Etiket: Olduk”

  • Erzurum Baro Başkanı Göğebakan: “Kıskanılan bir baro olduk”

    Erzurum Baro Başkanı Göğebakan: “Kıskanılan bir baro olduk”

    Erzurum Baro Başkanlığı’nı üç kez üst este kazanan ve 4’üncü kez adaylığını açıklayan Talat Göğebakan, Türkiye’de kıskanılan bir baro haline geldiklerini belirtti. Tek isteğinin yüz yılın yatırımı olarak değerlendirdiği Bölge Staj Eğitim Merkezi ve Erzurum Barosu Sosyal Tesisleri inşaatını tamamlamak olduğunu söyleyen Göğebakan, “Yaptıklarımızla kıskanılır bir büro olduk” dedi.

    100 Yıllık Yatırım

    Göreve geldiği ilk günden itibaren kendisi ile birlikte görev alan yönetimi kurulu üyeleri ile birlikte gece- gündüz demeden çalışıp, Erzurum Barosunu hak ettiği yere getirdiklerini vurgulayan Talat Göğebakan, Erzurum Barosunun şehirde söz sahibi olduğunu belirtti. Başkanlığı döneminde yargı başta olmak üzere, TBB, STK, odalar ve Erzurum bürokrasisi ile baronun işbirliğini ve bağını kuvvetlendirip, çok güçlü bir baro oluşturduklarını kaydeden Başkan Talat Göğebakan, “Bana inanıp oyları ile üç kez üst üste bu görev layık görenleri utandırmadık. Çok şükür görevimizi layığı ile yerine getirdik. Yaptıklarımızın başında bana göre yüz yılın yatırımı olarak değerlendirdiğim Bölge Staj Eğitim Merkezi ve Erzurum Barosu Sosyal Tesisleri geliyor. 5 bin 600 metrekare kapalı alanı, 18 dönüm bahçesi bulunan 5 katlı sosyal tesisler Allah’ın izni ile girişimlerimiz sonucu önümüzdeki yıl tamamlanacak. Erzurum’daki avukatların cebinden tek kuruş çıkmadan 15 milyon liraya mal olması beklenen bir tesise kavuşacaklar. Böyle bir hizmet 100 yılda gelmedi, önümüzdeki yüzyılda da gelmeyecek. İşte bu yatırım bizi Türkiye’de kıskanılan bir baro haline getirmiştir. Binlerce avukatın görev aldığı başkent Ankara ve İstanbul’da bile böyle bir bina yok. Bu muhteşem sosyal tesisleri tamamlamak en büyük arzum” diye konuştu.

    Sıkıntılar Giderildi

    Yargının savunucusu olan hukukçulara görevi sırasında birçok katkıda bulunduklarının altını çizen Göğebakan, “Otoparkın bir bölümüne son derece modern bir 100 yıllık arşiv yaptık. Meslektaşlarımızın en büyük sorunlarından biri olan adliye ve baroya geldiklerinde otopark sıkıntısını çözdük. Üniversiteye ait otoparkı kiraladık. Avukat arkadaşlar buradan ücretsiz olarak yararlanıyor. Vale hizmetinin de bulunduğu otoparka araçlar plaka tanıma sistemi ile giriyor. Mevcut baromuzu baştan aşağı yeniledik. Adli yardım için görevlendirilen avukat gereğini yapar yapmaz ücretleri peşin olarak ödenir. Ayamayacağımız sorunumuz yok. Baromuza bağlı komisyonlar çok güzel ve örnek denebilecek çalışmalara imza atıyor. Birlik ve beraberlik içinde karşımıza çıkan tüm engelleri aşıyoruz” dedi.

    Dördüncü Kez Aday

    Dördüncü kez aday olmasının en büyük nedenlerinden birinin bu muhteşem tesisleri tamamlamak ve işletme rejimini baro lehine oluşturmak için olduğunu sözlerine ekleyen Göğebakan şunları söyledi:

    “Şu an başkanlık seçimi için değil, hala görevde olduğum baro için çalışıyorum. Pandemi nedeniyle avukat arkadaşlarımızın sağlıklarını tehlikeye atmamak için bürolarında ziyaret etmeyi uygun görmüyorum. En çok enerjimi yeni yaptırılan binanın tamamlanmasına harcıyorum. Yarın ne olur bilinmez. Böylesine bir yatırımı Erzurum’a getirmek için çok mesafe kat ettik. Yaptırılması ve tamamlanmasında bir o kadar emek istiyor. Emeklerimizin boşa çıkmasını istemiyorum. Bu gerçekten 100 yılın yatırımı. Üç yıllık baro başkanlığı görevimizde gerek Ankara ve gerekse şehrimizde ikili ilişkileri sağlamlaştırdık. Çözemeyeceğimiz sıkıntımız kalmadı gibi.”

  • Bahşi,”Emeğin, emekçinin ve ekmeğin hizmetinde olduk”

    Bahşi,”Emeğin, emekçinin ve ekmeğin hizmetinde olduk”

    Kuruluş yıl dönümü nedeniyle açıklamada bulunan Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, ” İlk günden bugüne kadar, öznesi ve önceliği insan, yönü adalet, özgürlük ve hakkaniyet, yöntemi erdemli, akademik ve çözüme odaklı hizmet sendikacılığı anlayışı doğrultusunda emeğin, emekçinin ve ekmeğin hizmetinde olduk”dedi.

    Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, sendikanın 25’inci kuruluş yıl dönümü münasebetiyle açıklamalarda bulundu. Sendikanın binasında üyeler ile bir araya gelen Bahşi, Memur-Sen’in 25 yıllık tarihi boyunca Türkiye’de milli iradenin güçlü ve ülke idaresinin temel tayin edici gücü olması doğrultusunda milletin en gür sedası olduğunu söyledi.

    Bahşi açıklamamasında, “İnsan ve emek kavramlarını mücadele azmiyle harmanlayan, soylu mücadelesinden taviz vermeden, yerelden evrensele emek ve ekmek için durmadan çalışan Memur-Sen 25 yaşında. Bundan tam 25 yıl önce Mehmet Akif İnan isminin bütün yönleriyle müsemma bir zeminde insana değer, emeğe güç, mücadeleye örgüt kazandırmak adına Memur-Sen’i sendikal hayata kazandırmıştır. İlk günden bugüne kadar, öznesi ve önceliği insan, yönü adalet, özgürlük ve hakkaniyet, yöntemi erdemli, akademik ve çözüme odaklı hizmet sendikacılığı anlayışı doğrultusunda emeğin, emekçinin ve ekmeğin hizmetinde olduk. 25 yılda her biri diğerinde hayat bulan ve paylaşmayı, dayanışmayı, birlikte yaşamanın gereği değil onuru sayan, birlerden milyonlara ulaşan bir aileyiz. Ankara’da bir odada başlayan mücadelemiz, 25. yılın şafağında dünyada ve yedi kıta da adından, iradesinden, hassasiyetlerinden ve kavramlarından bahseden evrensel soylu mücadele platformuna dönüşmüştür”şeklinde konuştu.

    İlk günkü heyecanla, mücadele azimlerinden taviz vermeden, geri çekilmeden, emeğin, ekmeğin ve alın terinin hakkını teslim etmeden sadece yerel için değil evrensel barışın sağlanması için de gece gündüz demeden çalışacaklarına da vurgu yapan Bahşi,” Sivil, demokrat, özgürlükçü bir anlayışla çalışma hayatı ve sivil toplum hareketine yön veren soylu mücadelemiz 25. yılını tamamladı. Türkiye’de emeğin, tüm mazlum ve mağdur coğrafyalarda kardeşliğin, insanlığın ve dayanışmanın sesiyiz. Vesayetin düşmanı, millet iradesinin yanındayız. Demokrasi mücadelesinin savunucusu, emeğin güçlü sesiyiz”ifadelerini kullandı.

  • Başkan Akın, “Hep halkın içinde olduk”

    Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, gelecek kuşaklara daha huzurlu ve mutlu insanların yaşadığı bir kent bırakma hedefiyle birçok yatırım ve projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

    Bunun yanı sıra çocuğundan gencine, kadınından yaşlısına kadar her fırsatta herkesle yakın diyalog içinde olmayı da önemli bir hizmet olarak gördüklerini belirten Akın, “Belediyecilik sadece yol, park, kanalizasyon, alt yapıyı yapan resmi kurum değil, halkın içinde, halkla diyalog halinde olmaktır. Biz de gece gündüz, hafta içi, hafta sonu demeden şehrimizin her noktasında sürekli insanların içinde oluyoruz.7’den 70’e her kesimden herkesin sevgisine mazhar olabiliyorsak ne mutlu bize” dedi.

    “Sürekli halkın içinde olduk, sorun ve talepleri dinledik”

    2009 yılında başladığı Belediye Başkanlığı görevinde 10. yılını dolduran Cemal Akın, “Üretken Belediyecilik” anlayışıyla altyapı ve üstyapıdan sosyal hayata, spordan, sanata her kesiminin hayatına dokunan birçok projeyi hayata geçirmenin ve Bartın’a ilkleri kazandırmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

    Belediye olarak her seçim öncesinde verdikleri sözleri yerine getirmenin gayretiyle çalıştıklarını ve hayata geçirdikleri projelerin 7’den 70’e herkese hitap eden ve her kesimin de takdir ettiği projeler olduğunu dile getiren Akın, “Ben kişisel olarak belediyeciliğin, belediye başkanlığının sadece somut projeler, somut hizmetler vermekten ibaret olmadığının bilinciyle hareket ettim. Evet, hizmet insanlarımız için önemli ama bazı anlar var ki, taş üstüne taş koymaktan daha önemli olabiliyor. İnsanlarımızın öyle sorunları oluyor ki, bazen sizin yaptığınız bir park, bahçe, yol veya müze o insanımız için geri planda kalabiliyor. İşte bu noktada biz haftanın her günü, günün her saati insanlarımızın yanında, onlarla diyalog halinde olmaya da gayret gösteriyoruz” diye konuştu.

    “Çocuklarımızı da, yaşlılarımızı da dinliyoruz”

    Belediye Başkanı Akın, amaçlarının tüm vatandaşlarla doğrudan iletişim kurmak ve kendisine iletilen sorunlara en kısa süre içerisinde çözüm üretmek olduğunu belirtti. Bu amaçla caddelerde, sokaklarda, parklarda, piknik alanlarında, ev ve mahalle toplantılarıyla sürekli halkın içinde olduklarını dile getiren Akın, “Başkanlık görevini yürütürken en çok dikkat ettiğim konu halkımızın bizlerden talepleridir. Her fırsatta vatandaşlarımızla biraya gelip onlarla olmaya büyük çaba gösteriyorum. Gittiğimiz yerlerde çocuklarımızı da, yaşlılarımızı da dinliyoruz. Onları kucaklıyoruz. Belediye olarak bizim çözebileceğimiz bir talepleri, bir sorunları var mı diye soruyoruz. Özellikle yaşlı teyzelerimizi, amcalarımızı, hastalarımızı düzenli ziyaret ediyoruz. Amacımız ve hedefimiz vatandaşlarımızın yaşadığı sorunlara imkânlarımız ölçüsünde en kısa süre içerisinde çözüm bulabilmek. Vatandaşlarımızın yaşadığı her sorun bizim için de temel sorundur. Bugüne kadar bu anlayışla hizmet ettik, bundan sonra da hizmet etmeye de devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.

    “Yaralara merhem olmaya çalıştım”

    Yaşamı boyunca halka hizmet etmekten büyük mutluluk duyduğuna dikkat çeken Akın “Ömrümün her safhasında milletimizin hizmetinde oldum. Bulunduğum bütün görevlerde kişiler arasında hiçbir ayırım yapmadan sadece Allah rızası için halkın sorunlarına çözümler aradım. Elimden geldiğince yaralara merhem olmaya çalıştım. Bundan sonra da bende aynı duyarlılık ve hizmet aşkı Allah ömür verdiği sürece devam edecek. Halkımızın duaları benim en büyük ödülümdür” dedi.

  • Fatih Mehmet Oruç: “Mazlumun ve zulme uğrayanların yanında olduk”

    Avrupa Birliği mali desteği Alman Kalkınma Bankası (KFW) aracılığıyla Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen ‘Kriz Zamanlarında Herkes için Egitim 1-2 Projeleri Kayseri’de tanıtıldı.

    Bir otelde düzenlenen toplantıya, Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürü Yaşar Öztürk, Melikgazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Hacı Kaya, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ünal Çolak, Kriz Zamanlarında Herkes için Egitim 1-2 Projeleri Koordinatörü Fatih Mehmet Oruç, Alman Kalkınma Bankası Proje Yöneticisi Jülide Oğuz, okul müdürleri ve davetliler katıldı.

    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ünal Çolak, “Suriye’de istemediğimiz olayların başladığı günden itibaren veya ülkemize doğrudan misafir olarak gelen öğrencilerimizin ilimize ulaştığı günden itibaren İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak üzerimize düşenin fazlasını yapma gayreti içerisinde olduk ve yaptık. Bunu bir iş olarak değil, komşumuzun başına gelen sıkıntıya destek olarak gördük ve yerine getirdik. Yaptığımız iş bir proje işi olmasının yanında aynı zamanda bir gönül işi olarak gördük ve bu şekilde devam ediyoruz. Bizim bu gönül yolculuğumuzda Avrupa Birliği’nin, Alman Kalkınma Bakanlığının ve Milli Eğitim Bakanlığımızın desteğiyle devam etmenin de ayrı bir gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Alman Kalkınma Bankası Proje Yöneticisi Jülide Oğuz da, “Bildiğiniz üzere Türkiye bugün Suriye ve diğer ülkelerden gelen 3.6 milyon civarında mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Dünyada en yüksek mülteci nüfusuna sahip bir ülkedir. Kayseri’de geniş imkanlar sunulması dolayısıyla mültecilerin yoğun olduğu iller arasında yer almaktadır. Türkiye, mültecilerin eğitimden sağlığa temel ihtiyaçlarını karşılamakta ve sürekli entegrasyonunu sağlamakta, büyük çaba göstermekte ve özveride bulunmaktadır. Eğitim ise Türkiye’nin Suriyeli ve diğer mülteci çocuklara sunduğu en kıymetli imkanlardan birisidir” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin her zaman mazlumun ve zulme uğrayanların yanında olduğunu kaydeden Kriz Zamanlarında Herkes için Egitim 1-2 Projeleri Koordinatörü Fatih Mehmet Oruç, “2011 yılında ortaya çıkan Suriye’deki iç savaş sonucu ülkemiz yoğun bir mülteci akınıyla karşılaştı. Bu anlamda 2018 verilerini konuştuğumuzda 3.5 milyon üzerinde bir mülteciyi ülkemizde misafir ediyoruz. Geçmişten gelen medeniyet değerlerimiz ve insani losyonlarımız gereği mazlumun ve zulme uğrayanların yanında olduk. Mazlumu kucaklamak ve ona ev sahipliği yapmada geçmişten alışık olan bir milletiz. Bu anlamda misafir ettiğimiz Suriyelilerle hem mahallemizi, hem şehrimizi hem de okulumuzu bölüştük. Bu anlamda Kayseri hem İç Anadolu’nun dinamiklerinden hem de kültürel alt yapı ve zenginlik açısından da milli manevi değerlerimizin en yoğun şekilde yaşandığı illerden biridir. Kayseri’de diğer illerimizde olduğu gibi ev sahipliğini ve misafirperverliğini gösterdi” diye konuştu.

  • Başkan Can, ‘’Hizmetin, huzurun ve kardeşliğin adresi olduk’’

    Mersin’in Tarsus ilçe Belediyesi bir günde 2 hizmetin açılışını gerçekleştirdi.

    İlk olarak Tarsus Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan, eski Gülek Belediye binası sosyal tesis olarak hizmete açılırken, ikinci Akşemsettin Mahallesi’nde Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan Neşve Cafe ve Restaurant açıldı.

    2014 öncesi kapanan 5 belde belediyesinden biri olan Gülek Mahallesi’ndeki eski belediye binası “Gülek 28 Mayıs Sosyal Tesisleri” ve Neşve Cafe ve Restaurant açılışlarında konuşan Belediye Başkanı Şevket Can, gündüz yorulmadan, gece uyumadan 7-24 mesai kavramı bilmeksizin çalıştıklarını söyledi.

    Başkan Can, “2014 yılı öncesinde Gülek, Yenice, Yeşiltepe, Bahşiş ve Atalar belde belediyelerimizdi. Yeni büyükşehir yasasıyla birlikte 5 tane belde belediyemiz kapanarak Tarsus Belediyemizin birer mahallesi haline dönüştü. Gülek Mahallemizde bulunan eski belediye binamızı restore ettik. Binamızda muhtar odası, bilgisayar odası, dikiş- nakış ve meslek edindirme kursu odaları ve kafe olarak hizmet verecek.Bizim işimiz mesleğimiz belediyecilik. Biz belediyeciliğin de siyasetin de çıraklığından geliyoruz. Bizim görevimiz sadece yol, park yapmak değil, huzurun ve kardeşliğin adresi olmaktır. Her mahallemizde Gülek Mahallesi gibi vatansever, milletsever, bayrak sever insanlarımızın sayısını arttırmamız lazım. Çünkü bizim birlikteliğe, kardeşliğe ve huzura ihtiyacımız var. Bizleri değerlendirirken bir de bu şeklide değerlendirin. Bizler 94 yılından bu güne kadar hizmetin, kardeşliğin, huzurun, birliğin ve beraberliğin adresi olduk” şeklinde konuştu.

    Yap-İşlet- devret modeli ile yaptırdıkları tesis hakkında bilgi veren Başkan Can, “Burası yap-işlet- devret modeliyle gerçekleştirilmiş bir projemizdir. Yer Tarsus Belediyesi olarak bizlere aittir. Bizler 10 yıllığına projemizi ihaleye çıkarttık. İhaleyi alan yüklenici işletmeci kardeşlerimiz, bizim vermiş olduğumuz projeyi gerçekleştirdi. Neşve Cafe ve Restaurant olarak düzenledi. Bugünde açılışını gerçekleştiriyoruz. Burası 10 yıl sonra Tarsus Belediyesi’nin kendi öz kaynakları arasına girecek. Bizde bu şekilde cebimizden 1 lira çıkmadan şehrimize böyle güzel bir tesis kazandırmış olduk. Neşve Cafe ve Restaurant işletmecilerine Rabbim bol kazançlar nasip etsin. Daha öncede May Life Plaza olarak açılışını yaptığımız yerde bize aitti. Orası da ihaleye çıkarak gerçekleştirdiğimiz bir proje. 25 yıl sonra orası da Tarsus Belediyesi’nin öz kaynaklarına girecek. Şu anda Atatürk Caddesinde Musa Bengi İlköğretim okulunun karşında buna benzer bir çay bahçemiz ve kafe inşaatımızda devam ediyor. Bu ay içerisinde açılışını gerçekleştireceğiz. Cebimizden 1 lira para çıkmadan o tesisinde yapılmasına vesile olduk. Ayrıca trampa ve takas işlemleri gerçekleştirdik. Projelerimiz devam ediyor. Her hafta 1 veya 2 açılış gerçekleştiriyoruz. Açılışlarımız için Haftalar yetmiyor. Bizim işimiz mesleğimiz belediyecilik. Bu işin çıraklığından geliyoruz. Gerek siyasette gerek belediyecilikte var gücümüzle, gündüz yorulmadan gece uyumadan hizmetlerimize devam ediyoruz’’ dedi.