Etiket: Olmaz”

  • TESK Genel Başkanı Palandöken: “365 gün indirim olmaz”

    Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 365 gün indirim olamayacağını belirterek, “Artık bütün sezonlar indirim sezonu oldu. Daha mevsim ürünleri ilk kez vitrinlerdeki yerini alırken bile etiketlerde normal sezon fiyatı ve indirim fiyatı diye iki ayrı fiyat yazılıyor. Asıl indirime girmesi gereken dönemde de 50+20 gibi bir indirim yazılarak tüketiciler tamamen yanıltılıyor” dedi.

    Alışveriş merkezlerinde ve büyük mağazalarda tuzak indirimlerle vatandaşların yanıltabileceğine dikkati çeken TESK Genel Başkanı Palandöken, “Özellikle Batı’dan esinlenerek uygulamaya konulan büyük indirim kampanyalarında tüketiciyi tuzağa düşüren indirimler ortaya çıkıyor. Kampanya başlamadan önce ürünlerin fiyatları şişirilip indirim zamanlarında yine kendi fiyatında satılıyor. Bu hareket hem tüketicinin güvenini zedeliyor hem de ekonomiye zarar veriyor” ifadelerini kullandı.

    Son yıllarda mevzuattaki boşluk nedeniyle indirim sezonu diye bir sezon kalmadığının altını çizen Palandöken, “Artık bütün sezonlar indirim sezonu oldu. Daha mevsim ürünleri ilk kez vitrinlerdeki yerini alırken bile etiketlerde normal sezon fiyatı ve indirim fiyatı diye iki ayrı fiyat yazılıyor. Sezonun daha başında etiketlerde olması gereken fiyatın iki katı yazılıp altına yüzde 50 indirimli fiyatı yazılıyor. Asıl indirime girmesi gereken dönemde de 50+20 gibi bir indirim yazılarak tüketiciler tamamen yanıltılıyor” açıklamasında bulundu.

    “50 + 20 = 70 etmez”

    İndirim uygulamalarında genellikle rakam oyunlarıyla tüketicilerin yanıltıldığını ifade eden Palandöken, şunları kaydetti:

    “Konu indirim olduğunda 50 ile 20’yi topladığınızda 70 etmez. 50+20 diye yazılan indirim oranı yüzde 60’e denk gelir. Aynı şekilde 50+50 olarak yazılan indirim oranı yüzde 75’e denk gelir. Aksi halde malın hediye edilmesi gerekirdi. Ancak indirim oranını yüzde 60 yerine 50+20 yazdıklarında tüketicilerde indirim oranı daha yüksekmiş gibi bir algı oluşuyor. İndirim oranlarının bu şekilde tüketicide yanlış algıya neden olabilecek şekilde yazılması Perakende Kanunu çerçevesinde çıkarılacak yönetmelikle yasaklanmalı. Halkımız da bu tür yanlış algıya neden olacak tuzaklara düşmemeli. Aynı şekilde indirim dönemleri de Batı’da olduğu gibi belirli bir tarihte başlayıp bitirilmeli. Daha sezon başında indirimli fiyat etiketlerinin kullanılması yasaklanmalı.”

    “Kampanyanın adı var, kendi yok”

    Bir başka indirim aldatmacasının da her üründe farklı indirim oranı uygulanması olduğunu vurgulayan Palandöken, “Vitrine uzaktan baktığınızda kocaman bir yüzde 50 indirim yazısı okuyorsunuz ancak yanına yaklaştığınızda çok küçük puntolarla ‘50’ye varan’ yazdığını görüyorsunuz. Mağazadan içeri girdiğinizde ise tek bir üründe yüzde 50 indirim olduğunu ve onun da genellikle kalmadığını, kalan ürünlerin ise indirim oranının yüzde 10-20 gibi çok daha düşük olduğunu veya talep görmeyen elde kalan ürünlere indirim uygulandığını anlıyorsunuz. Müşteriyi mağazaya çekmek için kullanılan bu tür aldatmacalara halkımız itibar etmemeli ve gerekli tepkiyi göstermelidir” dedi.

  • Kan donduran görüntüler, bu kadar da olmaz dedirtti

    Balıkesir’de 4 yaşındaki oğlunu boğarak öldüren ve öldürdükten 2 hafta sonra jandarmaya teslim olan Hüseyin Ersezgin’in çocuğunu toprağa verdikten günler sonrasında gece kulüplerine gittiği ve arkadaşları ile içkili piknikler yapıp bol bol neşeli fotoğraflar çektirdiği iddia edildi. Kuzey Efe’nin annesi Melis Dilan Ersezgin’in (25), tutuklanan eşinin cep telefonunu aylar sonra açıp incelediğinde gördükleri karşısında adeta kanı dondu.

    Balıkesir’in Edremit ilçesinde, 6 Şubat 2018 tarihinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden 4 yaşındaki Kuzey Efe’nin, ağız ve burnunun kapatılarak boğulduğu ortaya çıkmıştı. Olaydan 2 hafta sonra jandarma karakoluna giden 26 yaşındaki baba Hüseyin Ersezgin, çocuğunu arabayla gezdirdiği sırada eliyle ağzını kapatarak öldürdüğünü itiraf edince tutuklanmıştı. Kuzey Efe’nin esrarengiz ölümü Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor ile kesinleşti. Kuzey Efe’nin ağız ve burnundan nefes almasının engellenmesi sonucu öldüğü belirtildi.

    Kuzey Efe’nin annesi Melis Dilan Ersezgin’in, oğlunu öldürdüğünü itiraf ettikten sonra tutuklanan eşinin cep telefonunu aylar sonra açıp incelediğinde gördükleri karşısında adeta kanı dondu. Katil zanlısı Hüseyin Ersezgin’in oğlu Kuzey Efe’yi toprağa verdikten günler sonra içkili piknik sofralarında gülümseyen fotoğraflarını bulan Melis Dilan Ersezgin, bir kez daha yıkıldı.

    Yaşadıklarını anlatan Melis Dilan Ersezgin, “Telefondan neler fark ettim. Sürekli pavyona gidiyormuş. 6 aydır pavyona gidiyormuş. Çok kötü ortamlarda videoları var. Kuzey’den, oğlumdan sonra gidip dağda bayırda alkol almış. Sanki beni, oğlumu hiç gömmemiş gibi. Çok bilmiyorum. O fotoğraflar o zamanlara ait. Zaten tarihleri ile var elimde” dedi.

    Gözyaşları ile yaşadıklarını anlatan Melis Dilan Ersezgin, “Ben anlam veremedim. Gerçekten dedim ne olursa olsun böyle bu kadar rahat, hiç bir şey olmamış gibi nasıl yaşamına devam edebilir bir insan? Benim çevremdeki insanlar bile etkilendiler. Bizim yanımızda oldular. Yası çeken biziz ama onlar da bizlerle beraber yas çektiler. Gülemedi insanlar, o nasıl kalkıp da dağa bayıra gidip içki sofrası yapıp da fotoğraf çekebiliyor? Ben bunu gerçekten anlamıyorum. Bu nasıl bir vicdan, bu nasıl bir babalık. Babalık için önce insan olması gerekiyor” dedi.

  • Sağlık Bakanı Demircan: ‘İstikrarın olmadığı yerde, kalkınma olmaz’

    Tokat’ta Şehit Uzman Çavuş Seyfettin Turan Aktaş’ın cenaze törenine katılan Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, iftarını Tokat Belediyesinin iftar çadırında açıp, şehit aileleriyle bir araya geldi. Bakan Demircan burada yaptığı konuşmada istikrarın önemine dikkat çekerek, “İstikrarın olmadığı yerde, birlik ve beraberliğin olmadığı yerde, kalkınma olmaz” dedi.

    Tokat Gaziosmanpaşa Stadyumu bahçesinde düzenlenen iftar yemeğine, Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan ile birlikte, Tokat Valisi Dr. Ömer Toraman, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı. İftar öncesinde yemek dağıtımı yapan ve masaları tek tek gezen Bakan Demircan’a vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

    İftar alanında vatandaşlara hitaben bir konuşma da gerçekleştiren Sağlık Bakanı Demircan burada yaptığı konuşmada istikrarın önemine dikkat çekerek, “İstikrarın olmadığı yerde, birlik ve beraberliğin olmadığı yerde, kalkınma olmaz” dedi. Bakan Demircan, “Bu coğrafya zor bir coğrafya. Bu coğrafyada ayakta kalmak, başı dik bağımsız bir şekilde yaşamak büyük bir emek ve gayret, yeri geldiğinde de şehit olmak istiyor. Bu coğrafya zor bir coğrafya. Bu coğrafyaya dönüp baktığımız zaman şunu açık ve net görüyoruz ki; burada zayıf devlet yaşamaz. Onun için Türkiye’de yaşayan bizler güçlü bir devleti hissetmek, devletimizi güçlü bir hale getirmek zorundayız. Güçlenmenin yolu da birlik ve beraberliği bozmamak, birlik ve beraberliği güçlendirmek ve o birlik ve beraberlik içerisinde, doğru sistemle gerekli çalışmaları yapmak, gerekli gayreti göstermekten geçiyor. Türkiye’nin güçlü olması için Türkiye’de istikrara ihtiyaç vardır. İstikrarın olmadığı yerde, birlik ve beraberliğin olmadığı yerde, kalkınma olmaz. Ama maalesef Türkiye 60 yılını sürekli istikrarsızlıklarla, darbelerle, krizlerle, siyasi krizler, siyasi sıkıntılarla geçirdi. İstikrar bir ülkenin kalkınması için önemli. Şimdi 24 Haziran’da, 16 Nisan 2017’de verdiğimiz kararı uygulayacağız. Ne kararı verdik 16 Nisan 2017’de? Dedik ki artık bu parlamenter sistemin sıkıntılarını terk edelim. Türkiye’yi demokrasinin daha ileri aşaması olan Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetelim ki; istikrar kalıcı olsun, istikrar verimli olsun, Türkiye daha güçlü bir şekilde kalkınsın” şeklinde konuştu.

    Oruçların açılması sonrasında Bakan Demircan ve beraberindekiler, Tokat Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü organizasyonu ve Tokat Valisi Dr. Ömer Toraman’ın ev sahipliğinde şehit aileleriyle birlikte düzenlenen buluşmaya katıldı. Şehit ailelerine hitaben yaptığı konuşmada Türk Milleti’nin her türlü saldırıya karşı üzerine düşen görevi yerine getirdiğini vurgulayan Sağlık Bakanı Demircan, “Bizi bu topraklardan tekrar çıkarmak için ellerinden geleni yaptılar. En son 40 yıldır bir terör belası ile milletimizi taciz ediyorlar ve ülkeyi bölmeye çalışıyorlar. Ama bu aziz millet bu saldırıyı üzerine düşen görevi yerine getirerek engelledi ve engelleyecek. Şimdiler de ise dışarıdan bir terör kuşağı ile kuşatmaya çalışıyorlar. Türkiye buna da imkan vermedi, vermeyecek. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatı bunun en güzel örneği ve göstergesidir” ifadelerini kullandı.

    Etkinlik sonrasında Bakan Demircan, kılınan teravih namazının ardından kentten ayrıldı.

  • Hastaneden taburcu olur olmaz otomobil çarptı

    Şanlıurfa’da tansiyonu düştüğü için hastanede tedavi olan vatandaş, taburcu olduktan sonra yolun karşısına geçmeye çalışırken otomobilin çarpması sonucu yaralanarak yeniden hastaneye kaldırıldı.

    Edinilen bilgiye göre, tansiyonu düşen A.K., Balıklıgöl Devlet Hastanesi aciline gitti. Burada tedavi altına alınan vatandaş, bir saat sonunda tansiyonu normale döndükten sonra taburcu edildi. Evine gitmek için bir süre yolun kenarında yürüyen A.K., yolu karşısına geçmeye çalışırken sürücüsünün ismi öğrenilemeyen bir otomobilin çarpması sonucu yaralandı. Olay yerine çağrılan ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Otomobilin A.K.’ye, üst geçit yerine yoldan geçmeye çalışırken çarptığı iddia edildi.

    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Bakan Özlü, “Bizde kırgınlık olmaz”

    Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, AK Parti’nin Düzce milletvekili adayları ile seçim startını vermek üzere kente geldi. Bakan Faruk Özlü, AK Parti’de kırgınlık olmayacağını söyledi.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, 24 Haziran seçimleri öncesi AK Parti’nin Düzce’den gösterdiği milletvekili adayı Fahri Çakır, Ayşe Keşir ve Numam Çabuk ile toplantı yapmak ve seçim çalışmalarına start vermek üzere Düzce’ye geldi.

    Özlü, seçim startını verdiklerini belirterek “Tüm partiler seçim kuruluna aday listelerini verdiler. AK Parti olarak bizde verdik. 24 Haziran seçimleri için start verilmiş oldu. AK Parti adayları Türkiye’nin her yerinde göz dolduran, kendisini seçim bölgeleri ile bütünleştirmiş, seçmenlerimiz tarafından sevilen isimlerden oluştuğunu görüyoruz. Bizim yaptığımız listelerde bizim farkımız bir kez daha ortaya çıktı. 126 kadına aday gösterdik. Adaylarımızın yaş ortalaması 44’tür. Yine 25 yaş altında 57 tane adayımız var. Kadını ile genci ile 24 Haziran seçimlerine damgamızı vuracağız. AK Parti aday listeleri yıldız gibi parlıyor. AK Parti Türkiye’nin partisidir. Bizim partimizde en iyi şekilde milletin taleplerini, vicdanını en iyi şekilde temsil etmektedirler. Düzce adaylarımızın da hepsi sevilen, sayılan adaylarımızdır. Ben eminim ki Düzce’de bu defa da geleneği bozmayacağız. İnşallah AK Parti bu sefer de 3-0 yapacak. Ben tabi bakan arkadaşlarımızla birlikte listelerde yer almadım. Elbette bu durum sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleridir. Seçim süreci boyunca diğer illerde partimiz tarafından bana verilecek görevler dışında Düzce’de olacağım. Seçim çalışmalarına adaymış gibi katılacağım. Düzce’nin 3 adayı yok Düzce’nin 4 adayı var. Birisi de benim. AK Parti siyaseti koltuk siyaseti değildir. Dava siyasetedir. Bizim siyasetimiz tüm Türkiye’nin siyasetidir. Seçimler boyunca bakanlığımızın devam eden projelerini takip edeceğim. Bunun yanında partimin bana verdiği görevleri her yerde 81 ilde aday arkadaşlarımız için çalışacağım. İhtiyaç olan her yerde hazır olacağım. Ben seçimlerin hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Bizim partimizde küskünlük, kırgınlık olmaz”

    Bakan Faruk Özlü, basının “Aday gösterilmeyen aday adayları kırgınlık yaşar mı?” sorusuna “Bizim partimizde asla kırgınlık olmaz. Burada ki her bir arkadaşımızın geçmişte aday adaylığı vardır ve aday gösterilmemiştir. Bunlardan birisi benim. 2011’de bende aday adayıydım, listede gösterilmedim bakın geldim bugün bakanlık yapıyorum. Yine en güzel örnek Fahri Çakır beydir. Fahri Çakır bey 2003-2007 arasında milletvekilliği yaptı, 2007’den sonra ara verdi. Beraberde aday adayı olduk. Temayül yoklamalarına da katıldık. Atta Fahri Bey defalarca katıldı. Hiçbir zaman küsmedi ve kırgınlık göstermedi. Yıllar sonra bizim birinci sıra milletvekili adayımız oldu. AK Parti’de bunlar olmaz. Bakın Numan Bey’de öyledir. Numan Bey’de geçen seçimlerde aday adayıydı, çalıştı. Tekrar aday adayı oldu bugün adayımız. Bizim partimizde böyle bir durum olmaz. Aday adayı olan 51 arkadaşımızın her biri değerlidir, kıymetlidir ve milletvekili adayı olmaya layık arkadaşlarımızdır. Ama ne yapalım ki kontenjan 3 kişiliktir. Düzce’nin 3 milletvekili kontenjanı var. Mutlaka bunu 3’e indirmek zorundayız. Kimse aday gösterilmediği için kıymetsiz değildir. Kimse aday gösterildi diye diğerlerine göre daha kıymetli değildir. Her bir aday adayımız bizim için dava arkadaşımızdır. Her biri bizim için değerlidir. Dolayısı ile bizim partimizde kırgınlık olmaz. Geçmişte de hiç olmadı” ifadelerinde bulundu.

    Basın açıklamasının ardından Bakan Özlü basın mensupları ile kısa bir sohbet etmesinin ardından Milletvekili adayları ve belediye başkanları ile toplantı yaptı.