Etiket: Olmaz”

  • MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım: “Karalama ile kötüleme ile siyasi kampanya olmaz”

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, belediye başkan aday adaylarına tavsiyelerde bulunarak, “Karalama ile kötüleme ile siyasi kampanya olmaz. Alanı karış karış, kapı kapı gezmemiz gerekir. Bir kişiye belki üç kere, beş kere gideceğiz” dedi.

    MHP Tokat İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Divan Toplantısı, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım’ın katılımı ile bir otelde yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından MHP Tokat İl Başkanı Onur Çalışkan açılış konuşmasını yaptı. MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, MYK üyesi Volkan Dudu, MYK Üyesi Özgür Bayraktar’ın yanı sıra çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda kürsüye gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, yaklaşan yerel seçimleri değerlendirdi. MHP’nin bir köprünün kilit taşı olduğunu ifade eden Yıldırım, “MHP bu ülkenin geleceğidir. MHP bu ülkenin birliğini, beraberliğini, güvenliğini ve geleceğini hep ön plana almıştır bütün suçlamalara, saldırılara, yanlış anlamalara rağmen. Cumhur İttifakı devam etmektedir. Cumhur İttifakı ile ilgili attığımız imzanın arkasında duruyoruz. Ama zaman zaman yanlış anlaşılan, tam anlaşılamayan bazen yanlış argümanlar kullanılmaktadır. Efendim geçenlerde gördük ’Türkçülük ırkçılık’ denildi. Sayın genel başkanımız dedi ki; ’Türkçülük ırkçılık değildir’, bunu yanlış biliyorsunuz. Niye? Çünkü biz hiç ırkçı olmadık” dedi.

    Yaklaşan yerel seçimler sürecinde belediye başkan aday adaylarına da tavsiyelerde bulunan Yıldırım, ”Sakın ola ki hiçbir aday adayı olan arkadaşımız diğer aday adayı olan arkadaşımızla ilgili menfi bir şey söylemesin. Yarın söylediğimiz önünüze gelir. Kim getirir, rakibiniz getirir. Arkadaşınıza kötü bir şey söylersiniz o aday olduğu zaman da rakipleriniz gelir derki sizin arkadaşınız böyle söyledi. Onun içindir ki kimseye kötü bir şey söylemeyin. Rakibinize de söylemeyin. Belediye başkan adaylarına tavsiyemiz; ’Ben bu belediye başkanlığını hepinizden iyi yaparım.’ Bu kadar. ’Herkes iyi yapar ama ben çok iyi yaparım.’ Karalama ile kötüleme ile siyasi kampanya olmaz. Alanı karış karış, kapı kapı gezmemiz gerekir. Bir kişiye belki üç kere, beş kere gideceğiz” diye konuştu.

    Yapılan konuşmaların ardından İl Divan Toplantısı partililerin sorularının yanıtlanması ile sona erdi.

  • Başkan Acar: “Aladağ altın madeni olsa bu kadar kıymetli olmaz”

    Konya’nın Derbent İlçe Belediye Başkanı Hamdi Acar, Aladağ Kayak Merkezi’nin kendilerini heyecanlandıran bir proje olduğunu söyleyerek, “Aladağ altın madeni olsa belki bu kadar kıymetli olmaz” dedi.

    Hikmet, İlim ve Sanat Derneği ile Derbent, Eğitim ve Kalkınma Derneği’nin düzenlediği “Derbent” konulu program Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

    Programa katılan Derbent Belediye Başkanı Hamdi Acar, ilçede yapılan hizmetler hakkında bilgi verdi. Başkan Acar, “Bizi en çok heyecanlandıran proje Aladağ Kayak Merkezi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Turizm Merkezi ilan edilen alanı inşallah Türkiyemize armağan edeceğiz. Burası yalnızca kayak merkezi olarak değil yılın 365 günü çeşitli yaz ve doğa sporlarının da yapılabileceği bir bölge olacak. Biz hep şunu söyledik, ‘Aladağ altın madeni olsa belki bu kadar kıymetli olmaz’. Aladağ gerçekten Allah’ın buraya verdiği büyük bir nimet” dedi.

    Başkan Hamdi Acar, “Derbent’te önemli gördüğümüz ikinci büyük proje ise et ve süt alanında bir marka oluşturmak. Tarım arazimiz az olduğu için silaj yapmayı amaçlıyoruz. Dört tane sulama göletimiz var ve altı tane daha yapıyoruz. On tane sulama göletiyle Derbent’in tamamı sulu tarım yapar hale gelecek. Sulu tarım ile sadece silaj üreterek, bu sayede hayvanların maliyetini düşüreceğiz. Et ve süt tesisleri kurarak Derbent’te hayvancılığı bir numaralı hale getireceğiz. Şu anda 10 bin olan hayvan sayımızı kısa zaman içerisinde 100 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Ve böylece et ve sütte güvenilir, organik yeni bir marka oluşturacağız” diye

    Konuşmasına Derbent isminin kelime anlamı ile başlayan Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı da, “Der, kapı demek, bent de önüne set çekilen alan demektir. Ama başka anlamları da var. Derbent, özellikle dağlar arasındaki Dargeçit noktaları için kullanılan bir tabir. Selçuklulardan başlayarak Osmanlı’nın son dönemine kadar ki süreç içerisinde Dargeçit bölgelerindeki güvenliği temin etmekle görevlendirilen birliklere Derbentçi diyoruz” dedi.

    Derbent’in asırlar öncesine dayanan köklü tarihini anlatan Prof. Dr. Çaycı, ilçede yüzyıllardır ayakta olan eserler hakkında da bilgi verdi. Program soru cevap kısmı ile sona erdi.

  • Başkan Altınsoy: “Sahada olmayanın masa da hükmü olmaz”

    AK Parti Aksaray İl Başkanı Hüseyin Altınsoy, Türkiye’nin her alanda mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü belirterek, “Cumhurbaşkanımızın defalarca söylediği gibi sahada olmayanın masada hükmü olmaz. Türkiye bu anlamda kendisine yönelik tehditleri bertaraf edecek” dedi.

    29 Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlerin birçok açıdan son derece önemli olduğunu belirten Başkan Altınsoy, “Özellikle Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra yapılan ilk seçim olacak. İnşallah bu seçimde hem Aksaray’da hem de ülke genelinde AK Parti üstün bir başarıyla seçimi atlatacak. Hem yerel yönetimlerin hem de merkezi yönetimin tek işi gücü millete bütün gücüyle hizmet etmek olacaktır” diye konuştu.

    Türkiye’nin bazı sorunlarla mücadele ettiği bir dönemde olduğuna dikkat çeken Başkan Altınsoy, “Bunlardan birisi uzunca bir süredir Türkiye’nin üzerinde sürdürülmeye çalışılan ve özellikle son zamanda kur operasyonları üzerinden Türkiye ekonomisini köşeye sıkıştırmaya çalışan ataklardır, saldırılardır. Çok şükür Türkiye, ekonomi yönetimi, kurum ve kuruluşlarımız, eş zamanlı olarak aldıkları tedbirlerle bu saldırıları bir şekilde göğüslemiş ve şimdi dengeleme sürecine girmiştir. Ayrıca enflasyonla mücadelede de alınan bazı tedbirlerle ümit ediyorum ki en kısa süre içinde bu kur operasyonlarının tamamen geri bırakılması mümkün olacaktır” dedi.

    Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı saldırının sadece ekonomi alanındaki saldırı olmadığına vurgu yapan Altınsoy, “Türkiye uzun zamandır terör örgütleriyle karşı karşıya kalmış bir ülkedir. Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığı damga vurmuştur. Bu terör örgütleri sadece kendilerinden ibaret değildir bunu çok iyi biliyoruz. Terör örgütleri maalesef özellikle Suriye’deki vekalet savaşlarının sonucu olarak, yani adı üstünde maşalarla yapılan savaşlar, vekil olarak planör örgütleri kullanılmakta. Asiller arkada maşayı tutan ellerdir. Türkiye bir anda karşısında bulduğu DEAŞ, PYD, YPG gibi silah bakımından fevkalade güçlü bir şekilde donatılmış, militan sayısı bakımından da 10 binlerle ifade edilebilecek rakamlara ulaştırılmış terör örgütleriyle mücadele ediyor. Aynı zamanda sınırın ötesindeki mevzilerin her birisinde bu mücadeleyi vermeye başladıkça çok şükür büyük bir başarı elde etmeye başladık. Her yerde terör örgütlerine karşı, Afrin, Zeytin Dalı operasyonu ve Fırat Kalkanı operasyonlarıyla Türkiye kendi sınır güvenliğini, kendi milli güvenliğini teminat altına almış oldu. Yani Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında nasıl o arazilerin terör örgütünden temizlenmesi için hiç tereddüt etmediyse, Mümbiç’te de Kuzey Irak’ta veya Suriye’nin kuzeyinde herhangi bir yerde bu terör örgütlerine karşı mücadele etmekte tereddüt etmeyecektir” şeklinde konuştu.

  • CHP’li Erbay: “Türkiye olmadan güçlü bir AB olmaz”

    TBMM’yi temsilen Avrupa Birliği’nin Başkenti Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği’nin geleceğinin tartışıldığı AB Ulusal Parlamento Temsilcileri Toplantısı’na katılan CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, toplantı ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Türkiye olmadan güçlü bir AB’den söz etmek mümkün değildir. Türkiye’nin olmadığı bir AB eksik kalmış olacaktır. Bu nedenle gerek Türkiye olarak biz, gerekse AB, üyelik sürecimizi hızlandıracak adımlar atmalıyız” dedi.

    Avrupa Birliği’nin geleceğinin tartışıldığı AB Ulusal Parlamento Temsilcileri Toplantısı için 9-11 Ekim tarihleri arasında Brüksel’de bulunan CHP Muğla Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu üyesi Av. Burak Erbay, AB Parlamentosu ve AB Komisyonu’nu ziyaret ederek burada AB Ulusal Parlamento Temsilcileri ve AB Genişlemeden Sorumlu yetkililerle bir dizi görüşmede bulundu. Türkiye’nin yer almadığı bir AB’nin eksik kalacağını ve güçlü bir topluluk olamayacağını vurgulayan Erbay, “Küreselleşen dünyada ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel işbirlikleri olmazsa olmaz bir durumdur. Türkiye’de bu ittifaklar açısından gerek ekonomik, gerekse coğrafi olarak sağladığı avantajlar açısından önemli bir aktördür. AB ile ekonomik, askeri, siyasal, sosyal alanlarda güçlü ve köklü ilişkilerimiz var. Bu ilişkiler gelecekte de devam edecek. Bu nedenle Türkiye’nin içinde olmadığı bir AB, küresel dünyada söz sahibi olma konusunda eksik kalacaktır. Türkiye olmadan güçlü bir AB’den söz etmek mümkün değildir. Türkiye’nin olmadığı bir AB eksik kalmış olacaktır. Bu nedenle gerek Türkiye olarak biz gerekse AB, üyelik sürecimizi hızlandıracak adımlar atmalıyız Katıldığımız toplantılarda ve yaptığımız görüşmelerde bu konuyu anlattık ve Türkiye’nin AB üyeliğinin her iki taraf açısından da çok önemli katkılar sağlayacağını ifade ettik. Türkiye’nin AB için önemini vurguladık” dedi.

  • Yeşilboğaz: “Islah edici önlemler alınmazsa cezalar yeterli olmaz”

    Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, çocuk istismarı konusunda ıslah edici önlemler alınmazsa cezaların asla yeterli olmayacağını belirterek, “Yapılan eylemlerin basit bir suç olarak algılanması en büyük hatayı getirir. Bu konuyu geniş çaplı ele almak gerekiyor” dedi.

    Yeşilboğaz, katıldığı radyo programında, çocuk hakları ile çocuk istismarı konularında velilere ve çocuklara tavsiyelerde bulunarak, Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Mersin Barosu’nun, halkın yaşadığı sorunları en iyi bilen, en büyük örgüt olduğunu belirten Yeşilboğaz, “Toplum için yararlı olabilecek her türlü politikayı yapmaya hazırız. Amacımız, toplumu muasır medeniyet seviyesine çıkarmaktır. İnsanlara yaşama tutunabilmeleri için bir umut verirseniz, kanuna aykırı eylemler azalır. Ayrıca, ıslah edici önlemler alınmazsa, cezalar yeterli olmaz. Biz elimizi taşın altına koyduk. Sadece elimizi tutsunlar. Çok önem verdiğimiz Kadın Hakları, Çocuk Hakları, İnsan Hakları ve Hayvan Hakları Merkezlerimiz topluma dönük yüzümüzdür ve bunları çok daha aktif hale gelecektir. Ekim ayından itibaren bu projelerimizin hepsi uygulamaya girecek. Mersin ve Türkiye bizi görecek” diye konuştu.

    “Sadece çocukları değil, velileri de eğitiyoruz”

    Çocuk Hakları Merkezinin, çok önemli bir yer teşkil ettiğini kaydeden Yeşilboğaz, “Avukatlarımız çocuklara ve velilere çocuk hakları ile çocuk istismarı konularından önemli bilinçlendirme çalışmaları yaptı. Birçok kamu kuruluşları ile protokol imzalayarak el birliği ile farkındalık çalışmaları yapmaya başladık. Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezimiz tarafından hayata geçirilen proje kapsamında ilk olarak, ’Düşlerime Dokunma’ ve daha sonra da ‘Sihirli Küre’ adlı tiyatro oyunları avukatlarımız tarafından sahnelenerek, çocuklarımıza haklarını ve cinsel istismardan korunma yollarını en iyi şekilde eğlenceli bir dille öğrenmeleri sağlanmıştır. Çocuklara farkındalık oluşturacak cümleleri kurduğunuz zaman çocuk sorgulamaya başlıyor. Bu ciddi anlamda olumlu bir dönüşümdür. Sadece çocukları değil, velileri de eğitmiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.

    Çocuklara yönelik tacizler ve ölümler ile ilgili haberlerin Türkiye gündeminin en üst sırasında yer aldığını ifade eden Yeşilboğaz, “Islah edici önlemler alınmazsa cezalar asla yeterli olmaz. Yapılan eylemlerin basit bir suç olarak algılanması en büyük hatayı getirir. Bu konuyu geniş çaplı ele almak gerekiyor. Sadece hukuki boyutu ile ele alırsak, asla bir sonuca varamayız. Siyasal, ekonomik ve toplumsal ve sosyal yönü vardır. Tüm

    uzmanlar tarafında incelenmesi gerekiyor. Biz çocukların eğitimine bu nedenle çok önem veriyoruz. Eğitim çocuktan başlar ve temeli eğitmek zorundayız” şeklinde konuştu.

    “Veliller çocuğuyla güven ilişkisi kurmak zorunda”

    Çocukların istismardan korunması konusunda velilere tavsiyelerde bulunan Yeşilboğaz, “Veliler çocuklarını, çocuk olarak görmemeli, birey olarak görmelidir. Çocuklarına ne gibi hak ve yükümlülüklerinin olduğunu öğretmeleri gerekiyor. Okullarda eğitim veriliyor ama eğitim temelde ailede başlar. Çocuğa ilk eğitimi aile vermek zorunda. Cinsel eğitimi de vermek zorunda. Başkasının kendi vücuduna dokunmamasını, yabancı kişilerle görüşmemesini de öğretmeli. Çocuk bir birey olarak ne yapması gerektiğini anlaması gerekiyor. Veliler çocuklarıyla iletişimi iyi kurarsa, yaşadığı en kötü bir olayı anında anlatır. Veliler çocuğuyla güven ilişkisini kurmak zorunda. Klasik bir anne baba modundan çıkıp, eğitmen ve arkadaş modeli olmak zorundalar. Bu ilişkiyi kurduğunuz zaman çocuk her zaman size açık olur” diye konuştu.

    Çocuklara da tavsiyelerde bulunan Yeşilboğaz, yaşadıkları tüm olumsuzlukları aileleriyle paylaşmaları gerektiğini söyleyerek, şöyle devam etti; “Çocuklarımız, kendi bedenlerinin kendilerine ait olduğunu bilmeleri, kendi haklarının farkında olmaları gerekiyor. Kendilerinin hakları olduğu kadar, başkasının da hakkının olduğunun bilincine varması gerekiyor. Anne ve baba çocuğuna karşı ortak bir dil bulmalıdır. Çocukla velisi arasında güven duygusu gelişmemiş ise çocuklar yaşamış oldukları sorunları mutlaka okullarındaki rehberlik öğretmenleri ile paylaşmalıdır. Baromuzun çocuk hakları merkezine gelebilirler, veliler her zaman müracaatta bulunabilirler.”