Etiket: Olmaktan

  • Bakan Müezzinoğlu: “Bu milletin hizmetkarı olmaktan gurur duyuyor”

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Tayyip Erdoğan bu milletin kulu, hizmetkarı olmaktan onur ve gurur duyuyor. Onun makam derdi yok. Hizmet derdi var” dedi.

    AK Parti Yıldırım İlçe Teşkilatı’nın düzenlediği Millet Mahallesi Danışma Toplantısı’na katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Cumhurdan korkan birileri Recep Tayyip Erdoğan’dan da hep korktu. Recep Tayyip Erdoğan cumhurdan başka birine minnet etti mi? Hayır etmedi? Milletin gözünün içine baktı ve vicdanına seslendi. Milletin derdini kendi derdi, sıkıntısını kendi sıkıntısı bildi ve hayallerinin de öncülüğünü yapmak için her türlü riskin, tehlikenin, tuzağın ve hainliğin karşısında dimdik kapı gibi durdu” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı milletin hiç bir zaman yalnız bırakmadığına vurgu yapan Müezzinoğlu, “Bazen diyorlar ki Tayyip Erdoğan kendisi için istiyor. Bazen diyorlar ki diktatörlük istiyor. Tayyip Erdoğan bu milletin kulu, hizmetkarı olmaktan onur ve gurur duyuyor. Onun makam derdi yok. Hizmet derdi var. 14 yıldır getirdiğimiz bu başarılı noktaya rağmen yeterli görmüyoruz. Bu milletin hak ettiği yer bu değil. Tuzaklarla, hain eylemlerle, darbe girişimleriyle daha fazla önümüzü kesemezsiniz, kesmeyeceksiniz. Bu hedef muasır medeniyetler seviyesinin üzerindeki bir hedeftir” ifadelerini kullandı.

  • Mevlid okuttu, davalık olmaktan kurtuldu

    Trabzon’da meydana gelen olayda, vefat eden bir kişinin adını ve fotoğraflarını kullanarak sosyal paylaşım sitesi facebook’ta sahte profil açan bir kişi, vefat eden adına mevlit okutarak, şikayetçi ile uzlaşıp davalık olmaktan kurtuldu.

    Geçtiğimiz yıl Trabzon’da meydana gelen olayda, Ü.İ. (27) isimli genç kız, vefat eden babasının adı ve fotoğraflarının; amcası C.İ. (68) tarafından kullanılarak sosyal paylaşım sitesi facebook’ta sahte profil oluşturulduğu iddiasıyla Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundu. Akabinde, Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı.

    Soruşturma sırasında, geçtiğimiz günlerde Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunca hukuk bilgisine sahip bir uzlaştırmacı görevlendirildi. Bunun üzerine, Ü.İ. ve amcası C.İ. ’yi bir araya getiren uzlaştırmacı, taraflarla müzakerelere başladı. Müzakereler sonrasında uzlaşmayı kabul eden Ü.İ. , amcası olan C.İ. ‘den babası adına mevlid okutması halinde uzlaşabileceğini beyan etti. Amca C.İ. ‘nin Yomra Kaşüstü Mahallesi Ulu Camii’nde mevlit okutması üzerine amca C.İ. yeğeni Ü.İ. ile uzlaşarak davalık olmaktan kurtuldu.

    Geçtiğimiz aylarda Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan düzenleme ile birçok suçun uzlaşma kapsamına alındığını belirten yetkililer hakaret, tehdit, kasten yaralama, taksirle yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal etme, hırsızlık, dolandırıcılık, ticari sır ile bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçlarının bu kapsam içerisinde yer aldığını belirttiler.

    Mahkeme stresini yaşamadan dosya kapanıyor

    Dosyaların karara bağlanmasının 6 ay ila 1,5 yıl arası sürebildiği ve birçok vatandaşın dava açılana dek ve dava açıldıktan sonrada duruşmalara gidip gelme stresini yaşayarak mağdur oldukları olayı tekrar tekrar hatırlayıp travma içerisine girdikleri ve huzursuzluk yaşadıklarını ifade eden yetkililer, uzlaştırma kurumunun bu mağduriyetlerin önüne geçtiğini savundular.

    Klasik adalet mekanizmasında suç-ceza ilişkinin dışına çıkılan uzlaştırmanın bir kültür haline dönüştüğü ve bu sayede ceza olarak adlandırabilecek ancak hukuka uygun isteklerin dosyadaki şikayetçilerin talepleri doğrultusunda şekillendiği yetkililer tarafından dile getirildi. Hakkında dava açılan şüphelilerin ceza almaları durumunda bunların kesinleştiği anda sabıka kaydına işlendikleri ve bu durumun kişilerin gelecekleri açısından olumsuz kanaat oluşturarak işe alım süreçlerinde mağduriyetlere sebep olduğu belirtildi.

    “Uğraşma uzlaş” sloganıyla Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Uzlaştırma Bürosu’nun Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ‘nden aldığı istatistiklere göre 2016 yılında ortalama 350’yi aşkın vatandaşın uzlaştırıldığı öğrenildi.

  • Delilik etiket olmaktan çıktı

    Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, “Günümüzde ruhen sağlıklı olmak konusunda bireylerin kendilerini önemsedikleri, psikolojiyi bilim olarak gördükleri bir döneme girdik. Her gün yüzlerce kişinin bireysel destek almak için kliniğe geldiğini ve eskisi gibi ‘delilik etiketi’ korkusu yaşamadan herkesin gönül rahatlığıyla destek aldığını görüyoruz” dedi.

    Ülkemizde çok değil birkaç yıl öncesine kadar psikiyatrik destek almak delilik tedavisi olarak görülürken, psikolog ve psikiyatri uzmanlarına ise deli doktoru gözü ile bakılıyordu. Ancak son yıllarda bu algı tamamen değişti ve psikiyatrik destek olmak son derece normal karşılanır oldu.

    Madalyon Psikiyatri Merkezi Başkanı Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, Sağlık Bakanlığının son verilerine göre psikolojik sorunu olup doktora başvuranların sayısında 5-6 yıl öncesine göre günümüzde 3 kat artış olduğunu belirterek, “Günümüz insanı artık bu konuda bilinçlenmiş durumda. Bir başka değişle, delilik etiket olmaktan çıktı. Artık psikiyatri kliniklerinde kapıdan akıllı insanlar giriyor” dedi.

    “Psikolojik destek normal hale geldi”

    Psikolojik ya da psikiyatrik destek almanın artık ülkemizde de ‘normal’ kabul edildiğini belirten Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, şöyle konuştu:

    “Günümüzde ruhen sağlıklı olmak konusunda bireylerin kendilerini önemsedikleri, psikolojiyi bilim olarak gördükleri bir döneme girdik. Her gün yüzlerce kişinin bireysel destek almak için kliniğe geldiğini ve eskisi gibi ‘delilik etiketi’ korkusu yaşamadan herkesin gönül rahatlığıyla destek aldığını görüyoruz. Sadece büyükşehirler değil, Anadolu’nun birçok bölgesinden her yaştan danışan psikolojik destek almaktan çok memnun.”

    “Gelişmiş akla sahip kişiler geliyor”

    Dr. Gülseren Budayıcıoğlu insanların, sorunlarının farkında olarak iç dünyalarına destek almak için psikiyatriye başvurduklarına değinerek şöyle devam etti:

    “İç dünyaları için destek almaya gelen insanlar farkındalığı yüksek, gelişmiş bir akla sahip kişiler. Problemleri saptayabilmiş, hayatı sorgulayabilen kişiler. Geçmişten getirdiği alışkanlıklar nedeniyle yaşamı daha stresli algılayan bir birey destek aldığı zaman, kendisine yeni bir yol çizebiliyor ve daha olumlu bir yaşama başlayabiliyor. Eskiden insanlar birbirlerine biraz da acıyarak ’Bakırköylük oldun’ diyorlardı. Şimdi psikoloğa ya da psikiyatriste giden insanlara hayranlıkla bakılıyor.”

    “Moral bozan olaylar psikolojiye yansıyor”

    Ülkemizde ve dünyada moral bozan olayların insanların psikolojisine yansıdığına değinen Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, “Dünyada moral bozacak olayların ardı arkası kesilmiyor. Başta güvenlik olmak üzere, en temel yaşamsal ihtiyaçlarında tehdit hisseden insanların kendilerine ve psikolojik dayanıklılıklarına güvenmeye ihtiyaçları var. Psikiyatri insanların bu ihtiyacını karşılıyor. İnsanlar da psikiyatriye güveniyor. Sonuçta herkesin amacı; stres toleransı yüksek, pozitif ilişkiler kurabilen, iç görüsü olan sağlıklı bireylerle birlikte güzel bir dünyada yaşamak” diye konuştu.

  • Otel olarak kullanılan tarihi konak kül olmaktan son anda kurtarıldı

    Karabük’ün Safranbolu ilçesinde butik otel olarak işletilen tarihi konağın bacasından çıkan yangının kısa sürede fark edilmesi konağın kül olmasını engelledi.

    Safranbolu Musalla Mahallesi manifaturacılar sokakta bulunan yaklaşık 100 yıllık olduğu tahmin edilen ve Ali Kanaz tarafından butik otel olarak işletilen tarihi konağın bacasında yangın çıktı. Çatı katına sıçrayan yangının çevredekiler tarafından fark edilmesi üzerine durum itfaiye ekiplerine bildirildi.

    Olay yerine gelen hızlı bir şekilde ulaşan Safranbolu Belediyesine ait 3 itfaiye aracı yangına müdahale ederek büyümeden söndürdü. Otelin boş olması olası bir faciayı önlerken, yangın sırasında panik yaşayan bir otel çalışanına ise ambulansta müdahale edildi.

    Olay yerinde incelemelerde bulunan Safranbolu Belediye Başkan Yardımcısı Erdoğan Şenol, yangının kısa sürede fark edilmesi sonucu bir tarihin daha yok olmasını engellediğini söyledi.

    Yangın sonrası otelde maddi hasar meydana gelirken, polis soruşturma başlattı.

  • Proloterapi ile ameliyat olmaktan kurtulun

    Uzmanlar, cerrahi müdahale gerektiren kas ve iskelet sistemi hastalıklarının, vücudun kendi kendini iyileştirme özelliğini tetikleyen tamamlayıcı tıp uygulamalarından ‘Proloterapi’ ile tedaviyle ameliyata gereksinim duyulmayabileceğini söyledi.

    Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tamamlayıcı tıbbın önemi gün geçtikçe artıyor. Ameliyata karar vermeden önce proloterapi yönetiminin ağrıların tedavisinde mutlaka incelenmesi gereken bir uygulama olduğuna dikkat çeken VM Medical Park Bursa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Özgür Oktay Nar, “Proloterapi tedavisinde güçsüz, yıpranmış yapılarda hücre oluşumu ve yenilenmeyi sağlamak amacıyla uyarıcı serum verilir. Serum olarak en çok Dextroz (şekerli su) kullanılır. Proloterapi enjeksiyonun yapıldığı bölgede yangı (mikropsuz iltihap) oluşur. Bu yangı tedaviyi tetikler ve vücudun kendini onarma süreci başlatılmış olur. Tedavi sonunda ağrı kaybolur veya çok azalır. Proloterapi tedavisi seanslar halinde yapılır. Hastalığın şiddetine ve süresine göre seans sayısı değişmektedir. Seansların süresi yaklaşık 15 dakika sürmektedir’’ dedi.

    Nar, hangi hastaların Proloterapi’den fayda görebileceğini ise şöyle sıraladı;

    “Bel fıtığı, bel kayması, bel eğriliği ve bu hastalıklar nedeniyle ameliyat olmuş hastaların geçmeyen ağrısında. Boyun düzleşmesi, boyun fıtığı ve ameliyat olmuş hastaların geçmeyen ağrısında. Omuz bağlarındaki yırtıklar, tekrarlayan omuz çıkıkları, omuz kireçlenmesi. Kalça kireçlenmesi, bağ yırtıkları. Menisküs yırtığı, çapraz bağ ve yan bağ yaralanmaları, diz kireçlenmesi, kıkırdak hasarı. El bileğinde sinir sıkışması, bilek hasarları. Ayak bilek bağ yırtıkları, ayak bileği kireçlenmesi. Ayak arkası ağrısı, topuk dikeni, ayak çukuru ve ayak önü ağrısı.”