Etiket: Olmak

  • Oğluna Destek Olmak İçin Sınava Girdi

    Karabük’te bir baba, oğluna destek olmak için Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) girdi.

    YGS, 2 saat 40 dakikalık maratonun ardından sona erdi. 2 milyon 178 bin 563 adayın ter döktüğü sınav Türkçe, temel matematik, fen bilimleri ve sosyal bilimler olmak üzere 4 farklı bölümden oluştu. Toplam 160 sorunun sorulduğu sınavda 160 dakika boyunca öğrenciler, soruları doğru bir şekilde cevaplamaya çalıştı. Sınava giren adaylar hedefledikleri üniversiteye girmek için içeride yoğun çaba gösterirken, yakınları da dışarıda Kuran-ı Kerim okuyarak dua etti.

    OĞLU İLE BİRLİKTE SINAVA GİRDİ

    YGS maratonu Karabük’te ilginç görüntüleri ortaya çıkardı. Tahsin Kartal alı vatandaş, hem YGS’ye giren oğlu Ebubekir Kartal’a destek olmak için hem de kendini ölçmek sınava girdi. Tahsin Kartal, oğluyla birlikte sınava girmekten gurur duyduğunu ve ona destek olmak için sınava girdiğini söyledi. Hamile bir bayanın ise sınav girmesi ise dikkat çekti.

    Sınava dakikalar kala geç kalanlar ise sınava girecekleri binalara yetişmek için adeta koşu maratonuna girdi. Sınava girecek olan öğrenciler, beraberinde getirdikleri eşyaları üniversite kantinine bıraktı. Simit ve bohçaların satıldığı tezgahların telefon ve cüzdanlarla dolması gözlerden kaçmadı.

    KÖY OKULLARI İÇİN KALEMLERİ TOPLADILAR

    YGS’nin yapıldığı Karabük Üniversitesi’nde, 2 saat 40 dakikalık maratonun ardından ise Gençlik Merkezi öğrencileri tarafından köy okullarında okuyan çocuklar için kalem kampanyası yapıldı.

    Öğrenciler sınavdan çıkan üniversite adaylarından köy okullarında çocuklara ulaştırılmak üzere sınavda kullanılan kalem, silgi ve kalemtraş topladı.

  • Koray Günter: “Galatasaray’ın Geleceği Olmak İstiyorum”

    Galatasaray’ın 21 yaşındaki defans futbolcusu Koray Günter, kendine güvendiğini ifade ederek, “Bu kulübün geleceği olmak istiyorum” dedi.

    Galatasaray’ın genç oyuncusu Koray Günter sarı-kırmızılılardaki iki yılını, geleceğe yönelik hedeflerini ve takımın son durumu hakkında kulübün resmi dergisine açıklamalarda bulundu.

    “BİR GÜN BİLE PİŞMAN OLMADIM”

    Galatasaray’a transfer olduğu günden beri pişman olmadığını belirten Günter, “Buraya gelirken hep oynamayı düşünüyorsunuz tabii ama oynamak bir futbolcu için her şey demek değil. Bazen oynamazsın ama hayat ve kafa gelişimi için bu camianın içinde bulunmak bile çok önemli” şeklinde konuştu.

    “GELİŞMEK İÇİN GEREKEN ŞEY SÜREKLİLİK”

    Sarı-kırmızılılara kariyerinde ileri adım atmak için geldiğini söyleyen genç futbolcu, “Burada bulunmaktan çok memnunum. Genç oyuncular için her zaman yükselişler ve düşüşler vardır. Bu normal bir şey. Genç oyuncuların gelişmesi için gereken ilk şey süreklilik. Her hafta 90 dakika oynayıp maç temposuna alışmamız lazım. Sürekliliği kazandıktan sonra da iyi bir performans ortalaması tutturmayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu herkes için zor. 30 yaşındaki oyuncu da baskıyla, koşullarla oyun içinde dağılabiliyor” diye konuştu.

    “KENDİME GÜVENİYORUM”

    Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu döneminde 10-15 karşılaşmada görev aldığını hatırlatan Koray Günter, “Hocamıza da çok teşekkür etmiştim bana güvendiği için. Şimdi tekrar öyle bir döneme gelmeye başladım. Kendime güveniyorum. Bu kulübün geleceği olmak istiyorum. Fırsat verilirse, bana güvenen bir hoca olursa ve bir süreklilik kazanırsam olacağımı da düşünüyorum. Kendi kalitemi biliyorum. Henüz her şeyi yüzde 100 veremiyorum saha içinde. Ama yine de aklımdan geçenleri zor kolay demeden deniyorum. Çünkü her oyuncu ne yapabileceğini ne yapamayacağını bilir” ifadelerini kullandı.

    “BU OYUN TARZINI SÜRDÜRECEĞİM”

    En büyük özelliğinin oyun açısı olduğunu belirten Günter, sözlerine şöyle devam etti:

    “Almanya’daki takım arkadaşlarım ve hocalarım da her zaman bunu söylerdi. ’Top iki kez istediğin yere gitmez, bir kere gider, gol olur’ diyorlardı. Takım arkadaşlarım bana güvenirse benden bu oyunu oynamamı isterlerse devamı da gelecek. Futbol artık çok değişti, gelişti. Artık topu oyuna defans oyuncuları sokuyor. Böyle oynamaya devam edeceğim. Takımla daha fazla oynayınca, takım arkadaşlarım beni daha iyi tanıyınca ters toplarımın ve uzun paslarımın isabet oranı da artacak.”

    “MAÇ SONRASI PERFORMANSIMI KONTROL EDİYORUM”

    Hava toplarına eskiden beri çalıştığını vurgulayan Günter, “Hava topları eskiden beri çalıştığım bir şeydir. Ama şu ara çok yoğun bir maç temposu içindeyiz, ekstra çalışmaya vakit kalmıyor. Maçtan maça deneyerek geliştirebiliyorum. Maçlardan sonra zaten kendimi de izliyorum ne yapmışım, daha neler yapabilirim diye. Kafamda bir oyun şekli var, her şeyi tam yapmak istiyorum. En küçük hatada bile kendime kızıyorum ve takım arkadaşlarım için üzülüyorum” şeklinde konuştu.

    “OYUN İÇİNDE ARKADAŞLARIMI YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞIRIM”

    Hakan Balta ile çok iyi anlaştıklarını söyleyen genç futbolcu, “Saha içinde Almanca konuşuyoruz, benim için biraz daha kolay ve rahat oluyor. İkimiz de topu oyuna sokabilen oyuncularız. Aurelien’le de gayet iyi performans gösterdik. Konyaspor maçında birlikte oynadık, 13 maç sonra ilk kez gol yemedik. Oynarken çok konuşurum. Etrafımdaki kişileri yönlendirmeye çalışırım. En geride stoperler olduğu için sahayı en geniş biz görüyoruz sonuçta. Bu diyaloğu sağladığımızda çok iyi performans gösterebiliyoruz. Maç içindeki devamlılığımı artırmak istiyorum. 70. dakikadan sonra yorgunluk başlıyor. Bu da konsantrasyonuma yansıyor. Bu idmanla kazanılabilecek bir tempo değil, maçlara çıkmak gerekiyor. İnşallah oynadıkça performansımı da artıracağım” dedi.

    “HUMMELS VE RAMOS’U ÖRNEK ALIYORUM”

    Borussia Dortmund’un savunmacısı Mats Hummels’i örnek aldığını açıklayan Günter, “Onun dışında stilini çok beğendiğim Sergio Ramos var. Topu oyuna çok iyi sokan bir stoper. Kendime o ikisini örnek alıyorum. Tabii ki onlar dünyanın en iyileri, onlar gibi olacağım demiyorum ama kendimi geliştirmek için ikisine benzemeye çalışıyorum diyebilirim” ifadelerini kullandı.

    “BU ZOR DURUMU ATLATIRIZ”

    Koray, takım olarak zor zamanlar geçirdiklerini ve bunların futbolun içinde olduğunu vurgulayarak, “Dortmund’a ilk gittiğimde kulüp neredeyse batmak üzereydi. O dönemde çok doğru kararlar verildi. Taraftar ve kulüp bütünleşti. Kulüp kurtarıldı Bayern Münih’le başa baş giden, iki kez şampiyonluk kazanmış, Şampiyonlar Ligi’nde final oynamış bir takım oldu. Biz de bu zor durumu atlatırız. Kimse geçen seneyi unutmasın. Geçen sezon şampiyonluğu kazanan da aynı kadroydu. Kenetlenelim, birbirimize güvenelim ve destek olalım. Gelecek senelerde inşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz” şeklinde konuştu.

  • Bilal Kısa: “Fransa’da Olmak İsterim”

    Galatasaray’ın tecrübeli orta sahası Bilal Kısa, A Milli Takım’ın EURO 2016 finallerine katılmayı hak ettiğini belirterek, “Ben de her futbolcu gibi o kadroda olmak isterim” dedi.

    Sarı-kırmızılı takıma sezon başında Akhisar Belediyespor’dan transfer olan Bilal Kısa, Galatasaray Dergisi’nin mart sayısına açıklamalarda bulundu. Kariyerinde 28 yaşına farklı olamadığını ifade eden Bilal Kısa, “Malatyaspor’dayken milli takıma gitmiştim ama bir maç oynadım, bir daha yedi buçuk sene seçilemedim. Tekrar gittiğimde yaşım 30’du. Çok uzun zaman kaybettim açıkçası” şeklinde konuştu.

    “AKHİSAR’DA YENİDEN DOĞDUM”

    Bilal, Akhisar’da yeniden doğduğunu belirterek, “Önceki takımlarda sol açık oynuyordum. Benim tarzım değildi. Bütün hocalarım orada şans veriyordu ama ben hızlanarak ilerleyen bir futbolcu olmadığım ve kanattayken topla fazla buluşamadığım için kendimi çok fazla gösteremiyordum. Akhisar’a transfer olduğumda Hamza hoca beni orta sahanın ortasında oynatacağını söyledi. Orta sahada oynayınca topla daha çok buluşmaya, yeteneklerimi göstermeye başladım. Bu çıkış da Galatasaray’a transfer olmamı sağladı” diye konuştu.

    “ÇOK BÜYÜK BİR CAMİAYA GELDİM”

    Türkiye’nin en büyük camiasına geldiğini söyleyen 32 yaşındaki oyuncu, “Dünyanın sayılı takımlarından bir tanesi. Her futbolcunun hedefidir büyük takımda oynamak. Ben bunu geç yaşadım. Ama çok geç olduğunu da düşünmüyorum. Üst düzey performans gösterebileceğim birkaç yılım daha var. Futbol yaşı da son dönemde biraz daha uzadı. 37 yaşına kadar rahatça oynanabiliyor. Futbolcu 27-28 yaşından sonra daha da olgunlaşıyor ve bazı şeylerin farkına varıyor. Çok şükür ben de farkına vardım ve çok büyük bir camiaya geldim. Büyük bir camia için oynamak, başarılar kazanmak çok güzel bir duygu” ifadelerini kullandı.

    “PİRLO BENZETMESİ MUTLU EDİYOR”

    Bilal, oyun tarzının İtalyan yıldız Andrea Pirlo’ya benzetilmesi ile ilgili, “Andrea Pirlo ile adımın anılması beni mutlu ediyor. Bu benzetme de ilginçtir, ilk kez Akhisar – Galatasaray maçından sonra çıktı. Mancini’nin ilk geldiği dönemdeydi. Ben asist yapmıştım, çok da iyi oynamıştım. O maçtan sonra gazetelerde ‘Pirlo gibi’ diye yazılar çıkmaya başladı. Dünyanın en iyi oyuncularından bir tanesi Pirlo. Ben de örnek alıyorum” açıklamasını yaptı.

    “HER MAÇ ÜZERİNE KOYARAK GİTMELİYİZ”

    Şut özelliğinin hep olduğunu dile getiren Bilal Kısa, “Çizgide oynarken çok gösteremiyordum bunu. Orta sahada oynayınca kaleyle karşı karşıya gelip şut açısı bulma şansı daha yüksek oluyor. Burada da ilk golümü Astana maçında attım. Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray formasıyla gol atmak gurur vericiydi. Sezon başında taraftarımız yaşımdan dolayı biraz önyargılı yaklaşmıştı transferime. Biraz sıkıntı yaşadık. Ama ben ilk geldiğimde de sahada cevap vermeye çalışacağımı söylemiştim. Buradaki herkes yıldız sonuçta. Ben de kendimi göstermek zorundaydım. Attığım goller sayesinde kendimi gösterebildiğime inanıyorum çok şükür. Galatasaray’daysanız her maça kazanmak için çıkmak ve sahada elinizden geleni yapmak zorundasınız. Takım olarak sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz ama hala elimizden geleni yapmak zorundayız. Her maç üzerine koyarak gitmeliyiz. Ben de her oynadığımda takımıma katkı sağlamak istiyorum” dedi.

    “FRANSA’DA OLMAK İSTERİM”

    A Milli Takım’ın Fransa’da düzenlenecek EURO 2016 finallerine gitmeyi hak ettiğini söyleyen sarı-kırmızılı oyuncu, “Ben de o kadroda olmayı isterim her futbolcu gibi.

    Tabii Galatasaray’daki durumum, performansım çok önemli bunun için. Fatih hoca büyük takım, küçük takım ayırmaz, kim formdaysa onu çağırır. Hocanın yaşa da bakmadığını biliyorum. O yüzden burada oyunumu ve formumu yükseltip orada olmak istiyorum. Olamasam da arkadaşlarımı bütün kalbimle destekleyeceğim” değerlendirmesini yaptı.

    “KARİYERİMİN EN GÜZEL ANINI ASTANA MAÇINDA YAŞADIM”

    Milli oyuncu, 13 yıldır futbol oynadığını hatırlatarak, “Ama kariyerimin en güzel anı Astana’ya attığım gol diyebilirim. Çünkü Şampiyonlar Ligi ayrı bir arena. Sahaya çıkarken o müzik çaldığı zaman tüylerim diken diken oldu o maçta. Burada Benfica’ya karşı oynadığımızda da aynı şeyi hissettim. Bir de bunun üzerine ilk maçımda gol attım ve unutulmazlarım arasına girdi” diye konuştu.

    “TARAFTARIN EMEĞİNİN KARŞILIĞI ŞAMPİYONLUKTUR”

    Sarı-kırmızılı taraftarların büyüklüğüne vurgu yapan Bilal, şu ifadeleri kullandı:

    “Sezon başında çok büyük bir camiaya geldiğimi taraftarımız sayesinde bir kez daha anladım. Inter maçına çıkarken taraftarı gördüğümde ayaklarım titredi. Çok büyük destekleri var. Her zaman da devam ediyor. Ligde sıkıntılı durumda olsak bile desteklerini esirgemiyorlar. Lazio maçında da gördük. Sokağa çıktığımızda, idmanlardan sonra kapıda çok büyük ilgi görüyoruz. Sırf imza almak için, fotoğraf çektirmek için saatlerce bekleyenler oluyor. Onlara çok teşekkür ediyorum. Biz de elimizden geleni yapıp onlara şampiyonluklar yaşatmaya çalışacağız. Buradaki oyuncunun hedefi her zaman bu. Çünkü taraftarın sevgisinin, emeğinin tek karşılığı şampiyonluktur. Tek Bilek Tek Yürek seferberliğinde desteklerini zaten hissettiriyorlar. Devamını bekliyoruz.”

  • Bakan Albayrak: “Paralel Başta Olmak Üzere Şerefsiz Örgütlerin Propagandası”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin dünyada ilk terör örgütü ilan ettiği DAEŞ örgütüyle ticaret ilişkisi içerisinde bulunduğu iddiası bu ülkeye ihanet içerisinde olan paralel başta olmak üzere şerefsiz örgütlerin propagandasıdır” dedi.

    2016 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı görüşmelerinde milletvekillerinin sorularına cevap veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bor madenlerinin özelleştirilmesinin gündemlerinde olmadığını açıkladı.

    “BOR MADENLERİNİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ GÜNDEMİMİZDE YOK”

    Türkiye’de bor madenlerinin özelleştirileceği yönündeki iddialara cevap veren Bakan Albayrak, “Dünyadaki bor tüketiminin yüzde 85’i cam, seramik, tarım, temizlik sektöründe kullanılıyor. 110 ülkeye, 400’den fazla kuruma, müşteriye biz bor ihraç ediyoruz. Türkiye’de bor madenlerinin özelleştirilmesiyle ilgili bir gündemimiz de yok, herkes müsterih olsun, yerli olarak üretmeye devam edeceğiz. Bor Enstitüsü ve Eti Maden. Bir ürünün sizde olması değil, o ürünün geliştirilmesidir önemli olan. Bor Enstitüsü de bunu yapıyor. Piyasa ve pazarı belirlemek, AR-GE’yi, teknolojik yatırım geliştirmektir önemli olan. Türkiye buna yatırım yapıyor, buna yapmaya da devam edecek. Belirleme noktasında katma değeri yüksek, kâr marjı yüksek ürünlere döndürme, basit bir camdan, savunma sanayi, endüstriyel anlamda otomotiv endüstrisinde katma değerli ürünleri yapmaya devam edecek” dedi.

    “BU STATÜKOCU, YASAKÇI ZİHNİYETTİR”

    Dünyada 100’den fazla inşaat halinde nükleer santral olduğunu, İngiltere dahil, Avrupa’nın birçok ülkesinin nükleer santral inşa ettiklerini kaydeden Bakan Albayrak, “Bugün deniyor ‘Fukuşima’ deniliyor. Fukuşima’da kaza oldu, sonra? Japonya bütün santralleri kapadı. Aralık ayı itibarıyla durdurduğu santrallerin hepsini tekrar faaliyete geçirip elektrik üretimine devam ediyor. İsveç yüzde 40’tan fazla elektrik üretimini nükleerden, Finlandiya yüzde 35’ten fazlasını nükleerden, Fransa yüzde 70’ten fazlasını nükleer elektrik enerjisiyle üretiyor. Türkiye’de o olmasın, bu olmasın. Rüzgar yapmayalım, kuş yollarına; güneş yapmayalım, bilmem nereye, hidroelektrik yapmayalım… O zaman bütün bu ışıkları söndürelim, Genel Kurulu bir tane ampulle ışıklandıralım, gaz lambasıyla… Hem muasır medeniyet seviyesine çıkmamızı her dem dile getirecek birileri hem de ‘muasır medeniyetin yaptığı santralleri, nükleer santralleri, enerji santrallerini biz yapalım’ dediğimiz zaman karşı çıkacaksınız. Bu statükocu, yasakçı zihniyettir” diye konuştu.

    “PARALEL YAPI BAŞTA OLMAK ÜZERE ŞEREFSİZ ÖRGÜTLERİN PROPAGANDASI”

    Muhalefet milletvekillerinin, Türkiye’nin terör örgütü DEAŞ ile ticaret yaptığı yönündeki iddialarına cevap veren Bakan Albayrak, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin dünyada ilk terör örgütü ilan ettiği DAEŞ örgütüyle ticaret ilişkisi içerisinde bulunduğu iddiası bu ülkeye ihanet içerisinde olan paralel başta olmak üzere şerefsiz örgütlerin propagandasıdır. Bu propagandayı bu çatı altında dillendirip Türkiye Cumhuriyeti devletini terör örgütüyle ilişkilendirmek en ufak tabirle acziyettir” şeklinde konuştu.

  • Milletvekili Ahmet Tan: Başta Bor Olmak Bütün Madenlerimizi En Verimli Şekilde Kullanacağız

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) KİT Komisyonu üyesi ve AK Parti Kütahya Milletvekili Ahmet Tan, hedeflerinin, başta bor rezervleri olmak üzere tüm madenlerini ortaya çıkartıp, verimli bir şekilde işletmek olduğunu ifade etti.

    TBMM’deki bütçe görüşmelerinde konuşan Tan, dünyadaki 3 milyon tonluk bor rezervinin yüzde 72’isinin Türkiye’de olduğunu dile getirdi.

    Tan, “Bor madenini araştırma ve teknoloji geliştirme amacıyla, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü 4865 sayılı kanun ile 2003 yılında kurulmuş ve 2004 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürmektedir.Dünyadaki 3 milyar tonluk bor rezervinin yüzde 72’si ülkemizde olup, Tinkal yatakları Kırka’da, Kolemanit yatakları ise Emet, Hisarcık ve Bigadiç’tedir.Bu kapsamda BOREN tarafından 2004-2015 yılları arasında 229 adet proje desteklenmiş, 179 adedi tamamlanmıştır. Bor ve türevlerinin geliştirilmesi kapsamında 6 adet yetkinlik merkezi kurulmuştur.Bununla birlikte, Kurumumuz bünyesinde oluşturulan Ar-Ge Merkezi’nde ’Bor İzotop Zenginleştirmesi’ ve uluslararası işbirliği modeli ile ’Bor Katkılı İleri Metal Alaşımları’ konularında çalışmalar sürdürülmektedir. BOREN tarafından desteklenen olumlu proje sonuçları doğrultusunda Bor Karbürden zırh üretimi başarıyla tamamlanmıştır. Ahşap emprenye sektöründe, radyasyona karşı direnç sağlamada, çimento, sağlık, yapı malzemeleri ve seramik başta olmak üzere sanayicilerle yatırıma dönük bilgilerin paylaşılması hedeflenmektedir. Ayrıca TÜBİTAK işbirliğinde bor temelli hidrojen üretim sistemi ve yakıt pili üretimi tamamen yerli olarak gerçekleşmiş ve insansız hava araçlarında uygulanmıştır.Buna ilave olarak Bor Organize Sanayi İhtisas Bölgesi kurulmasına ilişkin faaliyetler devam etmektedir” diye konuştu.

    “BOR’UN DEĞERİNİ EN ÇOK KÜTAHYALILAR BİLİR”

    Bor madeninin değerini en çok Kütahyalılar’ın bildiğini anlatan Ahmet Tan, “Ülkemiz de ki bor madeninin merkezi olan Kütahyamız, başta Borik Asit Fabrika tesisleri olmak üzere, bölünmüş yollarıyla, havaalanıyla, hastane ve okullarıyla, baraj ve göletleriyle, Organize Sanayi Bölgeleriyle, kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet binalarıyla, köylerine kadar alt yapı yatırımlarıyla AK Parti döneminde çok büyük hizmetler almış durumdadır. İlimizin gelişmesi için emek verenlere ve tüm milletvekillerimize huzurlarınızda hassaten çok teşekkür ediyor, ayrıca hizmetlerini yakinen bildiğimiz rahmeti rahmana kavuşan Ahmet Derin ve Halil İbrahim Yılmaz ağabeylerimi hayırla anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Kütahya’lı hemşerilerimizin tulum çıkartıp, 4 AK Parti Milletvekili olarak bizleri buraya göndermelerinin manasını, değerini, kıymetini biliyoruz. Bizler de gece gündüz demeden, devletine ve milletine bağlı, ilim ve irfan şehri olan Kütahyamızı, birlik beraberlik içerisinde yeni yatırımlarla buluşturmak ve güzel ülkemize hizmet etmek için çalışıp gayret göstereceğiz.Hedefimiz ülkemizin bor rezervleri ile birlikte bütün madenlerini ortaya çıkartmak ve verimli bir şekilde işletmektir. Göreve geldiğimiz 2002 yılından itibaren her zaman ekonomik ve siyasi istikrarı sağlamaya yönelik adımları attık, atmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. (EFE)