Etiket: Oluşuyor

  • Görükle’de yeni megakent oluşuyor

    Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Görükle’deki mera bölgesine yeni megakent kurulacağını söyledi.

    Nilüfer’in 51 bin hektar alana sahip olduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Daha önce Dubai projesi olarak adlandırılan, ama bizim proje kapsamında Görükle mera bölgesi dediğimiz yerin çok güzel planlamasını yapmıştık. Daha önceki yıllarda Kayapa Belediyesi tarafından yapılan planı da içerisine dahil etmiştik. 250-280 bin arasında nüfusun yaşayacağı uydu kent planlamasını rahmetli Hüseyin Kaptan hoca yapmıştı. Son derece güzel ve iyi bir plandı. Üstelik yer altında metro ve tramvay hatları düşünülmüş, ailelerin çocuklarını yeşil alanlar içerisinde okula göndereceği, ticaret alanları planlanmıştı. Büyükşehir Belediyesi’nde 4 yıl bekledikten sonra iptal edilmesi hepimizi üzdü. Biz, mecburen Kayapa bölgesini çıkarıp, sadece mera bölgesinde planlama yaptı. Katlar değişken, 3 ila 15 kat arasında değişiyor. Bir dönüm yerinize 3 katlı yerde 10 daire yapıyorsanız, 15 katlı yerde de 10 daire yapacaksınız. Ona göre kesinti alınıyor. Planlama ona göre yapılmıştı. O plan Büyükşehir’den geçtikten sonra mera bölgesinin bir kısmını kurtarmış olacağız. Orada yeni bir megakent oluşuyor, ama istediğimiz gibi değil” dedi.

    Projenin geçmesi gerektiğini ifade eden Bozbey, ” Görükle mera bölgesi 120 bin nüfusa tevekkül edecek. 120 bin nüfusun oluşacağı Kayapa tarafındaki eski planlamayı katarsak 240 bin nüfuslu bölge olacak. Ama birbirleriyle entegre olmayan plan olacak. O dönemdeki Büyükşehir Belediye Başkanımız, ben onu geçirmeyeceğim, kentsel dönüşüm yapacağım dedi. Kentsel dönüşümde Nilüfer’in hali belli. Böyle kentsel dönüşüm dünyanın hiçbir yerinde olmadı. Bunu en baştan söyledik. Bakanlık da bu işe el koydu. Şu anda vatandaş da mağdur, müteahhit de” diye konuştu.

    Kentsel dönüşümün bütünü içine alan planlarla çözüleceğini vurgulayan Bozbey, “Bunu hep iddia ettik. Bir bölgeyi tamamen alırsınız, plan yaparsınız. Yaptığınızda planda yoğunluk artırabilirsiniz. Arttırdığınız yoğunluğa gelecek olan tesisleri oluşturmak zorundasınız. Oraya farklı insanlar gelecek. Yeşil alan, okul, karakol, sağlık, yola ihtiyacı olacak. Bunları düşünmeden yaparsanız, plan olmaktan çıkar. Ataevler için artık geçti. Beşevler için daha var. Ağırlıklı kentsel yenileme dediğimiz Ataevler’de alt yapının tamamı değişecek. Devlete yükünü hesaplayın” şeklinde konuştu.

  • KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Büyüksimitçi: “Kayseri; şuanda Endüstri 2.0-3.0 arasında firmalardan oluşuyor”

    Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitçi; “Endüstri 4.0’ın altında Türkiye olarak hazır olmamız gereken en önemli şey de eğitim. Yani mevcut klasik mesleklerle bu işin altından kalkamayacağız. Bunu yönetecek insanlar, mühendislere ihtiyaç olacak” dedi.

    KAYSO Toplantı Salonu’nda düzenlenen Endüstri 4.0 Semineri’nin açılış konuşmasını yapan Oda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitçi, yönetimi oluştururken genç ve teknolojiyle iç içe olan üyeleri görmek istediklerini ifade ederek; “KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitçi; “Sanayi Odası’nda yeni yönetimi oluştururken genç ve teknolojiyle iç içe yaşayan arkadaşlarımızın, çok fazla yurtdışına giden vizyonu geniş arkadaşlarımızın aramızda olmasını istedik. Bizi de geliştirmesini, Kayseri sanayisine katkıda bulunmalarını istedik. Sağ olsun 4 arkadaşımız Kayseri ile ilgili gelecek vizyonu ortaya koymak adına ‘çok basit’ diyebileceğimiz konular dahil ve ileride nerede olmak istediğimizin yol haritasını çıkartmak adına stratejik plan hazırlıyorlar. Eğitim ayağından yeni üretim geliştirmelere, argelere, yüksek ve orta teknolojide ne yaparıza yönelik bir çalışma yaptılar. Bu çalışmayı da benim ricamla biraz hızlandırdılar. İnşallah ilk sunumlarını önümüzdeki hafta yapacaklar. Burada en önemli şey Kayserimizi ve Türkiye’mizi bulunduğu yerden daha yükseklere çıkarmaya çalışmamız. Ülkenin zenginliği bizim ana hedefimiz” dedi.

    Endüstri 4.0 için en önemli hazır olunması gereken en önemli şeyin eğitim olduğunun altını çizen Büyüksimitçi konuşmasını şöyle sürdürdü;

    “Gerçekçi olmalıyız Kayseri; şuanda Endüstri 2.0-3.0 arasında firmalardan oluşuyor. 3.0’ı tam anlamıyla tamamlamış firmalarımız iki elin parmakları kadar. Onlar da büyük şirketlerimiz, son 5 yıldır ciddi çalışmaları var. Endüstri 4.0 ile ekiplerini kurmuş firmalarımız var, ama topyekun bu işi beceriyor olmamız gerekli. Endüstri 4.0’ın altında Türkiye olarak hazır olmamız gereken en önemli şey de eğitim. Yani mevcut klasik mesleklerle bu işin altından kalkamayacağız. Bunu yönetecek insanlar, mühendislere ihtiyaç olacak. Bu işlerde daha çok uzmanlaşmaktan bahsedeceğiz. Bu insanları bulamazsak biz daha önce endüstri devrimini kaçırdığımız gibi kaçırırız. Birçok insan ne söylerse söylesin hem Kayseri olarak bizim hem de Türkiye olarak bunu kaçırma lüksümüz yok. Eğer kaçırırsak geri kalmış ülkeler seviyesinde hayatımızı devam ettiririz.”

    Açılış konuşmasının ardından seminere katılan firma yetkilileri tarafından bilgiler verildi.

  • Türkiye’de dijital kimlik pazarı oluşuyor

    Dijital para birimi ’Bitcoin’in alt yapısını oluşturan Blockchain sistemi İzmir’de uzmanlar tarafından tartışıldı.

    “Blockchain and Unchain Economy” başlıklı konferans İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aşkar yönetiminde, İEÜ İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, Kimlic CEO’s Gökhan Seçkin, Kimlic & Blokzincir Kurucusu İlker Oğuz, Blasea Başkan Yardımcısı Kadir Kurtuluş katılımıyla İzmir Ticaret Odası’nda yapıldı.

    İEÜ Teknoloji Transfer Ofisi, İEÜ Embryonix Teknoloji A.Ş, İEÜ İzmir Bilimpark ve İzmir Ticaret Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte, para akışının pek çok kaynaktan aynı anda onaylanması prensibi ile çalışan Blockchain’in (blok zinciri) Türkiye’de çok yeni olduğu ancak dünya genelinde büyüyen dijital kimlik pazarının oluştuğu vurgulandı. İEÜ İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, Bitcoin’in üzerinde gezindiği blok zincir sürecinin iyi anlaşılması gerektiğini belirterek, “Bu karlı süreç çok ciddi yatırım risklerini de içeriyor. En büyük risk anlamadan bu işe girmek. Para ve zaman kaybetme ihtimaliniz çok büyük. Bu süreci anlamak için başlangıç seviyesinde dahi olsa teknoloji okuryazarı olmak, internet dünyasının her gün yenileri eklenen terim ve kavramlarına en azından aşina olmak gerekiyor. Şirketler, özellikle bankalar yeni teknoloji adapte etmede ve uygulamada çok başarılı. Ancak Blockchain ayak sesleri ve teknolojideki hız birçok kurumu devre dışı kalma ihtimaliyle karşı karşıya getiriyor. Bu gerçek şimdiden birçok bankayı harekete geçirdi” dedi.

    Kimlic CEO’s Gökhan Seçkin de, Türkiye’nin daha bu işin çok başında olduğunu, Blockchain sürecinde yeni bir teknolojiden öte bir tekniğin önem kazandığını söyledi. Seçkin, “Blockchain’in felsefesi, merkezi olmayan bir yapı ve aracısız, doğrudan taraflar arasında bir dijital değer transferine imkan tanımasıdır” diye konuştu.

    Blasea Başkan Yardımcısı Kadir Kurtuluş da, Blockchain’in erişim izni olan herkesin görebildiği bir database olduğunu, özellikle bankacılık işlemleri gibi kimlik ve doğrulama gerektiren süreçler için yeni ufuklar vaat ettiğini söyledi. Finansal özgürlüğün giderek arttığını aktaran Kurtuluş, “Blockchain’de aklınıza gelecek her şeyin kaydını tutabileceğiz. Tüketici dostu fikrin önünde kimse duramıyor. Hızlı şekilde bu teknolojiyi ülkemize kazandırmalıyız. Bu teknolojinin öncüsü olabilirsek öncü ülkeler arasında yer alabiliriz” dedi.

    Kimlic & Blokzincir Kurucusu İlker Oğuz da, rezerve dayalı ekonomiden işleme dayalı ekonomiye geçişin yaşandığını aktardı.

  • Bakan Kurtulmuş: “Yeni şehirlerde abur cubur gökdelen mimarisi oluşuyor”

    Esenler’de Kültür-Sanat sezonunun açılışını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Yeni şehirlerimizde de abur cubur yüksek gökdelenlerden oluşan ruhsuz ve şekilsiz bir mimari var” dedi.

    Esenler’deki kültürel faaliyetleri vatandaşlarla buluşturan Esenler Belediyesi, 2017-2018 yılı “Nizamülmülk Kültür Sanat Sezonu”na özel birbirinden farklı etkinliler için açılış töreni düzenledi. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Vali Vekili Nihat Balbant, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Esenler Kaymakamı Hulusi Şahin, ilçe protokolü ve vatandaşlar katıldı.

    “Kültürel bağımsızlık olmadan ekonomik bağımsızlık olmaz”

    Büyük Selçuklu Devleti’nin büyük veziri “Nizamülmülk’ün doğumunun 1000. yıldönümü vesilesiyle 2017-2018 Kültür Sanat Sezonu’nu ismini veren Nizamülmülk’ün belgesiyle başlayan törende Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş da salonda bulunanlara seslendi. Konuşmasına kültür ve ekonominin bir birinden bağımsız olmadığını ifade ederek başlayan Bakan Kurtulmuş, ekonomik bağımsızlık için kültürel bağımsızlığın olması gerektiğini söyledi. Günümüzde zengin olduğu halde kültürel bağımsızlığı olmayan ülkelerin hala var olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bir ülkenin sadece zengin olması, ekonomik olarak teknolojik olarak bağımsız olduğu anlamına gelmez. Bağımsızlık öz ve milli değerlerine, milli kültürüne sahip çıkmak, onu yeniden üretip toplumun önüne koyabilmekten geçer. Bugün birçok ülkenin ekonomik olarak zengin olduğunu ama kültürel bağımsızlıkları olmadıkları için ekonomik ve teknolojik bağımsızlıklarının olmadıklarını da biliyoruz” dedi.

    “Ruhsuz, şekilsiz mimariler”

    Bakan Kurtulmuş Anadolu’nun mimarisi ve eserleriyle hala kültür merkezi olduğunu da kaydetti. Eski mimariyle yeni mimariyi de karşılaştıran Kurtulmuş konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

    “Hangi alana giderseniz gidin fevkalade eserlere sahip olan bir milletiz. Muhteşem şehir mimarileri olan Anadolu’nun en azından hala bir kısmına sahibiz. Eski Bursa’nın, Amasya’nın mahalleleri gibi Mardin’in muhteşem mimarisi gibi, Kapadokya’nın muhteşem mimarisi gibi hala o eski güzel mimarilere sahip olduğumuz yerler var. Ne yazık ki yeni şehirlerimizde de abur cubur yüksek gökdelenlerden oluşan bir mimari var. Ruhsuz ve şekilsiz bir mimari var.”

    Geçmiş yıllarda yaşanan yasaklamalara da değinen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, batı kültürünü edinmek için radyolarda Türk Sanat Müziği’nin 2 yıl boyunca yasakladığını hatırlattı. Türkiye’de öze dönüşün sinyalleri olduğunu belirten Kurtulmuş, “Yıllardır şehit ve devlet erkanından cenazelerimiz oluyor. Bu cenazelerde hiç kimsenin anlamadığı, bir anlam da vermediği, haz etmediği Chopin’in cenaze marşıyla şehitlerimizi kaldırıyorduk yaklaşık bir ay öncesine kadar. Batıdaki o marşı ölümüzün de arkasında çalarsak bizim değerimiz artardı. Bu zihniyetle bunu ortaya koymuşlardı. Çok şükür Milli Savunma Bakanlığı kısa bir süre önce Chopin’in cenaze marşını bir kenara bıraktı. Şimdi şehitlerimizin cenazesinde Itri’nin Allahuekber marşıyla şehitlerimizi kaldırıyoruz” dedi.

    Başkan Kültür Kartı tanıttı

    Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu da bir konuşma yaptı. Yeni kültür-sanat sezonunda vatandaşlar için yenilik getirildiğini açıklayan Göksu Kültür Kart’ın tanıtımını yaptı. Vatandaşlara her etkinliğe geldiğinde puan kazandıracak kart hakkında açıklama yapan Başkan Göksu, “Bu sene içerisinde tiyatrolar, sinemalar, ulusal ve uluslararası organizasyonlar olan büyük bir kültür organizasyonuyla başlıyoruz. Bu sene bir farklı uygulama daha yapacağız. Bir ‘Kültür Kart’ projemiz var. Bu Kültür Kart projesi çok önemli. Bizim kültürel etkinliklerimize gelen bütün kardeşlerimiz bu kartı okutacaklar ve her etkinliğe geldiklerinde 1 puan alacaklar. Yılsonunda puanlara bakacağız. Buna göre belli bir sınırı geçen herkesi Kudüs’e göndereceğiz. Kültür ve sanat kazandıracak” dedi.

  • 280 gram has altından oluşuyor, yeni sahibini arıyor

    Edirne Belediyesinin organizasyonuyla gerçekleştirilen ve dünyanın en eski organizasyonlarından biri olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin 657’inci Kırkpınar Ağası için yeni bir kemer hazırlandı.

    Toplam ağırlığı 476 gram olan bu kemer, 280 gram has altından oluşuyor. El işçiliğiyle hazırlanan bu kemerin yapımı 10 gün sürdü. 2015­-2016­2017 yıllarında düzenlenen Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde koçluk ihalesini alan Seyfettin Selim, altın kemerin ebedi sahibi olmuştu.

    Edirne Belediyesinin organizasyonuyla gerçekleştirilen, 10-16 Temmuz 2017 tarihlerinde 656’ıncısı düzenlenecek olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali için hazırlıklar devam ediyor. Ata sporunun her geçen yıl artan bir ilgiye sahip olduğunu ifade eden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin, sadece yeşil çayırda büyük bir mücadele veren pehlivanlarla değil, Kırkpınar Ağalarıyla da adından söz ettirdiğini söyledi.

    Geçtiğimiz yıl düzenlenen 655’inci Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali’nde Koçluk İhalesi’ne giren Seyfettin Selim’in, ihaleyi kazanarak 656’inci Kırkpınar Ağası olduğunu anlatan Gürkan, “2015-2016 ve 2017 yıllarında Kırkpınar Ağası unvanına sahip olan Seyfettin Selim, 3 yıl üst üste Kırkpınar Ağası olduğu için altın kemerin ebedi sahibi olmuştu. Seyfettin Selim, 2009­-2010-­2011 yıllarında da koçluk ihalesini kazanmış ve iki kez altın kemerin ebedi sahibi olan tek isim olarak, Kırkpınar’ın şanlı tarihine de ismini yazdırmış oldu” dedi.

    Altın kemerin ebedi sahibini bulması üzerine yeni bir altın kemer yaptırdıklarını anlatan Gürkan, “656’ıncı Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde düzenlenecek olan Koçluk İhalesi’ni alarak, bir yıl boyunca Kırkpınar Ağası unvanına da sahip olacak Kırkpınar Ağamız için yeni bir kemer hazırladık. Hazırladığımız kemerin toplam ağırlığı 467 gram ve 280 gram has altından oluşuyor. El işçiliğiyle hazırlanan bu kemerin yapımı 10 gün sürdü. Güreşen 2 pehlivanın motiflerinin yer aldığı bu kemer, ebedi sahibini arıyor. Bu kemere sahip olmak için 3 yıl boyunca üst üstte Kırkpınar Ağası olmanız gerekmekte” diye konuştu.

    Bugüne kadar 1991-­1992­-1993 yıllarında Kırkpınar Ağalığı yapan Alper Yazoğlu; 1995-­1996-­1997 yıllarından ağası Hüseyin Şahin; 2005­-2006­-2007’ yıllarının Kırkpınar Ağası unvanına sahip Adem Tüysüz ile 2009-­2010­-2011-­2012­-2013-2015­-2016-­2017 yıllarında ağalık yapan Seyfettin Selim, altın kemerin ebedi sahibi olmuştu.