Etiket: Olmazımızdır”

  • Aydemir: ‘Ayasofya olmazsa olmazımızdır’

    Aydemir: ‘Ayasofya olmazsa olmazımızdır’

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Ayasofya bu milletin yüreğini ifade ediyor. Ayasofya bizim rüyalarımız, hülyalarımız, bizim hakikatimiz, onun hayata geçmesi olmazsa olmazımızdır. Ve bizim hep terennüm ettiğimiz, hep altını çizdiğimiz Ayasofya’da bir gün sabah namazı kılmadan ölürsem ona yanarım, terennümüyle hayatımız geçmiştir. Hayata geçireceğiz. ‘ dedi

    Aydemir Genel Kurul’a Seslendi

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, TBMM Genel Kurulunda; kendisinin birinci imza sahibi bulunduğu, Manisa Milletvekili Uğur Aydemir ile 63 Milletvekilinin verdiği; ‘Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi görüşmelerinde bir sunum gerçekleştirdi.

    Aydemir’den ‘Torba Yasa’ Söylemine Tepki

    TBMM Genel Kurulu’na hitabında, birden fazla kanun üzerinde yapılan değişikliklerin ‘Torba Yasa’ olarak adlandırılmasına tepki gösteren Milletvekili Aydemir, ‘Medeniyetimizin çok özel öğretileri var bize. Bunlar, ara ara aforizmalar şeklinde geçmiştir, zihin haritamızı şekillendirmiştir. Bunlardan bir tanesi çok mühimdir, şu zeminin tarifi açısından da hakikaten çok değerlidir. Deniyor ki: “Tamamı yapılmayan ya da yapılamayan şey bu sebeple terk edilmez, elden gelen mutlaka yapılır.” Bu bir tektir, bu bir uyarıdır. İşte bu uyarıyı biz kanuni düzenlemelere teşmil ediyoruz.’ diye konuştu.

    ‘Milletten alınan yetki’

    Milletvekili Aydemir, ‘Torba kavramıyla yer yer muaheze ettiğimiz; düşük göstermeye çalıştığımız çalışmalara lütfen bu zaviyeden de bakalım. Çünkü torba evvel emirde bir rastgelelik çağrışımı yapıyor. Torba, gölgeleyen bir kavram, öyle bir anlayışı açığa çıkarıyor oysa çok ciddi, çok değerli çabalar, gayretler konuyor. Kim koyuyor bunu? Bütün milletvekili arkadaşlarımız koyuyor. Öyleyse kendimizi inkâr edici bir pozisyona zinhar düşmemek lazım. Biz milletten aldığımız yetkiyle özel çalışmalar yapıyoruz, “torba” diye tarif edilenleri biz şu şekilde izah etmeye çalışıyoruz: Yasaları zaman zaman hem vakte, zamana adapte etmek hem senkronize etmek gibi bir gayret koyuyoruz. Bir başkası, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara cevap vermeye çalışıyoruz. Ve dahi zamanla hasıl olan eksiklikleri, noksanlıkları gideriyoruz, daha mühimi küresel boyuttaki çağın yaklaşımlarına uymaya gayret ediyoruz. Öyleyse biz saygıda kusur etmeyi zül kabul ettiğimiz yasaları torbaya sokmuyor, milletin huzuruna sunuyoruz. Amacımız bütünüyle budur. ‘ dedi.

    27 Maddelik Değişiklik

    Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde değerlendirmede bulunan Milletvekili Aydemir, ‘Yaptığımız çalışmalar, arkadaşlar, 27 maddeden müteşekkil, tamamı milletimizin ihtiyaçlarına mebni, ihtiyaçlarını giderici çalışmalar. Buradaki bütün arkadaşlarımız hem Plan ve Bütçe Komisyonunda katkı sunarak buna muttali oldular hem de şu süreçten sonra hep beraber madde madde görüyoruz bunları: Karşılıksız çekten finans sektörünün ihtiyaçlarına, depremzedelerden efendim, yurt dışındaki Türklerin maaşlarındaki sıkıntılı hâli izale etmeye varıncaya kadar. Öyleyse bu zaviyeden bakalım ve ara ara da maddelerin içerisinde kanunen bir uyumu gerektiren ve mutlaka yapılması gereken maddeler var. Mesela 1’inci madde bunu havidir, bunu içermektedir. Vakıflar Bankası, Vakıf Gayrimenkul Ortaklığı Hazineye Vakıflar Bankası devredildikten sonra mecburen böyle bir düzenlemenin yapılması lazım yani Ziraat Bankasının, Halkbank’ın, Emlak Bankasının tabi olduğu hâl mutlaka Vakıflara da uygulanmalıydı, bundan dolayıdır yapılan. Bir başkası, depremle ilgili olan… Deprem hayatımızın bir parçası ama bir vakıa daha var ki arkadaşlar, insanlarımız deprem sigortasına çok da duyarlı değildir. Orta yerde de yaşanmış bir hadise var, izale edilmesi gereken bir noksan var, bunu ne yaparız? Bunu ancak burada kanuni düzenlemelerle giderebiliriz. İşte, depremzedelere yardım maksatlı yaptığımız kanun maddesi bunu içermektedir. ‘ diye konuştu.

    Aydemir’den 4’üncü Madde Vurgusu

    Milletvekili Aydemir, ‘Ben özellikle 4’üncü maddeye vurgu yapmak istiyorum. Sayın Hamzaçebi Plan ve Bütçe Komisyonunda tafsilata girerek aydınlanmamızı da sağlayarak bir takım izahlar getirdi. Bu madde devleti ifade eden, devletin gücünü, muhkemliğini açığa çıkaracak bir maddedir, yapılan çalışma budur. Bankaların sermaye yapısını güçlü kılmak için yapılmıştır ve süreç içerisinde ihtiyaç hasıl olan, vatandaşın taleplerini karşılama maksatlıdır bu ayrıntılı teknik izahları vardır. ‘ dedi.

    Ayasofya Hassasiyeti

    Sunumunda Ayasofya Camisi Hakkındaki hassasiyet ve dikkatlerini paylaşan Milletvekili Aydemir, ‘Bir şeye vurgu yapmak istiyorum. Elbette ki bu çalışmaya dönük bütün tenkitlere eyvallah. Bütün aydınlatmalara çok teşekkür ediyorum, müteşekkiriz. Ancak çalışmaların dışında kürsüye gelip konuşanlarda oldu, dahasını söyleyeyim, Ayasofya’ya dönük vurguları olanlar oldu, bunlardan kulak tırmalayan, can sıkanları burada gördük şahit olduk. Ben ak kadro adına ve burada Cumhur İttifakını ifade eden kardeşlerim adına çok net bir şey söylüyorum: Ayasofya bu milletin yüreğini ifade ediyor. Ayasofya bizim rüyalarımız, hülyalarımız, bizim hakikatimiz onun hayata geçmesi olmazsa olmazımızdır. Ve bizim hep terennüm ettiğimiz, hep altını çizdiğimiz Ayasofya’da bir gün sabah namazı kılmadan ölürsem ona yanarım, terennümüyle hayatımız geçmiştir. Hayata geçireceğiz. ‘ vurgusunda bulundu.

    Milletvekili Aksu ve Kalaycı’ya Teşekkür

    Yasa teklifi değerlendirmesinin son bölümünde, teklif üzerinde yapılan açıklama ve yorumlara ilişkin kayıt düşen Milletvekili Aydemir, ‘Hak teslimi kadar mübarek kavram yok. Hakkı teslim edelim ki burada hakikaten yapılan düzenlemeye dönük tenvir edici, aydınlatıcı ifadeler, tarifler, tanımlar geliştirildi. Bu bağlamda Cumhur İttifakı’mızı ifade eden esaslı 2 vatansever, kanuni düzenlemelerin künhüne varmış bir şekilde tarif geliştirdiler, anlattılar. Mustafa Kalaycı Bey’e, İsmail Aksu Bey’e çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten yaptığımız çalışmaların tamamını ayrıntısıyla burada kayda geçtiler.’ dedi.

  • Yeşilboğaz: “Adil yargılanma olmazsa olmazımızdır”

    Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, adil yargılanma hakkının Anayasa’da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alındığını belirterek, hakkaniyetin uygun bir şekilde gerçekleşmesi için savunma hakkının tam anlamıyla kullanılabilmesinin gerekli olduğunu söyledi.

    Avrupa Konseyi tarafından yürütülen, “Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Ortak Projesi” ile Türkiye’de yargı kurumları güçlendirilerek, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru sisteminin desteklenmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda, Adana Bölge Adliye Mahkemesi’nin ev sahipliğinde ’Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Öne Çıkan Sorunlar’ konulu bir toplantı düzenlendi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Yeşilboğaz, bir sunum gerçekleştirdi.

    “Silahların eşitliği ve adil yargılanma olmazsa olmazımızdır”

    Silahların eşitliği ve adil yargılanma hakkının olmazsa olmazları olduğunu vurgulayan Yeşilboğaz, “Adil yargılanma hakkı Anayasa’mızda ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınmıştır. Aslında yerel mahkemelerde görev yapan hakim ve savcılar, yasalardaki normlara uygun yargılama yapsa, Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nin iş yükü azalır. Öncelikle hakim ve savcıların yasaların uygulanmasında dikkatli ve özenli olmaları, kendilerini sürekli geliştirmeleri gerekmektedir. Ayrıca barolar ve avukatlar maalesef zaman zaman taraf olarak görülmekte ve yargının kurucu unsuru olduğu göz ardı edilmektedir” dedi.

    “Hakkaniyet için savunma haklarının tamamı kullanılabilmeli”

    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesinde hakkaniyetin uygun bir şekilde gerçekleşmesi için savunma hakkının tam anlamıyla kullanılabilmesinin gerekli olduğuna işaret edildiğini belirten Yeşilboğaz, “Bu çerçevede ulusal mahkemelerde gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin içeriğini oluşturan yargılamaya etkili katılım ve duruşmada hazır bulunma hakkı, susma ve kendini suçlayıcı delil sunmama hakkı, gerekçeli karar hakkı, çeşitli temel delil kuralları gibi usul hukukuna ilişkin hak ve ilkeler, hakkaniyete uygun yargılanma hakkının alt unsurlarından bazıları olarak karşımıza çıkar” ifadelerini kullandı.

  • Başkan Toru: “Sağlık ve mutluluk için spor olmazsa olmazımızdır”

    Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi tesislerinde spor yapmak isteyenler için kış dönemi kayıtları başladı.

    Meram Belediyesi tesisleri, spor tutkunları için kış dönemi kayıtlarını başlattı. Belediye, yaptırdığı modern tesislerde, kadın, erkek, yaşlı, genç her kesime ve herkese spor yaptırma ve sporu sevdirme imkanı sunuyor. Vatandaşlar, kış boyunca, Meram Belediyesine ait tüm tesislerden en cazip şartlarda yararlanabilecek. Rabia Spor Merkezi, Fahrünnisa Hatun Kültür Merkezi, Altuncan Hatun Aile Yaşam Merkezi ve Havzan Sosyal Tesisinde spor yapmak isteyenlerin bu merkezlere müracaat etmeleri yeterli olacak.

    “Sağlıklı ve kötü alışkanlıklardan uzak bir nesil için önce spor”

    Özellikle gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmanın ve sağlıklı bir neslin oluşmasında en önemli faktörün spor olduğuna dikkat çeken Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, gençlerin boş zamanlarını sporla geçirmelerini sağlamak amacıyla tesislere ve diğer tesislerin bünyesindeki spor bölümlerine ciddi anlamda değer verdiklerini kaydetti. Sadece gençlerin değil tüm kesimlerinin spor ile içli dışlı olmasının toplum sağlığı ve mutluluğu ile doğrudan bağlantılı olduğunu belirten Başkan Toru, “Değişen Türkiye vizyonunda yerel yönetimler, belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra sosyal yatırımlarla da vatandaşlarının yanında olmaya gayret gösteriyor. Meram’da bu noktada da hizmetlerimizi geniş bir yelpazede tutarak spor, kültür ve sosyal hizmetlere kadar ihtiyaç duyulacak her alanda projelerimizi hayata geçirdik ve Meram’a ciddi yatırımlar kazandırdık. Bu anlayışımızın bir gereği olarak bugüne kadar spora da geniş bir yer ayırdık. Göreve geldiğimiz günden bugüne spor kulübümüze destek olurken mahallelerimizde de spor yatırımlarını artırmak üzere çalışmalara hız verdik. Bunların en güzel örnekleri de spor tesisleri ve diğer kültür/sosyal tesislerdeki spor alanları. En modern spor teçhizatıyla donattığımız tesislerimiz kış dönemi boyunca da vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Tüm vatandaşlarımızı imkanları dahilinde spor yapmaya ve bu tesislerimizin imkanlarından yararlanmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Ferrero Ceo’su Oltan: “Karadeniz Fındığı Olmazsa Olmazımızdır”

    Ferrero Uluslararası Fındık Şirketi CEO’su Orhan Veli Oltan, “Bizim en büyük önceliğimiz yüksek kalite fındık üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması ve Türk fındığının dünya pazarlarında hak ettiği yeri almasıdır” dedi.

    Ferrero Grubu – Oltan Gıda, Düzce’de düzenlediği iftar yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ferrero Uluslararası Fındık Şirketi CEO’su Orhan Veli Oltan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğine Ferrero Sürdürülebilirlik Direktörü Aldo Cristiano da katıldı.

    Yemek sonrasında açıklamalarda bulunan Orhan Veli Oltan, “Yerelden aldığımız gücü ve değerlerimizi, global bir vizyon ile birleştirerek Türkiye ekonomisi için değer oluşturmaya devam ediyoruz. Ferrero ürünlerinin olmazsa olmazı Karadeniz’in özenle seçilmiş fındığıdır. Bu sebepledir ki bizim en büyük önceliğimiz yüksek kalite fındık üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. İddia edildiği üzere fındığı en ucuz fiyattan satın almak hiçbir suretle bizim amacımız olamaz. Fındık fiyatının düşük olması üreticinin ilgisini azaltıp, tarım arazilerinin verimliliğini düşürecektir. Bu da gelecekte fındık üretiminde düşüşe neden olabilir. Bizim hedefimiz Ferrero Değerli Tarım Projesi ile üreticinin, bahçesinde iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırarak kaliteyi, verimi ve kazancını artırmasını sağlamaktır. Hedefimiz, Türkiye’nin fındık üretiminde maksimum kaliteyi ve en yüksek verimi yakalamak. Bugüne kadar yaptığımız eğitimlerle 35 bin çiftçiye ulaştık ve 134 örnek fındık bahçesi geliştirdik. Örnek fındık bahçelerinde, fındık hasadında uygulanan temel tarım teknikleriyle üretimin yaklaşık olarak yüzde 30 arttığını ve kalitenin önemli ölçüde iyileştiğini görüyoruz” dedi.

    “TÜRKİYE FINDIKTA LİDER ÜLKE”

    Türkiye’nin dünya fındık üretimi ve ihracatında lider konumunda bulunduğunu işaret eden Orhan Oltan, “1992 yılında 87 ülkeye ihracat yaparken bugün 112 ülkeye ihracat yapacak seviyeye ulaşmıştır. Son yıllarda yeni hedef pazar olan Çin’e 2002 yılında 613 ton fındık ihracatı yapılırken, ihracat rakamlarımızın bugün ulaştığı rakam 3 bin 500 tondur. Gururla belirtmeliyim ki; Ferrero Grubu’nun Çin’de yaptığı fabrika yatırımının, bu rakamların yükselmesine, Türkiye’den Çin’e yapılan fındık ihracatının artmasına çok büyük bir katkısı olmuştur. Bugüne kadar bizim ağzımızdan kimse rekolte ilanı duymadı. Bundan sonra da duymayacak. Biz rekolte ilanının etik olmadığını düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl rekolte ilan etmeyiz. Piyasaya zarar verir. Biz hiç rekolte ilanında bulunmadık. Ağzımızdan herhangi bir toplumda laf çıkmadı. Rekolte hakkında kendi içimizde konuştuk ama kamuoyuna rekolte bildirmedik. Bizim işimiz fındığı almak kullanmak ve tüketiciye yedirmek” diye konuştu.

    “GÜRCÜ FINDIĞINI HİÇ ALMADIK”

    Oltan son olarak piyasada Oltan Fındığın tekelleşmeye gittiği iddialarına cevap vererek, “Tekel olmak gibi hedefimiz yok. Öyle olmak mümkün değil. Tamamen arz, talebe ve rekolteye bağlı. Biz buna müdahale etseydik geçen yıl fındığı 15 liraya almazdık. Ben hiçbir şekilde Gürcü fındığı alırım demedim. Bugüne kadar Gürcü fındığı almadık. Ama 5 sene sonra Gürcü fındığı alır mısınız derlerse ona hayır demem mümkün değil. Biz ticaretin gerçekten serbest olması gerektiğine inanıyoruz. Aksine inanlara saygı gösteriyoruz. Ama piyasa olmalı” şeklinde konuştu.