çocuğun tanımlayamadığı özel bölgelerine dikkat çekmekte ve bu özel bölge sınırını da kestirememektedir. Çünkü cinsiyet ayırımı (kız-erkek) ve cinsel aktivite eylemlerinin 4-6 yaşlarında kazanılmaya başlanıldığı bu kritik süreçte istenmeyen eylemlere vurgu yapılmasıyla başka uyandırmalara da neden olabilmektedir. Çünkü henüz soyut dönem becerilerini kazanamadığından önlemlerin bölge gösterilerek uyarılması, çocuğun kaygısını artırabilmekte ve özel bölge alanlarına hassasiyeti geliştirebilmektedir. Engellenen alanlara merakı artırmakta hatta akranları arasında pratik yapma heyecanı bile uyandırabilmektedir. Peki, istismarı hangi basamağa ayırmalı ve çocuk eğitiminde buna nasıl yer vermeliyiz

    Çocuk bu istismara kendini koruyamadığı için değil, çocuk yaşta kendi mahremiyeti korunmayan yetişkinleri tarafından maruz kalıyor.

    Mahremiyet eğitimi ailede başlar ve modelleme yoluyla uzun süreci kapsar. Anne ve baba tutumu ve tutarlılığı bu eğitimin kazanılmasında son derece önemlidir. Çocuğun bezinin değiştirilmesi, tuvalet eğitimi ve banyo mahremiyetin en çok göz ardı edildiği alanlardır. Anne ve babanın bu alanlardaki hassasiyeti çocukta kendini koruyabilme duyarlılığını zaten geliştirecektir. Yalnız yabancıların yanında değil 1,5-2 yaşından itibaren anne ve babanın kıyafet değişiminde dahi hem kendilerini hem çocuğu koruma tavırları, bez değiştirme sırasında özel alana geçilmesi, banyoda dahi çamaşırın çıkarılmaması ve asla banyoda eşlik edilmemesi, izinsiz eşya kullanımı ve özel alanların kullanılmaması gibi öğrenme süreçlerinin özenle desteklenmesi çocuğu doğal koruma ve korunma becerilerine hazırlayacağından altını çizerek, korku ve kaygı aşılayarak onların anlayamayacakları kurgulara da ihtiyaç kalınmayacaktır. Kendi özel alanımızda koruyamadığımız çocuklar, yabancı kavramını bile tanımlayamadığı kişilere karşı kendini nasıl koruyacaktır. Çamaşırını istediği yerde çıkaran ve ulu orta yerde tuvaletini yapabilen çocuklara istismarı ve korunma yollarını öğretemeyeceğimiz gibi onların hayal dünyalarında olumsuz duyguları canlandırma ve gübrelemeye de fırsat vermemeliyiz. Dolayısıyla istismar eğitimleri yerine anne-babama-çocuk eğitimleri artırılmalı ve koruma, güven ve sevgi gibi kavramların ailede başlanıldığı gerçeğiyle olumsuz davranışların sonucunda önlem almaya yönelik eğitimler ve farkındalık çalışmaları sınırlandırılmalı ve “istismar“ gibi çok olumsuz sonuçlar doğurabilecek kavramların, olumsuz davranışın tekrarını güçlendirebileceği endişesiyle küçücük zihinlerin yanında dahi kullanılmamasına dikkat edilmelidir.”

  • Ömeroğlu; “Âşık Sümmanî adı yaşatılmalı”

    Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu üyesi şair Adalet Ömeroğlu, kesin olmamakla birlikte eldeki bilgilere göre 5 Şubat’ın Âşık Sümmanî’nin ölüm yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, şehrimizde onun manevi şahsına uygun bir yerde adının yaşatılması gerektiğini söyledi.

    Adalet Ömeroğlu’nun açıklaması şöyle: “Erzurum, Emrah’ın dediği gibi hem ilimizdir hem ilimdir. Erzurum, mülk-i İslam’ın kilididir. Şehrimize bu kimliği kazandıranlar arasında tarihi süreç içerisinde bu topraklar üzerinde yaşamış ilim erbabı, arifler, gaziyân, bacıyân ve âşıklardır. Onların geride bıraktığı eserlerdir, sazlarıyla sözleriyle halleriyle bize miras bıraktıkları töredir. Bu manevi şahsiyetlerden birisi de 1861-1915 tarihleri arası yaşamış olan bâdeli âşıklardan Narmanlı Âşık Sümmanî’dir.

    Evet, bugün yeni nesil onu notaya alınmış birçok deyişiyle, TRT repertuarına kazandırılmış türküsüyle biliyor. “Ceylan Gözlerine Kurban Olduğum, Ervah-ı Ezelde Levh u Kalemde, Narman Kazasında Orcuk Yolunda” türküleriyle bilinen ve birbirinden hikmetli deyişleri olan Âşık Sümmanî, sevenlerince elbette hatırlanıyor, çeşitli etkinliklerle anılıyor. Sümmânî’nin daha geniş kitlelerce tanınmasına vesile olması için adının bir mekânda, caddede, okulda, salonda, mahallede yaşatılmasını arzuluyoruz. İlgili kurum ve kuruluşlardan bu duyarlılığı beklemekle beraber Âşık Sümmanî’yi ölümünün 103. yıldönümünde rahmetle anıyoruz.”