Etiket: olur

  • Galatasaray Kulübü: “Yolu doğru olanın yükü ağır olur”

    Galatasaray Kulübü’nün resmi Twitter hesabından Başkan Mustafa Cengiz ve Teknik Direktör Fatih Terim’in bir araya geldiği fotoğraf paylaşılarak, “Yolu doğru olanın yükü ağır olur” yazısı dikkat çekti.

    Derbinin ardından sportmenliğe aykırı davranışlarından dolayı Başkan Mustafa Cengiz ve Teknik Direktör Fatih Terim’in iki defa PFDK’ya sevk edilmesinin ardından Galatasaray sosyal medya hesabından cevap niteliğinde bir paylaşım yapıldı.

    Yapılan paylaşımda, “Başkanımız Mustafa Cengiz, Başkan Yrd. Yusuf Günay, Başkan Yrd. Kaan Kançal, Genel Sekreter İlber Aydemir ve Teknik Direktörümüz Fatih Terim ile değerlendirmede bulundu” denilirken, fotoğrafın üstüne de “Yolu doğru olanın yükü ağır olur” yazısı yazıldı.

  • “Çok okuyan başarılı olur”

    Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, 19 Mayıs Ortaokulu ve Çinigaz Sevin Akdoğan İlkokulu´nu ziyaretinde öğrencilere başarılı olmaları için, düzenli kitap okumalarını tavsiye etti.

    Müdür Hasan Başyiğit ve Şube Müdürü İsmail Güven 19 Mayıs Ortaokulu ve Çinigaz Sevin Akdoğan İlkokulu´nu ziyaret etti. Başyiğit, öncelikle okulda incelemelerde bulunarak, okul müdürlerinden devam eden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ardından sınıf ziyaretlerini gerçekleştirdi ve öğrencilerle sohbet etti, onlara nasihatlerde bulundu.

    Sınıf ziyaretlerinde öğrencilere kitap okumanın önemini vurgulayan Başyiğit, “Düzenli kitap okuma alışkanlığı olan öğrencilerin kitap okuma alışkanlığı olmayan öğrencilere göre daha başarılı olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır. Bizler bu hususta ilimiz sınırlarını aşarak Türkiye geneli kitap okuma yarışmaları düzenliyoruz ve kitap okumak için sizleri özendirecek çalışmaları yapıyoruz. Bu açıdan, her zaman sizlerle birlikteyiz. Ülkemizin geleceği sizlersiniz. Bizler sizlere bu anlamda güveniyoruz. Sizler de başarıya olan inancınızı hiçbir zaman kaybetmeyin ve kendinize güvenin” dedi.

    Sınıf ziyaretlerinin ardından öğretmenler odasından öğretmenler odasında bir araya gelen Başyiğit, okulları haftanın belirli günlerinde mümkün olduğu kadar ziyaret ettiklerini ve bu ziyaretlere de devam edeceklerini ifade etti.

    Başyiğit, “Öğretmenler odası bizler için çok önemli, bizlerin fikir alışverişinde bulunduğumuz müstesna yerler. Bakanlığımızın geçtiğimiz hafta yayınladığı 2023 Vizyon Belgesi´nin eğitim-öğretimin kalitesinin artırılması açısından oldukça faydalı olacağına inanıyorum. Öyle ki 2023 Eğitim Vizyonu bizlere yeni bir ufuk çizdi, artık geleceğe umutla yürüyoruz. Bu açıdan tüm öğretmenlerimizin Vizyon Belgesi’ni okuyup incelemelerini istiyorum. 2023 Vizyon Belgesi´nde yer alan Öğretmenlik Meslek Kanunu çalışmasının da inşallah öğretmenlerimiz açısından önemli bir prestij olacağını kanaatindeyim. Tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyor, başarılar diliyorum” diye konuştu.(EFE)

  • Başkan Akgül: “Vatandaştan kopuk başkan başarısız olur”

    Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Mamak Caddesi üzerinde yapımı tamamlanan park ve Misket Mahallesi’ndeki Ali Rıza Karagüzel Parkı’nda vatandaşlarla buluştu.

    İlçe sakinlerinin ilgi odağı haline gelen parklarda, vatandaşlarla sohbet eden Başkan Akgül, gençler ve çocuklara da özel ilgi gösterdi. Mamak’a kazandırılan her çalışmanın ve hizmetin temelinde vatandaşların ihtiyaçları ve görüşlerinin yer aldığını kaydeden Akgül, “Göreve geldiğimiz günden itibaren vatandaşlarımızla iletişim halinde olduk. Gerek belediyemizde gerek programlarda gerekse sokakta, parkta, bahçede. Vatandaştan kopuk bir başkan başarısız olur. Mamaklı hemşehrilerimin talep ve istekleri ile şekillendirdiğimiz yatırım ve çalışmalarımıza vatandaşlarımızı dinleyerek yön veriyoruz” dedi.

    Akgül, parklarda yapılan çalışmaları da yakından inceledi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerince son düzenlemeleri yapılan parklarda belediye işçileri ile de sohbet eden Akgül, hem parkta dinlenen vatandaşların hem de işçilerin ikram ettiği çayı içti. Çalışmalar hakkında vatandaşların görüşünü de alan Akgül, istekleri de geri çevirmeyerek hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • Kılıçdaroğlu, “Liyakatın olmadığı devlette çürüme olur”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, liyakatın olmadığı devlette çürüme olacağını söyledi.

    Bolu Abant’ta partililere hitap eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükumetin liyakat ve performans odaklı insan kaynağı yöntemiyle kurumların başlarına işleri bilen insanları getireceğini belirterek, “Hükumet, liyakat ve performans odaklı insan kaynağı yöntemiyle bu işi bilen kişileri kurum başlarına getireceğiz diyorlar. Sanki Şaban Dişli bunlar değil de CHP tayin etti, adam o kadar lekelenmiş bir kişi nasıl olur da Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmek için büyükelçi tayin edilebilir. Üniversitelere bakıyoruz, rektörlerin aile çiftliğine döndü. Rektörün yakınlarıyla donatıldı. Başka adam mı bulamadınız? Sağlık Bakanlığı’na, yönetici olarak müzik öğretmeni atanıyor. Ama onun görevi Sağlık Bakanlığında yöneticilik yapmak olmaz. Liyakatın olmadığı devlette çürüme olur. Büyükelçi olmak bilgi, birikim, deneyim ister, Dünyayı iyi bilmek ister. Şimdi ne kadar AK Parti’de koltuk kaybeden eski milletvekili varsa sırayla Büyükelçi yapıyorlar. Rektör olmak için eskiden 3 yıl profesör olmak gerekiyordu, 10 Temmuz’da bu şartı kaldırdılar. Herhangi bir kişiyi getirip atayabiliyorlar. Tekrar geldi ve tekrar kaldırıldı bu şart. Devlet yönetimi böyle olursa Türkiye bu krizi aşamaz” dedi.

    “Ekonomik krizin çözümü için 13 maddelik program sunduk”

    Ekonomik krizin çözümü için 13 maddelik bir program sunduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bizim sunduğumuz 13 maddelik programın 1’incisi liyakat. Merkez bankası, hazine, maliye, genel müdürlükler bunların tamamı nitelikli insanlar tarafından yönetilmesi gerekiyor. Hükumetin programı yürürlüğe girerse yüksek enflasyonu yaşayacağız, işsizlik, vergiler artacak. Özelleştirmeler artacak, devlet daha fazla faiz ödeyecek. O zaman bu programın amacı ne? Topluma hangi huzuru, güveni verecek bu program? Tek adam gerçeği yaşıyoruz, bu program doğal olarak ondan izin alınarak yayınlanan bir program. Başta beyefendi var arkasında damadı var. Bir hanedan tarafından Türkiye yönetiliyor. Bu krizi çoğu kişi ekonomik kriz olarak düşünüyor ama yaşanan kriz siyasal krizdir, siyasal krizin ekonomiye, eğitime, dış politikaya yansıtılmasıdır. Tek adam rejiminin olduğu ülkelerde bir kişi sorumludur. Hanedanlıkla yönetilen ülkelerde bu tür programlar kaçınılmaz oluyor. Bu kişileri herkes kandırabilir, o da şimdi vatandaşı kandırmaya çalışıyor” diye konuştu.

    “Saray ekonomik kriz olmadığını iddia ediyor”

    Sarayın ekonomik kriz olmadığını söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Ekonomik kriz yok diyor, daha önce krizi dış güçlere bağlamıştı. Bir Amerika siyasetinden sonra papaz bu krizin sebebi değildir dedi. Şimdi kriz yok diyorlar. 2 katmanlı bir toplum çıktı ortaya, bir saray ve çevresi. Saray ve çevresi ile halkı ayrı değerlendirmemiz gerekiyor. Halktan yana tavır almamız lazım biz halkın partisiyiz. Önce emeklilerden kriz olmadığına bakalım. 1 milyon 600 binden fazla emekli bin 500 liranın altında para alıyor. Haziran’dan Ağustos’a un fiyatları yüzde 36, pirinç yüzde 15, domates salçası yüzde 40 arttı. Emeklinin parası artmadı. Kriz emekliyi vuruyor, sarayın bundan haberi yok. Saray krizle ilgileniyor mu, ona göre kriz yok. Aynı tabloyu memur ve çalışan işçiler için düşünelim. Fiyatlar artıyor mutfakta yangın var. İşçinin ve memurun aylığı artmadı, nerede yangın var; memur ve çalışan işçinin mutfağında yangın var. İşten çıkarılan işçiler bir başka sorun. Onlar seslerini ya kendilerini yakarak veya intihar ederek seslerini duyuruyorlar. En acı tablolardan birisi de hak arayan işçiler. 3’üncü havaalanında çalışan işçiler hak arıyorlar. İşçileri işten atmayın diyorlar, servis sorunumuzu giderin diyorlar. Tamamı hapiste hak arayan işçilerin. Anayasa çalışma herkesin hakkı ve ödevidir diyor, devlet çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, işsizleri korumak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Hanedanlıkta anayasa var mı yoktur tabi. Anayasa uygulansaydı, devlet dediğimiz kurum bu işçilerin hakkını kim vermiyor diye oraya denetim elemanı gönderirdi. Orası denetlendi mi hayır, oraya işçileri susturmak için jandarma gönderildi. Hak arayanlar şuanda hapisteler. Çiftçi ekonomik krizin çok farkında değil. Ama gidecek bir süre sonra tarlayı ekmek için gübre ve ilaç alacak. Daha çiftçi şoku yaşamış değil. İlaç ve gübreleri almaya başladığında çiftçi tarlasını ekemeyecek. Türkiye açlık sorunuyla karşı karşıya gelebilir. Sanayiciye bakalım; ekonomik kriz etkiliyor mu etkilemiyor mu? Dolar başını almış gidiyor. Daha da önemlisi yarın ne olunacağı bilinmiyor. Çekler çalışmıyor herkes peşin mal satmaya başlanıldı. Ben borçlarımı ödemeyeceğim diyor veya işçi çıkartacaklar” şeklinde konuştu.

  • “Kadından boyacı mı olur” diyenlere inat ayakkabı boyacılığı yapıyor

    Antalya’da yaşayan bir çocuk annesi 58 yaşındaki Ayla Önal, “Kadından boyacı mı olur, ben kadına ayakkabı boyatmam” diyenlere inat yıllardır boyacılık yaparak evine ekmek götürüyor.

    Küçük yaşta ayakkabı boyacılığı yapmaya başlayan Ayla Önal, Antalya’nın en işlek caddelerinden olan Ali Çetinkaya Caddesi’nde yoldan geçen vatandaşların şaşkın bakışları arasında mesleğini yapıyor. Antalya’nın ilk ve tek kadın ayakkabı boyacısı olduğunu belirten Önal, özelikle kendisini fark eden kadınların önce şaşırdığını, ardından ise ’helal olsun’ dediklerini belirtti. Mesleğe 9 yaşında kundura siparişi ile başladığını söyleyen Önal, zaman içerisinde çeşitli mesleklerle ilgilendiğini ama sağlık nedenlerinden dolayı tekrar ayakkabı boyacılığı yapmaya başladığını belirtti. Antalya’ya 1997 yılında geldiğini ve 14 yıldır Antalya’nın ilk ve tek kadın ayakkabı boyacısı olduğunu söyleyen Önal, “Bu işin kadını erkeği yoktur. Ekmeğini namusuyla kazandıktan sonra kadının yapamayacağı hiçbir şey yoktur” dedi.

    Antalya’da ayakkabı boyacılığı yapmaya başladığı ilk yıllarda tepkiler aldığını belirten Önal, “Kadından boyacı mı olur’, ’Ben kadına ayakkabı boyatmam’ diyenler oldu. Ama sonradan gelerek ayakkabılarını boyatarak özür dileyenler bile oldu. Sabah 8’de işe başlıyorum. Memurların ve çalışanların sık geçtiği bir saat, ayakkabısını boyatanlar oluyor. Akşam ise 7-8 civarı tekrar evime gidiyorum. Sonuçta ev hanımıyım, bir kızım var ve ona bakıyorum” dedi.

    “Helal olsun diyorlar”

    Kadın ve erkek müşterileri olduğunu anlatan Önal, “Ayakkabısını boyatanlar erkek veya bayan fark etmiyor. Özellikle kadın müşteriler bir erkek mesleğinde evime ekmek götürdüğüm için benimle gurur duyuyorlar. Caddeden geçen kadınlardan ’helal olsun’ diyenler oluyor” ifadelerini kullandı.

    Kanser hastası olduğunu ve kızını okutmak için çalışmak durumunda olduğunu söyleyen Önal, “Boyacılığı bırakıp takı yaptım, pazarlamacılık ve hasta bakıcılığı yaptım. Yeri geldi tuvalet bile temizledim, ama rahatsızlığımdan dolayı sorunlar yaşadım. Yeniden ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Lisede okuyan bir kızım var ve amacım kızımı yetiştirip topluma kazandırmak. Asla pes etmedim ve etmem, kızım için ve kendi nefesim için gücümün yettiği yere kadar da çalışırım” dedi.

    Stil boyalar nedeniyle insanların ayakkabı boyacılarına artık ihtiyaç duymadığının altını çizen Önal, “Günde 2-3 ayakkabı boyayabiliyorsam şükrediyorum. İnsanların ekonomik gücü zaten düşük, bir de stil boyalar yani hazır boyalar çıktığı için fazla iş yapamıyorum” ifadelerini kullandı.

    Caddeden geçenlerin ve kendisini ilk kez görenlerin şaşkın bakışlarla kendisine baktığını belirten Önal, “14 yıldır da Antalya’da ayakkabı boyacılığı yapıyorum. Antalya’nın ilk kadın boyacısıyım, beni ilk kez görenler büyük şaşkınlık yaşıyor. Evim uzak olduğu için sandığı taşıma gücüm yok, bu nedenle burada kalıyor. Kadından kadına çok fark ediyor ama kadın hiçbir zaman kolay işe yönelmez. Rahatı seven kadın vardır, çalışmayı seven kadın vardır. Ama özünde ve yüreğinde bir anneyse, gerçekten eşine, evine ve yuvasına destek olmak istiyorsa, en önemlisi ayaklarının üzerinde durmak istiyorsa her mücadeleyi aşıp bir şeyler yapması gerekiyor” diye konuştu.

    Cadde üzerinde esnaflık yapan bir vatandaş ise, “Biz genelde ayakkabı boyacısı olarak erkekleri görmeye alışkınız. Ama sonuçta ablam da işini düzgün yapan, çevredeki esnaflar tarafından da sevilen bir insan. Bizde ayakkabılarımızı boyatıyoruz. Kendisini tebrik ediyorum” dedi.