Etiket: Olmayan

  • Denizi Olmayan Gaziantep’e Tersane Kuran İş Adamına Yılın Yatırımcı Ödülü Verilecek

    Denizi olmayan Gaziantep’e gemi imalatı yapan tersane kuran iş adamı Mehmet Baharoğlu, Romanya’da düzenlenecek törenle ’yılın yatırımcı iş adamı’ ödülünü alacak. Aynı törende İHA’ya da yılın haber ajansı ödülü verilecek.

    GAP Gazeteciler Birliği tarafından Romanya’da düzenlenecek olan 13. GAP Oscarları ödül töreninde Gaziantepli iş adamı Mehmet Baharoğlu’na ’yılın yatırımcı iş adamı’ ödülü verilecek. GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz, iş adamı Mehmet Baharoğlu’nun denizi olmayan Gaziantep’te gemi imalatı yapan tersane kurması nedeniyle ödüle layık görüldüğünü ifade etti. Kıymaz, bu yıl 13.’sü düzenlenen GAP Oscarları ödül töreninde iş adamı Baharoğlu’nun yanı sıra Gaziantepli Avrupa Birliği (AB) Bakan Yardımcısı Ali Şahin’e de ’yılın bürokratı’ ödülünün verileceğini ifade etti. Kıymaz, “GAP Gazeteciler Birliği Genel Merkezimiz tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Uluslararası GAP Oscarı ödül törenimizin 13’üncüsü yönetim kurulumuzun almış olduğu kararla bu yıl Romanya’nın başkenti Bükreş’te yapılacaktır. Törene Türkiye, Almanya, Makedonya, Belçika, KKTC, Azerbaycan, Ukrayna, Macaristan, Bulgaristan başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde alanında başarılı olmuş siyaset, iş, sanat, medya ve spor dünyasının önemli isimleri katılacak. Ülkemizin en büyük ödül organizasyonları arasında yer alan GAP Oscarı bu yıl aynı zamanda ülkemizin ve bölgemizin tanıtımı için de büyük önem arz etmektedir” dedi

    İHA’YA DA ÖDÜL VERİLECEK

    Zeynel Abidin Kıymaz, Türkiye-Romanya Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde Bükreş’te 17-20 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek program çerçevesinde İhlas Haber Ajansı’na da ’yılın haber ajansı’ ödülünün verileceğini söyledi. Ödülü İHA Genel Müdür Yardımcısı İsmail Ballı’ya teslim edileceğini belirten Kıymaz, ödül verilecek isimleri şöyle açıkladı:

    “Hüseyin Özgürgün (KKTC Başbakanı), Furkan Cako (Makedonya Devlet Bakanı), Ahmet Aydın (TBMM Başkan Vekili), Ali Şahin (AB Bakan Yardımcısı), Selçuk Özdağ (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı), Mehmet Kasım Gülpınar (AK Parti Şanlıurfa Milletvekili), Dr. Gülay Yedekçi (CHP İstanbul Milletvekili), Emir Kır (Belçika-Brüksel Saint Joost Ten Noode Belediye Başkanı), Adnan Yaşar Görmez (Torbalı Belediye Başkanı), Dr. Eldar Hasanov (Azerbaycan’ın Belgrad Büyükelçisi), İsmail Ballı (İhlas Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı), Ardan Zentürk (TV 24 Moderatör Gece Programı), Serdar Arseven (Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi), Coşkun Sabah (Sanatçı), Mehmet Baharoğlu (Yılın En Başarılı Yatırımcı İşadamı), Tamer Atalay (Türkiye-Romanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı), Zeynel Abidin Erdem (İşadamı), Atıl Ayaz (Ekonomi Kıbrıs Prestige Dergisi), Seyfullah Türksoy (Dünya Karapapak Türkleri Birliği), KKTC Girne Üniversitesi ve Prof. Dr. Mustafa Mehmet (Romanya-Tarihçi).”

  • Hamzaoğlu: “Beşiktaş’ın Olmayan Penaltıyla Maç Kazanmaya İhtiyacı Yok”

    Bursaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, Beşiktaş ile oynadıkları maçı yöneten hakemlere yönelik eleştiride bulundu. Hamzaoğlu, “Hiçbir hakeme karşı ön yargım yok. Gördüklerini çalsınlar. Yoksa Beşiktaş’ın olmayan penaltıyla maç kazanmaya ihtiyacı yok” dedi.

    Spor Toto Süper Lig’in 29. haftasında sahasında Akhisar Belediyespor ile karşılaşacak olan Bursaspor, 1 günlük aranın ardından hazırlıklarına başladı. Özlüce Tesisleri’nde yapılan antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu, Beşiktaş ile Vodafone Arena’nın açılış maçında oynadıkları karşılaşmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Maç olarak güzeldi. Bir kere herkesin keyif aldığını düşünüyorum. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bizim amacımız iyi mücadele ortaya koymak. Seyri güzel bir oyun. Bu maçta da bunları sergiledik. Kazansaydık yada en azından beraberlikle ayrılsaydık iyi olacaktı. Bir şey kaybetmiş değiliz. Toplayabildiğimiz kadar puan toplayıp Avrupa’ya gitmek istiyoruz” dedi.

    “TARAFTARIMIZLA OYNAMAK İSTİYORUZ”

    Süper Lig’in 29. haftasında oynayacakları Akhisar Belediyespor karşılaşmasını da değerlendiren Hamzaoğlu, “Yeni stadımız, her şey çok güzel. Takımız da da yavaş yavaş oturmaya başladı. Bundan sonraki her maçımızda stat ful olmalı. Bu güzel stadı doldurmak lazım. Ambiyansı yaşamak lazım. Sonuçlar nasıl olursa olsun taraftarlarımızla oynamak istiyoruz” dedi.

    Serdar Aziz’in sakatlığındaki son durumun sorulması üzerine Hamzaoğlu, “Maça kadar bakacağız. Dzsudzsak’ın antrenman eksiği vardı o yüzden düşünmemiştik. Hepsi şu anda sağlıklı, antrenmana çıkacağız” diye konuştu.

    “TOM İLE İLGİLİ GÖRÜŞMELER VAR”

    Tom de Sutter’e eski kulübü Club Brugge’ün talip olduğunun hatırlatılması üzerine deneyimli teknik adam, “Bizim bilgimiz var da sizin nasıl var onu merak ediyorum. Bazı oyuncularımızın menajerleriyle görüşmelerimiz olacak. Bu çok doğaldır. Tom ile ilgili de görüşmeler var, gerekli şeyler yapıyoruz” dedi.

    “BUNLARI SİZ NASIL DUYUYORSUNUZ?”

    “Yarın Fransa’da bir maç izleyeceksiniz, belirlediğiniz oyuncular var mı?” sorusuna ise Hamzaoğlu, şu yanıtı verdi:

    “Belirlediğimiz oyuncular var da neyse bana enteresan gelen siz nasıl duyuyorsunuz bunları. Bu çalışmaları ayrı bir boyutta yönetiyoruz. Transfer ilk önceliğimiz değil. Her fırsatta da bu çalışmaları sürdürmek istiyoruz. 6 maçımız var, önemli olan bu maçları iyi şekilde bitirmek. Ben de fırsat buldukça oyuncu izleyeceğim. Her izlediğimiz oyuncuyu bulmaya çalışıyoruz. İhtiyacımız olursa, inşallah hiç olmaz.”

    “BEŞİKTAŞ’IN OLMAYAN PENALTIYLA MAÇ KAZANMAYA İHTİYACI YOK”

    Beşiktaş maçında hakem tarafından tribünlere gönderildiğinin hatırlatılması üzerine tecrübeli çalıştırıcı, “Maçta benim sinirlenmem sonuçla alakalı değil. Ben sonuca endeksli itirazları yapmıyorum. Sivok’un 4 kafa topunda 4 faul çalındı. En son tehlikeli bir pozisyonda Sivok’a Alexis faul yaparak topu aldı ve buna da faul verilmedi. Formaları değiştirin, pozisyonları ayrı ayrı değerlendirin çok tersi kararlar çıkar. Benim hakemlere kızma sebebim bu. Ne görüyorsanız gerçekten objektif olarak bunu çalın. Bundan çekinmemeleri lazım. İlk dakikadaki isyanımda da herkes gördü. Sivok uzaklaştırmaya çalışırken Gomez’in ayağından taca çıktı, taç öbür tarafa veriliyor. Bilinç altında etkilenme olduğunu hissettirdi bana. Hiçbir hakeme karşı önyargım yok. Bunları da yapmasınlar. Gördüklerini çalsınlar. Yoksa Beşiktaş’ın olmayan penaltıyla maç kazanmaya ihtiyacı yok. Onlar bizi yenebilir, biz de onları yenebiliriz. Kim hak ediyorsa o kazansın, bizim derdimiz bu” dedi.

    “DIŞARI ATTIKTAN SONRA ÇOK SİNİRLENDİM”

    Başkan Fikret Orman’ı çok sevdiğini vurgulayan Hamzaoğlu, “Ben de izlediğimde kendime yakıştıramadım. Ne olursa olsun sakin kalabilmeliyim ama bazen hakem bize kızıyor, dışarı atabiliyor bizi. Biz de içimize atıp oturacağız mı put gibi. Bu sonuçta bir oyun. Sahadaki oyuncular da mücadele ediyor, faul yapıyor. Bu oyunun parçası, bunlar olacak. Aşırıya kaçmadığımız sürece bazı şeyleri de onların da hoş görmesi lazım. Beni dışarıya attıktan sonra çok sinirlendim. Sivok’a faul vermedikten sonra önceki 4 faulü düşününce buna nasıl vermezsin, bu ondan daha bariz faul diye isyanım onaydı. Jourquera’nın faulünden sonra direkt beni attı. Sorun değil, her cezaya da razıyız” diye konuştu.

    “FİKRET BAŞKANIN SÖYLEDİKLERİNİN ARKASINDA ÇOK ŞEY ARANABİLİR”

    Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın maçın ardından kendisi hakkında, “Hamza Hoca enteresan derecede istekliydi” şeklindeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine Hamzaoğlu, “Ben de kendisini çok seviyorum. Beni o şekilde gördüğüne üzüldüğünü düşünüyorum. Keşke bu şekilde yapmasaydı hoca diye düşünmüştür. Maçtan sonra söylediklerinin arkasında bir çok şey de aranabilir kötü niyetli düşünecek olursak ama şükürler olsun ki bizi de Fikret Başkanı da herkes tanıyor. Kendisi daha sonra açıklama yaptı herhalde. Ben mümkün olduğumca telefonlarımı açmadım, yorum yapmadım. Herkes kazanmak istiyor. Tarihe geçecek bir gün. Kazanmak istiyorlar ve biz de saldırıyoruz. Belki maçı 3-3’e getirebiliriz. Onun endişesi var. Bunlarla söylenmiş sözler ve çok normal karşılıyorum. Art niyet aramıyorum” diye konuştu.

    “AYRILACAK OYUNCULAR OLACAKTIR”

    “Gelecek sezonun kadro planlamasında yer vermediğiniz oyuncuları belirlediniz mi?” şeklindeki soruya da deneyimli çalıştırıcı, “Hayır, öyle bir şey yok. Keşke sezon sonuna kadar en iyi şekilde maçlarımızı oynayıp, aynı kadroyla devam edebilsek. Mümkün olduğunca oyuncularımızın kapasitesini arttırmak istiyoruz. Hepsinden maksimum verim almak istiyoruz. Keşke onları hepsinden önümüzdeki yıl da faydalanabilsek ama mutlaka aramızdan ayrılacak oyuncular olacaktır. Ona da son maçtan sonra karar vereceğiz” dedi.

  • Dünyada Eşi Benzeri Olmayan Havaalanı

    Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, dünyada uluslararası havaalanı işletmeciliği yapan tek üniversite olduklarını söyledi.

    Akademik Kulüpler toplantı salonunda kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelen Prof. Dr. Gündoğan, İki Eylül Kampüsü içerisinde yer alan ve üniversiteleri tarafından işletmeciliği yapılan Hasan Polatkan Havalimanı’nın dünyada eşi benzeri olmayan bir havaalanı olduğunu kaydetti. Gündoğan, “Dünyada hiçbir uluslararası havaalanı bir üniversite tarafından işletilmiyor. Bazı üniversitelerin ufak ulusal havaalanları var. Amerika’da, Avrupa’da böyle üniversiteler var ama uluslararası havaalanı işletmeciliği yapan sadece Anadolu Üniversitesi var. Bu kolay bir şey değil, çok zor. Çünkü havacılık en katı kuralların bulunduğu bir sektör. Bizi hem uluslararası havacılık hem de ulusal havacılık otoriteleri sürekli kontrol ediyorlar, denetliyorlar” dedi.

    “HAVAALANININ AÇIK TUTULMASINDA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ PERSONELİNİN ÇOK CİDDİ KATKISI VAR”

    Rektör Gündoğan, havaalanının zamanında eğitim amaçlı kurulmuş bir havaalanı olduğuna dikkat çekerek, “Bizim havaalanımız, kuruluşunda eğitim amaçlı kurulmuş bir havaalanı. Yani o zaman ki adıyla Anadolu Üniversitesi’nin Sivil Havacılık Yüksekokulu’nun pilotlarının yetiştirilmesi amacıyla kuruşmuş bir havaalanı. Tabi daha sonra gelişen süreçleri herkes çok iyi biliyor. Şuanda uluslararası uçuşlara açık bir nitelik kazanmış ama işletmeciliği ise hala biz yapıyoruz. Yani bu hakikaten kolay bir şey değil. Ben, havaalanının açık tutulmasında Anadolu Üniversitesi personelinin çok ciddi katkısı olduğunu düşünüyorum. Dışarıdan nasıl gözüküyor bilmiyorum ama bir uçak inişe geçtiğinde havaalanında en az 24 kişinin operasyonda olması gerekiyor. Bakın mesela şuanda bizim bir hastanemiz yok havaalanı için sağlık ekibi, ambulans bulmaya çalışıyoruz. Biz sırf bu iş için itfaiye istihdam ediyoruz. Eğer havaalanı hala açıksa Anadolu Üniversitesi’nin ciddi çabaları sonucunda açıktır” diye konuştu.

    “BİR YILDA 52 BİN 464 YOLCUYA HİZMET VERMİŞİZ”

    “Havaalanının atıl kaldığı noktasında bir eleştiri var” diyen Prof. Dr. Gündoğan, şöyle devam etti:

    “Evet, kısmen atıl, tabi ki düzenli uçuşlar yok. Fakat havaalanımızda şuanda, Umre uçuşları, Brüksel uçuşları, özel uçuşları, Türk Hava Yolları’na pilot yetiştirmek programı ve kendi pilotaj bölümü öğrencilerimizin eğitimi yapılıyor. Aslında bu havaalanı çok işleyen bir havaalanı. Bununla ilgili birkaç rakam paylaşmak istiyorum. 2015 yılı içerisinde 307 iç hat, 509 dış hat olmak üzere 829 adet uçuş gerçekleştirilmiş. Bunlara öğrencilerimizin uçuşları da dahil değil. Bunlar sadece tarifeli ve özel uçuşlar. Bu uçuşlarda toplam 16 farklı havayolu şirketi, bir yılda 52 bin 464 yolcuya hizmet vermişiz. Yani atıl dediğimiz havaalanında 52 bin insan hizmet almış. Mesela Çanakkale Havaalanı 43 bin, Bursa Yenişehir Havaalanı 74 bin, Zafer Havaalanı o kadar yoğun tarifeli uçuşları olmasına rağmen 86 bin yolcuya hizmet veriyor. Bizim Brüksel dışında tarifeli uçağımız olmadığı halde, birçok uçuşlarımız olmadığı halde bile 52 bin yolcuya ulaşmışız. Bu ciddi bir rakamdır.”

    Havaalanının daha çok tarifeli uçuşlara açılması için yoğun çaba sarf ettiklerini de aktaran Prof. Dr. Gündoğan, Sivil Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi tarafından yolcu potansiyeli konusunda bir araştırma yapıldığını ve bu araştırma sonuçlarının yakın zamanda havayolu şirketlerine aktaracaklarını bildirdi.

  • Denizi Olmayan Erzurum’da “Balık Şenliği” Düzenlendi

    Deniz seviyesinden 2 bin metre yüksekte bulunan Erzurum’da, Büyükşehir Belediyesi tarafından “4’ncü Balık Şenliği” düzenlendi.

    Erzurum’da, geleneksel hale getirilen balık şenliğinin 4’üncüsü düzenlendi. Havuzbaşı Kent Meydanında yapılan balık-ekmek şenliğinde yaklaşık 5 bin kişiye mangalda kızartılmış deniz balığı ve alabalık ücretsiz dağıtıldı. Balık ekmek almak için sıraya giren 7’den 70’e herkes, afiyetle balıklarını yedi. Uzun kuyrukların oluştuğu balık şenliğinde kimisi hastası için balık götürmek, kimisi de bedava balık yemek için şenliğe katıldı.

    İZDİHAMA BARİYERLİ ÖNLEM

    Balık ekmek almak isteyen vatandaşların izdihama yol açmaması için zabıta ekipleri tarafından bariyerli önlem alındı. Şenliğe yoğun katılım gösteren vatandaşlar, Erzurum’da balık şenliğinin yapılmasının çok farklı bir organizasyon olduğunu ifade etti.

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, daha önce Palandöken Belediyesi tarafından 3 kez düzenlenen ve geleneksel hale getirilen balık ekmek şenliğini bu sene kendilerinin devraldığını belirterek, “Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’yle birlikte bu organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Fakültede üretilen balıkları halkımıza ikram ediyoruz. Çok güzel bir şenlik oluyor” dedi.

    Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammed Atamanalp da Türkiye’de balık tüketiminin Avrupa Birliği ülkelerinin çok altında, 7-8 kilogram civarında olduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, Erzurum’da yaptıkları araştırmada yıllık kişi başına balık tüketiminin 1,5 kilogram civarında olduğunu ve denizden 2 bin metre yükseklikte bir şehirde, balığı gündeme getirmek ve balığın konuşulması için böyle bir faaliyet başlattıklarını kaydetti.

  • Denizi Olmayan Manisa’da 40 Kişi Boğularak Öldü

    Manisa’da son 5 yılda sulama kanalı ve gölete serinlemek amacıyla giren 40 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Boğulma olaylarının çoğalması üzerine Manisa Valiliği gölet ve sulama kanallarına girenlere Kabahatlar Kanununa göre cezai yaptırım uygulanacağını duyurdu.

    Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Manisa genelinde 3 adet baraj göleti ve 20 bin 539 kilometresi yerleşim yerleri içinden geçen 19 sulama kanalı bulunduğunu belirterek, “Hizmete alındığı yıllarda yerleşim alanları dışında olan bu yapılar, zamanla imarsız ve çarpık şehirleşme sonucunda önemli bir bölümü yerleşim alanlarının içinde kalmıştır. İlgili birimlerce, yerleşim alanlarında kalan sulama tesislerinin etrafı, çelik hasır ve tel örgülerle kapatılarak önlem alınmaya çalışılsa da yapılan denetimlerde tel örgü ve kafes tellerin bazı bölümlerinin tahrip edildiği gözlenmiştir. İklimsel nedenlerle, yazları sıcak geçen ilimizde, özellikle çocuklar ve gençler tarafından tehlikeli olmasına rağmen baraj göllerine, nehirlere ve sulama amaçlı yapılan kanallara serinlemek amacıyla girilmektedir. Özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artması ve okulların tatil olması ile birlikte su kanallarının bulunduğu yerlerde sıklıkla yaşanan boğulma vakalarında ilimizde son 5 yılda 40 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle kamu güvenliği, kamu düzeni, genel sağlık ve vatandaşlarımızın can güvenliği için baraj, gölet, sel kapanı, regülatör, su iletimi, deşarj veya taşkın koruma kanalı ve benzeri tesislerde suya girme eyleminin yasaklanması ve bu eylemin emre aykırı davranış olarak karara bağlanması amacıyla karar hazırlanmıştır.” dedi.

    KARARIN ESASLARI

    Alınan kararın Manisa sınırları içerisindeki sulama kanalı, baraj gölü, sulama ve hayvan içme suyu göletlerinde meydana gelen boğulma olaylarının önlenmesine yönelik alınacak güvenlik tedbirleri ile ilgili yapılacak çalışmaları kapsadığını kaydeden Vali Bektaş, kararın esaslarını şöyle açıkladı:

    “İlimizin iklim özelliği gereği sıcak geçen yaz aylarında serinlemek amacıyla il sınırları içerisinden geçen sulama kanalları, baraj gölü, sulama ve hayvan içme suyu göletlerine girmenin yasaklanmasına, İl sınırları içerisinden geçen sulama kanalı, baraj gölü, sulama ve hayvan içme suyu göletlerine giren 15 yaş ve üzeri kişilerin kendilerine, 15 yaş altındaki kişilerin ise veli veya vasilerine idari yaptırım cezasının uygulanmasına, İl Jandarma Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü ve Yerel Yönetimlerce; serinlemek amacıyla sulama kanalı, baraj gölü, sulama ve hayvan içme suyu göletlerine girmelerinin önlenmesi amacıyla kamuoyunu bilgilendirici çalışmalar yapılmasına, İdari yaptırım cezalarının Kolluk kuvvetleri, Belediye Zabıta Kuvvetleri ve DSİ Bölge Müdürlüğü görevlileri tarafından uygulanmasına karar verilmiştir.”

    CEZAİ YAPTIRIMLAR

    Vali Bektaş alınan kararlara uymayanlar hakkında ise uygulanacak yaptırımları şöyle açıkladı:

    “Alınan kararlara uymayanlar hakkında eylemleri ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 66. maddesi uyarınca alınmış ve kanunların verdiği yetkiye istinaden ittihaz edilen ve yukarıda belirlenen kararın uygulanmasına ve yerine getirilmesine aykırı davrananlara tatbik ve icrasına muhalefet eden, zorluk çıkaranlar veya uymayanlar hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32. maddesi uyarınca Genel Esaslar başlığı altındaki 5.4 maddedeki görevlilerce idari işlem uygulanır.”