Etiket: Olmayan

  • Karaca: “Markası ve üreticisi belli olmayan kırtasiye ürünlerini almayın”

    Karaca: “Markası ve üreticisi belli olmayan kırtasiye ürünlerini almayın”

    2019-2020 eğitim ve öğretim yılının başlamasına az bir zaman kala Erzurum Matbaa, Kitap-Kırtasiye ve Tabelacılar Esnaf Odası Başkanı Hikmet Karaca, doğru alışveriş için öğretmen listelerinin beklenmesi gerektiğini ve çocukların sağlığı için menşei belli olmayan, kokulu ürünlerden uzak durulması ve öğrenci velilerinin kalitesiz ve kilo işi satılan defter ve benzeri ürün almamaları tavsiyesinde bulundu.

    Hikmet Karaca, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı için öğrenci velilerinin hazırlıklara başladığını hatırlatarak, “Veli ve öğrencilere yeni dönem öncesi kırtasiye ürünleri alırken dikkatli olmaları gerekir. Özellikle hassas tüketiciler olarak adlandırılan bebekler, çocuklar ve öğrenciler tarafından kullanılan ürünlerin taşıması muhtemel risklere karşı uyardı. Okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklar, kullandıkları kırtasiye malzemelerini kontrolsüzce ağızlarına götürebiliyor. Bu ürünlerde yer alan boya ve uçucu kimyasal maddeler, çocukların sağlığı için büyük bir risk oluşturuyor. Hangi maddeden üretildiği belli olmayan ve güvenlik sınırlarını aşan kimyasal madde katkılı bazı ürünlerin uzun vadede sonuçlarının daha net ortaya çıkacak olması ve bünyesi hassas olan çocuklarda deride döküntüler tarzında alerjik reaksiyonlar gelişebilir ve solunum sıkıntısı oluşabilir.” dedi.

    Öğrenci velilerine de seslenen Karaca; “Merdiven altı ve ne olduğu belli olmayan, ucuz ürünleri satın almayın. Çünkü bu ürünlerin büyük çoğunluğu sağlıksız ürünlerdir. Markasız ürün alarak çocuğunuzun hayatını riske atmayın. “Güvenli kırtasiye ürünü sadece kırtasiyeciden alınır” Sadece ucuz diye markası, üreticisi belli olmayan kırtasiye ürünlerinden almak çocuğunuzun sağlığı için risk taşımaktadır. Aldığınız ürünün barkoduna, ambalajına bakın, ambalajı, ithalatçısı ya da üreticisi belli, etiketli ve sağlıklı ürünleri satın alın. Bu durum çocuğunuzun sağlığı için daha doğru bir adım olacaktır. Biz oda olarak bir taraftan üyelerimizin hakkını koruma adına, diğer taraftan öğrencilerimizin taklit, sahte, korsan, sağlıksız kırtasiye ürünlerini satın almamaları için elimizden geleni yapıyoruz, sağlıklı ve nitelikli ürün kullanımının özendirilmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Buna karşılık tüketicimiz de artık üzerine düşeni yerine getirmeli ve bilinçli alışveriş yapmalıdır. Sadece güvenli ve kaliteli kırtasiye ürünleri almalı. Bunun için de en doğru adres kırtasiyelerdir.” Diye konuştu.

    HER KURUM KENDİ ALANINDA HİZMET VERMELİDİR.

    Hikmet Karaca, “Bazı kamu kurum ve kuruluşlarının kampüslerde açtıkları kitap ve kırtasiye satış mağazaları esnafımızı daha fazla mağdur etmeden acilen kapatılmalıdır. Kurumlar kendi uzmanlık alanlarında hizmet verdiğinde daha verimli olurlar “ dedi.

    Hikmet Karaca, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının açılmasına sayılı günler kala kitap ve kırtasiyeci esnafımızın sorunlarının hala devam ettiğini belirtti.

    Karaca, “Geçmiş yıllarda bazı okulların öğrenci velilerini belli noktalara yönlendirmeleri, okul kitaplarının bedava dağıtılması korsan olarak ilimize getirilen ve okullarda el altından satılan kitap ve bazı materyaller, kitap ve kırtasiyeci esnafımızı zor durumda bırakıyordu. 2019-2020 eğitim ve öğretim yılında bu tür olumsuzlukların yaşanmaması için yetkililerin gerekli önlemleri almaları gerekiyor. Ayrıca bazı kamu kurum ve kuruluşlarının kampüslerinde açtıkları kitap satış mağazaları da kitapçı esnafımızın ticaretini önemli ölçüde etkilemektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının kampüslerinde açtıkları kitap ve kırtasiye satış mağazaları esnafımızı daha fazla mağdur etmeden acilen kapatılmalıdır, her kurum kendi uzmanlık alanında hizmet vermelidir.” dedi.

  • Sobası ve oturacak koltuğu bile olmayan tek gözlü odada 7 kişilik ailenin dramı

    Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınan Türkmenlerin dramı burada da bitmiyor. Bursa’da, ısınacak soba ve oturacak koltuk bile bulunmayan tek gözlü odada kalan 7 kişilik aile yardım eli bekliyor. Yalın ayak mozaik zeminin üstünde titreyen çocukların hali yürekleri burkuyor.

    İç savaşın devam ettiği Suriye’den kaçan Türkmenler, Türkiye’deki çeşitli illerde hayat mücadelesi veriyor. Bursa’ya sığınan Türkmenlerden Hesin ailesinin yaşadıkları ise insanın içini burkuyor. Tek gözlü evde 6 çocukla komşularının yardımı ile ayakta duran aile, kış günlerinde ısınmak için elektrikli sobanın etrafında toplanıyor. Banyosunun ve mutfağının bir olduğu yerde çeşmeden akan soğuk su ile bulaşıkları yıkamaya çalışan Büşra Abbas Hesin, cezaevinden 1 ay sonra çıkacak kocasının yolunu dört gözle bekliyor. Çocukları ile perişan bir halde yaşadıklarını belirten Hesin, okuyan 4 çocuğuna kıyafetleri okuldan ve komşularının verdiğini söyledi. Tek isteklerinin oturacakları bir koltuk, ısınacakları bir soba olduğunu belirten Hesin, “2 sene önce Türkiye’ye geldik. Eşim Aydın’da cezaevinde yatıyor. Bir ay sonra inşallah yanımızda olacak. Biz şu an kocamın üzerinden 900 lira maaş alıyoruz. Kocam inşaatlarda çalışıyordu. 4 tane çocuğum okula gidiyor. Ben götürüp getiriyorum. Araba çarpar veya bir şey olur diye korkuyorum” dedi.

    Yan tarafta bulunan tek gözlü odada kalan başka bir aile ise, yetkililerin kendilerine yardım etmesini istedi.

  • Tuna: “Adaletli olmayan payidar olamaz”

    Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, adaletli olmayanın payidar olamayacağını belirterek, “Hem duruşumuzla adaletli hem hizmetimizi de en adaletli bir şekilde yapma gayreti içinde olduk. Yaşadıklarımızın ustası, yaşadığımız anın kalfası, yaşayacaklarımızın çırağıyız” dedi.

    Tuna, Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 97’nci yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilecek olan ’3 Ocak Zafer Yürüyüşü’ etkinliği ile ilgili düzenlenen toplantıda, 3 Ocak’taki etkinlikle Mersin’de birlik ve beraberliğin mesajını vermeyi amaçladıklarını söyledi.

    Göreve geldikleri günden bu yana yaptıkları çalışmalarla, Torosların değerini 20 kat büyüttüklerini ifade eden Tuna, “Gelişmeyi en hızlı kendi içinde tamamlayan ve kurulan düzenek ve kurumsal yapısıyla belediye anlamında hizmetin en kalitelisini, insanların yaşam kalitesini yükseltmek adına, üreten bir belediyecilik anlayışı ile kurumsal kimliği ile öne çıkan bir belediye oluşturduk. Çok hızlı gelişiyoruz. Bu gelişme ile inşallah Toroslar, kentin şu andan en kalabalık olduğu bir bölge, gelecekte de en zengin bölge olacak. Belediye anlamında da geliri, ruhsatlı binaların yapılmasıyla birlikte ekonomik değer anlamında en zengin belediyelerden bir tanesi olacak” diye konuştu.

    “3 Ocak, 1071’de Anadolu’yu yurt eden Sultan Alparslan’ın vurduğu mührün Mersin’deki tescilidir”

    Bütün bunları yaparken tarih şuurunun genç nesle aktarılması noktasında, özellikle 1970’li yıllarda Mersin’in kurtuluş gününe özel yapılan o etkinliği devam ettirme gayesi ile organizasyonun içerisine girdiklerini kaydeden Tuna, “Lokomotif görevi yaptık, toplumun her katmanından insanlarla bir araya gelmek suretiyle etkinlikler düzenledik. 2005 yılının ilk 3 Ocak tarihinde bu çalışmamızı başlattık. O gün bugündür de aralıksız bir şekilde geleneksel olarak sürdürüyoruz. 3 Ocak, 1071’de Anadolu’yu yurt eden Sultan Alparslan’ın vurduğu mührün Mersin’deki tescilidir. 3 Ocak, Karadeniz’i yaran Bandırma vapurunun saçtığı ışığın Akdeniz’de yansımasıdır. 3 Ocak, Erzurum Kongresi’nin, Sivas Kongresi’nin burada tescilidir. 3 Ocak, Cumhuriyete el sallamaktır, Ulu Önder Atatürk ile yol yürüneceğinin Mersin’den işaretidir. Dolayısıyla 3 Ocak, bu şehrin kurtuluşu noktasında çok önemli bir gündür” ifadelerini kullandı.

    “Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer”

    Milli refleksleri dik ve diri tutmak gerektiğine vurgu yapan Tuna, “Yanı başımızda olan olayları her birlikte takip ediyoruz. Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Libya’da olan hadiselerin sonucundan bir şeyler çıkartmamız lazım. Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer. Dolu dolu bir tarihe sahip olan yüce Türk milletinin bu değerlerini, böyle özel günlerde düzenlediğimiz etkinliklerle genç neslin belleklerine kazıyacağız. Ne 3 Ocak’ı unuttuk, unutturduk ne 18 Mart’ları ne 23 Nisan’ları ne 19 Mayıs’ları ne 24 Temmuz’ları ne 30 Ağustos’ları ne 29 Ekim’leri ve 10 Kasım’ları unutmadık, unutturmayacağız inşallah. Bizim en asli görevlerimizden biri de 3 Ocak’ın tescilli bir şekilde kutlanmasıdır” şeklinde konuştu.

    “Adaletli olmayan payidar olamaz”

    15 yıldır Toroslar Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğünü hatırlatan Tuna, şöyle devam etti; “11 Eylül tarihi itibariyle 2014’te de aday adayı olduğumuz Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı noktasında, genel başkanımızın bu görevi bize tevdi ettiler. 11 Eylül’den bugüne kadar tabiri caizse adeta Mersin kazan biz de kepçe her yeri geziyoruz. 24 yıldır aktif siyasetteyim ve siyaseti yaparken millet ortalaması duruşumuzu, siyasi görüşü ne olursa olsun, bu milletin ortak paydasını paylaşan, o değerleri savunan herkesle bir ve beraber olduk. Bölücü unsurlar haricinde herkesi kucakladık. Her zaman söylerim; adaletli olmayan payidar olamaz. Hem duruşumuzla adaletli hem hizmetimizi de en adaletli bir şekilde yapma gayreti içinde olduk. Şükürler olsun siyaset yaptık, siyasette tabi insanlar yıpranır, hırpalanır, elbette ki her şeyi veremeyebilirsiniz ama niyetimizin halis olduğunu, bu kent için kafa yorduğumuzu, bu kentin her katmanında birlikte olup, bu kentin daha iyi noktaya gelmesi, sevginin, barışın, huzurun hakim olduğu bir kent oluşturma gayreti içinde olduğumuzu herkes tescilliyor.”

    “Yaşadıklarımızın ustası, yaşadığımız anın kalfası, yaşayacaklarımızın çırağıyız”

    “Yaşadıklarımızın ustası, yaşadığımız anın kalfası, yaşayacaklarımızın çırağıyız” diyen Tuna, 15 yıldır belediyeciliği öğrendiğini, ustası olduğunu dile getirerek, “Az para ile nasıl belediyecilik yapıldığını herkese gösterdik. Yetkileri az, parası kıt ama üreterek nasıl bir Toroslar oluşturulduğunu, iş bitirmesi olarak biz Toroslar bölgesini gösteriyoruz. Bu kent Allah’ın verdiği bütün güzellikleri içerisinde barındıran bir kent. Bu kent tarım kenti, turizm kenti, lojistik kenti, sanayi kenti, teknoloji kenti, sanat kenti, spor kenti. Bu değerleri bu yapılardaki insanlarımızla görüşerek, konuşarak, uzlaşarak sonuçta yaptığımız işi bir defa yapmak suretiyle, ortak akılla bu değerleri büyüteceğiz” dedi.

  • Tuna: “Adaletli olmayan payidar olamaz”

    Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, adaletli olmayanın payidar olamayacağını belirterek, “Hem duruşumuzla adaletli hem hizmetimizi de en adaletli bir şekilde yapma gayreti içinde olduk. Yaşadıklarımızın ustası, yaşadığımız anın kalfası, yaşayacaklarımızın çırağıyız” dedi.

    Tuna, Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 97’nci yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilecek olan ’3 Ocak Zafer Yürüyüşü’ etkinliği ile ilgili düzenlenen toplantıda, 3 Ocak’taki etkinlikle Mersin’de birlik ve beraberliğin mesajını vermeyi amaçladıklarını söyledi.

    Göreve geldikleri günden bu yana yaptıkları çalışmalarla, Torosların değerini 20 kat büyüttüklerini ifade eden Tuna, “Gelişmeyi en hızlı kendi içinde tamamlayan ve kurulan düzenek ve kurumsal yapısıyla belediye anlamında hizmetin en kalitelisini, insanların yaşam kalitesini yükseltmek adına, üreten bir belediyecilik anlayışı ile kurumsal kimliği ile öne çıkan bir belediye oluşturduk. Çok hızlı gelişiyoruz. Bu gelişme ile inşallah Toroslar, kentin şu andan en kalabalık olduğu bir bölge, gelecekte de en zengin bölge olacak. Belediye anlamında da geliri, ruhsatlı binaların yapılmasıyla birlikte ekonomik değer anlamında en zengin belediyelerden bir tanesi olacak” diye konuştu.

    “3 Ocak, 1071’de Anadolu’yu yurt eden Sultan Alparslan’ın vurduğu mührün Mersin’deki tescilidir”

    Bütün bunları yaparken tarih şuurunun genç nesle aktarılması noktasında, özellikle 1970’li yıllarda Mersin’in kurtuluş gününe özel yapılan o etkinliği devam ettirme gayesi ile organizasyonun içerisine girdiklerini kaydeden Tuna, “Lokomotif görevi yaptık, toplumun her katmanından insanlarla bir araya gelmek suretiyle etkinlikler düzenledik. 2005 yılının ilk 3 Ocak tarihinde bu çalışmamızı başlattık. O gün bugündür de aralıksız bir şekilde geleneksel olarak sürdürüyoruz. 3 Ocak, 1071’de Anadolu’yu yurt eden Sultan Alparslan’ın vurduğu mührün Mersin’deki tescilidir. 3 Ocak, Karadeniz’i yaran Bandırma vapurunun saçtığı ışığın Akdeniz’de yansımasıdır. 3 Ocak, Erzurum Kongresi’nin, Sivas Kongresi’nin burada tescilidir. 3 Ocak, Cumhuriyete el sallamaktır, Ulu Önder Atatürk ile yol yürüneceğinin Mersin’den işaretidir. Dolayısıyla 3 Ocak, bu şehrin kurtuluşu noktasında çok önemli bir gündür” ifadelerini kullandı.

    “Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer”

    Milli refleksleri dik ve diri tutmak gerektiğine vurgu yapan Tuna, “Yanı başımızda olan olayları her birlikte takip ediyoruz. Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Libya’da olan hadiselerin sonucundan bir şeyler çıkartmamız lazım. Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer. Dolu dolu bir tarihe sahip olan yüce Türk milletinin bu değerlerini, böyle özel günlerde düzenlediğimiz etkinliklerle genç neslin belleklerine kazıyacağız. Ne 3 Ocak’ı unuttuk, unutturduk ne 18 Mart’ları ne 23 Nisan’ları ne 19 Mayıs’ları ne 24 Temmuz’ları ne 30 Ağustos’ları ne 29 Ekim’leri ve 10 Kasım’ları unutmadık, unutturmayacağız inşallah. Bizim en asli görevlerimizden biri de 3 Ocak’ın tescilli bir şekilde kutlanmasıdır” şeklinde konuştu.

    “Adaletli olmayan payidar olamaz”

    15 yıldır Toroslar Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğünü hatırlatan Tuna, şöyle devam etti; “11 Eylül tarihi itibariyle 2014’te de aday adayı olduğumuz Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı noktasında, genel başkanımızın bu görevi bize tevdi ettiler. 11 Eylül’den bugüne kadar tabiri caizse adeta Mersin kazan biz de kepçe her yeri geziyoruz. 24 yıldır aktif siyasetteyim ve siyaseti yaparken millet ortalaması duruşumuzu, siyasi görüşü ne olursa olsun, bu milletin ortak paydasını paylaşan, o değerleri savunan herkesle bir ve beraber olduk. Bölücü unsurlar haricinde herkesi kucakladık. Her zaman söylerim; adaletli olmayan payidar olamaz. Hem duruşumuzla adaletli hem hizmetimizi de en adaletli bir şekilde yapma gayreti içinde olduk. Şükürler olsun siyaset yaptık, siyasette tabi insanlar yıpranır, hırpalanır, elbette ki her şeyi veremeyebilirsiniz ama niyetimizin halis olduğunu, bu kent için kafa yorduğumuzu, bu kentin her katmanında birlikte olup, bu kentin daha iyi noktaya gelmesi, sevginin, barışın, huzurun hakim olduğu bir kent oluşturma gayreti içinde olduğumuzu herkes tescilliyor.”

    “Yaşadıklarımızın ustası, yaşadığımız anın kalfası, yaşayacaklarımızın çırağıyız”

    “Yaşadıklarımızın ustası, yaşadığımız anın kalfası, yaşayacaklarımızın çırağıyız” diyen Tuna, 15 yıldır belediyeciliği öğrendiğini, ustası olduğunu dile getirerek, “Az para ile nasıl belediyecilik yapıldığını herkese gösterdik. Yetkileri az, parası kıt ama üreterek nasıl bir Toroslar oluşturulduğunu, iş bitirmesi olarak biz Toroslar bölgesini gösteriyoruz. Bu kent Allah’ın verdiği bütün güzellikleri içerisinde barındıran bir kent. Bu kent tarım kenti, turizm kenti, lojistik kenti, sanayi kenti, teknoloji kenti, sanat kenti, spor kenti. Bu değerleri bu yapılardaki insanlarımızla görüşerek, konuşarak, uzlaşarak sonuçta yaptığımız işi bir defa yapmak suretiyle, ortak akılla bu değerleri büyüteceğiz” dedi.

  • Kar lastiği olmayan araçlar yolda kaldı

    Kütahya sabah saatlerinde başlayan kar yağışı şehri etkisi altına aldı. Kar lastiği olmayan çok sayıda araç yolda kaldı ve maddi hasarlı kazalara neden oldu.

    Şehrin yüksek kesimlerinde 15 santimetreyi bulan kar kalınlığı trafikte akşam saatlerin iş çıkışına denk gelmesi ile kar lastiği olmayan araçlar yolda kaldı. Çok sayıda maddi hasarlı kaza meydana geldi. Kent merkezinde kapanan yollar Kütahya Belediyesi ekipleri küreme ve tuzlama çalışmaları yapıyor. Kütahya – Eskişehir , Kütahya – Antalya karayolunda ise ulaşım kontrollü olarak sağlanıyor.