Etiket: Ölecek

  • Karaciğer nakli yapılmazsa ölecek

    Bingöl’de iki çocuğunda Wilson, bir çocuğunda ise siroz hastalığı bulunan acılı aile, maddi imkansızlıklar içerisinde ölümle pençeleşen çocuğu için yardım bekliyor. Acil bir şekilde karaciğer nakli olması gereken 13 yaşındaki siroz hastası Halil İbrahim Fıstıkçı, “Artık ağrı çekmek istemiyorum, bana yardımcı olur musunuz” dedi.

    Bingöl’de 5 çocuklu Fıstıkçı ailesinin 3 çocuğu, karaciğer, beyin ve diğer hayati organlarda bakır birikmesine neden olan Wilson hastalığıyla pençeleşiyor. Wilson hastası olan Mertcan (4), Muhammed Baran (12) ve Halil İbrahim Fıstıkçı (13) adlı kardeşler, günlük yaşantılarında karşılaştıkları zorlukları ailelerinin desteğiyle yeniyor. Mertcan ve Muhammed henüz hastalığın başındayken, Wilson hastalığı ilerleyerek siroza dönüşen Halil İbrahim, ölümle burun buruna yaşıyor. Yakın zamanda Malatya’da tedavi gördükten sonra karaciğer nakli sırasına yazılıp taburcu olan Halil İbrahim, kendisine hayat verecek duyarlı birisini bekliyor.

    “Bana yardımcı olur musunuz”

    Hastalıkla pençeleşen Halil İbrahim, yaşadığı sıkıntıları anlatarak yardım çağrısı yaptı. Yürürken ve oynarken yorulduğunu belirten Halil İbrahim, “Ben de herkes gibi hasta olmak istemiyorum ve artık iyileşmek istiyorum. Bunun için doktora gidiyorum, her şehirde tedavi görüyorum beni nakil sıralarına yazdılar. Ağzımdan kan geliyor, burnumdan kan geliyor, karnım ağrıyor bana yardımcı olur musunuz?” dedi.

    Acılı anne yardım eli bekliyor

    5 çocuğundan 3’ünün Wilson hastası olduğunu belirten anne Nur Dilek Yazgan, Halil İbrahim’in sağlık durumunun ağır olduğunu vurguladı. Halil İbrahim’in hastalığının ilerleyerek siroza dönüştüğünü belirten acılı anne, “Oğlum bir hafta önce çok fenalaştı. Ağzından ve burnun kan akmaya başladı, hemen Malatya’ya götürdüm. Orada hemen karaciğer nakli olması gerektiğini söylediler” diye konuştu.

    Sıfır kan grubuna sahip insanlardan yardım beklediğini belirten anne Yazgan, “Sıfır kan grubuna sahip birisinin karaciğerinden küçük bir parçayla benim oğlum hayata dönebilir. Bizlere yardım etmek isteyen duyarlı vatandaşların, Malatya Turgut Özal Araştırma Hastanesi organ nakli bölümüne başvuruda bulunmalarını bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.

    “Allah rızası için oğluma el uzatın”

    Halil İbrahim’in sancıdan dolayı sabahlara kadar uyumadığını, sürekli karın ağrısı çektiğini belirten Yazgan, şunları kaydetti:

    “Artık karnı su toplamaya başlamış. Bu hastalık ilerledikçe tüm iç organlarına sıçrayacak ve yavaş yavaş ölüme götürecek oğlumu. Bugün dünyada başarılı nakiller yapılırken, benim oğlum küçük bir parça karaciğer nakli yapılarak hayata tutunabilecek. Tekrardan hayata dönecek, Allah rızası için oğluma el uzatın. 18 yaşından büyük, 55 yaşından küçük sağlıklı ve sara hastalığı geçirmemiş kim varsa onlardan yardım bekliyorum.”

    4 yaşındaki Mertcan ve 12 yaşındaki Muhammed Baran’ın hastalığın başında olduğuna da dikkat çeken anne Yazgan, “İki oğlumun sağlık durumu şimdilik ağır değil. Onlar, hayırsever birisi tarafından tedavi ettirilirse siroz hastalığına yakalanmayacaklar. Ben 13 yıldır bu hastalıkla boğuşuyorum, ben hiçbir şey yapamadığım için hastalık bu boyuta kadar geldi” dedi.

    Annesini siroz hastalığından kaybettiğini ifade eden anne Yazgan, “Aynı hastalığı olan dayımın oğlu karaciğer nakli oldu ve sağlık durumu şuanda çok iyi durumda. Başka bir akrabam da nakil olamadığı için hayata tutunamadı” diye konuştu.

    Verici buldu, parasızlık engel oldu

    Sosyal medyada yaptığı paylaşımlar sonucu İstanbul’dan duyarlı bir vatandaşın kendisiyle irtibata geçtiğini belirten anne Yazgan, “O kişinin uçak biletini alacak, kalacak yerini temin edecek, onun masraflarını karşılayacak durumum yok” dedi.

    Eşinin, çocukların sağlık durumlarıyla ilgilendiği için düzenli bir işe sahip olmadığını vurgulayan anne Yazgan, şunları söyledi:

    “Eşim, çocukları sürekli il dışındaki hastanelere götürüp getirdiği için düzenli bir iş bulamıyor. Sürekli hastanelere gidip geldiği için çalıştığı işyerlerinde problemler yaşıyor. Eşim 42 yaşında ama sağlık güvencesi dahi yok. Şuanda kayınbiraderimin yanında çalışıyor, biz onların yardımlarıyla ayaktayız.”

    Yetkililer ise aile için gerekli çalışmalara başlayacaklarını bildirdi.

  • Yurt Dışından İthal Edilen İlacı Alamazsa Ölecek

    Trabzon’da ’karaciğer sirozu, kronik Hepatit C’ hastalığına yakalanan 4 çocuk annesi Hamiye Aygün, doktorun yazdığı 150 bin TL’lik ithal ilacı SGK karşılamayınca ne yapacağını şaşırdı. Kara kara düşünen Aygün ailesi yetkililerin duruma bir çare bulmasını istiyor.

    Trabzon’da yaşayan dört çocuk annesi Hamiye Aygün, doktorların “Karaciğer Sirozi, Hepatit C” teşhisi koyduğu hastalığıyla ilgili yurt dışından ithal edilen “Harvoni” isimli ilacı Sosyal Güvenlik Kurumu karşılamayınca ne yapacağını şaşırdı.

    İlacın yaklaşık maliyetinin 150 bin TL olduğunu belirten 52 yaşındaki Hamiye Aygün ilacı alacak parasının olmadığını söyledi. Doktorun verdiği “Harvoni” isimli ilacın ithal edildiğini ancak SGK’nin bu ilacı karşılamadığı için ölmekten başka çaresi kalmadığını ağlayarak ifade eden Aygün, “20 yıldır hepatit C rahatsızlığım var. O zamanlar fazla ilerlememişti. Şimdi hastalığım ilerledi, sınıra geldi. Hastalığımın ilacı Türkiye’de olmadığı için yurt dışından gelmesi gerekiyor. Onu da alamadığımız için bu durumlara düştük. İki merdiven çıkamaz oldum. Bu zamana kadar da doğal ilaçlarla geldim. Şimdi tamamen fenalaştım, tahliller yaptırdım, doktor bana hastalığımın sınıra geldiğini söyledi. ’Bu ilacı almazsan durumun iyi değil’ dedi. O ilaç yurt dışından geliyor. 150 bin TL olduğunu söylediler. Bu ilacı ekonomik olarak alma imkanımız yok. Sigorta ilacı karşılamıyor. Yapacak başka bir şeyimiz yok. Sigorta karşılamazsa ölümü bekleyeceğim. Hastalığım siroza dönmek üzere. Dört çocuğum var. Yardımseverlere de sesleniyorum. Herkesten yardım bekliyorum. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza sesleniyorum ama elimden bir şey gelmiyor” diye konuştu.

    Eşi Hüseyin Aygün de ilaçla ilgili şu ana kadar umut verici konuşan olmadığını kaydederek, “ ’Devlet bu ilacı karşılamıyor’ dediler. İlacı alma imkanımızı da yok. Eşimi kaybediyorum. Şu ana kadar bize umut verici konuşan olmadı. Devlet büyüklerimizden bu ilacın onaylanması istiyoruz. Eşimin kurtarılması için yardım bekliyoruz” dedi.

    “NE OLUR ANNEMİ KURTARIN”

    Oğlu Vedat Aygün de annesinin ilacı kullanmaması durumunda her gün ölüme adım adım yaklaştığını belirterek “Annemin ilacıyla ilgili olarak doktorumuza Sağlık Bakanlığı’ndan bir yazı geldi. Doktorumuz ’Gözünüz aydın, ilaç onaylandı, gelin reçetenizi yazayım, ilacını alın’ dedi. Yazıda ’ilgili ilaç, ruhsatlı olup reçete ve sağlık raporu ile eczaneden temin edilebileceği’ şeklindeydi. Daha sonra eczaneye gittik. Ancak eczacı bunun yeterli olmadığını SGK’nın da onay vermesi gerektiğini söyledi. ’Yani SGK ilacın ödemesini yapmadığı sürece bu ilacı alamazsınız’ dedi. Bunun üzerine ilgili makamlarla iletişime geçtik. Bize bu konuyla ilgili ’kurulun toplanması gerekiyor’ dediler. Kurul da, önce Resmi Gazete’de yayınlanacak, daha sonra kurulda kimlerin olup olmayacağı belirlenecekti. Bunun da uzun süre alabileceğini söylediler. Doktorumuz ise annemin belirtilen ilacı alamadığı taktirde hastalığının Siroz’a çevirebileceğini söyledi. ’Siroza çevirdikten sonra ilacı alsanız da bir etkisi olmayacak’ dedi. Burada sıkıştık, kaldık. Annemi her akşam acile götürüyoruz. Çünkü kan değerleri yükseliyor, kullandığı diğer ilaçlar da fayda vermiyor. Bu ilacı mutlaka almamız gerekiyor. Bununla ilgili bize yardım edebilecek herkese sesleniyoruz. Bize yardımcı olun. Bu ilacı bize verin, annemi kurtarın” şeklinde konuştu.