Etiket: Olmalı”

  • Asgari ücret 2 bin TL net olmalı

    DİSK ve Genel İş Sendikası Genel Başkanı Kani Beko, Eskişehir’de sendika binasında bir basın toplantısı yaparak asgari ücret, kıdem tazminatı, taşeron, zorunlu bireysel emeklilik gibi konularda görüşlerini dile getirdi.

    Asgari ücretin geçim ücreti olması gerektiğini vurgulayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Türkiye’de asgari ücretin geçim ücretinden hala çok uzağında olduğunu ve ücretler asgari iken eşitsizliklerin azami olduğunu söyledi. Türkiye’de emeğin milli gelirdeki payının düştüğünü ifade eden Beko, “Ücretlerin milli gelir içindeki payı 2000’li yıllarda sistemli biçimde azalarak 2015 yılında yüzde 34 seviyesine gerilemiştir. Bu da AB ortalaması olan yüzde 55’in hayli gerisindedir. İşverenlerin iddialarına aksine Türkiye’de işgücü maliyetleri düşüyor. Asgari ücretin işverene maliyeti azalıyor “ dedi.

    “Türkiye düşük asgari ücretli ülkeler arasında”

    Hükümetin iddialarının aksine Türkiye’nin düşük asgari ücretli ülkeler arasında olduğunu kaydeden Beko, “OECD 2015 verilerine göre asgari ücretin satın alma gücü açısında Türkiye 26 OECD ülkesi içinde 20. sırada yer almaktadır. Asgari ücret dolar karşısında eriyor. Bu gerçekler dışında 2017 asgari ücreti ile ilgili taleplerimiz; İşçi-memur ayrımı yapmadan tüm çalışanlar için tek asgari ücret. Asgari ücret AGİ hariç net olarak hesaplanmalı ve vergi dışı bırakılmalıdır. Asgari ücret tespitinde uluslar arası ilkelere, ulusal mevzuata ve TÜİK verilerine uyulmalıdır. Asgari ücret 2 bin TL net olmalıdır” diye konuştu.

    İşçilerin 3 acil talebi olduğunu belirten DİSK ve Genel İş Sendikası Genel Başkanı Kani Beko şunları söyledi:

    “Kamuda taşeron işçi olarak çalışanların tümü herhangi bir ön koşul olmaksızın derhal ve tüm kazanılmış haklarıyla birlikte kamu işçili olarak kadroya alınmalıdır. Tüm çalışanların kıdem tazminatı alması için yapılması gerekenler bellidir: Devlet kıdem tazminatına el uzatan patronların yakasına yapışmalıdır, istifa halinde dahi kıdem tazminatı ödenen bir düzenleme yapılmalıdır, bir yıldan az çalışanlara da kıdem tazminatı ödenmelidir. Kıdem tazminatı iş güvencemizdir. Zorunlu Bireysel Emeklilik kesintisi çalışanın ücretinden yapılacak. En az 50 ile 100 TL civarında olması beklenen zorunlu BES kesintisi ile asgari ücretlinin geliri iyice azalacak. Çalışanları ‘zorunlu BS’ hem de vergi dilimindeki artış vurunca asgari ücret 1100 liranın altına düşecek. Açlık ve yoksul sınırın altındaki ücretler daha da düşecek. Zorunlu Bireysel emeklik sistemi değil herkese parasız ve nitelikli sağlık ve sosyal güvenlik hakkı istiyoruz. “

    Genel Başkan Beko, bugüne kadar işçi, emekçi adına kurulan değişik adlardaki fonlardan işçiler emekçilerin yararlanamadığını sözlerine ekledi.

  • Türk-İş Genel Başkanı Atalay: “Asgari ücret 1600 TL olmalı”

    Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (ZGC) Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Atalay, Asgari Ücret’in bin 600 lira olması gerektiğini söyledi.

    Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (ZGC) Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ı makamında ziyaret etti. ZGC Başkanı Derya Akbıyık, ZGC Başkan Yardımcısı Seçkin Kırarslan ve ZGC denetim kurulu üyesi Süleyman Şen’in hazır bulunduğu ziyarette GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, GMİS Eğitim ve Teşkilat sekreteri Satılmış Uludağ ile GMİS Mali Sekreteri Adnan Tıska da yer aldı. Türk İş genel merkezin de yapılan ziyarette Genel Başkan Ergun Atalay, Zonguldak, Türkiye Taşkömürü Kurumu, ülke ve dünya genelini ilgilendiren önemli açıklamalarda bulundu.

    Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Zonguldak taşkömürü madenciliğinde Türkiye’de öncü kurum. Zonguldak’taki işçi arkadaşlarımız, sendikacılar ve madenciler meseleyi iyi biliyor. İnşallah daha iyi ve daha fazla kömür üreteceğiz bu şekilde ülkeye giren ithal kömüre mahkum olmayacağız. Türkiye Taşkömürleri Kurumu ve Zonguldak’la ilgili yöre milletvekilleri işçi alınması için gayret sarf ediyorlar. Genel Maden İşçileri Sendikası başkanı ve yönetimi sabah akşam kuruma işçi alınması için Ankara’da çalmadık kapı bırakmıyorlar. Benim önceliğim TTK’ya işçi alınması yönünde bundan kimsenin şüphesi olmasın. Gücüm yetse de işsiz insan kalmasa. Tabi bu benim dememle olmuyor. Benim görevim bunun takipçisi olmak, bunu ülkenin gündemine taşımak” dedi.

    “İş kazalarında günde 4 kişi ölüyor”

    Zonguldak’ın madenle var olduğuna dikkat çeken Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Zonguldak’taki herkes madenci. Zonguldak’ın madencilikle ilgili güçlü bir bağı var. Maden varsa Zonguldak var öyle bir şehirdir. Şirvan’da bakır madeninin olduğu bir yer. Maalesef Türkiye’de ortalama iş kazalarında günde 4 kişi ölüyor. Dünya ortalamasına bakıldığında bu yüksek bir rakam diyebiliriz. Maalesef son 3 senede ölümlü birçok iş kazası gördük. Soma ve Ermenek kömür madeni kazaları arkasından Siirt Şirvan bakır madenikazası ondan evvelde Zonguldak Kozlu vardı. Soma, Ermenek ve Şirvan’da olduğu gibi Kozlu kazasında da hemen madenci kardeşlerimin yanına koşmuştum. Siirt Şirvan’ı görmeyenler burayı yeraltı madeni gibi biliyorlar. 1700 metre rakım var. Merdiven gibi düşünün millet orada cambazlık yapıyor. Ağırlıkla bakır demir taşın olduğu bir maden. Oradaki arkadaşlarımız bir imkân olsa da sağ çıksalar. İnşallah sağ çıkarlar temennimiz o ama çok zor gözüküyor” dedi.

    Asgari ücretin 1600 lira olması gerektiğini hatırlatan Atalay, “Önümüzdeki ay asgari ücret görüşmesi var. Tük-İş olarak makul bir talebimiz var, oda asgari ücretin bin 600 TL olması. Bu süper bir rakam veya muazzam bir rakam değil. Ülke şartlarında bize uygun bir rakamdır. Taşeron işçi olarak çalışan 20 bine yakın işçimiz var. Beş ay çalışıp altı ay çalışmıyorlar. 15 Temmuzda bunlarla ilgili biz belli bir yere gelmiştik. Hükümet iktidar bunla ilgili bu işi halledeceğine ifade etmişti. Çalışma bakanlığıyla Siirt’te konuşmuştuk. Başbakan talimat vermiş bu konuyla ilgili bir çalışma yapın diye. Önümüzdeki günlerde beş ay 29 günlerle ilgili, taşeronla ilgili kamuoyuna ülkeyi idare edenler güzel bir haber verirler. Milletin beklentisi var bizim beklentimiz var. Kıdem tazminatıyla ilgili bizim için 30 gün üzerinden alıyoruz. 2 bin liraya Zonguldak’ta madende çalışan bir arkadaşımızın hesabına yüz altmış dört lira kıdem tazminatı çıktı para yatırıldı yani 8.33 bunu karşılığı. Diyoruz ki 30 günü muhafaza ediyoruz 8.33 kalsın. Bununla ilgili almayanlar, alanlardan daha çok tamam doğru. Hemen bununla ilgili yasal düzenleme yapılsın. AHazine garantisi versinler 30 günü muhafaza etsinler 8.33 kalsın. Bir ay bir yerde çalıştım çıktım benim tazminatımı versin. Bu fona yönetiminde işverende olsun işçide olsun hazine garantisi olsun bir problem yok benim için hemen buna katkı sağlarız” şeklinde konuştu.

    “Önceliğimiz TTK’ya işçi aldırmak”

    Zonguldak’ın Cumhuriyet’in ilk vilayeti olduğuna dikkat çeken Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, şöyle dedi:

    “Zonguldak duruyorsa ki bu ülke durduğu müddetçe bu şehir duracaktır inşallah. Bu ülkeyi idare edenler bu şehri görmemezlikten gelemezler. Ama bizimde bu çalışma şartların dışında üretimi nasıl arttırırız daha çok nasıl üretiriz, daha çok kaliteli nasıl üretiriz, daha ucuz nasıl üretiriz diye düşünmemiz gerekiyor. Bununla ilgili şehir kafa yorarsa ülkeyi yönetenler ile bizler sendika olarak katkı sağlarız. Bizim önümüze ne koyuyorlar? Zarar ediyorsun konusunu koyuyorlar. Birinci önceliğimiz TTK’ya işçi aldırmak. Bu yalnız Zonguldak’taki maden işçileri sendikası yönetiminde biten bir iş değildir. İmkan varsa Zonguldak’taki bütün partililerimiz siyaseti bir tarafa bırakacaklar. Zonguldak’ın beş vekili var ve onlar Zonguldak varsa varlar. Onun için burada akıllı, mantıklı, makul çözüm önerilerimizi ülkeyi yönetenlerin önünü koymaya, ısrarlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Biz talep noktasındayız. Gündeme getirmeyle ilgili yetkiliyiz. Biz bunları takip etmekle yetkiliyiz. Bizim konumuz bu bizim yasa çıkartmaya yetkimiz yok. Ama bu konularla ilgili bu koşuşturmamızı devam ettirelim. Buradaki mağduriyeti giderelim buradaki insanlar mazlum, buradaki insanlar mağdur. Kamudan daha çok özel ocak var. Daha çok İşçi orada çalışıyor. Zonguldak kömürcülükte, madencilikte Türkiye’de öncü kurum. Yani en ufak bir yerde kaza olduğu zaman Zonguldak’ın kurtarma ekibi gidiyor Soma’da ve Ermenek’te onlar orada, ben onlar görüyorum gittiğim zaman onlar benimle beraber çalışıyorlar. Zonguldak’taki sendika işçi sağlığından işçi güvenliğinden yer altındaki iş kazaların en az olduğu yerler tabi afetin dışında. Bunun için oradaki işçi arkadaşlarımız sendikacılar veya madenciler meseleyi iyi biliyor. Yani burada herkes işini doğru dürüst yapacak, sendikacı sendikacılığını yapacak ama hepimiz bu ülkenin çıkarlarını düşüneceğiz. Daha iyi kömür üreteceğiz bu ülkeye giren ithal kömüre mahkum olmayacağız. Çalıştıranda çalışanı da kazanacak.”

    (OA-ÖK-E)

  • Özyılmaz: “Burun ameliyatı hem estetik, hem fonksiyonel olmalı”

    Acıbadem Bursa Hastanesi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Mahmut Özyılmaz, burun anatomisinin oldukça karışık olduğunun altını çizdi.

    Burun estetiğinin en sık yapılan estetik ameliyatlardan biri olmakla birlikte en zoru olduğunu söyleyen Dr. Mahmut Özyılmaz, “Alt çene geride ise bu alanlara dolgu yapılması gerekebiliyor. Yine kalın ve sabase dediğimiz deri tiplerinde (etli burunlar) burnu çok fazla inceltme şansı olmadığından burun sırtını ona göre ayarlamak gerekiyor. Bu sürecin ardından burun estetiği olacak kişiye ameliyatın genel riskleri ve olası sonuçları anlatılıyor. Ameliyatın genel veya lokal anestezi ile mi yapılacağı kararlaştırıldıktan sonra tahliller yapılarak ameliyat hazırlığı tamamlanıyor. Ameliyat öncesinde kesinlikle kan sulandırıcı ilaç alınmaması ve bitki çayı içilmemesi tavsiye ediliyor. Bütün cerrahi işlemlerde olduğu gibi burun estetiğinde de kapalı ve açık tekniklerden yararlanılıyor. Hangi tekniğin uygulanacağı kişinin muayene bulgularına ve yapılacak işleme göre değişiyor. Genellikle kapalı yöntemler tercih edilmeli. Çünkü ödemler daha hızlı geçiyor ve hiçbir iz kalmıyor. Burun estetiği ile birlikte hava yollarında bir tıkanıklık varsa ona da aynı seansta müdahale edilebiliyor” diye konuştu.

    Özyılmaz, “Estetik ameliyat sonrası, operasyon geçiren kişinin bir gece hastanede kalması gerekebiliyor. Eğer kemik yapıya müdahale edilmiş ise, bir veya iki gün silikon burun tamponu ve 1 hafta alçıyla geziliyor. Bazı durumlarda kemik çatıyı ellemeden sadece kıkırdak yapı ve burun ucuna müdahale edildiği de oluyor. Bu kişilere alçı yapılmadığı için 4-5 günlük bandaj yeterli oluyor. Burnun tamamen ödemlerinin çözülmesi ve yeni şeklini alması 6 ay- 1 yılı bulur” dedi.

  • Doğan; “Kredi kefalet sistemi akla gelen ilk finansman yöntemi olmalı”

    Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Kredi ve Kefalet Sistemi’nin anlatıldığı bir konferans düzenledi. Konferansta konuşan Kredi Garanti Fonu Afyonkarahisar Şubesi’nde Yönetmen olarak görev yapan Veli Doğan, Kredi Garanti Fonu’nun amacı hakkında bilgiler verdi. Bu sistemin akla gelecek ilk finansman sistemi olması gerektiğini söyleyen Doğan ; “Çünkü Kredi Garanti Fonu yüzde 70-80 oranında bir kamu kurumu niteliğinde ortaklarının büyükler KOSGEB ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve yüzde 35’de 21 tane bankanın ortak olduğu bir kuruluş. Çok güçlü bir yapısı var. Dolayısıyla bankalarda da kefalet yerliliği olarak nakit karşılığı olan bir teminat” dedi.

    Uşak Ticaret ve Sanayi Odası’nın hizmet binasında yapılan konferansta açılış konuşmasını gerçekleştiren Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı S. Selim Kandemir üyelerinin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda mevcutta verdikleri hizmetlerin kalitesini artırırken hizmetler listesine yenilerini eklemek için çalıştıklarını söyledi. Yurt dışı ve yurt dışı fuar çalışmaları, projeler, mesleki eğitim çalışmaları gibi bir çok farklı konuda hizmetler sunduklarını vurgulayan Kandemir; ” Durmadan ve yorulmadan yolumuza devam ediyoruz. Özellikle yeni mevzuatlar, hibe ve destekler konularında sık sık toplantı düzenliyor, üyelerimizi konusunda birimci derecede yetkili kişilerle bir araya getiriyoruz. Bugün de burada sizleri KOBİ’lerimizin kefili girişimcilerimizin destekçisi olan Kredi Garanti Fonu hakkında detaylı bilgi paylaşımında bulunmak için uzmanlarımız ile bir araya getirdik” ifadelerini kullandı.

    “KREDİ KEFALET SİSTEMİ KOBİ’LERİN PROBLEMLERİNİN ÇÖZÜMÜ GİRİŞİMİ DAHA CAZİP HALE GETİREREK YENİ KOBİ’LERİN KURULUŞUNU DA SAĞLAYACAKTIR”

    Konuşmasının devamında bazı istatislikleri paylaşan Kandemir konuyla ilgili olarak şunları söyledi; ” TUİK’ in verilerine göre istihdamdaki payı yüzde 74,2 olan KOBİ’ler toplam girişim sayısının yüzde 98’ni oluşturmakta, ihracatın da yaklaşık yüzde 60’nı yapmaktadırlar. Verilerden de gördüğümüz üzere küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin ekonominin önemli çarklarını oluşturduğunu görmekteyiz. Bildiğiniz üzere her işletme kendi öz sermayesi ile bir yere kadar işletme döngüsünü sürdürüp büyüme gösterebiliyor ve dönem dönem çeşitli sebeplerle dış finansman kaynağına ihtiyaç duyuyor. Özellikle ekonomimizin temel yapısını oluşturan KOBİ’lerin büyümesi ve gelişmesi, yani yatırımların yapılabilmesi ve Ar-Ge faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi için farklı fon kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Bu sebeple en çok kullanılan fon kaynaklarından bir tanesi banka kredileridir. KOBİ’lerimiz kredi kullanırken bir çok sorunla karşılaşmaktadırlar. Bu sorunların başında teminat gösterememek geliyor. Dolayısıyla bankalar da kendi risk oranlarına azaltmak adına teminatsız kredi vermekte isteksiz davranıyorlar. İşte tam da bu noktada bu güne kadar 22 bin 583 KOBİ’ye 12 milyar 470 milyon TL kredinin 9 milyar 264 milyon TL kefili olarak Kredi Garanti Fonu devreye girmiş ve işletmelerin yardımına yetişmiştir. KOBİ’lerin problemlerinin çözümü girişimi daha cazip hale getirerek yeni KOBİ’lerin kuruluşunu da sağlayacaktır. Bu durum üretim refah ve istihdamı artırarak ekonomik büyümeyi ve kalkınmayı gerçekleştirecektir.”

    “VERMİŞ OLDUĞUMUZ KEFALET MEKTUBU İLE KOBİ’LERİMİZ BANKALARDAN NAKDİ OLARAK KREDİ ALABİLİYORLAR”

    Kredi Garanti Fonu Afyonkarahisar Şubesi’nde yönetmen olarak görev yapan Veli Doğan, 1993 yılında kurulan Kredi Garanti Fonu’nun amacı hakkında bilgiler verdi. Özellikle teminat yetersizliği nedeniyle finansmana ulaşmak isteyip de ulaşamayan KOBİ’lere yardımcı olmak için çalıştıklarını belirten Doğan; ” Bir firma düşünün bir KOBİ düşünü bankalarda kredibilitesi var ancak teminat eksikliği nedeniyle krediye ulaşamıyor. Bu noktada Kredi Garanti Fonu olarak kefil olmak suretiyle KOBİ’nin finansmana ulaşması noktasında destek oluyoruz. Biz nakdi olarak kredi vermiyoruz ama vermiş olduğumuz kefalet mektubu ile KOBİ’lerimiz bankalardan nakdi olarak kredi alabiliyorlar. Bunun için KOBİ’ler bir bankadan başvuru yapmaları gerekiyor bu başvurunun bize banka aracığıyla gelmesi gerekiyor. Müşteri ister bankadan başvursun hangi bankayla çalışıyorsa, biz 21 tane bankanın ortağıyız onlardan başvurabilir, isterse Eximbank ve KOSGEB aracılığıyla doğrudan bize başvuru yapabilir.” şeklinde konuştu.

    “BU SİSTEM AKLA GELECEK İLK FİNANSMAN SİSTEMİ OLMASI GEREKİİR”

    Bu sistemin akla gelecek ilk finansman sistemi olması gerektiğini vurgulayan Doğan; “Çünkü Kredi Garanti Fonu yüzde 70-80 oranında bir kamu kurumu niteliğinde ortaklarının büyükler KOSGEB ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve yüzde 35’de 21 tane bankanın ortak olduğu bir kuruluş. Çok güçlü bir yapısı var. Dolayısıyla bankalarda da kefalet yerliliği olarak nakit karşılığı olan bir teminat. Bu açıdan finansman tercihlerinde ilk sıralarda düşünülen bir sistem olmalı diye düşünüyorum. Tabi bu kefaletin de bir maliyeti var. Verilmiş olan kefaletin türlerine göre binde 5 ile yüzde 2 arasında bir maliyet söz konusu.” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından toplantı soru cevap olarak devam etti. Son olarak ssöz alan Kredi Garanti Fonu Afyonkarahisar şubesinde görev yapmakta olan Uzman Volkan Çakıcı bütün katılımcılara teşekkür etti ve Uşaklı KOBİ’lere kapılarının her zaman açık olduğunu Afyonkarahisar’da bulunan şubelerine istedikleri zaman gelebileceklerini söyledi.

  • Orman: “Taraftarımız derbi maçta sakin olmalı”

    Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Vodafone Arena’da ilk derbiyi oynayacaklarını belirterek, taraftarların sakin olmalarını istedi.

    Siyah-beyazlı takımın başkanı Fikret Orman, BJK TV’de önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak hafta sonu Galatasaray ile oynayacakları derbi maçıyla ilgili konuşan Orman, “Vodafone Arena’da ilk derbi olması çok hoş. Uzun zaman sonra deplasman yasağı kalkacak. Bu işte öncülüğü biz yaptık. Derbiden güzel bir sonuçla ayrılmayı diliyoruz. Taraftarlarımız derbi maçta sakin olmalı. Kulübe zarar verecek davranışlardan kaçınmalı. Tahriklere kapılmamalılar. Vodafone Arena’daki ilk derbiyi güzel bir şekilde kazanarak tarihe geçelim. Beşiktaşlılık efendiliktir. Geliyorlarsa biz de gideceğiz. Güzel bir lig olsun. Kimse bunu çirkinleştirmesin. Biletler satılmış vaziyette. Umarım tarihe güzel anılarla geçen bir derbi olur. Beşiktaşlılar Vodafone Arena’da şölen havası yaşıyor. Taraftarlarımızın içinde olacağı organizasyon hazırlıklarımız var” dedi.

    “Karaborsayı engellemek için bilet fiyatlarını yüksek tuttuk”

    32 bin civarında kombineyle oynadıklarını ifade eden Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, “Daha fazla kombine satamıyoruz. Bilet fiyatı konusunda taraftar haklı ama biletler karaborsada satılacağına Beşiktaş para kazansın. Bütçemizi aşmadık. Fazla gelir elde etmek için karaborsayı engellemek için bilet fiyatlarını yüksek tuttuk” diye konuştu.

    “Gidenler anlıyor Beşiktaş’ın kıymetini”

    Avrupa’da Türkiye’yi temsil ettiklerini ancak fikstür konusunda sıkıntı yaşadıklarını vurgulayan Orman, şunları söyledi:

    “Ülkemizi Avrupa’da temsil ediyoruz. Yetkililerle fikstür konusunu konuştum. Onlar da değerlendirdiler. Demek ki yapamadılar. İşimize bakacağız. Beşiktaş huzurlu bir yer. Başka bir yerde olmuyor. Gidenler anlıyor Beşiktaş’ın kıymetini. Almanya milli takımına Mario Gomez’i biz gönderdik. Keşke farklı değerlendirmiş olsaydı. Allah yolunu açık etsin. Beşiktaş çok iyi ve huzurlu bir kulüp. Burada kalanlar çok mutlu. Gomez’in sözleşmesini istedik bekliyoruz. Yakın zamanda hukuksal sürece başlarız gibi gözüküyor.”

    Dinamo Kiev maçında bilet fiyatlarını düşüreceğiz”

    Taraftarların bilet fiyatlarına gösterdiği tepkiye hak verdiğini söyleyen Orman, “Biz taraftarın yönetimiyiz. Dinamo Kiev maçında bilet fiyatlarını düşüreceğiz” ifadesini kullandı.

    “Oyunlara gelme niyetinde değiliz”

    Siyah-beyazlı takımın başkanı, rakip kulüplerle polemiğe girmemeye çalıştıklarını belirterek, “Rakiplerimizle polemik oluşturmamak gibi bir duruşumuz var. Oyunlara gelme niyetinde değiliz. Beşiktaş sayesinde Fenerbahçe’nin Galatasaray ile yakınlaşmasına sevindim” dedi.

    “Basketbolda iyi kadro kurduk”

    Basketbol şubesi hakkında açıklamalarda bulunan Orman, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Basketbolda iyi bir kadro kurduk. İddialıyız. İyi gidiyoruz. Basketbol salonuna yatırım yapacağız. Geliri artırmamız lazım. Basketbola da yatırım yapmak lazım. Tribün gelirini yükseltmek lazım. Çalışmalara başladık. Taraftarımız, verdiği paranın doğru harcandığını gördüğü zaman daha çok destek oluyor.”

    “Forma satışında 500 bini geçme hedefindeyiz”

    Bu sezon forma satışlarında 500 bini geçmek istediklerini vurgulayan Orman, “Bu sene forma satışında 500 bini geçme hedefindeyiz. Mağazacılığa da yatırım yaptık. 110 milyon dolar civarı ciro hedefliyoruz. Bütünlük içinde hareket ettiğimizde taraftarlarımızın son iki yıldızlı formaları alacaklarını düşünüyorum” sözlerini sarf etti.