Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında olaylar çıktı.
Alınan bilgiye göre, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde karşıt görüşle öğrenciler arasında kavga çıktı. Bazı öğrencilerin yaralandığı öğrenilen kavgaya çevik kuvvet ekipleri müdahale etti.
Ergenekon Davası’nda savcıların mütalaarını açıklamalarının ardından yapılacak olan ilk duruşmada sanıklara destek olmak amacıyla binlerce kişi Silivri Cezaevi önüne geldi. Yüzlerce otobüs ve binlerce kişinin Silivri Cezaevi’ne gelmiş olması Jandarma’yı da alarma geçirdi. Gelenler bariyerleri yıktı. Polis tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Ortalık savaş alanına döndü. Biber gazı rüzgarın da etkisiyle duruşma salonundakileri de etkiledi.
CHP milletvekilleri Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de yargılandığı Ergenekon davasının görülmesine Silivri Cezaevi’ndeki Duruşma Salonu’nda devam edilecek. Sanıklara destek olmak amacıyla bir grup Silivri Cezaevi önündeki çadırda beklerken, diğer gruplar da gece saatlerinde Cezaevi önüne gelmeye başladı. Yüzlerce otobüs ve binlerce kişinin Silivri Cezaevi’ne gelecek olması Jandarma’yı da alarma geçirdi.
BARİYERLERİ YIKTILAR
Kalabalığın sayısı her geçen dakika artıyor. Duruşma salonuna yaklaşmak isteyen kalabalık 3 sıra halinde kurulan bariyerlerden 2 sırasını yıktı.
BİBER GAZI DURUŞMA SALONUNDAKİLERİ DE ETKİLEDİ
Ergenekon davasınında yargılanan sanıkları desteklemek için Silivri’ye gelen gruplara polis ve jandarma müdahale ediyor. Erken saatlerden itibaren duruşma salonun bulunduğu Silivri Cezaevi önüne akın eden kalabalık, 3 sıra halinde oluşturulan demir bariyerleri yıktı. Bunun üzerine jandarma ve polis, gruplara tazyikli su ile müdahale etti.
Cezaevi önünde sıkılan gaz, rüzgarın da etkisiyle duruşma salonunun içine kadar girdi. Aralarında avukatların ve sanık yakınlarının da olduğu bazı kişiler denalaştı.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI
TEM ve D-100 Bağlantı Yolu’ndan Silivri Cezaevi’ne giriş bariyerlerle kapatıldı. Otobüslerin cezaevi yoluna girmesine izin verilmezken, bariyerler cezaevine yaklaştıkça kademeli olarak arttırıldı. D-100 bağlantı yolundan Silivri Cezaevine girmek isteyen kişiler, Cezaevi’nin TEM girişine yönlendiriliyor. Cezaevi’nin TEM bağlantı yolu jandarma ekipleri tarafından araç geçişlerine kapatılırken, yaya olarak cezaevine gidişlere izin veriliyor. Araçlarını TEM Otoyolu’ndaki güvenlik şeridine çeken grup üyeleri yaklaşık 2 kilometrelik yolu yürüyerek cezaevine ulaşıyor. Yağmura ve soğuğa aldırış etmeden yürüyen grup üyelerinden bazılarının battaniyelere sarınarak yürüdü. Mahkeme salonunun nizamiye kapısında robokop kıyafetli askerler bulunacak.
İşçi Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) başta olmak üzere onlarca sivil toplum kuruluşu Silivri’de buluşma çağrısı yapmıştı. “Ergenekon’dan çıkıyoruz, 8 Nisan’da Silivri’ye gidiyoruz” sloganı ile çağrı yapan İP, 41 ilden kiraladığı otobüslerle vatandaşları Silivri’ye götürüyor. İP’lilerin yanı sıra CHP milletvekilleri, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve sanatçılar bugün duruşma salonunun önünde olup, sanıklara destek verecek.
MÜTALAADAN SONRA İLK DURUŞMA
Savcıların mütalaarını açıklamalarının ardından yapılacak olan ilk duruşmada sanıkların birinci iddianamedeki sanık sırlamasına göre son savunmalarını yapmaları bekleniyor. Gaziler, İP üyeleri, Türkiye Gençlik Birliği(TGB) üyeleri ve Antalya’daki 2B mağdurlarının da arasında bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü mütalaanın ardından görülen ilk duruşmada sanıklara destek vermek için Silivri’ye geldi.
DIŞARDA YOKLAMA YAPILDI
Ellerinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri ve parti flamalarıyla desteklerini sürdüren yaklaşık 5 bin kişi 10’uncu Yıl Marşı’nı okudu. Mikrofondan sanıkların tek tek ismi anons edilirken topluluk “Burda” diyerek karşılık verdi. Sık sık “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Ya İstiklal Ya Ölüm Tam Bağımsız Türkiye” diye slogan atıldı. Topluluğun bir ara bariyerlere yüklenmesi üzerine mikrofondan, “Arkadaşlar, bariyerleri yıkmak için yüklenmeyin. Hiç kimsenin gücü Türk askeriyle bizi karşı karşıya getirmeye yetmeyecektir. Askerimizle bizi çatıştıramayacaktır. Zaten başta ABD ve AB olmak üzere herkes Türk Ordusu’nun belini kırmak için uğraşıyor. Biz bu ortamda onların karşısında değil yanında yer alacağız” diye anons yapıldı. Bunun üzerine bariyerlere yüklenen kalabalık sakinleşti. “Dağ Başını Duman Almış” marşı ve İstiklal Marşı’nın hep bir ağızdan okuyan kalabalığa sürekli konuşmalar yapılıyor.
64 KİŞİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ
13 Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4,5 yıldır devam eden Ergenekon davasının 18 Mart 2013’de görülen 281’inci oturumunda 278 sanık hakkındaki görüşünü açıklayan duruşma savcıları 2271 sayfalık mütalaada Ergenekon isimli terör örgütünün varlığı sabit olduğunu öne sürdüler. Cumhuriyet Savcıları Murat Dalkuş, Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel’in hazırladığı mütalaada Haberal, Balbay, Perinçek, Başbuğ’un da arasında bulunduğu 64 sanığın hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.
Cilvegözü Sınır Kapısı’ndaki patlamayla ilgili olarak mahkemeye sevk edilen 5 zanlının, ”ülkenin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, tasarlayarak ve bomba ile 17 kişiyi öldürmek, patlayıcı madde bulundurmak” suçlarından tutuklandığı bildirildi.
Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nce Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Kara Hudut Kapısı ara bölge içerisinde park halinde bırakılan bomba yüklü otomobilin patlaması sonucu 17 kişinin hayatını kaybettiği, 30 kişinin yaralandığı olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 zanlı, sevk edildikleri mahkemede ifade verdi.
Bomba yüklü aracı olay yerine getirdiği iddia edilen Suriye uyruklu Y.B. ve Z.Ş. (kadın) ile patlama sırasında olay yerinde bulunan Y.B’nin ağabeyi A.B. ile bu kişilerle irtibatlı oldukları tespit edilen Suriye uyruklu İ.Z ve Türk uyruklu R.B, mahkemedeki ifadelerinin ardından ”ülkenin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, tasarlayarak ve bomba ile 17 kişiyi öldürmek, patlayıcı madde bulundurmak” suçlarından tutuklandı.
Mersin’in Tarsus ilçesinde dini nikahlı eşi boşandığı kocası tarafından öldürülen şahıs, av tüfeğiyle intihar etti.
Tarsus’ta bir plastik fabrikasında işçi olarak çalışan Osman Küpür (35), daha önce bir evlilik yapıp boşanan bir çocuk annesi Aslı Yıldırım ile dini nikahla evlendi. Ancak Aslı Yıldırım (34), ayrıldığı eşi Fırat Karabulut (35) tarafından 2 ay önce av tüfeği ile vurularak öldürüldü. Eşinin öldürülmesine dayanamayan Osman Küpür bunalıma girdi. Gittiği her yerde eşini çok sevdiğini dile getiren Osman Küpür, ailesine ve arkadaşlarına sürekli kafasına sıkarak intihar edeceğini söyledi. Osman Küpür, bugün Ferahim Şalvuz Mahallesi’nde boş bir arazide başına dayadığı av tüfeğiyle intihar etti. Silah sesleri üzerine şahsın intihar ettiğini gören vatandaşlar, durumu 112 sağlık ekiplerine ve polise bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıklarıincelemede Küpür’ün öldüğünü tespit etti. Polis ve savcının incelemesinin ardından Küpür’ün cenazesi morga kaldırıldı.