Etiket: Olmaz”

  • İçişleri Bakanı Soylu :”Devlet terör örgütünden intikam almazsa devlet olmaz”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antakya Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Şunu söylemek istiyorum birileri akıl veriyor ya, diyor ya ’Devlet adamı intikam demez’ diye. Evet devlet devlete intikam, devlet milletine intikam elbetteki söylemez ama bir şey söyleyeyim. Devlet terör örgütünden intikam almazsa devlet olmaz.” dedi.

    Önemli bir zaman diliminden geçildiğini, bir sınava tabi olunduğunu ifade eden Soylu, sabırla, dayanışmayla, bu topraklara olan bağlılıkla imtihandan geçileceğini söyledi. Büyük badireler atlatıldığını dile getiren Soylu, “Milleti kendi değerlerinden uzaklaştırdılar, ’Biz istediğimiz kadar size kendi değerlerimizi yaşatırız’ dediler, yetmedi. Bazen enflasyonla, bazen hayat pahalılığıyla terbiye ettiler, bazen kazandıklarımızı ve alın terimizi faizlere verdiler, bütün bunlar yetmedi. Bir yandan akaryakıt kuyruklarından bir taraftan ekmek kuyruklarına kadar bu milleti renkten renge, yoksulluktan yoksulluğa, endişeden endişeye sevk etmeye başladılar. Gün geldi silahla terbiye etmeye çalıştılar, evlatlarımızı karşımıza çıkarttılar, darbeler, ihtilaller yaptılar. Mehmetçiği, milletin karşısına milleti sevenlerin karşısına diktiler, yetmedi. Bir annenin iki oğlundan birini sağcı, diğerini solcu yaptılar ve pusu kurdurttular yetmedi. Başörtüsüyle okula gitmek isteyenlere, ’Gidemezsin’, sabah akşam bu aziz milleti kendi topraklarından, değerlerinden, inançlarından, felsefesinden ayırmaya çalıştılar. Ama bu millet hiç ayrılmadı”dedi.

    Soylu, 6-7 Ekim olaylarıyla Türk- Kürt kavgası çıkarılmaya çalışıldığını ancak devletle milletin birlik ve beraberlikle bunun da üstesinden geldiğini vurgulayan Soylu, “Baktılar ki yüzde 50 alan AK Parti’yiiktidardan uzaklaştıramayacağız, alçak ve hain bir darbe girişimine ev sahipliği yaptılar. Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağı kalktığı an, oradan havadan onun koordinatlarının ABD’den nereden verildiğini, yani bir talimatla beraber ’Siz Cumhurbaşkanı’nın uçağını düşürün, gereğini yerine getirin’ diye onun koordinatlarını kimlerin verdiğini, nasıl ve ne şekilde hangi sonucu arzu etmek istediklerini hepsini biliyoruz. Kiminle mücadele ettiğimizi biliyoruz. PKK denen bir çeteyle beraber, bir alçakça terör örgütüyle beraber sadece onunla mücadele ettiğimiz hiç kimse zannetmesin. Onun arkasında kimlerin olduğunu, DEAŞ denen örgütün arkasında kimlerin olduğunu, FETÖ denen örgütün arkasında kimlerin olduğunu, onların o büyük gölgelerinden korkmadığımızı herkesin bilmesini istiyoruz”dedi.

    Terör örgütünden intikam almayan devletin, devlet olamayacağını vurgulayan Soylu,” birileri akıl veriyor ya, diyor ya ’Devlet adamı intikam demez’ diye. Evet devlet devlete intikam, devlet milletine intikam elbetteki söylemez, ama bir şey söyleyeyim. Devlet terör örgütünden intikam almazsa devlet olmaz. Bize akıl öğretmesinler ve şu çok nettir bunları her birimiz gönlümüzde, vicdanımızda ve aklımıza eritiyoruz ve geleceğe umutla bakıyoruz.” dedi.

  • Şahin’den Kılıçdaroğlu’na: “Cumhuriyete sahip çıkmak lafla ve hamasi nutuklar atarak olmaz”

    TBMM eski Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz’ sözüne göndermede bulunarak, “Cumhuriyete sahip çıkmak, beyefendi nutukla olmuyor ki. İşle, hizmetle, vatandaşın sorunlarını çözerek, taş üstüne taş koyarak Cumhuriyete sahip çıkılır. AK Parti de 14 yıldır bunu yapıyor” dedi.

    AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, partisinin Safranbolu ilçe başkanlığı tarafından düzenlenen ilçe danışma kurulu toplantısına katıldı.

    Safranbolu Öğretmenevi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Şahin, Cumhuriyet’in 93. yıl dönümünü kutladıklarını ve o dönemde ülkenin durumunun iç acı olmadığını, ancak 93 yıl sonra gelinen noktanın başarılı bir nokta olduğunu söyledi.

    “Daha almamız gereken önemli yol var”

    Ülkenin 93 yılda geldiği noktanın ise yeterli olmadığını, kişi başı milli gelirin 10 bin dolar olduğunu da hatırlatan Şahin, “Kalkınma yarışında bizden daha başarılı olan ülkeler var. Kişi başı milli geliri 40 ile 50 bin dolara dayanan ülkeler var. Bizim almamız gereken önemli bir yol var. Bu yolu alabilmemiz için Türkiye’nin mutlaka istikrar içerisinde yönetilmesi ve büyümeye ihtiyacı var. AK Parti iktidarları döneminde Türkiye 3 kat büyüdüyse bunda siyasi istikrarın payı büyüktür. Türkiye’nin büyümesinde, gelişmesinde, bölgesinde ve dünyada etkin bir konuma gelmesinde rahatsız olanlar var. Onlar bizim hızımızı kesmek için, Türkiye’nin büyümesini mümkün olduğunca engelleyebilmek için terör silahını kullanıyor. PKK, DEAŞ, FETÖ örgütünün amacı da budur. Onlar birer piyon ve maşadır. Özellikle PKK’nin Doğu ve Güneydoğu’da onun siyasi uzantı partisinin gittikçe güç kaybetmesinin nedeni de o bölgede yaşayan insanların artık bu örgütün kendi insanının hak ve hukuklarını korumak için değil, Türkiye’ye zarar vermek isteyen bir takım odakların piyonluğunu yapmak için çalıştığını gördüklerinden desteklerini kesmeye başladı. Diyarbakır Belediye Başkanı terör örgütüne destek vermek iddiası ile gözaltına alındı ve halkı eylem için davet ettiler ama pek az kişi rağbet etti. Her taraf çöp yığını ve çöpleri toplamıyorlar. Böylece yüzde 75-80 oy ile seçtikleri belediye başkanının, yönetiminin, partinin kendilerine nasıl hizmet ettiğini şimdi Diyarbakırlılar acı acı yaşıyorlar. Bütün bunlar tabii ki, bunların iplerini pazara çıkarıyor” dedi.

    “Cumhuriyete sahip çıkmak, nutukla olmuyor”

    “Cumhuriyete sahip çıkmak lafla ve hamasi nutuklar atarak olmaz” diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na üstü kapalı göndermede bulunan Şahin, “Bir siyasi partinin genel başkanı dün bir yerde konuşuyor, ‘Cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz” diyor. Cumhuriyete sahip çıkmak, beyefendi nutukla olmuyor ki. İşle, hizmetle vatandaşın sorunlarını çözerek, taş üstüne taş koyarak Cumhuriyete sahip çıkılır. AK Parti bunu yapıyor. 14 yıldır yaptığımız Cumhuriyete sahip çıkma adımlarıdır aynı zamanda. Onun için 15 Temmuz’da aman bu Cumhuriyete, demokrasiye zarar gelmesin diye ölümü göze alarak meydanlara çıkan bu millet aynı zamanda Cumhuriyete ve demokrasiye de sahip çıkmıştır. Bu ülkede insanların sorunlarının çözümlerini görmesi, hayatının kolaylaştığını görmesi, devletine, hükümetine, meclise olan güvenini arttırmıştır. En önemlisi ise dün 93. yılını kutladığımız Cumhuriyete olan güvenini arttırmıştır. Cumhuriyete sahip çıkmak ancak hizmetle olur. Taş üstüne taş koymakla olur ve işte biz bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Geleceğe güvenle bakılması ve karamsar olunmamasını da isteyen Şahin, Türkiye’nin zor bir bölgede yer aldığını aktararak şunları söyledi:

    “Askerimiz, tanklarımız Suriye’de ve Irak’ta. Bilmem kaç bin kilometre uzaktaki ülkelerin askerleri oraya gelecek. 60 tane ülkenin Suriye’de Irak’ta da hiçbir sınırı olmayan ülkelerin askerleri gelecek onlara bir şey denmeyecek, oradaki iç çatışmalarda en çok zarar gören Türkiye, gelişmelere sessiz kalmayınca o konuda üzerine düşenleri yapmak için harekete geçince Türkiye’yi istemiyoruz diyeceksiniz. Hayır, biz hakkımızın ne olduğunu biliyoruz. Biz Suriye, Suriyelilerin, Irak Iraklıların, Musul Musulluların olsun istiyoruz. Bizim söylediğimiz doğrudur. Bizim söylediğimizi orada yaşayan insanlar da çok iyi biliyor. Diğerlerinin, ABD ve İngiltere’nin oraya niçin geldiğini çok iyi biliyoruz.”

    AK Parti Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal, İl Başkanı Timurçin Saylar, Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy ve İlçe Başkanı Ali Kaya’nın da katıldığı toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

  • “Kazasız Kul Olmaz” ekibi, dünyada bir ilke imza attı

    İstanbul Gelişim Sanat tarafından sahnelenen “Kazasız Kul Olmaz” tiyatro oyununun ekibi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde eğitsel amaçlı bir trafik kontrolü yaparak, sürücülere ünlülerin trafik kazalarıyla ilgili duygu düşüncelerini içeren broşürler dağıttılar.

    “Kazasız Kul Olmaz” tiyatro oyununun ekibi, iş ve trafik kazalarına dikkat çekmek adına bayram boyunca trafik kazaları ve trafik kurallarına uyma alışkanlıklarıyla ilgili çeşitli araştırmalarda bulundu. Ülkenin kanayan yarası olan trafik kazalarına dikkat çekmek adına dünyada bir ilke imza atan Kazasız Kul Olmaz ekibi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün izniyle eğitsel amaçlı bir trafik kontrolü yaparak, sürücülere ünlülerin trafik kazalarıyla ilgili duygu düşüncelerini içeren broşürler dağıttılar.

    Oyunun yazarı ve yönetmeni Zahrettin Çelik, Sanat Danışmanlığını Şevket Çoruh ve Vatan Şaşmaz Proje Danışmanlığını Ali Yücel Güler, Oktay Gündoğdu ve Av. Adnan Tüzün Mehmet Ali Nalbant Yusuf Erbaş üstlendi. Etkinliğe; Erdal bakır, Orhan Gidiş, Ali Yücel Güler, Piramit İş Güvenliği ve Motosella Hasan B. Turhan katılım sağladılar.

    Etkinlik süresince bazı sürücülerin sevgi göstergesi olarak el salladıkları ve etkinliği yol kenarından dakikalarca hayranlıkla izledikleri dikkat çekti.

    “Kazasız Kul Olmaz” için ünlülerin yorumları

    “Zihni Göktay: Trafik terörü, dikkatsizlik, bilgisizlik, bencillik bir araya gelince kaza kaçınılmaz olur. Sağlık dolu mutlu ve kazasız yollar dilerim.

    Tümay Özokur: Araba kullanmaya başlarken hocam dedi ki; “karşındakini her zaman deli ve sarhoş kabul et. Asla ben en iyiyim, ben bilirim” deme… Kazasız bir kul olabilmek için, kaza ihtimallerini yok edin.

    Hamdi Alkan: Trafik kuralları hayatta kalma kurallıdır. Evinize ve akrabalarınıza sağ salim varmak adına düzenlenmiştir. İnsan hayatı maddi manevi korumaya dayanır.

    Yonca Evcimik: Bırak yetişeceğin yere 5 dakika geç git ama diğer insanların can güvenliğini tehdit etme. Sadece insanların değil, hayvanların da canına sahip çıkalım.

    Zafer Peker: Kazasız Kul Olmaz oyununu çok önemsiyorum. Özellikle iş ve trafik kazalarına, ilkyardıma katkı sağlaması bu güne kadar yapılmamıştır ve çok önemli bir eksiği kapatmaktadır.

    Yıldız Asyalı: Trafik kazaları çok canlar yakmakla kalmayıp ,dikkatsizlikler devam etmekte…Kazanın bile bile yapılıyor olması da cabası…Kazasız kul olmaz ama hatalar tekrarlanırsa kazalar bitmez

    Açelya Elmas: Son sürat araba kullanmak, birbirine yol vermemek, karşıdan karşıya gecen birini görseler bile frene dokunmayı zül görmek, artık trafikte sık sık gördüğümüz şeyler.”

    Kazaların sosyolojik ve psikolojik profili çıkarıldı

    Sürücüler, uygulamadan çok memnun kaldıklarını ve bu kazaların minimuma indirilmesinde çok etkili olacağını söylediler. Zahrettin Çelik ve ekibi, kendi keşifleri olan özel yöntemlerle bayram boyunca kavşak ve tali yollarda trafik gözlemleri yaptılar ve ortaya çarpıcı veriler çıktı. Çelik, “İstanbul gibi yoğun bir şehrin kavşak ve tali yollarında kazaların nedenlerini kurum ve kuruluşların sayesinde araştırdık ve araştırmaya devam ediyoruz. Türkiye de ilk defa kazaların psikolojik ve sosyolojik haritasının profilini çıkarıyoruz. Pilot il olarak da İstanbul’u seçtik. Araştırma başlıklarımıza bazı örnekler verecek olursak; kimler emniyet kemeri kimler kullanıyor; en çok hangi saat ve mevsimde; en çok hangi modeldeki, renkteki ve araç yaşındaki sürücüler; sürücülerin mesleği ve yaşı gibi bir çok ölçütü temel alarak çalışmamızı 39 ilçede gerçekleştirdik. Ayrıca 142 destekçi firma sayesinde bu projeyi yürütüyoruz. Hepsine bu eğitsel farkındalık projesine katkı sağladıkları için ekibim adına müteşekkirim. Hepsine geleneksel hale getirdiğimiz ‘’İyilik Ödülleri’’ takdim edildi” dedi.

  • “Olmaz” denilen 22 yıl sonra oldu

    Adana’da, 1994 yılında tarım açık cezaevi yapılması için Adalet Bakanlığı’na devredilen ancak yıllardır vatandaşların tarım ve hayvancılıkta kullandığı hazine arazisi ile ilgili dosya, 20 yıl aradan sonra tozlu raflardan indirildi. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından son 2.5 yıl içinde yapılan 300’e yakın işlem ve yazışma sonucunda 2 bin 128 dönümlük tarım arazisinden hiçbir olay çıkmadan yıllarca kullanan vatandaşların tahliyesi yapıldı. Böylelikle yıllarca ‘olmaz’ denilen gerçekleşirken, 691 dönümüne de 500 ‘çiftçi hükümlü’nün bulunacağı Türkiye’nin en büyük sulu tarım açık ceza infaz kurumu yapılacak arazinin, ülke ekonomisine kazandırılmasının yolu açıldı.

    Türkiye’nin tarıma elverişli en verimli topraklarının bulunduğu Seyhan ilçesi Akkapı Mahallesi’nde tek parselde kayıtlı 2 bin 128 dönüm tarım arazisinin 691 dönümü, 1994 yılında Adana Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü tarafından, tarım açık cezaevi yapılmak üzere Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne tahsis edildi. Bu tarihten itibaren, tahsis edilen arazinin tarım açık cezaevi yapılması için kurum ve kuruluşlarla çeşitli yazışmalar yapıldı ancak bir sonuç alamadı. Herhangi bir işlem yapılmayan 2 bin 128 dönümlük arazide, yıllar boyunca hak ve hisse sahibi olmayan vatandaşlar tarafından işgal edilerek tarım üretimi ile küçük ve büyükbaş hayvancılığı yapıldı.

    Dava açıldı, sonuç alınamadı

    Hazine tarafından 2004 yılında, işgalcilerin söz konusu tarım arazisi üzerinden çıkarılması ile ilgili ‘El atmanın önlenmesi’ için Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açıldı. Söz konusu tarihte yapılan keşifte araziyi 69 kişinin kullandığı tespit edildi ancak daha sonraki yıllarda hukuki olmayan el değiştirmeler yapılarak yaklaşık 200 kişi, hazineye ait tarım arazisini işgal ederek üretim yapmayı sürdürdü. Davanın açılmasından bir yıl sonra da mahkeme ‘işgalcilerin tarım arazisinden çıkarılması’ yönünde karar verdi ancak herhangi bir sonuç alınamadı.

    Dosya 20 yıl sonra raftan indi

    Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, 2014 yılında göreve başladıktan kısa bir süre sonra, adliye ek hizmet birimlerinin durumu ile ilgili bilgi aldığında, Adalet Bakanlığı’na tahsis edilen arazinin mutlak suretle değerlendirmesi gerektiğini bildirdi. Bunun üzerine, tozlu raflardaki dosya indirilip incelemeye alındı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı takiplerle, 2005 yılında işgalcilerin çıkarılması yönünde verilen kararın 10 yıl sonra kesinleşmesi sağlanırken, taşınmazın kullanılmasına engel olan hususlara ilişkin ilgili kurum ve kuruluşlarla yaklaşık 300 işlem ve yazışma yapılarak, araziye tarım açık ceza infaz kurumu yapılmasının önü açıldı. Adana Defterdarlık Muhakemat Müdürlüğü’nce de ‘kesinleşmiş tahliye kararının’ uygulanması için icra takibi başlatıldı.

    Güvenlik önlemi altında tahliye

    Bunun üzerine, geçtiğimiz ay Adana 1. İcra Müdürlüğü tarafından keşif işlemleri yapılarak işgal arazisi üzerinde hayvancılıkla da uğraşan vatandaşlara Kurban Bayramı’nda mağdur olmamaları için 1 ay süre verilerek söz konusu taşınmazın tahliye edilmesi için tebliğ yapıldı. Herhangi bir olumsuzluk yaşanma ihtimaline karşı bölgede TOMA, zırhlı araç ve çevik kuvvet polisleriyle yoğun güvenlik önlemi alındığı tahliye günü, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan da, görevli ekiplerle birlikte arazinin bulunduğu bölgeye gitti. 2 bin 128 dönüm tarım arazisini işgal ederek uzun yıllar boyunca tarım ve hayvancılık yapan vatandaşlarla görüşen Başsavcı Yeldan, kimsenin mağdur olmaması için gayret gösterildiğini söyledi. Görüşmelerin ardından, 22 yıldır işgal edilen arazi, vatandaşlar tarafından gönüllü olarak tahliye edildi.

    Ürünler vatandaşlara verilecek

    Daha sonra ise ekilen hiçbir ürüne ve arazi üzerindeki yapıya zarar verilmeden sınırlar belirlenip, kepçeler yardımıyla 2 bin 128 dönümlük arazinin etrafına hendek açıldı. Arazide ekili bulunan ürünlerin hasat zamanı da belirlenerek, üretici vatandaşlara, ürüne göre toplanma süresi verildi. Bu sayede, vatandaşların mağdur olmaması için arazide bulunan son ürünlerinin kendileri tarafından hasat etmeleri sağlanacak.

    En büyük sulu tarım ceza infaz kurumu

    Tahliyenin ardından 2 bin 128 dönümlük arazi tekrar hazineye teslim edilirken, Adalet Bakanlığı’na Tarım Açık Ceza İnfaz Kurumu yapılması için tahsis edilen 691 dönümlük alana da, 50 hükümlünün katılımıyla sınırları belirlenip kazık çakma işlemi yapıldı. Çukurova’nın en verimli toprakları üzerinde bulunan tarım arazisine 3 ay içinde kurulması planlanan Türkiye’nin en büyük sulu tarım açık ceza infaz kurumunda, yılda 3 defa ürün verebilecek şekilde yöreye uygun organik tarım, büyük ve küçükbaş hayvancılığı, lisanslı sera üretimi, örtü altı tarım, fidan ve çiçek yetiştiriciliği yapılacak.

    Organik ve sertifikalı üretim yapılacak

    Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, 22 yıl önce tahsis edilen arazinin uzun uğraşlar sonunda tarım açık ceza infaz kurumu yapılabilir hale geldiğini, yıllardır üretim yapan vatandaşların tahliyesi sırasında da herhangi bir sorunun yaşanmadığını söyledi. Araziye Adana Tarım Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun yapılması için çalışmaların başladığını kaydeden Yeldan, “Bölgenin ve Türkiye’nin en modern tarım açık ceza infaz kurumunu yapacağız. Toplumsal yaşama uyum ve rehabilite olmaları amacıyla verilecek profesyonel eğitimle ‘çiftçi hükümlü’ olacak olan 500 hükümlü, tarım açık ceza infaz kurumunda organik ve sertifikalı üretim yaparak hem ekonomiye katkı sağlayacaklar hem de cezalarını çekmiş olacaklar. Amacımız, yıllarca işgal edilmiş devlete ait araziyi, ülkenin önemli bir tarım işletmesi haline getirmektir” dedi.

  • ’Kazasız kul olmaz’

    İstanbul Gelişim Sanat tarafından 81 il ve büyük ilçelerde sahnelenen ’Kazasız kul olmaz’ adlı oyun, seyircileriyle buluşmaya devam ediyor. Emniyet kemeri deyince ilk akla gelen otomobil kemeri oluyor. Ancak bu oyunda halkı bilinçlendirmek amacıyla iş ve trafik kazalarına dikkat çekerken, ilk yardımın da önemine dikkat çekiyor.

    Dünyada bir ilke imza atan İstanbul Gelişim Sanat, iş ve trafik kazaları ile ayrıca ilk yardıma dikkat çekiyor. Sanat danışmanlığını Vatan Şaşmaz, Cem Kılıç, Mehmet Ali Nalbant, proje danışmanlığını Ali Yücel Güler ve Oktay Gündoğdu’nun yaptığı 81 il kapsamlı ’Kazasız kul olmaz’ adlı oyun seyircilerden tam not aldı.

    Oyun için koltuklar da özel olarak tasarlanıyor ve tüm izleyicilerin emniyet kemeri takılı olmadan başlamıyor. Anonsla seyirciler emniyet kemerini takıyor ve oyun başlıyor.

    Projeyi yazıp yöneten Zahrettin Çelik yaptığı açıklamada, “Üç farklı konuyu anlatıyoruz. İş ve trafik kazaları ile ilk yardıma dikkat çekmek için 2009 yılından bu yana üzerinde bu oyunu izleyicilere sunuyoruz. Temel amacımız ülkenin eğitim seviyesini yükseltmek ve kazaları minimuma getirmek için çaba gösteriyoruz. Özelikle çocuklar ve gençler bizim hedef kitlemizdir. Bu proje 7’den 70’e kitleye hitap etmektedir” diyerek, her kesimden insanları bu tiyatroyu izlemeye davet etti.

    Bu projenin 3 senedir devam ettiğini belirten Çelik, “Buradan gelen gelirlerle resmi olarak köy okullarının kitap, kırtasiye, öğrenci ekipmanlarıyla birlikte gıda olarak destek vermekteyiz. Bugüne kadar 88 köy okuluna destek sağladık” dedi.

    Kadına şiddet, iş kazaları, trafik kazaları, ilk yardım ve kader mahkumlarının eğitimleri gibi konuları dramatize ederek toplumu bu yönde bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma gayesinde olduklarını ifade eden Çelik, “Kazalarda dünya genelinde 3. sırada ve Avrupa’da ise 1. sırada olduğumuzu biliyoruz” diye konuştu.

    15 kişilik bir ekiple çalıştıklarını belirten Zahrettin Çelik, “Yazan, yöneten, oynayan, sanat danışmanı 15 kişilik bir ekipten oluşuyor. Hükümetimizle görüşerek bunu daha büyük kitlelere ulaştırmak için çalışmalarımız var. Ne kadar küçük yaşta bilgilendirirsek uygulaması da bir o kadar başarılı oluyor. Ülkemizde yılda 200 bin kişi yaralanıyor ve ortalama 7 bin kişi hayatını kaybediyor. Kalıcı sakatlıklara mahkum olanların sayısı da hiç de küçümsenmeyecek kadar yüksek ve gerek ekonomik gerekse sosyolojik tahrip görülmektedir” dedi.

    ’Kazasız kul olmaz’ oyunu birçok ödül kazanırken, İstanbul Gelişim Sanat, destekçilerine ödül vermeyi ihmal etmedi. İhlas Haber Ajansı da ’Kazasız kul olmaz’ tiyatro oyununun topluma ulaşmasında hassasiyet gösterdiği için İstanbul Gelişim Sanat tarafından ’Yılın İyilik Hareketi’ ödülüne layık görüldü.