Etiket: Olmaktan

  • Ekonomi Bakanı Zeybekci: “Gıda enflasyonu, enflasyonun içindeki en önemli aktör olmaktan çıkacak”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Başbakanımızın yakın bir gelecekte açıkladığı yeni bir paketle gıda enflasyonunu yakın ve orta vadede enflasyonun içindeki en önemli aktör olmaktan çıkarmak için çok önemli adımlar atacağız” dedi.

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Vodafone Türkiye’nin ana sponsorluğunda gerçekleşen ve Türk iş dünyasının liderlerini bir araya getiren CEO Club Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasına, “İşimi eşime devrettim de geldim” diyerek başlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Kadınların elde kalan tek hazine olduğuna vurgu yapan Zeybekci, “Kendi işimizdeyken kendi üretim tesisimizdeyken çok severdim teknolojiyi, yenilikleri, ürün geliştirmeyi, tasarımı, tasarım ile ilgili programları kullanmayı da becermeye çalışırdım. Bu vesileyle, ‘işi kime devrettiniz de geldiniz’ denilince, dedim ki; işimi eşime devrettim de geldim. Yaklaşık olarak bin 60 civarında çalışanımızın olduğu işlerimiz hala devam ediyor. 2004 yılında Denizli Belediye Başkanlığı’na başladığımız andan itibaren tekstilden başladı sonra diğer alanlarda da işlerin başında olmaya çalışıyor. Ama tabii ki profesyonel arkadaşlarımız var o işlerin başında. Bazı işlerimizde de ortaklarımız var onlarla devam ediyoruz. Buradan başta eşim ve tüm değerli hanımefendilerin Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum ve tebrik ediyorum. Kadınlarımız elimizdeki en önemli hazinemiz. Çünkü erkekler kısmında yolun sonuna doğru geldik. Kullanabileceğimiz tüm kapasiteleri kullandık elden gelen bu kadar. Onun için şimdi elde kalan tek hazinemiz kadınlarımız” ifadelerini kullandı.

    “Artık ihracatta 50’li rakamları geride bırakacağız”

    Türkiye’nin, dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu söyleyen Nihat Zeybekci, artık ihracatta 50’li rakamların geride bırakılacağını belirterek, şöyle konuştu:

    “Her ne hedeflediysek, tasarladıysak bunların hepsine ulaştık. 1 yıl önceki bugünleri hatırlayın. Dünyanın önde gelen bütün kuruluşları, enstitüleri, derecelendirme kuruluşları Türkiye ile ilgili büyüme ortalamalarını yüzde 2-2,5 aralığında söylüyordu. Hükümetin ekonomi yönetimi ki bizde bunu ilk söyleyenlerdeniz. Mart sonu itibariyle dedik ki; 2017’de Türkiye yüzde 6’nın üzerinde büyüyecek. İhracatını çift haneli artıracak. Çünkü görüyorduk, fırının öbür tarafındaydık. Talepleri, yapmış olduğumuz çalışmaları, yatırım teşvik istek ve taleplerini görüyorduk. İhracatçılarımızla ve yatırımcılarımızla her Allah’ın günü bir araya geliyorduk. Sonuç, Türkiye ne dedi? Türk ekonomisi ne yaptı? Dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi oldu. G-20, OECD aklınıza gelen bütün şeylerde dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi Türkiye. 16-17 aydan beri ihracatını üst üste çift haneli artırarak devam ediyor. 142 milyar dolarla başladık şuanda 159 milyar dolardayız. Mart ayında 160 olacak. Artık İhracatta 50’li rakamları geride bırakacağız.”

    “Gıda enflasyonu, enflasyonun içindeki en önemli aktör olmaktan çıkacak”

    Son dönemlerde gündemde olan faiz tartışmalarına da değinen Bakan Zeybekci, yakın gelecekte Başbakan Binali Yıldırım’ın da katılacağı bir programda yeni bir paket açıklayacaklarını kaydederek, “Ekonomi yönetimi olarak, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak bütün bu alanlarda bilerek ve isteyerek planlı çalışmalarımız var. Ama enflasyonla ilgili mücadelemizi de bırakmadık. İyi çalıştık ve iyi hazırlandık. Başbakanımızın yakın bir gelecekte açıkladığı yeni bir paketle gıda enflasyonunu yakın ve orta vadede enflasyonun içindeki en önemli aktör olmaktan çıkarmak için çok önemli adımlar atacağız. Bunu da hep beraber göreceğiz” dedi.

    “Elektrikli otomotivlerin pillerini Türkiye olarak biz üretmek istiyoruz”

    Dünya’nın hızla değiştiğini ve 2020 yılına gelindiğinde dünyadaki otomotiv satışlarının yüzde 20’sinin üzerindeki bir kısmını elektrikli otomotivlerin oluşturacağını söyleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin hibrit otomotivler için pil ve hammadde üretimine talip olduğunu belirterek, “Almanya’daki yerel mahkemeler 2020’den itibaren dizel motorları yasaklıyor. Hibrit otomotiv üretimi bütün hızıyla devam ediyor. 2020’de dünyadaki otomotiv satışlarının yüzde 20’sinin üzerindeki bir kısmının elektrikli otomotivler olduğunu göreceğiz. İnsansız otomotivleri ve daha birçok yenilikleri göreceğiz. Peki biz otomotivde dünyada 14’üncü büyük, Avrupa’da 5’inci büyük otomotiv üreticisi olarak geleceğe hazırlanıyor muyuz? Artık arabaların karbüratör ihtiyacı olmayacak. Arabaların piston, şaft veyahut da başka şeyler ihtiyacı olmayacak. Benzin deposu ihtiyacı olmayacak. Bildiğimiz ürettiğimiz birçok yedek parçanın 5 yıl sonra birçoğuna belki artık ihtiyaç duyulmayacak. Peki, ne yapıyoruz? Bununla ilgili hazırlanıyoruz. O otomotivlerin pillerini Türkiye olarak biz üretmek istiyoruz. Nikel ve kobaltla ilgili sıfırdan aküdeki kullanımına kadar tüm hammaddesini üreten ülke olacağız yakında” diye konuştu.

    “Dünyanın hiçbir ülkesi 15 yılda milli gelirini 4 kat arttırmadı”

    Son olarak, Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılda en hızlı büyüyen ülke olma hedefini dile getiren Bakan Nihat Zeybekci, şu ifadeleri kullandı:

    “Avrupa’nın önümüzdeki 10 yılında Türkiye en hızlı büyüyen ülke olmaya devam edecek. Bu net. Hedefimiz dünyada ilk 10’un içinde olmak. Avrupa’da ilk 3 ekonomiden biri olmak. Bu hedefimize doğru da bilinçli ve kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Türkiye’ye inanıyoruz ve bugüne kadar Türkiye’ye inanan herkes kazandı. Dünyanın hiçbir ülkesi 15 yılda milli gelirini 4 kat arttırmadı. Önümüzdeki 10 yılda tekrar iki katına artırmak gibi bir potansiyeli bünyesinde barındırmıyor. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülke elektrik üretimini ve tüketimini 2 kattan fazla artırmadı son 15 yılda. 32 bin megawattan 84 bin megawatta, önümüzdeki 10 yılda ise bunu 150 bin megawattın üzerine çıkarmak gibi bir zorunluluğu başka hiçbir ülkede yok.”

  • Kocamaz: “Birlik olmaktan başka çare yok”

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Türkiye’nin çok zor bir dönemeçten geçtiğini ifade ederek, böyle bir dönemde herkesin birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini söyledi.

    Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Svend Olling, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ı ziyaret etti.

    Ziyarette konuşan Başkan Kocamaz, Türkiye’nin çok zor bir dönemeçten geçtiğini ifade ederek, “Coğrafyamız bugün özellikle dış güçlerin etkisiyle kaynıyor. Suriye’de yaşananları herkes biliyor. Türkiye bu bölgede en kritik noktada ve bir köprüde bunuyor. Müslüman ülkeler içerisinde laik ve cumhuriyetle yönetilen tek ülke Türkiye. Böyle olunca da Türkiye’nin üzerine birçok oyunlar da oynanıyor. Şu anda Türkiye’de 3.5 milyonun üzerinde Suriyeli yaşıyor ve bunun yaklaşık yüzde 10’u Mersin’de. Ama biz geçmişimizden aldığımız kültürle bu insanları dışlayamıyoruz ve bu insanları kucaklamışız. Amerika’yı herkes biliyor. İslam ülkelerine demokrasi getireceğim düşüncesiyle Arap Baharı diyerek hepsini perişan etti. Yıllar önce Irak’ta bu filmi gördük. İran’la Amerika’nın arasındaki problemleri biliyoruz ama dikkat ederseniz bütün oyun Anadolu topraklarının etrafında oynanıyor. Onun için bize ve bizim partimize çok büyük görev düşüyor” dedi.

    “Ülke olarak her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var”

    Kocamaz, Türkiye’de Amerika’nın güdümünde bir 15 Temmuz olayı yaşandığına dikkat çekerek, “Bundan sonra bizim ülke ve ülke insanları olarak her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Böyle bir ortamda MHP sorumluluk bilinciyle geçmişten gelen siyasi çekişmeleri bir kenara bırakıp ülkenin bekasıyla ilgili böyle bir tavır koyuyor ortaya. Gün tartışmaları sürdürme günü değil. Dolayısıyla bizim partimiz üzerine de FETÖ denilen hain çete oyunlar oynadı” ifadelerini kullandı.

    “Bizim küçük desteklerimiz, sizin büyük destekleriniz yanındadır”

    Büyükelçi Olling ise Mersin’e ilk defa geldiğini belirterek, Danimarka’nın siyasi olarak durduğu noktayı açıkladı ve “Türkiye dünyadaki en çok Suriyelileri barındıran ülke ve onlara çokta iyi bakıyorlar. Biz bu konudaki müteşekkirlerimizi sizlere bildirmek isteriz. Danimarka’da da Suriye’den birçok mülteci barınmakta. Avrupa’nın kuzeyi ve güneyi çok büyük farklılıklar gösteriyor. Suriye’deki mülteciler hususuna gelince, Türkiye ’bunlar bizim kardeşlerimiz’ der gibi baktı. Şunu da bilmeniz isterim ki, PKK terör örgütünü Danimarka ilk tanıyan ve de dışlayan ülkelerin başında gelir. Bizim küçük desteklerimiz ve sizin büyük destekleriniz ve çabanızın yanındadır. Bunun yanı sıra DEAŞ’la da savaşan ülkelerin başında gelmektedir. İnsani yardım ve bunun yanı sıra kara ve hava yoluyla savaşta da Danimarka olarak destek veriyoruz. Türk ortaklarımız ve dostlarımızla yakın bir temas halinde bunları gerçekleştiriyoruz. 15 Temmuz’daki bu olaya da Avrupa’nın reaksiyonu ve tavrı biraz yavaş oldu. Aynı akşam hem başbakan hem de cumhurbaşkanı demokrasiye yapılan saldırıyı lanetledi” şeklinde konuştu.

  • Deprem Gemlik’te Risk Olmaktan Çıkıyor

    696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Deprem Gemlik’te risk olmaktan çıkıyor. KHK’nın geçici 25. Maddesine göre orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına da dönüştürülmesi mümkün olmayan yaklaşık 280 hektarlık alan toplu konut yapımına açılabilecek. Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, sağlam zemin üzerinde güvenli ve konforlu binalar sayesinde yeni Gemlik’in önünün açıldığını vurgulayarak, Cihatlı Mahallesinde başlatılan 1400 konutlu toplu konut hamlesinin 8 bin konut daha yapılarak devam edebileceğinin müjdesini verdi. Gemlik’in uzun süredir beklediği müjdeli haber KHK ile somutlaşarak, ilçeyi sevince boğdu.

    KHK’nın geçici 25. Maddesinde, “ Bursa ili Gemlik İlçesinin deprem tehlikesi altında bulunması ve İlçe sakinlerinin hâlihazırdaki yerleşim yerlerinden nakledilmesinin zorunlu bulunması sebebiyle, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına da dönüştürülmesi mümkün olmayan yerlerden, Orman ve Su İşleri Bakanlığının teklifi üzerine sınırları Bakanlar Kurulunca belirlenen alanlar, Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkarılarak tapuda Hazine adına resen tescil edilir. Bu alanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tasarrufuna geçer. Bu alanlarda 21.06.1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro kanunun 22’nci maddesinin kadastrosu yapılmış olan yerlerin ikinci defa kadastroya tabi tutulamayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. Bu alanların tespiti amacıyla Orman Genel Müdürlüğünce yeteri kadar orman kadastro komisyonu görevlendirilir. Bu tespit sırasında ilan süresi bir hafta, itiraz süresi ise bir aylık olarak uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir. Birinci fıkra kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan alan kadar, Hazine taşınmazı orman tesis edilmek üzere Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Bu madde kapsamında nakline ve yerleştirilmesine karar verilenlerin iskânına ilişkin iş ve işlemler Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülür” denilmekte.

    Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, Cihatlı Mahallesinde 150 dönümlük meradan dönüştürülen alana başlatılan 1400 konutlu toplu konut hamlesine 17 bin başvurunun yapıldığını hatırlatarak, “Talep çok yoğundu. Alternatif alan bulamıyorduk. KHK ile Yeni Gemlik’in önündeki bütün engeller kalkmış oldu. Bu bölgelere 8 bin konut daha yapılabilecek. Planlarımız hazır. Hemşerilerimize sağlam zemin üzerinde deniz manzaralı alanlarda modern ve konforlu konutlar inşa edeceğiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla hareket ediyoruz. Hükümetimiz Van depreminde bir yılda 17 bin konut yaparak, Van’ı deprem riskinden kurtardığı gibi Gemlik için de özel yasa yaparak ilçemizi deprem riskinden kurtarmış oldu. ” dedi. Refik Yılmaz, Gemlik’in her tarafı zeytin ağacı olduğu için alternatif alanların bulunamadığına dikkat çekerek, bu yasa ile bir taraftan zeytin ağaçları korunurken, diğer yandan da alternatif yerleşim alanları sağlanmış olduğunu ifade etti.

    Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, “ Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcımız Sayın Hakan Çavuşoğlu’na, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu’na, tüm Bakanlar kurulu üyelerimiz ile, önceki dönem İçişleri Bakanımız Efkan Ala’ya Bursa Milletvekilimiz Sayın İsmail Aydın’a, Bursa Milletvekillerimize ve emeği geçen herkese Gemlik adına teşekkürü borç biliyorum. Cihatlı Mahallesinde başlatılan 7 bin kişilik toplu konut hamlesini Gemlik’e hayırlı uğurlu olsun. Durmak yok, hizmete devam” dedi.

  • PKK’ya “terör örgütü” diyemeyen üniversiteli kızlar, terör örgütü üyesi olmaktan tutuklandı

    Adana’da bölücü terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonda yakalanan ve ifadelerinde “PKK üyesi olduklarını reddeden ancak PKK’ya terör örgütü diyemeyen” 4 üniversiteli genç kız, “terör örgütü üyesi olmaktan” tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, bölücü terör örgütü PKK’nın dağ kadrosunda bombalı eğitim alan sözde Mersin, Hatay ve Osmaniye illerinden sorumlusu olan ve bombalı terör eylemi yapmak için Adana’da geldiği ileri sürülen Savaş D.’yi Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri, MİT ile yaptığı ortak operasyon sonucu yakaladı. Savaş D.’nin İstanbul’da düdüklü tencere içerisine hazırlanan bombada ve Diyarbakır’da 25 kiloluk 4 çuvalda ele geçirilen sodyum klorat maddesinde parmak izleri bulundu. İfadesinin ardından tutuklanan Savaş D.’nin Şırnak’ta arandığı da belirlendi. Sorguda elde edilen bilgiler doğrultusunda polis, PKK/KCK’ya yönelik Adana, İstanbul, Diyarbakır, Adıyaman, Bursa ve Batman’da düzenlediği operasyon kapsamında 32 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 13’ü kadın 32 kişinin üniversitelerde karışıklık çıkaracağı, düzenleyecekleri korsan gösterilerle eylem yapacakları belirlendi. Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri tamamlanan 32 kişi, daha sonra Adana Adli Tıp Birimine getirildi. Burada sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler adliyeye sevk edildi.

    Yakalanan üniversitesi öğrencilerinden Sibel U.’nun (23) Diyarbakır’da özel bir hastanede hemşirelik yaptığı, Zubeyde K.’nin (24) Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olduğu, Nadiye A.’nın (22) Anadolu Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi olduğu ortaya çıktı. Dicle A.’nın (25) ise Dicle Üniversitesi İnşaat Mühendisliği son sınıf öğrencisi olduğu öğrenildi. Zanlılar emniyetteki sorgularında terör örgütüne üye olmadıklarını söyledi. Sorgu sırasında zanlıların bölücü terör örgütü PKK’nın terör örgütü olup olmadığını soran polise ise yanıt vermemeyi tercih ettiği öğrenildi. Zanlılardan Dicle A.’nın sosyal medya hesabında arkadaşıyla çektirdiği fotoğrafı paylaştığı ve arkasında PKK’lı bir kadının resmedildiği görüldü. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan aralarında 4 üniversiteli genç kızın da bulunduğu 10 kişi tutuklandı, 22 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

  • Cinsel fonksiyon bozuklukları terapi ile sorun olmaktan çıkıyor

    Kayseri Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hüsne Bostan, çiftlerin korkulu rüyası olan cinsel fonksiyon bozukluklarının, cinsel terapi ile tedavi edildiğini söyledi.

    Cinsel terapinin, cinsel fonksiyon bozukluklarında başvurulan bir yöntem olduğunu dile getiren Dr. Hüsne Bostan, ortalama 4-8 seans aralığındaki bir terapi ile sorunun çözüme kavuşturulduğunu ifade etti. Cinsel terapide çiftlerin yaşadığı hikayeye göre, ya tek tek ya da çift olarak görüşmeye alındıklarını belirten Dr. Hüsne Bostan, “Her seans aralığı 2 haftayı buluyor. Bu seans aralıklarında nefes, dokunma ve gevşeme egzersizleri içerden bir takım ödevler veriyoruz kendilerine. Eşlerin terapiste güvenip ev ödevlerini harfiyen uygulamaları tedaviden sonuç almalarını kolaylaştırır” dedi.

    Kadınlar vajinismus, erkekler erken boşalmadan şikayetçi

    Kadınlarda en sık görülen cinsel sorunun vajinismus, erkeklerde ise erken boşalma olduğuna dikkat çeken Dr. Hüsne Bostan, cinsel terapi bozukluklarının önceki yıllara göre daha rahat konuşulabilen bir sorun olduğunu söyledi. Teknolojinin gelişmesinin, konuya dair bilinç düzeyini artırdığına da belirten Dr. Hüsne Bostan, söz konusu bozuklukların toplumsal baskı ile dile getirilememesinin tedavi sürecini uzattığını vurguladı. Dr. Hüsne Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bazen çiftlerimiz sosyal olarak baskı hissetmemek adına etraflarına durumlarından çok bahsetmiyor ve sorunu kendi aralarında çözmeye çalışıyor. Bu durum aileler tarafından duyulmaya başlandığında da sürekli sorulan sorulardan dolayı yaşanan baskılar tedaviyi de çıkmaza sokabiliyor ya da geciktirebiliyor. Bu geciktirme de eşler arasında uyum bozukluğuna ve birlikteliklerin sonlanmasına kadar dayanan sorunlara yol açabiliyor. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte hastalar bu konuda bize gelmeden rahatlıkla araştırma yapabiliyor. Konuyla ilgili olarak güvenebilecekleri uzmanları bu yolla araştırabiliyorlar. Sonrasında tedaviye karar verip rahatça gelebiliyorlar.”

    Modern yaşam cinsel fonksiyon bozukluklarını tetikliyor

    Eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan hastaların daha bilinçli olması dolayısıyla cinsel terapi yöntemine daha rahat başvurabildiklerini de kaydeden Dr. Hüsne Bostan, modern yaşam ve iş yaşamındaki stresin cinsel fonksiyon bozukluklarını tetiklediğini sözlerine ekledi.